TIBBİ VE PSİKİYATRİK SOSYAL HİZMET - Ünite 8: Sosyal Hizmet Sunumunda Değerler ve Etik Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 8: Sosyal Hizmet Sunumunda Değerler ve Etik

Giriş

Sosyal hizmet, sosyal devlet olmanın bir sonucu olarak bireylerin ve toplumun refahını düzeltmeye ve değiştirmeye yönelik olarak ortaya konulan çabalar ve uygulamalar bütününü içine almaktadır. Sosyal hizmet, insan olmaktan kaynaklanan bir bakış açısıyla zor durumda olan, güçlük yaşayan, toplumsal açıdan desteğe ve yardıma gereksinim duyan bireylere sunulan hizmetlerdir.

Değer Kavramı

Değerler, bireyin yaşama bakış açısını belirleyen; bireysel olarak kıymet verilen ya da kıymetli olarak algılanan görüş, tutum ve inançlardır. Değerlerin en genel kabul görmüşü kuşkusuz evrensel olanlarıdır. İnsanın insan olmasından kaynaklanan bu değerler; insanların yaradılışına dayanan ve doğuştan sahip olduğu hak ve özgürlüklere ilişkindir. Toplumsal ve kültürel sınırlamaların kapsamı dışındadır. Diğer taraftan değerler, toplumsal belirleniş ve kabul ediliş biçimlerine göre de farklılık gösterebilen bakış açılarıdır. Değerler, bireylerin ve toplumların davranış biçimlerini belirleyen; toplum içinde bu davranışların kabul edilebilirliğini, toplumsal uyumu ve ortak amaç duygusunu kolaylaştıran inanç, tutum ve görüşleri de kapsamaktadır.

Değerler, kişisel, kurumsal ve toplumsal koşullardan köken alırlar. Rokeach, değerlerin “kişisel veya toplumsal” olarak zıt veya farklı bir davranış, biçimi olarak yaşam amacına karşı tercih edilen belli bir davranış şekli ya da yaşam amacı olduğunu savunmuştur. Roekach değerlerin iki kategori altında ele alınması gerektiğini ileri sürmüştür:

  1. Nihai değerler: Kişinin yaşamı içinde arzulanan nihai hedefini tanımlar; Mutluluk, iç uyum, bilgelik, kurtuluş, eşitlik, özgürlük, haz, gerçek dostluk, öz saygı, sosyal tanıma, aile güvenliği, ulusal güvenlik, uyum duygusu güzel bir dünya, barış içinde dünya, rahat bir yaşam ve heyecan verici bir hayat nihai değerlere örnektir.
  2. Enstrümantal (araç) değerler: Bireylerin nihai değerlere erişmelerini sağlayan aracı değerlerdir. Aşk, neşe, sadakat, dürüstlük, nezaket, sorumluluk, öz-denetim (irade), idrak, geniş görüşlülük, yetenek, bağımsızlık, hayal gücü, hırs, yardımseverlik ve temizlik enstrümantal değerlerin örnekleridir. Enstrümantal ya da araç değerler, yarar, ilgi, maddi değerler ve güç gibi değerleri içine almaktadır.

Değerlerin Boyutları

Değerler, bireysel ve toplumsal düzeyde benimsenmiş olsun ya da olmasın kişiyi, grubu ya da toplumu yönlendirme ve davranışlarının niteliğini belirleme özelliğine sahiptirler. İnsanın davranış ve söylemlerine etkide bulunan değerlerin, üç boyuta sahip olduğu varsayılmaktadır Bunlar:

  • Bilişsel boyut: Eylemlerin sonucunu oluşturan değerler boyutudur. Bir davranışın doğru-yanlış, iyi - kötü biçiminde nitelenişinde bilişsel boyut önemlidir.
  • Duyuşsal boyut: İnsani istek ve ihtiyaçlar ile ortaya çıkan değerler boyutudur. Davranışın belirli bir tipini oluşturan ihtiyaçlar veya varlığın son durumunu ortaya koyan değerler, duyuşsal boyuta ilişkin değerler olmaktadır.
  • Yöneltici boyut: Çatışmaların ya da açmazların çözümüne rehberlik eden ve böyle durumlarda bireyi yönlendiren yol gösteren değerlerdir.

