TARIM ALET VE MAKİNALARI - Ünite 10: İçsel Tarım Mekanizasyonu Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 10: İçsel Tarım Mekanizasyonu

Tavukçulukta Mekanizasyon

Tavukçulukta teknik anlamda yetiştiricilik kümeslerde yapılmaktadır. Kümesler, tavuklar için en uygun yaşama koşullarının sağlanması gereken hayvan barınaklarıdır. İyi bir kümes, hayvanlara uygun çevre koşullarını yaratacağından verimi doğrudan etkilemektedir.

Tavuk yetiştiriciliğinde kullanılan kümesler, çeşitli şekillerde sınıflandırılabilmektedir. Bu sınıflandırmadan en önemlileri aşağıdaki gibidir:

  1. Taşınabilme özelliklerine göre kümesler, taşınabilir kümesler ve sabit kümesler olmak üzere iki grupta toplanabilir. Taşınabilir kümesler hayvan sayısının az ve iklim koşullarının uygun olduğu durumlarda düşünülebilir. Sabit kümeslerde ileri derecede mekanizasyon uygulamaları yapılabilmektedir.
  2. Yetiştirme sistemine göre kümesler, yerde yetiştirmeli kümesler ve kafeste yetiştirmeli kümesler olarak iki gruba ayrılabilir. Yerde yetiştirmeli kümesler, normal tünekli kümesler ve ızgara tabanlı kümesler olarak gruplandırılmaktadır. Kafeste yetiştirmeli kümesler ise basamaklı ve batarya tipi olarak yapılabilmektedir. Basamaklı kafesli kümeslerde; yemleme, sulama ve gübre temizleme işleri elle yapılabildiği gibi otomatik olarak da yapılabilir. Batarya tipi kafesli kümeslerde kafesler, üst üste yerleştirilmektedir. Gübre, kafesler altında bulunan mekanizmalar yardımıyla kümes dışına alınmaktadır.
  3. Yetiştiricilikteki amaca göre büyütme kümesleri, yumurta tavuğu kümesleri ve etlik piliç kümesleri söz konusudur.

Kümeslerde kullanılan mekanizasyon araçlarından başlıcaları; yemlik, suluk, gübre temizleyici, folluk ve yumurta sınıflandırma makinalarıdır.

Tavuklara yem vermede kullanılan yemlikler iki gruptur:

  • Basit yemlikler,
  • Otomatik yemlikler.

Büyük kümeslerde daha ekonomik olan otomatik yemlikler;

  • Arabalı,
  • Borulu,
  • Bantlı tipte olabilmektedir.

Tavukların su gereksinimi, yaş, çevre sıcaklığı ve yumurta verimi gibi faktörlere göre değişmektedir. Ortalama olarak 100 tavuk günde 20 litre suya ihtiyaç duymaktadır. Suluklara konulan sular temiz olmalıdır.

Kümeslerde basit ve otomatik tavuk sulukları kullanılmaktadır. Kümeste, folluk ve tüneklerden uzak olan kısımlara, pencere kenarlarına yerleştirilmesi gereken basit suluklar, galvanizli sac ya da plastik malzemeden yapılabilmektedir. Otomatik suluklar, asma tip ve damla tip suluk şeklinde olabilmektedir. Asma tip suluklarda, üstten gelen su bir şamandırayı yükseltir ve belirli bir düzeye ulaştığında şamandıra, suyun girişini kapatır. Otomatik suluklarla bazı durumlarda suyla birlikte ilaç da verilebilmektedir.

Tavukçulukta en önemli sorunlardan biri hayvanların gübreleridir. Kısa sürede kümesin dışına alınmadığında gübreler, koku yapmaları dışında tavukçuluktaki en büyük risk olan hastalıklara neden olurlar. Bu nedenle gübrelerin kümes dışına alınması ve kümes çevresinden uzaklaştırılması gerekmektedir. Burada önemli noktalardan biri tavuk kümeslerindeki gübrenin en az insan işgücü kullanılarak temizlenebilmesidir. Temizleme işinde traktör önyükleyici kepçesinden de yararlanılabilmektedir. Ön yükleyici, traktörün ön kısmında bulunan kepçe, çatal gibi elemanlara takılan kısma denir.

