TOPLUM VE İLETİŞİM - Ünite 2: Habere İlk Adım: Gazete Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: Habere İlk Adım: Gazete

Uygarlığa Adımlar: Yazı, Kağıt ve Matbaa

Matbaa kültürel yaşamda yeniliklerin başlatıcısı olmuştur. Matbaanın gelişimini hazırlayan ise yazı ve kağıdın icadıdır. Düşünce yazıyla birlikte unutulmaktan ve belleklerden silinmekten kurtularak kalıcı izlere dönüşmüştür. İnsanlar kültür birikimini daha sonraki nesile aktarma olanağı elde etmiştir. Çin’de M.S. 200 yılından itibaren keten ve pamuklu paçavralardan bir çeşit kağıt üretimi yapıldığı bilinmektedir. Arapların Çinlilerle yaptığı savaşlarda bu kağıdı ülkelerine taşımışlardır. Kağıt, yazı yazma ve yazılı ürünü dağıtmayı fiziksel açıdan kolaylaştırırken matbaanın teknolojik evrimine de katkı sağlamıştır. Matbaa, yazı aracılığıyla fiziksek varlık kazanan düşüncenin kolay şekilde çoğaltılmasına yol açmıştır.

Matbaanın Etkileri

Matbaa toplumların kültürel gelişiminde hayli önemli etkilere sahip bir çoğaltım teknolojisidir. Bunları başlıcaları:

  • Söylentiye Dayalı Kültürün Zayıflaması
  • Bilginin Kolay, Ucuz Ve Hızlı Yayılması
  • Uzman Kadroların Oluşumu  Bilgi Akışında Süreklilik Ve Kesinleşme
  • Laikleşme Sürecinde Hızlanma
  • Kamuoyu İçin Yeni Bir Zemin Oluşması

Gazetenin Doğuşu

İnsanlar uzun süre bugün “ilkel” olarak tanımladığımız yöntemlerle haber ilettiler: yaya olarak sözlü ve yazılı mesaj iletimi, duman veya ateşle bilgi verme, tamtam sesleri, ışıkla haberleşme bunlar arasında sayılabilir. İlk düzenli iletişim sistemi gelişkin bir yol ağına sahip olan Ahamendiler tarafından M.Ö. 490-425 yılları arasında kullanılmıştır. Posta sistemi için yol, atla bir günde geçilebilecek bölümlere ayrılmıştır. Haber buralarda bekleyen atlı haberciler tarafından elden ele verilerek yayılmaktadır.

Avrupa’da Günlük Gazetelerin Ortaya Çıkışındaki Etkenler

Avrupa’da modern anlamdaki ilk kitle iletişim aracı gazetedir. Avrupa’nın toplumsal yapısında gazetenin simgelediği yenilik ise oluşumu yüzyıllar süren ekonomik, siyasal ve toplumsal koşulların bir sonucudur. Avrupa’da modern gazetenin yayımı başladığında kurumsallaşan bir matbaa ve ihtiyacı karşılayabilecek düzeye gelmiş bir kağıt üretimi de vardır. Avrupa’da günlük gazetelerin doğup gelişmesinde ticaret en önemli etken olmuştur. Gazetenin doğuşunda ticaretin yanı sıra bir başka önemli etken, burjuva sınıfıyla din adamları ve soylular arasındaki siyasi mücadelelerdir.

Kitle iletişiminin bir toplumsal ihtiyaç olarak doğmasına yol açan ekonomik ve siyasal değişmenin yanı sıra dinde reform hareketleri de matbaanın ve günlük gazetelerin gelişip yaygınlaşmasında önemli bir etkendir. Modern anlamdaki ilk gazete, 1609’da Strasbourg’da haftalık olarak ve Almanca yayınlanan Relation oder Zeitung, genel olarak dış politika ve savaşlarla ilgili haberlere yer vermiştir. 18.yy.’da gerçekleştirilen Sanayi Devrimi gazetenin önemini çoğaltmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu’nda Gazetenin Ortaya Çıkışı

Osmanlı İmparatorluğu ise Avrupa’yla kıyaslandığında hem sanayileşmede ilerleme kaydedememiş hem de siyasal ve toplumsal oluşumlara uzak kalmıştır. Batıda bu oluşumların hem bir uzantısı hem de katkı sağlayan bir araç olarak kitle iletişimi ve günlük basılan gazeteler, Osmanlı İmparatorluğu’nda hayli geç ortaya çıkmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk gazete II. Mahmut’un Avrupa’da gelişim çizgisini yakalama amacı taşıyan modernleşme projesinin bir parçasıdır. Bu amaçla 11 Kasım 1831’de yayımlanmaya başlayan ilk gazete Takvim-i Vekayi’dir. Osmanlı İmparatorluğu’nda 19.yy.’da sayısını arttıran gazetelerin halkla ilişkileri zayıftır. Matbaayla yerleşen bir kitap kültürü de olmadığı için gazeteye yönelik güçlü bir talep doğmamıştır. Günümüz Türkiye’sinde çok sayıda gazete yayımlanmasına ve dağıtım olanakları artmış olmasına rağmen ülkenin nüfusuyla kıyaslandığında toplam tiraj hayli düşüktür. Ülkemizde gazetelerin toplam tirajı 5 milyondur.

