TURİZM COĞRAFYASI - Ünite 2: Coğrafya ve Turizm Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: Coğrafya ve Turizm

Giriş

Coğrafya, insanın yaşam alanı olarak yeryüzünü inceleyen bir bilim dalıdır. Diğer bir ifadeyle coğrafya, yeryüzünde insan ve mekân (çevre) ilişkisini ve bu ilişki sonucu ortaya çıkan coğrafi görünümleri inceler. İklim, yeryüzü şekilleri, sular, bitki örtüsü, nüfus, yerleşme, ekonomik faaliyetler, kültür ve siyaset coğrafyanın başlıca konuları arasındadır.

Coğrafya bir mekân ve ilişkiler bilimidir. Coğrafyada mekân yeryüzüdür ve burada meydana gelen olaylar, insan-mekân karşılıklı etkileşimi ve neden-sonuç ilişkisi içinde ele alınır.

Turizm ve Coğrafya

Turizm, birçok açıdan coğrafya ile yakın ilişki içindedir. Her şeyden önce, turizmi ortaya çıkaran şey mekânsal farklılıklardır.

Turizm, en basit bir sistem halinde alınırsa, üç mekânsal unsurdan meydana gelir;

a) Turistlerin yaşadığı yerler (turist çıkaran bölgeler)
b) İnsanların gezmek üzere gittikleri yerler (turistlerin varış bölgeleri)
c) Turist gönderen ve alan yerler arasında yapılan yolculuklar.

Turizme kaynaklık eden doğal ve kültürel çekiciliklerin yeryüzünde değişik bölgelerde ve farklı coğrafi özelliklerde yer alması, turizm ve coğrafyayı bir araya getirmektedir.

Turizmin yerel kültürler üzerinde, farklı kültür ve deneyimleri tanıma ve yeniliklerin benimsenmesini kolaylaştırması gibi olumlu sayılabilecek etkilerinin yanı sıra, yerel kültüre zarar vererek, toplumsal yozlaşmaya neden olması, turistlerin tarihi eserler ve doğal çevre üzerinde olumsuz etkileri söz konusudur.

Turizm bir ekonomik faaliyettir ve bu nedenle ekonomik coğrafyanın konusu içindedir. Turizm geliştiği yerlerde istihdam oluşturur ve işgücünü çeker.

Turizm Coğrafyası

Turizm coğrafyası; yeryüzündeki doğal ve beşerî kaynakların turizm özelliklerinin belirlenmesini, turizm bölgelerinin özelliklerini, dağılışlarını ve turizm olayına bağlı mekânsal ilişkileri konu edinmektedir. Turizm coğrafyası, özellikle turizm faaliyetlerinin lokasyonu ve mekânsal ilişkileri üzerinde durur.

Turizm coğrafyası, sadece gidilen turistik yerlerin özelliklerini değil, aynı zamanda turizme olan talebin mekânsal özelliklerini ve bunların ortaya çıkardığı kalıpları anlamaya yönelik çalışmalarda yapmaktadır.

Turizmin önemli unsurlarından biri olan ulaşım, turizmde arz ve talebi buluşturması, mekânlar arası ilişkileri düzenlemesi açısından büyük önem taşır.

Fiziki Coğrafya ve Turizm

Fiziki coğrafya insanın içinde yaşadığı ve etkileşim içinde bulunduğu doğal çevreyi ifade eder. Fiziki coğrafya, iklim, jeolojik oluşumlar, yeryüzü şekilleri, dağlık alanlar, bitki örtüsü, deniz, göl ve akarsu ile turizme kaynaklık eder, önemli çekicilik oluşturur.

Klimatik Kaynaklar (İklim Elemanları)

Turizmin gelişmesinde, klimatik kaynakların (iklim elemanlarının), önemli etkileri vardır. Bir bölgenin iklim elemanları ve bunların uzun yıllık ortalamalarını ifade eden iklim, turistik çekim gücü taşır. Turizmde iklim, bağlı bağına bir çekiciliktir. Yaz mevsimi ile turizm arasında sıkı bir ilişki vardır. Birçok turizm faaliyeti, iklime bağlı olarak yapılır.

İklim-turizm ilişkisinde, bir yerin genel iklim özelliklerinden çok, turizm mevsimi sırasındaki hava şartları önem taşımaktadır.

