TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA - Ünite 5: Tarla Bitkileri, Su ve Sulama Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 5: Tarla Bitkileri, Su ve Sulama
Tarla Bitkilerinin Genel Özellikleri
Ülkemizde tarımsal üretimi; bitkisel üretim ve hayvansal üretim olmak üzere iki ana kaynaktan oluşmaktadır. Tarla bitkilerinde üretimi yapılan bitkiler tahıllar, yemeklik tane baklagiller, baklagil ve bugdaygil yem bitkileri ve endüstri bitkileri olarak incelenmektedir.
Tahıllar : Tahıllar serin iklim tahılları ve sıcak iklim tahılları olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Serin iklim tahılları denince tritikale, arpa, buğday, yulaf ve çavdar akla gelirken; sıcak iklim tahılları denince çeltik, mısır, darılar akla gelir.
Yemeklik tane baklagiller: Bu gruba giren bitkiler fasulye, bakla, nohut, mercimek, bezelye börülce vs. olmakla birlikte, bu bitkiler içerdikleri bol miktarda protein sayesinde insan beslenmesinde, köklerindeki nodozitelerde simbiyoz olarak yasayan Rhizobium denilen bakteriler vasıtasıyla havanın serbest nitrojenin toprağa tespit ederek toprağın kuvvetlenmesine, kazık kökleri ile toprağın gevşemesine yardım ederler.
Baklagil ve buğdaygil yem bitkileri: Gerek tabii olarak otlatılarak gerek biçilip kurutularak veya silaj yapılarak hayvanlara yedirilen bitkilerdir. Belli baslı baklagil yem bitkilerine; yonca, korunga, üçgül, fig, yem bezelyesi, burçak ve belli baslı buğdaygiller yem bitkileri, ayrık türleri, yumak otları, domuz ayrığı, brom otları, İngiliz, İtalyan çimleri, yabani Kanada arpası, çayır salkım otu örnek verilebilir.
Endüstri bitkileri : Endüstride kullanılan ve buraya hammadde sağlayan kültür bitkileri olup kullanımlarına göre yağ bitkileri, lif bitkileri, Nişasta, Kauçuk ve Seker Bitkileri ve Keyif, Baharat ve İlaç Bitkileri olmak üzere 4 grupta incelenirler.
Ülkemizde bölgelere göre en çok üretimi yapılan tarla bitkileri: Akdeniz veya Güneydoğu Anadolu Bölgesinin sulanan alanında yılda iki veya üç ürün alınabilmekte yazlık olarak ekilen arpa veya buğday mayıs sonu ile haziranın ilk haftasında hasat edilerek yerine ekilen mısır hasadı eylülde yapılmakta ve onunda yerine marul, havuç, lahana ve soğan ekilebilmektedir. Doğu Anadolu’da geniş alanlarda çayır ve mera bitkileri yaygın olarak gelişebilmekte; İç Anadolu Bölgesi’nde buğday ve arpa geniş ölçüde yetiştirilebilmektedir.
Tarla Bitkileri, Su ve Sulama
Endüstri bitkileri yağ, lif, nişasta gibi tarıma dayalı sanayinin ihtiyaç duyduğu ürünlerin karşılanması amacıyla üretimi yapılan bitkiler olup aynı zamanda yemeklik tane baklagiller insanların beslenmesinde, baklagil yem bitkileri ise hayvancılıkta yüksek proteinli ürünlerin tüketimine sebep olurlar. Sulamanın bitkinin kuru maddesini artırmasında, yüksek verim elde edilmesinde ve dolayısıyla bitkisel üretimin artırılmasında sulamanın da önemini ortaya çıkarmakta olup bitkiye lazım olan suyun temini açısından tarla tarımı sistemleri farklılaşmaktadır.
