STRATEJİK İLETİŞİM - Ünite 6: Kurumsal Stratejik İletişim Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 6: Kurumsal Stratejik İletişim

Giriş

Geleneksel halkla ilişiklerin ötesinde stratejik yönetime bağlı olarak daha etkin bir iletişim yönetimi gerçekleştirme arayışlarının sonucunda ulaşılan nokta kurumsal iletişimdir. Bütünleşik pazarlama iletişiminin başlattığı değişim reklam ajanslarından sonra halkla ilişikleri de etkisi altına alarak bir dönüşüm sürecine girdi.

Kurumsal iletişim, genel iletişim teoriler kapsamında hem işletmecilik hem de pazarlama alanlarından etkilenerek ayrı bir disiplin hâline gelmesi ve gelişmesi gereklidir. Kurumsal iletişim, kurumdaki tüm ögelerin kurumsal amaçlar doğrultusunda etkileşimiyle kurumsal bütünlüğün gerçekleştirilmesinde önemli bir işlev üstlenir.

Kurumsal İletişimin Tanımı ve Kapsamı

Bir organizasyonun bütün iletişim şekillerini yöneten ve yönlendiren yapı kurumsal iletişimdir. Kurumsal iletişim, birden fazla sayıda insanın bir amaç doğrultusunda bir araya gelerek güç birliği yapmasını sağlayan, etkili biçimde çalışabilmeleri için aralarında olması gereken işbirliğini ve çevresiyle uyumlarını sağlamada en önemli rolü olan, formel ya da informel yapılardaki anlam yükü taşıyan her türlü etkinliğin paylaşılmasıdır. Kurumsal iletişim, bir kurumun daha etkin ve üretken olmak adına gerçekleştirmiş olduğu iletişim çalışmalarının tamamına denir. Kurumsal iletişimi Van Riel üç türe ayırmaktadır:

  • Yönetim İletişimi: Farklı düzeylerdeki yöneticilerin iç ve dış hedef gruplarla iletişimidir.
  • Pazarlama İletişimi: Pazarlama iletişimi, reklamlar, kişisel satış, sponsorluk ve doğrudan postalamaya odaklanır.
  • Örgütsel İletişim: Örgütsel iletişim kapsamında ise halkla ilişikler, yatırımcı ilişikleri, kurumsal reklamlar, içsel iletişim ve çalışan iletişimi yer alır.

Kurumsal iletişimin iç hedef gruplar (çalışanlar ve aileleri, ortaklar, hissedarlar ve sendikalar), dış hedef gruplar (tüketiciler, bayiler, satıcılar, aracılar, kamu kuruluşları, hükûmet, eğitim kuruluşları, meslek örgütleri, finansal kurumlar, basın ve medya organları) olmak üzere iki ana hedef grubu vardır. Kurumsal iletişimi biraz daha netleştirebilmek için şöyle özetleyelim:

  • Kurumsal iletişim, ürünle ilgili bilgilerin yanı sıra finansal bilgi, çalışan bilgisi, sosyal sorumluluk ve kurumsal yönetişim gibi kuruma ilişkin mesajları taşır.
  • Kurumsal iletişim mesajlarını halkla ilişkiler tekniklerini kullanarak iletir.
  • Kurumsal iletişim, tüketicileri içeren tüm alıcılara hitap eder.
  • Kurumsal iletişim, kurum imajını geliştirmeyi amaçlar.

İletişimin içeriği olarak kurumun soyut varlıkları nasıl kullanması gerektiği ve farklılaşmanın temelinde en önemli olan şeyin müşteri değeri olduğu belirtilmektedir.

Kurumsal iletişim, kurumsal stratejileri gerçekleştirmek için, ürünün veya hizmetin başarılı bir şekilde üretilmesini sağlayan, aynı zamanda hedef kitlenin algısını uzun süreli ilişki olarak devam ettiren ve değerlendiren bir süreçtir.

Stratejik iletişimin doğrudan etkilendiği konuları şu şekilde ifade etmek mümkündür.

  • Araştırmalar aracılığıyla çeşitli kitlelerin algısını ölçme
  • Farklı gruplar üzerinde, gönderilecek mesajların geliştirilmesinde bu algıları kullanma
  • Hız ve kesinlik isteyen farklı müşteriler için zengin bir algı yaratma
  • Kurumsal değerler üzerine çeşitli görüşleri ve haberleri etkilemek için önleyici çalışmalar aracılığıyla iletişim mesajlarını yönetme
  • Kamuoyunda sayısal değişimlerle ya da değişim oranlarına dayanan çeşitli sonuçları ifade etme

Kurum bir yandan stratejik hedeflerine uygun bir iletişim alt yapısı oluştururken diğer yandan da bu alt yapıyı sürdürülebilir kalkınmanın temel ilkeleriyle donatır.

