TÜRK İDARE TARİHİ - Ünite 2: İlk Türk-İslam Devletlerinde Yönetim Yapısı Özeti :
PAYLAŞ:U¨nite 2: I·lk Tu¨rk-I·slam Devletlerinde Yo¨netim Yapısı
Karahanlılar Devleti
Bilge Ku¨l Kadir Han hu¨ku¨mdarlıgˆındaki do¨nemde Karahanlılar Devleti, I·slamiyet’in Orta Asya’ya yayılmasını sagˆlayan Sameni Hanedanlıgˆı’nın (874-1005) baskısı altındadır. Bu hanedanlıkta yas¸anan c¸ekis¸me, Mu¨slu¨manlıgˆın devlet yo¨neticileri arasında yayılmasına ve nihayetinde Saltuk Bugˆra tarafından kabul go¨rmesine yol ac¸an Samani emrinin Karahanlılara sıgˆınmasına sebebiyet vermis¸tir. Bu durum, Saltuk Bugˆra’nın tahta gec¸mesiyle birlikte devletin batı kanadında I·slamiyet’in resmen kabulu¨yle nihayetlenmis¸tir (900-910). Mevcut kabulu¨n somut go¨stergelerinden biri, tahta gec¸en hu¨ku¨mdarların Mu¨slu¨man bir ad veya lakap kullanmalarıdır.
Karahanlı idaresinin yapıtas¸larına go¨z attıgˆımızda, kars¸ımıza ilk olarak, “Kut’lu Kagˆan” yerine adalet ve dogˆruluk manası tas¸ıyan “Ko¨ni Han” bic¸iminde degˆis¸en bir hu¨ku¨mdar anlayıs¸ı c¸ıkmaktadır. Yo¨netimsel do¨nu¨s¸u¨mu¨n temelinde, bozkır hayat tarzının terkedilmeye bas¸lanması, baskınlık kazanan s¸ehir ku¨ltu¨ru¨, yo¨netilenlerin boy-bodun yerine ko¨leci u¨retim bic¸imine sahip toplumlardan olus¸ması gibi farklı biles¸enler yatmaktadır. Bas¸ka bir degˆis¸le, yeni topraklarda, yo¨neten-yo¨netilen ayrımı keskinles¸mektedir. O¨te yandan, otoritenin yolu adalet kavramından gec¸mektedir. Bu sebeple, hu¨ku¨mdar halka refah ve adalet sagˆlamakla yu¨ku¨mlu¨du¨r.
Tu¨rk-I·slam Devletlerinden Karahanlılar’da, hu¨ku¨mdar isimlerinin Arapc¸alas¸masına ilaveten, “han”, “ilig” gibi u¨nvanlara, “emir”, ”sultan” gibi sanlar eklenmis¸tir. Hu¨ku¨mranlıklar, hutbe okutulup, sikke bastırılarak ilan edilemeye bas¸lanmıs¸, tugˆlar sancak/bayrak formuna do¨nu¨s¸tu¨ru¨lmu¨s¸tu¨r. Benzer bic¸imde, halifeler Karahanlılardan itibaren Tu¨rk Sultanlara “hil’at” adlı hu¨ku¨mdar kıyafetini ve mes¸ruiyet sembollerini go¨ndermeye bas¸lamıs¸lardır.
Karahanlılar idaresinin so¨z konusu biles¸enleri arasında hatun, saray, merkez ve tas¸ra tes¸kilatları da yer almaktadır. Hu¨ku¨mdar es¸leri olan hatunların (katun), devlet tes¸kilatında ve saray hayatındaki rolu¨ hakkında kesin bilgi mevcut degˆildir. Saray tes¸kilatına gelindigˆinde, hanın is¸leri ic¸in go¨rev yapanlar s¸u s¸ekilde sıralanabilir:
- Hacip: Hu¨ku¨mdarın bas¸ danıs¸manı. Saray tes¸kilatı ile bagˆlantı kurar, tes¸rifat ve protokol is¸lerinden sorumludur.
- Kapucubas¸ı: Saray personeli idarecisi. Saray ic¸inde hu¨ku¨mdarın korunmasından sorumludur.
- Emir-i candar: Hanın saray dıs¸ındaki gu¨venligˆinden sorumludur.