Suyun elverişliliğine bağlı olarak ortaya çıkan tarla tarım sistemleri: Mevcut yağışların miktarı göz önünde tutularak tarla tarım sistemleri üç grup altında incelenmektedir. Kuru tarım sistemi, yıllık düsen yağış miktarı 500 mm’den düşük veya yeterli yağış alıp da yağısın çoğunluğu bitki yetişme periyodu dışında düsen bölgelerde sulama olmadan yürütülen tarım sistemidir. Buğday, arpa, çavdar gibi serin iklim tahılları, nohut, mercimek gibi yemeklik tane baklagiller, haşhaş, aspir, kolza gibi endüstri bitkileri, korunga, fiğ gibi ile bazı yem bitkilerinin tarımı yapılmaktadır. Kurak veya yarı kurak bölgelerde düsen yağışlar her yıl için yeterli ürün elde etmeye yetersiz geliyorsa toprak nadasa bırakılır. Nadasın faydalı olabilmesi için bos bırakılmasından önce toprak muhakkak suretle sürülmelidir. Nemli tarım sistemi, Yıllık yağışı 500 mm veya daha az olan yerlerde sulama imkânlarının mevcut olduğu yerlerde yeterli verim elde etmek için çoğunlukla sulama yapmak suretiyle sulu tarım uygulaması yapılabilir. Nemli tarım sistemi bir bölgede düzenli olarak 1250 mm’den fazla yıllık toplam yağısın düşmesi durumunda uygulanan tarım sistemidir. Sulu tarım sistemi, yıllık yağısı 500 mm veya daha az olan yerlerde sulama imkânlarının mevcut olduğu yerlerde yeterli verim elde etmek için çoğunlukla sulama yapmak suretiyle sulu tarım uygulaması yapılabilir. Sulu tarım sisteminin uygulandığı alanlarda alanlarında sulama yapıldığından nadassız tarım yapılır ve her yıl düzenli ürün alınabilir. Örneğin ülkemizde birçok alanda sulu tarım yapılarak şekerpancarı, patates, mısır, ayçiçeği, fasulye, yonca birçok bitkiden her yıl yeterli ürün alınmaktadır.
Tarla bitkilerinde bitki su etkileşimi: Etkili su tüketimi bitkinin etrafındaki hava, toprak ve su ortamının değişken şartlarına bağlı olarak değişir. Bitkinin su tüketimi suyun topraktaki mevcut miktarına ve içerdiği tuza bağlı olarak değişir. Hızla artan nüfusa yeterli besin sağlamak ancak sulu tarımın artırılması ile mümkündür. Toprakta yeterince su birikmesi sağlıklı bitki gelişimi ve yeterli ürün elde etmek açısından çok önemlidir. Toprakta suyun tutulmasına topraktaki faydalı su miktarı, toprak sıcaklığı, toprak havalanması, toprak solüsyonunun yoğunluğu gibi faktörler etki etmektedir. Bitkilerin gelişme durumu ve gelişme devrelerine bağlı iki farklı halde suyun ortamdan kaybı meydana gelmektedir. Bunlardan ilki buharlaşarak suyun ortamdan uzaklaşması; ikincisi ise kökler vasıtasıyla bitki içerisine alınan suyun yaprak stomalarından atılan ve terleme diye adlandırılan su kaybıdır. Gerek topraktan ve gerekse bitkiden kaybolan toplam su miktarına bitki su tüketimi denmekte ve bu miktar bitkinin çeşidine, fizyolojik özelliklerine, büyüme dönemlerine, bitkinin yetiştiği toprak çevre ve iklim koşullarına göre değişiklik göstermektedir. Toprakta yeterli ve sağlıklı bitki kök gelişimi için toprakta yaklaşık %20 su ve %80 havanın bulunduğu ve yeterli faydalı suyunda biriktiği ortamda mümkündür. Bitkilerin büyüme dönemlerinde ihtiyacı olan su miktarının bilinmesi amacıyla bitki gelişimini dört farklı dönemde incelenmek mümkündür. Fide Dönemi; bitkinin ekimden fide dönemine kadar geçen süre olan ilk döneminde bitkiler diğer dönemlere göre daha az bir su tüketimine sahiptir. Yeşil Aksam Dönemi; en hızlı büyüme dönemi olan bu dönemde bitki örtüsü yani yeşil aksam maksimuma doğru hızla gelişir. Çiçeklenme dönemine kadar süren bu dönemde su tüketimi oldukça fazla olur. Çiçeklenme ve Olgunlaşma Dönemi; tarla bitkilerinde çiçeklenme dönemimden başlayarak olgunlaşmanın sonu olan tam olum dönemine kadar yani yaprakların sararmaya başladığı ve dökülmeye hazır hale geldiği dönemdir. Tam Olum ve Hasat Dönemi; üçüncü dönemden sonra başlayan bu dönemde bitki gelişimi yavaş yavaş azaldığı ve sarararak hasat olgunluğuna geldiği için bu dönemde su tüketimi en aza inmektedir.
