TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA - Ünite 1: Kırsal Yerleşim Şekilleri, Tarımsal Yapılar ve İşletme Merkezinin Düzenlenmesi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 1: Kırsal Yerleşim Şekilleri, Tarımsal Yapılar ve İşletme Merkezinin Düzenlenmesi

Ünite 1: Kırsal Yerleşim Şekilleri, Tarımsal Yapılar ve İşletme Merkezinin Düzenlenmesi

Yerleşim Tanımı

Yerleşim; insan topluluklarının maddi ve manevi olarak bağlı oldukları, korunmak, barınmak ve hayatlarını sürdürmek için üzerinde çalışıp yaşadıkları bir mekân parçasıdır. Yerleşim, yalnızca insanların barındığı bir yer değil, aynı zamanda insan unsurunu içine alan, kendine özgü bir kültüre, sosyal ve ekonomik bir fonksiyona ve tarihsel bir sürece de sahiptir. Bu bağlamda yerleşim; doğa, insan ve onun yapıtlarından oluşan bir alan parçası olarak üç temel elemana sahiptir. Yerleşimin birinci temel elemanı olan doğa; fiziksel ve biyolojik olarak ikiye ayrılır. Fiziksel doğa; toprak, su ve iklim elemanları; biyolojik doğa ise, bitki örtüsü ve hayvan topluluklarından oluşur. Yerleşimin ikinci temel elemanı olan insan, maddi ve manevi unsurlardan oluşan bir bütündür. İnsan ile yerleşim arasında sıkı bir ilişki vardır. Bu ilişki insana özgü özelliklerden kaynaklanır. Bu özellikler arasında insanın kişiliği, yeteneği, dünya görüşü, hayat tarzı, birey ve toplum olarak gereksinimleri, teknolojik bilgisi sayılabilir. Bu özellikler, yerleşimin üçüncü temel elemanı olan insan yapıtlarını da etkilemektedir.

Yerleşimlerin Sınıflandırılması

Farklı şekil ve özelliklere sahip yerleşimler; sosyolojik, ekonomik, fiziksel yapı ve yönetimsel özelliklerine göre, genellikle kırsal ve kentsel yerleşimler olarak sınıflandırılırlar. Bu iki yerleşim biçimini birbirinden ayıran en önemli özellikler işlevleri ve nüfus büyüklükleridir. Kırsal yerleşimler kendilerine özgü kültürü, değer yargıları, fiziksel görünümleri, durağan toplumsal yapıları, kuvvetli dayanışmaları ve ekonomik faaliyetleri ile kentsel yerleşimlerden ayrılırlar. Kentsel yerleşimler ise, endüstri, ticaret, eğitim, sağlık, sosyal faaliyetlerin toplandığı, etkili merkezileşme ve örgütlenme düzeninin kurulduğu yerlerdir.

Kırsal Yerleşimler ve Özellikleri

Kırsal yerleşimler; kırsal alan üzerinde kurulmuş, geçimini çoğunlukla tarımsal üretimden sağlayan ve kent nüfusuna göre daha az nüfusu olan yerleşimlerdir. Kırsal yerleşimler, yönetimsel özelliklerine göre köy ve köy altı yerleşimler olarak iki gruba ayrılır. Köy altı yerleşimler ise basit ve karmaşık olmak üzere sınıflandırılabilir. Basit köy altı yerleşimleri; tek ev ve eklentisiyle başlar, yerleşim kümesi ve mahalle ile son bulur. Karmaşık köy altı yerleşimleri ise mahalle ve benzerleri (kom, oba, mezra) ile başlar köy yerleşimine kadar devam eder.