Klimatizm

Dağ ikliminin insan sağlığını güçlendirici, bazı rahatsızlıkları giderici etkilerine bağlı olarak, dağların özellikle orman örtüsüyle kaplı alanlarında, temiz havada tedavi olma, dinlenme, eğlenme ve tatil yapma faaliyetlerini kapsayan turizm çeşididir.

Yükselti arttıkça sıcaklık azalmasına bağlı olarak dağlar etrafındaki alçak alanlara göre daha serindir ve daha çok yağış alır. Yine yükseltiye bağlı basınç azalmasıyla farklı iklim özellikleri ortaya çıkar.

Su Kaynakları ve Turizm

İnsanların su kaynaklarına eğlendinlen etkinliklerini yapabilmek amacına yönelik ilgisi eskiden beri süregelmiştir. Denizler, göller, şelaleler, çağlayanlar, akarsular, sıcak su kaynakları insanları her zaman kendine çekmektedir.

Deniz ve kıyıyla bağlantılı kaynaklara ilişkin turizm faaliyetleri genel olarak kıyı turizmi ve yat turizmi olarak ikiye ayrılmaktadır.

Kıyı Turizmi

Kıyı turizmi, denizden çeşitli eğlendinlen etkinliklerinde faydalanmaya dayanan ve kıyıya bağlı olarak konaklama vb. hizmetlerin sağlandığı turizm çeşididir.

Kıyı turizminin gelişmesinde, iklim, kıyının şekli, dalgalar, gelgit ve bitki örtüsü gibi doğal coğrafi kaynakların belirgin etkileri vardır. İklimin en önemli etkisi, sıcaklığın yıl içindeki dağılımıyla ilgilidir.

Kıyı turizmini etkileyen diğer bir iklim elemanı yağıştır. Turizmin yoğunlaştığı yaz mevsiminde yağışlı hava şartları istenmeyen bir durumdur.

Rüzgâr, kıyı turizminde denizden faydalanmayı ve günlük eğlendinlen faaliyetlerini etkileyen bir iklim elemanıdır.

Kıyının şekli, turizmin gelişmesi ve turizm yatırımları açısından önem taşır. Dünyada kıyı turizminin en çok, uzun ve geniş plajların bulunduğu alçak kıyılarda geliştiği görülür.

Dalga ve akarsuyun getirdiği malzemenin sığ olan koy ağızlarında birikmesiyle oluşan kıyı oku ve kıyı kordonu şekilleri, denize bakan kısımları kumsal olarak kullanıldığından kıyı turizminin gelişmesine uygundur. Yine kıyıda oluşan birikim şekillerinden adaları birbirine veya kıyıya bağlayan tombolo nun her iki kıyısı, kıyı turizminde kumsal olarak kullanılabilmektedir.

Kıyı kordonu: Dalga ve akarsuyun getirdiği malzemenin sığ olan koy ağızlarında bir dil gibi uzanarak birikmesiyle oluşmuş alçak yassı yer biçimidir. Kıyı kordonunun iyice gelişmemiş (ok gibi) olanlarına kıyı oku denilmektedir.

Tombolo: Kara yakınındaki adayı, karaya birleştiren ince uzun kıyı birikinti şeklidir.

Kıyı turizminde, deniz özellikleri ve plajın kalitesi büyük önem taşır.

Plajın yapısı ve kalitesinin turizme uygunluğu kıyıların en aranan özelliklerindendir.

Kıyı turizminde denizden yararlanma, güvenli ve zevkli bir tatil yapma açısından dalgalar ve gelgit durumu etkili faktörlerdir.

Kıyı turizminde, deniz özellikleri ve plajın kalitesi büyük önem taşır. Turist her şeyden önce rahat yüzebileceği temiz bir deniz ve güneşlenebileceği güzel kumsal ister.

Yat Turizmi

Yat adı verilen teknelerle, koy, körfez ve yat limanları arasında turistik amaçlı seyahat etmeye dayanan, konaklama hizmetlerinin yat içinde sunulduğu turizm şeklidir.

