TEMEL VETERİNER PARAZİTOLOJİ - Ünite 4: Parazitlerin Bulaşma Yolları ve Zoonozlar Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 4: Parazitlerin Bulaşma Yolları ve Zoonozlar

Parazitlerin Konaklara Giriş Yolları

Hayvanlarda hastalık oluşturan farklı parazit türleri hayvanlara değişik yollardan girebilirler. Hastalık oluşturacak parazitin hayvan organizmasına dahil olması aynı zamanda hastalığın bulaşması anlamına gelmektedir. Birçok parazit türü için, kendi yaşam çemberinde yer alan konaklara giriş ve çıkış yolları belli bir biyolojik kural ve düzen çerçevesinde belirlenmiştir. Parazitlerin konaklara girişi temelde doğal vücut deliklerinden ve vücut yüzeyinden olmak üzere iki ana yoldan olmaktadır.

Doğal Vücut Deliklerinden Giriş

  1. Ağızdan;
    • Beslenme yoluyla: Bu birkaç şekilde olabilir. Bitkisel gıda maddeleri, et, içme suyu ya da süt ile,
    • Dolaylı yoldan: Paraziter safhalarla kontamine toprak, su veya değişik cisimlerle,
  2. Burundan,
  3. Gözden,
  4. Kulaktan,
  5. Rektal Yoldan,
  6. Genital Yoldandır.

Vücut Yüzeyinden Giriş

Bir kısım parazitler hayvan derisi üzerine veya içine yerleşerek bazı önemli deri hastalıklarına neden olurlar. Aslında konak organizması dış yüzeyi ve derisi ile kendini korumakta ve birçok hastalık etkeninin vücuda girmesini önlemesine rağmen birçok parazit, hayvanlara deri yoluyla ya doğrudan kendi aktif hareketiyle veya bir ara konak yardımıyla girmektedir. Bu giriş şekilleri;

  1. Temas Yoluyla: Derinin bir kısım ektoparazitlerle enfestasyonudur. Parazitin kendisi veya gelişme formları genelde deri yüzeyinde bulunur.
  2. Deri Yoluyla:
    • Derinin delinerek enfeksiyonu: Paraziter safhalar, aktif hareketiyle sağlam veya hasarlı deriden konağa girerler.
    • Derideki yaralar yoluyla enfeksiyon: Paraziter safhaların derideki yaralara girmesiyle olur.
  3. Kan Yoluyla: Paraziter etkenler vektörler aracılığıyla deriden geçerek konağın kan dolaşımına dahil olurlar.

Diğer Yollardan Giriş

Parazitlerin konaklara doğal vücut deliklerinden ve vücut yüzeyinden olan girişlerinden farklı olarak görülen birkaç değişik giriş yolu daha bulunmaktadır:

  • Plasenta yoluyla: Paraziter etkenlerin gebe konaklardan gebelik esnasında plasenta yoluyla yavrulara geçmesidir.
  • Germinatif yolla yani üreme hücreleri aracılığıyla: Gerek dişi, gerekse erkek üreme hücrelerinde görülebilir.
  • Endojen otoenfeksiyon yoluyla : Enfekte konakların kendi vücutlarında oluşan paraziter enfektif formlarla tekrar enfekte olmasıdır.

Paraziter enfeksiyonların konaklara bulaşmasında ve yayılışında, parazitlerin konaklara giriş yollarının olduğu kadar çıkış yollarının da önemi bulunmaktadır. Özellikle sindirim sisteminde yaşayan ve konak haricinde dış ortamda bir gelişim safhası geçiren parazitlerin büyük çoğunluğu konaklarını vücut atıklarıyla özellikle dışkıyla terk ederler. Üriner sistem doku ve organlarında yaşayan parazitlerde konak vücudunu terk ediş idrar ile olmaktadır. Kanda ve dolaşım sisteminde bulunan parazitlerin çoğu konaklarını bir vektör aracılığıyla terk ederler. Tükürük, ter gibi vücut atıklarının paraziter enfeksiyonlardaki rolleri nispeten daha düşük, süt aracılığıyla olan parazit çıkışı ise oldukça önemlidir. Parazitler konak organizmasına girdikten sonra konakta birkaç şekilde yayılış gösterirler:

  • Vücuda girdikleri yere ve sisteme yerleşirler
  • Komşu doku ve organlara yerleşirler.
  • Kan ve lenf yoluyla tüm vücuda veya belli bir organ veya sisteme yerleşirler.
  • Sindirim veya solunum yolları içinde yer değiştirerek erişkin hale gelirler.

