TOPLU İŞ HUKUKU - Ünite 8: Grev ve Lokavt Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 8: Grev ve Lokavt

Grev

Tanımı

İşçilerin, topluca çalışmamak suretiyle işyerinde faaliyeti durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla aralarında anlaşarak veya bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarıdır.

Unsurları

Grevin tanımına ilişkin düzenleme gözönünde tutulduğunda, grevin biri maddi diğeri de manevi olmak üzere iki unsuru bulunduğu belirlenebilir. Grevin maddi unsuru, işçilerin işi bırakmaları; grevin manevi unsuru ise işçilerin aralarında anlaşmaları veya bir kuruluşun kararına uymalarıdır.

Kanuni Grev

Tanımı

Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin ekonomik ve sosyal durumları ile çalışma şartlarını korumak veya geliştirmek amacıyla Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine uygun olarak yapılan grevdir.

Unsurları

Kanuni grevin tanımına ilişkin düzenlemeden grevin kanuni bir grev niteliğinde olabilmesi için mesleki amaç ve Kanunda belirlenmiş usule uygun olma unsurlarının bulunması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır. Ancak, greve ilişkin yasal düzenlemeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde bu iki unsura grevin yasaklanmamış veya engellenmemiş olması unsurları da ilave edilmelidir.

Kanuni grev, bir defa toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında ortaya çıkan uyuşmazlıkları çözmek amacıyla yapılmalıdır. Bu nedenle, toplu hak uyuşmazlıklarında veya toplu iş sözleşmesi süresi içerisinde ortaya çıkan toplu çıkar uyuşmazlıklarında grev yapılamaz.

Kanuni bir grevden söz edilebilmesi için amaç unsurunun haricinde, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda öngörülmüş olan sıkı usuli koşullara da uygun davranılması gerekir. Toplu iş sözleşmesi bağıtlama yetkisine sahip olan işçi sendikası, bu yetkiye sahip olduğunun tespit edilmesinin hemen ardından grev kararı alarak uygulamaya koyamaz. Yetkili sendikanın bunu yapabilmesi için öncelikle Kanunda belirtilen esaslara uygun olarak işveren sendikası veya işveren sendikası üyesi olmayan işveren ile toplu görüşme sürecini işletmesi ve toplu çıkar uyuşmazlığının arabuluculuk aşamasından geçirilmesi gerekir. Arabulucu tarafından düzenlenen uyuşmazlık tutanağının görevli makam tarafından tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde grev kararı alınabilir. Toplu iş sözleşmesi bağıtlamaya yetkili olan işçi sendikasınca, arabulucu tarafından düzenlenen uyuşmazlık tutanağının görevli makam tarafından tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde alınan grev kararı, uyuşmazlığın tarafı olan işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene tebliğ edilir (m.60/2). Grev kararı, işçi sendikasınca, işyeri veya işyerlerinde derhal ilan edilir (m.60/3). Bundan başka, toplu iş sözleşmesi bağıtlamaya yetkili olan işçi sendikasınca, arabulucu tarafından düzenlenen uyuşmazlık tutanağının görevli makam tarafından tebliği tarihinden itibaren altmış gün içerisinde altı işgünü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte grev uygulamaya konulabilir. Grevin uygulanacağı tarihin, bu süre içerisinde karşı tarafa bildirilmemesi halinde toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi düşer.

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, güvenlik, genel sağlık veya kamu yararının korunması amacıyla bazı hallerde grev yapılmasını yasaklamıştır. Kanunda grev yasakları; sürekli ve geçici grev yasakları olarak düzenlenmiştir. Yasağın bulunduğu işler ve yerlerde sadece grev değil lokavt yoluna başvurmak da mümkün değildir. Grev yapılmasının yasaklanmış olduğu hallerde, toplu iş sözleşmesi bağıtlama yetkisi olan işçi sendikasınca grev kararı alınarak uygulamaya konulamaz. Buna uygun davranılmazsa, yapılan grev kanun dışı grev nitelinde olur.

