TEMEL GERONTOLOJİ - Ünite 1: Geriatri ve Gerontolojinin Temel Kavramları, Çeşitleri ve Tarihçesi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 1: Geriatri ve Gerontolojinin Temel Kavramları, Çeşitleri ve Tarihçesi

Giriş

Yaşlanma değişik boyutlarda ortaya çıkar. İnsanın doğum yılına göre olduğu yaş “Kronolojik yaş” tır. Kronolojik yaş her zaman yaşlılığı ifade etmez. Gerontoloji, yaşlılık sürecini yaşlanmanın nedenlerini ve koşullarını, yaşla ilgili davranış biçimlerini ve yaşlanma süreci çerçevesinde değişen tutum ve davranış kalıplarını inceleyen bir bilim dalıdır. Yaşlanma teorileri, biyolojisi, fizyolojisi, demografisi, epidemiyolojisi, psiko-sosyal değişiklikler, bunların bireysel ve toplumsal sonuçlarını tüm yönleriyle inceler. Geriatri ise yaşlılık halinde ortaya çıkan hastalıklar ile ilgilenen, yaşlılıktan doğan hastalıkların koruyucu, tedavi edici, rehabilite edici ve sosyal yönleriyle ilgilenen tıp biliminin bir dalıdır.

Yaşlılık Biliminin Tarihçesi

Yaşlı insandan ve onun saygınlığından bahseden bilinen ilk edebi eser, İÖ yaşadığı tahmin edilen Homeros’un “İlyada” eseridir. Homeros, bu eserde olumlu bir yaşlı görüntüsü çizmiştir. Bu destanda yaşlı insanın toplum tarafından kabul gören, sevilen insanlar oldukları anlaşılmaktadır.

Platon ya da Eflatun, Antik klasik Yunan filozofu, matematikçi ve batı dünyasındaki ilk yükseköğretim kurumu olan Atina Akademisinin kurucusudur.

Aristoteles yaşlılığın bir hastalık olduğunu düşünmüştür. Tıp tarihinde Galen (İS 129-199) bu görüşe karşı çıkmış, yaşlanmanın doğal bir süreç olduğunu söylemiştir.

İlk başarılı kalp naklini yapan Christian Bernard (1922- 2001) da yaşlılığın bir hastalık olduğunu savunmuştur. Hipokrat (İÖ 460-377) yaşlılığın 56 yaşında başladığını kabul etmiştir. Orta çağda İbn-i Sina’nın “Canon of Medicine” isimli tıp ansiklopedisinde yaşlı bakımı konusu yer almıştır. Bu kitapta, yaşlılıktan bahsedilmiş, uyku, beslenme, egzersizin yaşlanmadaki öneminden bahsedilmiştir. On altıncı ve 17. yüzyıllarda bedensel olarak güç kaybına uğrayan kişilere “yaşlı” denilmiştir.

Bilimsel literatürde “Gerontoloji” terimini ilk defa 1929’da, Rus araştırmacı N. A. Rybnikov kullanmıştır. Ona göre, yaşlılık dönemindeki davranışları araştıran bir bilim dalı olan gerontoloji, davranış bilimlerinin bir alanı olarak görülmelidir. Bu bilim dalının amacı, yaşlanmanın nedenleri, yaşla ilgili olan davranış değişimlerinin incelenmesi ve tanımlanmasıdır.

Türkiye’de yaşlılık konusunda ilk bilimsel dernek Prof. Dr. Velittin Kalınkara’nın girişimleriyle 1998’de kurulmuştur. “Yaşlı Sorunları Araştırma Derneği (YASAD)”, yaşlıların yaşam kalitesinin arttırılması ve ulusal yaşlılık politikalarının alt yapısını hazırlamak amacıyla araştırmalar yapmak üzere kurulmuştur.

Yaş, Yaşlanma ve Yaşlı Kavramları

Yaşlanma bireyde fiziksel, sosyal ve ruhsal yönden gerilemeye neden olan doğal bir süreçtir. Yaşlılık , “zamana bağlı olarak, kişinin değişen çevreye uyum sağlama yetisinin ve organizmaların iç ve dış etkenler arasında denge sağlama potansiyelinin azalması, böylece ölüm olasılığının yükselmesi”dir.

