TIP TERİMLERİ - Ünite 4: Sindirim, Boşaltım ve Üreme Organları Sistemi Terimleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 4: Sindirim, Boşaltım ve Üreme Organları Sistemi Terimleri

Giriş

İnsan vücudunda yer alan sistemlerin üç tanesi karın boşluğunda (abdomende) yer alır. Bunlar sindirim, boşaltım, üreme sistemlerine ait organlardır.

Sindirim Sistemi Organlarının Anatomi ve Fizyolojisi

Sindirim sistemi ağız boşluğu, dil, diş, yutak, yemek borusu ile ince ve kalın bağırsakların arasında yer alan geniş torba biçimindeki, esas sindirim yapıldığı mideden ibarettir. İnce bağırsaklar ise emilimin yapıldığı bölgedir. Bunlara ek olarak sindirim sistemi içinde tükrük bezleri, karaciğer ve pankreas bulunmaktadır.

Ağız Boşluğu (Cavum Oris): Besinlerin dişler yardımıyla parçalandığı, mekanik sindirimin yapıldığı yerdir. Ağız, ağız boşluğu, tükrük bezleri, damak, dişler ve dili kapsar. Ağızda besinleri ıslatıp yumuşatan tükrük salgısı bulunur. Tükrük salgısı içindeki enzimler karbonhidratların kimyasal sindirimini de gerçekleştirir. Tükrük salgısı günde 1500 ml kadardı.

Ağızda sindirime yardımcı olan diş, dil ve tükrük bezleridir. Dişler besinlerin küçük parçalara ayrılmasını sağlar. Dil de bu işe yardım eder. Dil ayrıca tat alma organıdır. Besinlerin ilk sindirimi ağızda başlar. Buna mekanik sindirim denir. Dişlerle besinler parçalanır ve öğütülür.