Kurumsal İletişimin Amacı ve Fonksiyonları

Kurumsal iletişimin temel amacı etkileşimin yönetilmesini ifade etmek ve kurumsal varoluş anlamında bir kurumun kapsadıklarını bir araya getirmektir. Kurumsal iletişimin işlevlerine yönelik roller 8 ana başlıkta sırasıyla şu şekilde ifade edilmektedir: İtibarı yönetmek, imajı yönetmek, kurumun politikalarının desteklenmesi, paydaşlara bilgi sağlanması, tanıtım, müşteri olmayan paydaşlarla ilişkileri yönetmek, tüm paydaşlarla ilişkileri yönetmek, pazarlamayı ve satışları desteklemek.

Kurumsal iletişimin fonksiyonları Argenti’ye göre;

  • Kimlik, imaj, itibar
  • Kurumsal reklamcılık ve savunuculuk
  • Pazarlama iletişimi
  • İç iletişim / çalışanlarla iletişim
  • Yatırımcı ilişkileri
  • Hükûmetle ilişkileri
  • Sorun (konu) yönetimi ve kriz iletişimi
  • Medya ilişkileri olarak ifade edilmektedir.

Bu konuda çalışan VanRiel kurumsal iletişimi, “pazarlama iletişimi, yönetim iletişim ve örgütsel iletişim” perspektifinden ifade eder. Goodman ise “reklam ve imaj oluşturma, değişim ve kurum kültürü, medya ilişikleri, yatırımcı ilişikleri, uluslararası iletişim, iletişim politikası, iç iletişim ve teknoloji, kriz iletişimi, kurumsal vatandaşlık ve etik, yetkin iletişim sorunları (bir kurumsal kültür oluşturmak), liderlik ve iletişim, halkla ilişikler” olarak sınırlandırır. Goodman ile Argenti arasındaki sıralamayı değerlendirirsek Goodman Argenti’nin fonksiyonlarına itibar yönetimi, halkla ilişikler ve yönetim iletişimi konularını da ilave etmektedir. Bu ünitedeki sınırlandırma Argenti’nin fonksiyonları üzerinden yapılacaktır.

Kurum kimliği bir kurumun iletişim kurarken kullandığı çok yönlü yöntemler olarak ele alınır. Bu durum da kurumsal iletişim kavramının bir kurumun söylediği, yaptığı veya oluşturduğu her şeyi kapsayan iletişimin üzerine temellendiğini gösterir. Kurum kimliği, “bir kurumun kim olduğunun, ne yaptığının ve bunu nasıl yaptığının görsel ve davranışsal sunumudur.”

Kurum kültürünün kurum kimliğine göre şekillendiğini, söyleyebiliriz. Kurumlarda kimliğin var olma amacı üretim ve başarıyı arttırmaktır. Çeşitli modellerden yola çıkılarak oluşturulan yeni bir kurumsal kimlik yönetimi süreci modeli şu kavramlar doğrultusunda açıklanabilir: Kurumsal kimlik, kurumsal strateji, iletişim yönetimi ve kurumsal iletişim, pazarlama iletişimi, iletişim yönetimi be bireylerarası iletişim, kurumsal imaj, çevre etkileri, kurumsal kültür.

Kurum kimliğini oluşturan dört temel unsur vardır:

  • Kurum felsefesi
  • Kurumsal tasarım
  • Kurumsal davranış
  • Kurumsal iletişim

Kurum felsefesi, kurumun kendi hakkındaki düşünceleridir. Kurum felsefesi, kurumun değer, tutum ve normlarından; amacından ve tarihinden oluşmaktadır. Kurum vizyonu iyi açıklandığında ve dikkatli bir biçimde sergilendiğinde, stratejik yönün belirleyicisi ve kurumsal sağlamlığın bir göstergesidir. Vizyonun yanı sıra kurum felsefesi misyonla netleşir. Yazılı bir misyon, kuruluşu, ilkelerini, değerlerini ve bunun davranışa yansımasını tanımlar. Kurum felsefesi yazılı veya sözlü olarak ifade edilir. Kurum felsefesi, kurum kimliğinin de özünü oluşturmakta ve kurum kimliği kurum felsefesi temeline göre şekillenmektedir.

