TANZİMAT DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI II - Ünite 5: Ara Nesil Dönemi Türk Edebiyatının Genel Özellikleri ve Gazete-Dergiler Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 5: Ara Nesil Dönemi Türk Edebiyatının Genel Özellikleri ve Gazete-Dergiler
Giriş
Bu ünitede Ara Nesil sanatçılarının yetiştiği tarihî ve sosyo-kültürel bağlam, ara neslin etkilendiği kaynakların neler olduğu ve genel özellikleri, ara nesil sanatçılarının içerik, dil, üslup, teknik ve sanatsal değerler açısından ortak özellikleri ve ara neslin yayın organları konu edinilecektir.
Tarihi ve Sosyo-Kültürel Bağlam
Tanzimat’la birlikte Osmanlı toplumu, genel anlamda hemen her alanda Batılılaşma sürecine girmişti. Bu anlayışın en gelişmiş biçimi Tanzimatçılardan sonra Servet-i Fünun topluluğunun ortaya koyduğu edebiyattır. 1896-1901 yılları arasında Servet-i Fünun dergisi etrafında oluşan edebiyat, tamamen denilebilecek ölçüde Batılı bir edebiyattır.
Diğer yandan Arap ve Fars edebiyatlarından beslenen ve geleneksel olarak sürdürülen divan edebiyatı anlayışına sıkı sıkıya bağlı kalan, yenileşmeye, modernleşmeye, Batılılaşmaya yüz vermeyen gelenekçi edebiyat taraftarları da vardır. Katı muhafazakâr olan bu edebiyatçılar, keskin Batıcı Servet-i Fünuncularla mücadeleye de girişmiştir.
Dönem ve Topluluk Tanımlaması
Tanzimat Dönemi’nde ve sonrasında hem eski hem de yeni edebiyattan, hem Doğu hem Batı edebiyatından yararlanan; yani orta yolu seçen ılımlı bir edebiyatçılar grubu vardır. Bunlar, “Mutavassıtîn”, “Ilımlılar”, “Ara Nesil”, “Servet-i Fünun Dışı Türk Edebiyatı”, “Küçük ve Günlük Hassasiyetler Devri”, “Aktarıcı Nesil”, “Arayışlar Devri” gibi adlar altında da değerlendirilmektedir. Kitabımızda “Ara Nesil” tabiri tercih edilmiştir. Ara Neslin etkin olduğu yıllar, 1880-1896 yılları arası dönemdir.
Ara Nesil, ortak bir yayın organı etrafında toplanmış, ortak bildirgeleri olan bir topluluk ya da hareket değildir. Ağırlıklı olarak İkinci Abdülhamit ve İkinci Meşrutiyet dönemlerinde ürün vermişlerdir.
Ara Nesil milletimizin ihtiyaçlarına cevap verebilecek mahiyette hem eski hem de yeni edebiyat anlayışından bir sentez çıkarmaya çalışıyordu. Bu sentezin omurgasını Türk milletinin büyük çoğunluğunun ihtiyaçları, sosyal fayda, millî düşünce, millî estetik ve millî zevk oluşturmaktaydı.
Eserlerinde genellikle ferdi hassasiyet ve aşırı duygululuk (santimantalizm) belirgin bir motiftir. İçlerine kapanmış, inzivaya çekilme, toplumdan kaçma, hayal kurma, tabiatın bakir alanlarına sığınma, başka ülkelere gitme isteği duymuşlardır. Bunun sonucunda karamsarlık, kötümserlik gibi eğilimler baskın durumdadır. Ayrıca geniş halk toplulukları için eğitici, öğretici, eğlendirici mahiyette popüler edebiyat üretmişlerdir.
Ara Nesil Edebiyatının Genel Özellikleri
Ara Nesil edebiyatçıları hem eski divan edebiyatından hem Tanzimatçılardan hem de Batı edebiyatından etkilenip beslenmişler, ne tamamen eski ne tamamen yeni taraftarı olmuşlardır.
