VETERİNER MİKROBİYOLOJİ VE EPİDEMİYOLOJİ - Ünite 1: Epidemiyoloji Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 1: Epidemiyoloji

Ünite 1: Epidemiyoloji

Epidemiyolojinin Amacı ve Bölümleri

Epidemiyoloji, popülasyonlarda hastalıkların sıklığını, dağılımını ve hastalık oluşumunu etkileyen faktörleri inceleyen ve bu hastalıklara yönelik hedefleri ve yöntemleri belirleyen bir bilim dalıdır. Hastalıklara yaklaşım açısından epidemiyolojinin diğer bilim dallarından farkı, hastalıkları popülasyon düzeyinde incelemesidir. Epidemiyolojinin çalışma alanları veya amaçları üç ana bölüm altında incelenebilir.

  1. Epidemiyoloji, nedeni bilinmeyen hastalıkların kökeninin araştırılmasında bir teşhis aracı olarak kullanılabilir.

  2. Epidemiyoloji, popülasyondaki enfeksiyonların özelliklerinin belirlenme sinde kullanılabilir. Bir hastalığın epidemiyolojisi dendiği zaman, hastalığın popülasyon düzeyindeki özellikleri ve çevreyle ilişkilerine bağlı özellikleri anlaşılır.

  3. Epidemiyoloji, enfeksiyon kontrol programlarının planlanması ve izlenmesinde kullanılabilir.

Epidemiyolojinin Bölümleri

Epidemiyoloji, hastalıkları ele alma yönüne ve kullanılan yöntemlere göre dört dala ayrılabilir.

Tanımlayıcı epidemiyoloji; sahada hastalığın ve hastalık nedenlerinin gözlenmesi anlamına gelir ve epidemiyolojik bir araştırmanın ilk adımıdır.

Deneysel epidemiyoloji; seçilen veya oluşturulan gruplarda hastalığın gözlenmesi anlamına gelir.

Analitik epidemiyoloji; tanımlayıcı ve deneysel epidemiyoloji gözlemlerinin kantitatif veriler haline çevrilip, matematiksel ve istatistiksel yöntemlerle değerlendirilmesini kapsayan epidemiyoloji dalı analitik epidemiyolojidir.

Teorik epidemiyoloji; doğal hastalık oluşumu ve bununla ilgili faktörlerin matematiksel olarak değerlendirilip hastalık modeli oluşturulmasını kapsar.

Hastalık Belirleyicileri

Bir hastalığın oluşumunu ve popülasyondaki sıkılığını etkileyen her faktöre veya değişkene “belirleyici” (determinant) denir. Primer belirleyiciler, hastalık oluşumu için gerekli olan ve varlıkları hastalık üzerine çok önemli etkiler yapan faktörlerdir. Sekonder belirleyiciler, hastalık oluşumu için mutlak gerekli olmayan, ancak varlıkları hazırlayıcı ve kuvvetlendirici etki gösteren faktörlerdir. Hastalık determinantları genellikle konak, etken ve çevre determinantlar› olarak sınıflandırılırlar. Bu belirleyiciler birbirleriyle ilişki içindedirler ve bunların ilişkisi “konak-etken-çevre üçgeni” olarak da bilinir.

Konak Belirleyicileri

Konak ile ilgili determinantlar, hayvanı belirli bir infeksiyona duyarlı konuma getiren faktörlerdir. Konak belirleyicilerinin başlıcaları; tür, ırk, yaş, cinsiyet, genetik ve bağışıklıktır. Yaş grupları arasında hastalıklara duyarlılık bakımından farklılıklar vardır ve buna yol açan faktörler çeşitlidir. Genç hayvanlarda infeksiyöz hastalıklar genellikle yaşlılara göre daha yüksek oranda görülür. Bunun nedeni, bağışıklık sisteminin gelişmişlik düzeyi ve daha önceki temaslarından dolayı yaşlı hayvanlarda bağışıklığın şekillenmiş olmasıdır. Hastalıkların oluşumunda cinsiyetler arasında görülen farklılık, anatomik, hormonal, genetik ve hayvanın kullanım alanı gibi faktörlere bağlı olabilir. Tür, ırk, yaşlanma ve cinsiyet gibi tüm konakçı belirleyicilerin temelde bireyin genetik yapısından kaynaklanan faktörler olduğu düşünülebilir. Bireysel bağışıklık dışında, popülasyonların bağışıklık düzeylerinde de farklılıklar olabilir. Bir popülasyondaki dirence sürü bağışıklığı denir ve popülasyondaki dirençli hayvanların düzeyini ifade etmek için kullanılır.

