TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA - Ünite 8: Su ve Arazi Toplulaştırma Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 8: Su ve Arazi Toplulaştırma

Arazi Toplulaştırmasının Tarihçesi

Tarımsal üretimimizin bu alt yapı sorunlarının çözümünün ancak arazi toplulaştırılma çalışmaları ile olabileceğinin bilinmesi gerekmektedir. Çünkü tarımsal arazilerin parçalı ve dağınık oluşunun giderilmesi, parsel şekillerinin düzeltilmesi, çiftçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi gibi yapısal iyileştirmeler ancak arazi toplulaştırılma çalışması çerçevesinde yürütülebilmektedir. Ülkemizde ilk defa 1961 yılında Topraksu Genel Müdürlüğü tarafından 7457 sayılı kanuna ve 4721 Sayılı Yurttaşlar Yasasına dayanarak arazi toplulaştırılması yapılmıştır. Ülkemizde, kapatılan TOPRAKSU ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 1961-2012 yılı sonu dikkate alındığında ise ülkemizde yaklaşık 3 milyon hektar alanda arazi toplulaştırma çalışmaları tamamlanmış bulunmaktadır.

Su Kullanımında Arazi Toplulaştırmanın Önemi

Arazi toplulaştırması sonucu bütün parseller sulama kanallarından doğrudan sulama suyu alabilecek hale getirilmektedir. Ayrıca çoğunlukla arazi toplulaştırması yapılan alanlarda kapalı ve basınçlı sulama sistemlerine geçilmesi sonucu hem su tasarrufu sağlanmakta ve hem de bölgede açık sulama sistemlerinde görülen buharlaşma sonucu oluşan yüksek nemin bitki hastalıklarını (fungal hastalıklar vb.) teşviki azaltmaktadır. Toplulaştırma ile işletme merkezi ile parseller arasındaki mesafeler azaltıldığından üreticilerin geliş-gidişler için yaptıkları masraflar ve harcanan zamanı azalmaktadır. Bu da üreticinin gelirinde artışa neden olmaktadır. Sulama, drenaj kanalları ve yol inşaatı gibi devlet yatırımlarında ihtiyaç duyulan araziler için toplulaştırma sahalarında istimlak bedeli ödenmemektedir. Bu durum bu tip yatırımların devlete maliyetini azaltmaktadır.

Arazı Toplulaştırması Yapılacak Alanlarının Belirlenmesi Ve Kesinleştirilmesi

Arazi toplulaştırması yapılacak alanlarının belirlenip kesinleştirilmeden önce ayrıntılı etüt çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Bu amaçla yapılan etüt çalışmaları ön etüt ve ayrıntılı etüt olmak üzere iki kısımda incelenmektedir.

Ön etüt çalışmaları: Proje sahasında yürütülen ön etüt çalışmaları sonucunda arazi toplulaştırma projesinin yapılmasının uygun olup olmadığına karar verilmektedir.

Ayrıntılı etüt çalışmaları: Sahanın arazi toplulaştırma projesinin kararı Bakanlar Kurulundan çıktıktan sonra projenin yaklaşık maliyetinin oluşturulmasına yönelik yapılan detaylı etütlerdir.