Onlara göre hem eski hem yeni hem Doğu hem Batı edebiyatlarından işimize yarayan ne varsa alınmalıdır. Taklit ve çalıntı yerine faydalanma, beslenme ve etkilenme esas olmalıdır. Millî ruh, millî ahenk, millî bakış açısı ve yaklaşım daima korunmalıdır. Bireysel ve bireyci sanat yerine sosyal fayda değerini ön plana alan sanat (toplum için sanat) yapılmalıdır. Bir edebiyatçı, Türk tarihini, sosyal yapısını, âdet, gelenek ve göreneklerini, ahlaki, duygusal durumunu iyi bilmeli, eserini buna uygun olarak üretmelidir.
Dil, Üslup ve Teknik, Sanatsal Değer
Bir kısım Ara Nesil şair ve yazarları, genel anlamda edebiyata sanatsal ve estetik açıdan yaklaşmıştır. Dolayısıyla edebiyatta toplumsal fayda unsuru geri planda kalmıştır. Edebiyatın teknik, estetik, sanatsal, edebî değeri ve önemi üzerine kuramsal ve eleştirel tartışmalara da ağırlık vermişlerdir.
Bir kısım Ara Nesil yazarları ise edebiyatta sanatsal, teknik ve estetik değer yerine toplumsal faydayı, içeriği öne çıkarmışlardır. Hatta edebiyatı reddedip bilime öncelik veren yazarlar da vardır.
Ara Nesil yazarlarına göre edebiyatçılar, Türk dili ve imlasını düzeltip geliştirmeli, inceliklerini ortaya koyarak zengin, işlek ve güzel bir Türkçe ile eser vermelidir. Ancak verdikleri ürünlere baktığımızda kuramsal olarak ortaya koydukları ilkeleri tam olarak uygulayamadıklarını görüyoruz. Bazı ürünlerinde Türkçeyi kısmen sadeleştirmeye çalışmışlar ama zaman zaman ağır, ağdalı Osmanlı Türkçesine yer vermişlerdir.
Bir cümlenin ikiden fazla mısraya taşması uygulaması olan anjambman (ulantı) da Servet-i Fünun şairlerinden önce Ara Nesil şairleri tarafından başlatılmıştır.
Üslup olarak da hem divan şiirine hem de Batı şiirine özgü ifade etme, söylem biçimlerine, mazmun ve imgelere yer vermişlerdir. Yine aynı şekilde hem divan şiiri hem de Batı’dan alınan nazım şekillerine yer vermişlerdir. Bunların yanında yeni nazım şekilleri de denemişlerdir.
İçerik
Ara Nesil edebiyatçıları, hem bireysel hem de toplumsal konulara eşit derecede önem verdiler. Daha çok günlük küçük konu ve duyguları işlediler. Büyük ihtiras ve davalara, derin, etkileyici ve sarsıcı yaklaşımlara yönelmediler.
Eserlerinde ele aldıkları bireysel konular aşk, bireysel sıkıntı, ıstırap, hüzün, yalnızlık, verem, tabiat, ölüm, kadınların vefasızlığı, dinî duygular, felsefe gibi unsurlardır.
Toplumsal konular ise Türk milletinin kültür, egitim, çalışma sorunları, fakirler, hasta çocuklar, eğitimsiz, çaresiz insanlar, Türk tarihi, Türk sultanları, vatan sevgisi, köylülerin, çobanların hayatı gibi unsurlardır.
Ara Neslin Yayın Organları
Ara Nesil döneminde yüz civarında dergi ve gazete yayımlanmıştır. Bu yayın organlarının genel ve ortak özellikleri siyasetten bahsetmemeleri, yalnızca edebiyata değil, toplumsal, bilimsel ve teknik konulara da yer vermeleri, baskı kalitelerinin düşük olması, düzenli yayımlanmamaları olarak sıralanabilir.