Yat limanları ve işletmeleri, yatlara denizde emniyetli bağlanma, akaryakıt, su, elektrik, haberleşme, yangın söndürme, karada park hizmeti, tekne ve motor bakım onarımı gibi çeşitli hizmetleri vermektedir.

Dünyada yat turizminin en çok geliştiği denizler, birbirine yakın adaların yer aldığı, iklimin bütün yıl yatçılığa uygun olduğu, kuzey ve güney yarıkürede 10–20i enlemleri arasındaki denizlerdir. Kuzey yarımkürede Karayip Denizi’nde Büyük ve Küçük Antiler, Amerikan Virjin Adaları, İngiliz Virjin Adaları, Bahama Adaları, Güneydoğu Asya’da güney Tayland’ın Andaman Denizi kıyıları ve Malezya kıyılarıdır. Güney yarımkürede ise, Güney Pasifik Denizinde Fiji ve Tonga Adaları kıyılarıdır.

Yat turizminde, doğal korumalı koyların varlığı önemlidir. Yat limanı yapımı için en uygun kıyılar, hâkim rüzgârlara karşı korunmalı, deniz içinde uygun derinlik ve şartlara sahip, üstyapı tesisleri için uygun kara alanı olan, yakın yerleşim birimleriyle kara yolu bağlantısı bulunan koylardır.

Kruvaziyer Turizmi

Tatil yapmak ve hoş vakit geçirmek üzere tasarlanmış yolcu gemileriyle denizde seyahat etmek ve çeşitli eğlendinlen etkinliklerine katılmak şeklindeki turizmdir.

Kruvaziyer turizmi, daha çok yaşlı nüfusun tercih ettiği bir faaliyet durumundadır. Dünyada, özellikle gelişmiş ülkelerin zengin yaşlı nüfusuna yönelik olarak lüks gemi yolculuğu şeklinde tatil uygulamaları geliştirilmektedir.

Kruvaziyer turizminde dünyada en çok tutulan alanların başında Karayipler gelmektedir. Yine yaz aylarında ABD’nin batı kıyılarından Alaska diğer önemli bir güzergâhtır. Bu tür yolculuklarda üçüncü önemli alan da Akdeniz’dir.

Kruvaziyer turizmi henüz dünya turizmi içinde fazla bir yer tutmasa da elde edilecek gelirler ve taşıdığı potansiyel açısından önem taşımaktadır.

Göl Turizmi

İnsanların su kaynaklarına turizm amaçlı yönelmesi, daha çok deniz kıyılarına doğru olmakla birlikte, iç kesimlerdeki göller de insanların eğlenip dinlenmek amaçlı ilgisini her zaman çekmiştir.

Göl kıyılarında yerleşim birimlerinin sayıca az ve mevcut yerleşmelerinin de daha çok kırsal yerleşmeler olması nedeniyle, göl çevreleri kırsal turizme de uygun yerlerdir.

Göl turizmi, sakin ortamı, kırsal özellikleri ve kalabalık olmayan turist gruplarıyla kitle turizmine açılmış deniz kıyılarından oldukça farklılık gösterir.

Coğrafi konumlarının yanı sıra, göllerin çeşitli özellikleri de turizme açılmalarında etkilidir. Genel olarak göller, doğal yaşam ve biyolojik çeşitlilik bakımından zengindir ve doğa turizmine, yaban hayatına ilgi duyan turistler için çekicilik oluşturmaktadır.

Örneğin Türkiye’de Kuş gölü (Manyas) ve Sultan Sazlığı önemli kuş alanlarıdır.

Gerekli altyapı hizmetleriyle kuş gözlemciliği turizmi geliştirilebilmektedir. Türkiye’de Büyük Menderes, Gediz, Kızılırmak, Göksu, Seyhan, Ceyhan, Meriç deltalarındaki lagün gölleri kuş gözlemciliğine uygun yerlerdir.

Akarsu Turizmi

Akarsu çevresindeki yer şekilleri ve bitki örtüsü gibi doğal yapı da bu çekiciliği artırmaktadır.

Akarsuların içinde aktıkları vadiler, kanyonlar, yoğun bitki örtüsü ile şelaleler doğa turizminde çekicilik oluştururken, doğal engellerle dolu akarsularda, akarsu yatağı boyunca keşif gezileri yapmak, rafting, kano ve su kayağı yapmak şeklinde akarsuların turizmde kullanımları artmaktadır.

