TARIMSAL METEOROLOJİ - Ünite 10: Türkiye İklimi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 10: Türkiye İklimi

Türkiye’de İklim Sistemini Etkileyen Faktörler

İklimin temel elemanları sıcaklık, yağış, oransal nem, güneşlenme süresi ve şiddeti, basınç, rüzgâr hızı ve yönü, buharlaşma gibi parametrelerdir. Ayrıca iklimlerin oluşmasında bu parametreler üzerine doğrudan veya dolaylı olarak etkili olan, fakat ölçülemeyen bazı etkileşimler de söz konusudur. Bu elemanlar tek başlarına ve birbirleri ile ilişki halinde atmosferi etkilemekte, kısa vadede hava olaylarını, uzun vadede ise dünya üzerinde çok çeşitli iklim tiplerinin oluşmasını sağlamaktadırlar. Ülkemizin üç tarafının denizlerle çevrili olması, dağların uzanışı ve yeryüzü şekillerinin farklılık göstermesi gibi coğrafi nedenlere bağlı olarak farklı iklim tipleri görülür. İklim sınıflarının oluşmasında üç temel faktör bulunur:

  • Matematik konum
  • Özel konum
  • Yeryüzü şekillerinin etkisi

Matematik Konum: Türkiye, Kuzey Yarım Küre’de, 36-42 derece kuzey enlemleriyle 26-45 derece doğu boylamları arasında yer alır. Ülke, kutuptan çok Ekvator’a yakındır ve orta (ılıman) kuşakta yer alır. Ne kutup bölgelerindeki kadar soğuk ne de ekvatoral bölgedeki kadar sıcak ve yağışlı bir iklim vardır. 4 mevsim belirgin olarak yaşanır.

Özel Konum: Türkiye’deki çeşitli iklim tiplerinin oluşumunda fiziki coğrafya özelliklerinden kaynaklanan özel konumun etkileri bulunmaktadır.

Türkiye’nin etrafındaki denizlerin sıcaklık ve yağış dağılımında önemli etkisi vardır. Kıyılar iç kesime göre daha yağışlı, nemli ve ılıktır. Karadeniz’den gelen nemli hava kıyıda bol yağışa sebep olurken Ege denizi, Ege kıyılarında meltem rüzgârlarının oluşmasını sağlar. Anadolu’yu çevreleyen bu denizler kış mevsiminde sıcaklığın düşmesini engellemektedir.

Denize olan uzaklık (karasallık) etkisi incelenecek olursa, kıyılardan iç kesimlere doğru nemin azalmasına bağlı olarak aşırı ısınma ve soğuma özellikleri artmaktadır. Böylece yıllık ve günlük sıcaklık farkları artmaktadır. Yazın iç bölgelerin fazla ısınması, ormanların ve tarımsal bitkilerin yetişmesine olumsuz etki etmektedir.

Ülkemizin hava ve iklim şartlarında bulunduğu bölgedeki ve yakın çevresindeki belli hava kütleleri etkilidir. Türkiye kış aylarında kutupsal, yaz aylarında tropikal hava kütlelerinin etkisi altındadır. Avrupa-Asya kıtası üzerinde soğuk, Afrika ile Arabistan çöllerinde ise sıcak ve kuru hava kütleleri oluşmakta, bu hava kütleleri mevsimlere göre ülkemizi etkilemektedir. Kışın Balkanlar’dan ve Sibirya’dan gelen hava kütleleri, yazın Afrika ve Arabistan’dan gelen hava kütleleri etkili olur. Türkiye’yi etkileyen kava kütleleri şu şekilde sıralanabilir:

  1. mP hava kütlesi: Atlas Okyanusu üzerinden gelip Avrupa üzerinden ülkemizi etkiler. Kararsızlık yağışları yapabilir. Karadeniz’de yağmur, iç kesimlerde kar bırakabilir. Akdeniz üzerinden geldiğinde ise daha fazla etkili olur ve her türlü yağışı bırakabilir.
  2. cP hava kütlesi: Sibirya üzerinden gelir. Karasal, soğuk ve kurudur. Sis ve ayaza neden olur. Karadeniz’i geçerken nemlenip oroğrafik yağışlar yapabilir.
  3. mT hava kütlesi: Atlas Okyanusu kökenlidir. Sıcak ve nemli hava kütlesi, özellikle batı bölgelerimizde olmak üzere oldukça fazla yağış bırakır.
  4. cT hava kütlesi: Kuzey Afrika üzerinden gelir. Karasal, sıcak ve kurudur. Kuzey sistemlerle karşılaştırılırsa Akdeniz cephesini oluşturup yağış bırakabilir. Diğer taraftan Akdeniz’den geçerken yeterli ölçüde nem kazandığı takdirde yine yağış yapması söz konusudur. Zaman zaman gördüğümüz çamur yağışları da bu hava kütlesinin ülkemizi etkilemesinin bir sonucudur.

Sonuç olarak ülkemiz yazın yüksek basıncın etkisine, kışın ise alçak ve yüksek basınçların sık sık değiştiği farklı hava kütlelerinin etkisine girer.

Yeryüzü Şekillerinin Etkisi: Türkiye’de sıcaklık, yükseltinin artmasına bağlı olarak batıdan doğuya, kıyıdan iç kesimlere doğru azalır. Kıyılar ılık geçerken, iç kesimlerde don olayı görülür. Yüksek dağlık alanlarda, dağların etekleriyle zirve kısımları arasında sıcaklık farkı oluşur. Yükselti, kar örtüsünün yerde kalma ve don olayının olduğu gün süresi üzerinde etkili olur. Yükselti, yağış miktarı üzerinde de etkisini gösterir.