Grev Cumhurbaşkanınca ertelendiğinde veya grevin işçiler tarafından grev oylaması yoluyla uygulanmaması sağlandığında yahut mahkeme kararıyla grev durdurulduğunda grev engeli ortaya çıkmış olmaktadır. Böyle durumlarda, toplu iş sözleşmesi bağıtlama yetkisi olan işçi sendikasınca alınmış olan grev kararı uygulamaya konulamaz veya uygulanmaya başlanmış olan bir greve devam edilemez.

Taraflardan her biri karar verilen veya uygulanmakta olan bir grev veya lokavtın kanun dışı olup olmadığının tespitini mahkemeden her zaman talep edebilir. Mahkeme bir ay içinde karar verir. Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması halinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kesin olarak karar verir. Verilecek karar tarafları, işçi ve işveren sendikalarının üyelerini bağlar ve ceza davaları için kesin delil teşkil eder.

Kanuni Grevin Sonuçları

Grevin İş Sözleşmeleri Üzerindeki Etkisi

kanuni greve katılan, greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçip de grev nedeniyle çalıştırılmayan işçilerin iş sözleşmeleri grev süresince askıda kalır. Bunun anlamı, iş sözleşmesinin her iki tarafı da, sözleşmeden doğan temel borçlarını kanuni grev sona erinceye kadar yerine getirme yükümlülüğünden kurtulur. Kanuni bir grev sebebiyle iş sözleşmesi askıda kalacak olanlar; greve katılan, greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçip de grev nedeniyle çalıştırılmayan işçilerdir. Kanuni olmayan bir greve katılan işçiler ile kanuni bir greve Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 65. maddesi gereğince zorunlu olarak katılamayacak olan işçilerin iş sözleşmeleri kanuni bir grev sebebiyle askıya alınmış olmaz. Kanuni grev süresince, iş sözleşmeleri askıda kalan işçilerin iş sözleşmesinden doğan işgörme borcu ile işverenin emir ve talimatlarına uyma borcu, işverenin de ücret ödeme borcu ortadan kalkar.

Kanuni bir grev kararının alınmasına katılma, teşvik etme, greve katılma veya greve katılmaya teşvik etme bir işçinin iş sözleşmesi feshedilemez (m.66/2). Düzenlemede, işverenin iş sözleşmesini salt belirtilen bu olgulardan birine dayanarak bildirimsiz olarak feshedemeyeceği benimsenmiştir.

Kanuni grev sebebiyle iş sözleşmesinin askıya alınmasının sonucu olarak, grev süresince iş sözleşmeleri askıda kalan işçilere bu dönem için işverence ücret ve sosyal yardımlar ödenemez. Toplu iş sözleşmelerine veya iş sözleşmelerine bunların aksine hüküm konulamaz. Ancak işveren, grev sebebiyle akdi ilişkileri askıda kalan işçilerin grevin başlamasından önce işleyen ücretlerini ve eklerini olağan ödeme gününde ödemek zorundadır.

Grevin devam ettiği süre boyunca, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortasının ilgili hükümlerinden yararlanmaya devam edilir.

İşveren, kanuni bir grev süresince greve katılan işçilerin oturdukları ve kendisi tarafından sağlanmış olan konutlardan çıkmalarını isteyemez (m.69/1). İşveren, bu konutlarda oturan işçilerden, grev süresi içinde konutların onarımı, su, gaz, aydınlatma ve ısıtma giderleri ile rayiç kirayı talep edebilir (69/2). İşveren, konutların su, gazi aydınlatma ve ısıtma hizmetlerini, kanuni grev süresince kısıntıya uğratamaz. Ancak bu hizmetlerin kanuni grev yüzünden kısıntıya uğramış olanlarının devamı, işçiler tarafından istenemez (m.69/3).

İşyerinden Ayrılma Zorunluluğu

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununa göre, greve katılan işçiler işyerinden ayrılmak zorundadır.