Arazi Toplulaştırmasının Paydaşlarımıza Anlatılması

Arazi toplulaştırma projelerinde gerekli etüt çalışmaları yapılarak proje sahası belirlendikten sonra Bakanlar Kurulu Kararı alınarak Resmi Gazete’ de yayınlanarak ilan edilmektedir. Arazi toplulaştırma projesi Resmi Gazete’de yayınlanarak ilan edildikten sonra projenin yürütüleceği alanının bağlı olduğu ilin Mülki Amiri basta olmak üzere, proje ile ilgili tüm kurum ve kuruluşların (Bakanlık içerisinde ilgili Genel Müdürlükler, Karayolları Genel Müdürlüğü, Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, madencilikle İlgili kurumlar, Kaymakamlıklar, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Orman İl Müdürlüğü, İl Özel İdaresi, üniversiteler ve üniversitelerin ilgili birimleri, BOTAS–TEDAS, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Belediyeler, Su Kullanıcı Örgütler, Tarımsal Örgütler ve Kooperatifler, Köy veya Mahalle Yönetimleri, Sahada Üretim Yapan Sektörler) katılımının sağlanacağı bir toplantı düzenlenerek kendilerine uygulanacak olan proje hakkında bilgi verilmelidir. Arazi toplulaştırması projelerinde ana hedef asgari düzeyde problemle ve en kısa süre içerisinde projenin tamamlanmasıdır. Bu hedefin gerçekleştirilmesi için proje sahasında hali hazırda çalışan ve daha sonraki aşamalarda da çalışma yapabilecek olan kurum ve kuruluşların tümüyle iletişim içinde olunması gerekmektedir. Bu kurum ve kuruluşlarla iletişime geçilmesi ve çalışma süresince de iletişimin devamı için toplantılar tertiplenmelidir. Yeni bir projede başlangıç süreçleri, ağırlıklı olarak başlangıç/tanımlama aşamasında yer alır. Yeni başlamakta olan bir projede, planlama süreç grubu ağırlıklı olarak planlama ve uygulama aşamalarında daha etkindir. Yürütme süreç grubu ise ağırlıklı olarak projelerin uygulama aşamalarında devreye girer. İzleme ve kontrol süreç grubu, proje yönetiminin her aşamasında kendini gösterir. Kapanış süreç grubu ise özellikle projelerin kapanış aşamasında rol alır.

Sosyal yapı etüt raporlarının hazırlanması: Proje kapsamında blok (ada) planlama ve/veya parselasyon çalışmaları öncesinde proje bölgesinin; sosyal yapısı, tarımsal, ekonomik ve çevresel özellikleri, mülkiyet durumları, parsellerdeki hisselik durumları, parsellerin kullanım durumları, karşılaşılan problemler, çiftçilerin talepleri gibi verileri toplanarak bir rapor haline getirilmesi yapılacak olan blok veya parselasyon planlarının başarısını arttıracaktır. Sosyal yapı etüt raporları; içindekiler, özet bilgiler, giriş, yerleşim yeri genel bilgileri, sosyal yapı etüt raporu bilgileri ve SWOT analizi başlıkları altında hazırlanmalıdır. Raporun giriş bölümde projenin amacı, önemi, kapsamı, raporu hazırlama yöntemleri ve yararlanılan kaynaklara ait bilgiler sunulmalıdır. Yerleşim yeri genel bilgileri; sosyal yapı etüt raporunun bu bölümde yerleşim biriminin; idari yapısı, nüfusu, tarihi, coğrafik konumu, topografyası, altyapı durumu, su kaynakları, tarımsal makine varlığı (makinelerin cinsi, sayısı, özel ürünler için kullanılan makineler, köyde bulunmayıp bazı ürünler için dışarıdan kiralanan makineler), hayvan varlığı (büyükbaş, küçükbaş hayvan varlığı, su ürünleri ve kanatlı hayvancılık potansiyeli) ve yörenin iklim durumuna ait bilgiler içermelidir. Sosyal yapı etüt raporunda; köyde fiilen çiftçilik yapanlar ve maliklerin durumu, işletme büyüklüklerine göre parsel sayılarının dağılımı ve durumları, hazine arazilerinin kullanımına itirazlar, tarımsal işletmelerin toplulaştırma konusunda bilgi durumu, tarımsal işletmelerin toplulaştırma konusunda bilgi durumu, çiftçilere istimlâk ödenmeyecek olmasının olumlu veya olumsuz etkileri, Çiftçilerin toplulaştırmaya itirazları, projede istihdam edilebilecek yerel is gücü katılımları, toplulaştırma projesi ile köye sağlanabilecek yararlar, Köydeki tarla içi geliştirme hizmetleri (TIGH) ihtiyacının belirlenmesi, toplulaştırma sahasındaki özel ürünlerin ve alanlarının belirlenmesi, proje alanındaki tarımsal potansiyelin tespiti, biyolojik çeşitliliğin durumu, proje sahasında korunması gereken doğal alanların belirlenmesi, proje bölgesinin istihdam durumu, projenin uygulanmasından önceki parsel deseninin dezavantajları, proje sahasındaki mevcut ürün deseni ile proje sonrası için planlanan ürün desenin belirlenmesi, akrabalık, hasımlık, aşiret gibi yapıların etkinliği ortaya konulması, sosyal etüt raporunun sonuç bölümü gibi bilgilerin olması gerekmektedir.

