ÜCRET VE ÖDÜL YÖNETİMİ - Ünite 6: Ödüllendirme Özeti :
PAYLAŞ:U¨nite 6: O¨du¨llendirme
O¨du¨llendirme kavramı
O¨du¨ller insanların belli bir c¸abanın kars¸ılıgˆı olarak elde ettiklerinde mutlu olacakları mu¨kafatlardır. O¨du¨l yo¨netimi veya o¨du¨llendirme ise c¸alıs¸anların uzun vadede is¸letme hedeflerine en etkin bic¸imde katkı sagˆlamak u¨zere kendilerinden beklenenleri ve kars¸ılıgˆında alacakları o¨du¨lleri belli bir strateji, politika ve su¨rec¸ c¸erc¸evesinde ortaya koyan o¨du¨llendirme sistemlerinin adil, es¸it ve su¨rekli bir yapıda kurulması ve devam ettirilmesidir. O¨du¨llendirme kavramı is¸letmeler ac¸ısından dar kapsamlı veya genis¸ kapsamlı olarak iki s¸ekilde tanımlanabilir. Genis¸ kapsamlı olarak bakıldıgˆında is¸letmelerde baz u¨cret veya temel u¨cret olarak bilinen ve c¸alıs¸anlara her kos¸ulda alacakları taahhu¨t edilen u¨cretin dıs¸ındaki her tu¨rlu¨ o¨deme ve katkılar o¨du¨llendirme olarak nitelendirilebilir. Dar anlamda ise o¨du¨ller sadece periyodik olmayan o¨deme ve katkıları kapsamaktadır.
O¨du¨llendirme amac¸ları
O¨du¨llendirme sadece c¸alıs¸anların belli hedeflere ulas¸maları halinde elde edecekleri bazı o¨zendiriciler sunularak daha yu¨ksek bir motivasyonla c¸alıs¸mak ic¸in o¨zendirilmelerini kapsamamaktadır. I·s¸letmelerde o¨du¨llendirme sistemlerinden pek c¸ok farklı amac¸la yararlanılmaktadır. Bu amac¸lar;
- I·s¸letme vizyon ve degˆerlerinin c¸alıs¸anlarca paylas¸ılması
- Nitelikli c¸alıs¸anların is¸letmeye kazandırılması ve elde tutulması
- Mevcut c¸alıs¸anların motivasyon ve performansının artırılması
- C¸alıs¸anların bilgi ve yeteneklerinin gelis¸tirilmesi
- Kurum ku¨ltu¨ru¨nu¨n desteklenmesi
- O¨rgu¨t yapısının olus¸turulması ve gu¨c¸lendirilmesi
- U¨cretlerden kaynaklanan maliyetlerin kontrol edilmesi
O¨du¨llendirmenin kuramsal temelleri
O¨du¨llendirme sistemlerinin en o¨nemli amacı c¸alıs¸anların motivasyonunun artırılmasıdır. Motivasyon, insanları belli davranıs¸ları gerc¸ekles¸tirmeye isteklendiren ve o davranıs¸ı go¨stermeyi su¨rekli kılan ic¸sel ve dıs¸sal gu¨c¸lerin bir karıs¸ımıdır. Motivasyon konusundaki kuramsal c¸alıs¸malar genellikle iki bas¸lık altında sınıflandırılmaktadırlar. Motivasyonun ic¸sel kaynaklarını ac¸ıklamaya c¸alıs¸an kuramlar ve dıs¸sal kaynaklarını ac¸ıklamaya c¸alıs¸an kuramlar olarak. Kapsam kuramları olarak da bilinen ic¸sel motivasyona yo¨nelik kuramların en o¨nemlileri ihtiyac¸lar hiyerars¸isi ve bas¸arma ihtiyacı kuramlarıdır.
I·htiyac¸lar hiyerars¸isi kuramları genellikle insanların en temel evrensel ihtiyac¸larını belirleme ve sınıflandırma amacıyla gelis¸tirilmis¸lerdir. Bu amac¸la Maslow ve Herzberg tarafından gelis¸tirilmis¸ iki kuramı bulunmaktadır.
