VETERİNER LABORATUVAR TEKNİKLERİ VE PRENSİPLERİ - Ünite 10: Laboratuvar Güvenliği ve Temizliği Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 10: Laboratuvar Güvenliği ve Temizliği

Laboratuvarda Kullanılan Malzemelerin Temizliği

Çalışma sonuçlarının güvenilirliği büyük ölçüde kullanılan malzemenin temizliğine bağlıdır. Birçok kimyasal ve biyokimyasal madde miligram veya mikrogram miktarlarında kullanılır ve malzemelerdeki herhangi bir kirlilik yapılan deney veya çalışmayı önemli oranda etkiler. Temizlikte kullanılacak distile suyun cam distilasyonla yapılması kimya ve biyokimya laboratuvar çalışmalarında yeterlidir.

Plastik Malzeme Temizliği

Laboratuvarlarda genel olarak polietilen plastik malzemeler kullanılmaktadır. İlk kez kullanılacak polietilen malzemeler önce 8 M üre çözeltisiyle temizlenir. Sonra distile su ile durulanır, 1 N KOH çözeltisi ile yıkanır, tekrar distile sudan geçirilir ve sonra metal iyon kontaminasyonu gidermek için 0.001 M EDTA ile yıkanır. Sonunda cam distile su ile durulanır. Bu ilk kullanım öncesi yapılan temizliği takiben her kullanım sonrası % 0.5’lik deterjanla yıkayıp distile su ile durulamak yeterlidir.

Cam Malzeme Temizliği

Cam malzemeler kullanıldıktan sonra en kısa zamanda temizlemek gerekir. Cam malzemelerin temizliğinde % 0.5’lik deterjanlı su ile yıkanması genelde yeterli olmaktadır. Temizlik sonrası cam yüzeyde su damlası kalması durumunda temizlik yeterli değildir ve özel yıkama gerekebilir.

Kuartz ve Cam Küvetlerin Temizliği

Kuartz veya optik parlatılmış cam malzemelerin etanolde hazırlanmış KOH veya kuvvetli bazlarla temizlenmesi aşınmaya neden olmaktadır. Bunun yerine % 0.5’lik deterjan ile temizleyip distile su ile durulamak yeterli olur.

Plastik ve Cam Malzemelerin Kurutulması

Cam malzemeler kurutma fıranlarında kurutulur. Birçok plastik malzeme de kurutma fırınında kurutabilmektedir ancak plastik malzemenin tipi kesin olarak bilinmiyorsa kurutma fırını kullanılmamalıdır. Cam malzemeler aseton ile de kurutulabilir. Fakat asetona bağlı kirlilik eğer deneyi etkiliyorsa kullanılmamalıdır.

Sterilizasyon

Sterilizasyon bir ortamın ya da maddenin canlı mikroorganizmaların tüm formlarından arındırılması işlemidir. Sterilizasyon işleminden sonra ortamda 1 milyonda 1 canlı mikroorganizma bulunma olasılığı vardır. Sterilizasyon için kabul edilebilir sınır 10 -6 olarak kabul edilmektedir ve endosporlar da dahil olmak üzere tüm mikroorganizmalardan ortam arındırılmıştır. Dezenfeksiyon ise sporlar dışında mikroorganizmaların ortadan kaldırılması işlemidir. Dezenfeksiyon işlemi genellikle çalışma alanları, ekipmanlar gibi cansız yüzeylere ya da objelere uygulanır. Dekontaminasyon ise mikroorganizmaları ortadan kaldıran ve/veya öldüren sterilizasyon ve dezenfeksiyon işlemlerinin tümüdür. Dekontaminasyonun amacı kontamine materyalin bir sonraki işlem için hazır hale gelmesidir.

