VERGİ İCRA HUKUKU - Ünite 8: Kamu Alacaklarını Korumayı Amaçlayan Yasaklar, Suç ve Cezalar Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 8: Kamu Alacaklarını Korumayı Amaçlayan Yasaklar, Suç ve Cezalar

Kamu Alacaklarını Korumayı Amaçlayan Yasak, Suç ve Cezalar

6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da hem kamu borçlularını korumak ve haklarını güvence altına almak hem de kamu alacaklarını güvence altına almak amaçlanmıştır.

Sırların İfşası

6183 sayılı Kanun’un “Sırrın ifşası” başlıklı 107. Maddesinde yer alan hükümle ihdas edilen suçla, kamu görevlilerince kamu borçlusu statüsünde bulunan kişilerin kişisel bilgilerinin aleniyete çıkartılması önlenmek istenilmiş ve aksine davranış, yaptırıma bağlanılmıştır.

Sırrın ifşası suçunun faili ancak Kamu Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulamasında görevli olan kişiler olabilir.

Sırrın ifşası suçunun cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıdır. 6183 sayılı Kanunu’nun 107. maddesinin 6. fıkrasına göre;

  • kamu alacağını tahsil yetkisi verilen kuruluşlara (bankalar, kredi kuruluşları ve posta idaresine) yapacakları tahsile yönelik bilgilerin verilmesi sırrın ifşası sayılmayacaktır
  • Kanun’un 22/A maddesine göre borcun olmadığına dair belgeyi arama zorunluluğu getirilen kurum ve kuruluşlara ödeme ve işleme taraf olanlara ilişkin borç bilgilerinin verilmesi sırrın ifşası sayılmayacaktır.

Kanun gereği sırların verilmesi sırrın ifşası suçu bakımından bir hukuka uygunluk sebebidir. Ancak bu defa bilgi verilenler sırların ifşa etmeme yükümlülüğü altına girerler.

Artırmalara Katılma Yasağı

6183 sayılı Kanun’un uygulamasında görevli bulunan kimselere, bu kanun gereğince paraya çevrilecek malların artırmasına ne kendi adlarına, ne de diğer kimseler ad ve hesabına iştirak etmelerini yasaklamış ve bu artırmalardan mal satın alamayacaklarını, bu malları üçüncü şahıslar aracılığıyla veya üçüncü şahıslara satın aldırıp onlardan beş sene müddetle teferruğ suretiyle dahi satın almalarını yasaklamıştır.

6183 sayılı Kanun’un 108. Maddesindeki yasağa rağmen arttırmaya katılıp mal alanların cezası üç aydan üç yıla kadar hapistir.

Takdir İşlemlerine ve Kararlara İştirak Yasakları

6183 sayılı Kanun’un “Takdir muamelelerine ve kararlara iştirak edemeyecek olanlar” başlıklı 109. maddesinde; “Bu Kanun’un tatbikinde satış komisyonu reis ve azasiyle, bilirkişiler ve yine bu Kanun’un tatbiki münasebetiyle kendilerine intikal edecek hadiselerin karara bağlanmasında itiraz komisyonları reis ve azası:

  1. Kendilerine nişanlılarına ve boşanmış olsalar bile eşlerine,
  2. Kan veya sıhri usul ve furuuna, evlatlığına veya kendisini evlat edinene yahut kan hısımlığında üçüncü (bu derece dâhil), sıhri hısımlıkta bu hısımlığı meydana getiren evlenme ortadan kalkmış olsa bile üçüncü (bu derece dahil) dereceye kadar olan civar hısımlarına,
  3. Kanuni temsilcisi veya vekili bulundukları kimselere, ait işlerin takdir muamelelerine ve bu işler hakkında verilecek kararlara iştirak edemezler.” hükmü yer almıştır.

Hacizli malların satışına ilişkin komisyonlarda başkan ve üye olarak yer alanlar ile değer tespitinde görev alan bilirkişilerin yakınlarına ilişkin işlemlerde yer almaları yasaklanmıştır.

Vergi yargısında görev alanların hangi davalara bakamayacakları ise İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun göndermesi dolayısıyla Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na tabi kılınmıştır.

Kamu Alacağının Tahsiline Engel Olma Suçu

6183 sayılı Kanunu’nun 110. maddesinde kamu alacağının tahsiline engel olmak maksadıyla yapılan bazı işlem veya filler suç olarak kabul edilmiştir.

Burada suç teşkil eden fiiller; mülkten çıkarma, telef etme yahut değerden düşürme, gizleme, kaçırarak muvazaa yolu ile başkasının uhdesine geçirme veya aslı olmayan borçlar oluşturma, yahut alındılar verme, varlığı yok etme veya azaltma şeklindedir. Bu hareketlerden her hangi birinin yapılması suçun oluşumu için yeterlidir. Ancak tek şart değildir. Suçun maddi unsurunun gerçekleşebilmesi için bu fiiller neticesinde borçlunun kalan mallarının borcu karşılamaya yetmemesi gerekir.

Bu maddeye göre hükmedilecek hürriyeti bağlayıcı cezanın bir yıl veya daha az olması hâlinde, Ceza Kanunu’nun 50/1. maddesine göre, suçlunun durumuna, kişiliğine, ekonomik durumuna, pişmanlık duyup duymadığına göre ceza bir başka yaptırım türüne çevrilebilir. Cezanın bir yıldan fazla olması ve iki yılı aşmaması hâlinde ise mağdurun uğradığı zararın giderilip giderilmediği gibi hâllere de dikkate edilerek ceza ertelenebilir. İki yılı aşan cezalar ertelenemez.

Kamu alacağının tahsiline engel olma suçunun cezası Kanun’da altı aydan üç yıla kadar hapis olarak belirlenmiştir.

