TOPLUM VE İLETİŞİM - Ünite 1: Bireyden Kitleye Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 1: Bireyden Kitleye
Yaşam ve İletişim
İnsan var olduğu günden itibaren doğayla etkileşim halinde olmuş, çeşitli araç ve gereçler geliştirmiştir. Bu süreçte her insan kendi beceri ve yeteneğine göre davranmıştır. Bu da iş bölümünün ortaya çıkmasına neden olmuştur. İnsan ihtiyaçlarını birlikte olduğu toplulukla iletişim kurarak karşılamıştır. Bu süreç sonucunda toplumsal yaşam ortaya çıkmıştır. İnsan duygu ve düşüncelerini başka insanlara aktarmaya çalışır. Bu eylem ilk insanda günümüze kadar çeşitli şekillerde gerçekleşmiştir. Bunun adı iletişimdir. Latincedeki kökeni communis olan iletişim, toplum içinde ortaya çıkan karşılıklı ilişki yani etkileşim, değiş tokuş ve paylaşıma karşılık gelir. İletişim kavramı bir çok alanda farklı anlamlarda kullanılmaktadır. Binlerce farklı tanımına rağmen, iletişim denildiğinde insanlar arası bir süreç ve bu süreçte yer alan araçlar anlaşılır. İletişim kavramının tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. İletişim denildiğinde belirli bir sonuca gidiş, aralarında ilişki olan öğelerin oluşturduğu bir süreçten bahsederiz. Bu süreç en basit anlatımıyla üç temel ögeden oluşur.
- Kaynak: bir iletiyi oluşturarak gönderendir.
- Alıcı: Hedef, başka bir deyişle kaynağın gönderdiği iletiyi alandır.
- İleti: İletişim süreci içinde kaynağın alıcıya gönderdiği her türlü söz, işaret, ses olgularıdır.
İletişim süreci içinde ileti sinyallerini kaynaktan alıcıya taşıyan öğe kanal olarak tanımlanır. İletişimin amacı, kaynağın iletiyi bir kanal aracılığı ile ulaştırmasıdır. Kodlama , bir iletinin iletişim kanalının özellikleri ve uygun olacak şekilde biçimlendirilmesi. Kodlama, el-kol hareketleri ya da resimler, simgeler gibi çok geniş bir alanı kapsayabilir. İleti kodlanırken, iletilmek istenen düşüncenin ne olduğu unutulmamalıdır. Kodlama kısa, çarpıcı ve kolay anlaşılır olmalıdır. Gürültü , kaynağın amaçladığı iletiyi bozan, alıcının kaynaktan gelen iletiyi istenilen şekilde almasını engelleyen bir şeydir. İletişim tek yönlü ve durağan değildir. Dinamik bir süreçtir. Bir kaynağın gönderdiği iletiye alıcının gösterdiği tepki geri bildirim olarak ifade edilir. Dinamik bir süreç olan iletişimin ortaya koyduğu sosyo-kültürel gelişmeler iletişimin gelişmesine ve değişmesine neden olmuştur. İletişim sadece bir insanın duygu ve düşüncelerini aktarması değildir.
İnsanlık Tarihinde Bir Dönüşüm Dönemi
Sanayi Devrimi Sanayi devrimi ile birlikte insanlık tarihinde önemli bir değişim söz konusu olmuştur. Sanayi devrimi öncesi insanlar yakın ilişki içinde yer almaktaydılar. Organik tarım ve hayvancılık başlıca geçim kaynağı olarak bilinmektedir. Sanayi devrimi ile birlikte bu toplumsal özelliklerde köklü bir değişim gözlenmiştir. Teknolojik aletler geliştirilmiş, haberleşme ve ulaşım konusunda büyük gelişmeler yaşanmıştır. Kentleşme ortaya çıkmış, nüfus artışı gözlenmiştir. Genel mantık daha çok çalışan insan ve daha çok tüketen insan olmuştur. Gerçekleştirilen teknolojik makinelerin sayısına karşılık çalıştırılan işçi sayısı ters orantılı hale gelmiştir. Bu durum toplumsal ilişkilerin giderek çözülmesine de neden olmuştur. Fransız devrimi, toprak sahiplerine karşı burjuvazinin zaferiyle sonuçlanan özgürlük ve eşitlik kavramlarıyla simgeleştirilmiştir. Sonuç olarak sanayileşme ile ortaya çıkan gelişmeler, toplumsal rahatsızlıklara da neden olmuştur. Beraberinde yeni düşünceler ortaya çıkarmıştır. Bu dönem; sanayileşme, bilimsel devrimler ve demokrasi düşüncesiyle birlikte insanın ufkunun genişlediği bir dönemdir.