Temel değerler, evrensel niteliklidir ve insanın varoluş doğası ile temelden ilişkilidir. İnsanların nihai yaşamsal hedeflerini temsil ederler. Diğer taraftan evrensel nitelikli değerler yanında bu değerleri geliştirmeye dönük olan bu araçsal değerler de bulunmaktadır. Araçsal değerler ise pek çok kaynakta üç başlıkta sınıflandırılmaktadır. Bunlar:

  • Ahlâki değerler
  • Toplumsal değerler
  • Manevi değerler

Değerlerin İşlevleri ve Özellikleri

Değerler, insanların davranışlarının güdüleyicisi oldukları kadar sınırlayıcısıdırlar. Sağlıklı toplum yapısı oluşturmakta belirleyici özelliğe sahip olan değerlerin bazı özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Değerler, fertlerin yapıp ettiklerini rasyonelleştirip içselleştirme imkânı veren olgulardır.
  • Değerler, inanışları içeren olgulardır.
  • Değer, ilgi gösterilen ve arzu edilen şeydir
  • Değerler her alanla ilgilidirler.
  • Değerler, toplumsaldırlar.
  • Toplumsal bağlamda değerler, kişilerin kendi ürettikleri şeyler değildir.

Toplum içinde yerine getirdiği görevleri tanımlayan değerlerin işlevleri, farklı biçimlerde tanımlanabilmektedir. Değerlerin işlevi, “bütün beşeri olayların gerçekleşmesinde belirleyici olmak” şeklinde nitelenmektedir.

Değerlerin diğer sosyal olgular üzerindeki etkilerine genel olarak “gerçekleştirme” adı verilir. Her bir sosyal olgu aslında bir değer açılımı ya da gerçekleştirmedir. Değerlerin en önemli işlevi, sosyal hayatı biçimlendirmeleri; sosyal olgu ve olayların belirleyeni olmalarıdır.

Etik Kavramı

Etik denildiğinde iki farklı anlama işaret edilmektedir. Bunlardan ilki, etik, felsefe ile ilişkilidir ve ahlaki sorunlar ve düşünme biçimi ile ilgilenir. İkincisi ise; insanlar arasındaki ilişkilerin temelinde yer alan değerleri, ahlaki bakımdan iyi ya da kötüyü, doğru ya da yanlışı ortaya koymaya dönük kurallardan oluşur. Doğru ve yanlış uygulamaların ya da davranışların mesleki sınırları gündeme geldiğinde akla ilk olarak “etik” gelmektedir. Özellikle sosyal hizmet sunumu gibi odağında insanın bulunduğu bir alan, etikten bağımsız düşünülemez.

Etik, bir arada yaşamanın ve ilişkilerin belirli kriterler çerçevesinde planlamanın sonucu olarak ortaya çıkan bir kavramdır. Etik, iyi karakter ve doğru davranış ile ilgilidir. Kişinin nasıl davranması ve yaşaması gerektiğini etik kurallar belirler. Bu kurallar, aynı zamanda kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerini de düzenler.

Doğrunun sınırları ise genellikle toplumsal kurumlar tarafından çizilmektedir. Etik felsefe, üç farklı düşünme biçimini içine alır. Bunlar:

  • Meta-etik: Ahlâkın doğası hakkında eleştirel düşünmeyi ifade eder. Doğru-yanlış, iyi-kötü gibi ayrımlama bu tür etik kodlar için yapılabilirdir.
  • Normatif etik : İkilemlerin çözülüp çözülemeyeceği ya da nasıl çözülmesi gerektiği gibi kodlara ya da kurallara bağlı olarak konulara yaklaşımı ifade eder.
  • Betimleyici etik : Bireylerin değerleri ile ilişkisini ve bu ilişkinin ahlaki sorunların üstesinden gelmekte işlevlerini ele alır.

Bir bireyin karar vermede ya da bir amaca erişmede kullandığı davranış standartları etik ile belirlenir. Özellikle bir mesleğin doğru – yanlışı; kabul ediliriedilmezi etik ilkelere dayalı olarak saptanmıştır.