Çağlayan Turizmi

Akarsularla ilgili başka bir turistik çekicilik çağlayanlardır. Çağlayan, akarsuların akış yatağında yer yer farklı aşınım basamaklarından, eğim dikliklerinden su kütlesinin dökülmesi, çağıldaması şeklindeki su düşüşleridir.

Çağlayanlar, belirli yükseklikten yoğun su düşüşü sırasında çıkardıkları güçlü doğa sesleriyle insanlara heyecan vermekte, doğa ile baş başa kalarak ruhen dinlenmelerini sağlamaktadır. Manzara seyretme, fotoğraf çekme gibi çeşitli eğlendinlen etkinliklerini yapma fırsatları sunmaktadır.

Kaplıca Turizmi

Soğuk ve sıcak mineralli suların içilmesi, suya girilmesi ve çeşitli dış uygulamalarda kullanılmasını sağlamak üzere turistlerin konaklama ihtiyaçlarının karşılandığı turizm şeklidir.

Kaplıca turizmi (termalizm), sağlık turizminin bir koludur.

Manzara, Doğal Yaşam Kaynakları ve Turizm

Yeryüzünü meydana getiren ve biçimlendiren jeolojik yapı ve yer şekilleri ile bitki örtüsü ve bunlarla ilişkili canlılar, doğal coğrafi görünümün başlıca çekici unsurları olarak turizme kaynaklık etmektedirler.

Manzara kaynaklarını oluşturan doğal görünümlerde, bunların görülmesi seyredilmesi ön plandadır.

Bulundukları yörede farklı görünüm meydana getirerek ilgi çeken yer şekilleri, turizmde zengin kaynak oluşturur. Peribacası, traverten, krater, kanyon, mağara, falez, boğaz, vadi ve çeşitli kıyı şekilleri doğada muhteşem görüntüler oluşturmaktadır.

Peri Bacaları

Turizmde görsel kaynak olarak kullanılan yer şekillerinden en çok ilgi çekenlerden biri jeomorfolojide peri bacaları olarak adlandırılan yeryüzü aşınım şekilleridir.

Farklı yörelerde farklı oluşum şartlarına bağlı olarak farklı renk, şekil, boyut ve yoğunlukta olabilmektedirler.

Dünyada peri bacaları oluşumlarının yer aldığı mekânlar arasında Türkiye’deki Ürgüp-Göreme yöresinin önemli bir yeri bulunmaktadır.

Travertenler

Traverten, yeraltından yüzeye çıkan kaynak sularının (daha çok sıcak su kaynaklarının) çevrelerinde rastlanan biriktirme şekilleridir. Travertenler, jeolojik, jeomorfolojik ve hidrojeolojik belirli şartların bir araya gelmesiyle oluşmuş ender yer şekilleridir.

Harika görünümleriyle çekicilik oluşturan traverten oluşumlarının yer aldığı alanlarda, sıcak su kaynağına bağlı olarak kaplıca turizminin de geliştiği görülmektedir.

Pamukkale travertenlerinin bulunduğu sahada, traverten taraçaları, şifalı sıcak su kaynakları ve Hierapolis antik kenti kalıntıları aynı alanda doğa, kaplıca ve kültür turizminin bir arada olmasını sağlamıştır.

Kanyonlar

Kanyonlar dik ve derin yamaçları, heyecan veren yapılarıyla çekicilik oluşturan yeryüzü şekilleridir. Kanyon, nemli bölgelerde derin çatlaklarda veya kurak bölgelerde derinliğine aşındırma ile meydana gelmiş, boğaz biçimli derin ve dik vadi şeklidir.

Dünyanın en tanınmış kanyonu Kuzey Amerika’da Colorado Nehri’nin Colorado Çölü’nde yaklaşık 1,5 km. derinliğinde oluşturduğu boğaz olan Büyük Kanyon’dur.

Kanyonlar manzara çekiciliği olarak büyük ilgi görmekle birlikte, turistler tarafından en çok doğa yürüyüşü, kano, rafting ve macera için tercih edilmektedir.