Yumurta tavukçuluğunda tavukların yumurtlama yerlerine folluk denilmektedir. Folluklar, kümes içinde daha az ışık alan yerlere yerleştirilmelidir. Bir kümese konulacak folluğun kapasitesi; tavukların sayısına, yumurta verimlerine ve folluğun tipine bağlı olarak değişmektedir.

Tavuklardan elde edilen yumurtalar, değişik boyut ve ağırlıkta olabilmektedir. Bu nedenle tüketicilere sunulmadan önce yumurtaların belirli standart gruplara ayrılması gerekmektedir. Tavuk yumurtaları için A ve B sınıfı yumurtalar olmak üzere iki kalite sınıfı tanımlanmıştır. B sınıfı yumurtalar A sınıfının standartlarını karşılayamayan yumurtalardır. Pazarda tek tek satılması pek olanaklı olmayan yumurtalar ise endüstriyel yumurta grubunda değerlendirilir. B sınıfı yumurtaların ağırlık yönünden sınıflandırılmasına gerek yoktur. Ağırlık yönünden A sınıfı yumurtalar aşağıdaki gibi sınıflandırılır:

XL : Çok büyük yumurtalar (73 gram ve üzeri)

L:  Büyük yumurtalar (63-73 gram)

M: Orta boy yumurtalar (53-63 gram)

S : Küçük yumurtalar (53 gramın altında)

Yumurta sınıflandırma sistemleri üç farklı şekilde çalışırlar:

  1. Yumurtaların tek tek tartılarak boylanması: Yumurtaların ağırlıklarına göre sınıflandırılmasındaki en basit sistem yumurtaların tek tek tartılmasıdır.
  2. Yumurtaların eğik düzlemli tartma makinesinde boylanması: Bir eğik düzlem üzerine konulan yumurtalar kendi ağırlıklarıyla yuvarlanarak karşı ağırlığı yenebildiği ağırlık sınıfı grubuna girdiği tartma düzenine yönlendirilir.
  3. Yumurtaların tam otomatik sistemlerle boylanmasında yumurtalar önce temizlenmekte daha sonra sınıflandırılarak paketlenmektedir.

İçerisine konulan yumurtalardan civciv çıkaran makinalara, kuluçka makinaları, bu makinalarla yapılan kuluçkaya da yapay kuluçka denilmektedir. Bu makinalardaki kuluçka süresi hayvanların cinsine göre değişik değerler göstermektedir.

İyi bir kuluçka makinasında başarı için; sıcaklık, nem ve hava koşulları optimum değerlerde olmalıdır. Her canlı gibi makina içerisinde gelişmekte olan embriyo da, oksijen almakta ve CO2 vermektedir. Kuluçka makinaları ile verim istenilen değerde artırılabilmekte ve kuluçka zamanı istenildiği şekilde düzenlenebilmektedir.

Embriyo, yumurta hücresinin döllenmesiyle başlayan gelişme sürecinin ilk aşamasıdır.

İyi bir kuluçka makinasının ana yapı elemanlar›; termostat, termometre, higrometre, vantilatör, çevirme düzeni, soğutma düzeni, ısıtma düzeni, nemlendirme düzeni ve alarm düzenidir.

Higrometre, havadaki nemi ölçmek için kullanılan araca verilen isimdir.

Ahırların Mekanizasyonu

Ahırlarda yapılan ve mekanize edilmesi gereken işlerin arasında, sulama, yemleme, yataklık değiştirme, gübre ve sıvı gübre taşıma, yem hazırlama ve iletme, süt sağma ve soğutma sayılabilmektedir. Ahırlar, bölgenin iklim koşulları da göz önünde tutularak,

  • Duraklı (bağlı, kapalı) ahırlar,
  • Serbest (açık) ahırlar,
  • Karma (duraklı, serbest) ahırlar olmak üzere üç şekilde düzenlenebilmektedir.

Hayvanların sulanmasında en başarılı yöntem otomatik sulamadır. Otomatik sulamada kullanılan suluklar ile işgücünden tasarruf sağlanmakta, her an taze ve temiz su temin edilebilmektedir.

Su miktar ve kalitesi, ineklerin süt verimini belirli oranda artırmaktadır. Duraklı ahırlarda çanaklı otomatik suluklar kullanılmaktadır.

