VİDEONUN KULLANIM ALANLARI - Ünite 2: Belgesel Film Kameramanlığı Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 2: Belgesel Film Kameramanlığı
Belgesel Film Nedir?
İngilizceden Türkçeye “belgesel” olarak çevrilen “documentary” sözcüğü sinemanın ilk yıllarında Fransızlar tarafından kullanılmıştır. Fransızların bu sözcüğe yüklediği anlam “manzara resimlerinden oluşan film” şeklinde açıklanabilir. Bugün anladığımız anlamda belgesel sözlüğünü ilk kullanan ise John Grierson’dur. O’na göre belgesel, gerçeğin yaratıcı biçimde yorumlanmasıdır. 1948 yılında Dünya Belgesel Birliğinin yapmış olduğu tanımlama şöyledir: “Ya olgusal çekimle ya da aslına sadık kalarak yeniden kurulmak yoluyla yorumlanan gerçekliğin herhangi bir yönünü, akla ya da duygulara seslenecek şekilde ve biçimde film üzerine kaydetme yöntemlerinin tümü belgesel filmdir. Kuşkusuz belgesel filme ilişkin bu tanımlara daha başkaları da eklenebilir, ama hangi tanıma bakarsak bakalım belgesel üzerine tüm tanımların “gerçek yaşam”, “gerçek yaşamı olduğu gibi yansıtmak” üzerine kurulduğu söylenebilir.
Belgesel Filmin Temel İlkeleri
Belgesel filmle yaşamın içindeki gerçek durumlardan yola çıkarlar. Belgesel filmlerde yer alan kişiler kurmaca yapımlarda olduğu gibi kamera karşısında rol yapan oyuncular değildir. Belgesel film yapımcılarını karşılaştığı en temel sorun, sıradan insanların kamera karşısında doğallıklarını kaybetmeleridir. Bu sorun da uzun bir zaman diliminde belgesel çekim ekibi ve filme konu olan kişilerin bir arada yaşamları ve kameranın varlığını unutmalarıyla çözülebilmektedir. Gerçek yaşamlardan yola çıkan belgesel filmlerin bir diğer temel özelliği çekimlerin gerçek mekânlarda gerçekleştiriliyor olmasıdır. Bu kural filmin konusuna göre değişiklik göstermektedir.
Belgesel filmlerin en temel özelliklerinden biri de gerçek durumun gerçekleştiği anda çekilmesidir. Kurmaca filmlerde olduğu gibi yönetmenin istediği etkiyi almak için aynı sahnenin tekrar tekrar çekilmesi belgesel film için geçerli olmayabilir. Özellikle dolaysız sinema denilen belgesel türe ait yapımlarda kamera önünde gelişen olayın bir gözlemci gibi kaydedilmesi gerektiğinden çekimlerin tekrarı söz konusu olamaz. Belgesel filmi kurmaca filmden ayıran en temel noktalardan biri de belgesel sinemada kurmaca sinemada kullanıldığı anlamda bir senaryo olmamasıdır. Kurmaca sinemada önce senaryo hazırlanır. Yönetmen ve film ekibi bu senaryo doğrultusunda çekimleri gerçekleştirirler. Belgesel film yapımında ise öncelikle yapılan ayrıntılı bir araştırmadır. Gerçek mekânları, gerçek insanları ve gerçek olayları kendine konu edinen belgesel sinemanın üzerine aldığı sorumluluk büyüktür. Grierson’un tanımıyla; “gerçek yaratıcı bir biçimde yorumlayan bir belgesel film ortaya koyabilmek için öncelikle gerçeğin doğru bir biçimde saptanması, kaydedilmesi” gerekmektedir. Bu durum kameramanlara çok büyük sorumluluk yüklemektedir.
Belgesel Film Türleri
Belgesel filmin başlıca özelliklerini, “gerecini, konusunu, doğrudan doğruya doğadan alması; dolayısıyla bu gereci ve konuyu kendi doğal çevresinde ya da bu doğal çevrenin tıpkısı olan bu çevrede işlemesi; gereci ve konuyu nesnel bir tutumla yansıtması şeklinde sıralamak mümkündür”. Bu temel özelliklerin yanı sıra farklı özellikler de taşıyan belgesel film örnekleriyle karşılaşabiliriz. Buradan hareketle belgesel film başlığı altında farklı film türlerinin yer aldığını söylemek mümkündür. Bu türler kendine has özelliklere sahiptir. Belgesel başlığı altında yer alan bu film türlerini şöyle sıralayabiliriz:
- Araştırma Filmi
- Bilimsel Film
- Öğretici Film
- Haber Filmi
- Gezi Filmi
- Toplumsal Film
- Derleme Film
- Propaganda Filmi
- Sanat Üzerine Film
Belgesel Filmin Yapım Aşaması
Bir belgesel filmin yapım süreci dört temel aşamadan oluşur. Bunlar;
- Tasarım aşaması
- Çekim öncesi hazırlık aşaması
- Çekim aşaması
- Çekim sonrası aşama şeklinde sıralanabilir.
