TARLA BİTKİLERİ I - Ünite 6: Sıcak İklim Tahılları II-Çeltik ve Kuşyemi Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 6: Sıcak İklim Tahılları II-Çeltik ve Kuşyemi
Çeltik ( Oryza L.)
Çeltik, insan beslenmesinde, kültür bitkileri içerisinde en önemli bitkidir. Çeltik-pirinç işleme teknolojisinden elde edilen pirinç, temel besinlerden biridir. Dünya nüfusunun yaklaşık yarısı pirinçle beslenmektedir. Bileşiminde az protein bulundurmasına karşın, beslenme için mutlak gerekli aminoasitlerce zengin olması nedeniyle insan beslenmesinde buğdaydan fazla kullanılmaktadır. Doğal yetişme alanları ıslak-sulak ve bataklık alanlar olan çeltik bitkisi, bütün tropik ve subtropik dünyaya yayılmıştır.
Çeltik tarımı dünyada su rejimine göre üç yetiştirme sisteminde yapılmaktadır. Bunlar susuz, sulu ve derin su çeltik tarımıdır. Dünya çeltik ekim alanlarının %4’üne susuz kır çeltiği, %21’ne derin su ve %75’ine sulu tava çeltiği çeşitleri yerleşmiştir. Ülkemizde hemen tamamı tava çeltiği çeşitleridir.
Dünya Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün 2008 yılı istatistiklerine göre dünya çeltik ekim alanı 159.3 milyon hektar, üretimi ise 685.9 milyon tondur. Dünya toplam tahıl ekilişinin %23’ü, tahıl üretiminin %27.4’ü çeltiğe aittir. Ekim alanı bakımından dünyada tahıllar arasında buğdaydan sonra ikinci sırada, üretim bakımından ise üçüncü sırada yer almaktadır.
Türkiye çeltik ekim alanları İkinci Dünya Savaşı sonrasında düzenli bir artış göstererek, 1980’li yıllarda 69 bin hektar alana ulaşmıştır. Bu tarihlerden sonra önemli dalgalanmalar gösteren çeltik ekimi, sulanan alanlardaki artışa bağlı olarak yeniden artış eğilimine geçmiş ve 2008 yılında 100 bin ha düzeyine çıkmıştır. 2008 yılında 757.2 kg/da’a yükselen Türkiye çeltik verimi, 430.7 kg/da olan dünya çeltik veriminden %76 daha fazladır. Dünya birim alan çeltik verimi sıralamasında ülkeler arasında çok büyük farklılıklar olmasına karşın Türkiye 5. sıraya yükselmiştir.
Çeltik ekimi halk sağlığı bakımından, ekim alanlarının sivrisinekleri barındırdığı ve sıtma hastalığına yol açtığı gibi nedenlerle ve bunun yanı sıra 11.06.1936 tarih ve 3039 sayılı yasa ile ekimi izne tabi bir üründür. Çeltik ekilecek alanların ekimi ile kontrolü il ve ilçelerde çeltik komisyonunca yürütülür. Çeltik üretim alanlarında ekim ve su nöbetlerinin düzene konulması çeltik komisyonlarının görev ve yetkileri içindedir. Uygun görülen alanlarda ruhsata bağlı ekim izni verilir.
Çeltiğin orijini hakkında birçok çalışma yapılmıştır. Ancak yapılan arkeolojik ve paleocoğrafik araştırmalar, kültür çeltiğinin iki bölgede kültüre alındığını göstermektedir. Buna göre Oryza sativa, güney Asya’da Himalaya’ların eteklerinden ve Güneydoğu Çin’den köken almaktadır. Güneydoğu Asya’da, Hindistan ve Çin Hindi’deki kültür formlarındaki zenginlik, çeltik cinsinin en önemli gen merkezinin bu bölge olduğu hakkındaki görüşleri güçlendirmiştir. Kültürü yapılan ikinci tür; Oryza glaberrima’nın orijininin ise, Nijer nehir deltası olduğu bildirilmektedir (Portores, 1956).
Çeltiğin kültüre alınması aşamasında birçok morfolojik ve fizyolojik karakterinde değişimler oluşmuştur. Daha geniş yapraklar, daha uzun ve sağlam sap ile daha uzun salkımlar taşıyan bitkiler seçilmişlerdir. Tropikal bölgeden subtropikal bölgelere doğru yayılırken değişim devam etmiş ve melezlenme-seleksiyon sonucunda ortaya çıkan çeşitlerle, çeltik bitkisi 55° kuzey enleminde Çin’de ve 36° güney enleminde Şili’de yetiştirilen bir bitki olmuştur.
Çeltik Çeşitleri
Sınıflandırmalarında morfolojik ve fizyolojik özellikler dikkate alınmıştır. Yeryüzünde halen tarımı yapılan Oryza sativa alttürleri ya da çeşit grupları; İndica, Japonica ve Javonica’dır.
İndica çeltik çeşitleri, çeltiğin orijin merkezinden güneye doğru Hindistan ve Malezya’ya; kuzeydoğuya doğru da Orta Çin’de dağılım göstermiştir. Tropikal kökenli İndica çeşitleri bugün; Hindistan, Tayland, Sri Lanka ve Malezya gibi ülkelerde yaygın olarak yetiştirilmektedir.