Ara Nesil ve diğer yazarların ürünlerini yayımladıkları başlıca yayın organlarını kısaca şöyle tanıtabiliriz:
Âfâk
Toplam 7 sayı çıkmıştır. “Ufuklar” anlamına gelir. Derginin adını Muallim Naci koymuştur. Siyasetten başka her konuda yazılara yer verir. Dergiye büyük ölçüde Muallim Naci yön vermektedir. Edebi, sosyal, fenle ilgili konular, Batılı düşünürlerden tercümeler, Müslüman düşünürlerden özdeyişler gibi konular ele alınmıştır.
Başlıca yazarları A. Kamil, Muallim Naci, Mehmet iükrü, Tevfik Rıza, Mehmet Nadir, Nabizâde Nâzım, Muallim Feyzî, Hersekli Ârif Hikmet, Recâizâde Celâl, Giritli Sırrı Paşa, Ismet, Reiat Bey, Behiç, Osman Nuri, Ahmet Münif Bey, Mehmet Nesip, Nusret Ali Han, M. Reşit, Celal Bey’dir.
Âsâr
Âsâr, Arapça bir kelime olup “yüzyıllar, asırlar” demektir. Toplam 14 sayı çıkan derginin başyazarı Menemenlizâde Mehmet Tahir’dir.
Dergide edebî yazıların yanında matematik, tıp gibi konulara ve tercümelere de yer verilmiştir.
Başlıca yazarları Ahmet Edip, Ahmet Ferit, Ahmet Rasim, İbrahim Fehim, Mustafa Reşit, Sencerzade Mehmet Reşat, Menemenlizâde Mehmet Tahir’dir.
Berk
Toplam 12 sayı çıkmıştır. İmtiyaz sahibi Mehmet Remzi’dir. 15 günde bir yayımlanan bir edebiyat ve kültür dergisidir. Cep kitabı boyutundadır. Şiir, inceleme, makale, tercüme gibi değişik türlerde yazılara yer verilmiştir.
Başlıca yazarları Abdülhekim Hikmet, Abdülkerim Sabit, Abdullah Enver, Ahmet Rasim, Alaybeyizade Naci Efendi, Ali Kemal, Ali Ulvi, Aşkî, Ateşzeban, Besim, Bihzat, Cenap Berkî, Ebulgazip Vicdanî, Eşref Paşa’dır.
Envâr-ı Zekâ
Arapça bir tabir olup “zekânın aydınlıkları” demektir. Toplam 34 sayısı çıkmıştır. Dergide edebî metinlerin yanında Batılı yazarlardan tercümeler de yer alır.
Başlıca yazarları Ahmet Rasim, Ali İhsan, Ali Ruhî Bey, Avnî, Beşir Fuat, Beykozlu Necip Efendi, Cebbar, Çerkes Ahmet, Ebunnafi Vasıf, Edhem Paşazade Ömer Suphî, Eşref Paşa, Fazlı Necip, Feyzi Efendi, Gündükzade Ahmet Bey, Halil Edip, Harputlu Hayrî, Hersekli Arif Hikmet’tir.
Fevâid
Arapça bir kelime olup “faydalar” demektir. Bursa’da Murat Emrî Efendi tarafından yayımlanır. Bursa’nın ilk sivil yayın organı ve ilk edebî dergisidir. Önceleri çocukların eğitimi için yayımlanmıştır.
Başlıca yazarları Murat Emrî, Mehmet Rifat, Tevfik Fikret, Süleyman Nesip, Siret Bey, Cenap Şehabettin, Ismail Safa, Süleyman Nazif, M. Sami Bey, Besim, Süleyman Nesip, Recep Vahyî, Ömer Naci, Müstecabizade İsmet’tir.
Gayret
Bu dergide eski edebiyat anlayışına karşı olan yeni edebiyatçı genç şair ve yazarların ürünlerini görüyoruz. Her sayısında dönemin önde gelen edebiyatçılarından birinin mektubu yayımlanmıştır. Ayrıca mektuplaşmalar şeklinde devam eden tartışmalara da yer verilmiştir. Başlıca yazarı Mehmet Celal’dir.