Etken Belirleyicileri

İnfektivite, bir mikroorganizmanın konakçıda yerleşme yeteneğinin bir ölçüsüdür. Bir konakçıyı infekte edebilen mikroorganizma miktarını kantitatif olarak belirtmek için ise infektif doz terimi kullanılır. Patojenite, bir mikroorganizmanın hastalık oluşturma yeteneğini kalitatif olarak ifade eden bir terimdir.

Çevre Belirleyicileri

Hastalık oluşumunu etkileyen faktörler arasında, epidemiyoloji ile en ilgili olanı çevre belirleyicileridir. Çünkü çevre faktörlerinin hem konakçı, hem hastalık etkeni ve hem de konakçı-etken ilişkileri üzerine etkisi vardır. Çevre faktörleri fiziksel (abiyotik) ve biyolojik (biotik) olmak üzere iki ana başlık altında toplanabilir.

Fiziksel Çevre: İklim

İklim, başta konak olmak üzere hastalık etkeni ve biyolojik çevre belirleyicileri üzerinde de etkili olur. Epidemiyolojik açıdan iklim kavramı doğada maruz kaldıkları genel iklim koşulları (makroiklim) ve küçük alanlardaki iklim koşullarına (mikroiklim) olarak iki yönden ele alınabilir.

İklim Koşullarının Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi

İklim koşulları, belirli noktalarda ve yerden belli yükseklikte kurulmuş Stevenson gözlem aygıtları ile saptanır. Epidemiyolojik araştırmalarda kullanılan iklim kavramları ise şunlardır:

  • Soğuk-rüzgâr indeksi

  • Isı-nem indeksi

  • Etkili ısı indeksi

  • Bioklimatogramlar

Fiziksel Çevre: Yerleşim ve Toprak

Jeolojik oluşuma ve iklim koşullarına bağlı olarak çeşitli bölgelerde toprak tipleri farklıdır. Toprak tipi iklim ile birlikte direkt olarak bitki örtüsünü ve bu da dolaylı olarak hayvan popülasyonlarının yapısını etkiler. Toprak tipi, bir mikro iklimdeki nem oranı ile de ilişkilidir.

Fiziksel Çevre: Barınak

Barınakların ana fonksiyonu hayvan› iklim koşullarından korumaktır. Barınağın tipine göre ısı, hava dolaşımı, nem, ışık, zemin ve altlık kontrollü koşullarda tutulabilir.

Biyolojik Çevre: Flora ve Fauna

Bir yerin bitki örtüsü flora, hayvan içeriği fauna olarak ifade edilir. Floradaki zehirli veya zararlı bitkiler doğrudan hastalığa neden olabildikleri gibi, yararlı bitkiler özellikle bağışıklık sistemini destekleyerek infeksiyonlara karşı direnci arttırabilirler.

Biyolojik Çevre: İnsan

İnsan faktörü, makro iklim belirleyicileri dışındaki tüm çevre belirleyicilerini değiştirebilir. İnsan unsuru tarafından direkt olarak belirlenen faktörler, insanın kendisi, yetiştirme, diyet, hayvanın kullanım alanı ve bakımdır.

Biyolojik Çevre: Stres

Stres, çevreden gelen ve vücudun dengesini bozan uyarımlara karşı oluşan biyolojik reaksiyonların bir yansımasıdır. Stres yaratan faktörlere stresör denir.

Mikroorganizmaların Bulaşması Ve Yayılması

Mikroorganizmaların Vücuda Girişi

Mikroorganizmaların vücuda girişi aşağıdaki şekillerle meydana gelir:

  • Sindirim sistemi yoluyla

  • Solunum sistemi yoluyla

  • Ürogenital sistem yoluyla

  • Deri yoluyla

  • Göz ve kulak mukozası yoluyla

  • Dolaşım sistemi yoluyla

  • Meme başı kanalı yoluyla

Mikroorganizmaların Vücutta Yayılma Şekilleri

  • Hücrelerarası yayılma

  • Fagositik hücrelerle yayılma

  • Kan yoluyla yayılma

  • Lenf yoluyla yayılma

  • Sinir yoluyla yayılma

Mikroorganizmaların Vücuttan Çıkışı

  • Deri yoluyla

  • Solunum sistemi yoluyla

  • Sindirim sistemi yoluyla

  • Ürogenital sistem yoluyla

  • Salgılar yoluyla

Mikroorganizmaların Bulaşma Şekilleri

  • Vertikal Bulaşma (Nesilden nesile)