İşverenin Greve Katılan İşçilerin Yerine Başka İşçi Çalıştıramaması ve Greve Katılan İşçilerin Başka İşverenin Yanında Çalışamaması

Kanuni bir grev dolayısıyla iş sözleşmeleri askıda kalan işçiler, grev süresince başka bir işte çalışamazlar. Aksi halde işçinin iş sözleşmesi, işverence haklı nedenle feshedilebilir.

Çalışma Serbestisi

İşçi sendikasınca karar alınarak uygulamaya konulan greve katılıp katılmamakta işçiler serbesttir.

Kanuni Greve ve Lokavta Katılamayacak İşçiler

Uygulanmakta olan bir greve katılıp katılmama hususu tamamıyla işçinin iradesine bırakılmış olmakla birlikte, Kanun zorunlu olarak greve katılamayacak bir işçi kadrosundan bahsetmektedir. Bu nitelikte olan işçiler, isteseler de greve katılamazlar. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 65. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, hiçbir surette üretim veya satışa yönelik olmamak kaydıyla nitelliği bakımından sürekli olmasında teknik zorunluluk bulunan işlerde faaliyetin devamlılığını veya işyeri güvenliğini, makine ve demirbaş eşyasının, gereçlerinin, hammadde, yarı mamul ve mamul maddelerin bozulmamasını ya da hayvan ve bitkilerin korunmasını sağlayacak sayıda işçi, kanuni grev sırasında çalışmak, işveren de bunları çalıştırmak zorundadır. Bunun gibi, işverenin grev sebebiyle iş sözleşmeleri askıda kalan işçilerin grevin başlamasından önce işleyen ücretlerini ve ücret eklerini olağan ödeme gününde ödeme yükümlülüğünü yerine getirebilmesi için ödemeyi yapacak personelin de çalışmak zorunda olduğu kabul edilmiştir (m.67/2). Grev dışında kalacak işçilerin niteliği, sayısı ve yedekleri işveren veya işveren vekili tarafından toplu görüşmenin başlamasından itibaren altı işgünü içinde işyerinde yazı ile ilan edilir ve bu ilanın bir örneği taraf işçi sendikasına tebliğ edilir. Bu tebliğden itibaren altı işgünü içinde işçi sendikası mahkemeye itirazda bulunmazsa ilan hükümleri kesinleşir. İtiraz halinde mahkeme altı işgünü içinde kesin olarak karar verir (m.65/2).

Greve katılmayarak işyerinde çalışmak zorunda olduğu belirtilen işçiler, grev sonunda imzalanarak yürürlüğe konulan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına üye iseler bu sözleşmeden yararlanırlar.

Grev Gözcüleri

İşyerinde grev ilan etmiş olan işçi sendikası, kanuni bir grev kararına uyulmasını sağlamak için güç kullanmaksızın ve tehditte bulunmaksızın kendi üyelerinin grev kararına uyup uymadıklarını denetlemek amacıyla, işyerinin giriş ve çıkış yerlerine, kendi üyeleri arasından en çok dörder grev gözcüsü koymaya yetkilidir.

Zararlardan Sorumluluk

Grev esnasında greve karar veren sendikanın kusurlu hareketleri sonucu, grev uygulanan işyerinde neden olunan maddi zarardan sendika sorumludur. Kanuni Grevin Sona Ermesi Kanuni bir grev, işçi sendikasının aldığı bir kararla sona erdirilebilir. İşçi sendikası, grev kararı almaya yetkili olduğu gibi aldığı grev kararını ortadan kaldırmaya da yetkilidir. Kanuni bir grevi sona erdirme kararı, kararı alan tarafça ertesi işgünü sonuna kadar yazı ile karşı tarafa ve görevli makama bildirilir (m.75/1). Grevin sona erdiği, görevli makam tarafından işyerinde ilan edilir. Kanuni grev, ilanın yapılması ile sona erer (m.75/2). Grevin uygulanmasına son verilmesi lokavtın, lokavtın uygulanmasına son verilmesi grevin kaldırılmasını gerektirmez (m.75/3). Grevi uygulayan işçi sendikasının herhangi bir nedenle kapatılması, feshedilmesi veya infisah etmesi hallerinde grev kendiliğinden sona erer ve yetki belgesi hükümsüz olur (m.75/4). Grevi uygulayan sendikanın, yetki tespiti için başvurduğu tarihte işyerindeki üyesi işçilerin dörtte üçünün sendika üyeliğinden ayrıldıklarının tespiti halinde ilgililerden biri grevin sona erdirilmesi için mahkemeye başvurabilir.Mahkemece belirlenecek tarihte grevin sona ereceği işyerinde ilan edilir (m.75/6).