Paraziter etkenin konağa girişinden itibaren parazitin üreme formlarının konağın vücut atıklarında veya vücut yüzeyinde görülmesine kadar geçen süreye prepatent dönem denir. Bu süre her parazit türü için tipiktir ve bu süreler parazit türüne göre birkaç günden birden fazla aya kadar değişmektedir. Patent dönem ise, erişkin parazitin konakta kaldığı süre yani ilk üreme formlarının konakta oluşumundan parazitin ölümüne kadar geçen süreyi karakterize etmektedir. Bağırsak boşluğunda, dokularda ve kanda gelişmelerine devam eden parazitler veya çoğalan parazitler, belli bir süre sonra, klinik veya subklinik seyreden parazit hastalıklarını meydana getirirler.

Parazitlerin Konaklara Bulaşma Şekilleri

Parazitler konaklara ya horizontal ya da vertikal olarak bulaşırlar.

Horizontal Bulaşma

Aynı tür ya da farklı türden konaklar arasında olabilmektedir. Bu bulaşma şeklinde bir paraziter etkenin, başka bir duyarlı konağa direkt bulaşması veya ilk önce dış ortam şartlarına maruz kaldıktan sonra bulaşması ya da bir vektör aracılığıyla rezervuar konaklardan bulaşması şeklinde olabilir.

  1. Temas Yoluyla Bulaşma: Bu bulaşma şeklinde paraziter etkenler enfekte konaktan bir diğer konağa fiziksel temasla geçerler.
  2. Vektörler Aracılığıyla Bulaşma: Vektör hayvanların paraziter etkenleri enfekte konak, rezervuar hayvan, kontamine malzeme veya kandan enfekte olmayan konaklara aktarmaları söz konusudur. Vektörler bu aktarma işini ya kontaminatif ya da inokulatif şekilde yaparlar:
    • Kontaminatif aktarma: Temelde vektör ile konağın basit teması neticesinde gerçekleşir.
    • İnokulatif Aktarma: Etkenlerin konaklara bulaşması, vektör canlının ısırması veya sokması neticesinde gerç ekleşmektedir . Parazitlerin bu tarz bulaşması genelde kan emici vektörler aracılığıyla olur. Vektörlerin kan emici konakları bulmasında konağın hareketi, kimyasal uyaranlar gibi faktörler etkindir. Paraziter etkenlerin bu şekilde vektörler tarafından alınmasından sonra vektör içinde etken değişikliğe uğrar ya da çoğalırlar:

    • Siklik-propagatif: Etken hem gelişmesine devam eder, hem de çoğalır.

    • Siklik: Etken gelişmesine devam eder ancak çoğalma olmaz.

    • Propagatif: Etken çoğalır, ancak herhangi bir gelişme göstermez. Paraziter etkenlerde pek rastlanmaz.

  3. Diğer Şekillerde Bulaşma: Birçok durumda paraziter etkenler direkt veya herhangi bir vektör aracılığıyla son konaklarına bulaşmadan önce konak dışına çıkarlar ve böylece abiotik ve biotik faktörlerin etkisindeki dış çevre şartlarına maruz kalırlar. Paraziter etkenler bu aşamadan sonra son konaklara farklı yollardan bulaşabilir:
    • Atık su, içme suyu veya doğadaki su kaynakları ile bulaşma: Kurallara uygun yapılmayan atık su arıtma işlemleri neticesinde yüzey suları paraziter enfektif formlarla kirlenmekte ve böylece parazitlerin içme suyu ile ilk etapta insanlara ve yine hayvanlara bulaşması söz konusu olmaktadır. Paraziter enfektif form; bir parazit türünün konaklara bulaşma kabiliyetinde olan gelişim safhasıdır.
    • Gıda ve yem maddeleri ile bulaşma: Bu tarz bulaşma paraziter etkenle veya onun ara konağı ile bulaşık gıda veya yem maddelerinin son konak tarafından alınmasıyla, ara konağın kendisinin gıda veya yem maddesi olarak son konak tarafından alınmasıyla olmak üzere iki şekilde olabilir.
    • Zeminden veya değişik maddelerden bulaşma : Paraziter etkenlerin hayvanlara bulaşmasında en sık görülen şekillerden biridir. İnsanlarda bu tarz bulaşma, temizlik ve hijyen kurallarına uymayan bireylerde, özellikle de çocuklarda görülür.
    • Havadan bulaşma: Bakteriyel ve viral enfeksiyonlarda daha sık karşılaşılan bu bulaşma şekline paraziter enfeksiyonlarda nadiren rastlanmaktadır. Solunum sisteminden solunan havayla alınan parazitlerin yumurta veya kist şekilleri akciğerlere geldikten sonra, dolaşımla vücuda yayılarak hastalık meydana getirebilirler. Tüm bu bulaşma şekillerinin yanı sıra bir de otoenfeksiyona yol açan bulaşma şekilleri vardır ki bunları da ekzo- otoenfeksiyon ve endo-otoenfeksiyon kendi içinde gruplandırılırlar.