  • Herediter Bulaşma (Embriyoya bulaşma)

  • Kongenital Bulaşma (Çiftleşmeden doğuma)

  • Horizontal Bulaşma (Doğumdan sonra)

  • Cansız Aracılarla Bulaşma

  • Canlı Aracılarla Bulaşma

Hastalık etkenlerini vertebralı hayvanlara taşıyan veya bulaştıran vertebrasız aracılara vektör denir.

Konak Tipleri

Vektörlerin de bir konak olarak değerlendirilmesidir, çünkü vektörler de hastalık etkenlerine konaklık etmektedirler. Son konak, belirleyici konak, primer konak, sekonder konak, paratenik konak, arakonak, güçlendirici konak ve geçici konak, bağlantı konağı ve gizleyen konak olmak üzere çeşitleri vardır.

İnfeksiyonun Uzaklara Taşınması

Hayvan hareketleri, duyarlı hayvanların bulunduğu bölgelerde salgınların çıkmasına neden olan en önemli faktördür. Hayvan hareketleri iki şekilde olabilir; infeksiyonu taşıyan yabani hayvanlar göç edebilir veya infeksiyonun endemik olarak seyrettiği bölgelerdeki hayvanlar insanlar tarafından nakledilebilir. Aşı gibi biyolojik ürünlerinin ve hayvanlardan hazırlanan yemlerin nakli de infeksiyonların ülkelerarasında yayılmasına neden olabilir.

İnfeksiyonların Yayılmasıyla İlgili Faktörler

İnfeksiyonların bulaşmasını ve yayılmasını etkileyen konak faktörü, konağın duyarlılığıdır. Bu duyarlılık, tür, ırk, yaş, cinsiyet ve bağışıklık gibi faktörlere bağlıdır. Bulaşmada etkene bağlı faktörler, infektivite, virulens ve dayanıklılıktır.

İnkübasyon Periyodu

Etkenin vücuda girdiği andan yerleştiği ana kadar geçen süreye prepatent periyot denir. İnfeksiyonun başlangıcından klinik belirtilerin görüldüğü ana kadar geçen süreye ise inkübasyon periyodu (kuluçka dönemi) denir. Bu yüzden, gizli infeksiyonlarda prepatent periyod vardır, inkübasyon periyodu yoktur.

Etkili Temas

Etkili temas terimi, infeksiyon oluşması muhtemel koşulları ifade eder. Etkili temas, etkenin dayanıklılığına, vücuda giriş ve çıkış yollarına ve konak dağılımına bağlıdır.

İnfeksiyon Tipleri

Vücuttaki Konumlarına Göre

Mikroorganizmalar farklı mekanizmalarla infeksiyon oluşturabildiklerinden, konak faktörlerine de bağlı olarak çeşitli infeksiyon tipleri ortaya çıkmaktadır. Bunlar;

  • Generalize infeksiyon

  • Lokal infeksiyon

  • Fokal infeksiyon

  • Latent infeksiyon

  • Fırsatçı infeksiyon

  • Gizli infeksiyon

  • Ortak infeksiyon

  • Sekonder infeksiyon

Hastalık Seyrine Göre

İnfeksiyonlar, inkübasyon periyodlarına, klinik belirtilerin ortaya çıkış zamanı ve uzunluğuna göre 4 kategoride değerlendirilir.

  • Perakut infeksiyon

  • Akut infeksiyon

  • Subakut infeksiyon

  • Kronik infeksiyon

Popülasyonda İnfeksiyon

Hayvan popülasyonu deyimi, tamamen ilgilenilen hayvan topluluğuna bağlı olan relatif bir kavramdır, yani belirli bir amaçla kastedilen hayvan topluluğudur. Spasyal populasyon yapısı, rastgele dağılım, kümesel dağılım ve düzenli dağılım olmak üzere üç şekilde görülebilir. Rastgele dağılımda, belirli noktalardaki hayvan sayısı, yoğunluğu ve bunların konumu düzensizdir. Kümesel dağılımda, hayvanlar belirli alanlarda yoğunlaşmışlardır ve kümeler arası mesafeler uzak veya yakın olabilir. Düzenli dağılımda ise, alandaki hayvan yoğunluğu sabit ve birbirleriyle olan mesafeleri eşittir.

