VERGİ İCRA HUKUKU - Ünite 7: Vergi Alacağını Sona Erdiren Hâller Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 7: Vergi Alacağını Sona Erdiren Hâller

Ödeme

En kısa şekilde ödeme; vergi borcu bulunan yükümlü tarafından yasalara uygun biçimde burcun yatırılmasıdır. Vergi borcu ile fer’ilerini sona erdiren iki sebep vardır;

  1. Borcun kesinleşmesinden önceki
  2. Borcun kesinleşmesinden sonraki

Borcun kesinleşmesinden önceki sebepler Vergi Usul Kanunu’nu, borcun kesinleşmesinden sonraki sebepler ise Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun (AATUHK)’unu alakadar etmektedir. Vergi alacağını sona erdiren en doğal neden Vergi Usul Kanunu’na göre ödemedir.

Zaman Aşımı

Ödemeden sonra vergi borcunu sona erdiren en önemli nedendir. Vergi hukukuna göre zamaaşımı, alacağın mükellef zamanaşımına uğramasıyla otomatik olarak vergi borcunun olmaması halidir. Alacağı değil kamu tarafından istenmesini ortadan kaldırır. Müracaat koşulu aranmaz mükellefin faydalanabilmesini sağlar. Vergi hukukunda iki biçimde zamanaşımı vardır.

  1. Tahr Zamanaşımı
  2. Tahsil Zamanaşımı

Tahr zamanaşımı Vergi Usul Kanununda, tahsil zamanaşımı ise Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir.

Tahsil Zamanaşımı

Vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden bir sonraki yılın başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilemezse kamu alacağı zaman aşımına uğrar. Bu kanun AATUHK’da düzenlenmiştir. 5 yıllık tahsil zamanaşımı vade tarihinin bir sonraki yılbaşından itibaren başlamasının nedeni takibi ve işi kolaylaştırmak içindir. Tek tek her işlemin yapıldığı tarih üzerinden işlem yapılması kamuya aşırı külfet getireceğinden bir sonraki yılın başlangıcından itibaren vade işletilmeye başlanmıştır.

Tahsil Zamanaşımının Kesilmesi

AATUHK’nun 103. maddesine göre düzenlenmiştir. Aşağıda sıralanan maddeler zamanaşımını kesen hallerdir.

  • Ödeme
  • Haciz uygulaması
  • Cebren tahsil ve takip işlemleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat
  • Ödeme emri tebliği
  • Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi
  • Yukarıda gösterilen işlemlerden herhangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurum temsilcilerine uygulanması veya bunlar tarafından yapılması
  • İhtilaflı kamu alacaklarında yargı organlarınca bozma kararı verilmesi
  • Kamu alacağının teminata bağlanması
  • Yargı organlarınca yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi
  • İki kamu idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı kamu idaresi tarafından borçlu kamu idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi
  • Kamu alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.

Zamanaşımının kesilmesi kesilme anına kadar olan sürecin sonuçlarını ortadan kaldırır ve bir sonraki takvim yılının başından itibaren zamanaşımı tekrar işlemeye başlar.

Tahsil Zamanaşımının Durması

Borçlunun yabancı ülkede bulunması durumunda borçlunun hileli iflas etmesi ve borçlunun terekesinin tasfiyesi nedeniyle hakkında takibat yapılamaması zamanaşımını durduran hallerdir.

Özel Durumlarda Tahsil Zamanaşımı

Zamanaşımı süresini AATUHK’un 102’nci maddesi 5 yıl olarak kabul etmiş fakat para cezalarının özel kanunlardaki zamanaşımı hükümlerini saklı tutmuştur.

Tahsil Zamanaşımının Sonuçları

Alacaklı kamu dairesinin tahsil yetkisi tahsil zamanaşımı süresinin dolmasıyla ortadan kalkar. Mükellefin kendi rızasıyla yaptığı ödemeler zamanaşımından sonra kabul edilir fakat zamanaşımından sonra mükellefin yaptığı ödemeleri geri alması mümkün değildir.

Terkin

Vergi alacağını sona erdiren nedendir. Vergi alacağının tahsilinden vazgeçilmesi yani başka bir manada da silinmesidir. Bir nevi affa benzetilebilir fakat bu durum subjektif, özel bir işlemdir. Tek taraflı idari bir işlem olan terkin kamunun mükellef lehine alacağından vazgeçmesi olarak söylenebilir. Vergi borcunun tahakkuk aşamasında silinmesi Vergi Usul Kanunu’nda; vergi borcunun tahsil aşamasında silinmesi de AATUHK’da düzenlenmiştir.

Doğal Afetler Nedeniyle Terkin

AATUHK’nin 105 ve VUK’un 115’inci maddelerinde düzenlenmiştir. Doğal afetler nedeniyle kayba uğrayan varlıkların ve mahsullerin 1/3’ü yitirilmişse terkin hükümleri uygulanabilir. Ayrıca terkin uygulanabilmesi için kamu alacaklarının afet tarihinden önce tahakkuk etmiş olması, gelir kaynaklarının da afetten zarar görmüş olması gerekir. Zararın mevcudiyetinin kararı il veya ilçe idare kurullarınca belirlenir. Zararın derecesi Maliye Bakanlığının kriterleri doğrultusunda kamu idareleri tarafından belirlenir.

Bakanlar Kurulu kararı ile terkin kısmen veya tamamen gerçekleşir. Afetler ise; yer sarsıntısı ve kayması, su baskını, yangın, don, kuraklık, haşarat ve zararlı hayvan istilasıdır. Başvuru yapılmaması durumu re’sen terkin yapılamayacağını da beraberinde getirir.