Volkanik Şekiller

Volkanizmaya bağlı oluşmuş çeşitli yer şekilleri doğa turizminde çekicilik oluşturmaktadır. Sönmüş volkanlarda, volkan konileri, kraterler, krater gölleri, kalderalar, lav akıntıları ilgi çeken yer şekilleridir. Türkiye’nin, turizmde en çok ilgi çeken volkanik yerşekli, Nemrut kalderasıdır. Kaldera, büyüklüğü ve içindeki gölleriyle oldukça ilgi görmektedir.

Mağara Turizmi

Mağaralar, eriyebilen kayaçların geniş yer tuttuğu bölgelerde suyun eritmesiyle oluşmuş çeşitli büyüklükteki geniş yeraltı oyuklarıdır. Mağaralar, insanların merak ettikleri yeraltının karanlık ve bilinmeyen gizemini açarak, yeraltındaki dere, göl, traverten gibi doğal güzelliklerini göstermesi açısından turizmde ilgi görmektedir.

Mağaralar, görsellik, spor, sağlık ve kültür açısından sahip oldukları çeşitli özellikleriyle turizmde kullanılmaktadır. Mağaralar, sarkıt, dikit, göl, traverten vb. oluşumları ve yeraltı dereleriyle doğa turizmine; şifa veren mikro klimasıyla sağlık turizmine; yerleşme ve ibadet yerleri olmalarıyla kültür turizmine ilgi duyanları çekmektedir.

Mikro klima: Nispeten daha dar alanlarda geçerli olan ve içinde bulunduğu genel iklim şartlarından farklı özellikler gösteren iklim şartları.

Mağaraların sağlık turizminde kullanılması, mağara mikro klimasının bazı rahatsızlıkları tedavi edici etkisinin olduğu konusunda edinilen tecrübelerle olmuştur.

Mağaralar ilgi çeken doğal güzelliklerinin yanı sıra, prehistorik dönemlerde ve eski çağlarda insanlar için kaya sığınakları yerleşmeleri olması, ibadet yerleri olarak kullanılmaları ve mağaralar içinde, resim, yazı vb. kalıntıların bulunması, mağaraların kültür ve inanç turizminde kullanılmalarını sağlamaktadır.

Karain Mağarası, kültür turizminde önemli bir çekiciliktir.

Bazı mağaralar ise dinî açıdan kutsal sayılan yerlerdir ve inanç turizminde büyük ilgi görmektedir.

Tarsus yakınlarındaki Eshab-ı Kehf Mağarası, Müslüman ve Hıristiyanlarca kutsal sayılmaktadır. Antakya’nın kuzeydoğusunda Hac Dağı eteğinde yer alan St. Pierre Mağara Kilisesi, Hıristiyanlarca kutsal sayılmakta (hac yeri olarak kabul edilmekte) ve ziyaret edilmektedir.

Turizme kaynaklık eden mağaralardaki doğal güzellikler, fiziki, kimyasal ve biyolojik özel şartların bir araya gelmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu açıdan turizme açılmadan önce doğal sit alanı olarak koruma altına alınarak, açılmak durumundadır.

Kış Turizmi

Kış turizmi, dağların kar yağışı alabilen yükselti kuşaklarının kayak sporuna uygun alanlarında spor, eğlence ve çeşitli eğlendinlen faaliyetlerini kapsayan turizm çeşididir. Kış turizmi kayak sporuna bağlı olarak gelişmiştir.

Kış turizminin yer seçiminde özellikle iklim ve yüzey şekilleri etkilidir.

Dağların kış turizmine uygun alanlarının turizme açılmasında en önemli faktör, ulaşım başta olmak üzere altyapı hizmetleridir.

Türkiye Alp Himalaya Dağ Kuşağı üzerinde yer alan bir ülke olarak yüzey şekilleri bakımından kış turizmine uygun yükselti kuşaklarına sahiptir.

Türkiye’ de kış turizminin belirli düzeyde geliştiği az sayıda merkez bulunmaktadır. Uludağ, Palandöken, Kartalkaya ve Erciyes, kış turizminin geliştiği merkezler olarak sayılabilir. Türkiye’ de en gelişmiş kış turizm merkezi Uludağ’dır.