  • Tükrük Bezi: Kulak altı, dilaltı ve çene altı olmak üzere üç çeşit tükrük bezi vardır. Bu bezlerde üretilen tükrük kanalı ile ağıza gelir. Tükrükte amilaz adı verilen enzim vardır. Amilaz enzimi karbonhidratların ağızda kimyasal sindirimini başlatır.
  • Yutak (pharynx): Ağız, burun ve gırtlağın hemen arkasında yer alır. Gıdanın ağızdan yemek borusuna geçmesini sağlar. Sindirim sisteminin yanı sıra solunum sisteminde de yer alan bir organdır. Ayrıca östaki borusu aracılığı ile orta kulakla irtibatlanır. Yutak, ağızdan alınan besinlerin yemek borusuna iletilmesine aracılık yapar. Yutağın bir özelliği de soluk borusu ve yemek borusu arasında bir bağlantı bulundurmasıdır. Ağızdan nefes alabilmemizin nedeni budur.
  • Yemek Borusu (Oesophagus): Besinin mideye geçmesini sağlayan kaslardan oluşan (musküler) bir borudur. Yemek borusu sindirimin gerçekleşmediği, gıdaların mideye nakledildiği 20-25 cm uzunluğunda bir bölümdür. Yemek borusundaki kaslar peristaltik hareket denilen bir yöntemle besinleri mideye doğru iter.
  • Mide (Gaster): Yiyecekler ağızdan mideye özofagus aracılığı ile ulaşır. Yemek yeme hızı midedeki sindirim hızından çok daha fazladır. Bu nedenle mide, sindirim sisteminde depo görevi yapacak şekilde özelleşmiştir. Midede günde 2500 ml’ye yakın salgı oluşturulmaktadır. Salgıda; mukus, bikarbonat, HCl, pepsinojen ve ağızdan alınan B12 vitaminin emilebilmesinde önemli rol oynayan intrinsik faktör bulunur.
  • Pankreas Bezi: Sindirim sistemine yardımcı bir organıdır. Bütün besinlerin kimyasal sindirimini yapan enzimler buradan salgılanır. Pankreas hem sindirim enzimleri hem de hormon üreten (insülin, glukagon) bir bez olduğu için “karma bez” olarak tanımlanmaktadır.
  • Karaciğer (Hepar): Karaciğer vücudumuzun metabolizma organıdır. Karaciğer pek çok metabolik ve biyokimyasal özelliğini olan bir organdır. Karaciğer, karın boşluğunun üst sağ kısmında, diyaframın (göğüs ve karnı ayıran bir kas tabakası) altında ve mide, sağ böbrek ve bağırsakların komşuluğunda yerleşik bulunmaktadır. Karaciğerin alt kısmında safra kesesi vardır. Karaciğer yaklaşık 1-2 kilogram ağırlığında olan koyu kırmızımsı-kahverengi bir organdır.
  • İnce Bağırsak (İnstestinum Tenue) İnce Bağırsak: Sindirimin en önemli bölgesi olup, mide ile kalın bağırsak arasında yer alır. Üç kısmı vardır; duodenum (onikiparmak bağırsağı), ince bağırsağın ilk ve en kısa kısmıdır. Mideyi jejunuma bağlayan bir tüptür. Jejunum, ince bağırsağın orta kısmıdır, duodenum ile ileum arasında bulunur. Yetişkin insanlarda boyu 2-8 metre arasında değişir. İleum, ince bağırsağın son kısmıdır. İnsanlarda yaklaşık 4 metre uzunluğundadır. İnce bağırsağa pankreas ve karaciğerden gelen enzimler dökülmektedir. Bu sayede karbonhidrat, yağ ve proteinlerin kimyasal sindirimi tamamlanmış olur. Artık en küçük parçalarına kadar ayrılan besinler kana geçebilecek hale gelmişlerdir. İnce bağırsak yüzeyindeki emici tüyler, besinleri emerek kan damarlarına aktarırlar. İnce bağırsaklar anatomik olarak mideyi kalın bağırsaklara bağlar ve üç bölgeye ayrılır. Mideye bağlı olan ilk 20 cm’lik bölüm; duodenum, geri kalan bölümler jejunum ve ileumdur. Mide ile duodenum bağlantısında pilor sfinkteri, ileum ile kalın bağırsak (kolon) birleşim yerinde ileosekal valvül bulunur. İnce bağırsaklar segmentasyon ve peristaltik olmak üzere iki tip hareket yaparlar.
    Ağızda kısmen sindirilmiş karbonhidratlar ile midede kısmen sindirilmiş proteinlerin ve sindirimi henüz başlamamış olan yağların sindirimini gerçekleştirmek ve tamamlamak ince barsakların görevidir.
  • Kalın Bağırsak (İntestinum Craussum) Kalın bağırsak: üç bölümü vardır: Sekum veya “kör bağırsak”, kalın bağırsağın ilk bölümüdür. Apandis sekumun bir uzantısıdır. Kolon, kalın bağırsak için kullanılan bir terimdir. Sekumdan rektuma kadarki kısım için kullanılır. Kendi içinde dört kısma ayrılır: çıkan kolon, transvers kolon, inen kolon ve sigmoid kolon. Rektum, kalın bağırsağın son kısmıdır. Anus, rektumun dış açıklığıdır. Kapanması sfinkter kaslarca kontrol edilir. Dışkı vücuttan anüsten geçerek atılır. Kalın bağırsaklarda su, Na+ ve diğer minerallerin emilmesi yapılmaktadır. Suyun hepsi ince bağırsakta emilmediği için kalın bağırsakta emilerek kana geçer.
    Bu bölgenin ana görevi suyun ve tuzların emilmesi artıkların atılmasıdır. Bu kısma Kalın Bağırsak denir.

Boşaltım (Üriner) Organları Sistemi Terimleri

Boşaltım sistem ayrıca üriner sistem olarak da bilinir. Böbrekler, üreterler, mesane ve ürethra’dan meydana gelir. Böbrekler kanı süzer bunun sonucunda meydana gelen idrar, üreter yoluyla mesanede depolanır ve üretra ile de dışarı atılır.