Vertikal Bulaşma

Vertikal bulaşma, paraziter etkenlerin farklı konak jenerasyonları arasında yani başka bir deyişle anne organizmadan yavru jenerasyonlara olan bulaşma şeklidir. Bu ya transovarial şekilde olabilir, yani parazitin gelişme dönemleri yumurtalar aracılığıyla bir sonraki nesile aktarılır.

Zoonozlar ve Zoonoz Parazitler

Zoonoz hastalıkları Dünya Sağlık Örgütüne göre doğal koşullarda insanlardan ve omurgalı hayvanlardan birbirlerine bulaşan hastalıklar olarak tanımlanmaktadır. Zoonoz hastalıklar tek taraflı bir bulaşma değil, her iki grubun da birbirine hastalık bulaştırması söz konusudur. Canlılar alemindeki tüm hayvanların değil, söz konusu hastalıklara rezervuarlık yapan veya onlara duyarlı olan omurgalı hayvanların kastedilmesidir. Dolayısıyla zoonoz hastalıkların doğada mevcudiyetlerini devam ettirmelerinde başlıca rolü bu tip hayvanlar oynamaktadır. Bulaşmanın kaynağına göre zoonoz hastalıklar iki gruba ayrılır. Hayvanlar ve hayvansal ürünler aracılığı ile insanlara bulaşan hastalıklar Zooantroponozlar, insanlardan hayvanlara bulaşan hastalıklar Antropozoonozlar olarak isimlendirilmektedir.

Bazı Paraziter Zoonozların İnsanlara Bulaşma Yolları

Zoonoz Parazitler İnsanlara Nasıl Bulaşır

Zoonoz parazitlerin insanlara bulaşması parazitin türüne bağlı olarak farklı yollarla olmaktadır. Tüm bulaşma yollarında ise ortak nokta paraziter etkenin insana geçişidir. Genel olarak bulaşma oral, temas veya solunum yollarından biriyle olabileceği gibi bir vektör aracılığıyla da olabilir. Zoonoz parazitler insanlara geçtikten sonra ya girdikleri vücut kısmında kalırlar ya da başka organlara giderler. Bu esnada bir kısmı hiç gelişme göstermezken, bir kısmı da biyolojileri gereği gelişmelerine devam ederler. Gelişme göstersin veya göstermesin, vücuda girmiş paraziter etken zaman içersinde insanlarda ya belirgin bir semptoma yol açar veya herhangi bir semptom göstermeden latent halde bekleyebilir.

Protozoonlardan İnsanlara Bulaşan Zoonoz Parazitler

Toxoplasmosis: Dünya çapında ve Türkiye’de en yaygın görülen paraziter zoonozlardan birisidir. Bu hastalık, Toxoplasma gondii adı verilen tek hücreli parazit tarafından meydana getirilir. Hem insanlarda hem de hayvanlarda önemli sağlık sorunlarına neden olur. Bu paraziter zoonoz, insanlara kediler haricinde başka hayvanlardan ve başka şekillerde de bulaşabilir:

  • Toxoplasmosis ile enfekte hayvanların çiğ etleriyle temas veya etlerinin çiğ ya da az pişmiş olarak yenmesiyle,
  • Yine koyun, keçi, domuz gibi enfekte hayvanların salgılarındaki etkenlerin ağız yoluyla alınmasıyla,
  • Enfekte anneden yavruya gebelik döneminde plasenta yoluyla,
  • Enfekte insanlardan kan nakli ve organ transplantasyonu yollarıyla bulaşabilir.

