VİROLOJİ - Ünite 9: Köpek ve Kedilerin Önemli Viral Hastalıkları Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 9: Köpek ve Kedilerin Önemli Viral Hastalıkları

Kuduz

Kuduz (Rabies) sıcakkanlı hayvanlar ve insanlarda görülebilen ve ölümcül ensefetalis ile seyreden viral bir hastalıktır. Louis Pasteur, 1885 yılında ürettiği aşı ile kuduz konusunda ilk modern görüşü ortaya atmıştır. Etiyoloji: Kuduz virusu Rhabdoviridae ailesinin Lyssavirus genusunda yer alan helikal simetrili ve zarflı bir RNA virusudur. Virus yüksek sıcaklık, yağ çözücülerine, düşük ve yüksek pH derecelerindeki kimyasallara ve deterjanlara karşı dayanıksızdır.

Epidemiyoloji: Zoonoz bir karaktere sahip olan kuduz hastalığı bazı ada ülkeleri dışında dünyanın pek çok yerinde ortaya çıkabilmektedir. İnsanlar hastalığa karşı hayvanlara göre daha az duyarlıdır. Kuduz hastalığının iki epidemiyolojik şekli vardır:

Yaban kuduzu: Kuduz virusunu doğal olarak taşıyan kurt ve çakal gibi vahşi hayvanlardan kaynaklanan ve yabani hayatta ortaya çıkan türdür.

Evcil kuduz: Evcil hayatta karşımıza çıkan ve daha çok köpeklerle bağlantılı olan enfeksiyonlardır. Kuduz virusu hastalıklı hayvanların salgıları vasıtasıyla etrafa yayılır. Kuduzlu bir hayvanın başka bir hayvanı ısırması ile hastalık geçer.

Patogenez ve klinik bulgular: Kuduz virusu vücuda girdikten sonra özellikle kas-sinir noktalarında çoğalır. Daha sonra sinir hücrelerine oradan omurilik ve sonrasında merkezi sinir sistemine geçer. Burada çoğalması tamamlandıktan sonra tekrar sinirler aracılığıyla organlara ulaşır. Kuduzlu bir hayvanın ısırmasından sonra virusun inkübasyon süresi 14-90 gün arasındadır. Kuduz hastalığının iki klinik seyir şekli gözlenmiştir:

Klasik kuduz: Klasik kuduzda üç dönem tespit edilmiştir. İlk olarak görülen prodromal dönemde ateş, halsizlik, iştahsızlık, ısırık bölgesinde kaşıntı ve duyu kaybı gibi bulgular gözlenir ve yaklaşık 3-4 gün sürer. Saldırgan dönemde hayvan aşırı hareketli, huzursuz, saldırgandır ve ısırma isteği vardır. Bu dönem ortalama 1-2 gün sürer. Felç döneminde ensefalitisin ilerlemesi sonucu felç oluşur. Komayı takiben ölüm gerçekleşir. Bu dönem ortalama 3-4 gün sürer.

Sakin kuduz: Sakin kuduz seyrinde saldırganlık dönemi görülmez. Prodromal dönemden sonra felç dönemi görülür.

Teşhis: Ölmüş hayvanlarda hastalığın teşhisi için ölmüş hayvanın başı kesilerek referans laboratuarına gönderilir. Hayvanın beyin dokularından hazırlanan örneklerde histopatolojik yöntemlerle test edilerek negri cisimcikleri aranır. Negri cisimciği, beyinde kuduz virusu tarafından oluşturulan nükleokapsid birikiminden meydana gelen bir intrasitoplazmik inklüzyon cisimciğidir. Canlı bireylerde teşhis için insan ve hayvanlardan aınan deri biyopsisi, korneal sürüntü ve tükrük örneklerinde immunofloresan ve PCR yöntemleri kullanılır.