Elde edilen tapu ve kadastro durumu bilgileri, temas gruplarından ve köylü ile yapılan görüşmelerden elde edilen bilgiler ışığında; köyün sorunlarını çözmeye yönelik ve toplulaştırma yöntemlerine ilişkin etkin ve problem stratejiler (ulaşım ile ilgili stratejiler, sulama ile ilgili stratejiler, yüzey tahliye ile ilgili stratejiler, rekreasyon ve koruma alanları ile ilgili stratejiler, çevresel etkiler ile ilgili stratejiler, blok planlama stratejileri vb.) belirlenerek rapora geçirilmelidir. Proje sahasındaki hedef gruplar; tarla ve/veya bahçe tarımı ile geçinenler; hayvancılık ile geçimlerini sürdürenler ve/veya her iki yetiştiricilik türünü de kullanan insanlardır. Arazi toplulaştırma projesinin uygulanması Bakanlar Kurulu kararı ile belirtilen sahanın kadastral sınırları içerisinde kalan arazilerde yapılmaktadır. Bu nedenle zaman zaman toplulaştırma projesi uygulama sahasına birden fazla yerleşim birimine ait araziler de girebilmektedir.

Arazi Toplulaştırma Uygulaması

Arazi toplulaştırma çeşitli işlem basamaklarının sıra ile ve özenle yapılması ile başarıya ulaşması mümkün olabilir.

Kadastro işlemleri: Bir sahada arazi toplulaştırması projesinin uygulanabilmesi için o alanın kadastrosunun yapılmış olması gerekmektedir. Kadastro yenileme işlemleri Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce öncelikle olarak yapılmakta veya yaptırılmaktadır.

Arazi malikleri ile ön görüşme yapılması ve muvafakat alınması: Arazi toplulaştırması isteğe bağlı veya Bakanlığın/kurulların talebi üzerine kamu yararı gözetilerek isteğe bağlı olmaksızın Bakanlar Kurulu kararı ile zorunlu olarak yapılmaktadır. Fakat uygulamada isteğe bağlı toplulaştırma projelerine öncelik verilmektedir. Arazi sahiplerinden veya vekillerinden muvafakat alma işlemi Bakanlar Kurulu kararı öncesinde yapılmakta ve gerekçeye eklenmektedir.

Tapu siciline şerh konması: Arazi toplulaştırma sahasında yer alan parseller in tapu kütüğü sayfalarının beyanlar hanesine toplulaştırma alanına girdiğine dair şerh konulması gerekmektedir. Bu şerhler proje idarelerinin isteği üzerine Bakanlık veya Valilikler tarafından ilgili tapu sicil müdürlüklerinden talep edilmektedir. Tapu kütüğüne şerh konulduktan sonra proje tamamlanıp tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar taşınmazlar üzerindeki her türlü devir, temlik, ipotek ve satış vaadi, ifraz ve taksim, ayni ve şahsi haklar ile şerh işlemleri proje idaresinin talebi ve Bakanlık veya Valiliklerin izni ile yapılabilmektedir. Anlaşmazlıklara çözüm getirmek ve projenin uygulanmasında aksaklıklara meydan vermemek için gerekirse toplulaştırma amacına uygun olarak değerlendirilmek üzere, taşınmazlar 4/11/1983 tarih ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince kamu kurumları (proje idaresi) tarafından satın alınabilmektedir. Bu şekilde kamulaştırılan araziler toplulaştırma kapsamında değerlendirilerek Kanunun 17’nci maddesine uygun olarak sonra satısı yapılabilmektedir.

Toplulaştırma alanlarında alınacak önlemler: Arazi toplulaştırması uygulamalarının çevre, ekolojik denge ve biyolojik çeşitlilik üzerine olan etkisi çok iyi araştırılmalıdır. Meyve ağaçları, meyvesiz ağaçlar ile geniş çalı topluluğu ve diğer doğal varlıkların proje ile korunması ve iyileştirilmesi gerekmektedir. Erozyon tehlikesi bulunan alanlarda bitki örtüsünün korunması ve geliştirilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.

