TEMEL BESLENME İLKELERİ - Ünite 8: Engelli Yetişkin ve Yaşlı Bireylerin Beslenmesi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 8: Engelli Yetişkin ve Yaşlı Bireylerin Beslenmesi

Giriş

Gelişimsel engellilik; kısaca kronik ciddi engellilik durumu olarak tanımlanmaktadır. Gelişimsel engellikler her yaştaki bireyi etkileyebilir ve bir hastalık durumu değildir. Zihinsel engellilik ise mental retardasyonun yerine kullanılmaya başlanan terimdir.

Yenildiğinde yaşam için gerekli besin ögelerini sağlayan bitki ve hayvan dokuları ‘besin’ olarak tanımlanır. Besinlerin içinde bulunan karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve minerallere ise ‘besin ögeleri’ denir.

Sık Karşılaşılan gelişimsel Engellilik Durumları

Gelişimsel engelli bireylerde çok sayıda beslenme sorunları belirtilmektedir. Büyüme geriliği, obezite, gelişime ve beslenmeye dair sorunlar, besin-ilaç etkileşimleri, konstipasyon ile kardiyal ve böbrek problemleri bu sorunlar ararsında sayılabilir. Diğer durumlar ise engellilik durumuna bağlı olarak gelişebilir.

Sık Karşılaşılan Gelişimsel Engellilik Durumları veya Sendromlar

Otizm konuşma ve dil gelişiminde, tekrarlayan davranışlarda veya ritüellerde gecikme, sosyal etkileşim de bozulmalar ile tanımlanan gelişimsel bir durumdur. Serebral Palsi vücudun farklı bölümlerini etkileyen, ilerleyici olamayan, kas kontrolü ve koordinasyonundaki bozukluk olarak tanımlanmaktadır. Down sendromu genetik bozukluk sonucu bireylerin 21. Kromozom çiftinde fazladan bir kromozom bulunması durumudur.

Sık Karşılaşılan Beslenmeye Ait Tanılar

Otizmli bireylerde yetersiz besin alımı, besin isteğinde sınırlılık, kalsiyum D vitamini besin ögelerinde yetersizlik, düşük vücut ağırlığı ve obezite sorunları görülmektedir. Serebral palsili bireylerde enerji harcamasındaki artışla birlikte gereksinimden fazla enerji alımı bazı bireylerde ise yutma güçlüğü nedeniyle yetersiz enerji gözlenmektedir. Down sendromlu bireylerin bir kısmında ağızdan alım azalmakla birlikte bir diğer kısmında hafif şişmanlık ve obezite görülebilmektedir.

Sık karşılaşılan gelişimsel engellilik durumları ve beslenme sorunlarıyla ilgili olarak Sayfa 159, 160 ve 161’deki Tablo 8.1 incelenebilir

Beslenmeye Ait Tanıların Altında Yatan Nedenler

Otizmli bireylerin enerji ve besin ögeleri alımındaki yetersizliğin altında besin seçiminde sınırlamalar bazı besin gruplarından kaçınma medikal tedavinin iştah üzerindeki olumsuz etkisi yer alır. Serebral palsili bireylerde ağızdan yetersiz alımının nedenleri arasında koordinasyon kaybına bağlı olarak kendi kendine beslenememe durumu, yetersiz ağız bakımı, reflü hastalığı sayılabilir. Down sendromlu bireylerde gastrintestinal fonksiyonlarda değişiklikler konstipasyon ve çöl ayak hastalığına neden olabilmektedir.

Tıbbi Beslenme Tedavisi ve Beslenme Durumunun Değerlendirilmesi

Bireyin fiziksel veya mental sorununa bağlı olarak uygulanacak Tıbbi Beslenme Tedavisi (TBT) değişiklik gösterebilmektedir. Beslenme, engellilik durumunun önlenmesi ve müdahale yapılmasında önemli rol oynamaktadır.

Gelişimsel engelli bireylerde obezite sıklığı genel nüfusun yaklaşık olarak iki katıdır. Yüksek obezite oranları, yetersiz fiziksel aktivite ve dengesiz beslenme ile birleşince kalp hastalıkları, diyabet ve hipertansiyon gibi hastalıkların görülme sıklığını artırmaktadır.