Büyükbaş hayvanların beslenmesinde; kaba, kıyılmış, silaj ve konsantre yemlerden yararlanılmaktadır. Hayvanların yem ihtiyaçları; hayvanların cins, ırk ve yaşına göre değişmektedir. Hayvanların yemlenmesi; elle ve basit araçlarla yapılabildiği gibi bu amaçla geliştirilmiş dağıtıcı araçlardan da yararlanılmaktadır. Ahırlarda yem dağıtımında otomatik yemleme tesisleri de kullanılmaktadır.

Silaj, su içeriğince zengin özellikle mısır gibi yeşil yemlerin bir beton çukura doldurularak üzerinin hava almayacak şekilde naylon benzeri bir örtü ile örtülmesi sonucunda ekşitilerek saklanmasıdır.

Otomatik yemleme düzenleri, mekanik veya elektronik olabilir. Otomatik yemleme tesislerinin yapısında zincirli paletli bantlar ve helezonlu götürücüler bulunur.

Zincirli paletli bantlar; kaba, taneli ve konsantre yemlerin dağıtımında kullanılırlar.

Konsantre yem: Kesif yem, karma yem yüksek protein içerir, arpa, buğday, ayçiçeği, mısır, vitaminler, premiksler melas vb. içerir, hayvanların türüne göre ayrı ayrı ve onların istediği enerji miktarını sağlayacak şekilde hazırlanır.

Bir büyükbaş hayvan ağırlığının yaklaşık % 8’i kadar gübre verebilir. Biriken gübrenin dışarıya atılması hayvan sağlığı yönünden çok önemlidir. Ahır içindeki gübreler hidrolik ve mekanik yöntemlerle temizlenebilir. Hidrolik yöntemde, gübre, basınçlı su ile taşınmaktadır. Bu sistemde ahırların uzunluğu boyunca üzerinde ızgaralar bulunan beton kanallar bulunur. Mekanik yöntemle gübre temizlemede çoğunlukla elektrik motoru gücünden yararlanılmaktadır. Bu sistemler; kürekli sistem, sürekli zincirli paletli sistem ve itmeli sistem olmak üzere üç grupta toplanmaktadır.

Süt hayvancılığında en zor ve zahmetli işlemlerden biri süt sağımıdır. Ayrıca sütün önemi ve kolay bozulabilmesi nedeniyle çok önemli hijyen koşullarının sağlanmasını gerektirir. Hem daha sağlıklı süt elde edilebilmesi ve hem de insan işgücü yerine daha az sürede daha fazla miktarlarda süt sağılabilmesi için gelişmiş teknolojilerden yararlanılması gerekmektedir. Bu amaçla aynı anda birçok ineği sağabilen süt sağım makinaları geliştirilmiştir.

Hijyen, sağlık için gerekli koşulların sağlanması ve sürdürülmesi uygulamalarıdır.

Makinayla sağımda, süt, temiz ve kokusuzdur. Meme dokusunda deformasyona bağlı bir enfeksiyon oluştuğunda, sütte lökosit ve somatik hücre sayısı artmaktadır. Somatik hücre sayısının normalin üzerinde olması hayvanın mastitisli olduğunu gösterir. Mastitis, memelilerde görülen meme iltihabı hastalığıdır.

Süt sağım sistemleri, ahır tipine bağlı olarak aşağıdaki yapılarda olabilmektedir.

Bağlamalı ahırda sağım sistemi:

  • Ahırda güğüme sağım yapan süt sağım makinaları,
  • Ahırda boru hattına sağım yapan merkezi sistemli süt sağım makinaları,

Sağım merkezinde sağım sistemi:

  • Tandem sağım merkezli sağım sistemi,
  • Balık kılçığı sağım merkezli sağım sistemi,
  • Döner sağım merkezli sağım sistemi.

Süt odası ve süt soğutma tankı, süt sağım tesisinin önemli bir ünitesidir. Süt, sağımdan hemen sonra mikroorganizmaların belirli sayının altında kalacağı bir sıcaklık derecesine kadar soğutulmalıdır.

Süt soğutma tankı, inekler sağıldıktan sonra elde edilen sütlerin bakteri benzeri mikroorganizmaların ürememesi için soğutularak depolandığı tanklardır.