Haber Olgusu

Gazete dediğimizde aklımıza ilk gelen kavramlardan biri de haberdir. Haber daha önce bilinmeyen ve insanların ilgileneceği bir olay hakkında kitle iletişim araçlarından duyurulan, insanlar için yeni olan bilgi veya enformasyondur. Haber dediğimiz bilgi türünün güvenilir olması gerekir; bunun için de kaynağını gerçek yaşamdaki olaylardan alması, doğruluğunun en az iki farklı kaynaktan kontrol edilmesi ve ikna unsuru olarak görüntü, fotoğraf veya görgü tanıklarının görüşlerini içermesi gerekir. Bu mesleği sürdüren kişiye de gazeteci denilmektedir. Topluma haber ve bilgi verme işleviyle toplumsal olarak kabul gören basın, uzun süre salt gazete ve dergileri nitelendirmek için kullanılmıştır. Radyo ve televizyon için de “yayın kavramı geliştirilmiştir. Yaygın kullanıma sahip “medya” kavramı ise radyo, televizyon, gazete, dergi, internet gibi kitle iletişim araçlarının tümünü, program türü de ayırt etmeksizin ifade etmede kullanılmaktadır. Haberlerin dağıtım alanı ve içeriğine göre yerel basın veya yaygın (ulusal) basın ayrımı yapılmaktadır.

İnternet Gazeteciliği

Bilgisayar ortamında iletişim sağlayan internet, haber üretim ve dağıtımıyla yeni bir gazetecilik türü ortaya çıkmıştır. Bunlar sanal gazetecilik veya online habercilik olarak adlandırılmaktadır. İnternet haberciliğinin farkı bütün haber üretim tekniklerini birleştirmesidir: Yazılı, görsel ve sesli haberler web sayfalarında bütün olarak sunulabilmekte, okur veya izleyicilerin geri bildirimlerine de yer verilmektedir.

Hangi Olay Haber Olur?

Her gün yakın çevremizde, ülkemizde ve dünyada sayısız olay meydana gelmektedir. Bu olayların bir kısmı medya gündemlerinde haber olarak yer alırken pek çok olaydan da haberdar olamayız. Peki bir olayın haber olup olamayacağına kim, neye göre karar verir? Medya haber üretim süreçlerinde yer alan eşik bekçileri adı verilen profesyoneller neyin haber olacağına karar verir. Haber değeri adı verilen gazetecilik normlarına göre davranmaları ve görevlerini de tarafsız ve adil şekilde yerine getirmeleri gerekmektedir. Modern gazetecilikte kullanılan haber değerleri şunlardır.

  • Zamanlılık
  • Etki veya ilgililik
  • Önemlilik
  • Olumsuzluk
  • Nadirlik
  • Yakınlık
  • Tekrarlanan olaylar

İşte her gün insanların, medya aracılığı ile kendi ülkesi ve dünyaya ilişkin edindiği bilgiler, eşik bekçilerinin haber değerlerini temel alarak verdikleri kararlardan süzülüp gelmektedir.

Gazetenin Mutfağı: Haberin Üretim Süreci

Bir gazetede idari, teknik ve yazı işleri olmak üzere başlıca üç birim vardır. İdari birim, aynı zamanda ticari bir işletme olarak gelir ve giderler dengesini koruması gereken gazetenin mali ve idari işleriyle ilgilenir. Teknik birim ise gazete içeriğinin mevcut teknoloji aracılığı ile muhabirden okuyucuya ulaşması sürecini düzenleyen birimdir. Sayfa tasarımından matbaadaki baskı işlerine, gazetenin dağıtımına kadar olan süreçten bu birim sorumludur. Yazı işlerinde, gazetelere göre farklılık oluşturmasından sorumlu birimdir. Yazı işlerinde, muhabir, servis şefi veya sayfa editörü, yazı işleri müdürü, genel yayın yönetmeni, köşe yazarları, sayfa sekreteri görev alır.

Toplumsal yaşamın değişik alanlarında görülen olaylar ve gelişmeler gazetenin abone olduğu haber ajanslarından ya da gazetelerin muhabirlerinden ekonomi, toplum, dış haberler, magazin gibi farklı isimler altında düzenlenmiş servislere gelir.