Gülşen
Farsça bir kelime olup “gül bahçesi” demektir. Toplam 27 sayı olarak yayımlanmıştır. Bu dergide yeni edebiyat savunucusu Recaizâde Mahmut Ekrem’in taraftarı olan genç şair ve yazarlar ürünlerini yayımlamıştır. İlk sayısındaki İbrahim Fehim’in yazdığı “Mukaddime”de derginin amacı, içeriği hakkında bilgi verilmiştir.
Dergide şiir, eleitiri, tercüme, kitap tanıtım yazısı, özgeçmiş, bilimsel ve toplumsal nitelikli makale gibi türlerde yazılara yer verilmiştir. Batı edebiyatından özellikle romantik yazarlardan tercümeler yayımlanmıştır. Dergi, daha çok şiir heveslisi gençlerin yayın organı gibidir.
Başlıca yazarları Abdullah Enver, Abdülbakî Bey, Abdülhalim Memduh, Ahmet İhsan, Ahmet Rasim, Ahmet Reşit Bey, Ali Ferruh, Ali Kamil, Ali Kemal, Ali Nusret, Ali Rıza, Ali Ulvî, Aziz Mahmut, Bakî-i Irakî, Cenap Şehabettin’dir.
Güneş
İstanbul’da çıkmış 15 günlük dergidir. Altı ay kadar yayımlanabilmiş, 12 sayı çıkmıştır. İmtiyaz sahibi, ilk Türk pozitivist ve naturalisti olarak bilinen Beşir Fuat’tır. 1927’de tekrar çıkmaya başlamıştır. Siyaset dışında her şeyden bahseden bir dergidir. Bu derginin edebiyat sayfalarında en çok Muallim Naci ve Menemenlizâde Mehmet Tahir’in ürünleri görülür.
Başlıca yazarları Abdülkerim Sabit, Abdülhak Hamit, Ahmet Rasim, Besim Ömer, Beşir Fuat, Fazlı Necip, Hüseyin Avni, Mahmut Celaleddin Paşa, Mehmet Nadir, Menemenlizâde Mehmet Tahir, Muallim Naci, Mustafa Azmi, Namık Kemal, Recaizâde Ekrem, Samipaşazâde Sezai, Şefkat, Şemsettin Sami, Şeyh Vasfî’dir.
Hâver
Haver, Farsçada “doğu” manasındadır. Bu derginin edebî kısmını Beşir Fuat ve Menemenlizâde Tahir hazırlamıştır. Dergide roman, hikâye, şiir tercümelerine, roman ve hikâye ile ilgili kuramsal bilgilere de yer verilmiştir. Şeyh Galib’in Hüsn-i Aşk’ ı bu dergide tefrika edilmiştir.
Başlıca yazarları Ahmet Hamdi, Azmî, Besim Ömer, Beşir Fuat, Hüseyin Avni, İbrahim, Mahmut Hamit, Mehmet Ali, Mehmet Nadir, Menemenlizâde Mehmet Tahir, Muallim Naci, Mustafa Azmi, Rif ’at Mısrî’dir.
Hazîne-i Evrâk
68 sayı yayımlanmış ilim, fen ve edebiyat dergisidir. Mahmut Celalettin, Samipaşazâde Sezai ve Baki tarafından yayımlanmıştır. Edebî eserlerin yanında tarih, tıp, psikoloji, astronomi, zooloji, ekonomi politik gibi konulara ve tercümelere de yer verilmiştir.
Başlıca yazarları A. Nazım, Abdülhak Hâmit (Tarhan), Abdülhak Mihrünnisa Hanım (Abdülhak Mihrünnisa Tarhan), Ahmet Hamdi Bey (Nazimü’l Hikem), Ahmet Hamdi Efendi (Şirvanlı), Akif Bey, Ali Galip, Besim Bey (Mehmet Besim Bey), Bedri Bey (Hasan Bedrettin Paşa), B. Afife Hanım, Ekrem Bey (Recaizâde Mahmut Ekrem), Emin Efendi (Mehmet Emin Efendi), E(lif) Nazım (Ahmed Nazım) Nabizâde Nâzım, Enis Bey, Ekrem Bey (Recaizâde Mahmut Ekrem), Feyzi Efendi (Ahmet Feyzi Efendi), Fitnat Hanım, Fuat Bey (Ahmet Fuat Bey)’dir.
