TEMEL CEZA MUHAKEMESİ HUKUKU BİLGİSİ - Ünite 7: Soruşturma Evresi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 7: Soruşturma Evresi

Soruşturma Evresinin İşlevi

Suç şüphesinin yetkili makamlarca öğrenilmesi ile başlayan ve iddianamenin kabulü ile son bulan evreye soruşturma evresi denilmektedir. Soruşturma evresinin görevi kovuşturma evresine hazırlık yapmaktır.

Soruşturma evresinin görevlerini şu şekilde belirleyebiliriz: delilleri bulma, koruma altına alma ve olayı yargılamayı yapacak mahkemenin önüne götürmektir.

Suçun Öğrenilme Şekilleri

Soruşturma makamları olan savcılık ve onun yardımcısı olan kolluğun suçun işlendiğini çeşitli şekillerde öğrenmesi mümkündür. Bu halleri şu şekilde tasnif edebiliriz:

  • Re’sen Öğrenme: Soruşturma makamları olan savcılık veya kolluk herhangi bir vatandaş gibi, basından veya görevini yaparken suçun işlendiğini öğrenmiş olabilir. Burada arada herhangi bir vasıta veya kişi olmadan soruşturma makamlarının suçu doğrudan öğrenmesi söz konusudur.
  • İhbar veya Şikayet Yoluyla Öğrenme: İhbar, suçların suçtan zarar gören dışındaki üçüncü kişiler tarafından soruşturma ve kovuşturma makamlarına bildirilmesidir. Re’sen soruşturulan ve kovuşturulan suçların hem üçüncü kişiler hem de suçtan zarar gören tarafından bildirimi ihbardır. Takibi şikayete bağlı suçlarda suçtan zarar görenin suçun işlendiğini soruşturma ve kovuşturma makamlarına bildirmesine şikayet denir. Bu suçların suçtan zarar gören dışındaki kişiler tarafından bildiriminin ise ihbar olarak değerlendirilmesi gerekir.
  • Tutanakla Öğrenme: Bir kimse, duruşma sırasında bir suç işlerse, mahkeme olayı tespit eder ve bu hususta düzenleyeceği tutanağı yetkili makama gönderir; gerek görürse failin tutuklanmasına da karar verebilir.
  • Talep Yoluyla Öğrenme: Talep, adalet bakanının belirli suçların takip edilmesini Cumhuriyet savcısından istemesidir. Şikayetten farklı olarak, talep halinde savcı iddianame düzenlemek zorundadır.
  • Müracaat (Yazılı Başvuru) Yoluyla Öğrenme: Müracaat, bazı suçlarda, belirli makamların veya yabancı devletin şikayette bulunmasıdır. Başvuru üzerine savcı dava açmak zorunda değildir. Müracaat üzerine savcı soruşturma yapar ve suçun işlendiği hususunda yeterli delile ulaşırsa, kamu davası açmak üzere iddianame düzenler. İddianame ilgili mahkeme tarafından, kabul edilebilirlik yönünden serbestçe değerlendirilir.

Soruşturma Evresinin Özellikleri

  • Soruşturma işlemleri kural olarak gizlidir.
  • Soruşturma işlemleri yazılı gerçekleştirilir.
  • Soruşturmada dağınıklık söz konusudur.
  • Soruşturmanın yapılması mecburidir.

Soruşturmanın Yürütülmesinde Asıl Sorumlu Olan Makam: Cumhuriyet Savcısı

Soruşturma evresinin asıl sahibi Cumhuriyet savcısıdır. Cumhuriyet savcısı en başından itibaren soruşturmadan haberdar olmaktadır ve onun emir ve talimatları doğrultusunda kolluk soruşturma işlemlerini yapmaktadır.

Anayasada hakimler için tanınan güvenceler savcılar için de geçerlidir. Fakat bu durum savcıların da hakimler gibi bağımsız oldukları anlamına gelmez. Savcıların Adalet Bakanlığı ve Başsavcılıklarla olan ilişkileri nedeniyle onların bağımsız olmadıkları da söylenemez. Savcı, bağımsız veya bağımlı değil, özerktir.

Diğer kanunların Cumhuriyet savcılarının yetkisine ilişkin hükümleri saklı kalmak üzere, Cumhuriyet savcıları, bulundukları il merkezi veya ilçenin idari sınırları ile bunlara adli yönden bağlanan ilçelerin idari sınırları içerisinde yetkilidirler.

Cumhuriyet Savcısının Görev ve Yetkileri

Cumhuriyet savcısının ağırlıklı görev ve yetkileri soruşturma evresinde söz konusu olmaktadır. Fakat bunun yanında kovuşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, toplumsal iddia makamı olarak da yer almaktadır. Cumhuriyet savcılarının soruşturma evresindeki yetkileri şu şekildedir:

Soruşturma Görevi

Soruşturmanın sevk ve idarecisi Cumhuriyet savcısıdır. Bir suçun işlendiğinin bir şekilde savcılığa intikali ile Cumhuriyet savcısı, kamu davasının açılmasına gerek olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.

Kamu Davası Açma Görevi

Cumhuriyet savcısı, yapılan soruşturma sonucunda suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturan delillerin elde edilmesi durumunda kamu davası açmak, daha doğru bir ifade ile iddianame düzenlemek zorundadır.

