TARLA BİTKİLERİ II - Ünite 9: Çayır ve Meralar Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 9: Çayır ve Meralar

Ünite 9: Çayır ve Meralar

Çayır ve Meraların Önemi

Çayır ve meralar kendiliğinden oluşan veya yapay olarak insanlar tarafından oluşturulan yem alanlarıdır. Çayır ve meralar dünyanın her ülkesinin en önemli doğal zenginliklerindendir.

Çayır ve meraların yemi en ucuz yemdir. Yem giderlerinin azaltılmasında çayır ve meralar önemli yer tutarlar. Çayır ve meraların bu ekonomik yararlarından başka aşağıdaki yararları da bulunmaktadır:

  • Su ve rüzgar erozyonunu önlerler,

  • Toprak verimliliğini artırırlar,

  • Çeşitli av ve diğer yaban hayvanlarına yaşam ortamı olurlar,

  • Su toplama havzası olarak taban suyunu ve akarsularımızı zenginleştirirler,

  • Kirli havayı temizlerler.

Çayır ve Meraların Tanımı ve Sınıflandırılması

Çayır, otu biçilerek değerlendirilen, düz ve taban suyunun yüzeye yakın olduğu yerlerde bulunan ve üzerinde yüksek boylu bitkilerin bulunduğu yem alanlarıdır.

Çayırlardaki bitki örtüsü biçime elverişli yüksek boylu ve yumaklı bitkilerden oluşur. Böyle bir bitki örtüsü otlatmadan ziyade biçim için elverişlidir. Çayırlar oluşumlarına göre doğal çayır ve yapay çayır olmak üzere ikiye ayrılır.

Doğal çayırlar: taban yerlerde ve nemli topraklarda kendiliğinden oluşan yem alanlarıdır. Doğal çayırların bitki örtüsü buğdaygil ve baklagil familyalarından birçok bitki türünü içerir. Toprak nemi arttıkça suyu seven, azaldıkça kurak koşullarda yetişen bitkiler gelişir.

Doğal çayırla toprak nemi bakımından ikiye ayrılır:

  • Yaş çayır; drenaj bozukluğu olan, yılın büyük bir kısmında yaş olan ve üzerinde ekşi otlar yetişen çayırlardır.

  • Kuru çayır; yaz aylarında toprağı kuruyan, üzerinde ekşi otlar bulunmayan ve yaz aylarında üzerindeki bitkiler de kuruyan çayırlardır.

Doğal çayırların bulundukları yere göre sınıflandırılması:

  • Yayla çayırı

  • Dağ çayırı

  • Orman çayırı

  • Biçenek

Yapay çayırlar: nemli veya sulanabilen topraklarda bol kuru ot elde etmek amacıyla buğdaygil ve baklagil yem bitkilerinin bir karışım halinde yetiştirildiği çayırlardır. Yapay çayırların amacı kış yemi olarak kaba yem elde etmektir.

Tek yıllık yem bitkileri karışım halinde kuru ot amacıyla yetiştiriliyorlarsa bunlara “geçici yapay çayır”, çok yıllık yem bitkileri karışım halinde yetiştiriliyorlarsa bunlara da devamlı yapay çayır denir.

Üzerinde evcil hayvanların otlamasına elverişli doğal veya yapay bir bitki örtüsü bulunan, kısa boylu bitkilerden oluşan yem alanlarına mera denir.

Çayır ve meraları birbirlerinden ayıran özellikler:

  • Çayırlar taban suyunun yüksek olduğu nemli olduğu topraklarda oluşurken, meralar taban suyunun derinlerde olduğu yerlerde oluşur.

  • Çayırlarda bulunan bitkiler genellikle kök-sap ve sülük bulunmayan ve dik olarak gelişen yumaklı bitkilerdir. Mera bitkileri genellikle kısa boylu, kök-saplı ve sülüklü bitkilerdir.

  • Çayırlar genellikle biçilmek, meralar ise otlatılmak yoluyla değerlendirilen yem alanlarıdır.

  • Çayırların genellikle düz, taban yerlerde oluşmalarına karşılık, meralar daha meyilli topraklarda oluşmuşlardır.

