TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA - Ünite 2: Tarımsal Yapılarda Çevre Koşulları ve Denetimi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: Tarımsal Yapılarda Çevre Koşulları ve Denetimi

Ünite 2: Tarımsal Yapılarda Çevre Koşulları ve Denetimi

Çevre Koşullarının Tanımı

Bitki ve hayvan yetiştiriciliğinde verime etkili olan iki temel faktör vardır. Bunlar canlının genetik kapasitesi ve çevredir. Canlıların genetik kapasiteleri kalıtım yolu ile geçer ve ıslah çalışmaları ile geliştirilebilir. Çevre ise kalıtım etmeni dışında kalan ve genel olarak bitkileri, hayvanları ve depolanan ürünleri etkileyen tüm faktörler olarak tanımlanabilir. Bu nedenle tarımsal yapılarda çevre koşulları denilince canlıların büyümesini, gelişmesini ve verimini etkileyen tüm faktörler anlaşılır.

Tarımsal yapılar yönünden çevre koşulları; fiziksel çevre (iklimsel, yapısal, mekanik, akustik ve optik çevre), kimyasal çevre, sosyal çevre ve mikrobiyolojik çevre olmak üzere dört temel grupta toplanabilir.

Fiziksel çevre elemanlarından iklimsel çevre, tarımsal yapı içerisinde sağlanması gereken sıcaklık, nem, hava kalitesi, hava hareketi ve ışık miktarını ifade eder. Yapısal çevre, yapılacak yetiştiriciliğin çeşidine ve yörenin iklim koşullarına bağlı olarak bina için uygun yerleşim yerinin seçimi, bina tipinin ve boyutlarının belirlenmesi, yeterli alanın bırakılması, bitki ve hayvan yetiştiriciliğinde kullanılan her bir unsurun şekil ve boyutlarının seçimi, yapının tüm unsurlarında kullanılacak olan uygun malzeme düzenlerinin belirlenmesi gibi konulardan oluşur. Mekanik çevre; yetiştiricilikte kullanılacak her türlü makine, alet ve ekipmanların seçimi; akustik çevre; yetiştiriciliği olumsuz yönde etkileyebilecek ses ve gürültünün önlenmesi, optik çevre ise yeterli düzeyde ışığın sağlanması ile ilgilidir. Kimyasal çevre; yapı içerisinde çeşitli gaz, koku ve toz gibi unsurların bitki, hayvan ve depolanan ürünlere zarar vermeyecek düzeyde tutulması ile ilgilidir. Sosyal çevre denilince, yapıların ve yapıları oluşturan her bir unsurun canlıların davranış ve isteklerine uygun olarak planlanması, canlıların birbirleriyle, diğer türlerle ve insanlarla olan ilişkileri anlaşılır. Mikrobiyolojik çevre ise; canlı sağlığını ve verimini etkileyecek virüs, bakteri ve parazitler gibi hastalık etmenleri ile bunlardan korunmak için alınması gerekli önlemleri kapsar.

Temel Kavramlar

Tarımsal yapılarda iklimsel çevrenin denetimine ilişkin sorunların büyük çoğunluğu, hava su buharı karışımının özellikleri ve yapılardan olan ısı ve su buharı iletimi ile ilgilidir.

Isı ve Sıcaklık

Isı, bir enerji şekli olup bir ortamdan diğer ortama ancak sıcaklık farklılığının bulunması durumunda iletilir. Isı iletimi, daima yüksek sıcaklığa sahip bir ortamdan düşük sıcaklığa sahip bir ortama doğru gerçekleşir. Isı iletimi sırasında ısıveren ortamın sıcaklığı düşerken ısıalan ortamın sıcaklığı yükselir. Isı iletimi sonucunda sadece ortamın sıcaklığında bir değişiklik oluyorsa iletilen ısıya duyulur ısı, ortamın sıcaklığı yanında şeklinde de bir değişim oluyorsa bu ısıya da gizli ısı adı verilir.