- Silahdar: Gu¨venlikle ilgili tec¸hizatı korur.
- Alemdar: Tugˆ ve sancakları muhafaza eder.
- Camedar: Hu¨ku¨mdar ve saray halkının giyimi kus¸amından sorumludur.
- As¸c¸ıbas¸ı: Mutfak is¸leriyle ilgilenir.
- I·dis¸c¸ibas¸ı (I·c¸kicibas¸ı): I·lac¸ da dahil tu¨m ic¸eceklerden sorumludur.
- I·lbas¸ı (Seyisbas¸ı): Saray hayvanlarından sorumludur.
Merkez tes¸kilatın bas¸lıca u¨yesi yugˆrus¸ yani vezirin orduyu hazırlama, hazineyi zengin, sınırları genis¸ ve halkı mutlu kılma gibi go¨revleri vardır. Bu¨yu¨k Divan’ın en o¨nemli u¨yesi olan vezirler, bas¸larında Agˆıc¸ı (Hazinedar), Tamgacı (Mu¨hu¨rdar), Ay Bitigˆi ve Divan-ı Mezalim adları verilen u¨st du¨zey devlet adamlarının oldugˆu alt divanlar olus¸turmakla sorumludur.
I·ki kanat u¨zerinden (dogˆu-batı) tes¸kilatlanan Karahan Devleti, hanedan u¨yeleri tarafından yo¨netilen vilayetlere bo¨lu¨nmu¨s¸tu¨r. Vilayet yo¨neticilerine mali anlamda dogˆuda “ımga”, batıda “amil” adı verilen memurlar yardım ederken, adalet is¸lerinden “kadı”lar sorumluydu. Muhtesipler tu¨ccar ve esnafın is¸lerini kontrol ederken, kale komutanı asayis¸ten sorumludur. Es¸kinci adlı atlı postacılar bas¸kentle tas¸ra arasında haberles¸meyi yu¨ru¨tu¨rken, ko¨ylerde ko¨kyu¨k adı verilen memurların, bugu¨nu¨n muhtarları gibi go¨rev yaptıkları o¨ngo¨ru¨lmektedir.
Gazneliler Devleti
Tipik bir O¨n Asya devleti olan Gaznelilerin ordusunun bu¨yu¨k bir bo¨lu¨mu¨ Tu¨rk olmasına kars¸ı, tebası I·ran-Hint unsurlardan olus¸makta ve bu¨rokrasisi u¨retim sisteminden vergilendirmeye, bu¨rokratlardan toprak sahiplerine, I·pek Yolu’nu kullanan tu¨ccarlardan c¸iftc¸ilere kadar so¨z konusu halklardan devs¸irilmis¸tir. Kardes¸ katlinin go¨ru¨ldu¨gˆu¨ Gaznelilerde, o¨rnegˆin, devletin altın c¸agˆı olarak adlandırılan Gazneli Mahmud do¨neminde, sultan taht kavgası gu¨tmemesi ic¸in kardes¸ini ortadan kaldırmıs¸tır.
Yo¨netim unsurları incelendigˆinde, o¨ncelikle Gaznelilerin Mu¨slu¨man-Tu¨rk devletleri arasında sultan u¨nvanını kullanan ilk devlet oldugˆu go¨ru¨lmektedir. Karar alma su¨recinin tek sorumlusu olan devlet bas¸ı, hem vezir, hem bas¸kadı, hem bas¸komutandır. Tas¸ra sistemini otoritesi altında tutmaya c¸alıs¸an sultan, casus ve muhbirleriyle istihbarat agˆı kurmus¸, tu¨m kritik makamların atamalarını kendisi yo¨neterek, yo¨netim sisteminin du¨zgu¨n is¸lemesini hedeflemis¸tir.