Toxoplasmosis, savunma sistemi normal çalışan bireylerde genelde herhangi bir belirti göstermeden latent döneme geçmekte; nadiren görülen akut vakalarda tipik pnömoni semptomları, subakut vakalarda ise göz ve sinir sistemine ait belirtiler görülebilmektedir. Subakut; seyir ve şiddet bakımından akut ve kronik arası nitelik gösteren; akut devreyi geçirmiş fakat kronik nitelik kazanmamış hastalık veya yangıdır. Hastalığın süresi 2-4 haftadır. Akut; hastalık veya semptomun ani başladığını ve nispeten kısa sürede sona erdiğini, hastalık süresinin 3-14 gün olduğunu ifade etmek için kullanılır.

Giardiosis : Giardia intestinalis adı verilen tek hücreli parazit tarafından meydana getirilen bir bağırsak enfeksiyonudur. Hastalık insanlara köpek ve diğer birçok memeliden direkt veya dolaylı yollarla bulaşabilir. Enfekte insanların ve bahsedilen hayvanların dışkısıyla dış ortama çıkan mikroskobik boyuttaki kistler elleri ve elin temas ettiği cisimleri, içme sularını ve değişik gıda maddelerini kontamine ederler. Enfektif kistlerin bu şekilde ağız yoluyla alınmasıyla da insanlar enfeksiyona yakalanır.

Cryptosporidiosis : Birçok evcil ve yabani memeli hayvan rezervuar konak olarak rol oynamalarına rağmen özellikle buzağılar hastalığın yayılmasında ön plana çıkmaktadır. Cryptosporidium cinsinde ondan fazla tür bulunmakla birlikte, memelilerde en yaygın görülen tür C. parvumdur. Ookist adı verilen gelişim safhaları enfekte hayvanların dışkısıyla dış ortama çıkmakta ve insanlar tarafından ağız yoluyla alınarak bulaşma gerçekleşmektedir. İnsanlarda, özellikle immun sistemi baskılanmış kişilerde en önemli belirti olarak ishal şekillenmektedir.

Leishmaniasis: İnsanlarda ölümcül seyirli olabilir. Dünya sağlık örgütüne göre dünya nüfusunun yaklaşık 1/10’u bu hastalık riski altındadır. Enfekte hayvandan kan emen tatarcık sinekleri daha sonra insandan da kan emerken etkeni insan kanına veririler. Hastalığın değişik tipleri vardır:

  1. Visceral Leishmaniasis: Ülkemizde sporadik yani belli bölgelerde görülür, geniş sahalara yayılmaz. Özellikle Ege, Akdeniz ve İç Anadolu Bölgesi’nde görülür. Genellikle küçük çocuklar bu hastalığa yakalanır. Rezervuar başta köpektir. Vektör olarak da tatarcık sinek türü rol oynar. Vektör sinekler haricinde kan nakilleri ve plasenta yoluyla da hastalık insanlara bulaşır. Enfekte köpekle temasla bulaşma olmaz.
  2. Eski Dünya Deri Leishmaniasisi : Ülkemizde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görülür. Şark çıbanı, Halep çıbanı olarak da bilinir. Bulaşma tatarcık sinekleriyle olur. Rezervuar konak ise insan ve köpektir. Sinek insandan kanı emerken etkeni kana verir. Sineğin soktuğu yerde önce bir kabarcık oluşur. Bu kabarcık zamanla yara şeklini alarak ülser oluşur. Ülserin üstü kabukla örtülür. Kabuk düştükten sonra o bölgede kalıcı iz bırakır.
  3. Yeni Dünya Deri Leishmaniasisi : Özellikle Orta ve Güney Amerika’da insanlarda çok yaygındır.

Helmintlerden İnsanlara Bulaşan Zoonoz Parazitler

Fasciolosis : Fasciola hepatica halk arasında yaprak kelebeği , Fasciola gigantica ise yılan kelebeği olarak bilinir. Karaciğer paranşim dokusunda ve karaciğer safra yollarında yerleşim sonucu rahatsızlıklara neden olur. Parazitler başta ruminant yani geviş getiren hayvanlarda bulunur. Dışkılarıyla ortama yayılırlar. İnsanlarda bu hayvanların otladığı bölgede yetişen marul, soğan, maydanoz gibi sebze ve meyveleri yemeleri sonucunda enfeksiyona yakalanırlar. Akut dönemde ateş ve iştahsızlık görülür. Devamında kansızlık, değişen ateş ve sağ karın bölgesinde ağrı gözlemlenir. Safra kanalının tıkanmasıyla sarılık görülür.