Ahlak ve Etik

Ahlâk, her toplumun sahip olduğu gelenek ve görenekleri içerisinde oluşan değerlerdir. İnsanlar arası ilişkilere ve davranışlara yön veren kurallar seti olarak da tanımlanan etik, insan eylemlerinin iyi veya kötü yanlarını doğru ya da yanlış yönlerini değerlendirmekle ilgilidir. Ahlaki normlar veya ahlaki davranış kuralları esasen etik ile ilgilidir. Zaman zaman birbiri yerine kullanılan bu kavramlar, esasen farklı anlamlara gönderme yapmaktadırlar. Etik kurallar ile amaçlanan ahlaki değerleri tutarlı bir zemine oturtmaktır. Ahlaki değerler, toplumsal olarak inşa edilmişlerdir. Etik ise inşa edilen bu değerleri ve kavramları analiz ederek, iyinin ve doğrunun ne anlama geldiği, bir eylemi iyi ya da yanlış yapan unsurların ne olduğu gibi konular üzerinde durmaktadır.

Etik ile ahlâk arasındaki farklılıklar aşağıdaki gibi özetlenebilir:

  • Etik, ahlaki kavramları analiz ederek bir eylemi iyi ya da yanlış yapan unsurların ne olduğu gibi konular üzerinde durmaktadır.
  • Etik, iyi ve doğru kavramlarının ne olduğunu araştırmaktadır. Ahlak ise kişinin sonradan benimsediği tutum ve davranışlara ilişkindir. Ahlâk, aynı zamanda bireylerin toplumsal benimsenişe uydukları değerler sistemini de ifade etmektedir.
  • Etik daha çok kurallara dayalı davranışlar ile ilgiliyken ahlâk, duygusal belirlenime ilişkindir. Bu haliyle ahlâk, daha fazla din temelli iken etik, felsefeden köken alır.
  • Etik, ahlakın normlarına dayanır. İnsanların bireysel ve toplumsal düzeydeki ilişkilerini değerler ve kurallar bağlamında değerlendiren ahlaki bir araçtır ve felsefenin bir bir alt disiplinidir.
  • Ahlak; toplumsal anlamdaki inanç ve davranışları yönlendirirken etik soyut ve kuramsal boyut ile ilgilidir. Ahlâk, bireylerin günlük yaşamı içerisinde nasıl yaşamaları gerektiğini saptayan kurallardır. Etik ise daha teorik düzeydeki ilkelerden oluşur ve eyleme ilişkin bireye bilgiler sunar. Etik bir eylemin ahlaki olup olmadığını belirler.
  • Etik, insanı eyleme zorlamaz; ancak eylem yapma kararına ahlaki açıdan katkı yapar. Gerçek yaşamda bireyler ahlaki eylem ve davranışları yapmaktan kaçınabilecekleri gibi ona aykırı tutum ve davranış da sergileyebilirler.
  • Ahlak bireysel ve somut sorgulamalar yapar. Diğer taraftan etik, ahlak ilkesini ve ahlakiliği gösteren eylemleri ve davranışları sorgular.

Sonuç olarak etik, bir eylemin ahlaki olarak dayanaklarını ve onun amaçlarını inceleyen felsefe dalıdır. Davranışın temellerinin yanı sıra ahlaki açıdan bir ölçüt olma işlevini de yerine getirir. Etik ahlâkın daha biçimselleşmiş kodlarıdır ve davranışın sınırları bu kodlarla çizilmiştir.

Mesleki Etik

Mesleki etik kodlar, meslek ve çalışma alanlarında insan ilişkilerini ve davranışlarını düzenlemek amacıyla geliştirilmiş; bilinçli insan faaliyeti ve organizasyonu ile belirlenmiş nispeten sistematik bir bütünlük arz eden, soyut ve genel ahlaki ilkelerden ve standartlardan oluşmuş kurallardır.

Mesleki etik, meslek ve çalışma alanlarında insan ilişkilerini ve davranışlarını düzenlemek amacıyla soyut ve genel ahlaki ilkelerden ve standartlardan oluşmuş bütünü ifade eder. Genel olarak iki tip etik sistemden söz edilmektedir. Bunlar:

  1. Deontolojik Etik (Kural Etiği): Deontolojik kurallar, kesinlik, mutlaklık ve zorunluluk üzerine kuruludur.
  2. Teleolojik Etik (Sonuççu Etik): On sekizinci yüzyılda John Stuart Mill’in faydacı yaklaşımına dayanan teleolojik etik, bir davranışın ahlaki doğruluğuna ancak sonuçlarına bakarak karar verilebileceğini öne süren etik sistemdir ve “eğer sonuçlar iyiyse, davranış doğrudur; sonuçlar kötü ise davranış yanlıştır” kabulünden hareket edilir.