Seralarda Üretimde Mekanizasyon

Seralar, tamamen ya da kısmen kontrollü koşullarda bitkisel üretim yapılan alanlardır. Seralarda bitkisel üretimin gerçekleşebilmesi için toprak hazırlığı, ekim ve dikim, sulama, bakım, gübreleme, zararlılarla mücadele, hasat gibi işlemler yapılmalıdır. Bu işlemlerin çoğunda mekanizasyon olanaklarından yararlanılmaktadır.

Seralarda bitkisel üretimin gerçekleşebilmesi için toprak hazırlığı, ekim ve dikim, sulama, bakım, gübreleme, zararlılarla mücadele, hasat gibi işlemler yapılmalıdır. Bu işlemlerin çoğunda mekanizasyon olanaklarından yararlanılmaktadır. Seralarda yıldız çarklı çekilir ya da motorlu el çapası ile küçük tohumlar için oldukça uygun bir tohum yatağı hazırlanabilmektedir.

Seralarda toprak yüzeyinin düzeltilmesi, küçük taş gibi yabancı maddelerin ayıklanması ve toprağın tesviyesi gibi işlemlerde el tırmıkları kullanılmaktadır. Orta ve büyük boy seralarda ise küçük güçlü bahçe traktörleri ile çekilen kulaklı pulluklardan, el traktörlerinden ve motorlu çapalardan yararlanılmaktadır.

Seralarda tohum ya da fideler elle veya makinalarla ekilmekte ya da dikilmektedir. Seralarda yapılan yetiştiricilikte, tohumlar toprağa doğrudan ekilebildiği gibi, önce fideliklere ekilip, yetişen fideler daha sonra geniş alanlara dikilerek şaşırtılmaktadır. Elle ekimde el aletleriyle açılan çizilerin veya çukurların içine tohumlar elle bırakılır ve üzerleri toprakla örtülür. Makinalı ekimde ise elle itilen veya kendiyürür hassas ekim makinaları kullanılmaktadır.

Seralarda uygulanan sulama sistemleri tarla ve bahçe yetiştiriciliğindeki uygulamalara benzemektedir. Bunlar arasında, hortumla sulama, tava ve karık yöntemiyle yüzey sulama, yağmurlama sulama, damla sulama, toprak altı sulama yöntemleri sayılabilir.

Bitkilerin fotosentez yapabilmeleri için CO2 gereklidir. Ortamda bitkinin yararlanacağı ışınım enerjisi, CO2, nem ve sıcaklığın en uygun düzeylerde olması fotosentez hızını ve buna bağlı olarak bitki gelişmesini artırmaktadır.

Seralarda bitki hastalıklarının önemli bir bölümü, kullanılan topraktan ve köklendirme ortamlarından kaynaklanmaktadır. Burada oluşacak hastalık etmenlerinin ortadan kaldırılabilmesi için toprağın dezenfekte edilmesi gerekmektedir.

Seralarda hasat, genellikle insan işgücüne dayalı olarak elle yapılmaktadır. Ancak hasatta işgücü verimliliğini artırmaya yönelik olarak kesme, toplama ve taşıma işlerini kolaylaştırmak ve hızlandırmak amacıyla bazı sistemlerden yararlanılmaktadır. Bu amaçla; yük taşıma arabaları, kendi yürür forkliftler, yerden veya tavandan raylı ya da tekerlekli ileticiler ve hareketli masalardan yararlanılabilir.

Masalarda yetiştiricilik uygulaması yapılan seralarda, rahat çalışılabilmesi için masalar etrafında yeterli aralıklar bulunmalıdır. Bu durumda, sera taban alanının önemli bir kısmı servis alanı olarak kullanılmaktadır.

Seracılıkta fidelerin dikileceği ortamlar, ince ve kalın dere kumu, milli ve killi toprak, torf, humus, olgunlaşmış hayvan gübresi, kireç, perlit ve bazı sentetik maddeler vb. kullanılarak hazırlanmaktadır. Bu amaçla materyalin aktarılması ve iletilip yüklenmesiyle ilgili olarak özel makina ve düzenler geliştirilmiştir.

Seralarda yoğun üretim yapıldığından toprak aşırı derecede yorulmaktadır. Yoğun üretim sonunda toprak hastalıklarında önemli artış ve üretimde miktar ve kalite yönünden düşüşler ortaya çıkmaktadır. Bu durumda sera toprağının, bitki kök bölgesi derinliğine kadar tümüyle değiştirilmesi veya topraksız üretim tekniklerine başvurulması gerekmektedir.