Echinococcosis : Kronik seyirli ve ölümcül olabilir. Dört türü vardır. Ülkemizde Echinococcus granulosus çok yaygndır. Kistik echinococcosis de son konak başta köpek sonra kurt, çakaldır. Alveoler echinococcosis ise sn konak başta tilki sonra köpek, çakal, kurt ve kedidir. Parazitler son konakların ince bağırsağında yaşar. Ara konak her iki tipte de insandır. İnsanlara bulaşma son konakların dışkılarıyla çevreye atılan parazit yumurtaları çiğ tüketilen sebze ve meyvelere yapışır. Bu şekilde insana bulaşır. Bir de küçük dışkı parçaları köpeğin kıllarına yapışabilir. El ile köpeği severken yumurtalar ellere bulaşır. Eller yıkanmadan yemek esnasında ağız yoluyla alınabilir.

Taeniasis Saginata: Son konak insanların ince bağırsağında yaşar. Halk arasında abdest bozan olarak bilinir. Ara konak sığırlardır. Son konak insandan çıkan erişkin tenya halkalarını yada bu halkalardaki yumurtaları ağız yoluyla alan sığır enfekte olur. Yumurtalardan gelişen parazit Cysticercus bovis olarak isimlendirilir. Bunlar sığırların kas dokusuna yerleşir. Bu sığırların enfekte etleri çiğ yada az pişmiş olarak tüketildiğinde insanlar hastalığa yakalanır.

Taeniasis Solium ve Cysticercosis: Erişkinleri insan ince bağırsağında yaşar. Ara konak domuzdur. Parazitin larva şekli olan Cysticercus cellulosa domuzların kaslarında ve beyninde bulunur. İnsanlar hem son konak hem de ara konak olabilir.

Larva Migrans Cutanea: İnsan derisine giren bazı nematod larvalarının burada göç geçirmesine denir. Kancalı kurtlar ve Strongyloides cinsinde yer alan türler tarafından meydana getirilir. Deri içinde gezindiği yerde kızarıklık, ödem oluşur. Kolaylıkla fark edilir. Kendiliğinden iyileşme gösterebilir. Bazı durumlarda tedavi edilmediğinde 2 yıla kadar kalabilir.

Larva Migrans Visceralis: Nematod larvalarının bazılarının insanlarda iç organlardaki invazyonuna (hastalık etkeninin organizmaya girerek yayılması) denir. Özellikle insanlarda Toxocara canis ve T. Mystax nematodları neden olur. Son konak olan köpek ve kedi ince bağırsağında yaşarlar. Dışkıyla dış ortama atılırlar. Yumurtaların çiğ sebzelerle tüketilmesiyle alınır. Alınan bu yumurtalar insanlarda bağırsak duvarını delerek dolaşıma katılır. Göz ve beyin gibi organlara giderek yerleşirler.

Trichinosis : Gıda kaynaklı zoonoz bir enfeksiyondur. Başlıca kaynak domuzdur. Bulaşma Trichinella larvaları ile enfekte domuz etlerinin çiğ veya az pişirilmiş olarak tüketilmesi sonucu olmaktadır. Enfekte eti yiyen insanın midesinde kapsülünden kurtulan larva serbest duruma geçer. Bu larvalar lenf yoluyla tüm vücuttaki çizgili kaslara gider. Bu eti tüketen insanda karın ağrısı ve mide bulantısı başlar. Larva kaslara yerleştikten sonra kas ve eklemlerde ağrı görülür.

Artropodlardan İnsanlara Bulaşan Zoonoz Parazitler

Diptera : İki şekilde zoonozluk özellik gösterirler. Birincisi kan emerler. İkincisi ise larvaları canlı dokularda myiasise neden olurlar. Bir çift kanatları vardır. Ağız yapıları sokucu-emici veya yalayıcı tiptedir. Kan emecekleri konaklarını kimyasal ve optik sinyallerle bulurlar. Soktukları bölgede şişlik, ağrı, eritem oluşabilir. Myiasis, vücutta oluşturduğu yere ve sebep olan sinek türüne göre değişik isimler almaktadır. Örneğin deri ve deri altı myiasisi, kulak myiasisi, göz myiasisi, tünel myiasisi, yara myiasisi, ürogenital ve rectal myiasis, intestinal myiasis.

Pireler: Sıçrayarak hareket ederler. Kanatları yoktur. Erişkin formları kan emer. Vücut uzunluklarının katına kadar sıçrayabilirler. İnsanlara geçişleri de sıçrayarak olmaktadır. Ses, hareketlilik ve kimyasal uyaranlar sayesinde konaklara saldırırlar. 2 İle 15 dakika boyunca insandan kan emerler. Kaşıntıya neden olurlar. Kan emmeden de canlılıklarını devam ettirebilirler.