Tasarım aşaması: Tasarım aşamasında öncelikle yanıtlanması gereken soru “neyi anlatacağım” sorusudur. Bu soru yanıtlanırken ilk bata yapılması gereken konunun belirlenmesidir. Konunun belirlenmesiyle birlikte ana fikrin ne olacağı sorusuna yanıt aranmaya başlanır. Ana fikir, film gerçekleştirildiğinde verilmek istenen temel mesajı simgeler. Aynı ana fikir farklı konular işlenerek aktarılabilir. Konu ve ana fikrin belirlenmesinin ardından tasarım aşamasında gerçekleştirilmesi gereken bir başka çalışma araştırmadır. Belgesel film yapım aşamalarında belgeselciyi gerçeğe götüren aşama araştırma aşamasıdır. Bu nedenle bilimsel araştırma yöntemleri kullanılarak yapılacak çalışmalar, geçerli, güvenilir sonuçlara ulaşmayı sağlayacaktır.
Neyi anlatacağım sorusunun netleşmeye başlamasıyla birlikte yanıtlanması gereken soru “nasıl” sorusu olur. Hayal kurma süreci de denilen bu aşamada görüntü yönetmeni, sanat yönetmeni, besteci ve film üretim sürecinde görev alacak diğer uzmanlarla toplantılara başlanır. Bunlar, filmin anlatım dili ve içimi hakkında kararların verildiği toplantılardır. Filmin gerçekleşmesinde temel görev üstlenecek ekip elemanlarının, çekimlerin gerçekleştirileceği mekanlarda yapacağı gözlem ve araştırmalar, hayal kurma sürecini olumlu etkileyecek etkenlerdir. Gerçekten de tasarım süreci, tam anlamıyla bir hayal kurma sürecidir. Bu aşamada belgeselcinin masasında, sınırlarını koyarak belirlediği bir konu ile ana fikir, bir de çekeceği filmin hayali vardır. Gerçeğe dönüşme umudu taşıyan masa başı çalışmalarının yapıldığı tasarım sürecini izleyen aşamaysa çekim öncesi hazırlık aşamasıdır.
Çekim öncesi hazırlık aşaması: Bu aşamada yapılacak çalışmalar birkaç başlık altında ele alınabilir. Bunlardan ilki çekimi gerçekleştirecek ekip elemanlarının belirlenmesidir. Bir diğer çalışma teknik alt yapının oluşturulmasıdır. Kurulan hayalin gerçeğe dönüşmek üzere olduğu adımlardan biri budur. Görüntü yönetmeninin belirlenen ana fikir ve konuyu nasıl görselleştireceği sorusuna verdiği yanıtlar doğrultusunda teknik donanım belirlenir. Bir başka söyleyişle kamera, objektişer, filtreler, ışık malzemeleri, şaryo, vinç gibi araçlar, ses kaydı için gerekli donanım çekim için hazırlanırken, diğer yanda yapım çalışmaları sürdürülür. Bunlar çekim için gerekli resmi izinlerin alınması, çekim ekibinin konaklama, yeme, ulaşım gereksinimlerinin nasıl karşılanacağının belirlenmesi gibi işlemlerdir. Bu çalışmaların ardından çekim saati gelir dayanır.
Çekim: Çekim süreci hammadde toplama süreci olarak da yorumlanabilir. Tasarım aşamasında yapılan çalışmalar sonucu, kimlerle, nerelerde, nasıl çekimlerin yapılacağı netleşmiş, kayıtları yapılarak film içinde kullanılacak belge, gazete, fotoğraf gibi malzemeler toparlanmış, sıra bunların kaydedilmesine gelmiştir. Aslında tasarım aşamasında başlayan araştırma sürecinin çekim aşamasında da sürdüğünü belirtmek gerekir. Bu belgesel filmin en önemli özelliğidir. Filmi etkileyecek olan herhangi bir olgu, tanık ya da kanıtla çekim anında karşılaşılabilir. Bu tür sürpriz karşılaşmalar belgesel filmin anlatımını ve biçimini bir kez daha gözden geçirmeyi gerektirebilir. Sadece bu nedenle bile belgesel film, senaryosu yazılmadan çekime çıkılan film türüdür denilebilir. Bir başka söyleyişle belgesel filmin senaryosu kurgu masasında yazılır, demek hiç de yanlış olmayacaktır.
Çekim sonrası aşama: Bu aşama üç temel adımdan oluşur. Bunlardan ilki kurguya hazırlık adımıdır. İzleyen adımda kurguya başlanır. Çekim sonrası aşamada son adım ise çekim sırasında elde edilen tüm ham görüntülerin tek tek kayıtlarının tutularak arşivlenmesidir. Kurgusu tamamlanan filmin gösterim zamanı gelmiştir.