Isı İletim Şekilleri

Birbirleri ile temasta olan ya da birbirlerine yakın veya uzakta bulunan iki cisim arasında bir sıcaklık farklılığının bulunması durumunda sıcak cisimden soğuk cisme doğru ısı iletimi; kondüksiyon (ısı iletimi), konveksiyon (ısı taşınımı) ve radyasyon (ısı ışınımı) olmak üzere başlıca üç şekilde gerçekleşir.

Kondüksiyon: Kondüksiyon yolu ile olan ısı iletimi katı cisimler için önemli olup, bir cismin içerisinde veya temasta bulunan iki cisim arasında moleküllerin herhangi bir hareketi olmadan molekülden moleküle ısının iletilmesi ile gerçekleşir. Tarımsal yapılarda kondüksiyon yolu ile olan ısı iletimi, esas olarak yapı elemanları için söz konusudur. İletilen ısı miktarı aynı zamanda yapı elemanının yapımında kullanılan malzemelerin özelliğine de bağlıdır. Kondüksiyon yolu ile kolayca ısı ileten malzemelere iletken malzemeler, ısı iletimine direnç gösteren malzemelere de yalıtkan malzemeler adı verilir.

Konveksiyon: Akışkanların hareketleri ile olan ısı iletimidir. Akışkan tarafından tutulan ısının, bu akışkanın hareketi ile bir yerden diğer bir yere iletilmesi konveksiyon yolu ile gerçekleşir. Tarımsal yapılarda genellikle havalandırma sırasında ortaya çıkar.

Radyasyon: Isının elektromanyetik dalgalar aracılığı ile bir cisimden diğer cisme iletilmesine radyasyon (ısı ışınımı) adı verilir. Bütün cisimler özellikle yüksek sıcaklıklarda radyasyon biçiminde ısı yayarlar ve bu şekilde yayılmış ısıyı absorbe ederler. Radyasyon ile olan ısı iletimi, maddeden bağımsız olarak ve hiçbir ara iletim maddesine gerek olmadan ortaya çıkar.

Toplam Isı İletim Katsayısı

Uygulamada herhangi bir yapı elemanı genellikle ısı iletkenliği farklı olan çeşitli malzemelerin birleşiminden oluşur. Duvar, çatı, döşeme, kapı ve pencere gibi yapı elemanları ile ayrılan iki ortamda, sıcak taraftan soğuk tarafa doğru bir ısı iletimi vardır. İletilen ısı miktarı, aradaki yapı elemanının toplam ısı iletim katsayısı ile ilgilidir. Bir yapı elemanının toplam ısı iletim katsayısı azaldıkça o yapı elemanının ileteceği ısı miktarı da azalır.

Su Buharı İletimi

Çevre koşullarının denetiminde havada bulunan su buharı miktarı, mutlak nem veya bağıl nem olarak ifade edilir. Mutlak nem, birim hava hacmi içerisinde bulunan su buharının ağırlığı olup, gram (g)/m3 birimi ile belirtilir. Bağıl nem ise, birim hava hacminde bulunan nem ağırlığının, aynı hacim havanın bulunduğu sıcaklık ve basınçta doyma durumunda içereceği nem miktarına oranı olup, % olarak ifade edilir.

Tarımsal yapılarda nem yoğunlaşması arzu edilmeyen bir durumdur. Nem yoğunlaşması; yapı elemanlarında lekelerin oluşmasına, yağlı boya ve sıvaların dökülmesine, ahşap malzemelerde çürüme ve şekil değişikliklerine, çelik malzemelerde paslanmalara ve yapı malzemelerinin yalıtım değerlerinin düşmesine yol açar.

İklimsel Çevre Denetimi

Genel olarak tarımsal yapılarda iklimsel çevre denetimi ya da düzenlenmesi denilince, yapı içerisinde sıcaklık, nem, zararlı gaz, koku ve toz gibi unsurların uygun sınırlar arasında tutulması, yapı içerisinde uygun hava akımının ve aydınlatmanın sağlanması anlaşılır.