Kom, daha çok hayvancılık için kurulmuş yerleşimlerdir. Dağların yüksek bölgelerindeki otlak ve meralarda görülen bir yerleşim biçimidir. Oba, göçebe toplulukların kurduğu, geçici yapılardan oluşan beş-altı haneden oluşan bir yerleşim biçimidir. Mezra, bitkisel üretimin ön planda olduğu, nüfusu köyden küçük yerleşim biçimidir. Basit yapılı evler, ürün depolama ve hayvancılık tesisleri bulunur. Sürekli ve geçici türde yerleşim özellikleri gösterir. Donat ise yerleşimlerin gereksinimlerini karşılayan sosyal hizmet binalarıdır. Sağlık ocağı, okul, ibadet yerleri gibi toplumun ortak yararlandığı yapılardır.

Yerleşim sisteminin en küçük birimi olan kırsal yerleşimlerde temel işlev, tarımsal üretimdir. Kırsal yerleşimin ana öğeleri; çiftçi ailesinin ve tarım işletmesine ait yapıların toplandığı işletme merkezi, tarım arazileri ve donatıların yer aldığı hizmet merkezidir. Çiftçi ailesinin günlük yaşamının çoğu bu üç alan arasında geçer.

Tarım işletmeleri ve diğer yapıların yerleşim alanında oluşturdukları şekil, yerleşim şekli veya yerleşim deseni olarak adlandırılır. Kırsal yerleşimler, yerleşim desenlerine göre, dağınık kırsal yerleşimler ve toplu kırsal yerleşimler olmak üzere iki ana grupta toplanmaktadır.

Dağınık Yerleşimler

Dağınık yerleşimlerde işletme merkezi, işletme arazisi içindedir. İşletme merkezleri yerleşim alanının farklı bölümlerine dağılmış durumdadırlar. Dağınık kırsal yerleşimler planlı ve plansız olmak üzere iki gruba ayrılır.

Planlı dağınık yerleşimlerde tarım işletmelerinin hizmete ilişkin gereksinimleri yerleşim alanının merkezî yerinde bulunan bir hizmet merkezinden karşılanır. Planlı dağınık yerleşimler büyük çiftlikler ve aile işletmeleri biçiminde olmak üzere iki alt grupta toplanır. Büyük çiftlikler şeklindeki yerleşimlerde bütünüyle ticari amaçlı büyük işletmeler yerleşim alanına dağılmış durumdadırlar. Aile işletmeleri biçimindeki yerleşimlerde ise yalnızca aile işgücü ile tarımsal faaliyetler yürütülür.

Plansız dağınık yerleşimleri oluşturan tarım işletmeleri küçük kümelenmeler şeklinde yerleşim alanına dağılmışlardır. Dağ köyleri, orman köyleri ve köy altı yerleşim grupları bu yerleşim türüne örnek olarak verilebilirler.

Toplu Yerleşimler

Toplu yerleşim deseninde işletme merkezleri birbirine çok yakın olup, belirli bir hizmet merkezi etrafında toplanmışlardır. Tarımsal araziler ise işletme merkezinden ayrı ve yerleşim yapılarının bulunduğu alandan uzaktadır. Bu tip yerleşimler geleneksel ve planlı olmak üzere iki alt gruba ayrılabilir.

Geleneksel toplu yerleşimler, kırsal bölge halkının tarihi gelişimi içerisinde kendiliğinden oluşmuş bir yerleşim desenidir. Planlı toplu yerleşimler ise geleneksel yerleşimlerde karşılaşılan sorunların çözülebilmesi için yerleşim düzenlemesine duyulan gereksinimden ortaya çıkmıştır. Yerleşim düzenlemesi, yerleşime ayrılan alanın arazi kullanım özelliklerine göre planlanması ve işletmelerin tarım arazileri ve sosyal hizmet merkezleri ile birlikte bir düzen içerisinde alan üzerinde yerleştirilmesidir.