Muhabir, gazete binasında ya da olay yerinde habere ilişkin bilgi toplayan ve bu bilgiler ışığında haberin ilk metnini yazan kışıdır.

Köşe yazarları, olaylar ve olgular üzerine öznel görüşlerini kendi imzalarıyla yazan kişilerdir.

Servis şefi veya editör: İş günü başlangıcında haber gündemini belirleyip muhabirlerin görev dağılımını yapar. Masasına gelen haberler içerisinden hangilerinin sayfada yer alacağına karar verme yetkisine sahiptir. Ayrıca muhabirlerin yazdıkları haber metinlerini inceler ve eksikler konusunda uyarıda bulunup doğru yazılmasını sağlar.

Sayfa Sekreteri, gazetede yer alacak haberler ve görsel malzemeleri yayın kurulu toplantısında alınan kararlar çerçevesinde estetik kaygılar ve ilkelere göre düzenlemekle sorumlu kişidir.

Yazı işleri müdürü, yazı işlerinde genel yayın yönetmeninden sonra gelen en üst düzeydeki sorumludur. Tüm haberleri bölüm editörlerinden toplamak, değerlendirmek ve yayınlayıp yayınlamayacağına, kimi zaman genel yayın yönetmeniyle birlikte nihai kararı vermekle sorumlu kişidir.

Genel yayın yönetmeni, yazı işleri biriminin en üst düzey sorumlu ve yetkili kişisidir. Gazetenin yayın politikası çerçevesinde iş akışını denetleyen ve gerekli gördüğünde müdahale etme yetkisine sahip olan kişidir.

Haberin Değerlendirilmesi

Gazetede hangi haberin değerlendirileceği ve hangi haberin hangi sayfada yer alacağına, yazı işleri biriminde yazı işleri müdürü, genel yayın yönetmeni ve sayfa editörü tarafından yapılan toplantıda karar verilir. Gazetede yer almasına karar verilen haberlerin tümü aynı öneme sahip değildir. Aynı şekilde gazetenin tüm sayfaları da aynı öneme sahip değildir. Gazetenin vitrini olarak kabul edilen birinci sayfada en etkili olması istenen haberlere yer verilir. Haberin daha önemsiz bulunan ayrıntıları ve arka planına ilişkin bilgiler devam sayfasına bırakılır. Gazeteler arasındaki farklılık birinci sayfada, haberin sunumunda kendini gösterir. Gazetenin ilk sayfada yer alan logosunun hemen altına en önemli olay yerleştirilir ve manşet olarak adlandırılır. Manşet haberden daha fazla önem taşıdığı düşünülen haber ise logonun üstüne yerleştirilir ve buraya sürmanşet denir. Modern gazetelerde birinci sayfanın dışındaki sayfalar haber konularına göre sınıflandırılmıştır. Magazin, toplum, dış haberler, ekonomi, kadın, moda, sağlık, eğitim ve spor başlıca konulardır.

Haberin Sunumu ve Öğeleri

Haberin sunumunda metin, başlıklar, görsel malzeme (fotoğraf, karikatür vb.) ve reklam en önemli öğelerdir.

Metin: Haber yazımında en çok kullanılan teknik ters piramittir. Ters çevrilen bir piramit şeklini çağrıştıran bu teknik, haberin en önemli unsurlarının en önce verilmesidir. Her haberin 5N+1K adı verilen, “ne, ne zaman, nerede, nasıl, nereden ve kim” sorularının cevaplarını içermesi gerekmektedir. Bu teknikle haber, giriş paragrafı ve gövde metni olmak üzere iki kısımdan oluşur.

Basın Kurumu ve Kamuoyu

Siyasal yaşamda sıklıkla “kamuoyu tepkisinden”, “kamuoyu yoklamalarından” veya “kamuoyunun gözetilmesinden” söz edilmektedir. Kamuoyu adı verilen bu siyasal güç nedir?

Kamuoyu kavramı “kamu” (public) ve “oy” (opinion) olmak üzere iki ayrı sözcüğün birleşiminden oluşmaktadır. Kamuoyu toplumun bütün üyelerince paylaşılan, uzlaşıyla kabul edilen bir görüş veya kanaat değildir. Kimi zaman sayı üstünlüğüne sahip grubun ya da çoğunluğun kanaati kamuoyu olarak kabul görürken; kimi zaman da yoğunluk ya da etkinlik daha baskın bir unsur olmaktadır.

Siyaset bilimciler kamuoyunu karar alma süreci açısından ele alır. Çünkü hükümet politikası yani siyasi iktidarı elinde bulunduran grup ile yöneticiler veya halk arasında bir etkileşim vardır. Kamuoyu tüm niteliklerinin ötesinde siyasal bir anlam taşımaktadır.