Isı Dengesi

Hayvansal üretim yapılarında sıcaklığın uygun sınırlar arasında tutulması, ısı kazançları ile ısı kayıpları arasında bir dengenin kurulması ile olasıdır. Buna ısı dengesi adı verilir.

Çiftlik hayvanları bulundukları ortama ısı ve su buharı yayarlar. Bu nedenle hayvansal üretim yapıları için başlıca ısı kazancı, hayvanlardan elde edilen ısıdır. Çiftlik hayvanları sabit vücut sıcaklığına sahip hayvanlar olduklarından çevre havasındaki değişimler karşısında çevreye yaydıkları ısı miktarını ayarlayarak vücut sıcaklıklarını sabit tutmaya çalışırlar. Hayvanların yaydıkları ısı miktarı; türlerine, ırklarına, canlı ağırlıklarına, yaşlarına, cinsiyetlerine, dış yüzey özelliklerine, yemlenme durumlarına, çevre havasının özelliğine ve mevsimlere göre değişiklik gösterir.

Hayvansal üretim yapılarında başlıca ısı kayıpları ise yapı elemanları (qy) ve havalandırma yolu (qha) ile ortaya çıkar. Bunların dışında hayvansal üretim yapılarında gübre, idrar ve diğer ıslak yüzeylerden suyun buharlaşması yolu (qb) ile de bir miktar ısı kaybı oluşur. Ancak bu yolla oluşan ısı kaybının büyüklüğü az olduğundan projeleme sırasında genellikle dikkate alınmaz. Duvar, çatı, tavan, döşeme, kapı ve pencere gibi yapı elemanlarından olan ısı kaybı kondüksiyon yolu ile gerçekleşir. Yapı elemanlarından oluşan ısı kaybının büyüklüğü, yapı elemanının yüzey alanı, toplam ısı iletim katsayısı ve iki ortam arasındaki sıcaklık farklılığı ile doğru orantılıdır. Hayvansal üretim yapıları projelenirken yapı elemanlarında toplam ısı iletim katsayısı küçük olan malzeme düzenleri kullanılarak ısı kaybı azaltılmaya çalışılır. Bu amaçla yapı elemanlarında kullanılan malzemelerin çeşitleri ve kalınlıkları önemlidir.

Nem Dengesi

Hayvansal üretim yapılarında hava neminin uygun sınırlar arasında tutulması, çeşitli yollarla oluşan nemin oluşum hızına paralel olarak barınak dışına atılması ile olasıdır. Hayvansal üretim yapılarında nem, hayvanların ortama su buharı yaymaları (Wh) ve ıslak yüzeylerden suyun buharlaşması (Wb) sonucunda oluşur. Uygulamada buharlaşma yolu ile oluşan su buharı miktarı genellikle hayvanların yaydıkları su buharı miktarı içinde değerlendirilir. Nem kaybı ise esas olarak havalandırma yolu (Wha) ile gerçekleşir. Hayvansal üretim yapılarında nemin belirli sınırlar arasında tutulabilmesi için nem kazançlarının nem kayıplarına eşit olması (Wh = Wha) gerekir. Buna nem dengesi adı verilir. Nem dengesinin sağlanmasında havalandırma önemli olmaktadır.

Yalıtım

Tarımsal yapılarda yalıtım, esas olarak ısı ve su buharının bir ortamdan diğer ortama yapı elemanları yolu ile olan hareketini önlemek ya da azaltmak amacıyla yapılır. Buna göre yalıtım, yapılış amacına bağlı olarak ısı yalıtımı ve nem yalıtımı olmak üzere iki grupta toplanır.

Isı Yalıtımı

Tarımsal yapılarda ısı kaybının fazla olması durumunda yapı içerisinde sıcaklığın arzu edilen düzeyde tutulabilmesi için ya ek ısıtma yapılır ya da yapı elemanlarından oluşan ısı kayıpları azaltılmaya çalışılır. Özellikle hayvansal üretim yapılarında ek ısıtmanın yapılması yerine yapı elemanlarında yalıtımın yapılması tercih edilir. Isı yalıtımı meyve ve sebze depolama yapılarında da çok önemlidir. Tarımsal yapılarda ısı yalıtımı, kış mevsiminde ısı kaybını azaltarak ek ısıtma gereksinimini ortadan kaldırır. Yaz mevsiminde ise ısı kazancını azaltarak canlıları ısı baskısından korur ve soğutma gereksinimini azaltır.

