TEFSİR - Ünite 7: Kur’an’da İman, Salih Amel ve Ma’ruf-Münker Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 7: Kur’an’da İman, Salih Amel ve Ma’ruf-Münker

Giriş

Kur’an’da mükellef insan iki şekilde ele alınır:

  1. Müstakil bir fert ve mükellef bir varlık olarak hesap vereceği ve bunun neticesinde ceza veya mükâfat alacağı vurgulanır.
  2. İnsanın toplum içinde yaşadığıdır. Bundan dolayı o toplumun bir ferdi olarak da toplum içindeki tüm davranışlarına dikkat çekilir.

Kur’an’ın ana hedefi, sağlam inanca, doğru bilgiye, ahlaki değer, yükümlülük ve sorumluluğa dayanan bir toplum düzeni vücuda getirmektir.

İman

İman, nefsin mutmain olması, korkunun giderilmesi ve kişinin güven içinde olması anlamındaki “emn” kelimesinden alınmıştır. Lügatte, tasdik etmek, güvenmek, boyun eğmek, anlamlarına gelmektedir. İman, kalbin tasdiki, dilin ikrarı ve İslâm'ın esası olan davranışları yerine getirmektir. İnanç açısından Kur’ân’a göre “inandım” deyip de inanmayan ise, münafıktır.

Kur’an’a göre insanı inançsızlığa götüren hususlar şunlardır:

  1. Cehalet,
  2. Bile bile kötülük yapmak,
  3. Gelenek ve göreneklere körü körüne bağlanma,
  4. Başkalarına uymak,
  5. Arzularının esiri olmak.

Salih Amel

Salih amel “Allah’a inanmanın gereği olarak, O’nun Kitabı’nda indirdiklerini davranışlarına yansıtarak, samimi ve güzel bir niyetle, O’nun rızasını gözeterek ferdin hem kendine ve hem de topluma hatta tüm insanlığa faydalı olacak eylemlerde bulunmasıdır”. Salahın zıddı olarak fesad ve talâh kelimeleri gösterilir. Fesad malı zorla almak, bir şeyin bozulması anlamlarına gelmek olup, itidali terk etmek demektir.

İman ve Salih Amel İfadesinin Kur’ân’da Yer Aldığı İlk Ayet

Asr suresi içerisinde iman ve salih amelin geçtiği ilk suredir ve iniş sırasına göre 13. sırada indirilmiştir:

“Zamana and olsun ki, insan kesinlikle ziyandadır. Ancak inanıp yararlı iş yapanlar, birbirlerine doğruluktan (hak ve gerçekten) ayrılmamayı ve sabırlı olmayı tavsiye edenler hariç”.

İman ve Salih Amel İfadesinin Kur’ân’da Ne Anlam İfade Ettiği

“İman edip salih amel işleyenlere ne mutlu. Onların sonunda varacakları yer ne güzel” (Ra’d 13/29).

Kur’ân’da salih amelin çoğunlukla imandan hemen sonra zikredilmesi, amelle imanın birlikte bulunmalarının gereğine işaret eder. Sadece itikadi, nazari, vicdani bir din değil aynı zamanda bir hayat dini olan İslâm, inanılan ve düşünülen her iyi, güzel ve faydalı işin uygulama alanına konulmasını ister.

Amellerde Niyet ve Salih Amellerin Önemi

İyi ve kötü amellerin önemini Kur’ân’da bu davranışlarda bulunanlara vaad edilenlere bakarak ortaya koyabiliriz. Kötü davranışlarda bulunanlara dengi bir karşılık verileceği, iman edip salih amel işleyenlerle bir tutulamayacağı vurgulanırken; müminlerin kurtuluşlarının iman ve salih amel sayesinde olacağı ifade edilmektedir.

İman Etme ve Salih Amel İşlemede Kadın Erkek Arasında Fark Yoktur

Nitekim ayetlerde şöyle denmektedir:

“Erkek veya kadın, mümin olarak salih amellerden işlerse, işte böyle kimseler cennete girerler ve zerre kadar onlara zulmedilmez”.

