TEKNOLOJİ, İNNOVASYON VE GİRİŞİMCİLİK - Ünite 4: İnovasyon Yönetimi ve İnovatif İşletmeler Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 4: İnovasyon Yönetimi ve İnovatif İşletmeler

Giriş

İnovasyon, işletme içi fonksiyonların ve işletme dışı çevre faktörlerinin etkileşimi sonucu ortaya çıkan bir süreçtir. Dolayısıyla bu süreci ekonomik, politik ve sosyal çevre faktörlerinden bağımsız olarak düşünmek mümkün değildir. Dolayısıyla inovatif bir ortam için inovasyonu kolaylaştıran ve inovasyona katkı yapan ekonomik, sosyal ve politik kurumların oluşturulması bir zorunluluktur. Bu çerçevede inovasyon, işletme içi fonksiyonların ve işletme dışı çevre faktörlerinin arasındaki etkileşimin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.

İnovasyon yönetiminde tüm kesimlerin katılımını sağlayan bir etkileşim sürecinin gerekliliği genel kabul görse de bunun yöntemi konusunda farklı yaklaşımlar söz konusudur.

Bu bölümde örgütlerde inovasyon sürecinin yönetimi analiz edilmiştir. Bu çerçevede örgütsel inovasyon yönetim sürecinin strateji ve dinamikleri incelenmiştir. Daha sonra etkili ve başarılı bir örgütsel inovasyon yönetim süreci için gerekli özellikler üzerine yoğunlaşılmıştır.

İnovasyon Yönetimi ve Stratejileri

İnovasyon yönetimi, çok farklı fonksiyonu bir arada bulunduran ve özel yöntemleri, kuralları ve ilkeleri barındıran bir süreçtir. Bu nedenle doğru ve etkin bir inovasyon yönetimi için örgütsel yapıya uygun stratejilerin oluşturulması gerekmektedir. Günümüz işletme yapılarının farklılıkları ve çeşitlilikleri göz önüne alındığında inovasyon yönetim süreci için gerekli stratejilerin oluşturulması daha da zorlaşmaktadır.

Geleneksel inovasyon modelleri dış çevreye kapalı ve tek taraflı iletişimden oluşmakta idi. Ancak bu anlayış günümüzde, yerini modern inovasyon modellerine bırakmış ve faaliyetler arasında etkili iletişimi öngören bir yaklaşıma dönüşmüştür. İnovasyon sürecinde önemli tetikleyicilerinden biri yeni fikir ve bilgilerdir. Bu süreçte yeni fikirlerin üretilebilmesi için bilginin edinimi oldukça önemlidir. Ancak bu bilgilerin her zaman açıkça ifade edilen bilgiler olması mümkün değildir.

İnovasyon sürecinde Ar-Ge departmanında çalışan bilim insanları, mühendis ve teknikerler, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip ederek bunların işletme uygulamalarına entegrasyonu ile ilgili çalışmalar gerçekleştirirler. Buna karşın pazarlama bölümünde görevli çalışanlar ise tedarikçiler, aracılar, müşteri ve rakiplerle iletişim hâlinde olarak inovatif bilgileri toplamaya çalışırlar.

İnovasyon sürecinde işletme içi fonksiyonlar arası ve işletme dışındaki çevresel faktörlerle ilişkiler, bazen formel olabildiği gibi bazen de informel olabilir. Mevcut ve açık bilgiler formel ilişkiler ile edinilirken informel iletişim özellikle saklı bilgilerin ortaya çıkarılmasını sağlar.

İnovasyon sürecinin temel aktörlerinden biri de işletmenin çalışanlarıdır. İnovasyon sürecinin etkin ve sürekli hâle getirilmesi, çalışanların yaratıcılığı ve istekliliğiyle mümkündür.