Günümüzde çok çeşitli ısı yalıtım malzemeleri geliştirilmiştir. Bunlar organik, inorganik veya sentetik özellikte olabilir. Isı yalıtım malzemeleri sert levha, katlanabilir örtü, lif, köpük veya gevşek dokulu tipte yapılabilir. Tarımsal yapılarda ısı yalıtımı amacıyla cam yünü, prese mantar levhalar, heraklit, strafor, plastik köpük, sünger levhalar, ağaç ve elyaflı plakalar kullanılabilir. Bunun yanında kırsal alanda kolay bulunmaları nedeniyle sap, saman, testere ve planye talaşı, ahşap rendesi ve çeltik kapçığı gibi malzemeler de ısı yalıtımında kullanılabilmektedir.

Tarımsal yapılarda ısı yalıtımı duvarlar, tavan, döşeme ve çatılarda yapılır. Ancak çatının daha büyük bir yüzey alanına sahip olması ve ısınan havanın yükselerek çatı iç yüzeyi ile temasa geçmesi nedeniyle ısı yalıtımı öncelikle çatıda yapılmalıdır. Yapı içerisinde ısı dengesinin sağlanamaması durumunda ekonomik koşullar da dikkate alınarak, gerekiyorsa duvarlarda ve hatta kapı ve pencerelerde de ısı yalıtımı yapılabilir.

Nem Yalıtımı

Tarımsal yapılarda nem yalıtımı, yapı elemanlarını suya karşı korumak, iç havada bulunan su buharının yapı malzemelerine ve özellikle de ısı yalıtım malzemesine yapacağı zararı önlemek amacıyla yapılır. Tarımsal yapılarda zeminin ve döşemenin kuru olması gerekir. Nemli veya ıslak döşemeler, hayvanlar ve depolanan ürünler yönünden çeşitli zarar ve hastalıkların görülmesine ve kayıpların artmasına neden olur.

Tarımsal yapılarda ısı yalıtım malzemeleri de çeşitli kaynaklardan gelebilecek neme ve suya karşı mutlaka korunmalıdır. Bunun nedeni, ısı yalıtım malzemelerinin boşluklu olması, suyu ve havanın nemini kolayca absorbe etmesi ve böylece de ısı yalıtım özelliğini kısa sürede kaybetmesidir.

Yapı içerisindeki havada bulunan su buharının yapı elemanlarına ve yapı malzemelerine zarar vermesini önlemek amacıyla kullanılan malzemelere buhar perdesi adı verilir. Buhar perdesi olarak katranlı kâğıtlar, bitümlü kartonlar, asfalt ile doyurulmuş keçeler, alüminyum levha veya kâğıtlar ya da polietilen gibi su buharı iletkenliği düşük olan malzemeler kullanılır.

Havalandırma Sistemleri

Havalandırma, tarımsal yapılarda çevre koşullarının denetimi yönünden büyük öneme sahiptir. Yapı içerisine çeşitli yollardan yayılan ısı, nem, zararlı gaz, koku ve toz gibi unsurların canlılara veya ürünlere zarar verebilecek düzeye ulaşmadan dışarıya atılması ve yeterli miktarda temiz havanın yapı içerisine alınması gerekir. Tarımsal yapılarda havalandırma; yazın uygun hızda kışın ise hava cereyanı etkisi oluşturmadan yeterli miktarda temiz havayı temin etmek, yapı içerisindeki sıcaklığı ve nemi uygun sınırlar arasında tutmak, nem yoğunlaşmasını önlemek, zararlı gaz, koku, toz ve patojen mikroorganizmaları yapı dışına atmak ve insanlar için yapı içerisinde uygun bir çalışma ortamı yaratmak amacıyla yapılır.