Vezirlerin ise makamlarına eris¸ebilmeleri ic¸in parlak bir zeka, usta bir kalem ve devlet yo¨netiminin c¸es¸itli birimlerinde deneyim kazanmıs¸ olma gibi o¨zellikleri tas¸ımaları gerekmektedir. Divan-ı Vezaret, bu¨nyesinde mu¨lki ve mali is¸leri barındıran vezirin ofisiydi. Bu yo¨neticilerin esas go¨revlerinden biri devletin gelirlerini toplamak ve arttırmaktır. Bugu¨nu¨n Savunma Bakanlıgˆı’nın sorumluluklarını u¨stlenen Divan-ı Arz’ın bas¸ında ise, Sahib-i divan-ı arz bulunurdu. Bu mevkinin go¨revi ordu ile alakalı her tu¨rlu¨ mevzuya hakim olmak ve askeri hususlarda sultana danıs¸manlık yapmaktı.
Elc¸ilik anlamına gelen Divan-ı Risalet makamının bas¸ındaki bu¨rokrat, sultan adına dıs¸ temasları yu¨ru¨tu¨rdu¨. Ayrıca devletin s¸ifreli yazıs¸maları bu ofis tarafından yapılırdı. Divan-ı S¸ugul-i I·s¸raf-ı Memleket makamı, devlet adına casusluk faaliyetlerini yo¨netirdi ve bas¸ında Sahib-i Divan-ı I·s¸raf bulunurdu. Sahib-i barid u¨nvanlı bu¨rokratın bas¸ında oldugˆu Divan-ı Berid makamı ise, etkili posta sistemi sayesinde, bilgi dolas¸ım agˆını kurmaktaydı. O¨te yandan, Divan-ı Vekalet sarayın ve sultanın o¨zel hayatından sorumlu olan ofisti. Ofisin bas¸ındaki Sahib-i Vekalet, sarayın ve sultanın o¨zel hayatından sorumlu olan ofisti. Bunun yanında sultanın hazinesi ve mu¨lku¨n is¸letilmesi ile ilgilendigˆi gibi, saray tes¸rifatından saray hayvanlarına kadar tu¨m birimlerin du¨zen ve is¸leyis¸inden sorumluydu.
Gaznelilerde adalet yo¨netimi, Mu¨slu¨man hakanın sahiplendigˆi bir yapıydı. Hakan, vilayet merkezlerine atadıgˆı Kadi’l-kudat ve kazalardaki kadılarla, haftanın iki gu¨nu¨ saray mahkemelerinde tebanın sorun ve s¸ikayetlerini c¸o¨zmeye c¸alıs¸ırdı. Bu devlet vilayetlerinin bas¸ında, idari- mali is¸leri yu¨ru¨ten, vezirle irtibat halinden olan ve emrinde “amil” isimli ku¨c¸u¨k memurlar grubu bulunan Sahib-i divan vardır. Vilayetlerde askeri is¸lerden garnizon komutanı, adalet is¸lerinden Kadi’l-kudatlar, kalelerin korunmasından Kutual isimli askeri muhafızlar sorumluydu. Muhtesibler (S¸ahne) ise pazar yeri, agˆırlık aletleri, fiyatların kontrolu¨ ve kamu gu¨venligˆiyle ilgilenirdi. I·s¸raf-ı evrak ofisi, vakıfların idaresiyle mes¸gul olurdu.
Selc¸uklular
Ogˆuzların Kınık boyu tarafından kurulan Selc¸uklularda, Tu¨rklerde bir devlet gelenegˆi olan veraset sistemi bulunmaktadır. Dandanakan Savas¸ı’yla (1040) temelleri atılan devletin kurulus¸u sırasında, Abbasi I·mparatorlugˆu c¸o¨kmu¨s¸, yerine birbirlerine kars¸ı u¨stu¨nlu¨k sagˆlayamayan, mezhep c¸atıs¸maları gu¨den devletc¸ikler kurulmus¸tu. Selc¸uklular Tugˆrul Bey’den itibaren Bagˆdat’taki halifeye gu¨c¸ kazandırıp, ku¨c¸u¨k devletleri ortadan kaldırıp, eylemleri ic¸in destek kazanmıs¸lardı. 1063 yılında Tugˆrul Bey’in o¨lu¨mu¨ sonrasında, veraset c¸atıs¸maları devleti dagˆılmanın es¸igˆine getirmis¸ken, Alparslan ile birlikte merkeziles¸me egˆilimi ivme kazanmıs¸, Meliks¸ah Do¨nemi’nde (1072-1092) zirveye ulas¸mıs¸tır. Fakat, Sencer’in Karahitay ve Ogˆuz go¨c¸erlerine yenilmesi devletin yıkılmasıyla neticelenmis¸tir. Bu¨yu¨k Selc¸uklu Devleti yıkılırken mevcut topraklarda hanedan u¨yelerince kurulan devletler s¸unlardır:
- Suriye Selc¸uklu Devleti
- Kirman Selc¸uklu Devleti
- Irak Selc¸uklu Devleti
Anadolu Selc¸uklu Devleti : Selc¸ukluların Anadolu’da devletles¸me su¨reci, Anadolu’nun Tu¨rkles¸me tarihine tekabu¨l eder. Anadolu’da, bas¸larındaki bey/gazi adını alarak kurumlas¸an ilk Tu¨rk devletleri Danis¸mentliler, Artuklular, Mengu¨cekliler ve Saltuklular’dır. Fakat, iskan ve fetih hareketlerinde Selc¸uklu Devleti digˆer beyliklerin o¨nu¨ne gec¸ecek ve Mogˆol istilasına kadar Anadolu’daki yerles¸ik ku¨ltu¨r ve devlet adabı iyice ko¨kles¸ecektir. Anadolu Selc¸uklularda merkezi idare, seleflerine go¨re daha hassas uygulamalar barındırmaktadır. Devlet hanedanın ortak malı sayılıyordu. Bunun yanı sıra, tu¨m topraklar “miri” arazi statu¨su¨ne sokulmus¸, yani devletles¸tirilmis¸tir. O¨te yandan, devletles¸me tecru¨besi ve merkezi devlet adamlarının etkisi o tarihe dek varolan en merkezi devleti ortaya c¸ıkarmıs¸sa da, hala yu¨ru¨rlu¨kte olan veraset sistemi ve Mogˆol istilaları sebebiyle Anadolu’ya akan go¨c¸ebelere kars¸ı politika u¨retilemeyis¸i, devletin sonunu hazırlamıs¸tır. Bu sebeple, Osmanlıdaki kadar sık olmasa da, Selc¸uklularda da kardes¸ katli hadisesi gerektigˆinde bas¸vurulan bir husus haline do¨nu¨s¸mu¨s¸tu¨r.
Selc¸uklu Yo¨netiminin O¨geleri : Selc¸uklu yo¨netimi ile Gazne Devleti’nin kurulus¸ ve is¸leyis¸ normlarına baktıgˆımızda, aralarında benzerlikler go¨rmekteyiz. Digˆer bir degˆis¸le, Selc¸uklular Gazne gelenegˆinin u¨zerine bir imparatorluk ins¸a etmis¸lerdir. Devletin halk u¨zerinde kurdugˆu otoritede I·ranlı bu¨rokratların bu¨yu¨k payı bulunmasının yanı sıra, mevcut cogˆrafyanın bu¨rokrasiye en bariz s¸ekilde yansıdgˆı alan dil olmus¸, ve her ne kadar saray Tu¨rkc¸e’ye sadık kalmıs¸sa da, “lingua franca” Farsc¸a olmus¸tur.
Nizamu¨lmu¨lku¨n, Sultan Meliks¸ah’a sundugˆu siyasetnamesinde ifade edildigˆine go¨re, yo¨neten ve yo¨netilenin konumları nettir. Sultanın en asıl go¨revi “ihsan ve adalet” sagˆlamaktır ve go¨revini yerine getirirken, vezir bas¸ta olmak u¨zere devlet adamlarına danıs¸ır. Anadolu Selc¸uklularda hu¨ku¨mdar tahta c¸ıkınca, adına hutbeler okunur ve sikke kestirilirdi. Hu¨ku¨mdarlıgˆın bir digˆer go¨stergesi tahttı ve sultan cu¨lus denen to¨renle tahta gec¸erdi. Tu¨rklerin I·slamiyet’le birlikte kabul ettikleri bir digˆer sembol tac’tır. O¨te yandan, sultanı, c¸ok degˆerli kumas¸lardan yapılan ve gu¨nes¸ten koruyan “c¸etr” adlı Hint ko¨kenli bir elbise ve “tıraz” adı verilen, u¨stu¨nde sultanın unvanı ve adı is¸li olan, halife tarafından go¨nderilen elbise sembolize ederdi. Bayrak Selc¸uklu Tu¨rkleri tarafından liva, sancak, alem so¨zcu¨kleriyle kars¸ılanırdı. Tu¨m adı gec¸enlerin yanı sıra, seradik (otagˆ), nevbet, gas¸iye (at eyerinin u¨zerine serilen ipekli o¨rtu¨), ok ve yay, yu¨zu¨k, mu¨hu¨r, ve tevki (sultan imzası) gibi o¨geler de digˆer hu¨ku¨mdarlık alametleridir.