Kamuoyunun Oluşumu

Kamuoyu birçok siyasal sürecin ve bu süreçlerde kullanılan tekniklerin bir ürünüdür ve her zaman insanların bilinçli tartışmalarının sonucunda oluşmaz. Somut sorunlar karşısında beliren tutumlar ve davranışlar genellikle önceden biçimlenmiş olan kanaatler tarafından belirlenir. Kamuoyunun oluşumu, öncelikle bireyin bir kısmı da kalıtımla geçen kişilik özelliklerinden başlar. Daha sonra ise içinde bulunduğu sosyal çevre belirleyici olur.

Yüz Yüze yapılan Temaslar ve Kanı Önderleri: Medya, insanları etkileme ve yönlendirmede hayli güçlü bir kurum olsa da yüz yüze iletişim, siyasi veya sosyal konularda bazen daha etkileyici olabilmektedir. Çevresindeki kişileri etkileme ve yönlendirme potansiyeli taşıyan, kanı önderi adı verilen kişiler, genellikle kendi yorumlarını da ilave ederek aktardıkları haberlerle çevrelerinde belirli görüşlerin belirlenmesinde etkili olurlar.

Siyasal Liderler: Çeşitli kanı ve fikirlerin oluşumunda siyasal liderler halkın istek ve ihtiyaçlarını anlama ve anlatma suretiyle kamuoyunu yönlendirebilmektedir. Siyasal liderler sadece birer önder değil aynı zamanda belirli görüşün savunucusudur.

Baskı Grupları: Siyasal kararların alınmasında siyasetçilerin yanı sıra etkili olan dolayısı ile de kamuoyunun oluşumunda belirleyici olan bir başka politik aktör de baskı gruplarıdır. Baskı grupları kendileriyle ilgili siyasal kararları doğrudan veya kamuoyu aracılığıyla dolaylı olarak etkilemeye çalışır. Sanayi ve ticaret odaları, sendikalar, holdingler birer baskı grubudur.

Kitle İletişim Araçları: Modern toplumlarda siyasetçilerle halk arasındaki iletişim büyük oranda kitle iletişim araçları aracılığı ile kurulmakta, siyasi projeler ve kararlar medya aracılığı ile duyurulmaktadır. İnsanların haberdar edilmesi, belirli sorunlara ve olaylara dikkatlerin çekilmesi ve belirli yönde görüşlerin oluşturulup yansıtılmasında medya hayli etkin bir rol oynamaktadır.

Kamuoyunun Önemi ve Basın Özgürlüğü

Kamuoyunun siyaset bilimi açısından başlıca önemi, onun siyasal karar alma sürecini etkileyen bir faktör olmasıdır. Demokrasilerde hükümetler ve siyasi partiler kamuoyuna karşı duyarlıdır; tutumlarını ve politikalarını kamuoyunun tepkisi ya da olumlu kanaatlerine göre ayarlarlar.

Kamuoyunun gerçek değeri halkın denetlenmesinden kaynaklanmaktadır. Bir başka deyişle kamuoyu, bir siyasal katılma ve denetleme türü; siyasal kararları etkileme olanağına sahip girdilerden biridir.

Kurumsallaşan bir basının ve basın özgürlüğünün olmadığı toplumlarda kamuoyunun oluşmayacağı, oluşsa dahi yansıtılmayacağı bilinmektedir. Kamuoyu ile basın arasında çift yönlü bir ilişki vardır. Siyasal iktidara ve ilgili birimlere duyurulmayan kamuoyu işlevlerini yerine getirmiş olamaz. Kısaca söylemek gerekirse basın, kamuoyunun oluşmasında ve kamusal alanda ifade edilmesinde başvurulan en önemli araçtır.

Gazetelerin günlük olarak yaygın ve düzenli bir biçimde çıkmaya başladığı 18. yy’da basın özgürlüğü için verilen mücadeleler de başlamıştır. Toplumsal muhalefetin oluşturulmasında, yönlendirilmesinde ve duyurulmasındaki gücü fark edilen basın, ortaya çıktığı dönemlerden itibaren iktidarın istek ve talepleri doğrultusunda biçimlendirilmek, kontrol altına alınmak istenmiştir. Bireysel hak ve özgürlüklerin kazanılması ve korunması koşut olarak gelişen basın özgürlüğünün yasalarla güvenceye alınmasının pek de azımsanmayacak bir tarihi olmasına karşın uygulamada sorunlar bitmiş değildir. Böylesi bir ortamda oluşturulan kamuoyu ise demokrasiyi de tehlikeye atarak sadece sınırlı ve zaten varlıklı bir kesimin çıkarlarını korumaya yönelik olacaktır.