Kanun Dışı Grev

Mesleki amaç unsurunu bünyesinde barındırmayan veya Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda belirtilmiş usule uyulmadan ya da grev yasağı yahut grev engeli söz konusu olduğu hallerde yapılan grevdir.

Kanun Dışı Grevin Tespiti

Taraflardan her biri, karar verilen veya uygulanmakta olan bir grevin kanun dışı olup olmadığının tespitini mahkemeden her zaman talep edebilir. Mahkeme bir ay içinde karar verir. Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması halinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kesin olarak karar verir. Verilecek karar, tarafları, işçi ve işveren sendikasının üyelerini bağlar ve ceza davaları için kesin delil teşkil eder (m.71/1). Hakim tedbir olarak dava konusu grevin durdurulmasına karar verebilir (m.71/2).

Kanun Dışı Grevin Sonuçları

Kanun dışı grev yapılması halinde işveren, grevin yapılması kararına katılan, grevin yapılmasını teşvik eden, greve katılan veya greve katılmaya ya da devama teşvik eden işçilerin iş sözleşmelerini haklı nedenle feshedebilir.

İşverenin işçilerin iş sözleşmelerini belirtilen bu sebeplerden birine dayanarak derhal fesihle sona erdirebilmesi için grevin kanun dışı olduğunun bilinmesi veya bilinebilecek durumda olunması da gerekir. Aksi halde, iş sözleşmelerini işverenin feshedebilmesi mümkün olmaz. Grevin kanun dışı olduğunu bilmediğini veya bilebilecek durumda olmadığını ispatlamakla işçi yükümlüdür.

Cezai Sonuçlar

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda kanun dışı greve ilişkin bir takım cezai yaptırımlar öngörülmüştür. Buna göre, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda kanuni grev için belirlenen şartlar gerçekleşmeksizin alınan bir grev kararının uygulanması halinde grev karar verenler, böyle bir greve karar verilmesine veya uygulanmasına veya bunlara katılmaya veya devama zorlayan veya teşvik edenler, kanun dışı greve katılanlar veya devam edenler, kanuni bir grev kararının Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda yazılı usul ve esaslar dışında uygulanması halinde bu kararı uygulayanlar, uygulanmasına veya devamına zorlayanlar veya teşvik edenler, grevin mahkeme kararıyla sürekli veya geçici, tamamen veya kısmen yasaklanmasına rağmen kararı kaldırmayanlar, uygulamaya devam edenler, devamına teşvik edenler, zorlayanlar, katılan veya katılmaya devam edenler idari para cezası ile cezalandırılır (m.78/1). Bu idari para cezaları, gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürünce verilir (m.78/3).

Lokavt

Tanım

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 59. maddesinin birinci fıkrası gereğince lokavt, işyerinde faaliyetin tamamen durmasına neden olacak tarzda, işveren veya işveren vekili tarafından kendi kararıyla veya bir kuruluşun verdiği karara uyarak işçilerin topluca işten uzaklaştırılmasına denilir.

Unsurları

Lokavtın unsurları şunlardır:

  • İşçilerin topluca işten uzaklaştırılmaları,
  • İşten uzaklaştırmanın işyerinde yürütülen faaliyetin tamamen durmasına yol açacak nitelikte olması,
  • İşten uzaklaştırmanın işverenin veya bir kuruluşun verdiği karara uyularak gerçekleştirilmesidir.