Selc¸uklular, Tugˆrul Bey’den itibaren farklı s¸ehirlerde go¨rkemli saraylar ins¸a etmis¸lerdir ve bas¸kentte ins¸a edilen saraylar “dergah” veya “bargah” olarak adlandırılmıs¸tır. Hızla genis¸leyen ve o¨rgu¨tles¸en devlette, kurumlas¸mıs¸ bir saray tes¸kilatı da ortaya c¸ıkmıs¸tır.
- Bu¨yu¨k hacib ve hacibler: Protokolde vezirden sonra gelir ve sultandan memura kadar herkesin nasıl davranacagˆı bu kis¸ilerce belirlenir ve kontrol altında turulurdu.
- Hares Emirligˆi: Haciblerden sonra memurların cezalandırılması is¸ini yerine getirir.
- Vekil-i Hass: Saray hizmet personelinin amiridir.
- Abdar: Sultanın temizligˆinden sorumludur.
- C¸as¸nigˆi^r: Saray yemekleriyle ilgilenir.
- S¸arabda^r: Sultanın ic¸kileriyle ilgilenir.
- Ca^meda^r: Sultanın kıyafetlerinden sorumludur.
- Nedi^mler: Parayla satın alınan veya savas¸ta kazanılan esirlerden saray hizmetleri ic¸in alınan ko¨lelerdir.
Merkez tes¸kilatlanmasına gelince, devletin merkezinde vezir bulunur ve makam sembolu¨ sarık ve altın divittir. Vezirler neredeyse sultana es¸ yetkilerle donatılmıs¸lardır ve maas¸larını ikta olarak alırlar. Bu¨yu¨k divan, sultan ve vezir liderligˆinde divan bas¸kanlarının katılımıyla toplanan meclistir ve bu meclisin yazıs¸ma is¸leri vezaret tarafından gerc¸ekles¸tirilirdi. Devlet is¸leri divanlar u¨zerinden yerine getirilirken, merkez tes¸kilatı do¨rt divan u¨zerine ins¸a edilmis¸ti. Bunlardan ilki, iki kısımdan olus¸an Tugˆra veI·ns¸a Divanı’dır. I·lk kısım olan tugˆra birimi saltanat yazıs¸malarını yu¨ru¨tu¨r ve evrakın altına sultanın imzasını atardı. Digˆer birim ise devlet ic¸i ve u¨lkelerarası digˆer tu¨m yazıs¸maları yu¨ru¨tu¨lu¨rdu¨. Divanın bas¸ında “sahib-i divan-ı tugˆra ve ins¸a” bulunurdu.
Divan-ı I·stifa-yı Memalik, devletin tu¨m mali is¸lerinin kaydının tutuldugˆu ofisti. Bas¸ındaki “mu¨stevfi^”, “amid” ve “amil” unvanlı maliye memurlarıyla, vergi dahil devletin tu¨m gelir kaynaklarını denetim altında tutmaktaydı. Anadolu Selc¸ukluların tas¸radaki en o¨nemli maliye memuru igˆdis¸bas¸ı, ahalinin temsilcisi olarak da c¸alıs¸ır ve ticari hayatı du¨zenlerdi. Bu¨yu¨k Selc¸uklu s¸ehirlerinde benzer bir go¨revi “reis” adlı memurlar yu¨ru¨tu¨rdu¨. O¨te yandan, mu¨stevfinin kesin denetiminde olan vergiler as¸agˆıdaki gibi sıralanabilir:
- Mu¨slu¨manlardan alınan as¸ar
- Gayrimu¨slimlerden alınan cizye ve harac¸
- Gu¨mru¨k vergileri
- Pazar yerlerinde kesilen resimler
- Maden gelirleri
- Bagˆlı devletlerden toplanan vergiler
- Savas¸ ganimetleri
Divan-ı I·s¸raf-ı Memalik, devletin hem mu¨lki hem mali personelini teftis¸ altında tutan denetleme birimidir ve bas¸ında “sahib-i divan-ı is¸raf” veya “ mu¨s¸rif” diye adlandırılan bir yetkili bulunurdu. Divan-ı Arzı’l-cuyus¸ ise Selc¸uklu ordusunun her tu¨rlu¨ ihtiyacını kars¸ılar ve bugu¨nu¨n Milli Savunma Bakanlıgˆı go¨revini yerine getirirdi. Bahsi gec¸enler dıs¸ında, bu¨yu¨k divana girmeyen divanlar ise Divan-ı Meza^lim, Divan-ı Mu¨sa^dere, Divanu¨’l Tereka^t ve Divanu¨’l Kaza idi.
