TEMEL FOTOĞRAFÇILIK - Ünite 7: Objektifler, Filtreler ve Yardımcı Araçlar Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 7: Objektifler, Filtreler ve Yardımcı Araçlar

Objektifler: Objektiflerin Yapısı ve Çeşitleri

Fotoğraf makinesi iki temel parçadan oluşmaktadır. Body ve objektif. Objektif film üzerine kaydedilen görüntünün kaydedilmesini ve net olmasını sağlayan mercekler topluluğudur. Bu mercek ya da mercekler topluluğu fotoğrafını çektiğimiz konunun ışığa duyarlı yüzey üzerine düşmesini sağlar. Fotoğraf makinesinin gövdesine takılıp çıkarılabilen bir parça olan objektifin içinde mercekler sistemi ve diyafram, üzerinde ise netleme halkası bulunur. Odak uzunluğu objektifin optik merkezi ile film yüzeyi arasındaki uzaklığın milimetre cinsinden ifadesidir. Objektifin film ya da sensör üzerine kaydettiği görüntünün büyüklüğü odak uzaklığı ile ilişkilidir. Odak uzaklığı arttıkça görüntü yakınlaşırken, azaldıkça bakış açısı genişleyerek fotoğraflayacağımız konu küçülür. Objektiflerin fiziksel yapısı daire şeklindedir ve objektifin mercekler aracılığı ile oluşturduğu görüntü aslında yuvarlaktır fakat yansıdığı ışığa duyarlı yüzey dikdörtgen şeklinde olduğu için görüntü de dikdörtgen şeklinde oluşur. Objektifler ikiye ayrılır.

Sabit Odaklı Objektifler: Odak uzaklığı değiştirilemeyen objektiflerdir. Bu objektiflerin en önemli özelliği keskin ve doygun görüntüler elde etmemizi daha mümkün kılmasıdır. İç yapılarındaki mercek sayısı az olduğu için objektiften giren ışık daha az kırılmaya uğrar böylelikle detaylı ve kaliteli görüntüler elde edilebilir.

Zoom Objektifler: Odak uzaklıkları değiştirilebilen geniş bir aralıkta hareket ederek farklı açıları görüntülemeyi kolaylaştıran lenslerdir. Çektiğimiz görüntüye yaklaşmadan veya uzaklaşmadan fotoğraf çekmemize olanak tanır. Fotoğrafçıya rahatlık ve kullanım kolaylığı sağlarken içindeki merceklerin çoklu yapısından dolayı görüntü kalitesinde kayıplara sebep olabilir görüntü keskinliği ve doygunluğu sabit odaklı objektiflerdeki gibi çok kaliteli sonuç vermeyebilir. Objektifler genel olarak odak uzaklıklarına göre balıkgözü, geniş açı, normal, dar açılı ve süper tele objektifler olarak sınıflandırılır.

Balık Gözü Objektifler: Tüm objektif türleri içerisinde görüş açısı en geniş olan objektif çeşididir. Genellikle 6- 16 mm odak uzaklığına ve 1800 görüş açısına sahiptir. Özellikle kreatif görüntüler elde etmek için tercih edilir fakat kullanım alanları oldukça sınırlıdır. Görüntü çıktısında kaymalar ve dairesel görüntüye yakın yarım küre şeklinde efektler verir.

Geniş Açılı Objektifer: 9-35 mm aralığındaki odak uzaklığına sahip bu objektifler insan gözünün gördüğünden çok daha geniş bir açıyı görebilirler. Görüntü üzerinde alan derinliğini arttıran bir etki bırakır. Çok dar alanlarda daha geniş bir görüntü elde edebilmek amacıyla kullanılır özellikle manzara ve mimari fotoğraf çekimlerinde tercih sebebidir.

Normal Açılı Objektifler: 45-46 derecelik bakış açısıyla gören insan gözüne en yakın görüşü veren objektiflerdir. Bu nedenle normal, standart olarak adlandırılmışlardır. 40- 50 mm odak aralığında uzaklığa sahiptirler. Portre, manzara, doğa, sokak fotoğrafçılığı gibi çok geniş bir yelpazede kullanılabilirler.