Alpinizm

Alpinizm, dağcılık sporuna bağlı olarak gelişmiş bir turizm şeklidir. Dağlar öncelikle, spor amaçlı dağların doruklarına tırmanan dağcıları ve dağların oluşumlarıyla ilgili araştırma yapan bilim insanlarını kendine çekmiştir.

Alpinizm, dağcılık sporuna bağlı olarak gelişmiş bir turizm şeklidir. İsmini Alp Dağları’ndan almaktadır.

Alpinizmde jeolojik yapı ve yüzey şekilleri etkili faktörlerdir. Dağların doruklarını hedefleyen tırmanmalarda, dağın yamaç eğimleri, kayaçların yapısı ve geçilecek topografyanın (buzul, karst, akarsu, volkan) özellikleri önem taşır.

Alpinizm yaz kış bütün yıl yapılabilen dolayısıyla iklime bağlı olmayan bir turizm çeşididir. Dağcılık tırmanışları, yaz çıkışı ve kış çıkışı olmak üzere iki mevsimde de yapılmaktadır.

Yayla Turizmi

Yayla deyimi, jeomorfolojide yüksek düzlükleri (plato) ifade eder. Yaylalara eskiden beri hayvancılık ve tarım amaçlı çıkılmaktadır. Turizm amaçlı çıkışlar ise yakın dönemde başlamıştır.

Yayla sahaları, bitki örtüsü, doğal ortamı, akarsu, göl ve şelaleleriyle doğal çekiciliği olan, geleneksel kır hayatı ve yerel mimari özelliklerin korunduğu yerler olarak eko turizm için çekicilik oluşturmaktadır.

Yayla turizmi, kıyı turizmindeki aşırı yoğunluk ve güneşin zararlı etkilerinden kurtulmak gibi düşüncelerle ortaya çıkan alternatif turizm arayışlarına cevap verebilecek önemli potansiyele sahiptir.

Doğa Turizmi ve Eko Turizm

Doğal bitki örtüsü ve bununla ilgili hayvanlar, coğrafi mekânı oluşturan temel unsurlardandır.

Doğal bitki örtüsü ve buna bağlı hayvanların yer aldığı alanlar potansiyel turistik çekim gücüne sahiptir ve insanlar eskiden beri bu tür doğal ortamlara ilgi duymaktadır.

Eko turizm, doğallığı bozulmamış alanlarda, manzara, doğal bitki örtüsü ve hayvanları, yerel kültürel özellikleri görmek, incelemek, öğrenmek, korunmasına ve doğru işletilmesine katkıda bulunmak amaçlı eğlendinlen faaliyetlerini kapsayan turizm türü olarak tanımlanabilir.

Eko turizm kaynaklarının tesadüfen sürdürülebilir olması mümkün değildir. Bu nedenle, gerek yerel halkın, gerekse ziyaretçilerin, bölgenin ekosistemi, yerel kültürleri ve bunların sürdürülebilirlikleri hakkında bilgilendirilmeleri ve korumaya katılmaları büyük önem taşımaktadır.

Beşeri Coğrafya ve Turizm

Turizmde beşerî kaynaklar, doğal coğrafi kaynakların dışındaki çekiciliklerdir.

Beşerî kaynaklar kendi içinde, tarihi çekicilikler, kültürel çekicilikler ve insan yapısı çekicilikler olarak ayrılabilir.

Tarih Turizmi

Turizmde tarihî kaynaklar, geçmiş nesillerden kalan bina, anıt yapı ve diğer maddi varlıklardır.

Tarihî kaynaklar, geçmişte yaşamış insan topluluklarının yaşam biçimlerini, inançlarını, mekân kullanımlarını ve gelişmişlik düzeylerini aksettiren kalıntılardır.

Tarihî kalıntılar, geçmişe merak ve özlem gibi duygularla ziyaret edilmektedir.

Uzun bir geçmişe dayanan insanlık tarihinde geçmiş çağlardan günümüze aktarılan kalıntılar insanlığın ortak tarihi olarak ilgi çekmektedir.