İşletmelerin inovasyon faaliyetlerini etkin bir şekilde yürütmek ve inovasyonun sağladığı avantajları elde edebilmek uyguladıkları strateji ile yakından ilişkilidir. İnovasyon stratejileriyle ilgili olarak özellikle teknoloji ağırlıklı faaliyet gösteren işletmelerde; liderlik, takipçilik, maliyet minimizasyonu ve pazar bölümleme olmak üzere dört farklı inovasyon stratejisinin uygulandığı görülmektedir. Bu stratejiler; tamamen birbirinden bağımsız ya da birbirileriyle tamamen bütünleşmiş stratejiler olarak algılanmamalıdır. Bu stratejilerle birlikte daha farklı inovasyon stratejilerinin geliştirilebilmesi de mümkündür. Gerçekte birçok inovatif işletme, bu stratejilerin bazen bir kaçını birlikte bazen de birkaçından oluşturulmuş ortak bir inovasyon stratejisi uygulayabilmektedir.

Liderlik Stratejisi

Pazarda güçlü ve tekel konumunda olan işletmelerin tercih ettiği bu inovasyon stratejisinde temel amaç, yeni ürün ve hizmetleri pazara ilk süren olmaktır. Böylece rekabet ortamı oluşmadan pazara nüfuz edilmesi ve yüksek bir pazar payı elde edilmesi hedeflenir. Bu stratejiyi izleyecek işletmelerin inovatif ürün ve hizmetler oluşturmak üzere ArGe’ye önemli kaynaklar ayırmaları gerekmektedir.

Takipçilik Stratejisi

Bu stratejiyi uygulayan işletmeler, yeni bir ürün veya hizmeti pazara ilk süren rakiplerine anında karşılık verebilmeyi hedeflerler. Bir başka ifadeyle takipçilik stratejisinde, liderlik stratejisi uygulayan işletmenin sunduğu ürün veya hizmetlere hızlıca karşılık verilmesi esastır.

Maliyet Minimizasyonu Stratejisi

Bu stratejinin temeli, pazardaki mevcut yeni ürün ve hizmetlerin benzerini daha düşük maliyetle üretebilmektir. Bu da önemli ölçüde işletmelerin üretim ve süreç mühendisliklerindeki yetenek ve becerilerine bağlı olmakla beraber, başarılı bir ölçek ekonomisiyle mümkün olacaktır. Bu strateji, takipçilik stratejisine benzemekle birlikte ondan önemli bir farkı, çok gelişmiş bir teknolojik altyapıya ihtiyaç duymamasıdır.

Pazar Bölümleme Stratejisi

Bu strateji, belirli bir pazar bölümünün ihtiyaçlarına odaklanma ve yalnızca bu ihtiyaçları karşılama esasına dayanır. Bu stratejide işletmeler, mevcut ürün ve hizmetlerde iyileştirmeler yaparak özellikle küçük veya niş pazarlardaki tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamayı hedeflerler. İşletmeler için en uygun inovasyon stratejisinin hangisi olduğu konusuna karar vermek için belirli faktörlerin incelenmesi gerekmektedir. Bu faktörlere örnek olarak işletmenin;

  • rekabetçilik seviyesi,
  • öğrenme kapasitesi,
  • teknolojik altyapısı,
  • üretim yetkinliği ve
  • örgütsel yapısı verilebilir.

İnovaktif İşletmelerin Özellikleri

İnovatif bir işletme haline gelmek günümüz işletmelerinin temel hedeflerinden biri hâline gelmiştir. Bu noktada işletmeler inovasyon sürecini yürütme biçimlerine göre çeşitli alternatifler ile karşı karşıyadır. Bunlardan ilki, inovasyonları tek başlarına (sadece işletme içinde) gerçekleştirmektir. Buna karşın inovasyonu diğer kurumlarla (paydaşlarla) işbirliği içerisinde geliştirmek de bir alternatif olabilmektedir. İşletmeler için bu iki alternatifi birlikte yürütmek yani inovasyonu hem kendi başına hem de diğer paydaşlarla iş birliği hâlinde geliştirmek de bir başka yoldur. Son alternatif ise diğer kurumlar tarafından geliştirilmiş inovasyonları benimseyerek uygulamaya geçirmektir.