Kanuni Lokavt

Tanımı

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 59. maddesinin ikinci fıkrası gereğince, toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması ve işçi sendikası tarafından grev kararı alınması halinde Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu hükümlerine uygun olarak yapılan lokavta kanuni lokavt denir.

Unsurları

Kanuni lokavtın unsurları şunlardır:

  • Mesleki amaç,
  • Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda belirlenmiş usule uygun olması,
  • Lokavtın yasaklanmamış olması,
  • Lokavtın engellenmemiş olmasıdır.

Lokavt alınan grev kararı üzerine işverenlerin ekonomik ve sosyal durumlarını korumak amacı güdülerek yapılmalıdır. Bu amacı içermeyen lokavt, kanun dışı lokavt niteliğini taşır.

Kanuni bir lokavttan söz edilebilmesi için mesleki amaç unsurunun haricinde, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda öngörülmüş olan sıkı usuli koşullara da uygun davranılması gerekir. Lokavt kararı, uyuşmazlığın tarafı olan işveren sendikası veya işveren sendikası üyesi olmayan işveren tarafından alınabilir. Toplu iş uyuşmazlığının tarafı olan işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren, grev kararının kendisine tebliğinden itibaren altmış gün içinde lokavt kararı alabilir ve bu süre içerisinde altı işgünü önceden karşı tarafa bildirilecek tarihte uygulamaya koyabilir (m.60/2). Lokavt kararı, kararı alan tarafça işyeri veya işyerlerinde derhal ilan edilir (m.60/3). Lokavt kararının uygulanacağı tarih, kararı alan tarafça karşı tarafa tebliğ edilmek üzere notere ve bir örneği de görevli makama tevdi edilir. Uygulama tarihi, kararı alan tarafça ayrıca işyeri veya işyerlerinde derhal ilan edilir (m.60/5). Bildirilen tarihte başlamayan lokavt düşer. Lokavt yapılmasının yasaklanmış olduğu veya lokavt engelinin ortaya çıktığı hallerde, lokavt kararı alınarak uygulamaya konulamaz. Buna uygun davranılmazsa, yapılan lokavt, kanun dışı lokavt nitelinde olur.

Kanuni Lokavtın Sonuçları

Lokavtın İş Sözleşmeleri Üzerindeki Etkisi

Kanuni lokavta maruz kalan işçilerin iş sözleşmeleri lokavt süresince askıda kalır. Bunun anlamı, iş sözleşmesinin her iki tarafı, sözleşmeden doğan temel borçlarını kanuni lokavt sona erinceye kadar yerine getirmezler. Kanuni lokavt süresince, lokavta maruz kalan işçinin iş sözleşmesinden doğan iş görme borcu ile işverenin emir ve talimatlarına uyma borcu, işverenin de ücret ödeme borcu ortadan kalkar. Bu borçların dışında kalan borçlar, sözgelimi işçinin sadakat borcu kanuni lokavt süresince de devam eder.

İşyerinden Ayrılma Zorunluluğu

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, kanuni bir grevde olduğu gibi lokavta maruz kalan işçilerin işyerinden ayrılmak zorunda olduklarını hükme bağlamıştır (m.64/1). Lokavta maruz kalan işçilerin işyerinden ayrılma zorunluluğuna riayet etmemeleri, işyerine giriş çıkışı engellemeleri halinde mahallin en büyük amiri, lokavt uygulanan işyerinde gerekli tedbirleri alır (m.74/1). Ancak lokavtın uygulanması sırasında mahallin en büyük mülki amirinin kamu düzenine ilişkin alacağı tedbirler, kanuni bir lokavtın uygulanmasını engelleyici nitelik taşıyamaz (m.74/2). Ayrıca bu kişiler hakkında idari para cezası uygulanır (m.78/h).