Tarla bitkilerin su tüketimi ve sulama ile ilgili önemli tanımlar: Kültürü yapılan bütün tarla bitkileri önce ışığa ve sırayla suya, havaya ve mineral besin elementlerine ihtiyaç duyar. Transpirasyon, Evaporasyon ve Evapotranspirasyon; bitki yetiştirmede topraktan meydana gelen su kaybına buharlaşma veya evaporasyon, bitki yüzeyinden meydana gelen su kaybına ise terleme veya Transpirasyon; bitki, yüzeyi ve toprak yüzeyinden oluşan toplam su kaybına bitki su tüketimi veya evapotranspirasyon denir ve mm/gün olarak ET harfleri ile gösterilir. Bitkinin toprak yüzeyinde maksimum gelişme gösterdiği zaman ihtiyaç duyduğu su tüketimini karşılayacak kadar toprakta su bulunması durumda oluşan su tüketimi miktarına veya toprak ve bitki yüzeyinden oluşan maksimum yüksek su kaybına potansiyel evapotranspirasyon veya potansiyel bitki su tüketimi denir. Respirasyon, solunum demek olup, tüm canlılar gibi bitkiler de hayati faaliyetleri için oksijen kullanır. Solunum metabolik olaylar için O2 kullanımı demektir. Gündüzleri fotosentezde kullanmak üzere havadan CO2’yi ve solunumda kullanmak için O2 alır. Solunum sonucu ortaya çıkan CO2’yi de Geceleri fotosentez olmadığından solunumla açığa çıkan CO2’yi havaya verir. Toprak suyu aldıktan sonra drenaja bağlı olarak fazla suyun uzaklaşmasından sonra toprakta adezyon ve kohezyon kuvvetleriyle tutulan kullanılabilir su miktarına tarla kapasitesi denir. Toprağın sahip olduğu boşluklarının %100 su ile dolduğu zamanki duruma toprağın doyma noktası denir. Bitkiler aldıkları suyun yaklaşık %98’ini terlemede, %2’sini de kuru madde üretiminde kullanırlar. Birim kuru madde için kullanılan su miktarına su kullanım etkinliği denir. Su kullanım etkinliği yüksek bitkiler daha az su kullanarak daha fazla verim verirler. Toprak ve bitkinin etrafındaki atmosferik şartlar bitkinin su tüketimini etkiler. Toprakta kültürü yapılan bitkilerin kökleri vasıtasıyla suyu topraktan alamadığı ve bitkinin giderek solmaya başladığı noktadaki mevcut olan nem miktarına devamlı solma noktası denir. Toprağın su tutma kapasitesi toprağın organik maddesiyle yakından ilişkilidir. Ülkemiz toprakları organik madde bakımından %2’nin altında fakir olup su tutma kapasitesi nispeten düşüktür. Organik maddenin artırılması ülkemizde toprakların su tutma kapasitesini artıracaktır. Toprakta su tutma kapasitesi birim toprak derinliği için mm su derinliği olarak ifade edilmekte olup, tarla kapasitesi ile devamlı solma noktası arasındaki fark olup, bu durum bitkinin potansiyel olarak topraktan kullanılabileceği su miktarını göstermektedir. Sulama yapılmadan önce bitkilerin su tüketimi için izin verilen kullanılabilir su miktarına izin verilen su tüketim oranı veya tüketilmesine izin verilen kullanılabilir su denir ve bu su miktarı kullanılabilir suyun belirli bir yüzdesidir. Ortalama tarla bitkileri için tüketim sulamadan önce 50 ile 75 arasında değişmektedir.