Mal Bilirimi İle İlgili Suç ve Cezalar

Mal bildirimini konu olan fiiller ile ilgili olarak 6183 sayılı Kanunda aşağıdaki üç madde halinde düzenleme yapılmıştır:

  1. gerçeğe aykırı bildirimde bulunma suçu
  2. mal edinme ve artmaları bildirmeme suçu
  3. istenecek bilgileri vermeme suçlu.

Mal Bildiriminde Bulunmama Hali ve Gerçeğe Aykırı Bildirimlerde Bulunma Suçu

6183 sayılı Kanun’un 55. maddesine göre, vadesinde borcunu ödemeyenlere bir ödeme emri tebliğ edilerek cebri icra işlemlerine başlanılması gerekmektedir. Ödeme emirlerinde hangi hususların bulunması gerektiği yine aynı maddede belirtilmiştir. Ödeme emri ile kamu borçlusundan, 7 gün içinde borcunu ödemesi veya mal bildiriminde bulunması istenir. Kamu borçluları, tebliğ edilen ödeme emri üzerine 7 gün içinde borçlarını ödemedikleri takdirde, bu süre içinde mal bildiriminde bulunmak mecburiyetindedir.

Mal bildirimi: Kamu borçlusunun, kamu alacağını karşılayacak miktarda, gerek kendi elindeki gerekse üçüncü şahıslar elindeki menkul ve gayrimenkul malları ile alacak ve haklarının; nev’ini, mahiyetini ve miktarını veya malı olmadığını ve yaşayış tarzına göre geçim kaynakları ile buna nazaran borcunu ne şekilde ödeyebileceğini tahsil dairesine yazılı veya sözlü olarak beyan etmesidir.

Ödeme emri usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği halde 7 gün içinde borcunu ödemeyen ve mal bildiriminde de bulunmayan borçlular hakkında, 6183 sayılı Kanun’un 60. Maddesi uyarınca hapsen zorlama yoluna gidilir.

6183 sayılı Kanun’un 60’ıncı maddesiyle düzenlenen hapis cezası gerektiren suç ile ilgili davalara icra mahkemesince bakıldığından, bu davalarla ilgili hak düşürücü sürelerin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 347. maddesine göre tespiti gerekmektedir. 2004 sayılı Kanun’un 347. maddesinde “Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer.” hükmü yer almaktadır.

Hapisle zorlama kararı, mal beyanında bulundurtma amacını taşıdığından, azami had üzerinden verilir. Bu bir ceza değildir. Borçlu mal beyanında bulunduğu an, infaza son verilir. Borçlunun kararın infazına başlanılmadan önce mal beyanında bulunması hâlinde, zorlama hiç uygulanmaz.

6183 sayılı Kanun’un 111. maddesindeki cezalar ise kasten gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlarla, bildirdiği malların değerini yüksek göstermesi yahut bildirilen malları borca yetmediği veya haciz ya da satışının çok güç olması nedeniyle ilave mal bildiriminde bulunması uyarısına rağmen, başka malı olduğu hâlde eksik bildirimde bulunanlara ve geçim kaynağı ve buna bağlı yaşayış tarzı bildirimlerini gerçeğe aykırı bir şekilde yapmış olanlara yönelik olarak düzenlenmiştir. Bu maddede, “Kanun’a göre istenen mal bildirimini gerçeğe aykırı surette yapanlarla yaşayış tarzları mal bildirimine uymayanlar üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmü yer almıştır.

Mal Edinme ve Artmalarını Bildirmeme Suçu

6183 sayılı Kanun’un 61 ’inci maddesine göre, malı olmadığını veya borcu karşılayacak miktarda malı olmadığını beyan eden kamu borçlusu, daha sonra edindiği mallar ile gelirlerindeki artışları edinme ve artış tarihinden itibaren 15 gün içinde tahsil dairesine bildirmekle yükümlüdür. Aksi durumda verilecek hapis cezasının alt sınırı bir ay olmakla beraber, karar verme yetkisi Sulh Ceza Mahkemesindedir.

İstenecek Bilgileri Vermeme Suçu

6183 sayılı Kanun’un 114. maddesinde, kendisine ödeme emri tebliğ olunan ve malı olmadığı yolunda bildirimde bulunan kamu borçlularını bu bildirim ile birlikte veya bildirim tarihinden itibaren 15 gün içinde bazı bilgileri tahsil dairesine vermekle yükümlü tutulmuşlardır. Bu bilgiler aşağıdakilerle sınırlı olarak sayılmıştır:

  • En son yasal yerleşim yeri ve iş adresleri,
  • Varsa devamlı mükellefiyetleri bulunan diğer tahsil daireleri ve kamu idareleri ve bunlardaki hesap ve kayıt numaraları,
  • Nüfus kayıt sureti.

Bu vazifeyi makbul bir özre dayanmadan zamanında yerine getirmeyenler elli güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

Kamu Borçlusuna Ait Ellerindeki Malları Bildirmeme Suçu

6183 sayılı Kanun’un 55. maddesinin son fıkrası ile alacaklı tahsil dairelerine, borcunu vadesinde ödemeyenlere ait malları elinde bulunduran üçüncü şahıslardan bu malları 7 gün içinde bildirmelerini isteme yetkisi verilmiştir. Kanun’un 113. maddesinde de “yapılan talebe rağmen bildirmeyenler altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmü yer almıştır.

Suçların Takibi

6183 sayılı Kanun’un 115. maddesinde, Kanun’un yukarıda açıkladığımız “110 ila 114 üncü maddelerde yazılı suçlar, alacaklı amme idaresinin o mahaldeki en büyük memurunun ihbarı üzerine Cumhuriyet Savcılığı tarafından takip olunur.” hükmü yer almıştır.