Maslow’un kuramı ihtiyac¸lar hiyerars¸isi dir. Maslow’a go¨re, insan ihtiyac¸ları bes¸ grup altında sınıflandırılabilir. Yeme, ic¸me, cinsellik, yas¸ama gibi temel fizyolojik ihtiyac¸lar; c¸evrenin ve gelecegˆin tehditlerden uzak olmasını ifade eden gu¨venlik ihtiyacı; digˆer insanlarla bir arada olmayı ifade eden ait olma ve sevgi ihtiyacı; yapıp ettiklerinin bas¸kaları tarafından takdir edilmesini ifade eden saygı go¨rme ihtiyacı ve en son olarak da insanın bir anlamda kendini o¨lu¨msu¨z kılacak s¸ekilde olumlu anılmasını sagˆlayacak birtakım bulus¸lara, bas¸arılara imza atmasını ifade eden kendini gerc¸ekles¸tirme ihtiyacı. Bu bes¸ ihtiyac¸ basitten karmas¸ıgˆa dogˆru belli bir sıraya sahiptir.
Herzberg’in Maslow’un ihtiyac¸lar hiyerars¸isine dayalı olarak gelis¸tirdigˆi kuramı c¸ift fakto¨r kuramıdır. Herzberg’e go¨re, Maslow’un hiyerars¸isinde yer alan ihtiyac¸ların tu¨mu¨ her insan ic¸in motive edici degˆildir. C¸u¨nku¨ is¸sizlik sigortası gibi sistemlere sahip veya ekonominin gelis¸mis¸ligˆi nedeniyle is¸ bulmanın zor olmadıgˆı gelis¸mis¸u¨lkelerde belli bir gelir seviyesini korumak zor olmadıgˆı ic¸in Maslow’un hiyerars¸isindeki ilk u¨c¸ basamagˆı olus¸turan ihtiyac¸ların kars¸ılanması c¸ok zor olmayacaktır. Bir bas¸ka ac¸ıdan bakıldıgˆında ilk u¨c¸ basamak gelir du¨zeyi du¨s¸u¨k mavi yakalı c¸alıs¸anlar yani is¸c¸iler ic¸in motive edici olabilecekken daha yu¨ksek gelire sahip mu¨hendisler veya beyaz yakalılar olarak bilinen ofis c¸alıs¸anları ic¸in motive edici olmayacaktır. Herzberg bu bakıs¸ ac¸ısıyla Maslow’un modelindeki ihtiyac¸ları iki gruba ayırmaktadır. Bunlar, hijyen fakto¨rler ve motive edici fakto¨rlerdir. Buna go¨re Maslow modelinde ilk u¨c¸ sıradaki ihtiyac¸lar giderildiklerinde motive edici olmayan ama giderilmediklerinde motivasyonu engelleyen hijyen fakto¨rlerdir. U¨st sıradaki iki ihtiyac¸ ise giderildiklerinde motive eden ve giderilmediklerinde motivasyonu engelleyen motive edici fakto¨rledir.
McClelland ve Atkinson insanların en o¨nemli ihtiyac¸larının bas¸arma ihtiyacı oldugˆunu ileri su¨rerler. Onlara go¨re insanlar belli konularda bas¸arı go¨sterme ihtiyacı ic¸erisindedirler. Buna bagˆlı olarak da bas¸arısız olmaktan korkarlar. McClelland’ın modelinde insan ihtiyac¸ları u¨c¸ bas¸lık altında incelenmektedir.
- I·lk ihtiyac¸, bas¸ka insanlarla iletis¸im ic¸erisinde olma, sosyal gruplara katılma gibi kavramlarla ifade edilen ilis¸ki kurma ihtiyacıdır.
- I·kincisi, gu¨c¸ kazanma ihtiyacıdır. Gu¨c¸ kazanma ihtiyacı insanların bas¸kaları u¨zerinde otorite kurma, so¨zu¨nu¨ dinletme, insanları etki altında bırakma istekleri gibi bic¸imlerde ortaya c¸ıkmaktadır.
- U¨c¸u¨ncu¨su¨ ise, hem ilis¸ki kurma hem de gu¨c¸ kazanma ihtiyac¸larının temel nedeni olan bas¸arma ihtiyacını ele almaktadır.
Benzer s¸ekilde Atkinson da insanların temel ihtiyac¸larını bas¸arılı olma ihtiyacı olarak belirlemis¸tir. Atkinson’a go¨re, insanların motivasyonu bas¸arılı olma istekleri ve bas¸arısızlıktan korkmalarının, belli kos¸ullar altında bas¸arılı olma ya da olmama beklentilerinin, bas¸arılı olmaya o¨zendiren unsurlara verilen degˆer ile bas¸arısız olmanın sonuc¸larına verilen degˆerin bir biles¸iminden olus¸maktadır. Her iki yaklas¸ım arasındaki temel farklılık McClelland’ın bas¸arma ihtiyacını o¨ne c¸ıkarmasına kars¸ılık Atkinson’un bas¸arısızlıgˆa yo¨nelik korkuları da modele da^hil etmeye c¸alıs¸masıdır.