Fiziksel Sterilizasyon Yöntemleri

Yakma yöntemi mikrobiyoloji laboratuvarlarında kültür sırasında kullanılan iğne, öze gibi gereçlerin sterilizasyonu için rutin olarak kullanılan bir yöntemdir. Nemli ısı ile sterilizasyon basınç altında ya da basınçsız buhar ile yapılmaktadır. Basınç altındaki doymuş buhar ile sterilizasyon, laboratuvar materyallerinin sterilizasyonunda kullanılan en etkili yöntemdir ve otoklavlar bu amaç için kullanılan cihazlardır. Otoklavda sterilizasyon için 121 °C ve 132 °C sıcaklık kullanılır. Basınç altında nemli ısı ile sterilizasyon en hızlı, basit ve etkili fiziksel sterilizasyon yöntemidir.

Basınçsız buhar ile sterilizasyon da 120 °C’de 1 saatte sterilizasyon yapılır. Yüksek ısıya dayanıklı olmayan maddelerin, solüsyonların sterilizasyonu için kullanılır. Tindalizasyon, yüksek sıcaklığa dayanıklı olmayan çeşitli besiyeri ve çözeltiler su banyosunda düşük sıcaklıkta 80 °C’de 60 dakika 3 gün üst üste ısıtılarak sterilize edilir. ilk uygulamada canlı kalan sporların bir sonraki uygulamadan önce germinasyonla vejetatif hale geçerek sonraki ısıtmada ölecekleri prensibine dayanır. Kuru sıcak hava, hücre içine daha az geçebildiğinden kuru ısı ile yapılan sterilizasyonda nemli ısıya göre daha uzun sürelere ve daha yüksek sıcaklığa gereksinim vardır. Bu yöntemde 160 °C’de 1 saat, 170 °C’de 1 saat tutularak sterilizasyon sağlanır. Filtrasyon, laboratuvarlarda daha çok antibiyotik solüsyonları, toksik kimyasallar, radyoizotoplar, aşılar, karbonhidratlar gibi ısıya duyarlı maddelerde kullanılır.

Kimyasal Sterilizasyon Yöntemleri

Etilen oksit ve formaldehid gazı gibi çeşitli gazlarla kontrol altındaki şartlarda (örneğin nem) kapalı sistemler içinde sterilizasyon sağlanmaktadır. Laboratuvar malzemeleri üzerinde bulunabilecek kir, yağ ve organik maddeler mikroorganizmaları kaplayarak dekontaminanların öldürücü etkisine engel olur. Bu nedenle dezenfeksiyon ve sterilizasyonda ön temizleme işlemi esastır. Genellikle mikroorganizmaların öldürülmesi için gereken zaman bakteri sayısına (mikrobiyal yük) bağlı olarak artar.

Laboratuvarlarda çalışma alanlarının, çalışma bankolarının, laboratuvar ekipmanları ve eşyalarının düzenli bir şekilde ve çalışma sıklığına bağlı olarak dekontaminasyonu gerektirir. Laboratuvar zemininin temizliği, temizlik için kullanılan malzemeler ve temizlik bezleri de uygun şekilde dezenfekte edilmelidir.

Laboratuvar Güvenliği

Laboratuvarda kullanılan kimyasallar toksik, kanserojen, yakıcı, tahriş edici veya yanıcı olabilmektedirler. Kuvvetli asitler, kuvvetli bazlar, uçucu bileşikler, yanıcı bileşikler, mutajenik bileşikler, korrosiv bileşikler, radyoaktif izotoplar, elektrik ve kesici objeleri laboratuvarda kullanılan küçük aletler olarak düşünürsek diğer el aletlerinde olduğu gibi usulüne uygun kullanılmadığında tehlikelidirler. Tehlikeli durumlar aniden şekillenebileceğinden genel güvenlik uygulamaları, gereçleri ve acil yardım bilinmelidir.

Laboratuvarda Uyulması Gereken Kurallar

Genel olarak laboratuvarlarda aşağıdaki kurallara uyulmaldır.

