TEMEL VETERİNER PARAZİTOLOJİ - Ünite 6: Parazitlerin Konak Üzerine Etkileri Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 6: Parazitlerin Konak Üzerine Etkileri
Parazit ve Konak Etkileşimi
Birlikte yaşadıkları sürece parazit ve konak birbirleri ile etkileşim halindedir. Konak kendi bünyesinde yaşayan parazit ile karşılıklı bir ilişki içinde olup her ikisi de bir diğerini etkilemektedir. Parazit çok farklı şekillerde konak üzerinde patojenik etkiler göstermekte buna karşılık olarak konak da bu etkilere bir tepki göstermekte bazı durumlarda bu reaksiyonlar parazit üzerinde ciddi etkiler oluşturmakta hatta bazen parazitin yaşamını tehlikeye atabilecek boyutta olup parazitin ölümüne neden olabilmektedir.
Parazitler konaklarına onlardan sağlayabilecekleri ihtiyaçlara göre adapte olurlarken diğer taraftan da konakların gösterdikleri reaksiyonlara karşı koymak zorundadırlar. Bu nedenle parazitin patojenitesinin az ya da çok oluşunu konak organizmadaki parazit için gerekli beslenme olanakları ile konağın savunma mekanizmaları arasındaki denge sağlar.
Parazitlerin konak üzerinde oluşturduğu zararlı etkiler temelde bakteri ve virusların oluşturduğu zararlı etkilere benzemektedir. Parazitlerin sekresyon ve metabolizma artıklarıyla konağın bazı yaşamsal fonksiyonları değişik derecelerde etkilenebilmektedir. Parazitlerin bulunduğu doku ve organlarda oluşturdukları zararlı etkiler uzun zaman içerisinde meydana gelmekte ve genellikle gözle görülememektedir.
Konak vücudunda parazitlerin meydana getirdiği bozukluklar yerel ya da yaygın olabilir. Bazı parazitlerin kendileri kanalları tıkama, basınç uygulama gibi mekanik olarak etki gösterebilirken, bazılarının salgıları toksik (zehirli) etki göstermekte, doku ve organlarda şişme ve erime oluşturabilmektedir. Bazı parazitler konağın sindirim işlevini bozabilir, besinlerine ortak olabilir. Bazılarının antijenlerine karşı konakta immünolojik olaylar şekillenmektedir. Bazıları ise konak doku ve organlarında fiziksel harabiyete neden olmaktadır. Oluşan bu bozukluklar genellikle birbiri ile ilişkili olup biri diğerinin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.
Parazite ait faktörler
Parazitlerin değişik özellikleri konaklarında oluşturdukları patojenitelerinin derecesini etkileyebilmektedir. Bu özelliklerden başlıcalarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Konaktaki parazit sayısı veya miktarı
- Parazitin morfolojik özellikleri
- Parazitin fizyolojik özellikleri
- Parazitin türü
- Parazitin virulansı
- Parazitin biyolojik özellikleri
Konağa ait faktörler
Paraziti üzerinde taşıyan konağın bazı özellikleri de bu parazitlerin konak organizma üzerinde olu ş turdu ğ u zararlar ı n az ya da çok, hafif ya da ş iddetli olmas ı n ı etkilemektedir. Bunları şu şekillerde sıralayabiliriz:
- Parazitin bulunduğu organ veya doku
- Konağın duyarlılığı
- Konağın genel durumu
- Konağın parazite karşı gösterdiği reaksiyonların şiddeti
Parazitlerin Konak Üzerindeki Patojenik Etkileri
Parazitler içinde ya da üzerinde yaşadıkları konaklara değişik derecelerde zarar verirler. Zararlı etkiler ne kadar fazla olursa hastalığın şiddeti de o kadar fazla olmaktadır. Bir parazit konak üzerinde tek tip bir etki oluşturmaz. Parazitler birkaç değişik şekilde etki gösterebilir. Oluşturulan bu zararlı etkiler birbiri ile bağlantılı olup biri diğerinin oluşmasına ya da artmasına neden olabilmektedir. Parazitlerin konaklarda oluşturdukları başlıca patojenik etkilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Parazitlerin Soyucu ve Sömürücü Etkileri
Parazitler konaklarının besinlerini, aminoasitlerini, vitaminlerini, proteinlerini çalmak, kan emmek, kanamaya neden olmak, metabolizmayı bozmak, sindirimi engellemek suretiyle değişik şekillerde soyucu etkiler göstermektedirler. Ancak parazitlerin soyucu etkileri denilince ilk akla gelenler beslenme üzerinde oluşturdukları olumsuz etkiler ve kan üzerindeki zararlı etkileridir.
Parazitlerin Kan Üzerindeki Zararlı Etkileri
Konağın beslenmesi üzerinde değişik şekillerde etki gösteren parazitler konak kanı üzerinde de zararlı etkiler oluşturabilmektedir. Bu etkiler kan emme, kan yapımını bozma, kanın pıhtılaşmasını engelleme gibi farklı şekillerde ortaya çıkabilmektedir.