Bilgi toplumuna gec¸tigˆimiz yu¨zyılda insan motivasyonunu c¸ok farklı dıs¸sal etmenlerle ac¸ıklamaya c¸alıs¸mak daha mantıklı go¨ru¨nmektedir. Bu anlamda su¨rec¸ kuramları ihtiyac¸ları insanı gu¨du¨leyen fakto¨rlerden sadece birisi olarak go¨rmekte ve bunun dıs¸ında da bazı dıs¸sal motive edici fakto¨rler olabilecegˆini varsaymaktadır. Su¨rec¸ kuramlarının en o¨nde gelenleri beklenti kuramları, pekis¸tirme kuramları, es¸itlik kuramı ve amac¸ belirleme kuramıdır. Bu kuramlar insanları belli davranıs¸ları go¨stermeye iten ihtiyac¸ları sınıflandırmaktan c¸ok belli davranıs¸ların gelecekte de tekrarlanmasını sagˆlayabilecek mekanizmalar u¨zerinde durmaktadırlar.
Beklenti kuramları : Birbirini tamamlayan iki farklı kuramdan olus¸maktadır. Bunlardan biri Vroom’un digˆeri, Lawler ve Porter’in beklenti kuramıdır.
Vroom’un beklenti kuramına go¨re insan ac¸ısından motivasyonun gu¨cu¨ belli sonuc¸lara ulas¸ma beklentisi ile o sonuc¸lara ulas¸manın insan go¨zu¨ndeki degˆerinin (valens) bir c¸arpımıdır. Burada beklenti bir ihtimali ifade etmektedir.
Lawler ve Porter’in beklenti modeli de Vroom’un modelinin biraz daha gelis¸tirilmis¸ bic¸imidir. Bu modele Vroom’un modelindeki beklenti, degˆer (valens) ve arac¸sallık kavramlarına ek olarak kis¸ilerin o¨zellikleri, rol algılamaları, performans, o¨du¨l tu¨rleri ve tatmin olma gibi kavramlar da^hil edilmis¸tir. Buna go¨re c¸alıs¸anlar belli beklentilere ulas¸ma konusunda belli ihtimaller c¸erc¸evesinde c¸es¸itli davranıs¸larda bulunup bulunmamaya karar verirlerken, bu c¸alıs¸anların kis¸isel bilgi ve becerileri ve is¸letme ic¸erisinde tam olarak hangi is¸i gerc¸ekles¸tirmeleri gerektigˆine yo¨nelik rol algılamaları da etkili olmaktadır. Bu¨tu¨n bu unsurlar dogˆru bic¸imde bir araya geldigˆinde ortaya yu¨ksek bir performans c¸ıkacaktır. Bu performansın kars¸ılıgˆı da ic¸sel veya dıs¸sal o¨du¨llerdir.
O¨du¨llendirme sistemleri ac¸ısından Lawler ve Porter modelinin en o¨nemli katkısı c¸alıs¸anların kendi o¨du¨lleri kadar bas¸kalarının aldıgˆı o¨du¨lleri de degˆerlendirmeye aldıklarını vurgulamasıdır. Yine c¸alıs¸anların ic¸sel ve dıs¸sal o¨du¨llere farklı derecelerde degˆerler atfedebilecekleri de dikkatten uzak tutulmamalıdır. Son olarak bu model do¨ngu¨sel yapısıyla performans ve o¨du¨l arasındaki ilis¸kinin dinamik bir yapıya sahip oldugˆunu, bu nedenle modelin degˆis¸kenlerinin su¨rekli go¨zden gec¸irilip farklı is¸letmelere uygun modellerin gelis¸tirilmesi geregˆine de vurgu yapmaktadır.
Pekis¸tirme Kuramları : Beklenti kuramları insanları belli davranıs¸lar go¨stermeye iten fakto¨ru¨n beklentiler ve o beklentilere atfedilen degˆerler oldugˆunu kabul ederken, pekis¸tirme kuramları ise tam tersi bir yaklas¸ımla insanların belli davranıs¸ların sonucunda elde ettikleri o¨du¨llere go¨re motive olduklarını iddia etmektedir. Bir anlamda c¸evre tarafından benimsenen davranıs¸lar tekrarlanırken benimsenmeyen davranıs¸lar da tekrar edilmemektedir.
O¨du¨llendirme sistemleri ac¸ısından bakıldıgˆında pekis¸tirme kuramlarının en o¨nemli katkısı ceza yerine o¨du¨llerin daha o¨nemli oldugˆunu ortaya koymasıdır.