  1. Hareketi kısıtlayıcı giysiler, palto, manto giyilmemeli her zaman laboratuvar önlüğü ile çalışılmalı ve eldiven kullanılmalıdır.
  2. Laboratuvar çalışmalarında giyilen önlük/gözlük gibi giysiler kantin, yemekhane ve kütüphane gibi sosyal alanlarda giyilmemelidir. Laboratuvarlarda açık sandalet türü terlik giyilmemelidir.
  3. Hassas terazide tartma gibi pek az istisna hariç mutlaka laboratuvar gözlüğü kullanılmalıdır. Geniş yan koruyucuları olanlar tercih edilmelidir.

Laboratuvarda kesinlikle kontak lens takılmamalıdır. Kontak lens kullanımında esas problem gözün kendini temizleme hızındaki azalmadır. Kontak lens kullanan bir kişinin gözüne bir kimyasal sıçradığında gözün etkili irrigasyonu yapılamayacağından daha büyük yaralanmaya neden olur.

  1. Toksik olmadığı bilinen kimyasal maddeler dahil fiziksel özelliklerini belirlemek için ağıza alınmamalıdır.
  2. Laboratuvarda bir şeyler yemek ve içmek kesinlikle yasaktır. Laboratuvarlardaki dolaplara ve buzdolaplarına yiyecek ve içecek konulmamalıdır.
  3. Sifon etkisini başlatmak veya pipetleri doldurmak için ağızla çekme yapılmamalıdır.
  4. Laboratuvarda yalnız çalışılmamalıdır. Özellikle mesai saatleri sonrasında ve tatil günlerinde yapılan çalışmalar sırasında kişiler kontrol edilmelidir.
  5. Kullanılan kimyasalların yanıcı olup olmadığı, reaktivitesi, toksik olup olmadığı ve uygun atım yolları gibi fiziksel özellikleri bilinmelidir.
  6. Reaktif şişeleri alındıkları yerlere geri konulmalıdır. Reaktif şişesinden alınan fazla çözelti asla geri dökülmemeli, atılmalıdır. Atılacak çözeltiler, yoğun asit ve alkali ise bol akar su altında lavaboya dökülmelidir.
  7. Asit ve bazların yoğun çözeltileri kullanılacaksa dikkatli çalışılmalıdır. Daima yoğun asit suya ilave edilmeli, tersi yapılmamalıdır.
  8. Deney tüpünde çözelti ısıtırken tüpün ağızını yanımızdakilere veya kendimize doğru tutulmamalıdır. Deney tüpünde ısıtma işlemi, alev sıvı yüzeyi hizasına gelecek şekilde ve 45° eğik konumda devamlı çalkalayarak yapılmalıdır.
  9. Laboratuvar çalışması sırasında kullanılan gaz ve su musluklarının kapatıldığından emin olunmalıdır.
  10. Laboratuvar kazalarının çoğu dikkatsizlikten olur. Bu nedenle çalışırken dikkatli olunmalıdır. Ufak bir dikkatsizlik maddi büyük zararlara neden olabileceği gibi kendimizin veya laboratuvarda çalışanların sağlıkları açısından da tehlikeli olabilir.
  11. Standart güvenlik teçhizatı bulunmalı ve nasıl kullanılacağı bilinmelidir. Tüm laboratuvarlarda yangın söndürme cihazları, göz yıkayıcı, güvenlik duşu, çeker ocak, döküntü temizleme kiti, ilk yardım gereçleri ve kimyasal atıklar için taşıyıcı bulunmalıdır. Laboratuvar çalışanları tarafından nerede olduğu bilinmelidir.
  12. Asit veya alkali dökülmesi halinde dökülen yer bol akarsuda yıkanmalıdır.
  13. Kimyasal maddeler ne olduğunu görmek için gelişigüzel karıştırılmamalıdır. Şişelerin kapakları değiştirilmemelidir.
  14. Şişelerden sıvı dökerken etiket tarafı yukarı gelecek şekilde tutulmalıdır. Çünkü şişeden akan damlalar etiketi ve üzerindeki yazıyı bozabilir, bu da karışıklığa neden olabilir. Boş bir şişeye çözelti konulduğunda hemen etiketlenmelidir.
  15. Katı olan kimyasal malzemeler her zaman temiz bir spatül veya kaşıkla alınmalıdır.
  16. Asit, baz gibi aşındırıcı-yakıcı maddeler derimize temas ettiğinde derhal bol su ile yıkanmalıdır. Asitler, sodyum karbonatla, bazlar ise seyreltik asetik asitle nötralize edilerek sonra bol su ile yıkanmalıdır.
  17. Kapalı veya tıpalı bir kapta/tüpte ısıtma yapılmamalı, gerekirse uygun önlemler alınmalıdır. Kaynatırken patlamaya meyilli sıvılara cam boncuklar konulmalıdır. Cam boncuklar çözeltiler ısıtılmadan ilave edilmelidir, aksi takdirde şiddetli kaynama olabilir.
  18. Benzin, eter gibi çok uçucu maddeler, yanan ocak bulunan laboratuvarda kullanılmamalıdır. Uçucu maddenin buharları uzakta olsa da alevden yanabilir.
  19. Uçucu sıvılar lavaboya dökülmemelidir.
  20. Asit buharların veya kimyasal buharların konsantrasyonu arttıkça zararı ve tehlikesi artar. İyi çalışan çeker ocakta çalışmak önemlidir. Laboratuvarın havalandırılmasına dikkat edilmelidir. Biyogüvenlik kabin, bir çok işlem için gereklidir.
  21. Dökülme ve sıçrama sırasında/sonrasında alınacak önlemler, uyulacak kurullar ile dezenfeksiyon ve temizleme prosedürleri yazılı olarak bulundurmalı, uygulanması sağlanmalıdır.
  22. Kontamine sıvı atıklar, atık lavabo sistemine boşaltılmadan önce kimyasal veya fiziksel olarak dekontamine edilmelidir. Risk değerlendirmesi sonucu atık işleme sistemine gerek var ise bu kurulmalıdır.
  23. Laboratuvar her zaman düzenli, temiz ve çalışmaya uygun şekilde tutulmalı, lüzumsuz ya da lüzumundan fazla cihaz, alet ve materyal bulundurulmamalıdır.
  24. Tüm kontamine materyaller, örnekler ve kültürler tekrar kullanım amacıyla temizlenmeden veya atılmadan önce dekontamine yada sterilize edilmelidir. Tıbbi atık yönetmeliğine uyulmalıdır.
  25. Laboratuvar çalışmalarında bulunan sonuçlar, elde edilen rakamlar kâğıtlara değil bir deftere kaydedilmelidir.