Fert ve Toplum Açısından Salah

Sâlih Kavramı

Sâlih kavramı Kur’an’ın önemle üzerinde durduğu bir kavramdır. İnancında, davranışlarında, yaşantısında, amelinde doğru olan demektir.

Muslih Kavramı

Muslih hem kendisi salih ameli yapan ve hem de bu işin yapılmasına yardımcı olandır.

Karı-Kocanın Arasını Islâh

Ailede karı-koca arasında doğabilecek anlaşmazlığın sonucunda aslında Kur’ân’da üç önemli aşama anlatılmaktadır.

  1. Karı-koca arasındaki barışın sağlanmasında karşılıklı fedakârlık gerekmektedir.
  2. Eşlerin kendi aralarında anlaşmayı sağlayamamaları halinde erkeğin ailesinden bir hakem ve kadının ailesinden de bir hakem gönderin.
  3. İki çözüm yolundan bir netice alınamazsa ve eşler ayrılırsa bu durumda boşanmış kadınlar Allah’ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri kendilerine helal olmaz. Kocaları da bu arada barışmak isterse onları geri almaya daha çok hak sahibidirler.

Çocukların Islahı

Çocuğun dünyaya gelişinden sonra da Hz. Peygamber'in ifade ettiği gibi ilk görev olarak ona güzel bir isim koymaktır. Daha sonra, çocukların emzirilmesinden tutun da, buluğ çağına (ergenlik) erinceye kadar hemen her devrede, başta eğitim ve öğretim olmak üzere onlara karşı yapılması gereken hususlar, onların ıslahı demektir. Bu ıslah işinde, çocuklara Allah inancının verilmesi ve öğretilmesi başta olmak üzere dini bilgilerin de onun kavrayacağı bir dille anlatılması önem arz etmektedir.

Öksüzleri Islah

İslam dini Cahiliye döneminde yetimlere yapılan haksızlıklar, malları için evlenme gibi olumsuzlukları önlemeye çalışmış ve bunun yerine onların topluma kazandırılmaları, haksızlıklara uğramalarını önlemek hedeflenmiştir.

Savaş Halinde Olan İki Müslüman Topluluğun Aralarını Islahı

“Eğer müminlerden iki grup (tâife) birbirleriyle savaşırlarsa, onların aralarını düzeltin. Şayet biri diğerine saldırıya devam ederse, Allah'ın emrine dönünceye kadar, saldıran tarafla savaşın. Allah'ın emrine dönerse, artık adaletle onların adaletle aralarını düzeltin ve adil olun” ayeti bu ıslahı sağlamaya dönüktür.

Sulh ve Sulhun Önemi

Sulh, lügatte, barışmak anlamında bir isim olup, iki taraf arasında fesâd ve nizâyı ortadan kaldırıp, bu iki grubun aralarının iyi olması demektir ki, zıddı savaştır. Yine barış anlamını ifade eden ıslah ise, Kur’ân-ı Kerîm’de oldukça çok geçmektedir.

“Ey inananlar, hep birlikte barış içinde yaşayınız ve şeytanın peşine takılmayınız. Çünkü o, sizin apaçık düşmanınızdır”( Bakara, 2/208).

İnanıp Salih Amel İşleyenlere Vadedilenler

  1. Güzel Bir Gelecek ve Mutluluk
  2. Güzel Bir Hayat
  3. Tevbelerin Kabul Görmesi
  4. Kötülüklerin İyiliklerle Değiştirilmesi
  5. Karanlıklardan Aydınlığa Çıkmaları
  6. Sevginin Oluşması
  7. İnsanların En Hayırlıları Olmak
  8. Dinamizm Kazanmaları
  9. Cennet'i Kazandırması
  10. Yüksek Dereceler Elde Ettirmesi
  11. Korku ve Hüzünden Emin Kılması
  12. Çalışmalarını Zayî Etmemesi
  13. İyi İnsanlar Arasına Dahil Etmesi
  14. İlâhî Rahmete Kavuşturması

Maruf Ve Münker

Maruf anlamları arasında işleri düzenlemek, atın yelesini kırkmak, çok koku sürünmek, kokusu güzel olmak, kavmin reisi –başkanı olmak, idare etmek, bilmek, itiraf etmek, ikrar etmek, sabretmek gibi anlamlara gelir.