Korunma ve kontrol: Kuduzdan korunmada alınacak önlemler; sahipli ve sahipsiz kedi ve köpeklerin kontrol altında tutulması, kedi ve köpeklerin aşılanması, alınan önlemlerin klinik gözlem ve laboratuar analizleri ile izlenmesi, halk eğitim programlarının yürütülmesidir.

Köpeklerin Gençlik Hastalığı

Köpek gençlik hastalığı (Canine distemper) aşılanmamış köpek ve diğer et oburlar arasında yüksek morbidite ve mortalite görülen sistemik bir hastalıktır.

Etiyoloji: Etken virus Paramyxoviridae ailesinin Morbillivirus genusunda yer alan helikal simetrili ve zarflı bir RNA virusudur. Virus yağ eriticilerine, birçok dezenfektana ve çevre şartlarına duyarlıdır.

Epidemiyoloji: Köpek gençlik hastalığı köpek, tilki, çakal, kurt, panda, gelincik ve vizonlarda görülür. Virus hasta hayvanların burun ve gözyaşı akıntısı, salya, idrar ve dışkısı ile saçılır. Hastalığa karşı en yüksek duyarlılık maternal antikorların kaybolduğu 4-6 aylık köpek yavrularında görülür.

Patogenez ve klinik bulgular: Solunum yoluyla alınan virus üst solunum yolunda enfeksiyon oluşturup lenfoid dokulara geçer. Sonrasında kan dolaşımı ile alt solunum sistemi, gastrointestinal sistem, ürogenital sistem ve merkezi sinir sistemine geçer. Hastalığın klinik formlarından perakut formda ateş birden yükselir ve ölüm gerçekleşir. Daha yaygın görülen akut formda 3-6 günlük inkübasyon süresinden sonra bir hafta ara ile 41°C’ye kadar yükselip sonra düşen iki fazlı bir ateş söz konusudur. Hasta köpeklerde solunum ve sindirim sistemi belirtileri gözlenir. Bazı köpeklerde davranış değişiklikleri, epilepsi atakları, lokal kas spazmları, ataksi ve felç ile karakterize merkezi sinir sistemi belirtileri de görülebilir. Çoğu zaman sinirsel belirtiler ile birlikte hard-pad disease olarak da bilinen ayak taban yastığı ve burun ucu derisinin aşırı kalınlaşması (hiperkeratozis) görülür.

Teşhis: Teşhiste çoğunlukla immunofloresan yöntemi ve reverz transkripsiyon-polimeraz zincir reaksiyonu (RTPCR) kullanılır.

Korunma ve kontrol: Hastalığı atlatan köpekler hayat boyu korunur. Doğumdan sonra yeni doğan yavruya kolostrum ile maternal antikorların aktarılması ile yavrunun korunmasında önemlidir. Kolostrum (ağız sütü); doğumdan hemen önce ve hemen sonra memeden salgılanan protein, vitamin ve minerallerce zengin ve aynı zamanda yüksek oranda antikor içeren süttür.

Köpeklerin Parvovirus Enfeksiyonu

Her yaştaki köpeklerde görülebilen bulaşıcı ve şiddetli ishal ve kusma ile karakterize bir hastalıktır.

Etiyoloji ve epidemiyoloji: Hastalık etkeni Parvoviridae ailesi içinde Parvovirus genusunda yer alan kübik simetrili ve zarfsız bir DNA virusu olan canine parvovirus-2 (CPV-2)’dir. Virus düşük ve yüksek pH derecelerine, yüksek sıcaklığa ve çevre şartlarına çok dayanıklıdır.

Patogenez ve klinik Bulgular: Oral yolla alınan virus bölgesel lenf düğümlerinde çoğalır, kan dolaşımı yoluyla kemik iliği, lenfoid dokular ve ince bağırsak epitellerine ulaşır. Hastalığın inkübasyon süresi 3-8 gündür.

Teşhis: Hastalığın kesin teşhisi ELISA ve hemaglütinasyon testi kullanılarak dışkıda antijen varlığının gösterilmesi ile yapılır.