Hayvanların bulundukları alandaki konumları, sayıları ve yoğunlukları, kısaca organizasyonlarına göre popülasyon kontagiyöz veya separe olmak üzere ikiye ayrılabilir.

Popülasyondaki İnfeksiyon Seyri

Populasyonda infeksiyonların seyri, belirli bir zaman boyutunu ve etkilenen hayvanların sayısını ifade edecek şekilde ele alınır. Epidemiyolojik açıdan popülasyonlarda dört tip infeksiyon seyredebilir: sporadik, endemik, epidemik ve pandemik.

Sporadik İnfeksiyon

Eğer bir infeksiyon bir popülasyonda bireysel vakalar halinde, nadiren ve düzensiz olarak görülüyorsa buna sporadik infeksiyon denir. Sporadik seyirli infeksiyonların bu karakteri genellikle etkenin kendinden ve bulaşma yollarının kısıtlı olmasından kaynaklanır.

Endemik İnfeksiyon

Eğer bir infeksiyon popülasyonda belirli bir oranda sürekli bulunuyorsa buna endemik infeksiyon denir. Endemik seyirli infeksiyonlarda, etkenin popülasyon içinde sürekli bulunması ve düzenli olarak bulaşması söz konusu olduğundan böyle hastalıklar belirli bölgelerde yerleşmişlerdir.

Epidemik İnfeksiyon

Bir popülasyonda hiç görülmeyen bir infeksiyon ortaya çıkar veya çok düşük endemik düzeyde seyreden bir infeksiyonun vaka sayısı aniden artarsa bu duruma epidemi adı verilir. Epidemik infeksiyonlar pratikte “salgın” olarak da ifade edilir. Bir epidemi ortaya çıktığında, popülasyonun daha önce var olmayan bir veya daha çok faktörle karşı karşıya kaldığı, yani hastalık determinantlarının mutlaka değişmiş olduğu anlaşılır.

Pandemik İnfeksiyon

Çok geniş boyutlu olan, ülkelerarası, hatta kıtalararası› yayılma eğilimi gösteren epidemilere pandemi adı verilir. Pandemik infeksiyon oluşmadan önce o popülasyonda hastalık yoktur.

Epidemiyolojik Oranlar

Epidemiyolojide sadece hayvan sayısını belirtmek yeterli olmaz. Hasta, ölü veya diğer bir olayla ilgili hayvan sayılarını bunların populasyon içindeki oranı şeklinde vermek gerekir. Epidemiyolojide çeşitli verileri içeren iki sayısal değeri karşılaştırmak için üç yol kullanılır ve bunlar “rate”, “ratio” ve “proportion” terimleri ile tanımlanır. Ratio, bir kantitatif ölçüyü diğerine bölerek elde edilen bir değerdir. Örneğin; “bir populasyonda dişilerin erkeklere oranı 3:2 dir”. Proportion, bir kantitatif değerin, içinde yer aldığı topluluk değerine oranıdır. Örneğin: “bir popülasyonda gebe hayvanların tüm dişilere oranı”. Prevalans, belirli bir popülasyonda ve herhangi bir zaman kesitindeki vaka düzeyini belirtir. İnsidens, bir populasyonda, belirli bir zaman periyodu içinde ortaya çıkan yeni hastalık vakalarını belirtir. Kümülatif insidens, bir popülasyonda, belli bir periyodun başlangıcında sağlıklı olup periyodun sonunda hasta olan hayvanların, periyod başlangıcındaki sağlıklı hayvanlara oranıdır.

Morbidite, bir populasyondaki hasta veya infekte hayvanların popülasyondaki tüm hayvanlara oranıdır ve genellikle yüzde oranla ifade edilir. Mortalite, bir popülasyonda belli bir hastalıktan ölen hayvanların popülasyondaki tüm hayvanlara oranıdır ve genellikle yüzde oranla ifade edilir. Letalite, bir hastalıktan ölen hayvanların tüm hasta hayvanlara oranını gösterir ve genellikle yüzde oranla ifade edilir.