Tarımsal yapılarda, doğal havalandırma ve mekaniksel havalandırma olmak üzere iki farklı havalandırma sistemi kullanılır.

Doğal Havalandırma Sistemi

Doğal havalandırma, havanın doğal kuvvetler yardımıyla yapıda bırakılan özel açıklıklardan hareket etmesi olarak tanımlanabilir. Doğal havalandırma sistemi, tarımsal yapılarda çok eski yıllardan bu yana yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunun nedenleri arasında, sistemin tesis edilmesinin ve kullanımının kolay olması, mekanik bir enerjiyi gerektirmemesi, ilk yatırım, bakım ve işletme maliyetlerinin düşük olması sıralanabilir.

Tarımsal yapıların havalandırılmasında doğal enerji kaynaklarından iki şekilde yararlanılır. Bunlar; rüzgâr etkisi ve baca etkisi olarak adlandırılır. Rüzgâr etkisinde, yapı çevresindeki hava hareketinde bulunan enerjiden, baca etkisinde ise yapı içerisine çeşitli kaynaklardan yayılan ısı enerjisinden yararlanılır.

Rüzgâr Etkisi

Bir bina çevresinde esen rüzgâr, esme yönü üzerinde bulunan bina yüzeylerinde basma, diğer yüzeylerde emme etkisi ortaya çıkarır. Doğal havalandırma sisteminde hava giriş açıklıkları basma yüzeylerine, hava çıkış açıklıkları ise emme yüzeylerine yerleştirilmelidir. Rüzgâr etkisi ile yeterli bir havalandırmanın yapılması, bina uzun ekseninin yönü, rüzgâr hızı ve esme yönü ile hava giriş ve çıkış açıklıklarının yerleşim yerleri ve boyutlarının doğru olarak belirlenmesine bağlıdır.

Baca Etkisi

Bina içerisinde çeşitli kaynakların etkisi ile ısınan hava, bünyesine nemi ve zararlı gazları da alarak yükselir. Çatı yüzeyi ile temasa geçer. Yükselen ılık ve kirli havanın çatıda bırakılan bir açıklıktan uzaklaşması ile bina içerisinde düşük basınç etkisi oluşur. Bunun sonucunda binanın duvarlarında bırakılan açıklıklardan temiz hava bina içerisine girer. Böylece hava değişimi gerçekleşmiş olur.

Doğal Havalandırma Sisteminin Unsurları

Doğal havalandırma sisteminin hava giriş açıklıkları ve hava çıkış açıklıkları olmak üzere başlıca iki temel unsuru vardır. Hava giriş açıklıkları temiz havanın bina içerisine alındığı, hava çıkış açıklıkları ise kirli havanın bina dışına atıldığı açıklıklardır. Doğal havalandırma sisteminin başarısında bu açıklıkların boyutları, yerleşim yerleri ve dağılımları ile şekilleri son derece önemlidir.

Temiz hava yapı içerisine hava giriş açıklıklarından alınır. Bu açıklıkların düzenlenmesinde içerisinde yetiştirilecek bitki ve hayvanın çeşidi, özellikleri, yapı genişliği ve hâkim rüzgâr yönü gibi faktörler etkilidir. Hava giriş açıklıklarının düzenlenmesinde özellikle kış mevsiminde yapı içerisine alınan soğuk havanın canlılara zarar vermemesine dikkat edilmelidir.

Saçaklarda bırakılan hava giriş açıklıkları genellikle hayvansal üretim yapılarında kullanılır. Bu tipteki açıklıklar bina uzunluğunca saçakların tamamen veya kısmen açık bırakılması şeklinde yapılır. İklim koşullarının uygun olduğu yörelerde saçaklar sürekli hava girişine olanak verir.