Yaş kavramı çeşitli şekillerde tanımlanmaktadır. Bunlar şöyle sıralanabilir:

  • Takvim yaşı (Kronolojik yaş): Yaşımız, doğduğumuz gün ile bugün arasındaki süre olarak kabul edilir.
  • Biyolojik yaş: Hücre ve organlarda meydana gelen biyolojik süreçlerle ilişkili olarak ortaya çıkan yaştır.
  • Fonksiyonel yaş: Kişinin işlevsel ve bedensel fonksiyonlarına göre bulunduğu yaştır.
  • Sosyal yaş: Kişinin aile, iş ve ekonomik yönden bulunduğu sosyal statü ve roller sosyal yaşını belirler.
  • İdari yaş: Nüfusun yaş gruplarına göre yapılan sınıflandırmasına “idari yaş” denilir.
  • Hukuksal yaş: Yasal hak ve görevleriyle ilişkili olan yaştır.
  • Bilişsel yaş: Bireyin öğrenme ve sosyal çevreye uyum yeteneğine göre bulunduğu yaştır.

Yaşlanmayla ilgili birçok teori üretilmiştir. Bunlar şöyle sıralanabilir:

  • Serbest radikal teorisi,
  • Hücre yaşlanması teorisi,
  • DNA hasar teorisi,
  • Bağışıklık teorisi,
  • Endokrin teorisi,
  • Nöroendokrin teorisi,
  • Aşınma teorisi.

Endojen; içsel iç kaynaklı anlamındadır. Burada ise vücutta üretilen anlamındadır.

Antioksidanlar serbest radikallerle reaksiyona girerek (onlarla bağ kurarak) hücrelere zarar vermelerini önler. Bu özellikleriyle hücrelerin anormalleşme ve sonuç olarak tümör oluşturma risklerini azalttıkları gibi, hücre yıkımını da azalttıkları için, daha sağlıklı ve yaşlılık etkilerinin minimum olduğu bir hayat yaşama şansını yükseltir.

Mutasyon ya da değişinim; bir canlının genomu içindeki DNA ya da RNA diziliminde meydana gelen kalıcı değişmelerdir.

Homeostasis; canlının vücudunda gerçekleşen her türlü değişikliğe karşı var olan dengenin korunmaya çalışılmasıdır.

Yaşlılarda meydana gelen başlıca değişiklikler şöyle sıralanabilir:

  • Organ sistemlerinin rezerv kapasitelerinde azalma.
  • Homeostatik kontrolde azalma.
  • Çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinde azalma.
  • Stres cevap kapasitesinde azalma.
  • Yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan ve giderek artan bu kayıpların sonunda; birey hastalıklara ve yaralanmalara karşı korunmasız bir hale gelmektedir.

Yaşla beraber hastalıkların artmasında en önemli neden olarak da;

  • Sağlıksız ve bilinçsiz beslenme,
  • Sigara,
  • Hareketsiz yaşam tarzı,
  • Obezite gibi olumsuz faktörlerin artışı gösterilmektedir.

Yaşlılara verilen sağlık hizmetlerinin temel ilkesi, koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmesidir. Koruyucu hizmetleri planlarken riskli grupların bilinmesi gerekir. Yaşlılık dönemindeki riskli gruplar şöyle sıralanabilir:

  • Çok yaşlı grup (80 yaş ve üzerindekiler),
  • Yalnız yaşayanlar,
  • Huzurevlerinde yaşayanlar,
  • Çocuksuz yaşlılar,
  • Kronik bir hastalığı olanlar,
  • Günlük yaşam aktivitelerini yerine getirmede güçlük çekenler,
  • Sosyal kurumlardan destek almayanlar.

Geriatri ve Gerontolojiyle İlgili Temel Kavramlar

Geriatri; yaşlılık halinde ortaya çıkan hastalıklar ile ilgilenen, yaşlılıktan doğan hastalıkların koruyucu, tedavi edici, rehabilite edici ve sosyal yönleriyle ilgilenen tıp biliminin bir dalıdır.

Gerontoloji; yaşlılık sürecini, yaşlanmanın nedenlerini ve koşullarını, yaşla ilgili davranış biçimlerini ve yaşlanma süreci çerçevesinde değişen tutum ve davranış kalıplarını araştıran bir bilim dalıdır. Gerontoloji;

Yaşlanma teorileri,

  • Biyolojisi,
  • Fizyolojisi,
  • Demografisi,
  • Epidemiyolojisi,
  • Psiko-sosyal değişiklikler ile
  • Bunların bireysel ve toplumsal sonuçlarını tüm yönleriyle inceleyen bilim dalıdır.