Ülkemizde Kırsal Yerleşimlerin Altyapı Sorunları

Genel olarak kırsal yerleşim sorunlarını üç gruba ayırabiliriz. Bunlar; yerleşimlerin konum ve dağılımından kaynaklanan sorunlar, sosyal ve ekonomik sorunlar ile fiziksel (yapısal) sorunlardır.

a. Kırsal yerleşimlerin konum ve dağılımından kaynaklanan sorunlar: Ülkemizde olduğu gibi çoğu ülkede de kırsal yerleşimlerin hem sayısı fazladır hem de küçük birimler halinde birbirlerinden uzakta ve elverişsiz yerlerde kurulmuşlardır. Bu nedenle, her yerleşim birimine ayrı ayrı hizmet götürülmesi güç ve pahalıdır. Hizmetlerden yoksun olan bu toplumların çevreyle olan ilişkileri zayıflamakta, kültürel gelişim ve teknolojik bilgi akımı sağlanamamaktadır.

b. Sosyal ve ekonomik sorunlar: Kırsal kesimin, yeterli sayıda ve olması gereken fonksiyonlara sahip kırsal hizmet merkezleri ile etkin çiftçi organizasyonlarına sahip olmaması, üretime ilişkin teknik sorunlar ile eğitim ve sağlık gibi sosyal alandaki sorunları da beraberinde getirmektedir.

c. Fiziksel (yapısal) sorunlar: Kırsal yerleşimlerin fiziksel sorunları köy imar durumu, altyapı tesisleri ve tarımsal yapılarla ilişkilidir. Altyapı tesisleri, kırsal yerleşimlerde ve tarımsal faaliyetlerde gereksinim duyulan içme ve kullanma suyu ile atık su tesisleri, sulama ve drenaj sistemleri, elektrifikasyon ve ulaşım sistemleri gibi hizmetlerin tümüdür.

Bu sorunların çözümüne yönelik olarak kırsal bölgelere hizmet sunulurken, kırsal yerleşimler arasında bir örgütlenmenin de oluşturulması gereklidir. Örgütlenme; kırsal merkez, hizmet merkezi, köyler ve işletme merkezleri olmak üzere dört farklı düzeyde yapılmaktadır. Tüm bunları etkisi altında bulunduran bir bölgesel merkez bulunmaktadır.

  1. İşletme merkezi: Kırsal bölgedeki tarımsal uğraşların bir bütün halinde yürütüldüğü en küçük birimleri oluşturur.
  2. Belirli sayıda tarım işletmelerinden oluşan köy: Büyük bir çoğunluğunu, geçimini tarımdan sağlayan ailelerin oluşturduğu yerleşimler olarak tanımlanır.
  3. Belirli sayıda köy gruplarına hizmet sağlayan kırsal merkez: Bölge düzeyinde sağlıklı bir kırsal toplum yaratmak ancak, köy kalkınması ile gerçekleşir.
  4. Tüm kırsal bölgeye hizmet eden bölgesel merkez: Kırsal merkezler, hizmet ettikleri köyler grubunun bütün gereksinimlerini ve sorunlarını karşılamaya yeterli değildir. Tam donanımlı hastane, ilköğretimden sonraki eğitim-öğretim merkezleri, kırsal sanayiye dayalı fabrikalar gibi yapılar bu hizmetlere örnek gösterilebilir. Bu nedenle birkaç kırsal merkezin bağlandığı bölgesel merkezler oluşturulur.

Tarımsal Yapılar ve Özellikleri

Dağınık ya da toplu desen özellikleri gösteren kırsal yerleşimlerin en küçük birimini tarımsal işletmeler oluşturur. Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretildiği, depolandığı ve bunlardan bazılarının tam ya da yarı işlenmiş ürünler haline dönüştürülerek pazarlandığı ve sonuçta da kârın elde edilmesinin beklendiği birimlere tarım işletmesi adı verilir.

Tarımsal faaliyetlerde gereksinim duyulan ve kırsal alanda bulunan tüm yapı ve tesislere tarımsal yapılar adı verilir. Tarımsal yapılar üretime yönelik yapılardır. Bir tarım işletmesinde gereksinim duyulabilecek tarımsal yapılar altı ana grupta toplanabilir:

  • Kırsal konutlar: Çiftçi ailesinin yaşadığı, tarımsal faaliyetlerin planlandığı ve kontrol edildiği yapılardır.