Her hayvan otlatılan yer tam bir mera alanı değildir. Tam bir mera olabilmesi için bitki örtüsünün ıslah edilmesi, yani hayvanların yediği bitki türlerinin çoğaltılması ve yabancı otların azaltılması gerekir. Anızlar hayvan yemi olarak kullanılırlar ve bu amaçla bu alanlar da mera gibi otlatılırlar. Bu gibi yerlere anız merası denir.

Bunun gibi nadas alanları da hayvan otlatma amacıyla kullanılan alanlardır. Nadaslarda nadas periyodunda hayvanların yararlanabileceği bitkiler kendiliğinden gelişirler. Buna da nadas merası denir.

Meralar oluşumlarına göre doğal mera ve yapay mera olarak iki kısımdan meydana gelir.

Üzerinde evcil hayvanların otlamasına elverişli doğal bir bitki örtüsü bulunan otlatma alanları “doğal meralardır”. Bu meralar genellikle üzerinde tarım yapılamayan alanlarda bitki örtüsünün doğal olarak gelişmesiyle meydana gelirler.

Meralar bulundukları yerlere, bulundukları bitki çeşitlerine ve faydalanma şekillerine göre farklılık gösterirler.

  • Taban meralar: Toprağın düz, nemli ve besleyici olduğu taban arazilerde gelişmiş doğal meralardır.

  • Tuzlu ve alkali taban meraları: Toprağında tuz ve alkali madde bulunan taban meralarıdır.

  • Kıraç meralar:Fakir ve kurak topraklarda bulunan meralardır.

  • Orman içi meralar: Ormanlık bölgelerde ormanlarla çevrili durumda olan meralardır.

  • Orman altı meralar: Ormanlık alanlarda ağaçların altında gelişen, otsu bir bitki örtüsü taşıyan doğal meralardır.

  • Alp meraları ve yaylalar: Dağlık bölgelerde, orman sınırının üstünde oluşan meralardır. Yaylalar diğer meralardaki bitkilerin tamamen kuruduğu yaz aylarında hayvan otlatılmalarına elverişli yeşil yem üreten yüksek rakımlı doğal meralardır.

  • Çalılık meralar: Hayvanların otlayabilecekleri çeşitli çalı türlerinin bulunduğu doğal meralardır.

Sulu veya kıraç koşullarda, mera veya tarla arazisinde uzun ya da kısa süreler için insanlar tarafından ekilerek oluşturulan yüksek verimli yem alanlarına yapay meralar denir.

Devamlı yapay meralar; bir kez kurulduktan sonra uzun yıllar otlatma amacıyla kullanılan yem alanlarıdır.

Ekim nöbeti meraları; tarla topraklarında, normal ekim nöbeti içerisinde çok yıllık veya kendi kendimi tohumlayan tek yıllık yem bitkileri ile kurulan kültür meralarıdır.

Çayır ve Mera Islahı

Yem üretimi amacıyla, vejetasyonu ıslaha yönelik, otlatma, biçme, gübreleme, sulama, drenaj, tohumlama vb. kültürel işlemlerin çayır ve mera üzerinde uygulanmasına çayır ve mera ıslahı denir.

Çayır ve mera ıslahının faydaları; yem üretimi artar, yem kalitesi yükselir, hayvansal ürün miktarı artar, hayvanların idaresi kolaylaşır, hayvanlar daha uysal olur ve ihtiyaç duyulan erkek damızlık sayısı azalır, zehirlenmeler azalır, yangın tehlikesi azalır, havzaların su verimi artar, erozyonu önler, mera kaynaklarının çoklu kullanımları arasındaki çekişmeleri azaltır.

Mera ıslah yöntemlerinin seçilmesinde dikkat edilecek hususlar:

  • Yapılacak ıslah çalışması ekonomik olmalı.

  • Islah için gerekli araç-gereç ve finansman sağlanmış olmalı.

  • Isla edilecek meradan yararlananlar arasında işbirliği sağlanmalı.

  • En az masrafla en çok verimi sağlayacak ıslah yöntemi tercih edilmeli.

Mera ıslahında doğal tohumlama yöntemi veya kültürel yöntem uygulaması yapılmaktadır.