Korunma ve kontrol: Aşılama hastalıktan korunmada çok önemlidir. Ayrıca virusun bulunduğu alanların dezenfeksiyonu (özellikle %1 sodyum hipoklorit kulanılarak) yapılmalı ve hasta hayvanlar ile sağlıklı hayvanlar aynı ortamda bulunmamalıdır.

Köpeklerin Enfeksiyöz Karaciğer Yangısı

Köpeklerin enfeksiyöz karaciğer yangısı (Infectious canine hepatitis, Hepatitis contagiosa canis) köpek ve diğer et oburların çok bulaşıcı ve sistemik bir viral hastalığıdır.

Etiyoloji ve epidemiyoloji: Hastalık etkeni Adenoviridae ailesinin Mastadenovirus genusu içinde yer alan kübik simetrik yapıda zarfsız bir DNA virusu olan canine adenovirus-1 (CAV-1)’dır. Virus yağ eriticilerine ve çevre şartlarına dayanıklıdır.

Patogenez ve klinik bulgular: Organizmaya oronazal yolla giren virus öncelikle boğaz bölgesi ve ince bağırsak lenf düğümlerinde çoğalır. Kan dolaşımı yoluyla karaciğer, böbrekler, dalak ve akciğerlere ulaşır. Bu organlarda kanama ve nekrozlara neden olur. Klinik olarak üç seyir şekli vardır. Perakut formda Köpek yavruları 3-4 saat süren bir hastalık tablosunun ardından ya da hiçbir klinik belirti göstermeden birden ölürler. Akut formda ise inkübasyon süresi 4-9 gündür. Ateş, durgunluk, iştahsızlık, susuzluk hissi, konjuktivitis, seröz burun ve gözyaşı akıntısı, karın boşluğunda şiddetli ağrı, kusma, kanlı ishal, ağız mukozasında kanamalar ve hiperemi gibi klinik bulgular gözlenir. Akut hastalık belirtilerinin kaybolmasından 7-10 gün sonra köpeklerin %25’inde oluşan iki taraflı korneal opasite (gözün saydamlığını kaybetmesi) genellikle kendiliğinden kaybolur. Subklinik form aşılamaya bağlı olarak oluşan hafif olgulardır.

Teşhis: Hastalığın kesin teşhisi virus izolasyonu, immunofloresan yöntemi ile antijen tespiti ve karaciğerde intranüklear inkluzyon cisimcikleri saptanması ile yapılır.

Korunma ve kontrol: Aşılama en sık kullanılan korunma yöntemidir. Tedavi semptomatik olarak dolaşım ve karaciğer fonksiyon bozukluklarını düzeltmeye yönelik olmalıdır.

Köpeklerin Enfeksiyöz Trakeobronşitisi

Köpek enfeksiyöz trakeobronflitisi (Kennel cough) köpeklerin çok bulaşıcı öksürükle seyreden bir üst solunum yolu hastalığıdır.

Etiyoloji ve epidemiyoloji: Hastalığın başlıca etkeni canine adenovirus-2 (CAV-2), diğer etkenleri canine parainfluenza virus, canine distemper virus, canine herpesvirus, canine adenovirus-1 ve bazı bakterilerdir.

Klinik bulgular: Genellikle iştahsızlık dışında klinik belirti görülmez. Ağır klinik olgularda ateş, irinli burun akıntısı, depresyon, aşırı iştahsızlık ve kuru bir öksürük görülür.

Teşhis: Kesin teşhis ancak etken izolasyonu ya da antikor tespiti ile yapılır.

Korunma ve kontrol: Hasta köpekler ayrı bir yere alınmalıdır. Aşılama önemli bir korunma yöntemidir.

Köpeklerin Herpesvirus Enfeksiyonu

Köpek herpesvirus enfeksiyonu yeni doğan köpek yavrularının şiddetli ve çoğunlukla öldürücü bir hastalığıdır.