Toprak neminin ölçülmesinde birçok yöntem kullanılmakla birlikte bunlardan bazıları doğrudan, bazıları ise dolaylı ölçüm yöntemleridir. Gravimetrik yöntem doğrudan toprak nemini ölçme yöntemi olup en çok kullanılan yöntemdir. Bu yöntemde bitkinin kök bölgesinden alınan toprak örneği yaş olarak tartılır, belirli bir sıcaklıkta kurutur ve kuru ağırlık ya da hacim esasına göre ölçülür. Tansiyometre Yöntemi; bu yöntem toprak nemini ölçmede iyi ve güvenilir bir yöntem olup özellikle, kumlu topraklarda derin köklü olamayan, kuraklığa hassas ve sık sulama yapılan tarla bitkilerin sulama zamanını belirlemede kesin ve doğru sonuçlar verebilmektedir. Alçı Blokları Yöntemi; alçı blokları yöntemi toprağın kök bölgesinde belirli toprak derinliğinde bulunan nem miktarını ölçmek amacıyla kullanılan bir alet olup elektrik rezistansı ve neme duyarlı ekipman vasıtasıyla ölçüm yapar. Bu yöntem ile toprağa gömülmüş olan alçı blokları içindeki iki elektrot sayesinde bu elektrotlar arasındaki direnç farkına göre nem miktarını ölçmektedir. Nötron Yöntemi; bu yöntem toprak nemini ölçmede en güvenilir ve en hassas bir yöntem olup, toprak kök bölgesinde toprağa nötron yayan sistem ile çalışmaktadır. Yöntemin çalışma prensibi toprağa yayılan nötronların toprak suyunda mevcut hidrojen iyonlarınca saptırılması ve bu saptırılan nötronların dijital sayaçtan okunması esasına dayanır.
Tarla Bitkilerinde Sulamanın Etkinliği
Bitkinin ihtiyacı olan suyun zamanında ve yeteri miktarda uygun bir yöntemle ekonomik olarak sağlanmasına tarla bitkilerinin sulanması denir.
Tarla bitkilerinde sulamanın amaçları ve yararları : Tarla bitkilerinde yapılan sulamanın esas olarak üç amacı vardır:
- Bitkinin ihtiyacı olan suyu zamanında ve yeteri miktarda uygun bir yöntemle ekonomik olarak vermek.
- Bitkinin gelişmesi için gerekli nem ve besin maddelerini toprakta bitkinin alabileceği formda hazır tutmak.
- Toprakta oluşan tuzu yıkayarak çözelti haline getirmek.
Tarla bitkileri sulamasında kullanılabilecek sulama suyu kaynakları: Bu kaynaklar yağış, göl ve nehir suları ve yeraltından çıkarılan sular olarak sıralanır.