Doğal tohumlama yoluyla mera ıslahı: Bitki örtüsünde bulunan türlerin olgunlaştırdıkları tohumlarını dökerek uygun şartlarda çimlenmesi ve yeni bitki kuşağını oluşturması yöntemine doğal tohumlama denir. Bu durumun olabilmesi, yani bitkilerin tohumlarını olgunlaştırıp toprağa dökebilmeleri için bitkilerin otlatma ve biçme baskısından kurtulmaları gerekir.

Doğal tohumlamayı teşvik için mera ıslahında alınması gereken önlemler:

  • Mera en az iki otlatma mevsiminde otlatmadan korunarak bitkilerin tohum tutması ve olgunlaşan tohumların toprağa dökülmesi, çıkan fidelerin de otlatmaya dayanabilmeleri sağlanmalıdır.

  • İlk otlatma döneminde dinlendirilerek tohumlarını oluşturan meralar son dönemde otlatılmalıdır.

  • Doğal tohumlama sonucunda tohumlardan çıkan fidelerin yerleşik bitkilerle yaşayabilmesi için bitki örtüsünün seyrek olması gerekir.

  • Otlatma baskısı azaltılarak bitkilerin kendilerini tamamlamalarına fırsat vermek gerekir.

Kültürel yöntemlerle mera ıslahı: gübreleme yapılarak eksik olan makro ve mikro besin maddeleri toprak analizi sonucuna göre ilave edilmelidir.

Çayır ve meralardaki yabancı otlar insanlar tarafından ekilmeyip kendiliğinden yetişen ve bulundukları yere zarar veren bitkilerdir. Bu nedenle yabancı otların kontrol altına alınmaları gerekmektedir.

Genellikle düz ve taban yerlerde bulunan çayırların yılda birkaç kez sulanmaları gerekir. Çayır ve meraların sulanmasında esas olan toprağın 30-40 cm’liküst kısmının her zaman nemli bir durumda bulundurulmasıdır. Bu durumun sağlanması için toprakta değişik su muhafaza yöntemleri uygulanmalıdır. Toprak ve su muhafaza yöntemleri şunlardır:

  • Mera toprağının yırtılması; meralarda toprağın belli bir derinliğinde oluşan sert tabakanın 25-90 cm derinlikte aralıklı olarak yırtılmasıdır.

  • Mera çiminin yırtılması; bazı meralarda bitkiler gereğinden fazla çoğalarak toprak yüzeyini tamamen kaplarlar. Böyle meralarda toprağın üst tabakasının yırtılması gerekir.

  • Kırıklama; yüzey akışını engellemek ve toprak nemini korumak için toprağın 8-10 cm derinliğinde açılması işlemidir.

  • Hendekleme; meyilli meralarda su erozyonunu engelleme amacıyla büyük hendeklerin açılmasıdır.

  • Gözleme; meralarda yağışın tutulması amacıyla çukurların açılmasıdır.

  • Su yayma; sel sularının zararını önlemek amacıyla seddeler kullanarak düz alanlara suyu yaymaktır.

  • Örme çit; meyilli meralarda toprak ve su kaybını önlemek için paralel sıralar halinde 20-40 cm yüksekliğinde tel kafesler çekmektir.

  • Çalı seddeler; erozyonu önlemek amacıyla aralıklı olarak çakılan kazıkların arasının ağaç dallarıyla kapatılmasıdır.

  • Taş kordonları; meyilli meralarda su ve toprak kaybını önlemek için 4-5 m uzunlukta ve 40-50 cm yükseklikte örülen taş duvarlardır.

  • Kuru eşik; erozyonu önlemek amacıyla kuru taş duvar şeklindeki seddelerdir.

  • Drenaj; topraktaki fazla suyun çeşitli yöntemlerle alan dışına çıkarılması işlemidir.

Çayır ve meralarda normal bakım işlemleri devamlı bir şekilde uygulanırsa büyük bir ıslah problemi ortaya çıkmaz. Çayır ve meralarda uygulanan normal bakım işlemleri sürgü çekme, merdane çekme, tırmıklama, gübrenin dağıtılması, temizleme biçmesi, meraların kışa hazırlanması, hendek temizliği ve çit tamiri olarak sıralanabilir.