  • Böbrekler: Dokular arası sıvı miktarını ayarlar. İç ortamın iyon dengesini sağlar. Plazmanın osmotik basıncını dengeler. Organizmanın asitbaz dengesini sağlar. Zehirli boşaltım maddelerinin miktarını düzenleyerek homeostasinin devamlılığını sağlamaktadır.
    Böbreğin boyuna kesitinde dıştan içe doğru üç farklı bölge görülür, bunlar kabuk (Korteks), Öz (medülla) Bölgesi ve Havuzcuk (pelvis) bölümleridir.
    Her böbrekten birer idrar kanalı çıkar, bunlar aşağıda idrar kesesine bağlanır. İdrar kesesi üretra ile dışa açılır. İdrar keresi düz kastan, üretra çevresindeki kaslar ise çizgili kastan oluşmuştur. İdrar oluşum sırasında görev yapan en küçük birime nefron adı verilir.
    Nefron, malpighi cisimciği (glomerulus ve Bowman Kapsülü) bunu izleyen proksimal tüp, henle kulpu, distal tüp ve toplama kanallarından meydana gelmektedir. Nefronun ilk parçasına malpighi cisimciği denilmektedir. Bu cisimcik kabuk bölgesinde bulunmaktadır. Kanın temizlenmesi ve süzülmesi işlemi, kılcal damar yumağından (glomerulus) kan akışı sırasında olur. Glomerulus yumağını Bowman Kapsülü sarar. İnsan böbreğinde idrar oluşumu 3 evredir.
    1. Süzülme
    2. Geri-emilme
    3. Salgılama
  • Üreterler (idrar borusu): Üreterler sağ ve sol tarafta birer tane olmak üzere idrarı böbreklerden idrar torbasına taşır. Üreterler peritonun arkasında uzanırlar ve karın arka duvarına yaslanarak aşağıya doğru uzanırlar. Üreterler kaslı borulardır ve bu nedenle idrarı peristaltizm hareketleri ile ileri itebilirler. Böbrek havuzundan ayrılan idrar, üreter arayıcı- lığıyla karın üst bölümünden kasıklara doğru ilerleyip mesane içine boşalır.
  • Mesane: Alt üriner sistemin önemli bir bölümünü oluşturur. Mesane pelvik kavitenin duvarlarıyla birleşen konnektif doku bölgesine tutunan içi boş musküler bir organdır. Mesane yani idrar kesesi, idrarı depolayan ve istemli olarak idrarı boşaltımını yapan lümeni olan kaslı yapıda bir organdır.
  • Ürethra (İdrar Kanalı): Ürethra kontinans mekanizmasında önemli rolü olan fibromüsküler bir yapıdır. Sadece miksiyonda ve anormal durumlarda açılır. Mukoza ve vasküler submuköz doku üretra lümenini kapatır ve dolum fazında idrar kaçışına engel olur.

Üreme (Genital) Organları Sistemi

Üreme sistemi, bir canlının üremesinde rol alan anatomik yapıların bütününe verilen bir isimdir. Üreme sistemleri canlının üreme tipine uyum sağlayacak şekilde gelişmiştir. İnsanda hem döllenme, hem de gelişme ana vücudunda olur. Döllenme ve gelişme koruma altında olduğu için yumurta az sayıda üretilir. Embriyo gelişimi ana rahminde (uterus) tamamlanır. Her türlü besin ve gaz alışverişi “plasenta” aracılığıyla embriyo ile anne kanı arasında gerçekleşir. Gelişmesini tamamlayan embriyo “doğum” ile anne vücudundan ayrılır. Erkeklerde sperm ve kadınlardaki yumurta ile döllenme olur. Üreme organları dişi ve erkek üreme organları ve bunlar da kendi aralarında iç ve dış üreme organları olarak ayrılır.

Dişi Üreme Organı:

Leğen boşluğu içine yerleşmiş iç üreme organlarını içten dışa doğru sıraladığımızda;

  • Ovaryum (over) yumurtalık
  • Tuba uterina (tüp)
  • Uterus (rahim)
  • Vagina bölümlerinden oluşur.

Kadın dış genital organlarına topluca vulva adı verilir.

Erkek Dış Üreme Organları:

  • Penis
  • Scrotum (Testis Torbası)

Erkek İç Üreme Organları:

  • Testisler (Orchis, Er Bezleri)
  • Epididymis (Epididim)
  • Ductus Deferens (Vas Deferens, Sperma Kanalı)
  • Ductus Ejaculatorius (Ejakulator Kanal)
  • Prostatae (Prostat)