Tarla tarımı yapılan topraklarında oluşan tuzluluk, drenaj ve taban suyu sorunu: Yapılan bilinçsiz ve aşırı sulama ile eğer toprağın alt tabakası tuzlu bir yapıya sahipse toprağa infiltre olan fazla su bu tuzlu tabaka üzerinde birikmekte ve tuzlu bir yapıya bürünmektedir. Daha sonra topraktaki kılcal boşluklar vasıtası ile toprağın üst katlarına doğru hareket eder ve suda mevcut erimiş tuzu da toprağın üst katlarına taşır. Toprağın üst kısmında bulunan su sıcaklıkla buharlaşınca su içinde bulunan tuz toprağın üst kısmında birikerek toprağın tuz içeriğinin artmasına ve toprak pH’sının artmasına, bitki gelişimi içen elverişsiz alkalin bir ortamın oluşmasına neden olur. Sulu tarım alanlarında yağışlar, taşkınlar ve aşırı ve bilinçsiz sulama ile meydana gelen sızmalar ve sulama kanalı, göletlerden sızan fazla sular drenajı ortaya çıkaran sebeplerdir. Topraktaki bitki kök bölgesinde bitkinin ihtiyacından fazla suyun birikmesi sonucu topraktaki fazla su drenajla uzaklaştırılmalıdır. Taban suyu, geçirimsiz tabaka üzerinde biriken ve çeşitli yüksekliklerde oluşabilen sular olup, sulu tarım üretim yapılan arazilerde yüksek taban suyu drenaj ve tuzluluk sorununu beraberinde getirmektedir. Taban suyu çeşitli yollarla oluşabilmektedir. Bunlar, yağışlar, yüzey akışları, fazla sulama, çeşitli kaynaklardan toprağın alt tabakalarına inen sulardır.
Sulu tarımda arazi tesviyesi: Arazi tesviyesinde amaç uygulanan yüzey sulama suyunun sulama yapılan tarlanın her tarafına eşit yayılması, meyilli kısımların düzleştirilmesi ve bunu yaparken de toprağın verimliliğinin bozulmaması esastır. Etkin bir arazi tesviyesi yapıldığında sulama etkinliği artar. Su arazinin her tarafına homojen yayılı, yer yer göllenme oluşmaz ve tarım arazilerinin en büyük düşmanı olan erozyon meydana gelmez. Tesviyede, arazinin sahip olduğu özelliklere, yağışa, sulama sistemleri, topoğrafyaya, işletme büyüklüğüne dikkat edilir. Tesviye sonrasında toprak çökmesi, toprak sıkışması gibi sorunla ortaya çıkabilir. Tesviye işleminde kaba tesviye işlemi buldozerler ve skreyperler olarak iki farklı aletle yapılır. İnce tesviye ise greyder, land plain ve skreyper float aletleri ile kaba tesviyeden sonra daha ince düzeyde yapılan tesviyedir. Bu tesviye ile araziye son şekli verilir.
Tarla Bitkilerinde Uygulanan Bitki Sulama Sistemleri
Yüzey sulama sistemleri: Yüzey sulama sistemi uygulamada çok ihtisaslaşmış çalışana gerek olmaması ve normal kişilerce rahatlıkla yürütülebilmesi, sistemin uygulamasında yatırım işletme masraflarının düşük olması, gerekli bakım ve oranım masraflarının düşüklüğü gibi sebeplerle yaygın şeklide uygulanmaktadır. Bu sistemde gerekli ilk kurulum, bakım ve oranım masrafları oldukça daha az olmakla birlikte, yüzey sulama sisteminin uygulaması daha kolaydır. Düsen yağışlardan etkin bir şekilde faydalanılır. Drenaj sorunu olan toprakların yıkanması bu sistemle yapılmaktadır. Tesfiyenin eğimli kırık, düz olmayan alanlarda yapılması sulamanın etkinliğini ve bitkide verimi artıran önemli bir işlemdir.