Parazitlerin Toksik, İrkiltme ve Eritme Etkileri
Bazı parazitlerin sekresyonları ve metabolizma artıkları konakta toksik etkiler yapabilmektedir. Parazitlerin bu metabolitlerinin oluşturdukları etkiler çoğu zaman diğer etkilerden daha önemli olmaktadır. Parazitler tarafından salgılanan veya çıkarılan bu maddelerin tümüne genel olarak toksin adı verilmektedir. Vücuda yayılan toksinlerin oluşturduğu etkiler çoğunlukla genel olmakla birlikte lokal karakterde de olabilmektedir. Kan veya lenf ile bütün vücuda yayılan bu maddeler konağın bazı organlarında değişen derecelerde olumsuz etkiler oluşturmaktadır. Sadece endoparazitler değil ektoparazitler de toksin üretebilmektedir.
Parazitlerin kendileri ya da gelişme formlarından herhangi birisi bulundukları dokularda bazen yabancı cisim etkisi yaparak bu dokuları irkiltirler. Parazitlerin oluşturduğu bu irkilti konağın karşı reaksiyonunu kamçılar.
Bazı parazitler konak vücuduna girerken, konakta beslenirken ya da göç geçirirken proteinaz, kollojenaz, mukopolisakkaridaz gibi bazı enzimler salgılayarak dokuları eritirler.
Parazitlerin Mekanik Etkileri
Canlı bir organizma içinde yabancı başka bir canlının bulunması o organizma üzerinde mekanik bir etki oluşturmaktadır. Organizma içinde bulunan parazitler konaklarının değişik organlarında basınç uygulamak veya boşluklu organları tıkamak suretiyle mekanik etkiler göstermektedir.
Parazitlerin Doku Bozukluklarına ve İmmunopatolojik Olaylara Yol Açma Etkileri
Konaklarda değişik organ ve dokularda bulunan parazitler buralarda çeşitli bozukluk ve reaksiyonlara ayrıca bazı immunopatolojik olaylara neden olmaktadırlar. Aslında bu reaksiyon veya değişiklikler konağın parazite karşı gösterdikleri birer cevaptır. Yani bu konu bazı kaynaklarda olduğu gibi konak organizmanın parazite karşı oluşturduğu reaksiyonlar olarak da ele alınabilmektedir. Her ikisi de birbirini tetiklemektedir.
Parazitin konak dokularında neden olduğu reaksiyonların başında yangısal reaksiyonlar gelmektedir. Bu reaksiyonlar alınan parazitin sayısına veya virulansına bağlı olarak akut veya kronik seyirli olabilmektedir. Virulansı yüksek olan parazitler, çok sayıda parazitin veya paraziter formun aynı anda alınması ya da konak tarafından alınan parazitlerin hızlı bir şekilde çoğalması sonucunda konak dokularında akut yangısal olaylar gelişmektedir. Bunların tam tersi durumlarda yani parazitin virulansı düşük, alınan parazit sayısı az veya parazit konakta hızlı bir şekilde çoğalamıyor ise kronik yangısal olaylar gelişmektedir. Parazitlerin bulundukları dokularda değişik yangı hücreleri ile birlikte damarlarda da bir reaksiyon oluşur. Bu tip reaksiyonlarda lenfositler, plazma hücreleri, nötrofiller gibi hücreler görev yapmakta ve çoğu olayda lokal bir eozinofili bulunmaktadır.
İmmunopatolojik ve aşırı duyarlılık olaylarına yol açma
Parazitlerin kendileri çeşitli olumsuz etkiler oluştururken, antijenleri de konaklarında bazı immunolojik olaylara neden olabilmektedir. Parazit antijenlerine karşı aşırı duyarlılık gibi immunopatolojik reaksiyonlar oluşabilmektedir. Aşırı duyarlılık adı verilen immunolojik olayda bir antijene karşı daha önceden duyarlı hale gelmiş olan konakların tekrar aynı antijenle karşılaşması sonucu duyarlılıkta artış şekillenmektedir.
Başlıca dört tip aşırı duyarlılık reaksiyonu görülmektedir. Bunlar:
- Tip I aşırı duyarlılık reaksiyonları
- Tip II aşırı duyarlılık reaksiyonları
- Tip III aşırı duyarlılık reaksiyonları
- Tip IV aşırı duyarlılık reaksiyonlarıdır.
Parazitlerin Travmatik ve Diğer Hastalık Etkenlerini Nakletme Etkileri
Parazitlerin konak organizmada oluşturdukları patojenik etkilerden bir diğeri de yumurta, larva ve erişkinlerin neden oldukları yaralanma ve travmalardır. Parazitlerin kendileri ya da gelişme formları kan emerken, beslenirken, konaklara girerken, konakta geçirdikleri göçler esnasında doku ve organlarda yaralanmalara neden olabilmektedirler.