Yapıların yan duvarlarında yapılan özel hava giriş açıklıkları genellikle hayvansal üretim yapıları ile depolama yapılarında kullanılır ve farklı tiplerde yapılabilir. Bunlar genellikle duvar içerisinde bırakılan kanallar ya da duvarın iç yüzeyindeki giriş açıklığı önüne yerleştirilen hava yönlendirici kanallar şeklinde olabilir. Tarımsal yapılarda saçak seviyesinin hemen altında ve belirli bir yükseklikte duvar boyunca bırakılan sürekli açıklıklardan da hava girişinde yararlanılabilir.

Hayvansal üretim yapılarında çeşitli tip ve malzemelerden yapılan boşluklu paneller de hava giriş açıklığı olarak kullanılabilir. Bunlar arasında en yaygın olanı 10 cm genişliğindeki tahtaların aralıklı olarak yerleştirilmesi ile yapılan hava giriş açıklıklarıdır.

Temiz havanın bina içerisine alınmasında üzerinde küçük deliklerin bulunduğu kontrplak veya plastik örtüler de kullanılabilir. Bu deliklerin boyutları 2,5x0,5 cm olup, toplam açıklık oranı % 30 kadardır. Boşluklu panellerin en önemli özelliği, rüzgâr hızını kırmak, temiz havanın bina içerisine daha düşük hızla ve sürekli olarak girmesine olanak vermek, böylece bina içerisinde hava cereyanı etkisinin oluşmasını önlemektir.

Doğal havalandırma sistemlerinin başarısında diğer önemli bir unsur da hava çıkış açıklıklarıdır. Hava çıkış açıklıkları daha önce de vurgulandığı gibi yapı içerisinde oluşan sıcak, nemli, zararlı gaz, koku, toz ve zararlı patojenleri içeren kirli havanın bina dışına atıldığı açıklıklardır. Doğal havalandırma sisteminde hava çıkış açıklıkları mutlaka binanın çatısı üzerinde yer almalıdır. Bunun nedeni, ısınan havanın yükselmesi ve çatı yüzeyi ile temasa geçmesidir.

Sürekli mahya açıklığı da hayvansal üretim yapılarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu amaçla mahya, bina uzunluğu boyunca açık bırakılır. Uygulamada mahya açıklığının genişliği, bina genişliği dikkate alınarak pratik olarak belirlenebilir. Buradaki ilke, mahya açıklığının en az 15 cm yapılması ve bina genişliğindeki her üç metrelik artış için mahya genişliğinin de beş cm artırılmasıdır.

Özellikle büyükbaş ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde bina içerisindeki kirli ve nemli havanın dışarıya atılmasına yardımcı olmak amacıyla çatı örtülerinin farklı şekillerde düzenlenmesi de söz konusu olabilir. Bu tip uygulamalar hayvancılığın geliştiği ülkelerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu amaçla çatı örtüsü olarak kullanılan oluklu tipteki levhalar arasında farklı şekillerde küçük boşluklar bırakılır.

Mekaniksel Havalandırma Sistemi

Tarımsal yapılarda en uygun havalandırma, mekaniksel havalandırma sistemlerinin uygulanması ile gerçekleşir. Bu sistemlere zorunlu havalandırma sistemleri adı da verilmektedir. Bu sistemde iç ve dış ortam arasındaki basınç farklılığı fanlar yardımıyla sağlanır. Bu sistemin en büyük avantajı, rüzgâr ve sıcaklık farklılığı gibi doğal kuvvetlerin durumu ne olursa olsun tüm yıl boyunca istenilen havalandırma kapasitesinin sağlanabilmesidir.