Japonica çeltik çeşitleri, çeltiğin orijin merkezi güneydoğu Asya’dan kuzeydoğuda Çin’in Yangtze Nehri’nin alçak havzalarına ve Kore ile Japonya’da dağılım göstermektedir.
Javonica çeltik çeşitleri, Endonezya’daki tropikal çeşitlerden seçilmişler ve Filipinler, Endonezya, Tayvan ve Japonya’da dağılım göstermişlerdir.
Dünya ve ülkemizde yetiştirilen çeltik çeşitleri tane iriliğine ve vejetasyon süresine göre sınıflandırılır. Çeltikler kabuk soymadan sonra ya da pirince işlenmeden önce kargo boyutlarına göre dört gruba ayrılırlar:
- Tane boyu 5,5 mm ya da daha küçükler; küçük veya kısa taneli çeltiklerdir. Bunlar ticarette “sıra malı” olarak bilinirler.
- 5.51-6.60 mm arasında olanlar; bunlar orta taneli çeltiklerdir. Bunlara ticarette “yayla malı” adı verilmektedir.
- 6.60-7.50 mm arasında olanlar; “uzun taneli” çeltiklerdir.
- 7.50 mm’den daha uzun taneliler; ekstra uzun taneli çeltiklerdir. Uzun ve ekstra uzun taneli çeşitlere ticarette “lüks pirinç” adı verilir ve ticarette daha yüksek fiyatla satışları yapılır.
Çeltiğin Kültürü
Çeltik, tahıl cinsleri arasında kökleri su altında çürümeden yetişebilen ve su içindeki erimiş oksijenden yararlanabilen tek tahıl cinsidir.
Minimum çimlenme sıcaklığı 12°C olmasına rağmen, günlük ortalama sıcaklığın 20°C’nin üzerinde seyrettiği yerlerde iyi yetişir. Çiçeklenme ve tozlanma dönemindeki düşük sıcaklıklar (10-17°C) salkımda sterilite-kısırlık oranını artırır ve boş başakçıkların veya salkımların miktarı artar.
Toprak isteği bakımından seçici bir bitki değildir. Suyu tutabilen hemen her cins toprakta yetiştirilebilir. Toprak tuzluluğuna dayanması iyidir. Çeltik, toprak pH’sı 3-8 arasında olan topraklarda yetişebilir. Su isteklerinin başında sulama suyu sıcaklığı gelir. Su sıcaklığı 12°C’nin altına düşmemelidir. Düşük sıcaklıktaki su ile sulama, 7 günü aştığında bitkiler sarı renk alır veya ölebilirler.
Çeltik tarımı yapılacak topraklarda arazi tesviyeli olmalı veya tesviye yapılmalıdır. Sulama için arazinin eğimi %1’den az olmalıdır. Çeltik tarlaları, kenarları belli yükseklikte setlerle çevrilmiş parçalara-tavalara ayrılmalıdır. Bu parçalara çeltik tavası denir. Tavaların büyüklüğü, daha çok arazinin eğimine bağlıdır.
Çeltik için en uygun ekim zamanını, çeşidin vejetasyon süresi ve hava ve sulama suyu sıcaklığı belirler. Çimlenme ve fide devresi için en uygun sıcaklık 18-35°C, kritik sıcaklık ise 12-15°C’dir. Ülkemizde ekim zamanı bölgelere göre değişmektedir. Nisan ortası ile haziran sonuna kadar olan dönemde çeltik ekilebilir. Çeltik tarımında uygulanabilen ekim yöntemleri;
- Serpme ekim: El ile veya gübre dağıtıcılarla serperek ve uçakla serpme ekim
- Tohum ekme makineleri ile sıraya ekim
- Fideleme (dikme) olarak sıralanabilir.
Kullanılacak tohumluk, ekolojiye uygun ve temiz olmalıdır. Genel olarak; kılçıklı çeşitler daha az verimli topraklarda, kılçıksız çeşitler yüksek verimli topraklara uygundur.
Çeltik bitkisinde bakım işlerinin başında sulama gelir. Çeltikte, serin hava ve sulama suyu sıcaklığı etkenleri soğuk zararı meydana getirebilir. Düşük sıcaklıktaki suya ekim yapılırsa çimlenme gecikir ve seyrek bir bitki örtüsü oluşur. Bitkiler zayıf gelişir, genellikle kardeşlenme azalır. Su sıcaklığı minimum 12°C, optimum 25-30°C olmalıdır. Gelişmenin her döneminde 30°C’nin üstündeki su sıcaklıkları ürüne zarar verir.
Çeltiğin azotlu gübre isteği fazladır. Fosfor ihtiyacını karşılamak üzere, toprağın verimlilik durumuna göre ekim öncesi belirli oranda süperfosfat gübresi veya kompoze gübre toprağa karıştırılmalıdır.
Bir tarlaya iki en çok da üç yıl çeltik yetiştirildikten sonra, verimin düşmemesi için, o tarlaya karışım halinde (baklagil+buğdaygil) yem bitkisi ekilmesi uygundur.