Çekim Aşaması ve Kameraman
Belgesel sinemanın yaptığı iş, var olan bir şeyi herkesin gördüğü gibi kaydetmekten farklı bir şeydir. Eğer amaç sadece kaydetmek olsaydı bunu robot kameralar da yapabilirdi, ancak o zaman o kaydedilen görüntüye belgesel sinema demek oldukça güç olurdu. Kısaca belgesel sinemayı sinema yapan koşullardan biri, belki de en önemlisi çekim sırasında özen gösterilmesi gereken kurallardır.
Dekor ve Işık: Dekor düzenlemesinde en önemli nokta, film teması ve konusuyla dekorun uyum içinde olmasıdır. Örneğin toplumsal bazı gerçekler üzerine bir belgesel film hazırlandığını düşünelim. Bilim insanları ve olay tanıklarıyla yapılan röportaj ve söyleşiler filmin farklı yerlerine yerleştirilecektir. Müzik programlarına uyacak bir dekorun böyle bir film için kullanılabileceği düşünülemez. Özetle iyi bir dekor sade olmalı ve filmde anlatılan öykünün ruhuna uymalıdır.
Işık ise bir nesnenin görülebilmesi için gerekli önkoşuldur. Etrafımızdaki varlıkları görebilmemiz için öncelikle onların üzerine ışık düşmesi ve bu düşen ışığın gözlerimize yansıması gerekecektir. Işık, görebilmemiz için temel bir araç olmanın ötesinde, varlıkları algılamamızı yönlendirmesi açısından da önemlidir. Bu noktada aydınlatma dediğimiz kavram karşımıza çıkar. Aydınlatma, bir konunun belli bir amaçla ışıklandırılmasıdır. Belgesel sinemada her zaman özel bir aydınlatma yapma olanağı olmayabilir. Böyle bir durumda var olan ortam ışıklarıyla yetinmek gerekecektir. Belgesel filmin gerçekliği açısından belki de böyle bir aydınlatma tercih bile edilebilir, ancak belgesel filmin belirli bölümlerine serpiştirilmek üzere röportaj yapıyorsak ya da depo çekiminde olduğu gibi zaman sorununun olmadığı durumlarda, filmin tema ve konusuna uygun bir aydınlatma yapmakta yarar vardır.
Çerçeve ve Perspektif: Çerçeve, yönetmenin ya da görüntü yönetmeninin daha da genelde filmin konuya nasıl baktığını göstermesi açısından çok önemlidir. Çerçeve belirlenirken pek çok seçenek arasından bir seçim yapılır bir açı, belli bir çekim ölçeği saptanır. Bu bir seçimdir. Film bittikten sonra izleyiciler, bu seçilen bakış açısından anlatılan dünyaya bakacaklardır. Görüntü düzenlemesi ise sinemacının elindeki gereci çerçevenin iki boyutlu yüzeyine belli bir anlayışla yerleştirmesidir. Güçlü noktalar ve çizgiler gibi, çerçevelemenin açısı, düzeyi ve çekim ölçeğinin de estetik bir görüntü yaratmada önemi büyüktür. Çerçevelemenin açısı dendiğinde anlaşılması gereken mizansene bakılır. Çerçevelemenin düzeyi dendiğinde anlaşılması gereken ise ufuk çizgisi ile çerçevenin tam ortasından geçen çizginin birbirine göre durumudur. Konunun çerçeve içinde kapladığı yere göre büyüklüklerinin değişmesiyle oluşan çekimler dizisine de çekim ölçeği denir. Kameranın açısını, düzeyini, konu ile arasındaki mesafeyi belirleyerek birbirlerinden tamamen farklı pek çok görüntü düzenlemesi yapılabilir, ancak önemli olan çerçeve seçiminin gelişigüzel olmaması, bir anlam yaratmak için, bir mesaj vermek için düzenlenmiş olmasıdır. Belgesel film çekimlerinde de aynı şey geçerlidir.
Perspektifi üç boyutlu ortamdaki varlıkların, belli bir görüş noktasına göre, iki boyutlu bir yüzeye gerçek görünüşleriyle aktarılması olarak tanımlayabiliriz. Göz ve beyin tarafından üç boyutluymuş gibi algılamamızı sağlayan araçların başında çizgi gelir. Çerçeve içinde yaratılan birkaç basit çizgi, iki boyutlu bir ortamda derinlik yaratılmasına neden olabilir. Çizginin görsel düzenlemede en çok kullanılan türleri, kıvrımlı çizgi, üçgenler, yatay, dikey, çapraz çizgiler, ufuk çizgisi, kaçış çizgileri şeklinde sıralanabilir. Derinlik duygusu yaratmanın yolları ise üst üste bindirme, boyut değişikliği, dikey konum, tay kom, çizgisel perspektif, gölge-ışık oyunu ve atmosferik perspektif olarak sıralanabilir.