Dar Açılı Objektifler: Tele objektif olarak adlandırılırlar. Çekim yaptığımız konunun yanına yaklaşamayacak kadar uzak olduğumuzda ya da yaklaşmamızın sakıncalı olduğu durumlarda konuyu yakınlaştırmak için kullanılırlar. Nesneleri olduğundan daha yakına getirerek büyük gösterir ve alanları birbirine yaklaştırırlar. Net alan derinlikleri kısa olan bu objektifler genel amaçlı çekimler için kullanılabildiği gibi özellikle portre çekimlerinde başarılı sonuçlar elde etmemizi sağlar.

Süper Tele Objektifler: Dar açılı tele objektifler gibi çekim esnasında bize uzak olan konu ve nesneleri yakınlaştırmak için kullanılırlar. Sınırlı bir alan derinliğine sahiptir ve konuyu içinde bulunduğu ortamdan büyüterek ayırır. Netlik sistemleri çok hassas olduğu ve titremeyi engellemek için tripod ile kullanmakta fayda vardır.

Özel amaçlı kullanılan objektifler de ikiye ayrılır.

Makro Objektifler: Çekilecek nesne veya konuya 1-2 cm mesafeden netlik yapabilen objektif denir. Makro objektifler genellikle 1:1 oranında ya da 1:5 gibi geniş bir aralıkta büyük ve net görüntülemeyi sağlayan objektiflerdir. Fotoğraflayacağımız konunun aynı büyüklükte film ya da sensör üzerine düşmesini sağlar. Fotoğrafını çekeceğimiz konuya çok yaklaşmamız alan derinliğini bozar. Bu durumu azaltmak için makro objektifler kullanılır. Bu objektiflerin ışık geçirgenlikleri azdır bu nedenle çekim esnasında titremeyi önlemek ve daha iyi sonuçlar almak için tripod kullanmamızda fayda vardır. Detayları aslına en yakın şekilde veren bu objektif özellikle doğa fotoğrafçılığında tercih edilir.

Perspektif Kontrolllü Shift Obkektifler: Özellikle mimari fotoğraf çekimlerinde uzun binalarda meydana gelen perspektif hatalarını düzeltebilmek ve alan derinliği kontrolünü sağlayabilmek için kullanılan objektiflerdir. Çekilen nesnelerin oran ve perspektiflerinin deformasyona uğramadan çekilmesini sağlar, profesyonel fotoğrafçılar tarafından özel çekimler için kullanılmaktadır.

Bir objektifin görüntü kalitesini keskinliğini ve hızını belirleyen en önemli faktör objektifin maksimum diyafram açıklığıdır yani ışık geçirgenliğidir. Işık geçirgenliği, objektifin sahip olduğu en açık diyafram değerinde içeriye aldığı ışık miktarıdır. Objektiflerin üzerinde yer alan ve f ile ifade edilen rakamsal değerler o objektifin maksimum diyafram açıklığında ışığı geçirme miktarını ifade eder. F değeri küçüldükçe objektifin içeriye ışık alma miktarı artar f değeri ile objektife giren ışık miktarı arasında ters orantı vardır. f değerinde diyafram açıklığına sahip objektifler hızlı objektiflerdir.

Hassas mercekler topluluğundan oluşan objektiflerimizi aşırı sıcak-soğuk ortamlarda bırakmayarak, kendi taşıma çantasında UV veya skylight filtre takarak kapağı ile beraber kullanmak gerekir. Objektif temizliği, optik temizleme kağıtları, objektifler için üretilmiş olan özel temizleme solüsyonları veya hava pompalı fırçalar ile yapılabilir.