Kurumsal davranış, bir kurumda faaliyet gösteren birey ve grupların tutum ve davranışlarını içerir. Bir kurumun çevresine ya da topluma yönelik sosyal, ekonomik, siyasi davranışlarının tümü kurumsal davranış kategorisi içerisinde değerlendirilir. Kurum çalışanlarının kurumsal davranış üzerindeki etkisi büyüktür ve kurumlar için büyük önem taşır

Kurumsal tasarım, kurumun çevresine ve hedef kitlesine kendisini görsel olarak ifade etmesidir.

Kurumsal iletişim kurumun iç ve dış çevresiyle gerçekleştirdiği iletişimdir. Kurumların iletişim süreçlerinde ve aktivitelerinde, kurumun ideolojilerinin yayılmasını sağlamak ve kurumla ilgili olumlu bir imaj yaratmak önemlidir.

Bir kurumun hedef kitlesine ilettiği mesajların bütünü kurum kimliğidir. Kurum kimliği oluşumunda iletişim stratejilerinin kurum imajı üzerinde önemli bir etkisi vardır. İmaj sadece, kurumun çeşitli kamularıyla görsel tasarım veya reklamla iletişim kurmasından ortaya çıkmamaktadır. Kurum çalışanlarının birbirleriyle olan ilişiklerinin yanı sıra tüketicileriyle olan ilişikleri ve müşteri memnuniyeti imaj oluşumunda etkilidir. Kurum imajı, “kurum kimliği sunumlarının ilgili gruplar üzerinde bıraktığı bütünsel algıdır”. Kurumsal imaj yansıtılmadan önce, iyi bir imaja sahip olduğundan emin olmak gerekir. Hedef kitlesine kim olduklarını, ne iş yaptıklarını ve dikkate alınması gereken özelliklerine ilişkin her şeyi bilmelerini sağlanmalıdır. Müşteriler, herhangi bir ürünü veya hizmeti kalitesine, markasına ve hatta onu üreten kurumun imajına bakarak tercihlerini gerçekleştirebilmektedir. Kurumsal imaj, bir kurumun gelecek yıllarda da hayatta kalabilmesi için önemli etkenlerden birisidir. Bir kurumun donanımı, tutumu, iletişim biçimi kurum imajını etkiler.

Kurum kültürünün amacı, değerlerin, inançların, tutumların paylaşımına zemin hazırlayarak, çalışanların hepsini ortak bir hedef doğrultusunda toplamaktır. Kurumsal kimlikten kaynaklanır ve onun bir sonucu olarak ifade edilir.

Kurum kültürü kurumdaki bireylerin kişisel davranışlarını belirleyen ve kurumsal davranışlarını yönlendiren temel değerleri, kurum üzerine anlatılan hikâyeleri, törenler ve kullandığı dilden, ofis dekorasyonuna ve personel arasındaki geçerli olan kıyafet modeline kadar görülen birçok öge üzerinde etkisini göstermektedir.

Kurum çalışanları, kurum kültürünü, değerleri, normları bir iletişim aracı sayılabilecek kurum kültürü sembolleri aracılığıyla öğrenirler. Bu sembolleri ise şöyle özetleyebiliriz: Aksiyon/hareket semboller (konuşma/dil, ritüeller, seremoniler, sembolik davranışlar, ortaklık oluşturan davranışlar), stil/tarz semboller (görünüm, statü sembolleri), ilgi sembolleri (öncüler/örnek alınan kişiler, ürünler, projeler), tarih sembolleri (Mitler/ mitolojiler, efsaneler, tarih).

Kurum kültürü, bir kurumdaki tüm değerler ve normlar, ilkeler, davranışlar gibi unsurların kurum içine ve kurum dışına yansıması nedeniyle birleşik bir yapıya sahiptir. Bu açıdan kurum kültürünün en önemli özelliği farklı kavramları birleştiren bir yapı sergilenmesidir. Kurum kültürünün birleştirici özelliklerini şöyle ifade edebiliriz: Sosyal etkinlikler, toplum desteği, eğitim, ödül töreni, dinlenme, slogan, logo, haber bültenleri, giyinme normları.