Sosyal Hizmet Sunumunda Değerler

Sosyal hizmet sunumunda değerler, davranışın nasıl olması ve bu davranış üzerinde değerlerin nasıl işlev görmesi gerektiği ile yakından ilişkilidir. Sosyal hizmet uygulamalarının konusu, bireysel ve toplumsal çelişkilerin sonucu ortaya çıkan, topluma etkisi doğrudan ya da dolaylı olan sorunlardır. Bu sorunlar, aynı zamanda değerler üzerinde de olumsuz etkiye sahip olabilmektedirler. Sosyal hizmetin her düzeyde sunumu, değerlerle uyumlu olmayı gerektirir. Sosyal hizmet sunumunda değerler, aşağıdaki dört alandan belirgin şekilde etkilenmektedir. Bunlar:

  1. Sosyal hizmetin doğasından kaynaklanan durumlar
  2. Sosyal hizmet sunucusunun hizmeti alanla, meslektaşlarıyla ve toplumun diğer üyeleriyle ilişkilerini içeren unsurlar
  3. Sosyal hizmet uzmanının çalışmasına ya da iş yapma yöntemine ilişkin hususlar
  4. Etik ikilemlerin çözümüne ilişkin becerileri

Sosyal hizmetler bağlamında değerler, bireylerin aldıkları tüm toplum temelli hizmetlerden tam ve etkin biçimde yararlanmasını amaçlamaktadır.

Tıbbi Sosyal Hizmet ve Değerler

Sosyal hizmet uygulamalarının bireylerin tam iyilik hallerini göz önünde bulundurur biçimde sunulmasını içeren tıbbi sosyal hizmet, hasta ve yakınlarının psikolojik ve sosyal açıdan iyilik haline yönelik sunulan hizmetleri kapsamaktadır.

Özellikle tıbbi sosyal hizmet uzmanlarının karşı karşıya kaldıkları tipik etik çıkmazlar, sıkça sosyal çalışmacılar tarafından deneyimlenmektedir. Bu çıkmazlardan bazıları aşağıda sıralanmaktadır:

  • Hizmet alanların gizlilik haklarının ihlali
  • Üçüncü kişilerin zarar görme olasılığı
  • Hizmeti alanın özerkliğine saygı
  • Kendi kendine zarar verme davranışına giren müracaatçıları koruma yükümlülüğüne ilişkin çatışmalar.

Sosyal hizmet uzmanları ve onun sağlık hizmetleri alanındaki tıbbi sosyal çalışmacılar, görüşmeleri sırasında elde ettikleri bilgileri gizli tutmakla mükelleftirler. Ayrıca müracaatçılar ve yakınları ile kurdukları sağlığa ilişkin iletişim ve ilişkide değerler çerçevesi içinde hareket etmek zorundadırlar. Bireylerin toplum için üreten, toplumsal açıdan sağlıklı kişiler haline gelmeleri, tıbbi sosyal hizmet için temel amaçtır. Bu amaca erişimde ise hizmeti sunanın değerler çerçevesinde tutum ve davranışına gerek vardır.

Sosyal Hizmet ve Âhlaki Değerler

Ahlâki değerler, bireylerin bir inanç sistemine atfettikleri önem ile ilişkilidir.

Sosyal hizmeti uygulamak, sosyal yaşamın ahlaki yapısına bağlı ve ona odaklı çalışmak demektir. Ahlak merkezli bu çabaların insan refahını arttırma misyonunu benimsemesini ve bu yolla da toplumsal refahın gelişimini amaçlamasını gerektirir.