Filtreler: Çalışma Prensipleri ve Kullanım Alanları

Temelde filtrenin görevi objektife gelen ışığı süzmek veya kesmektir. Fotoğraf makinelerinde kullanılan objektiflerin çapları birbirinden farklı olduğundan her filtre her objektife takılamaz. Objektif kapaklarının iç yüzeyinde ve objektifin üzerinde çapının kaç milimetre olduğu yazmaktadır. Farklı çaplarda çeşitli amaçlara uygun objektifler redüksiyon denilen filtre adaptörü sayesinde tek bir filtreyi birden fazla objektif üzerinde de kullanılabilir. Yeni bir objektif alındığında objektif camını korumak için filtre kullanmak gerekmektedir. Filtre tercihleri yaparken tüm filtrelerin kendi rengindeki ışığın içeri girmesine izin verirken zıt renk ışıklarını kestiğini de unutmamakta fayda vardır.

Filtreler; filmin yarattığı renk sapmalarını düzelterek, renkleri dış dünyadaki doğallığı içerisinde fotoğrafa aktarırlar, renkler arasında kontrastlık oluşturur, ışığın renk sıcaklık değerlerini değiştirerek istenilen tondaki renkleri elde etmemizi sağlar, polarize olan ışığın istenmeyen etkilerini gidererek daha net görüntüler elde edilmesini sağlarlar, doğal yoğunluk filtreleri kullanarak çok ışıklı ortamlardaki ışığın şiddetini düşürmek ve böylece daha ayrıntılı ve detaylı görüntüler oluşturur, efekt veren filtrelerin kullanımıyla doğada olmayan gerçek üstü görüntülerin ortaya çıkarır.

Siyah beyaz fotoğraflarda siyah ve beyaz rengin şiddetini arttırmak, azaltmak veya ikisinden birini ön plana çıkarmak amacı ile filtre kullanılmaktadır ve amaç; gri tonlarında çıkan renklerin doğru kontrastı elde etmesini sağlamaktır. Siyah beyaz fotoğraflar çekerken kullanılan filtreler de dikkat edilmesi gereken nokta; filtrenin sahip olduğu kendi rengine ait ışığın objektiften içeri girmesine izin verirken, zıt renkteki ışığı keserek içeri almamasıdır. Filtreler ikiye ayrılır.

Kontrast Etki Veren Filtreler: Fotoğraftaki açık renkteki alanları daha açık, koyu renk alanları ise daha koyu vurgulayarak kontrast etkisini yükseltir.

Açık Sarı Filtre: Düzeltme filtreleri arasında yer alır. Çok tercih edilen bir filtre çeşidi değildir.

Orta Sarı Filtre: Yeşil tonlarını daha aydınlık ve parlak bir hâle getirirken, mavi rengin yoğunluğunu arttırmaktadır.

Koyu Sarı Filtre: Mavi rengin baskın şekilde ortaya çıkmasını sağlar.

Turuncu Filtre: Özellikle sisli puslu hava çekimlerinde görüş mesafesini arttırmak için, sarı ve mavi renk ağırlıklı çekimlerde ortaya çıkan kontrastlıkları vurgulamak, manzara ve gökyüzü fotoğraflarında, portre fotoğraflarında oluşan cilt bozukluklarını gidermek ve sarı saç rengini canlandırmak için kullanılmaktadır. Mimari yapı çekimlerinde ise derinlik ve doku etkisi yaratır.

Kırmızı Filtre: Kontrast etkisi en güçlü olan filtredir. Fotoğrafımızda kreatif ve dramatik etki bırakmayı sağlar.

Kontrast Azaltıcı Filtreler: Kontrastın yoğun olduğu ortam ve koşullarda kontrastın etkisini azaltarak görüntüyü yumuşatmak için kullanılır. Mavi ve yeşil filtreler kontrast azaltıcı filtrelerdir.

Mavi Filtre: Genellikle gün ışığı ortamında yapılan çekimlerde genel kontrastlığı yumuşatmak için kullanılır. Stüdyoda yapay ışık eşliğinde yapılan çekimlerde cilt tonlarını pürüzsüz hâle getirip dudak hatlarını ve kırmızılığını belirgin hale getirmektedir. Kırmızı tondaki nesneleri daha çok kontrast hâle getirip mavi tonları daha beyaz ve soluk bir hâle getirmek için tercih edilir.