Kültür süreklilikle ilgili bir olgudur. Bir kurum son derece işlevsel bir ürün tasarlayabilir, hatta bunu mükemmel bir şekilde geliştirdikten sonra hızla pazara sunabilir ve en yaratıcı biçimde pazarlama çalışmalarını gerçekleştirebilir. Ama bu süreci her yıl düzenli olarak sürdürmek, kuruluşun bir kültür sorunudur.

Kurumsal kültürün 10 boyutu bulunmaktadır:

  1. Bireysel inisiyatif
  2. Risk toleransı
  3. Yön
  4. Bütünleşme
  5. Yönetimin desteği
  6. Kontrol
  7. Kimlik
  8. Ödül
  9. Fikir ayrılıklarına verilen tolerans
  10. İletişim modelleri

Kurum kimliğine göre şekillenen kurum kültürü, kurum tarafından benimsenen temel değerlerdir. Kurum kültürü olmadan iş stratejisi ya da programı başarıya ulaşamaz.

Kurum nasıl bir kimlik iletmek istiyorsa, o kimliğe uygun bir kültür geliştirmelidir. Kurum iyi bir imaja, iyi bir kimliğe sahipse, orada olumlu bir kurum kültürünün varlığından söz edilebilir. Günümüzde kurumsal itibarın öneminin artmasının, daha etkili hâle gelmesinin çevresel eğilimleri şöyle özetlenebilir:

  • Küreselleşme
  • Bilgiye ulaşılabilirlik
  • Ürün metalaşması
  • Medya
  • Reklam kirliliği veya doygunluğu
  • Paydaş aktivizmi

Kurum itibarı, bir paydaşın kuruma dair zaman içinde yaptığı değerlendirmedir. Bu değerlendirmedeki temel nokta itibarın algılamalardan oluşmasıdır diyebiliriz. Dolayısıyla tek kişinin kontrolünde değildir ve değiştirilmesi de zordur. Kurumsal itibarın sağladığı faydalar, şu şekilde özetlenebilir:

  • Müşterilerle, çalışanlarla, kredi sağlayıcılarla ve hissedarlarla ilişkileri geliştirmek
  • Nitelikli iş gücünü çekmek
  • Çalışan bağlılığını arttırmak
  • Müşteri sadakatini arttırmak
  • Müşterileri çekmek
  • Pazar değerini arttırmak
  • Finansal kazanç sağlamak
  • Yatırımcıları çekmek

Finansal performans, kurumsal strateji ve işletme faaliyetleri işletme döngüsünü, kurumsal iletişim, kurumsal itibar ve kuruma karşı destekleyici davranışlar da iletişim döngüsünü oluşturmaktadır. İşletme faaliyetleri kurumsal iletişimi; kurumsal iletişim ise kurumsal itibarı; kurumsal itibar da kuruma karşı destekleyici davranışları etkilemektedir. Bu iletişim döngüsü ile finansal performans, kurumsal stratejiyi ve o da işletme faaliyetlerini etkilemektedir. Dolayısıyla birbiriyle ilişkili olan tüm bu yapı bir döngü olarak devam etmektedir.

Kurum içi iletişim, “kurumdaki tüm çalışanlar için saygın bir atmosfer oluşturmaktır”. Bir başka tanıma göre ise “kurum içi iletişim, kurum içinde bilgi ve düşüncelerin değişimi olarak tanımlanabilir.

İyi bir iç iletişime sahip olmayan kurumlar bilgiye ulaşmada ve onu yorumlamada, gerektiğinde bu bilgiyi paylaşmada çeşitli sorunlar yaşamaları olasıdır. Kurum vizyonunu, misyonunu, değerlerini, stratejisini, ürün/hizmetlerini vb. yeterince bilmeyen çalışanlar, kurum içi iletişimin aktif ve doğru işlemesini zedelerler.

Kurum içi iletişim kurum çalışanları arasında koordinasyonu sağlayan iletişim ve bilgi akışının gerçekleşmesini sağlayan, birimler arası ilişikleri düzenleyen ve denetleyen bir sistemdir. Kurum içi iletişim, çalışanların kuruma olan bağlılığının ve aitlik duygusunun artmasına katkı sağlar. Günümüzde mutlu ve memnun müşteriler yaratmanın olmazsa olmazı mutlu çalışanlardan geçmektedir.