Reamer, ahlaki karar vermenin sistematik olması gerektiğini ileri sürer. Temel unsurların ardışık tanımlanmasını içeren yedi adımlı bir modeli, ahlaki karar verme modeli olarak formüle etmiştir. Bu aşamalar:

  1. Sosyal hizmet değerleri ve sorumlulukları da dahil olmak üzere etik değerler,
  2. Etik karardan etkilenmesi muhtemel kişiler,
  3. Etik karar alma sürecinden kaynaklanan olası eylemler ve bu eylemlerin olumlu ve olumsuz etkileri,
  4. Etik teori, kural ve ilkeler, kodlar, yasallıklar, uygulama ve kişisel değerler,
  5. Görüşüne başvurulması gereken meslektaşlar ve uzmanlar,
  6. Kararın ve karar alma sürecinin belgelendirilmesi,
  7. Gerekli izlemler ve değerlendirme

Sosyal Hizmet Sunumunda Değerler ve Eğitim

Değerler ve ahlak olmaksızın, mesleki becerilerin ortaya konulması, yarardan çok zararlı sonuçları ortaya çıkarabilme potansiyeline sahiptir. Değerler, geçmişten aktarılır; ve deneyimlere de bağlıdır. Sosyal hizmet uygulamalarının dayanak noktası olarak değerler, toplum üyelerine farklı biçimlerde aktarılabilen soyut varlıklardır. Aktarımda çok sayıda değişken etkin rol oynasa da eğitim, önemli bir aktarım aracıdır. Buna göre eğitimin odaklanması gereken noktalar aşağıdaki gibi sıralanabilir:

  • Değerler: Bireysel ve toplumsal düzeyde değerler ve onların çıkmazlar ile ilişkisi; karar vermede değerlerin rolleri
  • Toplumsal yapı: Yapının geçmiş, bugünü ve toplum içinde eşitsizlik ile yüzleşmiş, kişi-grup ve toplulukların durumları
  • Kültürel yapı: Toplum içinde dezavantajlı gruplara; grupların niteliklerine bakış
  • Çağdaş uygulamalar
  • Sosyal adalet
  • Sosyal hizmet sunucusunun işlevleri
  • Etik ve sosyal hizmet sunumunda etik
  • Sosyal çalışma mevzuatı
  • Etkili iletişim ve işbirliği

Sosyal Hizmet Sunumunda Etik ve Etik İlkeler

Sosyal hizmetin temel etik çerçevesi, adalet, eşitlik dürüstlük ve mesleki olarak sorumluluk çerçevesinde insanların refah seviyelerini artırmaya katkıda bulunmaktır. Bu katkıyı yaparken de sosyal çalışmacının çeşitli düzeylerde sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklar, dört başlık altında toplanmaktadır. Bunlar:

  • Bireysel hak ve refaha ilişkin sorumluluklar
  • Kamu refahına ilişkin sorumluluklar
  • Eşitlik, farklılık ve baskıya ilişkin sorumluluklar
  • Mesleki rollere ilişkin sorumluluklar

Sosyal Çalışmada Etik İlkeler

Değerler, bireyin ait olduğu toplumsal çerçeve içinde bazı simge ve eylemleri anlamlandırmasında etkili olan inançlar ile ilgiliyken; etik ilkeler, daha fazla eylem odaklıdır. Dış çevrede yer alanların kişisel ve toplumsal konum bağlamında yaptığı değerlendirmeler etik ilkeler ile yakından ilgilidir ve daha ilkesel kökenlidir. Bu nedenle etik ilkeler kurallara daha fazla dayanmaktadır. Bu haliyle etik ilkelere uyum da bir değer olarak görülmektedir.

Tıbbi hizmet sunumu etiği, hastalarla ve toplumla ilişkilerde değerlerin rolünün incelenmesi konusuna özel önem atfeder. Etik, mesleki uygulamaların sınırlarını çizer ve uygulamaların toplum tarafından kabul edilirliği ve toplum üyelerince davranışın değerlendirilişi üzerinde etkili olmaktadır. Etik, bunların yanında insan eylemleri üzerinde değer yargısının da belirleyenidir. Değer olarak kabul edilen soyut algılamalar, ahlâki kabuller ile zıtlık içermezler.

Sosyal hizmet sunumunda değerlerin yanı sıra etik ilkeler de mesleğin temel taşıdır. Sosyal hizmet sunumunda etiğe ilişkin çalışmalar öncelikle etik değerler yaratmaya dönük çabalara yoğunlaşmıştır. Ardından uygulamacılar tarafından karşılaşılan karmaşık etik ikilemler ve bu ikilemlerle başa çıkma stratejileri ile ilgilenilmeye başlanmıştır. Sosyal hizmetin etiğe ilişkin yönelimleri dört döneme ayrılarak incelenmektedir.