Yeşil Filtre: Kontrast azaltıcı filtrelerin en önemlisi yeşil filtredir. Ağaç, yeşil alan, bitki ve yaprak fotoğraflarının kontrastlığını azaltarak görüntüde soft açık gri bir ton elde etmemizi kolaylaştırır. Görüntüde hakim olan baskın kontrastlığı hafifleterek ayrıntıların ortaya çıkmasını sağlar.

Renk Isısı: Renkli fotoğrafçılıkta kullanılan filtreleri ve kullanım alanlarını doğru kavrayabilmemiz için öncelikle renk ısısı ve birimi olan Kelvin derecelerini Öğrenmek gerekir. Doğal ya da yapay bir ışık kaynağından çıkan ışığın o andaki renginin ölçüsü renk ısısı olarak adlandırılır. Genellikle ışığın sıcaklık derecesi ile karıştırılmaktadır. Çekim yapılacak ortamdaki doğal ya da yapay ışık kaynaklarının kelvin değerlerini bilmek, kullanılan filmle ışık kaynağının uyumlu olup olmadığını hangi filtreyi kullanmak gerektiğini ve nasıl bir renk ve görüntü elde edileceğini önceden bilgilenmeyi sağlar. Fotoğraf makineleri ışık kaynaklarının renk ısılarına karşı çok hassas oldukları için ya White Balance ayarlarının yapılmış olması ya da uygun filtrenin kullanılması gerekir. Işığın renk ısı değerlerini bilerek bu doğrultuda uygun filtre seçimi ve beyaz ayarlarını yapmak fotoğrata vermek istenilen mesajı destekler. Kullanılan ışık kaynaklarının renk sıcaklıklarını bilmek ve filmle uyumlu hale getirmek renk düzeltme filtreleri sayesinde mümkün olmaktadır. Farklı renk ısısına sahip filmlerle ışık kaynaklarının renk ısılarını dengelemek doğru renklere sahip fotoğraflar çekebilmemiz açısından önemlidir.

Çekim yaptığımız ortamdaki ışığın renk ısısı ile kullanılan filmin renk ısısını dengelemek ve gözün algıladığı gibi doğru renkleri ortaya çıkarmak için renk düzeltme filtrelerine ihtiyaç duyulur.

80B Filtresi, 3200Kelvin derecesindeki tungsten ışık altında gün ışığı renk ısısna göre ayarlanmış bir filmle çekilen fotoğrafta kırmızı renk baskın olarak çıkar. Bu filtre tungsten ışığın değerini gün ışığı renk ısısı kelvin derecesine getirerek fotoğraftaki baskın kırmızı rengin giderilmesini sağlar. Filtre rengi mavidir.

81B Filtre , yüksek renk ısısında çekilen fotoğrafların kelvin derecesini azaltmak için kullanılır. Bu şartlar altında çekilen fotoğraflarda mavi renk baskın çıkar mavi rengin baskınlığını alır. Filtre rengi amberdir.

85A Filtre , 5500Kelvinde gün ışığı altında tungsten filmle çekilen fotoğraflarda mavilik hakim olur. Gün ışığı renk ısı değerini tungsten film renk ısı değerine getirir ve fotoğraftaki maviliği gidermek için kullanılır. Filtre rengi turuncudur.

85B Filtre, 85A filtresi ile aynı özelliklere sahip olup mavi rengi almakta biraz daha güçlü bir etkisi vardır. Filtre rengi turuncudur. FL-B Filtre Floresan Bulb Floresan ışığı altında tungsten filmlerle yapılan çekimlerde baskın mavi-yeşil tonların etkisini azaltır.

FL-D Filtre Floresan Daylight , gün ışığı filmlerle, floresan ışığın hakim olduğu ortamlarda yapılan çekimlerde ortaya çıkan aşırı mavi-yeşil ton baskınlığını gidermek için kullanılır.

FL-W Filtre Floresan White, floresan ışığı altında gün ışığına ayarlı filmlerle yapılan çekimlerde ortaya çıkan yoğun yeşil kahverengi tonların etkisini azaltmak için kullanılır.