Sosyal gerontoloji; bir ülkenin istihdam yapısı ve dokusu, çevre faktörleri, sosyal güvenlik sistemleri, sosyal hizmetleri, ölüm ve doğum tabloları, gelir, eğitim, beslenme, sağlık hizmetleri ve diğer sosyal faktörlerin, yaşlılar ile ilgili bilgilerin ışığı altında, yaşlıların yapılarına uygun olarak düzenlenmesidir.

Gerontolojinin ortak çalışmalar yaptığı bazı bilim dalları şöyle sıralanabilir:

  • Psikoloji,
  • Sosyoloji,
  • Psikiyatri,
  • Teknoloji.

Geriatrik rehabilitasyon; yaşlılarda fizyolojik kayba veya hastalığa bağlı gelişen fonksiyonel kötüleşmenin önlenmesi, geciktirilmesi veya tersine çevrilmesi amacı ile verilen hizmetlerin tamamıdır. Burada hedef, ekonomik ve etkin bir şekilde yaşlıda yaşam kalitesini artırmaktır. Geriatrik rehabilitasyonun kişiye özgü olması önemlidir.

Rehabilitasyon; hastalık, özürlülük ve sakatlık tedavisinde hastanın işlevsel durumunu en üst düzeye ulaştırmak için yapılan yeniden oluşturma çabalarına verilen isimdir.

Rehabilitasyonun uygulandığı başlıca yerler şunlardır:

  • Yataklı rehabilitasyon merkezleri,
  • Bakımevleri,
  • Huzurevleri,
  • Ayaktan rehabilitasyon programları,
  • Evde rehabilitasyon programı.

Geriatrik rehabilitasyon bir ekip işidir. Rehabilitasyon ekibinde;

  • Fizyoterapist,
  • Psikolog,
  • Hemşire,
  • Sosyal çalışmacı,
  • Beslenme uzmanı,
  • Uğraşı terapisti,
  • Konuşma terapisti,
  • Ortezprotez uzmanı,
  • Mesleki danışman ve
  • Rekreasyonel terapist bulunur.

Yaşlılığın değerlendirilmesinde kullanılan ölçütler şöyle sıralanabilir:

  • Demografik ölçütler,
  • Mortalite (ölüm) ölçütleri,
  • Morbidite (hastalık) ölçütler,
  • Hastalık yükü ölçütleri.

Yaşlılığın değerlendirilmesinde kullanılan demografik ölçütler şöyle sıralanabilir:

  • Doğuşta beklenen yaşam süresi,
  • 65 yaş üzerinde beklenen yaşam süresi,
  • 65 yaş ve üzeri nüfusun toplam nüfus içerisindeki payı,
  • 85 yaş ve üzeri nüfusun toplam nüfus içerisindeki payı,
  • Nüfusun ortalama yaşı,
  • Ortanca yaş (Medyan yaş),
  • 65 yaş ve üzeri nüfusun 5 yaş altı nüfusa oranı,
  • Yaşlı bağımlılık oranı,
  • Yaşlılık indeksi.

Mortalite (ölüm) ölçütleri şöyle sıralanabilir:

  • 65 yaş ve üzeri nüfusta ölüm hızı,
  • 65 yaş ve üzeri orantılı ölüm hızı,
  • 65 yaş ve üzeri nüfusta ölüm nedenleri.

Morbidite (hastalık) ölçütleri şöyle sıralanabilir:

  • Yaşam yılı kaybı (YLL),
  • Yeti yitimine bağlı yaşam yılı kayıpları (YLD),
  • Yeti yitimine ayarlanmış yaşam yılları (DALY), • Doğumda sağlıklı yaşam yılı beklentisi (HALE).

Yeti yitimi; kaza, yaşlanma vs. nedenlerle GYA’nın kaybedilmesi ya da azalmasıdır.

Dünya Sağlık Örgütü’nün “21. Yüzyılda Herkese Sağlık” politikası kapsamında, Avrupa bölgesi için saptadığı hedeflerden biri yaşlı sağlığı ile ilgilidir. Yaşlı bireylerin daha sağlıklı yaşlanmaları ve daha üretken olmaları hedeflenmiştir. Bu hedefte özellikle iki konu vurgulanmıştır:

  • Yaşam beklentisinde ve 65 yaşında sakatlık olmadan geçirilen yıllarda en az %20 artış sağlanmalıdır.
  • Ev ortamında kendi ihtiyaçlarını karşılayan sağlıklı bir düzeyde yaşayabilen 80’li yaşlarda bireylerin oranı en az %50 arttırılmalıdır.