  • Hayvansal üretim yapıları: İşletmede yetiştirilen hayvanların barındırıldığı yerlerdir.

  • Bitkisel üretim yapıları: Meyve, sebze, çiçek seraları ile tüneller, mantar üretim tesisleri gibi bitkisel üretimin kapalı ortamlarda yapılmasına olanak veren yapılardır.

  • Koruma ve depolama yapıları: İşletmede üretilen ürünlerin tüketilmeye ya da pazara gönderilinceye kadar bozulmadan depolandığı ve korunduğu ürün koruma ve depolama yapıları ile tarımsal üretimde kullanılan her türlü alet, makine ve araçların dış iklimsel koşullardan korunduğu ve bakımlarının yapıldığı alet ve makine koruma yapılarından oluşmaktadır.

  • Ürün değerlendirme ve pazarlama yapıları: İşletmedeki koruma ve depolama yapıları ile ilişkili olarak yıkama, ayıklama, paketleme, sınıflama işlemleri ile ürünlerin işlendiği ve pazara hazırlandığı yapılardan oluşmaktadır.

  • Diğer yapı ve tesisler: Yukarıda anlatılan yapılar dışında kalan ve tarımsal faaliyetlerde gerekli olan tüm tesislerdir. Bunlar; içme ve kullanma suyu ve atık su tesisleri, biyogaz tesisleri, sulama ve drenaj sistemleri, tarla içi yolları, toprak ve su koruma yapıları, çitler olarak sayılabilir.

İşletme Merkezinin Düzenlenmesi

Tarım işletmelerinde, tarımsal faaliyetlerin zaman ve işgücü kaybı olmadan, bir bütün olarak yürütülmesi gerekmektedir. Bu amaçla işletmede bulunan tarımsal yapılar belirli bir alana yerleştirilirler. Yapıların düzenlendiği bu alana işletme merkezi ya da işletme avlusu adı verilir. İşletme merkezinin planlanmasında uyulması gerekli temel ilkeler aşağıdaki gibi özetlenebilir:

  • İşletme merkezi planlanırken işletmenin bugün ve gelecekteki durumu göz önüne alınmalıdır.
  • İşletme merkezindeki yapılar yeterli büyüklük ve sayıda olmalı ve uygun bir şekilde düzenlenmelidir.
  • İşletme merkezinde faaliyet alanları ile çiftçi ailesinin yaşam alanları ayrılmış olmalıdır.

İşletme Merkezi Yerinin Seçimi

Yeni kurulacak bir işletmede ilk aşama işletme merkezi yerinin seçimidir. İşletme merkezi yerinin seçiminde göz önünde bulundurulması gerekli faktörler aşağıda sıralanmıştır:

  • İşletme merkezinin mevcut durumdaki yollarla bağlantıları ve ulaşım durumu,
  • İşletme merkezinin araziye göre konumu,
  • Topografik koşullar,
  • Su kaynaklarının durumu ve su temini,
  • Elektrik sağlama durumu,
  • Toprak ve drenaj durumu,
  • Yön ve manzara durumu,
  • İklimsel koşullar,
  • Atık su ve gübrenin uzaklaştırılma ve depolanma durumu,
  • Komşu işletmelerin yakınlığı ve etkileri,
  • Arazi ve yapı ile ilgili yasal düzenlemeler.

İşletme Merkezinin Düzenlenmesi

İşletme merkezinin düzenlenmesi için öncelikle işletmedeki faaliyet alanlarının belirlenmesi gerekir. Bir işletmede olabilecek faaliyet alanları şunlardır:

  • Yaşam alanları,
  • Hayvansal üretim alanları,
  • Bitkisel üretim alanları,
  • Ürün koruma, depolama ve işleme alanları,
  • Alet ve makine koruma alanları,
  • Atık depolama alanları,
  • Yakıt depolama alanları.