Renk Tamlama Filtreleri, ışık ve rengin üzerinde değişiklik yapabilmemize imkan veren bu filtreler özellikle profesyonel fotoğraf çekimlerinde tercih edilerek fotoğrafçının vermek istediği atmosfer ve etki alanına dair geniş bir yelpaze sunmaktadır. Renk tamlama filtreleri kırmızı, yeşil, mavi ve sarı, cyan, macenta olarak üretilmektedir. Her renk filtre kendi içinde yoğunluk değerine göre 6-7 çeşide ayrılmaktadır.

Renk Değişim Filtreleri, fotoğrafta renk efektleri yaratmak amacıyla kullanılırlar. Çekim yapılan mekân ya da ortamdaki ışığın gelişine ve niteliğine bağlı olarak fotoğrafın estetik boyutunu önemli ölçüde etkileyebilir. Renk değişim filtreleri kendi içerisinde tek renkli, çift renkli ve çok renkli olmak üzere üç gruba ayrılır:

Tek Renkli Filtreler: Filtrenin bütünü kırmızı, mavi,sarı, turuncu gibi tek renkli bir yapıya sahiptir. Fotoğraflanan konu doğal rengi yerine kullanılan filtrenin renginde çıkar.

Çift Renkli Filtreler: Filtrenin tamamı aynı renk değildir, bir yarısı öbür yarısından farklı renktedir. Fotoğrafta iki ayrı renge bölerek dış dünyadakinden farklı bir efekt vermek için kullanılır.

Çok Renkli Filtreler: Bu filtreler üzerinde birçok renk taşımaktadır. Gerçek dünyadaki renk algılamada farklı bir görüntü elde edilir.

Siyah beyaz ve renkli filmlerle ortak kullanılabilen bu filtreler genel olarak fotoğrafçıların sıklıkla karşılaştıkları ve sorun yaratan fazla ışık, yansıma ve parlamaları engellemek için kullanılmaktadır.

UV Filtreler, Ultraviole ışınlarını süzme görevini yapan bu filtreler objektif önünde sürekli kullanıldığında objektifimizi kırılma, kirlenme, ıslanma gibi olumsuz etkilere karşı koruma görevini de üstlenir. Gözle görülmeyen UV ışınları makine film tarafından hassas bir şekilde algılanır ve fotoğrafta istenmeyen sonuçlar doğurur. Fazla gelen UV ışınlarının filtre tarafından emilmesi fotoğrafta oluşan bulanıklık ve sisi engelleyerek görüntü üzerindeki kontrastlığı arttırır.

Sky Light Filtreler, renkli fotoğraf çekimlerinde en çok kullanılan filtrelerden bir tanesidir. Fotoğraftaki mavi renk fazlalığını gidermek için kullanılır ve UV filtrelerle hemen hemen aynı özelliklere sahiptir.

Polarize Filtreler, kendi içinde linear ve circular olmak üzere ikiye ayrılır. Linear filtre film kullanan makineler içindir. Circular filtre ise objektifin önüne takılıp dönebilen filtredir. Bu filtrenin temel kullanım alanı; yansıma ve parlamaları engellemek, renklerin doygunluğunu arttırmak ve objektife düşen ışık miktarını azaltmaktır. Işığın parlak yüzeylerde meydana getirdiği yansıma polarizasyon olarak adlandırılır ve polarize olmuş ışık fotoğrafımızda bozulmalar meydana getirir. Polarize filtre güneş ışığının sağında veya solunda kalan fotoğraf çekimlerinde ışığın objektife gelme açısını kontrol ederek; metal olmayan yüzeylerden gelen yansımaları önler. Çıplak gözle mat olarak görülen cisimler polarize filtre ile yapılan çekimlerden sonra parlak renkli hâle gelir. Bu filtre kullanıldığında parlamaların önüne geçildiği için fotoğraftaki ayrıntılarında ortaya çıkmasını sağlar. Doğrusal linear polarize filtreler gökyüzü çekimlerinde etkilidir fakat dairesel circular filtreye göre biraz daha yavaştır. Circular polarize filtre ortamda bulunan polarizasyonu lineara göre daha çabuk kaldırır. Bu filtrenin tek dez avantajı renkleri güzelleştirip yansıma ve parıldamaları engellerken fotoğrafta bir parça keskinlik kaybına sebep olur. Stüdyo ortamında kullanılırken objektifin önü yerine ışık kaynağının önüne koyularak kullanılırlar.