Biyolojik Güvenlik

Biyolojik güvenlik, insanlar için potansiyel patojenik tehlike içeren materyal, infeksiyöz mikroorganizmalar ile yapılan çalışmaların, insan ve çevre için güvenli şekilde yapılmasını sağlamak amacıyla laboratuvar alt yapı, tasarım, ekipman, teknik ve uygulamalarının en uygun kombinasyonu olarak tanımlanabilir. Amacı çalışanları, diğer insanları ve çevreyi potansiyel tehlikeli mikrobiyolojik ajanlardan korumaktır. İyi laboratuvar uygulamaları, biyogüvenlik ekipmanlarının kullanımı ve gerektiğinde risk altındaki çalışanın aşılanması birincil korunma, laboratuvar dışında kalan çevrenin de korunması için alınması gerekli diğer önlemlerin tamamı ise ikincil korunma olarak ifade edilir. Biyolojik güvenliğin en önemli elemanı standart ve/veya özel mikrobiyolojik uygulama ve tekniklere çok sıkı bir şekilde uymaktır.

Laboratuvar alt yapıları risk gruplarına paralel uygulama ve korunma kriterleri açısından dört farklı seviyede tasarlanmıştır. Temel Laboratuvarlar, 1. ve 2. Biyogüvenlik seviyesinde bulunan laboratuvarlardır. 3. biyogüvenlik seviyesindeki laboratuvarlar tecrit laboratuvarı, 4. Biyogüvenlik seviyesindeki laboratuvarlar ise maksimum tecrit laboratuvarı olarak adlandırılır.