İşletme merkezindeki binaların yukarıda sözü edilen alanlara göre düzenlenmesinde aşağıda sıralanan ilkeler de göz önünde bulundurulmalıdır:

  • İşletmede birbirleri ile ilişkili binalar arası mesafelerin iş ekonomisinin sağlanması açısından çok fazla olmaması (İş ekonomisi: Tarımsal faaliyetlerin yürütülmesinde zaman ve iş gücü kullanımını en aza indirgemek için işletme merkezinde birbirleri ile ilişkili yapıların gruplar halinde düzenlenmesidir. Örneğin, hayvansal üretim yapıları ile yem depolama yapılarının birbirlerine yakın planlanması ya da hangarın tarla yoluna yakın yerleştirilmesi gibi düzenlemelerdir),
  • Çevre kirliliği oluşturabilecek faaliyetler için önlemlerin alınması,
  • Gelecekte işletme merkezinin genişlemesine olanak verilmesi,
  • Binaların yangın tehlikesine karşı korunması,
  • Binaların doğa ile uyumlu ve estetik olması,
  • Hayvansal ve bitkisel üretim yapılarında yeterli temiz havanın sağlanabilmesi için binalar arası uygun mesafelerin bırakılması.

İşletme merkezindeki binaların düzenlenmesi için öncelikle işletmeye ilişkin topografik bir harita üzerinde işletmenin çevredeki komşu işletmelerle, yolla ve su kaynakları ile olan ilişkileri, hâkim rüzgâr yönü, yaz meltemleri, güneşlenme ve manzara durumu belirlenir. Bu aşamada kullanılan haritalar genellikle 1/200 ya da 1/500 ölçeğinde olmalıdır. Hava ve uydu fotoğrafları da bu işlemler için yararlı olmaktadır. İkinci aşamada, konut yeri ve konutla ilgili özellikler belirlenmelidir. Üçüncü aşamada, işletmedeki tarımsal faaliyetlerin çeşidine göre diğer binaların yerleri belirlenir. Dördüncü aşamada, işletmenin altyapı tesislerinin planlanması gerçekleştirilir. Beşinci ve son aşamada ise, işletmenin kesin projesi ölçekli olarak çizilir.

Kırsal Konutlar

Kırsal konutlar, tarım işletmesindeki çiftçi ailesinin yaşamını sürdürdüğü ve işletmenin yönetildiği birimlerdir. Kırsal konutlar, hem çiftçi ailesinin dinlenmesine hem de işletmedeki faaliyetlerin denetlenmesine olanak vermelidir. Kırsal konutları kentsel konutlardan ayıran en önemli özellik de bu gereksinimleri karşılayacak biçimde planlanmasıdır.

Kırsal konutların tarımsal uğraşları kolaylaştıracak biçimde planlanması, konutlarda farklı iş alanlarının oluşturulması ile sağlanır. Çalışma bölümleri, mutfak, yiyeceklerin hazırlandığı ve saklandığı yerler konut bölümlerinin düzenlenmesinde oldukça önemlidir. Bu birimlere hem konut içerisinden hem de konutun ana girişinden farklı bir girişten ulaşılması sağlanmalıdır. Konut, bahçesi ile birlikte düşünülmelidir. Bahçe, çiftçi ailesinin dinlendiği, boş zamanını geçirdiği, konuklarını ağırladığı ve kendine yeten ölçüde sebze ve meyve yetiştirdiği bir bölümdür. Çiftçi ailesinin ve gelen konukların araçlarını park etmelerini sağlayacak kapalı ya da açık bir garaj alanı da bahçe ve konutla birlikte planlanmalıdır.

Tarım işletmesinde konut için uygun yerin seçimi, planlamada başarıya ulaşılması yönünden önemlidir. İşletmede bulunan diğer üretim ve depolama yapılarının yerleri, manzara, arazi eğimi, güneş ışınlarından, yaz ve kış rüzgârlarından korunma ve yararlanma durumları yer seçiminde göz önünde bulundurulması gereken temel faktörlerdir.