Yoğunluk ND Filtreleri , temel görevi makineye giren ışığın şiddetini azaltmaktır. Renkler üzerinde etkileri bulunmamaktadır, bu nedenle hem siyah beyaz hem renkli fotoğraf çekimlerinde kullanılabilirler. Çekim yapılan ortamdaki ışığın şiddetine göre düşük enstantane ve diyafram değerleri kullanmak gerekebilir ve çekim zorlaşabilir ya da ND filtre devreye girer. Fotoğraftaki renkler ve tonları üzerinde bir etkiye yol açmayan gri renkteki bu filtreler ışığın şiddetini düşürür.

Soft Filtreler , genellikle portre çekimlerinde yüzdeki kırışıklık ve sarkmaları önlemek amacıyla, natürmort ve manzara çekimlerinde ve kontrastlığın fazla olduğu durumlarda kontrastlığı azaltmak için kullanılır. Görüntü üzerindeki keskin ayrıntıları yok etmesine karşın fotoğrafa yumuşak ve çekici bir efekt etkisi verir.

Alan Derinliğini Bölme Filtreleri, objektiflerin çoğu bir manzara çekiminde hem yakın hem de uzaktaki konuların beraber net görüntüsünü sağlayamazlar. Bu etkiyi gidermek üzere yapılmış filtrelerdir. Makine sonsuza odaklanıp uzaktaki konu netlendikten sonra yakın konunun mesafesi ayarlanır yani yakın konuya vizördeki en net görüntü oluşuncaya kadar yaklaşılır ve çekim gerçekleştirilir. Bu tarz çekim tekniğinde en iyi sonuçlar kısık diyafram kullanılarak elde edilir.

Çok fazla sayı ve çeşitte efekt filtreleri fotoğraft renkten biçime kadar çeşitli efektler almayı sağlar. Fotoğrafçıya çok geniş bir seçim imkânı veren bu filtrelerle yapılan her çekim fotoğraf karesini orijinalinden bir parça uzaklaştırsa da kreatif ve estetik sonuçlar için en çok tercih edilenlerdir.

Degrade Filtre, yarısı saydam yarısı renkli olan ve özellikle manzara fotoğrafçılığında kullanılan güneşli havalarda gökyüzünün beyaz şekilde patlamasını engelleyen ve gökyüzünün rengini istediğimiz tonda değiştiren filtrelerdir. En kullanışlı olanı gri renkli olan olsa da kırmızı, sarı, turuncu gibi renkleri de bulunur.

Sunset Filtre, günbatımı fotoğraf çekimlerinde kullanılır. Koyu turuncu renkte olduğu için gün batımı fotoğraflarına sıcak turuncu bir renk hakimiyeti verir.

Yıldız Filtre, diğer filtrelerin aksine bu filtrenin yapısı saydam değil çiziklerden oluşur. Fotoğrafını çektiğimiz konu içerisinde yer alan ışık kaynaklarının etrafında hale şeklinde çizgiler ve renk oluşmasını sağlayan filtrelerdir. Gece çekimlerinde belirginleşip ortaya çıkan şehir ışıklarının fotoğraflanmasında etkili sonuçlar verir. Sis Filtresi Fotoğrafa puslu sisli bir hava vererek görüntünün atmosferini değiştirerek dramatik yapıyı kuvvetlendirir.

Çoklu Filtre , aynı görüntü ya da konunun fotoğraf düzleminde birden fazla gösterilmesi için kullanılır.

Hız Filtresi, stabil bir cismin ya da konunun hareket edermiş izlenimi vermesini sağlayan filtredir.