İşverenin Lokavta Maruz Kalan İşçilerin Yerine Başka İşçi Çalıştıramaması ve İşçilerin Başka İşverenin Yanında Çalışamaması

Kanuni bir grevde olduğu gibi kanuni bir lokavt dolayısıyla iş sözleşmeleri askıda kalan işçiler, lokavt süresince başka bir işverenin yanında çalışamaz. Aksi halde işçinin iş sözleşmesi işverence haklı nedenle feshedilebilir (m.68/3). Düzenleme gereğince, işçinin başka bir işverenin yanında çalışması engellenmiş, bağımsız çalışması mümkün hale getirilmiştir. Bu nedene dayanılarak iş sözleşmesi sona erdirilen işçilerin yerine işveren başka işçi çalıştırabilir. Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilerin, kanuni haftalık çalışma süresini tamlayacak süreyi aşmamak üzere başka bir işverenin işyerinde çalışabilmeleri ise mümkündür (m.68/3). İşveren de kanuni bir lokavt süresince iş sözleşmeleri askıda kalan işçilerin yerine sürekli ya da geçici olarak başka işçi alamaz veya başkalarını çalıştıramaz. Ancak, lokavta maruz bırakılamayacak işçilerden, ölen, kendi isteği ile ayrılan veya iş sözleşmesi işveren tarafından haklı nedenle feshedilenlerin yerine yeni işçi alınabilir.

Kanun Dışı Lokavt

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 59. maddesinde, kanuni lokavt için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan lokavtın kanun dışı lokavt olduğu hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gözönünde bulundurularak, kanun dışı lokavt, mesleki amaç unsurunu bünyesinde barındırmayan veya Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununda belirtilmiş usule uyulmadan ya da lokavt yasağı yahut lokavt engeli söz konusu olduğu hallerde yapılan lokavttır şeklinde tanımlanabilir.

Kanun Dışı Lokavtın Tespiti

Taraflardan herbiri, karar verilen veya uygulanmakta olan bir lokavtın kanun dışı olup olmadığının tespitini mahkemeden her zaman talep edebilir. Mahkeme, bir ay içinde karar verir. Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması halinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kesin olarak karar verir. Verilecek karar, tarafları, işçi ve işveren sendikasının üyelerini bağlar ve ceza davaları için kesin delil teşkil eder (m.71/1). Hakim, tedbir olarak dava konusu grev veya lokavtın durdurulmasına karar verebilir (m.71/2)

Kanun Dışı Lokavtın Sonuçları

Hukuki Sonuçlar

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 70 maddesinin üçüncü fıkrasında, işverenin kanun dışı bir lokavt uygulaması sebebiyle işçilerin lokavt süresine ilişkin iş sözleşmesinden doğan bütün haklarını bir iş karşılığı olmaksızın ödemek ve uğradıkları zararları tazmin etmekle yükümlü oldukları hükme bağlanmıştır. Bundan başka, kanun dışı lokavt yapılması halinde işçilerin, böyle bir lokavtı yapan işverenle olan iş sözleşmelerini, haklı nedenle feshedebilmeleri ve buna bağlı olarak her türlü haklarını talep edebilmeleri de mümkündür. İş sözleşmesini kanun dışı lokavt sebebiyle feshederken işçi, İş Kanununun 26. maddesinde belirtilen sürelere riayet etmek zorundadır. Buna göre, işçi kanun dışı lokavt sebebiyle iş sözleşmesini, lokavtın kanun dışı olduğunun öğrenilmesinden itibaren altı işgünü ve her halde fiilin meydana gelmesinden itibaren bir yıl içerisinde feshetmelidir. Bu sürelerin geçmesinden sonra, iş sözleşmesinin derhal feshi mümkün olmaz. Belirtmek gerekir ki, kanun dışı lokavt devam ettiği müddetçe, işçiye iş sözleşmesini derhal feshetme hakkı veren durum süreklilik arz ettiğinden, altı işgünlük hak düşürücü süre, her gün yeniden işlemeye başlayacaktır. Bunun sonucu olarak, işçi derhal fesih hakkını en geç kanun dışı grevin sona erdiği günden itibaren işlemeye başlayacak altı iş günlük süre içerisinde kullanmak zorundadır.