Çeltikte görülen yanıklık hastalığına ve nematod hastalığına karşı dayanıklı çeşit yetiştirilmeli, aşırı azotlu gübrelemeden kaçınmalıdır. Darıcan, sivri saz, hasır otu, su menekşesi ve kız otu gibi yabancı otlara karşı granül haldeki herbisitlerle (dekara 3 kg’a kadar) mücadele yapılmalıdır.
Çeltik bitkisin ve salkımı tam sararıp, salkımlar aşağıya doğru sarkınca hasat zamanı gelmiştir. Hasada başlamadan 6-7 gün önce tavaların suyu boşaltılır, tavaların kuruması beklenir. Hasat edilen bitkiler kurutulur ve harman edilir.
Son yıllarda çeltik hasat ve harmanı aynı anda biçerdöverle yapılmaktadır. Ancak çeşitlerin yatmaya dayanıklı, kısa boylu, sağlam saplı, eş zamanlı oluma gelen tanelere sahip olması gerekir.
Harmanı yapılıp kurutulan çeltik ürününün üst kısmında kavuz denilen çiçek organlarıyla asıl tane üzerinde çeltik kepeğini oluşturan kabuk katmanları bulunmaktadır. Çeltik tanesinin bu kavuzları ayrıldıktan sonra karyopsis haline gelen taneye “kargo”, kepeği oluşturan kabuk katmanları ve embriyonun taneden ayrılmasıyla geri kalan çeltik tanesinin unlu kısmına (asıl endosperm) “pirinç” adı verilir. Elle ya da makina ile hasat edilen çeltik taneleri harmanlanmadan sonra saplarından ayrılır. Çeltik veya ham çeltik olarak bilinen bu ürün daha sonra çeşitli işlemlerden geçirilerek pirince dönüştürülür. Çeltiğin pirince işlenmesinde önce iç kavuz ve kapcık çıkarılır, bunlar çeltik kepeğini meydana getirir. İkinci aşamada testa ve perikarp ayrılır bu da pirinç unu olur. Üçüncü aşamada tane embriyosu çıkarılır. Geriye kalan çeltik endospermi pirinç olarak tüketilir. Bu ürün cilalanır, parlatılır, sert plastik ya da kauçuk zeminden geçirilerek pürüzleri giderilir. Elde edilen bu ürün parlak camsı - mikamsı görünüşteki pirinçtir
Kuşyemi ( Phalaris canariensis L.)
Buğdaygiller familyasının Phalarideae oymağına giren kuşyeminin, bilinen 7 türü vardır. Bunlardan 4’ü yem bitkisi olarak önem taşır. Bazıları yarı yabani form olup, ılıman ülkelerde çok yıllık olarak yetişirler. Kuşyeminin gen merkezi Vavilov’a (1951) göre, Batı Akdeniz ülkeleridir. Kuşyemi tek yıllık ve yazlık bir bitkidir. Kültür çeşitlerinde, kromozom sayısı 2n=12 olarak bulunmuştur. Yabanisi yumrulu kanyaştır (P. tuberosa). En fazla kuşyemi olarak tüketilir. Arjantin, Meksika, Fas, İspanya, İtalya ve Türkiye en fazla kuşyemi yetiştirilen ülkeler olmakla beraber, tarımı gittikçe azalmaktadır. Yurdumuzda daha çok, dış satım ürünü olarak önemlidir.
Kuşyeminin Morfolojisi
Çim kökü sayısı bir tanedir. Yüzlek, saçak kök sistemine sahiptir. Bitki boyu 30-60 cm, sap narin ince yapılı, 3-4 mm çapında ve içi boştur. Kuşyemi kardeşlenebilir, her sap uçta bir çiçek topluluğu taşır. Yaprakta kulakçık yoktur. Yaprak kını, çıktığı boğumun üzerindeki boğum arasını sarar. 4-5 mm enindeki zarımsı yakacık sapı sarar. Yaprak ayası çok kısa, dar ve sivri uçludur. Sap ve yaprakta protein oranı, diğer tahıllara göre oldukça yüksektir. Bu nedenle daneleri küçük evcil hayvanlar, sapları ise, büyük baş hayvanlar tarafından sevilerek yenir. Vejetasyon süresi 60-65 gündür.
Çiçek topluluğu, başağımsı sık salkım görünümündedir. Salkım ekseninden çıkan yan dallar çok kısalmış olup, karışık salkım başak şeklini almıştır. Salkım 3-8 cm uzunluktadır. 3-5 başakçık, bir sapçıkla salkım eksenine bağlanmıştır. Başakçık kavuzları, dış kavuzlar, çok iyi gelişmiştir. Çiçekte pulcuk çok zayıftır veya hiç yoktur. Olumda çiçek kavuzları, taneyi sıkıca sarar. Çiçek kavuzları, harman sonunda da tane üzerinde kalır. Tane üzerinde ince ve sık tüyler bulunur. Bin tane ağırlığı 7-8 gramdır. Kavuzlar taneyi sıkıca sardığından, çimlenme 15- 20 günde olur.