Görüntü üzerinde istenilen çeşitli efektler almayı sağlayan filtreler tüm bu katkılarının yanında; makineye giren ışık miktarının bir kısmını emdiklerinden dolayı görüntünün bir miktar keskinlik kaybına uğramasına sebep olur. Makineye giren ışık miktarının emilerek azalması poz süremiz üzerinde etkili olur ve fotoğrafımızı doğru pozlandırmak filtre kullanılan zamanlarda daha önemli hâle gelir. Filtre kullanarak yapılan çekimlerde fotoğrafı doğru pozlandırmak için kullanılan filtrenin filtre faktörü sayısını bilmek gerekir. Filtre faktörü; filtre etmeni, filtre çarpanı ya da filtre katsayısı olarak adlandırılan bu sayı her filtrenin katsayı sayısına göre devam eder. Bu sayılar poz süremiz, diyafram açıklığı ve kullanılan filmin asa değeri üzerinde etkili olur. Filtre kullanılmadığı zaman poz süresini filtre faktörü sayısına orantılı olarak arttırmak gerekir.

Filtrelerin Bakım ve Temizliği: Filtreleri yoğun ışık alan, nemli ve sıcak ortamlarda saklamamak ve kullanmadan önce tozsuz, temiz olmasına dikkat etmek, uygun malzemelerle temizlemek gerekir.

Genel Fotoğraf Malzemeleri ve Özellikleri

Tripod, adından da anlaşılacağı gibi üç bacaklı bir ayak sistemi olan tripod; uzun pozlama gerektiren, makro veya teleobjektif isteyen özel çekimlerde, elin titremesinden kaynaklanan flu görüntülere sebep olan sonuçları engellemek amacıyla makinenin gövdesiyle beraber üzerine oturttulan bir sistemdir. Her yöne hareket edebilen başlığı sayesinde fotoğraf makinesini istenilen yönde kullanmaya olanak vermektedir. Tripodun üzerinde bulunan ve makinenin tripoda sabitlenen kafa kısmı uluslararası ölçülere göre yapılmakta ve hemen hemen bütün makinelerle uyum sağlayabilmektedir. Genel olarak ball head ve pan tilt head olmak üzere ikiye ayrılan tripod kafası türleri tripodun en önemli parçasıdır. Tripod seçerken; tripodun boyla orantılı olmasına, dengeyi doğru sağlayabilmesi için üstünde su terazisi bulunmasına, kaygan ya da engebeli bir zeminde düzgün sabitleme yapabilmek için çivili ayaklara sahip olmasına ve üçayak arasında ayakların rahat ve bağımsız açılabilmesi için bağlantı bulunmamasına, makineyi taşıyacak ağırlık ve kapasitede olmasına dikkat etmek gerekir.

Birçok elektronik ve teknolojik alet gibi fotoğraf makineleri de görüntüleri kaydetmek, saklamak ve depolamak için hafıza kartlarını kullanmaktadır. Çok farklı hafıza kartı türü üretilmektedir ve her kartın kendine ait bir türü, kapasitesi, yazma ve okuma hızı bulunmaktadır. Küçük boy pocket fotoğraf makineları küçük, büyük formatlı fotoğraf makineleri ise büyük boy hafıza kartı kullanmaktadır. Bir kartın kapasitesi ne kadar büyükse o kadar fazla görüntü kaydedebilir. Yüksek çözünürlükte kaliteli fotoğraflar çekmek istiyorsak yüksek kapasiteli ve okuma yazma hızı fazla olan bir kart tercih etmek gerekir. Kartımızın hızının etkilediği bir diğer hususta bilgisayara görüntüleri aktarırken geçen sürenin uzunluğudur; hızlı bir kartla aktarım yapmak çok daha kısa sürede olacaktır. En çok tercih edilen hafıza kartları ve özellikleri şunlardır;

Memory Stick ve Micro Sd Kartlar: Kapasiteleri ve boyutlarıda küçük olan, cep telefonları veya küçük fotoğraf makinelerinde kullanılan düşük kapasiteli kartlardır. Yaygın olarak kullanılan hafıza kartlarıdır. Her türlü elektronik alette fotoğraf makinelerinde kullanılabilmektedir ince ve orta boyuttadır.