Kırsal Konutların Planlanması

Kırsal konutların planlanmasında öncelikle, toplumsal değerler, gelenekler ve çiftçi ailesinin istekleri göz önünde bulundurulmalıdır. Konut içerisinde anne, baba ve çocukların yanında; yaşlı, genç, evli, bekâr gibi yetişkin aile bireylerinin de rahatça yaşamlarını sürdürmeleri sağlanmalıdır. Odaların biçimleri, büyüklükleri, sayıları, birbirleri ile olan ilişkileri, banyo, tuvalet ve diğer bölümlerle olan bağlantıları dikkatli bir biçimde tasarlanmalıdır. Planlama sırasında, faaliyet alanlarının düzenlenmesi, odaların birbirleri ile olan ilişkileri, iç tasarımları, konut içerisindeki insan trafiği doğru bir şekilde belirlenmelidir.

İster kırsal ister kentsel konutta olsun, ana ilke, öncelik alanlarının planlanmasıdır.

  1. Sosyal yaşantı alanları: Konutun oturma, okuma, çalışma, konuk ağırlama, eğlenme ve yemek yeme bölümleridir.
  2. Dinlenme alanları: Yatak odaları, tuvalet, banyo, yüklükler (özel eşya depoları ya da dolapları) bu alan içerisindedir.
  3. İş alanları: Günlük işlerin %60’a yakın bir kısmı bu alanlarda geçer. Mutfak, iş odaları, çamaşır yıkama yeri, ev araç-gereçlerinin ve yiyeceklerin saklandığı bölümlerdir.

Konutlarda öncelik alanlarının birbirlerinden kesin çizgilerle ayrılması olanaksızdır. Ancak bu alanların konut yaşamını olumsuz yönde etkilemeyecek biçimde ve birbirleri ile ilişkili olarak düzenlenmesi gereklidir. Öncelik alanlarını oluşturan konut bölümlerinin özellikleri aşağıda özetlenmiştir.

a. Oturma odası: Oturma odalarının dikdörtgen şekilli seçilmesi, eşyaların düzenlenmesi ve fonksiyonel olması bakımından önemlidir.

b. Yatak odası: Aile bireylerinin uyuma ve dinlenme gereksinimlerini karşıladıkları konut bölümleridir. Konutta birden fazla yatak odası bulunuyorsa bu bölümler birbirine yakın yerleştirilmelidir. Yatak odaları, iş ve sosyal yaşantı alanları ile doğrudan bağlantılı olmamalı ve bu alanlardan görünmemelidir.

c. Banyo ve tuvalet: Banyo ve tuvaletler aile bireylerinin yıkanıp temizlendiği bölümdür. Bu bölümler gerekli sağlık ve temizlik koşullarını sağlayabilmelidirler.

d. Mutfak: Yemeğin hazırlandığı, pişirildiği ve yendiği bir konut bölümüdür. Mutfaktan yemek odasına, kilere ve iş odalarına geçişler kolay olmalıdır. Mutfağın işletme merkezi avlusuna bakacak biçimde planlanması da işletme merkezinin kontrolü için önemlidir.

e. İş odaları: Kırsal konutlarda işletmenin faaliyet çeşidine göre farklı biçimlerde planlanan bölümlerdir. İş odaları, tarladan gelen insanların yıkanıp temizlendiği, giyindiği, araç-gereçlerin, tarımsal ilaç ve malzemelerin depolandığı bölümler biçiminde planlanırlar.

Konutların yapısal özellikleri iklim faktörlerine göre değişir. Soğuk iklim bölgelerinde duvar, çatı ve döşemelerde yeterli yalıtımın yapılması gerekir. Sıcak iklim bölgelerinde ise daha basit ve hafif yapı malzemeleri tercih edilmelidir. Konut inşaatında kullanılacak yapı malzemeleri; dayanıklı, ekonomik, çevre ile uyumlu ve estetik olmalıdır.