Göllendirerek tava ve uzun tava sulama sistemleri: Göllendirerek tava sulama sistemi: Bu sistem pratik ve kolay uygulanabilirliği özelliği sayesinde çok yaygın uygulanan bir sistem olup, tesviyeli, eğimi az düz alanlarda, taban suyu çok yüksek olmayan ve su tutma kapasitesi yüksek, çok kumlu olmayan topraklarda rahatlıkla uygulanabilecek sulama sistemidir. Yüzey sulama sistemleri sulama suyu sıkıntısı çekilmeyen bölgelerde geniş alanların sulanmasında yaygın olarak uygulanmaktadır. Uzun tava sulama sistemi : Diğer taraftan, tava oluşturmada tarla parsellerinde uzun seddeler oluşturularak uzun tava parselleri oluşturulur ve bu yönteme uzun tava sulama sistemi denir. Göllendirerek tava sulama sisteminde su tava içerisinde göllendirilirken, uzun tava sulama sisteminde göllendirerek sulama yapılması söz konusu olmayıp, sulama yapılacak alanlara uzun tavalar oluşturacak şekilde seddeler çekilir. Tavanın bir basından tavaya alınan sulama suyu tava boyunca ilerleyerek hem toprağa infiltre olarak bitki kök bölgesini ıslatır, hem de tavanın sonuna doğru ilerler ve böylece tavanın her tarafı sulanmış olur. Tava sonundaki sedde açıktır ve fazla sulama suyu tavanın eğime bağlı olarak tavanın öteki diğer tarafından uzaklaştırılır.
Karık usulü sulama sistemi: Karık usulü sulama sisteminde bitkisel üretim yapılan tarlada ekilisin bir kenarında karık seklinde açılan kanallar vasıtasıyla sulama yapılır ve “V” seklinde oluşturulan karık uzunluğu boyunca su eğime bağlı olarak akarken, su aynı zamanda infiltre olduğu toprak bitki kök bölgesinde ve karık sırtlarında bitki tarafından alınır. Bu sulama sistemi makineli tarım yapılan tarla bitkileri ve sebzeler, meyve bahçelerinin sulamasında rahatlıkla kullanılabilir. Göllendirerek tava ve uzun tava sisteminde suyu tavada tutmak amacıyla tarla kenarlarına topraktan yapılan yükseltiye sedde denir. Karık usulü sulama sisteminde kanal açma aleti (kanal pulluğu), sedde yapma aleti, karık açma aleti ve sifonlar gibi aletler kullanılır.
Yağmurlama sulama sistemi: Yeraltından veya yerüstünde bulunan bir kaynaktan belirli bir basınçla alınarak borularla yağmurlama baslıklarına iletilen ve buradan da yağmurlama seklinde tarlaya uygulanan sulama sistemidir. Bu sistem değişik bitkilerde, farklı toprak tiplerinde, düz veya erozyon sorunu olan eğimli arazilerde, tuz sorunu olan topraklarda, fazla su sarfiyatının önüne geçen, ekonomik, sabit değil taşınabilir bir sistemdir. Bu sistemde ilk kurulum masrafları fazladır. Gündüz havanın sıcak olduğu saatlerde ve rüzgârlı havalarda sulama yapılırsa oluşan fazla su buharı nedeniyle su kaybı fazla olur. Basınç pompası, sulama başlıkları ve su iletimini sağlayan borular kullanılarak gerçekleştirilir. Yağmurlama sulamanın ya sabah saatlerinde ya da akşamüzeri yapılması, sulamanın etkinliğini artırır. Öğlen saatlerinde yapılan sulama su zayiatını artırır. Damla Sulama Sistemi : Damla sulama sistemi yağmurlama sulama sistemi gibi kaynağından belirli bir basınçla alınan suyun boru sistemi vasıtasıyla bitkiye suyun verildiği sistem olmasına rağmen, yağmurlama sisteminden farkı, boruyla iletilen suyun damlatıcılar vasıtasıyla damlalar halinde düşük basınç altında düzenli bir şekilde bitkinin kök bölgesine verilmesidir.