Antropometrik Ölçümler

Vücut ağırlığının ölçülmesinde, tekerlekli sandalye terazileri gibi özel ekipmanlara gereksinim duyulabilmektedir. Yürüyemeyen bireylerin boy uzunluğunu ölçmek için yatay düzlemde infantometre benzeri bir araçla ölçüm alınması daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Bu tip ekipmanlara sahip olunmayan durumlarda boy uzunluğunu hesaplamak için; kulaç genişliği, diz-ayak bileği yüksekliği kullanılabilir. Vücut ağırlığını araştırmak için kullanılabilecek diğer yöntemler ise; deri kıvrım kalınlıkları ölçümü ve beden kütle indeksi hesaplamasıdır.

Boy uzunluğu ve vücut ağırlığına dayalı bir indeks olan beden kütle indeksi (BKİ), toplum düzeyinde şişmanlığı ve şişmanlık riskini tanımlamaktadır. BKİ’nin hesaplanabilmesi için vücut ağırlığı ve boy uzunluğu tekniğine göre ölçülür. Beden kütle indeksi; vücut ağırlığının (kg cinsinden), boy uzunluğunun (metre cinsinden) karesine bölünmesiyle hesaplanır.

BKİ = Vücut ağırlığı (kg) / boy uzunluğu (m 2 )

Yetişkinlerde BKİ’nin değerlendirmesi şöyledir:

  • <18.50 kg/m2 ise Zayıf,
  • 18.50-24.99 kg/m2 ise Normal,
  • 25.00-29.00 kg/m2 ise Hahif Şişman (Kilolu) ve
  • ?30.00 kg/m2 ise Şişman.

Biyokimyasal Ölçümler

Gelişimsel engelli olan erişkinlerde laboratuvar değerlendirmeleri sağlıklı bireylerle benzerlik göstermektedir. Epilepsi ve nöbet sorunu olan bireylerde ilave testlere gereksinim olmakla birlikte, bu sağlık sorunları için kullanılan ilaçlar; kanda folik asit, karnitin, askorbik asit, kalsiyum, D vitamini, alkalin fosfataz, fosfor ve piridoksin düzeylerinin düşmesine neden olabilmektedir.

Besin Tüketiminin Değerlendirilmesi

Gelişimsel engelli bireyin besin tüketiminin saptanması için diyetisyen tarafından doğru sorgulamanın yapılması, kayıt tutulması ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Gelişimsel engelli bir yetişkinle çalışırken, birey gözetim altında değilse doğru bilgiyi elde etmek genellikle zordur. Besin tüketim kaydı sırasında elde edilen verilerin, besin ögelerine (örneğin, protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineraller) çevrilmesi ise diyetisyen tarafından yapılması gerekir.

Beslenme Sorunları

Gelişimsel engelli yetişkinlerin çoğunda besin alımındaki zorluklar nedeniyle yetersiz besleneme sorunları görülmektedir. Beslenme sorunları; nöromotor disfonksiyon, tıkanıklık gibi lezyonlar ve psikososyal faktörler nedeniyle belirli besinlerim reddi olarak tanımlanmaktadır. Bu popülasyondaki beslenme sorunlarının diğer nedenleri ise; oral-motor güçlükler, disfaji, beslenme esnasında uygun olmayan pozisyon, aile ilişkilerinde çatışma, duyu sorunları ve önceki entübasyondan gelen dokunma direncidir.

Ağız ve Diş Sağlığı

Gelişimsel engelli bireyler diş eti iltihabı, periodontit ve çürükler gibi önemli ağız sağlığı sorunlarına sahiptir. Bu popülasyondaki ağız sağlığı risk faktörleri arasında; oral hijyen için başkalarına bağımlı olmak, ağız kuruluğu veya ilaç yan etkisi olarak diş etinin aşırı büyümesi, disfaji öyküsü, uzun süre sıvı veya püre kıvamlı diyetlerin tüketimi sayılabilmektedir. Bireylerin beslenme durumunun saptanmasında ağız sağlığı risk faktörleri de mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.

Öğün Zamanı

Bireyler oral veya enteral beslenmeye yardımcı olan bir bakıcı/yardımcı tarafından desteklenmelidir. Yapılan bir çalışmada gelişimsel engelli bireylerin yaşları arttıkça yemek saatlerinde destek düzeylerinin artığı gözlenmiştir.