Kitle ve Kitle Toplumu
Tek başına yaşamak ve birlikte yaşamak arasında çok fark vardır. Sanayi devrimi öncesi insanlar genelde birbirinden uzak bir şekilde yaşıyorlardı. Sanayi devrimi sonrası ise nüfus belli alanlarda toplanmaya başladı. Beraberinde toplumu tüketime yönelten dönemi simgeleyen mekanlar da gündeme gelmiştir. Birey artık kalabalıklar içinde yaşıyor durumuna gelmiştir. Bu durum bireyin davranışlarını da etkilemiştir. Kalabalık içinde birey kalabalığın yönünde hareket eder, ortak mekanları paylaşır ve fiziksel olarak ilişki kurar durumuna gelmiştir. Kitle , belli bir coğrafi mekana yayılmış olan insanların; birbirleriyle fiziksel ilişkiye girmeden, aralarında duygu ve düşünce birliği olmadan oluşturduğu insan topluluğudur. Toplumsal yaşamda iş bölümünün gelişmesi kitlelerin oluşumunu etkilemiştir. Sanayi devrimi ile daha somut bir kavram haline gelmiştir. Böylece modern toplum kitle toplumu olarak tanımlanmaya başlanmıştır. Kitle toplumunun temel özelliği, insan gücünün yerine makine gücünün geçmesi ve kitle halinde seri üretimin gerçekleşmesidir. Gelişmelere paralel olarak insanın yaşam süresi uzamıştır. Nüfusun belli bölgelerde yoğunlaşması iletişim ve ulaşım konusunda gelişmelerin olmasına ortam hazırlamıştır. Ancak insanın yalnız bir birey olarak üreten ve tüketen konumuna gelmesi gibi bir durum söz konusu olmuştur. Sonuç olarak kitle toplumu insanı, diğer insanlarla ilişkileri zayıf ve gevşek, ürettiği ürüne yabancılaşmış, kalabalık içinde yalnızlaşmış insandır.
Kitle İletişim ve Kitle İletişim Araçları
İletişim süreci içinde bir tarafta iletiyi gönderen kaynak, diğer tarafta ise iletiyi alan alıcı olarak tek tek bireyler ya da gruplar vardır. Bu iletişim “noktadan noktaya iletişim”dir. Bir noktadan kitleye yönelik olarak yapılan iletişime kitle iletişimi denir. Başka bir deyişle kitle iletişimi, kaynak durumundaki iletişim kuruluşlarının, topluma, araçlar yoluyla çeşitli iletiler aktarma sürecidir. Bu anlamıyla kişiler arası iletişimden farklıdır. Kitle iletişimi sürecinde kullanılan araçlara kitle iletişim araçları denir. İlk kitle iletişim aracı, matbaada çoğaltılan basılı malzemelerdir. Kitle iletişim araçları, basılı araçlar, elektronik araçlar ve fotografik araçlar olarak üç başlık altında toplanmıştır. Kitle iletişim araçlarını, duygu ve düşünceleri çoğaltarak ileten araçlar olarak da görebiliriz. Kitle iletişiminin temel özelliği, kişiler arası iletişimden farklı olarak noktadan noktaya şeklinde değil noktadan kitleye yönelik olmasıdır. Yani kaynaktan çıkan iletinin alıcıya çoğaltılarak yayılması gerekir. Kitle iletişim sürecinde bu görevi yerine getiren öge araçtır. Bu nedenle, kitle iletişim araçlarından söz edildiğinde, çoğaltım teknolojilerinden söz edilmiş olur. İnsanın görme ve işitme duyuları iletişim açısından çok önemlidir. Matbaa ve fotoğraf sadece göze yönelik, ses plakları ise sadece kulağa yönelik araçlardı. Hem göze hem de kulağa aynı anda ileti gönderen bir araç yoktu. Film bu eksi sesin eklenmesi ile gidermiştir. Radyo bir kaynaktan çıkan iletiyi araya başka bir araç ve işlem sokmadan çok sayıda alıcıya ulaştıran bir kitle iletişim aracıdır. Televizyon, bilgiyi hızlı ve sürekli olarak iletir. Bir çok yere görüntü ve ses olarak ulaştıran bir çoğaltım teknolojisidir.
Kitle İletişim Araçlarının İşlevleri
Kitle iletişim araçları modern toplumun vazgeçilmez olgularındandır. Toplumsal yaşamın her alanına girmiş olan bu araçlar kuşkusuz hem toplum hem de birey açısından bazı temel işlevleri yerine getirmektedirler. Bu araçların temel görevi bilgi yaymaktır. İnsanların bilgi edinme ihtiyaçları, kitle iletişim araçlarının bu görevlerini doğal olarak öne çıkartmıştır. Kitle iletişim araçlar›; bilgilendirme yanında eğlendirme ve bireyleri yeni ürünler için tüketici durumuna getirme işlevlerini de üstlenir. Kitle iletişim araçlarının toplumun ufkunu açtığından söz etmek gerekir. Bu araçlar sayesinde modern toplumun insan› oturduğu mahallenin, şehrinin hatta ülkesinin sınırlarıyla kısıtlı değildir. Kurumların ve bireylerin dünyayla bağlantıları çoğalmış, hem mal ve hizmetlerin hem de bilginin üretim ve tüketim pazarı genişlemiştir. Görüldüğü gibi kitle iletişim araçları toplumsal yaşam içindeki bireyi kuşatmış durumdadır. Bu durumu bir olumsuzluk olarak değil, modern toplumun temel bir ögesi olarak görerek değerlendirmek gerekir.