  1. Ahlâki dönem
  2. Değerler dönemi
  3. Etik teori ve karar verme dönemi
  4. Etik standartlar ve risk yönetimi dönemi

Disiplinler arası takım çalışmasının etkinliği ve / veya verimlilik hedefleri; kapsamlı ve eşgüdümlü hizmet sunumu, personel kaynaklarının optimal kullanımı, hasta bakımı kalitesinin artması, bakım ve hizmetlerdeki boşlukları ve çakışmaları azaltarak maliyet tasarrufunu içermektedir. Bunu sağlamak üzere takımdan aşağıdaki adımları izlemesi beklenebilir:

  1. Hasta sorunlarının ve ihtiyaçlarının ortak değerlendirmesi,
  2. Bilgi paylaşımı,
  3. Hastayı tanıma,
  4. Etik karar alma,
  5. Müdahale planlarının geliştirilmesi,
  6. Görev ve sorumlulukların devri,
  7. Planların gerektiğinde değiştirilmesi ve
  8. Çıktı analizidir.

Sosyal Çalışmada Mesleki Profesyonelizm

Profesyonelizm, bir işi en iyi biçimde yerine getirmek ve bu işi yerine getiriş sırasında başta duyguların baskısı olmak üzere çevresel ve diğer etmenlerden etkilenmemek anlamında kullanılabilir. Profesyonellik, eğitim gerektiren, etik ilkeler ile sınırları çizilmiş, toplumsal yarara odaklı olarak yapılan işleri ifade etmek için kullanılmaktadır. Ancak mesleki profesyonellik denildiğinde işini en iyi şekilde yapan bilgi düzeyini güncel tutan kişileri nitelemek için sıklıkla kullanılmaktadır. Mesleki profesyonelizm, başta mesleğin kuralları olmak üzere tüm normlara uyumda proaktif bir bakışı gerektirir.

Sosyal çalışmacılar için mesleki profesyonelizmin belirleyenleri hizmet sundukları kişiler üzerinde güven oluşturmaya dönük eylemleridir. Bu eylemlerin değer, etik ve yetkinlik sınırları içinde ortaya konulması ise profesyonel olmanın zorunlu ögeleridir. Sosyal çalışmanın insan ve toplum refahını artırmaya yönelik gayesi, çalışmacıların bilgisi, iletişim becerileri ve hizmet sunum biçimleri, profesyonelliğin değerlendirilme ölçütleridir.

Etik Çerçevede Sosyal Hizmet Uzmanının Görev ve Becerileri

Bir sosyal hizmet uzmanı, en başta toplumsal kuralların ve kültürel duyarlılıkların farkında olması gereken kişidir. Sosyal hizmet uygulamalarının amacı, müracaatçıların yaşam koşullarını iyileştirmek ve onların bu iyileştirme yönünde çaba göstermelerini teşvik etmektir. Sosyal çalışmacılar, bireyin toplum ile uyumlu olmalarına ve toplum ile birey arasındaki işbirliğine odaklanır. Sosyal hizmet uzmanının hizmeti sunumu sırasında dikkat etmesi gereken bu görevler ya da zorunluluklar aşağıda özetlenmiştir:

  • Hizmet
  • Sosyal adalet
  • Kişinin onuru ve değeri
  • İnsan ilişkilerinin önemi
  • Dürüstlük
  • Yeterlilik

Sosyal hizmet uzmanları için gerekli beceriler:

  • İletişimi etkili kullanabilme,
  • Görüşmeyi yönetebilme, görüşme sırasında rehberlik ve yöneltme becerilerini kullanabilme
  • Anlamlı ilişkiler kurabilme ve devam ettirebilme,
  • Müracaatçıları kararlara ortak edebilme ve onu güçlü hissettirme
  • Mesleki yeterlilik ve hesap verebilirlik,
  • Toplumun farklı kesimlerinden gelen ve yardıma ihtiyacı olan yoksul ve yoksun bireylere toplumsal adaleti temin edecek; değerler bağlamında hizmet sunabilme.