Kurum içi iletişimin, çalışanların kurumsal stratejiyi anlamaları ve fayda sağlamaları açısından yardımcı olacağı düşünülür. Bunu başarmak için üç aşamadan söz edilebilir:

  1. Kurumun vizyonu, misyonu, hedefleri ve çalışma politikası iyi belirlenmeli
  2. Kurumun vizyonu, misyonu, hedefleri ve çalışma politikası çalışanlara benimsetilmeli
  3. Verimliliğin sağlanması için koordineli bir şekilde pratiğe geçilmesi gerekir.

Kurum içi halkla ilişikler, çalışanlarla iletişimi bir yönetim fonksiyonu olarak ele alır ve aynı zamanda kurum içi iletişim strateji ve politikaları konusunda yoğun bir çaba sarf eder.

Pazarlama iletişimi kavramıyla ürünün tüketiciler tarafından fark edilip tüketicilerin satın alma kararlarını etkileyebilmek için pazarlama yöneticilerinin yerine getirdikleri tüm eylemler anlatılmaktadır. Pazarlama iletişimi, tüketiciler ile kuruluş arasında oluşan sürekli bir diyalogdur. Kuruluşun pazarlama iletişiminde yer alan ögeler şunlardır: Tutundurma, ürün, fiyat, dağıtım.

Geleneksel anlamda ayrı ayrı yürütülen reklam, halkla ilişikler, doğrudan pazarlama ve satış promosyonu gibi pazarlama iletişimi faaliyetlerinin birbirleri ile bütünleşerek güçlü bir sinerj yaratmaları gerekmektedir. Bütünleşik iletişimi, tüm iletişim çabalarının stratejik bir koordinasyonu olarak tanımlayabiliriz.

Kurumsal reklamcılık, ürün veya hizmet tanıtımının yapılmadığı, geniş anlamıyla bir kurumun, kuruluş veya finansal çıkarlarını duyurmak amacıyla yaptığı özel reklamcılıktır.

Kurumsal reklamlar güçlü çağrışımlara sahiptirler. Herhangi bir kurumsal reklamın taşıması gereken stratejik ve tutarlı olmak gibi iki özelliği vardır.

Kurumsal reklamcılığın amacı, belirli bir mal veya hizmetin reklamını yapmaktan çok, kurumların itibar ve imajına katkıda bulunmaktır. Bu açıdan kurumsal reklam genellikle halkla ilişikler ve iletişim stratejisinin bir parçasıdır.

Kurumsal iletişimde, hükûmete yönelik olarak planlanan çalışmaların hedefi, kurumun hükûmetle, parlamenterle, bakanlıklarla, çeşitli kamu kuruluşlarıyla iletişiminin güçlendirilmesine çalışılır. Aynı zamanda kurumu ilgilendiren hükûmet kararlarında, kurumun görüşünün de alınması sağlanır. Hükûmetle ilişkiler, yasama, yargı, yürütme, kontrol vergi gibi konuları içerir.

Yatırımcı ve finans ilişkileri, kuruluşların ortakları ve diğer iş dünyası ile ilişiklerini düzenleyecek iletişim programlarını kapsar. Özellikle kurumların halka açılma ya da özelleştirme öncesinde ve sonrasında yatırımcıları, ekonomi basınını, aracı kurumları, finansal analistleri hedef alan çeşitli etkinlikler düzenleyerek kurumla ilgili bilgilerin medyada yer almasını sağlar.

Kurumsal vatandaşlık, sürdürülebilir bir kalkınma ve işletme için işletmenin bir vatandaş olarak sorumluluklarıdır.

Kurumsal vatandaşlık kurumsal sorumluluk kavramları birbirleri ile ilişkili ama birbirlerinden farklı kavramlardır. İki kavram arasındaki fark, kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri parçalardan oluşabilirken kurumsal vatandaşlık faaliyetlerinin tümü bir bütün olmak zorundadır.

Kurumsal sosyal sorumluluk (KSS), kurumlarca, çeşitli eylemlerinin sosyal paydaşlarına karşı oluşturduğu çevresel, ekonomik ve sosyal etkileri ölçmek; oluşan olumsuz etkileri azaltmak toplumun ve kurumun aynı anda gelişmesine katkı sağlayabilecek işlemleri hayata geçirmek olarak tanımlanmaktadır.