Biyolojik güvenliğin esası mikrobiyal risk değerlendirmesidir. Her bir laboratuvar çalışacağı mikroorganizmanın özel karakteristikleri, bulaşma yolu, hayvan modelleri, tedavi ve korunma yolları, aşısının olup-olmaması ya da temini ile birlikte yapılacak çalışmanın yöntem ve prosedürleri gibi özellikleri dikkate alarak mikrobiyal risk değerlendirmesi yapmalıdır. Buna göre oluşturulacak alt yapı kurulmalı ve birincil korunma ekipmanları seçilerek kullanımı sağlanmalıdır.

Kimyasal Güvenlik

Tüm kimyasal maddelerin sağlığa zararları ile ilgili bilgilerin laboratuvarda çalışanlarca öğrenilmesi gerekir. Laboratuvarların yazılı bir kimyasal hijyen planı olmalı, planda laboratuvarda çalışan personelinin tehlikeli kimyasallardan etkilenmesini azaltmak için gerekli işlemler ve uygulamalar bulunmalıdır.

Kimyasal Maddelerin Sınıflandırılması

  1. Aşındırıcı kimyasal maddeler: Asitler, bir veya daha fazla sayıda H iyonları içeren ve kimyasal yönden oldukçaaktif olan bileşiklerdir. Organik ve inorganik asitler şeklinde laboratuvarda kullanılırlar. Depolama sırasında, alçak raflarda veya asit kabinlerinde, geniş asit şişelerinde saklanmalıdır. Asit sızıntısı ve dökülmesi halinde asit kontrol emicileri ve absorbantları veya nötralize edicileri kullanılmalıdır. Bazlar OH iyonları içeren ve kimyasal yönden aktif olan bileşiklerdir. Depolama sırasında asitlerden ayrı saklanır. inorganik oksitlerin çözeltileri polietilen kaplarda saklanır. NaOH, KOH için sızıntı kontrol emicileri veya nötralize ediciler kullanılır.
  2. Toksik maddeler: Vücuda ağızdan alınma, solunum veya deriden absorpsiyonla girebilirler. Karşılaşma süresine bağlı akut ve kronik etkiler oluşur. Toksik bileşikler, insan vücudunda veya vücuda yakın bir yerde uygun koşullara sahip bir bölgeye ulaştığında yaralanmalara yol açıcı nitelikteki kimyasal bileşiklerdir.
  3. Kanserojenler: Kanserli hücrelerin büyümesine yol açan her türlü maddelerdir. Depolama sırasında kanserojenler, kansere yol açılabilir madde etiketi ile etiketlenmelidir. Kanserojen maddeler için önlemler, izole bir alanda veya iyi bir duman bacası içinde çalışmak, lastik eldivenler giymek ve eğer tozlu bir materyalle çalışılıyorsa bir respiratör kullanmak, çalışılan yeri dikkatlice temizlemek, cam eşyayı her zaman kullanılan yıkama yerine bırakmadan önce kuvvetli asit veya organik bir eritici ile yıkamak ve olabildiğince çok atılabilir malzeme kullanmaktır.
  4. Reaktifler: Parlayabilir ve tutuşabilir kimyasal maddelerdir. Aseton, benzen, dietil eter, alkoller, heptan, toluendir. Parlayabilir maddelerde bazı gazlar ve parafin gibi katıların da bulunduğunun bilinmesi önemlidir. Parlayabilir ve tutuşabilir kimyasal maddeler cam kaplarda saklanırsa 1/2 L’lik miktarlarda sınırlandırılmalı ve güvenlik kabininde depolanmalıdır.
  5. Yanıcı Maddeler: Uygun güvenlik kaplarında veya kabinlerde saklanır. Oksitleyici asitler ve oksidizerlerden uzak ve ayrı tutulmalıdırlar. Alev, sıcaklık ve kıvılcım gibi tutuşturucu kaynaklardan uzak tutulur. Yanıcı sıvı içeren güvenlik kapları veya kabinlerini kullanırken topraklanmalıdır (Statik elektriklenmeye karşı). Yangın söndürme cihazları her zaman kullanıma hazır bulundurulmalıdır. Olası döküntüleri temizlemek için gerekli malzemeyi hazırda bulundurmalıdır. Yüksek oranda uçucu yanıcı maddeleri özel olarak donatılmış bir soğutucuda saklamalıdır.
  6. Oksidizerler: Klorat, permanganat, inorganik peroksit ve nitrat gibi kolayca oksijen yapan maddelerdir. Bunlar organik maddelerin yanmasını hızlandırırlar. Hidrojen peroksit, Nitratlar, Nitritler ve Sodyum permanganat. Depolama sırasında, Serin ve kuru bir yerde saklanmalı, Kağıt ve tahta vb. gibi yanıcı ve tutuşturucu maddelerde ile Çinko, alkali metaller ve formik asit gibi indirgeyici ajanlardan uzak tutulmalıdır.
  7. Işığa Duyarlı Kimyasallar: Işığa maruz kaldıklarında tepkimeye giren maddelerdir. Depolama sırasında Işığa maruz kalması önlenmeli, serin ve kuru yerlerde koyu renkli şişelerde saklanmalıdır.
  8. Peroksit Yapan Kimyasallar: Uygun koşullar sağlandığında darbe ve ısı karşısında tutuşabilme özelliğine sahip, patlayıcı peroksitler oluşturan siklohekzan ve etileter örnek verilebilir. Depolama, hava geçirmez kaplarda, karanlık, serin ve kuru yerlerde yapılır. Teslim alma, açma ve kullanım tarihlerini belirten etiketler mutlaka kaplara yapıştırılmalıdır.
  9. Piroforik Maddeler: Havada kendiliğinden tepkimeye giren maddelerdir. Alkilaluminyumlar, lityum, potasyum, fosfor, sodyum gibi. Serin ve kuru yerde saklanır.