Münker ise bilmemek, tanımamak, zeki ve güzel görüşlü olmak, güçlü ve şiddetli olmak, hoş olmamak manasına gelir.

Terim (Istılah) Anlamları

Maruf mutlak anlamda aklın ve selim tabiatın bildiği şey olup, zıddı münkerdir. Dine aykırı olmayan aklın ve dinin güzel gördüğü veya Kitap ve sünnete uygun olan veyahut itaat etmek, mubah, mendup, vacip ve farz olan davranışların tamamı maruf, aksileri ise münkerdir.

Maruf-Münker İlişkisi

‘’Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmet oldunuz. İyiliği(maruf) emreder, kötülükten(münker) menedersiniz ve Allah’a inanırsınız’’.(Ali İmran 3/110)

Maruf-Münker-Namaz İlişkisi

‘’Kitaptan sana vahyedileni oku ve namazı da kıl. Çünkü namaz fahşa ve münkerden vazgeçirir. Allah’ı anmak elbette en büyük şeydir. Allah yaptığınızı bilir’’.( Ankebut 29/45)

Maruf-Sadaka-Islah İlişkisi

‘’Onların aralarındaki gizli konuşmalarda hayır yoktur. Ancak sadaka, yahut iyilik (maruf) ya da insanların arasını düzeltmeyi (ıslah) emredenin durumu müstesna. Kim Allah’ın rızasını kazanmak için bunu yaparsa, ona büyük mükâfat vereceğiz’’.

Adalet-İhsan-İnfak-Münker-Fahşa-Bağy İlişkisi

Nahl suresinin 90.ayetinde ‘’Allah, adaleti, ihsanı, akrabaya vermeyi emreder. Fahşa, münker ve bağydan da meneder. Düşünesiniz diye size böyle öğüt verir’’. Ayetinde bu ilişkinin nasıl olması gerektiği belirtilir.

Kadınları İlgilendirmesi Yönüyle Maruf

Nisa suresi 4/25 ayetinde hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyenlerin, nasıl bir evlilik yapacakları belirtilerek, bu evlilikte de yine mehir verilmesi gerektiği zikredilmekte ve onları zarara uğratmayacak biçimde dinin hoş gördüğü bir şekilde mehirlerinin verilmesi gerektiği ifade edilmektedir.

Ebeveyni( anne-baba) İlgilendirmesi Yönüyle Maruf

Anne ve babaya tutum ve davranıştan bahsedilirken, onlara sadece kişiyi Allah’a eş koşmaya yönlendirme durumunda itaat edilmeyeceği belirtilir. Kişinin anne-babasına daima iyilik yapması istenirken, anne- babanın görüşleri doğrultusunda hareket edilmesi istenmektedir.

Konuşmada Maruf ve Münker

Bakara 2/263 ayetlerinde ‘’Güzel bir söz söylemek ve affetmek, peşinden eziyet gelen sadakadan daha iyidir. Allah ganidir ve halimdir’’. İfade edilmektedir.

Emr Bi’l Maruf Ve Nehy Ani’l-Münker

‘’İçinizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten alıkoyan bir grup bulunsun. İşte bunlar kurtuluşa erecektir’’.(Ali İmran 3/104) ‘’Bunlar, Allah’a ve ahiret gününe inanır, iyiliği emreder, kötülükten alıkor ve hayırlarda yarışırlar. Bunlar Allah katında iyilerdendir’’.(Ali İmran 3/114) gibi ayetlerden de anlaşılacağı üzere emr bi’l maruf ve nehy ani’l-münker iyiliği emredenler ve kötülükten alıkoyanlar olarak belirtilmektedir.