Benimseyerek uygulamaya geçirmektir. İster örgütün kendisi tarafından geliştirilsin, isterse dışarıdan benimseme yoluyla elde edilsin her türlü inovasyon, örgütte belirli yetenek ve becerilere sahip olmayı zorunlu kılmaktadır. İnovasyon için gerekli olan bu yetenek ve becerilere sahip olmak ancak örgüte bunları kazandıracak bir örgütsel yapının varlığı ile mümkün olacaktır. Böyle inovatif bir örgütsel yapının etkin çalışabilmesi için aşağıdaki durumlara dikkat edilmesi gerekmektedir:

  • Yöneticilerin görev ve sorumlulukları tanımlanarak performans göstergeleri belirlenmelidir.
  • Anahtar görevler ilesüreçler tespit edilmelidir.
  • İnovasyon sürecinin başarısında etkin rol oynayan görev ve çalışanlar ile kültür ve formel örgüt yapısının eşleştirilmesi gerçekleştirilmelidir.
  • İnovasyonun gerektirdiği çözümlerin üretilmesi için gerekli adımlar belirlenmeli ve uygulanmalıdır.
  • Elde edilen sonuçlar değerlendirilerek gerekli çıkarımlar yapılmalı ve sistemin iyileştirilmesine odaklanılmalıdır.

İnovatif işletmelerin özellikleri ise on başlık altında toplanmaktadır. İnovatif işletmelerin bileşenleri olarak da tanımlanan bu özellikleri aşağıdaki gibi sıralamak ve açıklamak mümkündür:

  1. Liderlik, inovasyon isteği ve vizyon: İşletmeler genelde statükocu bir yaklaşımla mevcut yapılarını sürdürmeyi tercih ederler. Buna karşın inovasyon, sürekli öğrenmeyi ve gelişimi beraberinde getiren bir değişim sürecini gerektirmektedir. novatif bir örgüt yapısının inşasında inovasyon konusunda kararlı ve istekli bir üst yönetimin ve liderliğin olması çok önemlidir. Üst yönetimin inovasyon konusundaki bu istek ve kararlılığı; belirsizliklere karşı işletmenin yaklaşımını değiştirecek, işletmenin risk alma iştahlılığını artıracak, hatalara karşı toleransını geliştirecektir.
  2. Uygun örgüt yapısı: İnovatif bir işletmede olması gereken özelliklerden biri de inovasyonu destekleyen uygun örgütsel yapıdır. İnovasyonu destekleyen örgütsel yapının unsurlarının neler olduğuna bakıldığında ise aşağıdaki hususlar dikkati çekmektedir. Buna göre inovatif işletmelerde;
    • Değişimi ve ilerlemeyi kolaylaştıran,
    • Fonksiyonlar arası koordinasyonu iletişimi ve bilgi paylaşımını sağlayan,
    • Çevre ve işletme arasındaki ilişkide uyumu kolaylaştıran,
    • Belirsizliklerle ve karmaşıklıkla baş edebilecek düzeyde esnek,
    • Çalışanların sorumluluk ve görevlerini kendilerinin yönetebildiği,
    • İş tanımlarının çok sınırlayıcı olamadığı ve
    • İşletme içi iletişimin ve bilgi paylaşımının güçlü olduğu bir örgüt yapısı olmak durumundadır
  3. İnovatif bireyler: İnovasyon sürecinin temel aktörleri işletme içerisindeki inovatif bireylerdir. Bu kişiler, inovasyon sürecinde öncü rol oynayarak yönlendirici ve motive edici özellikleri ile inovasyon sürecine katkı sağlayacaklardır. İnovatif bireyler işletme içerisinde; mühendis, teknisyen ya da yönetici (takım lideri) pozisyonunda bulunabilirler.
  4. Eğitim ve gelişme: Değişim ile birlikte süren inovasyon süreci için örgütün yeni teknolojiyi, araç ve gereçleri kullanabilmesi, yeni ürün ve hizmetleri tasarlayabilmesi gerekmektedir. Bu bilgi ve becerileri inovasyona dönüştürebilme konusundaki yetkinlik ise ancak eğitim ve gelişmedeki kararlılık ve süreklilikle mümkün olabilecektir. İnovasyon sürecinin eğitim ve gelişim anlayışı ile yürütülmesi, çalışanların daha fazla yetki-sorumluluk alması açısından da önemlidir.
  5. Yüksek katılım: İnovatif işletmelerin önemli özelliklerinden biri de inovasyon sürecine tüm işletme departmanlarının yüksek katılımının sağlanmasıdır. İnovasyon her ne kadar Ar-Ge, pazarlama ve üretim departmanlarında çalışanların sorumluluğunda olan bir iş gibi algılansa da inovasyon sürecine bütün bireylerin katılımının gerekliliği kaçınılmazdır.
  6. Etkili takım çalışması: İnovasyon faaliyetlerin yürütülmesinde en çok kullanılan yöntemlerden biri de takım çalışmasıdır. Bu noktada inovatif işletmelerin en önemli özelliklerinden biri de inovasyon faaliyetlerinden sorumlu takımların etkin çalışmasıdır. Bu takımların özellikle; problem tespiti, çözüm üretme, inovatif fikirler geliştirme, inovatif fikirleri uygulamaya geçirme konusundaki etkinlikleri hem takımın performansını hem de inovasyon sürecinin başarısını artıracaktır. Yüksek performanslı takım çalışması için gerekli özellikler ise Tidd vd. tarafından aşağıdaki şekilde listelenmiştir:
    • Açıkça tanımlanmış görev ve amaçlar
    • Etkili bir takım lideri
    • Bireysel davranışlar ve takım rollerinin doğru eşleştirilmesi
    • Etkili bir çatışma yönetim mekanizma
    • Dış çevre ile etkin iletişim
  7. Yaratıcı iklim: Yoğun çabalar sonucu ortaya çıkan icatların ve inovatif fikirlerin inovatif ürün, hizmet ve süreçlere dönüştürülmesi oldukça zordur. Bunun için inovasyonu destekleyen ve inovatif fikirlerin yeşereceği bir örgütsel iklimin gerekliliği ortadadır. Bu örgütsel iklimin başarısı için yaratıcılığı destekleyen bir şekilde yapılandırılması yerinde olacaktır.
  8. Dışa odaklanma: Günümüzde inovasyon sistemleri, dışa açık sistemler olarak oluşturulmaktadır. Dışa odaklanma, günümüzün inovatif işletmelerinin en önemli özelliklerinden birisi olarak kabul edilmektedir.
  9. Yaygın iletişim: Daha önce de ifade edildiği gibi inovasyon süreci, hem dışa odaklanma hem de iç fonksiyonların etkileşimini gerektirmektedir. Bu durum ise yaygın ve etkin bir iletişimi zorunlu hâle getirmektedir. İnovasyon sürecinde ortaya çıkan sorunların çözümü ve bilginin paylaşımı, önemli ölçüde sürecin katılımcıları üyeleri arasındaki etkin iletişimle mümkün olabilecektir.
  10. Öğrenen örgüt: İnovasyon için sürekli eğitimin ve öğrenmenin öneminden yukarıda bahsedilmiştir. Buna dayalı olarak ortaya çıkan öğrenen örgüt kavramı, bilgiye dayalı rekabet avantajı oluşturmada önemli hâle gelmiştir. Bu yaklaşım da inovasyon faaliyeti, bir öğrenme süreci olarak da değerlendirilmekte ve bu süreçte öğrenmenin ve hataların ortaya çıkaracağı fırsatları yakalamak hedef hâline gelmektedir.

Örgüt stratejilerinin ve faaliyetlerinin inovasyonu destekleyici bir özelliğe sahip olabilmesi, örgütün bütününü kapsayacak şekilde inovasyon odaklı bir anlayışa sahip olmasıyla mümkün olacaktır. Örgütsel sistem teorisini temel alan bu yaklaşıma göre işletmelerin inovasyon süreçlerini kolaylaştıracak özelliklerini aşağıdaki şekilde (s:62, Tablo 4.4) sıralamak mümkündür.