Es¸itlik Kuramı : C¸alıs¸anların is¸letmeleriyle olan ilis¸kilerinde digˆer c¸alıs¸anlarla es¸it muamele go¨rme beklentilerine dayanmaktadır. Es¸itlik kuramı temelde adalet algılamasıyla ilis¸kili bir kuramdır. is¸letmelerde adalet konusu u¨c¸ farklı ac¸ıdan ele alınmaktadır: Dagˆıtım adaleti, is¸lem adaleti ve etkiles¸im adaleti. I·s¸lem adaleti c¸alıs¸anların is¸letmenin kendisine yo¨nelik adalet algılamalarıyla ilis¸kiliyken, etkiles¸im adaleti daha c¸ok c¸alıs¸anların ilk amirleriyle olan ilis¸kileri c¸erc¸evesinde ortaya c¸ıkmaktadır.
Amac¸ Belirleme Kuramı : Edwin Locke tarafından gelis¸tirilmis¸ bir kuramdır. Bu kurama go¨re kis¸ilerin belli davranıs¸ları go¨sterme konusundaki motivasyonun s¸iddeti tas¸ıdıkları amac¸lara go¨re degˆis¸mektedir. I·s¸letmeler ac¸ısından bu kuramın en o¨nemli yo¨nu¨ c¸alıs¸anların amac¸larıyla is¸letmenin amac¸larının uyumlas¸tırılmasıdır. Amac¸ belirleme kuramının en o¨nemli vurgusu o¨ncelikle ortada ac¸ık-sec¸ik belli amac¸lar bulunması gerektigˆidir. Belirgin bic¸imde tanımlanmıs¸ hedefler bulunması c¸alıs¸anların motivasyonunu artırmaktadır. Bu amac¸lar c¸alıs¸anlarla birlikte belirlenirse daha da gu¨du¨leyici olacaklardır. Amac¸lara ulas¸ma konusunda geribildirim alanlar almayanlara go¨re daha fazla motive olmaktadırlar. Son olarak, ulas¸ılması zor amac¸lar ulas¸ılması kolay amac¸lara go¨re daha motive edici olmaktadır. Buna go¨re o¨du¨llendirme sistemlerinin ac¸ık ve belirgin kriterlere dayanması o¨nemlidir.
O¨du¨l tu¨rleri
O¨du¨l kavramının kapsamındaki farklı yaklas¸ımlar o¨du¨l tu¨rlerinin sınıflandırılmasında da farklı yaklas¸ımların ortaya c¸ıkmasına neden olmaktadır. Bunlardan biri dogˆrudan ve dolaylı o¨du¨llendirme ayırımıdır. Buna go¨re temel u¨cret gibi c¸alıs¸anlara nakit olarak o¨denen o¨du¨ller dogˆrudan o¨du¨ller olarak kabul edilirken o¨zel sagˆlık sigortaları gibi o¨du¨ller ise dolaylı o¨du¨ller olarak kabul edilmektedir. Yine o¨du¨llerin verilmesinde tercih edilen stratejilere bagˆlı olarak bireysel, takım bazlı veya o¨rgu¨tsel o¨du¨llendirmeler de yapılabilmektedir. Bir c¸alıs¸ana belli bir bas¸arısından dolayı bir maas¸ ikramiye verilmesi bireysel bir o¨du¨l iken belli bir projeyi bas¸arıyla tamamlayan proje ekibine yo¨nelik verilen iki gu¨nlu¨k bir tatil takım bazlı o¨du¨llendirme o¨rnegˆidir. Kimi zaman o¨du¨llendirmeler bas¸arılı bir yılın ardından is¸letmedeki tu¨m c¸alıs¸anlara verilen o¨rgu¨tsel o¨du¨llendirme bic¸iminde de gerc¸ekles¸tirilebilir. Bir bas¸ka o¨du¨llendirme sınıflandırması da ekonomik, sosyo-politik ve yo¨netsel o¨du¨ller ayırımıdır.
Kar paylas¸ımları ekonomik, is¸ gu¨vencesi sagˆlama psiko-sosyal, yetki devri de yo¨netsel o¨du¨llendirme tu¨rlerine o¨rnek go¨sterilebilir. Son olarak o¨du¨llendirmenin zamanını ve s¸eklini temel alan planlı o¨du¨ller ve su¨rpriz o¨du¨ller veya ac¸ık o¨du¨ller ve gizli o¨du¨ller gibi ayırımlar da yapılabilir.
O¨du¨llendirilme insan motivasyonunun en temel tetikleyicilerinden biri oldugˆundan farklı o¨du¨llendirme bic¸imlerinin sınıflandırılmasında en temel psikolojik sınıflandırma olan ic¸sel ve dıs¸sal o¨du¨ller ayırımının daha anlamlı olacagˆı varsayılmıs¸tır.