Sulama Suyunun Kalitesi, Toprak Özellikleri ve Bitki Sağlığına Olan Etkisi
Sulama suyunun da istenen kalitede olması, zararlı maddeleri içermemesi ve kirlenmemiş olması gerekmektedir. Tarımsal üretimde kullanılan su tarla basına bünyesine çeşitli mineralleri, tuzları ve kimyasal bileşikleri barındırarak gelmekte ve sulamada kullanılmaktadır. Suyun kalitesini belirleyen bu bileşikler, su toprakta değişik ortamlardan, tabakalardan geçerken suyun bünyesine değişik oran ve miktarlarda katılabilmektedir. Su toprağın bünyesinde fiziksel ve kimyasal değişimlere sebep olabilir. Fiziksel açıdan islenmiş toprakta su toprağın bitkisel gelişme için uygun ortam olan ve furda yapı denen ufalanmış yapıya ulaşmasına katkıda bulunur. Gerek suyla gelen ve gerekse toprağın bünyesinde mevcut olan Ca+2 gibi 2 veya 3 değerlikli gibi katyonlar toprağın furda yapısına geçmesine katkıda bulunur, bitki gelişimi için daha uygun ortam sağlarlar. Buna karsın Na +1 gibi bir değerlikli katyonlar ise bitki gelişimi için olumsuz ortam sağlayan teksel yapının meydana gelmesine katkıda bulunurlar
Sulama suyundaki tuzluluk: Sulama suyunda bitkiye zararlı olabilecek tuz konsantrasyonunun yüksek olması durumunda bitki kök bölgesinde bitki köklerinin gelişimine olumsuz etki yapar. Bitkinin su alımında azalmalar ve bitkinin susuz kalmasından dolayı fizyolojik kuraklık sonucu bitkide solma belirtileri kendini gösterir. Tuza hassasiyet bakımından bitkinin üst bölgesi kökün alt kısımlarına göre daha hassastır.
Geçirgenlik : Sulama suyunda veya toprakta tek değerlikli tuzların iyon olması durumunda yeterince su toprağa sızamayacağından bitki gelişimi olumsuz yönde etkilenir. Bu surum ekim sonrasında meydana gelirse killi topraklarda kaymak tabakası ile birlikte tuz tabakası da kendini göstereceğinden bitki çıkısında önemli gerilikler kendini gösterir. Sulama suyunda bulunan 2 veya 3 değerlikli katyonlar toprağın su geçirgenliğine olumlu etki yaparlar.
Toksik olma durumu: Sulama suyunda bulunabilecek ve bitki gelişimi için toksik etki yapabilecek B, Cl ve Na gibi iyonlar sulama suyunda toksik derecede yüksek olduğu zaman bitki gelişimi için olumsuz etki yapar, gelişme geriliklerine üründe azalışa ve hatta ölüme sebep olabilir.
Diğer faktörler: Sulama suyunda yüksek oranda bulunan N, pH, Ca, Bikarbonat ve Sülfat gibi tuzlar bitki gelişimi için olumsuz etki yaparlar. Toprak suyunda bulunan Mg ve Fe, Mn, Mo ve Zn gibi iz elementleri normalin üzerinde sulama suyunda bulunması durumunda bitki için toksik etki yaparlar. Gelişme geriliklerine ve ürünün miktar ve kalitesine olumsuz etki yaparlar.
Seralarda Sulama Sisteminin Uygulaması
Sera koşullarında sulamanın özellikle bitkiler solma noktasına gelmeden ve aralıklı olarak verilmesi genel bir uygulama olarak görülmektedir. Sera koşullarında yetiştirilen bitkilerin su ihtiyacının belirlenmesinde belirli yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemler tansiyometreler, güneş radyasyonuna bağlı olarak çalışan aletler, su buharına bağlı olarak çalışabilen lizimetreler gibi aletler olup son yıllarda bitkilerin ihtiyacı olan suyun toprakta eksikliğini anında tespit eden otomatik sulama sistemlerinin kullanılması yaygınlaşmıştır. Seralarda işletmenin finansal durumu, bitki cinsi ve iklim faktörleri dikkate alınarak değişik sulama sistemleri uygulanabilmektedir. Bunlar; hortumla veya süzgülü kova yöntemi ile sulama sistemi, yüzeye uygulanan sulama sistemleri, yağmurlama sulama sistemi, damla sulama sistemi ve şişleme sulama yöntemi olmak üzere beş ana baslık altında incelenebilir.