Dağların uzanış doğrultusu ve bakı da yağış ve sıcaklık dağılışında etkili olur. Karadeniz’de kuzey, Akdeniz’de güney yamaçları fazla yağış alır. Dağ sıraları hava kütlelerinin ilerlemesini engelleyerek iklimde yerel değişmelere neden olurlar. Toroslar ve Kuzey Anadolu Dağları nemli havanın İç Anadolu’ya girmesini engeller. Dağ kuşaklarının en önemli etkilerinden biri de rüzgâr üzerinde gerçekleşir.

Güneşten alınan enerji, dağ yamacının baktığı yöne göre değişim gösterir. Ülkemizde yaz ve kış güneye bakan yamaçlar kuzeye göre daha fazla güneş alırlar ve ısınırlar. Dolayısı ile güneye bakan yamaçlarda yarı kurak, kuzeye bakan yamaçlarda nemli ortam koşulları oluşur. Güneye bakan yamaçlarda kar örtüsü daha erken kalkar, orman sınırı daha yüksekten başlar, bitkiler daha erken olgunlaşır.

Türkiye’deki İklim Tipleri

Türkiye ılıman kuşak ile subtropikal kuşak arasında yer alır. Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olması, dağların uzanışı ve yeryüzü şekillerinin çeşitlilik göstermesi, farklı özellikte iklim tiplerinin doğmasına yol açmıştır. Yurdumuzun kıyı bölgelerinde denizlerin de etkisiyle daha ılıman iklim özellikleri görülür. Kuzey Anadolu Dağları ve Toros sıradağları deniz etkilerinin iç kesimlere girmesini engellediği için yurdumuzun iç kesimlerinde karasal iklim özellikleri görülmektedir.

Dünya ölçüsünde yapılan iklim sınıflandırmada kullanılan ölçütler esas alınarak, ülkemizde şu iklim tipleri ayırt edilebilir:

  • Karasal iklim
  • Akdeniz iklimi
  • Marmara (geçiş) iklimi
  • Karadeniz iklimi

Karasal İklim: Ülkemizin denizlerden uzak, yeryüzü şekillerinin meydana getirdiği engellerden dolayı deniz etkisinden yeterince yararlanamayan kesimlerinde görülür. Yaz ile kış arasında sıcaklık farkı fazla, yağışlar genellikle ilkbahar ve kış mevsiminde gerçekleşmekte, yazın kuraklık egemen olmaktadır. Bu iklim İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Trakya’nın iç kısmında hüküm sürmektedir. Yağış ve sıcaklık özelliklerine bağlı olarak karasal iklim dört alt tipe ayrılabilir:

a. Güneydoğu Anadolu Karasal İklimi
b. Doğu Anadolu Karasal İklimi
c. İç Anadolu Karasal İklimi
d. Trakya Karasal İklimi

Akdeniz İklimi: Ege Bölgesi’nin büyük bir bölümü ile İç Anadolu’nun batı kesiminde ve Akdeniz Bölgesi’nde Torosların güneye bakan kesimlerinde etkilidir. Kıyıdan yaklaşık 800 m yüksekliğe kadar bu iklimin özellikleri görülür. Daha içeri gittikçe etkisi azalır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Kıyı kuşağında kar yağışı ve don olayları nadir olarak görülür. Yüksek kesimlerde kışlar karlı ve soğuk geçer. Kıyı kuşağının doğal bitkisini sıcaklık ve ışık isteği yüksek, kuraklığa dayanıklı olan kızılçam ve bunların tahrip edildiği yerlerde her zaman yeşil olan makiler oluşturur. Yüksek yerlerde ise iğne yapraklı karaçam, sedir ve köknar ormanları hâkimdir.

Marmara (Geçiş) İklimi: Marmara Bölgesi’nin kuzey Ege’yi de içine alacak şekilde güney kesiminde görülür. Kışları Akdeniz iklimi kadar ılık, yazları Karadeniz iklimi kadar yağışlı değildir. Karasal iklim kadar kışı soğuk, yazı da kurak geçmemektedir. Bu özelliklerinden dolayı bir geçiş iklimi özelliği gösterir. Buna bağlı olarak doğal bitki örtüsünü alçak kesimlerde Akdeniz kökenli bitkiler, yüksek kesimlerde kuzeye bakan yamaçlarda Karadeniz bitki topluluğu özelliğindeki nemli ormanlar oluşturmaktadır.

Karadeniz İklimi: Karadeniz Bölgesi’nin kıyı ve dağların kuzeye bakan kesimleri ile Marmara Bölgesi’nin Karadeniz kıyı kuşağında etkilidir. Yaz ile kış arasındaki sıcaklık farkı fazla değildir. Yazlar görece serin, kışlar ise kıyı kesiminde ılık, yüksek kesimlerde karlı ve soğuk geçer. Her mevsimi yağışlı olup, su sıkıntısı görülmez. Doğal bitki örtüsünü kıyı bölümünde geniş yapraklı nemli ormanlar, yüksek kesimlerde ise soğuk ve nemli şartlarda yetişen iğne yapraklı ormanlar oluşturur.