KSS, kurumsal hayırseverlik, kurumsal vatandaşlık, iş etiği, paydaşlar, toplumla ilişikler, kurumsal sorumluluk, sosyal sorumluluk yatırımları, sürdürülebilirlik, kurumsal yükümlülük ve kurumsal sosyal performans gibi farklı ifadelerin toplamıdır. KSS, kurumların sadece kâr amacıyla davranmayıp, içerisinde bulunulan çevre, sosyal ihtiyaçlar, gelecek kuşaklara yönelik yatırımlar ve faaliyetler içerisinde olma isteklerinin ve vaatlerinin bir göstergesidir.

Toplumun tümünü ya da belirli bir kısmını etkileyebilecek sorunların bir kurumun yatırımları, işlevleri ve işleyişleri üzerinde etkili olmasıyla birlikte “konu veya sorun” hâlini alması ve bu konuların kurum tarafından yönetilmesi süreci konu yönetimi olarak tanımlanmaktadır. Konu yönetimi kapsamında geleceğe bakılmasını, mevcut durumda üzerinde odaklanılması için aceleye gerek olmayan, ancak gelecekte kurumun faaliyetlerini etkileyebilecek potansiyel trendlerin olayların belirlenmesini kapsar.

Kriz yönetimi, krizin teknik anlamda yönetimine yoğunlaşır. Kriz iletişimi ise yaşanmakta olan kriz sırasında alınan önlemlerin algılanmasına yönelik stratejilerin gerçekleştirilmesi ve uygulanmasıdır. Kriz tepki stratejileri şunlardır: Önleyici aksiyon stratejileri, saldırgan karşılık stratejileri, savunmacı karşılık stratejileri, oyalayıcı iletişim stratejileri, sesli üzüntü bildirme stratejileri, düzeltici davranış stratejileri, stratejik hareketsizlik.

Medya ile ilişikler dendiğinde, medya kuruluşlarındaki kişi ve gruplarla mesaj alışverişi ve etkileşim içerisinde bulunulmasıdır. Kurumsal iletişim uzmanı mesajını iletirken, basın bülteni, röportaj, basın makalesi, sponsorluk gibi araçlar aracılığı ile kurumların adını medyada duyurarak kurum lehine bir kamuoyu yaratmaya çalışır. Kuşkusuz medya ile ilişikler terimi, kitle iletişim araçlarının gelişmesi ve değişimine paralel olarak yeni açılımlar kazanmaktadır. Medyaya malzeme olan bütün materyaller, okuyucuların, dinleyicilerin, izleyicilerin ilgi duyduğu, haber değerine sahip bilgiler olmalıdır.

Kurumsal İletişim Araçları

Kurumsal iletişimde kullanılan iletişim araçları çok çeşitlidir. Önemli olan, hedef kitlelere mesajların iletilmesinde en uygun araçların seçilmesi ve aynı anda bu araçların çoğunun kullanılmasıdır.

Yazılı iletişim araçlarının kullanım amacı, kurumu iç ve dış çevreye daha ayrıntılı olarak tanıtmak içindir. Bu araçlar hem kurum içi çalışanlara, hem de kurum dışındaki hedef kitleye iletilerek kurumdaki yapılan çalışmalar, gelişmeler, gelecekteki hedefler gibi konularla ilgili bilgi aktarır.

Sözlü iletişim araçları, mesajların gönderilmesi ve iletişim akışının daha hızlı olmasını sağlamaktır.

Görsel-işitsel araçlar basılı araçlara göre bazı üstünlükler taşımaktadır. Kamuoyu üzerinde oldukça önemli bir etkiye sahiptir.

Elektronik iletişim teknolojisindeki gelişmeler kurumsal iletişimin doğal yapısını da etkilemektedir. Bilgisayarlar, elektronik posta (e-mail) hem kurum içi hem de kurum dışı çeşitli kurumsal iletişim amaçları doğrultusunda kullanılmaktadır.

Hedef kitleyle doğrudan iletişim kurmada kurumsal iletişim amaçlı web tabanlı araçlar da çok yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Bu araçlar ölçümlenebilmekte, az bir maliyetle çok daha geniş bir kitleye ulaşılabilmekte ve daha fazla ve hızlı geri dönüşler sağlanmaktadır. Bunların en yaygın olarak kullanılanları; facebook, instagram, twitter, blog, youtube vb.

Sosyal ağ platformlarında kurum veya etkinlik adına çeşitli hesaplar açılabilir. Metin, afiş, çıkan gazete haberleri, videolar gibi birtakım paylaşımlar yapılabilir. Viral yayılmalar ile de kuruma, ürüne, hizmete ilişkin bilgi ve etki arttırılabilir.