Disfaji (Yutma Güçlüğü)

Besin hoşnutsuzluğu, oral motor sorunları, besin alerjileri ve disfaji gibi bir bireyin beslenme durumunu etkileyebilecek faktörlerin diyetisyen tarafından tıbbi beslenme tedavisine dahil edilmesi ve öğün sırasında görülen disfajinin belirtilerini tanıma konusunda bakımı sağlayan kişiye eğitim verilmesi önemlidir. Yaşlı grupta inme ya da demans başlangıcı, disfajiyi kötüleştirebilmektedir.

Disfajinin disiplinler arası bir ekiple değerlendirilmesi, kişinin bakım planına dahil edilen oral beslenme güvenliği hakkında bilgi sağlayabilmektedir. Disfaji ile uyumlu, uygun besin seçimleri diyetisyen tarafından belirlenmeli ve birey ve/veya bakıcısı bu konuda bilgilendirilmelidir.

Enteral Beslenme

Aspirasyonun eşlik ettiği ciddi disfajili bireylerde ya da uygun vücut ağırlığına sahip olmayan ve oral beslenme ile gereksinimlerini karşılayamayan bireylerde enteral beslenme faydalı bir seçenek olacaktır.

İlaç Kullanımı

Gelişimsel engelli bireylerin kronik sağlık sorunlarının tedavisi için kullanmak durumunda kaldıkları ilaçlar besin ilaç etkileşimi riskini arttırmaktadır. Besin ilaç etkileşimleri, genellikle antikonvülsanlar, uyarıcı ilaçlar, gastroözofageal reflü hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlar ve antipsikotikleri kullanan bireylerde görülmektedir.

Diyetisyen olası besin ilaç etkileşimlerini tanımlamalı, vitamin mineral alımlarını optimize etmeli ve gerekli olduğu durumlarda besin desteği sağlayabilmek için vitamin-mineral alımlarını bu bireylerde takip etmelidir.

Beslenme Tanısı

Beslenme değerlendirmesi tamamlandıktan sonra bireyin beslenme tanısı tanımlanmalıdır. Beslenme tanıları diyetisyen tarafından listelenmeli ve öncelikler belirlenmelidir. Mümkün olduğu durumlarda bu bilgiler, müdahale işlemi başlamadan önce aile, bakıcı veya birey ile paylaşılmalıdır.

Beslenme tanısından sonra, diyetisyen tarafından kısa ve uzun vadeli hedefler belirlenmelidir. Tıbbi beslenme tedavisine başlandıktan sonra, diyetisyen tarafından izlem ve değerlendirme gereklidir. Diyetisyen gerekli durumlarda ek beslenme ürünleri ve özel beslenme ürünlerinin karşılanması amacıyla uygun kaynakları bulmaya ihtiyaç duyabilmekte ve derneklerin veya toplulukların kaynaklarını değerlendirebilmektedir.

Yetişkin ve Yaşlı Bireyler İçin Sağlıklı Beslenme Önerileri

Vücudun büyümesi, yenilenmesi ve çalışması için gerekli olan enerji ve besin ögelerinin her birinin yeterli miktarda alınması ve vücuda uygun şekilde kullanılması durumuna “yeterli ve dengeli beslenme” denir.

Vücut ağırlığının denetimi için; yeterli ve dengeli beslenme ve düzenle fiziksel aktivite ile sürdürülen bir yaşam biçimi oldukça önemlidir.

Temel Besin Grupları

Beslenme bilimi ilgili çalışmalar başladıktan sonra bilim adamları, besinleri gruplandırmaya ve her gruptan günlük tüketilmesi gereken miktarları belirlemeye başlamıştır.

Besinler;

  • Süt ve süt ürünleri,
  • Et grubu besinler,
  • Ekmek ve tahıl grubu ile
  • Sebze meyve grubu olmak üzere dört ana grupta toplanmışlardır.

Yeterli ve dengeli beslenme için dört temel besin grubunda yer alan besinler her öğünde yeterli miktarda tüketilmelidir. Sağlıklı bireylerde olduğu gibi gelişimsel engelli bireyler için de uygulanacak tıbbi beslenme tedavisi bireyseldir. Engelli bireyde de beslenme tanıları ve beslenme sorunları göz önünde bulundurularak beslenme planı düzenlenmelidir.