Mekaniksel Havalandırma Sisteminin Unsurları

Mekaniksel havalandırma sisteminin; fanlar, hava giriş veya çıkış açıklıkları ve fanların çalışmasını düzenleyen kontrol cihazları olmak üzere başlıca üç unsuru vardır. Fanlar, gereksinim duyulan miktardaki temiz havayı yapı içerisine alan veya kirli havayı dışarıya atan araçlardır. Hava giriş veya çıkış açıklıkları, mekaniksel havalandırma sistemlerinde yeknesak bir havalandırmanın sağlanması açısından büyük öneme sahiptir. Açıklıkların tipleri, boyutları, yapı üzerindeki yerleşim durumları ve kontrol edilebilme özellikleri havalandırma üzerinde etkilidir. Yapının duvar, çatı ve tavanına ya da saçak altına yerleştirilen açıklıklar hava giriş açıklıkları olarak kullanılırken genellikle duvarlarda bırakılan özel açıklıklar ve pencereler de hava çıkış açıklıkları olarak kullanılırlar. Kontrol cihazları ise, fanların çalışma hızlarını veya çalışma sürelerini ayarlayarak iklimsel çevre koşullarının uygun sınırlar arasında tutulmasına olanak verir. Bu amaçla kullanılan en yaygın cihaz termostatlardır. Bu cihazlar yapı içerisindeki sıcaklık değişimini kontrol ederek, sıcaklığın arzu edilen sınırlar arasında kalması için fanların çalışma düzenini ayarlar.

Mekaniksel Havalandırma Sisteminin Çeşitleri

Tarımsal yapılarda kullanılan mekaniksel havalandırma sistemleri genel olarak; emici sistemler, basıcı sistemler ve kombine sistemler olmak üzere üç grupta toplanabilir. Emici sistemler, tarımsal yapılarda yaygın olarak kullanılır. Bu sistemde bir veya daha fazla sayıdaki fanlar (aspiratörler) yardımıyla yapı içerisindeki kirli hava emilerek dışarı atılır.

Basıcı sistemler de temiz hava basıcı tipteki fanlar (vantilatörler) aracılığı ile yapı içerisine basılır. Böylece yapı içerisinde oluşan yüksek basıncın etkisi ile kirli hava çıkış açıklıklarından dışarıya atılır. Bu sistemlerde yapının her noktasına istenilen miktarda temiz hava gönderilebilir.

Kombine sistemler, hem emici hem de basıcı tipteki fanların birlikte kullanılmasından oluşur. Emici tipteki fanlar yapı içerisindeki kirli havayı emip bina dışına atarlarken, basıcı tipteki fanlar da temiz havayı yapı içerisine basarlar.

Aydınlatma Sistemleri

Tarımsal yapılarda gereksinim duyulan ışık miktarı, yapının kullanım amacına, yetiştirilecek bitki ve hayvanın ya da depolanacak ürünün özelliklerine, yapının farklı bölümlerinde yapılacak işin kapsamına göre büyük farklılıklar gösterebilir. Tarımsal yapılarda doğal aydınlatma ve yapay aydınlatma sistemleri kullanılır.

Doğal Aydınlatma Sistemi

Yapılarda öncellikle doğal ışıktan yararlanılmaya çalışılmalıdır. Bu amaçla yapıların duvar ve çatılarında yapılan pencerelerden yararlanılır. Yapı içerisinde uygun bir aydınlatmanın yapılması yönünden pencerelerin toplam alanları, her birinin büyüklüğü ve dağılımları ile yakından ilgilidir. Pencere alanlarının artması, yapı içerisine giren ışık miktarını artırırken, özellikle soğuk bölgelerde ısı kayıplarının da artmasına neden olur. Bu nedenle tarımsal yapılarda pencere gereksinimi belirlenirken bölgenin iklim koşulları, gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farklılıkları da mutlaka dikkate alınmalıdır. Bu durum özellikle hayvansal üretim yapılarında çok önemlidir.

Yapay Aydınlatma Sistemi

Tarımsal yapıların büyük bir çoğunluğunda doğal aydınlatma yanında mutlaka yapay aydınlatmaya da gereksinim duyulur. Yapay aydınlatma sistemine genel olarak binanın doğal ışıktan yararlanamayan veya fazla ışığa gereksinim duyulan bölümlerinde ve geceleyin gereksinim duyulur. Tarımsal yapılarda kullanılan ışık kaynakları akkor telli lambalar ve elektrotlu lambalardır. Hangi tip lamba kullanılırsa kullanılsın gerek aydınlatıcılar ve gerekse elektrik tesisatı tarımsal yapılar içerisinde oluşan aşırı neme karşı mutlaka korunmuş olmalıdır.