Selc¸uklularda eyalet tes¸kilatına degˆindigˆimizde, tas¸ranın eyelet adı verilen birimlerden olus¸tugˆunu ve bunların “amid” veya “hakim” denilen valilerce yo¨netildigˆini go¨rmekteyiz. Bilhassa Meliks¸ah Do¨nemi’ne kadar, memur alımında asillik ve varsıllık gibi istihdam ilkeleri uygulanmakta, bo¨ylece makamlar o¨nemli hale gelerek ru¨s¸vetten kurtarılmaktaydı. Tas¸rada adı gec¸en yetkililerden biri, eyelet/vilayet yo¨neticisi olan amidler, bir digˆeri ise s¸ehir ve kasaba amirleri olan reislerdi. S¸ahnelik kadrosuna atanan Tu¨rk komutanlar ise sadece mu¨lki-askeri is¸lerden sorumlu iken, amiller ise tas¸ra vergi sorumlularıydı. Muhtesibin sorumlulukları metanın kalitesinden o¨lc¸u¨-tartı aletlerinin denetimini, s¸eriata aykırı hareket edenlerin uyarılmasını ve cezalandırılmasını kapsardı. Adalet is¸leriyle kadılar ve kadiles¸kerler ilgilenirdi. Kadılar halkın, kadiles¸kerlerse sivil-asker yo¨neticilerin hukuki konularıyla alakadar olurlardı.
Selc¸uklu tas¸rası yo¨netimi, hanedan mensupları, gulam (kul-ko¨le) emi^rler, Tu¨rkmen gazi beyleri, Ermeni ve Gu¨rcu¨ krallıkları, Mekke s¸erifleri gibi hu¨ku¨metler/idareler arasında bo¨lu¨nmu¨s¸tu¨r. Merkezden tayin edilen eyalet yo¨neticisi “emir” diye adlandırılırken, hanedan mensuplarına “melik” denmektedir. S¸ehzadeler/melikler, atandıkları eyalette ku¨c¸u¨k bir divan olus¸turur ve vezir (atabeg) tayin ederdi. Anadolu Selc¸uklularında atabeg, sultanın yardımcısıydı ve s¸ehzade sancagˆa, atabege emanet edilir ve onun himayesinde devlet is¸lerinde tecru¨be kazanırdı.
Anadolu Selc¸uklularda tas¸ra idaresi, II. Kılıc¸ Arslan’ın u¨lkeyi on bir ogˆlu arasında taksim etmesinden etkilenmis¸tir. S¸ehzadeler atandıkları kentlere, saraydaki maiyetleriyle beraber gitmis¸ler ve burada ku¨c¸u¨k o¨lc¸ekli payitaht idareleri yaratmıs¸lardır. I·dari birimin tepesinde kentler bulunurken, bunların altında vilayet veya s¸ehir gibi birimler de bulunurdu. Selc¸uklular ele gec¸irdikleri yerleri “ema^ret” ve “serles¸ker” unvanlı kis¸ilerle du¨zenler, kent surlarının tadili ve esas bayındırlık c¸alıs¸maları gibi du¨zenlemelerden sonra, yo¨netim “subas¸” veya “sahib” unvanlı yetkililere teslim edilirdi. Bahsedilen yetkilerin yanında kadılar da, vilayetlerin adalet is¸lerini yu¨ru¨tu¨rlerdi.