Arazi derecelendirme komisyonu: Arazi derecelendirme işlemleri arazi derecelendirme komisyonu tarafından yapılmaktadır. Arazi derecelendirme komisyonu; proje idaresince belirlenecek başkanla birlikte proje biriminden üç asıl bir yedek üye, köylerde köy muhtarı veya belirleyeceği bir asıl bir yedek üye, belediyelerde, belediye başkanının belirleyeceği konusunda uzman bir asıl bir yedek üye, il özel idarelerinde valinin belirleyeceği konusunda uzman bir asıl bir yedek üye ve proje alanında araz isi bulunan maliklerin kendi aralarından seçecekleri iki asıl bir yedek üye olmak üzere altı asıl üç yedek üyeden oluşmaktadır. Komisyon üyeleri kendilerine veya birinci derece akrabalarına ait arazilerin derecelendirilmesine yapılan itirazın incelenmesinde görev alamamaktadır. Arazi derecelendirme komisyonu çoğunluk sağlanarak toplanmakta ve kararlar oy çokluğu ile alınmaktadır. Oyların eşitliği halinde başkanın oyu yönünde karar alınmış sayılmaktadır. Parsellerin yerlerinin değiştirilmesine arazi sahiplerinin yazılı olarak muvafakat vermeleri durumunda arazi derecelendirme komisyonu oluşturulmasına gerek kalmamaktadır.

Arazi derecelendirmesi, arazi derecelendirme komisyonu tarafından toplulaştırma sahasında bulunan arazilerin aynı değerde yeni araziler ile değiştirilebilmesi amacıyla yapılmaktadır. Arazi derecelendirilmesi proje birimince yapılan/yaptırılan ve toprağın kalıcı ve değişken özelliklerini belirleyen toprak ve verimlilik etütleri, yerleşim yerlerine veya işletme merkezlerine uzaklığı ve arazinin diğer özellikleri göz önüne alınarak yapılmaktadır. Arazi derecelendirilmesinin ilanı, arazi derecelendirme komisyonu tarafından tespit edilen dönüşüm katsayılarını ve parsellerin birim değeri cinsinden karşılıklarını gösterir mülkiyet listesi ve arazi derecelendirme haritası, muhtarlık veya belediyece uygun görülecek yerlerde on beş gün süre ile asılarak ilan edilmektedir. Arazi sahipleri ve diğer ilgililer, arazi derecelendirme haritası ile liste ve tablosuna ilişkin itirazlarını ilan süresinin bitiminden itibaren on beş gün içinde yazılı olarak arazi derecelendirme komisyonuna yapması gerekmektedir. Arazi toplulaştırması projesi uygulanan alanlar için ortak kullanım kesinti payı parsel planlamasından önce belirlenmektedir. İhtiyaç duyulan fakat ortak katılım payından karşılanamayan arazi hazine veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan arazilerden karşılanmaktadır. Ortak kullanım alanı için proje kapsamında yapılan kesinti payı proje alanındaki tüm arazilerin %10’unundan fazla olamaz. Ortak katlım payı olarak kesilen arazi bu isler için yetersiz ise proje alanı içerisindeki hazine arazilerinden karşılanır. Parsellerin yeniden düzenlenmesi kapsamında, ideal parselasyon; üreticinin parsellerini yoğunluklu olarak kullandığı parselin yanına ya da en büyük parselinin bulunduğu yere diğer parsellerinin taşınması seklinde yapılan parselasyondur. İdeal parselasyon yapılmasındaki amaç, mülakat aşamasına geçildiğinde çiftçilere alternatif sunularak çiftçilerin projeye gönüllü katılımlarının sağlanması, yapılan planlamadaki faydaların analitik değerlere (ulaşım, zaman ve is gücü kazanımlarına) dayandırılarak anlatılması sonucu çiftçilerin doğru tercihte bulunmasını sağlayabilmektir. Blok (ada) planının onaylanmasının ardından temas grubu ile yapılan görüşmeler ve sosyal etüt raporundan elde edilen tüm bilgiler çerçevesinde proje sahasında nasıl bir toplulaştırma yapılabileceği değerlendirilmelidir. Arazi toplulaştırma projelerinde 3 farklı toplulaştırma stratejisi uygulanmaktadır:

  • Bunlardan birincisi; düz ve düze yakın arazilerde yapılan toplulaştırmadır (ideal parselasyon). Proje sahasında sabit tesisin az olması durumunda arazi sahipleri ile mülakat yapılmadan önce toplulaştırmadan elde edilecek faydayı maksimize eden ideal bir parselasyon planı oluşturulmaktadır. Bu tip parselasyonda üreticinin parselleri en büyük parselin/hissesinin olduğu veya fiili olarak kullandığı parselin yanına taşınması esas alınmaktadır. İdeal parselasyonun gerçekleştirildiği bu tip toplulaştırma, proje sahasında sabit tesislerin veya sınırı değiştirilemeyecek parsel sayısının az olması ve arazilerin çoğunluğunun düz ve düze yakın olması durumunda yapılabilmektedir.
  • İkincisi; sabit tesislerin çok olduğu veya dalgalı arazilerin yoğun olduğu alanlarda yapılan toplulaştırmadır. Eğer proje sahasında sabit tesis sayısı çok fazla, arazi fazla dalgalı ve parsellerin neredeyse tamamı sınırı değiştirilemeyecek parseller ise bu sahada ideal parselasyon yapılamamaktadır. Bu nedenle bu tip proje sahalarında çalışılırken ideal parselasyon yapılmadan fiili kullanım haritaları çıkartılarak mülakatlara başlanmalıdır. Mülakat sonucunda arazi sahiplerinin genel kabulünü sağlayacak şekilde bir parselasyon yapılmaya çalışılmalıdır.
  • Üçüncüsü ise; arazi toplulaştırmasında uygulanan karma toplulaştırma stratejisidir. Proje sahasının belirli bölgelerinde sabit tesisler yoğun olarak bulunurken diğer bölgelerde sabit tesisler bulunmuyor ise sabit tesislerin yoğun olduğu bölge için parselasyon yapılmadan mülakata geçilirken. Diğer taraftan sabit tesislerin olmadığı alanlar için ise ideal parselasyon yapılarak mülakata geçilmektedir.

Hazırlanan parselasyon planı, inşa edilecek sulama sistemlerine ve üretimde kullanılan veya toplulaştırmadan sonra kullanılması planlanan tarımsal mekanizasyona uygun olmalıdır. Her işletmenin sahip olduğu parsel veya hisse sayısının toplulaştırma sonucunda mutlaka azalması hecelenmelidir. Başarılı bir parselasyon çalışması yapabilmek için parsel sahipleriyle bu aşamada yapılacak olan mülakatlar sosyal etüt raporu ve ideal parselasyon planını yapan teknik eleman/elemanlar tarafından yapılması büyük öneme sahiptir. Çünkü mülakatı çiftçileri iyi tanıyan, onlarla iyi iletişim kurabilen ve onların güvenini kazanmış teknik elemanların yapması çiftçilerin mülakatlarda doğru tercihlerde bulunmasını kolaylaştırarak projeden elde edilecek başarıyı arttıracaktır. Mülakata başlamadan önce, parsel planlaması konusunda neler yapılacağını belirlemek amacıyla köyde mülakat bilgilendirme toplantısı düzenlenmelidir. Toplantının köyün hassasiyet durumları da dikkate alınarak kaç yerde ve hangi gruplara düzenleneceği sosyal etüt raporunun incelenmesiyle belirlenmelidir. Toplantıda kullanılacak materyaller belirlenerek toplulaştırmanın faydalarını anlatan görsel ve yazılı doküman hazırlanmalıdır. Arazi toplulaştırmasının neden yapıldığı konusunda mutlaka bilgiler verilmelidir. Toplulaştırmanın yasal durumu ve dayanakları hakkında bilgi verilmeli ve çiftçi ile devletin sorumlulukları ayrıntılı olarak aktarılmalıdır. Ülkemizde tarımsal üretim yapılan parsellerin sürekli parçalanması nedeniyle ortalama parsel büyüklüklerinin (1,1 hektar) verimli ve teknolojik tarım yapılmasını engelleyecek ölçüde küçük olduğu belirtilmelidir. Her çiftçinin birden çok parsele sahip olduğu (Türkiye ortalaması 6 parsel), parsellerin dağınık olduğu ve parsel şekillerinin (üçgen, yamuk ve şekilsiz) tarımsal üretimde mekanizasyon kullanımına uygun olmadığı açıklanmalıdır. Toplulaştırma öncesindeki mevcut yolların yetersiz olduğu ve ihtiyaca cevap vermediği, arazinin bu haliyle yapılacak sulama yatırımlarının ekonomik olmadığı, sulamaya açılan alanların yarısına yakınını ancak sulanabildiği ve buna bağlı olarak da sulama oranının düşük olduğu ile ilgili bilgiler verilmelidir.