Hazîne-i Fünûn
Arapça bir tamlama olup “Fenler Hazinesi” demektir. İstanbul’da 176 sayı çıkmıştır. Haftalık ilmî, fenni, edebî bir dergidir. Edebî ürünlerin yanında fen, toplum haberleri ve ahlak, moda gibi konulara yer vermiştir.
Başlıca yazarları Abdülgani Efendi, Ahmet Hikmet, Ahmet Rasim, Ahmet Tahir, Ali Muzaffer, Andelib, Bahaî Çelebi, Bursalı M. Tahir, Cenap Şehabeddin, Dr. Cerrahyan, Faik Reşat, Halil Edip, İbrahim Hakkı, İsmail Safa’dır.
İrtikâ
Arapça bir kelime olup “yükselmek” demektir. Bu derginin 3 yayın dönemi vardır. Haftalık fen ve ilim gazetesidir. Edebî ürünlerin yanında din, ziraat, askerlik, ticaret, eğitim, tıp, coğrafya gibi alanlarla ilgili yazılara da yer verir. Dilde sadeleşme taraftarı olmuştur.
İrtikâ dergisi, Servet-i Fünun dergisinin yenilikçi edebiyat anlayışına karşı olmuş ve daha önceki Hazine-i Fünun ve Resimli Gazete’ nin edebiyat anlayışını devam ettirmiştir. Bununla birlikte Terakki ve Servet-i Fünun dergilerinde daha önce çıkan şiir ve yazılar, şair ve yazarlarının haberi ve izni olmadan alınıp dergide yayımlanmıştır. Lamartine, François Coppee, Musset, Mis Opi gibi Batılı yazarlardan da tercümelere yer verilmiştir.
Başlıca yazarları Âgâh Kemal, Ahmet Hikmet, Ahmet Raif, Ahmet Rasim, Ahmet Rebîî, Ahmet Refik, Ali Rıza Seyfî, Andelib (M. Faik Esad), Ayın Nadir, Baba Mehmet Tahir, Celal Sahir, Eginli Ömer Aziz, Faik Ali, Fatma Fahrünnisa’dır.
Maârif
Arapça bir kelime olup “bilgiler, kültürler” demektir. 238 sayı yayımlanmıştır. Bilimsel, teknik meselelere, icatlar, tıp, spor gibi hemen her alanla ilgili konulara yer verir. Şiir, hikâye, eleştiri, dil sorunları, özgeçmiş, dinî konular gibi türlerde yazılar da yayımlanmıştır.
Başlıca yazarları Abdülhak Hâmit, Ahmet Remzi (Akyürek), Ahmet Naci, Ah met Rasim, Ahmet Rıza, Ahmet Vefa, Ali Kâmî (Akyüz), Ali Nusret, Ali Salim, Ali Ulvi, Andelip, Âvanzâde Süleyman, Cenap Şahabettin, Faik Esat’tır.
Malûmat
Bu dergi toplam 48 sayı çıkmıştır. Malumat dergisi, edebiyat anlayışı bakımından eski edebiyat taraftarlarına yer vermekle birlikte, Servet-i Fünun şair ve yazarlarının haberi ve izni olmadan onların ürünlerini de alıp yayımlamıştır. Aslında Servet-i Fünun’ a rakip bir dergidir.
Dergide Batı dillerinden tercüme metinlere, “Hikâye-i Müntehabe” (Seçilmiş Hikâyeler) genel başlığı altında seçilmiş hikâyelere, “Kısm-ı Nisâ” (Kadınlar Kısmı) genel başlığı altında kadınla ilgili konulara, teknik konulara, İslam dünyasına, eğlencelere, “İcmâl-i Edebî” (Edebî Özet) başlıklı bölümde dil ve edebiyat konularına yer verilmiştir. Ayrıca 1894-1896 yılları arasında “Hanımlara Mahsus Malumat” adlı bir ek yayımlamıştır. Bu ekte edebiyat, ahlak ve sanayi gibi konulara yer verilmiştir.