Compact Flaş Kartlar: Profesyonel fotoğraf makineleri ve çekimleri için tercih edilmektedir. Boyutları sd, micro sd ve memory stick kartlara göre daha büyük, yüksek kapasiteli ve hızlı kartlardır. Özellikle seri çekimlerde tercih edilmektedir. Hafıza kartlarını makineye takıp çıkarırken uçlarında bulunan metal kısımların zedelenmemesine dikkat etmeli, kullanılmadığı zamanlarda kapalı bir kutuda saklayarak toz, nem, yüksek ısı ve ışık ve manyetik alanlardan zarar görmemesini sağlamak gerekir.

Diğer Ekipmanlar;

Flaşlar: Düz dalgalar hâlinde yayılan elektromanyetik dalgalara ışık denir. Fotoğrafın temelini oluşturan ışık, uygun koşullarda ve doğru değerlerde kullanıldığı zaman iyi sonuçlar vermektedir. Göze hoş gelen fotoğraflar doğru ışık değerlerinde çekilmiş fotoğraflardır. Işık öncelikle görmemizi sağlamaktadır. Dünya üzerindeki herhangi bir şeyin görülebilmesi için ya bir ışık kaynağı olması ya da ışık kaynağından gelip üzerine düşen ışığı yansıtması gerekmektedir. Flaşlar ışığın yeterli olmadığı ortamlarda konumuyu aydınlatmak için veya konunun kontrastlığını azaltmak için harici ya da dahili, ana ve yardımcı ışık kaynağı olarak kullanılan araçlardır. Flaşlar makine üzerinde sabit olabildiği gibi aynı zamanda takılıp çıkarılabilir ve fotoğraf makinesinden ayrı şekilde çekilen konuya farklı açılardan tutularak konu üzerinde gölge ve aydınlık alanlar oluşturur, dramatik etkiyi arttırabilir. Flaşımız fotoğraf makinesinden ayrı kullanırken dikkat edeceğimiz en önemli nokta flaşın makineden yukarıda bir konumda tutulmasıdır. Flaş kullanırken diyafram değerini hesaplamak için kılavuz numarası denen bir hesaplama sistemi kullanılır. Kılavuz numarası olarak adlandırılan bu rakamlar hangi mesafede hangi diyafram değerini kullanma gerektiğini elde etmek için kullanılır.

Pozometre, doğru enstantane ve diyafram açıklığını bulmanın en kolay yolu pozometre kullanmaktır. Pozometreler çekim yapılan ortamdaki konuya yansıyan ışığı ölçerek bu ışığın diyafram ve enstantane cinsinden karşılığını veren ve doğru enstantane diyafram ayarı yapmayı sağlayan cihazlardır. Fotoğrafı çekilen konudan yansıyan ışığın şiddetini bilmek fotoğraftan en iyi sonucu almamız için önemlidir. Pozometreler ya makine içinde yer alan bir düzenekle ya da makineden harici olarak çekimi yapılan konu ya da objeye elle tutularak kullanılmaktadır. Fotoğraf makinelerinin içinde yer alan pozometre düzeneği konudan yansıyan ışığı ölçtüğü için her zaman doğru sonuçlar vermeyebilir. Objenin ışığı yansıtma özelliğine göre makine içerisindeki pozometrenin verdiği değerler değişkenlik gösterebilir. El pozometreleri ise doğrudan konuya gelen ışığı ölçtükleri için daha doğru sonuç verir.

Deklanşör Kablosu, özellikle uzun pozlama gerektiren fotoğraf çekimlerinde makinenin en küçük bir titreşimi fotoğrafta istenilmeyen sonuçlara netlik bozulmalarına sebep olabilir. Bunu engellemek için fotoğraf makineyi öncelikle bir üçayak üstüne oturtmalı, sonrasında deklanşör kablosunu makineye bağlayarak temas etmeden kablo yardımıyla deklanşöre uzaktan basılarak istenilen net fotoğraflar elde edilir.