Mülakatlar, düz arazilerde yapılması gereken mülakat, sabit tesislerin yoğun olduğu arazilerde yapılması gereken mülakat ve bu iki durumu içinde barındıran araz iler de yapılması gereken mülakat şeklinde üç ana kategoride gerçekleştirilir. Kamu kuruluşlarınca parsellere tesis edilmiş olan irtifak hakları toplulaştırma sonucu oluşacak yeni parsellere sahiplerinin olurunun alınmasına gerek olmaksızın ve bedel ödenmeksizin aktarılmaktadır. Proje idaresine proje kararı alındıktan 15 gün sonra yapılan itirazlar, proje idaresince en geç 30 gün içerisinde değerlendirilip karara bağlanmalıdır. Yeni parselasyon planı ve yeni mülkiyet listeleri Bakanlık onayından sonra kesinleşmektedir. Bakanlığın onayı ile kesinleşen parselasyon planına uygun olarak yeni parseller hak sahiplerine dağıtılmaktadır. Bu konuda doğabilecek anlaşmazlıklar yeni durum dikkate alınarak sonuçlandırılmalıdır. Anlaşmazlıklar bakanlıkça parselasyon planının onayından sonra sonuçlanması halinde doğacak olan ilave arazi ihtiyacı öncelikle tahsisli arazilerden karşılanmalıdır. Bunun mümkün olmaması durumunda kamulaştırma bedeli ödenerek karşılanmalıdır. Eğer anlaşmazlığın çözümüyle arazi malikine fazla arazi verildiği ortaya çıkar ise fazla miktar için rayiç bedel parsel sahibinden istenmektedir. Eğer parsel sahibi, rayiç bedeli ödemeyi kabul etmez ise fazla miktar köy tüzel kişiliği adına hisseli olarak tescil edilerek sorun çözülmelidir.

Parselasyon planı bakanlığın onayı ile kesinleştikten sonra planın araziye aplikasyonu yapılmaktadır. Aplikasyonu sonucu meydana gelen yeni duruma ilişkin teknik dosya proje idaresince hazırlanarak kadastro müdürlüğüne gönderilmektedir. Kadastro Müdürlüğü’nde gerekli kontroller yapıldıktan sonra parsellerin tapuya tescili yapılmaktadır.

Arazi Toplulaştırması Kapsamında Kırsal Alan Düzenlemesi, Arazi Dağıtımı, Satısı Ve Kamulaştırma

Proje idareleri veya kurulların talebi üzerine Bakanlığın uygun görüsü alınarak proje idareleri kırsal alan düzenlemesi yapabilme yetkisine sahiptir.

Proje alanlarında kırsal alan düzenlemesi : Proje alanlarında kırsal alan düzenlemesi su hususları kapsamaktadır:

  • Gerçek ve tüzel kişiler ile kamuya ait tarım arazilerinin parsel sayısının asgariye indirilerek birleştirilmesini ve yeniden düzenlenmesini, gerektiğinde genişletilmesini, toprakların verimli bir şekilde işletilmesini ve bu durumun korunmasını, tarımsal üretimin artırılmasını mümkün kılan önlemlerin alınmasını,
  • Toprakların ekonomik bir şekilde islenerek verimliliğin artısını sağlamak için yol, sulama ve drenaj şebekelerinin kurulmasını, arazi tesviyesi, erozyon önleyici tesisler ve yan dere yatağı ıslahının yapılmasını,
  • Arazi yeteneği ve toprak özelliklerine göre çayır ve mera alanları da dahil tüm bitkisel üretim alanları ile iskân ve sanayi yerlerinin belirlenmesini,
  • Mevcut çayır ve mera alanlarının 25.02.1998 tarih ve 4342 sayılı Mera Kanununun ilgili hükümlerinde öngörülen şekilde düzenlenmesini,
  • Çevrenin ve doğanın korunması ve iyileştirilmesini,
  • Kırsal yasam için iskân sahaları ve sosyalkültürel ihtiyaçları karşılamak için gerekli olan kamu tesisleri ile proje sahalarındaki ortak tesislerin kapladığı alanlar için arsa ve arazi ihtiyaçlarının karşılanması ve köy yerleşim yerlerinin asgari yasam standartlarını karşılayacak şekilde oluşturulmasını kapsamaktadır.