Başlıca yazarları Menemenlizâde Mehmet Tahir, İsmail Safa, Mehmet Celal, Ahmet Rasim, Ahmet Refik, Osman Senayi, Sinoplu Rıza, Safvetî Ziya’dır.
Mektep
185 sayı yayımlanmıştır. İki döneme ayrılır. 1-100 sayıları arasındaki dönemde çocuk ve eğitim dergisidir. 2. döneminde edebiyat ve kültür dergisi olmuştur.
Doğu kültür ve medeniyetini tanıtmayı hedeflemekle birlikte Batı kültürüne ve edebiyatına da yer verir. Daha çok eski edebiyat taraftarlarının toplandığı bir dergi olsa da yeni edebiyat taraftarlarına da yer verir.
Başlıca yazarları Abdullah Cevdet, Abdullah Hilmi, Adanalı Ziya, Ahmet Kemal, Ahmet Naim, Ahmet Rasim, Ahmet Tevfik, Ali Enver, Ali Rıza, Andelip-Faik Esat, Aynîzade Mehmet Ali, Besim, C. Niyazi, Cenap Şehabettin’dir.
Mir’at-ı Âlem
Arapça bir tamlama olup “dünya aynası” demektir. Bu dergide, seyahat, özgeçmiş, fen, edebiyat ve mizaha yer verilir. Toplam 5 sayı yayımlanmıştır.
Başlıca yazarları Ali Ulvi, Ebuzziya Tevfik, Hüseyin Haşim, Hüseyin Hulki, İbnürreşad Ali Ferruh, Kemal Bey, Mehmet Celal, Mehmet Feyzi, Mehmet Şevki, Menemenlizâde Mehmet Tahir, Muallim Naci, Münif, Nabizâde Nâzım, Osman Nuri, Recaizâde Mahmut Ekrem, T. Rıza, Yağcızade Ömer Nuri’dir.
Mirsad
İlk önce Muallim Naci tarafından çıkarılır. Muallim Naci 3 sayı sonra gazeteyi İsmail Safa’ya bırakır. Bu gazetede genellikle aşk ve bahar konulu iyimser şiirler yayımlanır. Ayrıca Tevfik Fikret de ilk gençlik şiirlerinin bir kısmını bu gazetede yayımlar. Tevfik Fikret’in edebiyat dünyasında tanınmasında bu gazetenin rolü büyüktür.
Mizan
Değişik dönemlerde İstanbul, Kahire, Paris, Cenevre ve İstanbul’da yayımlanan dergi 1909’da kapatılmıştır. Dergide iç ve dış siyaset, ekonomi, eğitim, maliye, edebiyat ile ilgili konulara yer verilmiştir.
1886 yılından itibaren değişik yerlerde ve farklı tarihlerde üç ayrı dönemde gazete olarak yayımlanır. Gazetenin yayın yeri ve dönemleri üçe ayrılır. I. Dönem: Bu dönemde İkinci Abdülhamit yönetimine ters bir içerikte değildir. Siyasi olayların yanı sıra bilim ve edebiyat konularına, kitap ve dergi ilanlarına da yer verir. II. Dönem: Bu dönemde İkinci Abdülhamit yönetimi eleştirilir. III. Dönem: İkinci Meşrutiyet ilan edildikten sonra İstanbul’da günlük olarak yayımlanır. Ancak bu dönemde gazete, İttihat ve Terakki aleyhinde yayınlar yapar.
Başlıca yazarları Mizancı Murat, Tunalı Hilmi, Binbaiı Çürüksulu Ahmet Bey, Ali Kemal, ierefeddin Magmûmî, Şefik Bey, Şerif Bey, Halil Ganem, Albert Kodo, Ali Kemal, Selim Sabit’tir.