Bunlar İçinde, ilk medeniyetlerin kurulup geliştiği Mezopotamya, Nil Vadisi, İndus Vadisi ve Kuzey Çin gibi dünyanın en eski yerleşim alanlarındaki kalıntılar başta gelmektedir. Daha sonraki çağlarda, Yunan ve Roma uygarlıkları ile eski Anadolu uygarlıklarına ilişkin kalıntılar en çok ilgi çekenler arasındadır. Mısır Piramitleri, Çin Seddi, Orta Amerika’daki Maya kültürü kalıntıları, Aztek ve İnka medeniyetlerine ait şehir kalıntıları, insanlık tarihinin önemli kalıntıları olarak en çok ziyaret edilen yerler arasındadır.

Kültür Turizmi

Kültür turizmi; farklı kültürleri tanımak, bilgi ve deneyimini artırmak, kültürel etkinliklere katılmak için yapılan seyahat ve konaklama olarak tanımlanabilir.

Kültür turizmi, hareket amacı farklı kültürleri öğrenmek, bilgi ve deneyimini artırmak olan kültür turistini ortaya çıkarmıştır Kültür turistlerinin toplumsal statüleri ortalama turistlere göre daha yüksektir.

Kültür turizmi çok kapsamlı bir kavramdır. Kültür turizmi içindeki her kültürel unsura dayalı bir turizm türünden söz edilebilmektedir. Günümüzde kültür turizmi içinde etnik turizm ve inanç turizmi, olarak adlandırılan turizm türleri dikkat çekmektedir.

Etnik Turizm: Belirli bir etnik grubun, özellikle uzak köşelerde kalmış egzotik toplumların, hayatını, yaşam tarzını, kültürünü yerinde öğrenmek ve otantik deneyimler edinmek amacıyla yapılan seyahat ve konaklamadır.

İnanç Turizmi: Kutsal yerlerin turistlerce ziyaret edilmesi, “inanç turizmi” olarak tanımlanmaktadır. İnsanlık tarihinde dinî, kutsal mekânlara karşı her zaman bir ilgi ve ziyaret olmuştur.

Şehir Turizmi

Şehir turizmi, şehirde yapılan turizm faaliyetleridir. Beşerî çekiciliklere dayanan şehir turizmi, dinlenme-eğlenme, özel düzenlemelere ve iş toplantılarına katılma, eğlendinlen amaçlı alışveriş, sanat galerileri, konserler, festivaller, gösteriler ve müzeler gibi çekicilikleri ziyaret etme, akraba eş dost ziyaretinde bulunma gibi çeşitli faaliyetleri kapsamaktadır.

Şehirlerin Turizm Kaynakları

Eğlenme dinlenme amaçlı alışveriş, yeme-içme ile birlikte şehir turizminde önemli yer tutmaktadır. Giderek daha çok kişi bu faaliyetlere katılmaktadır. Bu durum, şehir yöneticilerini daha çekici alışveriş ortamları düzenlemeye yöneltmektedir. Yeni alışveriş merkezleri yapımının yanı sıra, şehir içindeki eski binalar da bu tür alışveriş merkezi olarak yeniden düzenlenmektedir.

Eğlence parkları (Theme Park), açık ya da kapalı geniş mekânlarda, insanları eğlendirmek, hoş vakit geçirtmek için tasarlanmış, çok sayıda doğal ve beşerî özelliklerin taklit edildiği büyük eğlence merkezleridir.

Geniş katılımlı, daha çok uluslararası düzeydeki konferans, kongre, fuar, festival, olimpiyat oyunları vb. büyük düzenlemeler turist çekmede önemli rol oynar.

Bir yerleşme için büyük düzenlemelerin, dünya çapında olması gerekmez, daha küçük ölçekteki yerlerde kendi turizm endüstrilerini geliştirmek üzere yörenin bir özelliğine dayanan düzenlemeye (kiraz festivali, kayısı festivali, sarımsak festivali, çilek festivali, deve güreşi, boğa güreşi vb.) gidildiği görülmektedir (Özgüç, 2007).

Turizmin şehir mekânı üzerindeki dolaylı bir etkisi, istihdam ve yatırımları artırarak şehirsel deşiğimi hızlandırmasıdır.

Turizmin ev sahibi ülke ya da şehir için olası birçok sakıncaları bulunmakla birlikte, ekonomik getirisinin yüksek olması nedeniyle, bu tür endişelere rağmen ülkelerin ve şehirlerin turist çekmek için her fırsatı değerlendirdikleri görülmektedir.