Besin grupları ve yetişkin bireyler için genel olarak tüketilmesi önerilen miktarlarla ilgili olarak Sayfa 166’daki Tablo 8.3 incelenebilir.

Ayrıca yetişkin bireylere yönelik beslenme önerileriyle ilgili olarak da Sayfa 167’deki Tablo 8.4 incelenebilir.

Yaşlılıkta Beslenme Önerileri

Yaşlı bireylerin yeterli ve dengeli beslenmesine ilişkin öneriler şöyle sıralanabilir:

  • Yeterli ve dengeli beslenmenin temel koşullarından biri olan her öğünde dört ana besin grubundan besin bulundurarak besin çeşitliliği sağlanmalıdır.
  • Öğün sayısı artırılmalı, az ve sık yemek yenilmelidir (3 ana, 3 ara öğün). Mutlaka sabah kahvaltısı yapılmalıdır. Öğün sayısının az olması, bir öğünde yenilecek besin miktarını artırarak çeşitli sindirim sistemi rahatsızlıklarına neden olabilir.
  • İdeal vücut ağırlığı korunmalı, besinler yoluyla alınan enerji ile harcanan enerji arasındaki denge sağlanmalıdır.
  • Yağlı besinlerin tüketimi sınırlandırılmalıdır.
  • Yemek pişirme yöntemleri çok önemlidir. Sindirim sisteminde rahatsızlık yaratmayacak pişirme yöntemleri kullanılmalıdır. Haşlama, ızgara ve fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. Yaşlılar için kızartma ve kavurma yöntemleri uygun değildir.
  • Posa alımı artırılmalıdır. Posanın en iyi kaynağı sebze, meyve ve kurubaklagillerdir.
  • Günlük tuz tüketimi kısıtlanmalıdır. Günlük tuz tüketim miktarı bir tatlı kaşığından (4-5 gram) fazla olmamalıdır. Ayrıca bazı sodaların içeriğinde sodyum bulunmaktadır. Bu nedenle yüksek kan basıncı olan yaşlılar sodalardaki sodyum miktarına dikkat etmelidirler.
  • Basit karbonhidratlar (çay şekeri) denilen ve kan şekerini hemen yükselten şeker, şekerli besinler ve hamur işi tüketimi sınırlandırılmalıdır. Muhallebi, sütlaç gibi sütlü tatlıların tüketimi yaşlılar için daha uygundur.
  • Dehidratasyondan kaçınmak için günlük sıvı tüketimi artırılmalıdır. Günde 8-10 su bardağı sıvı tüketimi uygundur. Aşırı çay ve kahve tüketilmemelidir. Yaşlı bireyler kafeinli içecekler yerine bitkisel çayları tercih etmelidir. Ihlamur, taze sıkılmış meyve suyu, ayran çorba, yaşlı bireyler için uygun içeceklerdir.
  • Yaşlılarda su tüketimi günlük 1 litrenin altına düşmemelidir. Özellikle sıcak havalarda sıvı alımının artırılmasına dikkat edilmelidir.
  • Özel günlerde ve toplantılarda pasta, tatlı ve şekerleme tüketiminden olabildiğince kaçınılmalıdır.
  • Besin tüketimini cazip hale getirmek için yiyeceğin lezzet ve çekiciliği artırılmalıdır. Bu amaçla çeşitli baharatlar (nane, kekik vb.) kullanılabilir. Yemek yemek için yeterli zaman ayrılmalı, hızlı yemek yenilememelidir. Isı besinlerin aromasını açığa çıkarır, onları çekici kılar. Yine yemekler çekici bir şekilde tanzim ve servis edilirse iştah artışı sağlanabilir.
  • Sigara ve alkol kullanılmamalıdır.
  • Ağız ve diş sağlığına dikkat edilmelidir.

İdeal ağırlık; bireyin yaşına, cinsiyetine, vücut yapısına göre, kendi sağlığını korumasını ve geliştirmesini sağlayacak vücut ağırlığıdır. İdeal vücut ağırlığı, kişiden kişiye göre değişir. İdeal vücut ağırlığı ideal BKİ ve boy uzunluğunun (metre cinsinden) karesine çarpılmasıyla hesaplanır.

İdeal Vücut Ağırlığı = İdeal BKİ (kg/m 2 ) x boy uzunluğu (m 2 )