Muktebes
Arapça bir kelime olup “bir yerden alınma” demektir. Muktebes dergisi, İzmir’de yayımlanır. Haftalık olup edebiyat ve fenle ilgili yazılara yer verir. Dergi, edebî ve fenni kısım olarak 2 bölüm hâlinde yayımlanır.
Dergide çıkan şiirlerde genellikle tabiat, aşk, hikmet, tasavvuf gibi konulara yer verilir. Bu şiirler büyük ölçüde Ara Nesil şiir anlayışını yansıtır. Ayrıca dergide mensur şiirler de görülür. Yayımlanan hikâyelerde ise daha çok aşk, sevgili, şefkat konuları ele alınır.
Bunların dışında edebiyat eleştirisi yazıları, telif ürünler dışında Arapça, İngilizce ve Fransızcadan çeviri metinler, çocuk eğitimiyle ilgili çeviri metinler, iki adet çeviri roman ve Batılı yazarlar hakkında bilgiler içeren yazıların da yayımlandığını görüyoruz. Muktebes, dönemin idari, siyasi yapısı gereği siyasi yazılara yer verememiştir.
Başlıca yazarları Abdülhalim Memduh, Ali Fuat, Eburreşit Ali Rıza, Ermenekli Hasan Rüştü, Eşref, Hafız İsmail Hakkı, Hamazasp Hakiyan’dır.
Nilüfer
Bursa’da yayımlanmış ve 84 sayı çıkmıştır. Bursa’nın ilk sanat ve edebiyat dergisidir. Dergide edebiyat, sanat, bilim ve din konularına yer verilmiştir. Hem eski edebiyat anlayışına bağlı ürünler hem de yeni edebiyat ürünleri yayımlanmıştır.
Bu dergide Recep Vahyî, Rusça ve Fransızcadan Türkçeye şiirler tercüme edip yayımlamıştır. Ahmet Midhat Efendi tarzında hem eğlendirici hem de toplumsal fayda sağlayıcı hikâyelere de yer verilmiştir.
Başlıca yazarları Feraizcizade Mehmet Şakir, Recep Vahyî, Ağlarcazade Mustafa Hakkı, Hersekli Arif Hikmet, Nigar Hanım, Şaire Hanım’dır.
Saadet
Günlük gazetedir. İstanbul’da 3187 sayı olarak yayımlanmıştır. Bu gazetede eski ve yeni edebiyat tartışmaları yapılmıştır. Eski edebiyat anlayışını savunan Muallim Naci’nin etrafında Ukâz-ı Şübbân (Gençler Pazarı) adlı bir topluluk oluşmuştur.
Başlıca yazarları Mehmet Nuri, Muallim Naci, Mehmet Celal, Ahmet Rasim’dir.
Terakki
İlk Türk kadın gazetesini çıkaran gazetedir. Haftada bir özel kadın sayısı yayımlanmıştır. Derginin kadınlar için yayımladığı ekin adı “Muhadderât”tır. Muhadderât “tesettürlü, namuslu müslüman kadınlar” demektir. Bu ekte kadınlardan imzasız olarak gelen mektuplara yer verilir. Yine haftada bir Letâif-i Âsâr adıyla ilk mizah gazetesini yayımlayan gazete de budur. Gazetede anlaşılır, günlük konuşma diline önem verilmiştir.
Başlıca yazarları Ebuzziya Tevfik, Suphi Paşazade Ayetullah, Kemal Paşazade Sait Bey, İsmail Efendi, Hayrettin, Karski, Recaizâde Mahmut Ekrem’dir.
Haklarında bilgi verdiğimiz yukarıdaki yayın organlarının dışında Ara Nesil şair ve yazarları ayrıca şu gazete ve dergilerde de ürünlerini yayımlamışlardır: Ceridetü’l Hakâyık, Muhit, Musavver Fen ve Edep, Musavver Malumat, Musavver Terakkî, Nokta, Rehber-i Fünûn, Resimli Gazete, Ümran, Şafak, Sabah, Manzara, Hizmet, Risâle-i Hafî, Sa’y, Sebat, Servet, Şule.