Terkin başvurusu yapabilmek için;

  1. Varlıklarının en az 1/3’ünü
  2. Ürünlerinin en az 1/3’ünü yitirmiş olmak gerekir. Bu doğrultuda VUK kapsamına giren alacaklar Maliye Bakanlığınca, diğer kamu alacakları Bakanlar Kurulunca terkine sokulabilir. Terkin kendiliğinden gerçekleşmez, kişinin başvuruda bulunması gerekir.

Terkin için, Seri: A Sıra No:1 Tahsilat Genel Tebliği ile zarar derecesinin genel esasları belirlenmiştir.

Buna göre; mahsulün zarar derecesi, değeri, zarar öncesisonrası durumu ve değeri üzerinden uygulanan bazı maddeler vardır.

a. Tabii afet nedeniyle zarara maruz kalan varlıkların zarar derecesinin tespitinde

  • Afetin vukuu bulduğu tarihten önceki rayiç değerleri esas alınacaktır.
  • Afetin vukuu ile birlikte zarara maruz kalan varlıkların zarar sonrası değerleri, il veya ilçe idare kurullarınca tespit edilecektir.
  • Afetin vukuu ile birlikte zarara maruz kalan varlıkların zarar sonrası değerlerinin, afetin vukuu bulduğu tarihten önceki rayiç değerine bölümüyle zararın derecesi tespit edilecektir.

b. Tabii afet nedeniyle zarara maruz kalan mahsullerin değerlerinin tespitinde;

  • Afete maruz kalan mahsullerin zarar derecesinin tespiti, bu mahsulün yetiştirildiği araziden normal olarak üretimi mümkün olan mahsul miktarı ile zarar sonrası elde edilebilecek mahsul miktarının oranlaması suretiyle bulunacaktır.
  • Zarar öncesi ve sonrasına konu mahsul miktarları il veya ilçe idare kurullarınca tespit edilecektir.

c. Afet nedeniyle hem varlıklarını hem de mahsullerini kaybedenlerin zarar dereceleri, varlıkların ve mahsullerin zarar öncesi ve zarar sonrası rayiç değerleri esas alınarak toplamı üzerinden mukayese yapılmak suretiyle belirlenecektir.

Tahsil İmkansızlığı Nedeniyle Terkin

Alacağın tahsil edilecek giderlerden az olması terkinin bir sebebidir. AATUHK ve VUK’nda düzenlenen terkin şekli benzerdir. İkisinin ayrılan noktaları ise, VUK’ta doğmuş vergi alacağından tahakkuk aşamasında vazgeçilirken AATUHK’ta tahakkuk etmiş bir vergi alacağının silinmesidir.

Takas

Vergi alacağını sona erdiren takas yöntemi Borçlar Kanunu’nun 139. Maddesine göre; Vergi Hukukunda ise AATUHK’un 23. Maddesine göre düzenlenmiştir. Karşılıklı olarak bir miktar para ya da özdeş diğer edimleri birbirine borçlu olmaları halinde, her iki borç muaccel ise her biri alacağını borcuyla takas edebilir. Takas, aynı cinsten olan karşılıklı ve muaccel iki borcu daha küçük olan oranında sona erdiren hukuki işlemdir.

Mahsup ve takas işlemleri benzerlik gösterir ama farklı hukuki yapıları vardır. Mahsup ödenmiş bir kamu alacağının ödenmemiş bir kamu alacağından indirilmesini; takas aynı cinsten olan karşılıklı ve muaccel iki borcu küçük olanı oranında sona erdiren bir işlemdir.

Sözleşmeden, haksız fiil ve zenginleşmeden doğan borçlar Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulama alanı dışındadır. Takasın söz konusu olabilmesi için kesinleşmiş ve karşılıklı iki borcun olması gerekir. Fakat ayrı kamu idarelerinde olan borç ve alacaklar birbirleriyle takas edilemezler. Borçlu ve alacaklının bir araya gelmesi ve yükümlünün takas isteminde bulunması ödemenin hukuki sonucu olan borcu ortadan kaldırır.

Takas kamu alacağını korumaya için yapılan bir şeydir. Bu müessese sayesinde yükümlünün kamuya olan borcunun ödenmemesi riski ortadan kalkarken kamu alacağı garantili bir şekilde tahsil edilebilir.

Af

Devletin tek taraflı olarak alacağından vazgeçmesi affa neden olur ve bu durum vergi cezalarını sona erdirir. Af ile öngörülen tarh edilmiş ve belli bir zaman ödenmiş vergilerin ceza veya gecikme zammının silinmesidir.

Ölüm

Ölüm durumunda şahıs, kamu borçlusu sayılmaz ve vergi cezaları silinir. Fakat ceza dışındaki diğer borçlar mirasçılara intikal eder. Bu arada ölüm olayından önce vergi borcu ödenmeye başlamış ise bu durum ölümden sonra da sürmektedir. Sermaye şirketleri vergi borcu olmaksızın birleşirlerse bir sorun yoktur ama borç varsa bu borç birleşilen şirketin üzerine geçer ve vergi borcu sonlandırılmaz.

Yargı Kararları

Ceza ve tarh edilen vergi borcuna karşı yükümlüler belirlenen süre içerisinde dava açabilirler. Bu dava neticesinde belirlenen mahkeme kararı hükmünce vergi borcu ve cezanın tamamı ya da bir kısmının kaldırılmasına kanaat getirilirse, mevcut borç o derecede sonlanabilir.