Bazı parazitler viral, bakteriyel ve paraziter hastalık etkenlerini naklederler. Değişik artropod türleri deriyi delip kan emmeleri esnasında insan ve hayvanlara çeşitli hastalık etkenlerini nakletmektedirler.
Parazitlerin kendileri aktif olarak çeşitli hastalık etkenlerini naklettikleri gibi bazen de diğer hastalık etkenlerinin vücuda girişine ortam hazırlarlar. Ektoparazitler ve çeşitli bağırsak parazitleri yapışma organları ya da ağızlarındaki diş veya levhalarla konak dokularında yaralar açarlar. Açılan bu yaralar virüs, bakteri, mantar gibi çok çeşitli hastalık etkenlerinin giriş kapısı haline gelir.
Konak bağırsağından vücudun diğer organlarına göç geçiren bazı parazitler de bağırsaklardaki mikroorganizmaları bu organlara taşıyarak çeşitli hastalıkların oluşmasına neden olmaktadır. Ayrıca parazitlerin organizmada bulunuşu konağı hem diğer parazitlere hem de mikrobik hastalıklara duyarlı hale getirmektedir.
Konakların Parazitlere Karşı Gösterdikleri Reaksiyonlar ve Paraziter Hastalıklarda Görülen Belirtiler
Konak-parazit ilişkilerinde parazitin zararlı etkilerine karşı konak da reaksiyon göstererek kendini korumaya, bu zararlı etkilerden kurtulmaya çalışır. Parazitler veya bunların değişik formları konağa girerken ya da girdikten sonra konağın çeşitli savunma mekanizmaları ile karşı karşıya kalırlar.
Paraziter enfeksiyonlarda konağın gösterdiği reaksiyonların şiddetine bağlı olarak konak ile organizmaya dahil olan parazit arasındaki ilişki aşağıdaki şekillerden birisi ile sonuçlanır:
- Parazit konakta yerleşemez. Bu olay parazitin yaşamı için gerekli şartların konakta bulunmamasından kaynaklanır ve doğal bağışıklık olarak nitelendirilir. Konağa giren parazit kısa bir süre sonra ölür.
- Parazit konakta yerleşir fakat oluşan kazanılmış bağışıklıktan dolayı parazit etkisiz hale getirilir.
- Parazit konakta yerleşir ve konak da paraziti etkisiz hale getirmek için uğraşır. Ancak parazitin yok edilmesi konak tarafından değil parazitin kendisi tarafından gerçekleştirilir.
- Konakta yerleşen paraziti organizma etkisiz hale getirmeye çalışır ancak tamamen etkisiz hale getiremez. Bu arada konakta bağışıklık şekillenir.
- Parazit konakta yerleşir ve ciddi hastalıklara hatta konağın ölümüne neden olur. Bu durum konağın yaşamsal organlarının etkilenmesi ve beslenmesinin engellenmesi sonucu ortaya çıkar.
Parazitlerin konakları üzerinde oluşturdukları etkiler, konakların parazitler üzerinde oluşturdukları etkilerden daha belirgindir. Parazitlerin oluşturdukları patolojik etkiler konaklarda bazı belirtilerin ortaya çıkmasına neden olurlar. Gerek paraziter gerekse diğer hastalıklar sırasında konaklarda görülen belirtilere semptom adı verilmektedir.
Bu belirtilerin temelinde parazitlerin patolojik etkileri yer aldığı için parazitlerin konak üzerinde oluşturdukları zararları etkileyen faktörler dolaylı olarak bu belirtilerin ortaya çıkışı üzerinde de etkili olmaktadır. Bu faktörlerden bazıları konaklarla bazıları da parazitler ile ilgili faktörlerdir.
Paraziter hastalıklarda görülen belirtiler; genel semptomlar ve özel semptomlar olarak başlıca iki grupta incelenir:
Genel semptomlar: Birçok hastalıkta görülebilen belirtilerdir. Sadece bunlara bakarak kesin tanı konulamaz. Paraziter hastalıklarda çoğunlukla bu tarzdaki genel belirtiler görülür.
Özel semptomlar: Bu belirtiler belirli bazı paraziter hastalıklarda görülebilen belirtilerdir. Bu tip belirtiler hastalığın teşhisini kolaylaştırmakla birlikte çoğu parazit hastalığın direkt teşhisini sağlayacak özel belirtilere neden olmamaktadır.
Konaklarının çeşitli vücut bölümlerinde yaşayan parazitler değişik belirtilerin oluşmasına neden olmaktadırlar. Ancak oluşan bu belirtileri birçoğu paraziter olmayan diğer hastalıklarda da görülebilmektedir. Çok az parazit özel belirtilere neden olmaktadır. Bu nedenle bu belirtiler hastalık hakkında sadece şüphe uyandırır. Kesin tanı için değişik laboratuvar metotlarından faydalanılmalıdır.