Tehlike Uyarıları ve Güvenlik Önerileri (R ve S İşaretleri)

  1. işaretleri, kullanıcıyı tehlike sembollerinin yanında, ilgili madde ile çalışırken karşılaşacağı tehlikenin niteliği bakımından da uyarmaktadır.
  2. işaretleri, tehlikeli maddeler ile çalışırken ortaya çıkacak sağlıkla ilgili tehlikelerden kullanıcının nasıl kaçınması gerektiğini belirten, güvenlik önerileridir.

Radyasyon Güvenliği

Radyoaktif izotoplarla çalışan laboratuvarlarda uluslararası, standart radyasyon ikaz işareti bulunmalıdır. Radyoaktif atıklar için ayrı çöp kutuları bulundurulmalıdır. Sıvı radyoaktif atıklar için sıvı radyoaktif atık, katı atıklar için katı radyoaktif atık şeklinde işaretleme yapılmalıdır. Çalışırken mutlaka eldiven ve önlük kullanılmalıdır. Çalışanların dozometre takmaları ve laboratuvarın düzenli taranması gerekir. Radyoaktif madde konulan tüm cam malzemeler çok iyi etiketlenmelidir. izotop tipi, radyoaktif miktarı, spesifik aktivitesi, isim ve tarih mutlaka olmalıdır. Tüm bunlar isteğe bağlı hususlar değildir, laboratuvarın radyoaktivite ile çalışabilme lisansını alması için uyması ve yapması gereken sıkı kurallardır. Önlemler alındığı takdirde maruz kalınacak radyasyon dozu oldukça az oranlara düşebilmektedir.

Laboratuvarlarda Acil Müdahale Planı

Kaza, afet ve yangınlarda (yangın, kimyasal madde dökülmesi, yaralanma, gaz kokusu/ elektrik kaçağı, deprem ve su baskınında) mal ve can kaybını en aza indirmek amacı ile yapılması gerekenlerin planlanması ve tehlike anında da uygulanması amacıyla her laboratuvarın bir acil müdahale planı olmalıdır. Acil müdahale planında görevliler ve telefon numaralarına mutlaka yer verilmelidir.