I·c¸sel o¨du¨ller , herhangi bir davranıs¸ı gerc¸ekles¸tirmenin o¨du¨lu¨nu¨n tamamen o davranıs¸ı gerc¸ekles¸tirmenin kendisinde bulunan bir o¨zellikten kaynaklanması durumunu ifade etmektedir. C¸alıs¸anlar bazen belli bir is¸i sadece o is¸i yapmaktan bu¨yu¨k zevk aldıkları ic¸in bu¨yu¨k bir motivasyonla yapıyor olabilirler. Bo¨yle durumlarda o kis¸ileri motive etmek ic¸in bas¸kaca o¨du¨ller vermeye gerek yoktur.
Dıs¸sal o¨du¨ller ise herhangi bir davranıs¸ı gerc¸ekles¸tirmek ic¸in is¸in veya davranıs¸ın kendisi dıs¸ında bir bas¸ka fakto¨ru¨n motive edici olması durumunu ifade etmektedir. Bu durumda c¸alıs¸anlara belli davranıs¸ları yerine getirmeleri kars¸ılıgˆında belli u¨cret ve o¨du¨llerin kars¸ılık olarak vaat edilmesi gerekmektedir. Bu durumda is¸in kendisi c¸alıs¸anı motive etmek ic¸in yeterli olmamaktadır.
I·c¸sel o¨du¨ller daha c¸ok kis¸ilerin psikolojik beklentilerini kars¸ılamaya do¨nu¨k manevi o¨du¨llerden olus¸maktayken, dıs¸sal o¨du¨ller ise c¸alıs¸ma veya o¨zel yas¸am c¸evrelerinden kaynaklanan sosyolojik temelli beklentilerin kars¸ılanmasına yo¨nelik maddi yo¨nu¨ daha o¨n planda olan o¨du¨llerdir.
I·c¸sel o¨du¨ller bir anlamda c¸alıs¸anların yeterlilik, bas¸arı, sorumluluk, o¨nemli olma, u¨retkenlik, is¸e yarama, kis¸isel gelis¸me sagˆlama gibi psikolojik beklentilerine yo¨nelik manevi o¨du¨llerdir jest ve mimikler, takdir davranıs¸ları, yazılı veya so¨zlu¨ tes¸ekku¨r ifadeleri, hediyeler , izinler , yazılı veya go¨rsel medyada yer alma, kararlara katılım, sorumluluk artıs¸ı, yetki devri, kis¸isel gelis¸im olanakları, inisiyatif kullanabilme, is¸ tasarımı, is¸ gu¨vencesi, sosyal gruplara katılım ve sosyal ugˆras¸lar gibi c¸ok sayıda ic¸sel o¨zendiriciligˆi olan o¨du¨lden bahsedilebilir.
Dıs¸sal o¨du¨ller c¸alıs¸anların yaptıkları is¸ dıs¸ındaki fakto¨rlerden dolayı o¨du¨llendirilmeyi bekledikleri durumlarda gu¨ndeme gelmektedir. Yapılan aras¸tırmalar dıs¸sal o¨du¨llerin uzun vadede ic¸sel o¨du¨ller kadar motive edici olmadıgˆını go¨sterseler de c¸alıs¸anların is¸lerinden memnun olmadıkları durumlarda bile uygun dıs¸sal o¨du¨llerle motive edilebildiklerine dair bulgular da bulunmaktadır. Dıs¸sal o¨du¨ller genellikle is¸letme tarafından c¸es¸itli boyutlarıyla daha fazla kontrol edilebilen, daha somut o¨du¨llerdir. Digˆer sınıflandırmaları da dikkate aldıgˆımızda ic¸sel o¨du¨ller daha c¸ok psiko-sosyal nitelikteyken dıs¸sal o¨du¨ller ise daha ekonomik o¨du¨l tu¨rlerini kapsamaktadır. Yo¨netsel o¨du¨ller ise bazen ic¸sel bazen de dıs¸sal nitelikte olabilmektedirler. Dıs¸sal o¨du¨llendirme sistemleri daha c¸ok ekonomik bir nitelik tas¸ıdıklarından s¸u u¨c¸ farklı bas¸lık altında sınıflandırılabilirler: Dogˆrudan o¨demeler, dolaylı o¨demeler ve parasal olmayan o¨du¨ller .
Nakdi^ o¨demeler nakit para olarak yapılan o¨demeleri ifade ederken ayni^ o¨demeler ise para yerine yiyecek, kitap, kırtasiye, kıyafet, yakacak gibi maddi yardım tu¨rlerini ifade etmektedir.