Birincil korunma çalışmaları: Sağlığın korunması yanında, kişinin sağlık düzeyinin daha üst düzeye çıkarılması için yapılan çalışmalara “sağlığın geliştirilmesi” denir.

Sağlıkla ilgili olumlu davranışların uygulanması da birincil korunmadır. Sağlıkla ilgili olumlu davranışlar şöyle sıralanabilir:

  • Sağlıklı beslenmek,
  • Fizik egzersizi yapmak,
  • Sigara kullanmamak,
  • Stresden uzak kalmak.

İkincil korunma çalışmaları: Hastalıklar ortaya çıkmadan yapılan “erken tanı” çalışmalarıdır. Erken tanı, henüz hastalığın klinik belirti ve bulgularının ortaya çıkmadığı bir dönemde hastalığın tespit edilmesidir.

Üçüncül korunma: Hastalıklar ortaya çıktıktan sonra, hastalığın kötü sonuçlarından korunma anlamına gelmektedir. Üçüncül korunmanın öncelikli amacı, ölümün ertelenmesi ve hastanın yaşadığı sürece yaşam kalitesinin arttırılmasıdır.

Aktif yaşlanma kavramı: Yaşlıların günlük yaşamlarında sosyal, ekonomik ve kültürel aktivitelere katılarak geçirdiği bir yaşlanma sürecidir. Aktif yaşlanmayı;

  • Sosyal,
  • Ekonomik,
  • Çevresel,
  • Bireysel,
  • Davranışsal ve
  • Sosyal koşullar etkilemektedir.

Aktif yaşlılık geçirebilmeleri için kolaylaştırıcı ve geliştirici yaklaşımlar şöyle sıralanabilir:

  • Yeterli ve dengeli beslenme,
  • Fiziksel egzersiz,
  • Sigaradan uzak bir yaşam,
  • Boş zamanları üretken bir biçimde değerlendirebilmek,
  • Yeterli ve düzenli uyuyabilmek,
  • Kazalardan korunabilmek.

Yaşlılığın Çeşitleri

Yaşlılığı şöyle sınıflandırabiliriz:

  • Kronolojik,
  • Biyolojik,
  • Psikolojik
  • Sosyal yaşlanma.

Kronolojik yaşlanma; insanların takvime ve doğum yılına göre yaşlanmasıdır.

Biyolojik yaşlanma; hücre sayısında azalma, hücrelerin fonksiyonlarında azalma, organlarda fonksiyonların azalması ve böylece vücudun yapısal ve işlevsel olarak değişimi olarak kabul edilir.

Psikolojik yaşlanma; zeka, hafıza gibi alanlarda fonksiyon azalmasıyla birlikte davranış değişikliği şeklinde ortaya çıkan yaşlanmadır.

Sosyolojik yaşlanma; bireyin sosyal olarak toplumda rol, statü değişmesiyle ortaya çıkan sosyal işlerinde gücünün ve yeteneğinin azalarak kaybolması olarak kabul edilir.

Normal yaşlanma; zamanın gidişine bağlı olarak ortaya çıkan anatomik ve fiziksel işlev değişiklikleridir.

Duygusal yaşlanma; kişinin kendisini duygusal olarak yaşlı hissetmesidir. Bu, psikolojik yaşlanma olarak da adlandırılabilir.

Fonksiyonel yaşlanma; bir kişinin aynı yaşta olan bireylerle karşılaştırıldığında fonksiyonlarını yapamamasıdır.

Toplumsal yaşlanma; nüfusun yaş yapısının değişerek, toplam nüfustaki çocukların ve gençlerin payı azalırken, 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun yüzdesinin toplam nüfus içinde artmasıdır.

Yaşlılık sadece insanlar için değil toplumlar için de geçerlidir. Toplumlar yaşlı nüfusu açısından dört gruba ayrılmışlardır:

  • Genç toplumlar: 65 yaş üzeri nüfus %4’den azdır,
  • Erişkin toplumlar: 65 yaş üzeri nüfus %4-7 arasındadır,
  • Yaşlı toplumlar: 65 yaş üzeri nüfus %7-10 arasındadır,
  • Çok yaşlı toplumlar: 65 yaş ve üzeri nüfus %10’nun üzerindedir.