  1. İddianame ve İadesi: Kamu davasının tek veya zorunlu olduğunda birbirini izleyen oturumlarda ve mümkünse bir günde sonuçlandırılmasını gerçekleştirebilmek amacıyla; iddianamenin, hukuken geçerli ve yeterli delillerin toplanmasından ve dava açma koşullarının gerçekleşmesinden sonra, tüm yönleriyle doğru ve eksiksiz olarak mahkemeye verilmesi gerekmektedir. İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır. İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür. İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.Suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen iddianame iade edilecektir. İddianamenin iadesi üzerine Cumhuriyet savcısının izleyebileceği iki yol bulunmaktadır. İlki, iade kararında belirtilen eksiklikleri giderdikten, hatalı noktaları düzelttikten sonra yeniden iddianame düzenlemektir. Eksiklik ve yanlışlıklar giderildikten sonra, artık mahkeme yeni ve başka sebeplere dayanarak yeniden iade edemez. İkinci yol ise iade kararına karşı itiraz kanun yoludur. İtiraz merciinin kararı kesin olduğundan, Cumhuriyet savcısını da mahkemeyi de bağlayacaktır. Mahkeme iddianameyi on beş gün içerisinde iade etmelidir. İddianameyi iade için öngörülen süre, kesin bir süredir. Bu süre içinde iade edilmeyen iddianame artık kabul edilmiş sayılır.
  2. Kamu Davası Açmada Takdir Yetkisi: Suç işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturacak kadar delile ulaşılmış olsa da, Cumhuriyet savcısının kamu davası açmamak hususunda takdir yetkisi bulunmaktadır. İki durumda Cumhuriyet savcısına dava açmayabilme yetkisi tanınmaktadır. İlki, cezayı kaldıran şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların varlığıdır. İkinci hal ise şahsi cezasızlık sebebinin varlığıdır.
  3. Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi: Cumhuriyet savcısı, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup, üst sınırı bir yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine karar verebilir. Ayrıca uzlaşma kapsamındaki suçların cezası bir yıldan fazla olsa bile, eğer şüphelinin yerine getireceği edim ileri bir tarihe bırakılmış, takside bağlanmış veya süreklilik arz ediyorsa, bu durumda da kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir. Kamu davasının erteleme süresi içinde şüpheli kasıtlı bir suç işlemez ise, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Buna karşılık şüpheli, erteleme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işler ise ertelenmiş olan kamu davası açılır. Erteleme süresi içerisinde, erteleme konusu suç bakımından zaman aşımı işlemez

Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı ve Kovuşturma Davası

Cumhuriyet savcısı, soruşturmayı tamamladıktan sonra, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hallerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz.

Kovuşturmaya yer olmadığı kararının yargısal denetimi, itiraz yoluyla olmaktadır.

Koruma Tedbirlerine Başvurma

Koruma tedbirleri, ceza muhakemesinin gereği gibi yapılabilmesi veya hükmün infazının mümkün kılınması amacıyla muhakeme sürecinde başvurulabilen ve hükümden önce, gerektiğinde zor kullanmak suretiyle bazı temel hak ve özgürlüklere geçici müdahaleyi gerektiren işlemlerdir. Koruma tedbirlerine soruşturma evresinin yanı sıra kovuşturma evresinde de başvurulabilir.

Koruma tedbirlerine daha ziyade soruşturma evresinde başvurulacak olması nedeniyle, doğal olarak bu tedbirlere soruşturmanın hakimi durumunda olan Cumhuriyet savcısının karar vermesi gerekir. Nitekim CMK’da bazı koruma tedbirlerinin uygulanmasına savcı karar verebilmektedir. Ancak CMK’da soruşturma evresinde de uygulanabilecek olmasına rağmen bir çok koruma tedbirine ya sadece hakim karar verebilmekte ya da Cumhuriyet savcısının koruma tedbirine başvurma kararı hakim onayına sunulmaktadır.

Soruşturmanın Sonlandırılmasına Neden Olan Diğer Bazı İşlemler

Önödeme

Bazı suçların soruşturulması veya kovuşturulması, önödemenin yerine getirilmesi halinde devam etmemektedir. Böylece, bu suçlarda önödemenin yerine getirilmesi bir soruşturma ve kovuşturma şartı olmaktadır. Önödeme kapsamına giren bir suçun soruşturulması sırasında önödemenin yerine getirilmesi halinde şüpheli hakkında kamu davası açılmak üzere iddianame düzenlenemeyecektir. Soruşturulan fiil bu kapsamda olmasına rağmen Cumhuriyet savcısı tarafından önödeme usulü uygulanmaksızın iddianame düzenlenmesi halinde, bu husus iddianamenin iadesi sebebidir. Yargılama aşamasında da önödeme söz konusu olabilmektedir.

Önödemenin soruşturma evresinde yerine getirilmesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı, yargılama aşamasında önödemenin yerine getirilmesi halinde ise düşme kararı verilecektir.

Uzlaşma

Uzlaşma bir yandan mağdurun korunmasına, diğer yandan, muhakemenin olabildiğince erken bir aşamasında uyuşmazlığı sona erdirerek yargının iş yükünün hafiflemesine, nihayet insanları barıştırmak suretiyle daha kalıcı bir sosyal barışa hizmet etmektedir.

Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olanlar hariç olmak üzere; diğer kanunlarda yer alan suçlarla ilgili olarak uzlaştırma yoluna gidilebilmesi için, kanunda açık hüküm bulunması gerekir.

Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez. Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.

Aralarında iştirak ilişkisi olsun veya olmasın birden çok kişi tarafından işlenen suçlarda, ancak uzlaşan kişi uzlaşmadan yararlanır.