Heteroptera: Özellikle geceleri kan emerler. Gündüzleri çatlaklarda, yarıklarda ve yatak aralıklarında saklanırlar. Karbondioksit ve sıcak hava tahtakurularını cezp eder. Pireler gibi aylarca kan emmeden yaşamlarını devam ettirebilirler.

Keneler: Kenelerin çoğu, Ixodidae ve Argasidae olmak üzere iki ana aile içinde yer almaktadır. Sert keneler tüm gelişme safhalarında aralarında kemiriciler, kanatlı, memeli gibi birçok hayvan grubundan kan emmektedirler. Keneler konaklarını kimyasal, mekanik, ısı gibi faktörlerin etkisiyle bulurlar ve aktif olarak onlara saldırırlar. Kenelerde kesin bir konak spesifitesi yoktur, buna rağmen hemen hemen her kene türü belirli hayvan türlerinden kan emmeyi tercih eder Kenelerin insanlara geçişi ve insanlardan kan emmeleri ise, genelde o ortamda kan emecek uygun konak hayvanın olmamasından kaynaklanmaktadır. Normalde hayvanlarda ektoparaziter yaşam süren keneler, sayıca çok olduklarında konak hayvanlara hem kan emmeleri hem de vektörlük özellikleriyle zarar verirken tek veya birkaç parazit olarak insanlara bulaştığında özellikle vektörlük yönleriyle ön plana çıkarlar. Kene tükürüğünde bulunan bazı anestezik özellikteki maddelerden dolayı, insan dahil birçok konakta kenenin soktuğu yerde genelde ilk 24-48 saat ağrı veya inşamasyon şekillenmez. Ancak kan emme devam ederse ağrı, inflamasyon, ödem, kızarıklık, deri altı kanamalar görülür.

Uyuz Etkenleri ve Diğer Akarlar : Bu parazitler, 0,2-4 mm boyutlarında oldukça küçük, eklembacaklı canlılardır. Hayvanlarda ektoparaziter yaşam süren bazı akarlar insanlara başlıca temas yoluyla veya trombiculidaeler bulaşırlar. Bulaşmayı takiben insanların derileri üzerine veya içersine yerleşerek genelde kaşınmayla seyreden deride bir dizi değişikliklere yol açarlar. Diğer taraftan serbest yaşayan bazı akarların da insanlara bulaşmaları neticesi alerjik reaksiyonlara neden olurlar. Depo akarları olarakta bilinen bu canlılar öncelikli olarak bitkisel kökenli maddelerde gelişirler ve insanlara bulaşmalarında aslında direkt olarak hayvanlar rol oynamamaktadır.

Zoonoz Parazitlerin İnsanlara Bulaşmasının Engellenmesi İçin Neler Yapılabilir?

Paraziter zoonozlardan korunmada bazı basit korunma önlemlerinin uygulanması bu hastalıklardan birçoğunun bulaşmasının engellenmesini mümkün kılar. Bu bağlamda etlerin çiğ veya az pişmiş olarak yenmemesi özellikle et tüketimiyle insanlara geçen paraziter zoonozların önlenmesinde çok etkili tedbirlerden birisidir. Bunun yanı sıra, yine gıda kaynaklı zoonozlarla ilgili olarak, yetkililerin denetim hizmetlerini yeterli ve sürekli olarak yerine getirmesi, halkın ise yeterli bilgi ve bilince sahip olması gerekmektedir. Çiftlikten sofraya kadar her aşamasında veteriner hekim kontrolünden geçmemiş olan hayvansal gıdaların, damgasız etlerin veya sadece ucuzluğu nedeniyle değişik hayvansal ürünlerin kesin olarak tüketilmemesi gerekmektedir. Bundan başka aşağıdaki genel hususların bilinmesi ve dikkat edilmesi de önem arz etmektedir:

  • Zoonoz paraziter etkenin ve hastalık kaynağının iyi bilinmesi gerekir.
  • Zoonoz parazitlerin insanlara bulaşma yolları ve şekilleri iyi bilinmelidir.
  • Birçok paraziter zoonoz, ağız yoluyla bulaştığı için el hijyenine önem verilmelidir.
  • Ara konak veya vektörlerin naklettiği zoonoz parazitler için, ara konağın veya vektörün hastalığı bulaştırma riski azaltılmalı ve bunların popülasyonunu azaltma yoluna gidilmelidir.