Etiyoloji ve epidemiyoloji: Hastalık etkeni Herpesviridae ailesinin Alphaherpesvirinae alt ailesinde yer alan kübik simetrik yapıda ve zarflı bir DNA virusu canine herpesvirus-1 (CHV-1)’dır. Virus yağ çözücülere ve birçok dezenfektana duyarlıdır.

Patogenez ve klinik bulgular: Virüs öncelikle burun boşluğu mukozasında, yutakta ve tonsillerde çoğalır. Köpek yavrularında böbreklerde, mide ve barsak mukozasında, akciğer ve karaciğerde büyük çaplı nekrozlar ve kanama odakları ile karakterizedir. Hastalığın inkübasyon süresi 3-8 gün arasında değişir.

Teşhis: Hastalığın kesin teşhisi virus izolasyonu ya da immunofloresan yöntemi kullanılarak antijen tespiti ile yapılır.

Korunma ve kontrol: Aşılama korunma için kullanılabilir. Hastalık sırasında vücut ısısının infrared (ışıkla ısıtma) lamba kullanılarak hızlı bir şekilde yükseltilmesi de önerilmektedir.

Köpeklerin Oral Papillomatozu

Köpek papillomatozu genellikle genç köpeklerin ağız mukozası, dudak ve dillerinde görülen çoklu papillom larla (siğil) karakterize viral bir hastalıktır.

Etiyoloji ve epidemiyoloji: Hastalık etkeni Papillomaviridae ailesinde yer alan kübik simetrik yapıda ve zarfsız bir DNA virusu olan canine oral papillomavirus (COPV)’dır. Virus yağ çözücülere ve çevre şartlarına dayanıklıdır.

Patogenez ve klinik bulgular: Virus vücuda girdikten sonra, 4-8 haftalık inkübasyon süresinin ardından virusla enfekte bölgelerde karnabahar görünümünde papillomlar oluşur. Hastalık klinik olarak dudaklardan başlayıp yanak mukozası, dil, damak ve farenkse kadar yayılabilir.

Teşhis: Kesin teşhis özellikle biyopsi materyalinden histopatolojik inceleme ile beraber immunofloresan ve immunoperoksidaz yöntemleri kullanılarak yapılan viral antijen tespiti ile mümkündür.

Korunma ve kontrol: Çoğu zaman herhangi bir müdahaleye gerek yoktur. Köpeklerin yeme ve içme fonksiyonlarının azaldığı durumlarda cerrahi müdahale yapılabilir. Koruma amacıyla hasta hayvanın kendi vücudunda gelişen viruslardan hazırlanan aşı ile aşılama yapılabilir ( Otovaksinasyon ).

Kedilerin Gençlik Hastalığı

Kedilerin gençlik hastalığı (feline panleukopenia, feline distemper) bütün kedigillerin duyarlı olduğu çok bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır.

Etiyoloji ve epidemiyoloji: Kedilerin gençlik hastalığı virusu Parvoviridae ailesinde yer alan kübik simetrik yapıda ve zarfsız bir DNA virusudur ve çevre şartlarına son derece dayanıklıdır.

Patogenez ve klinik bulgular: Ağız veya burun yoluyla virusun alınmasından sonra lenf düğümlerinde çoğalan virus kan dolaşımı ile bütün organlara yayılır. Hastalığın inkübasyon süresi 2-10 gün arasında değişir.

Teşhis: Kesin teşhis hemaglütinasyon testiyle virus antijenlerinin saptanması veya serolojik olarak antikor tespiti ile yapılır.

Korunma ve Kontrol: En etkili korunma yolu aşılamadır. Aşılamada inaktif ve attenüye virus ile hazırlanmış aşılar kullanılır.

Kedilerin Herpesvirus Enfeksiyonu

Kedi herpesvirus enfeksiyonu (Feline viral rhinotracheitis) tüm kedigillerin duyarlı olduğu üst solunum sisteminin çok bulaşıcı akut bir hastalığıdır.

Etiyoloji ve epidemiyoloji: Feline viral rhinotrakeitis virus, Herpesviridae ailesinin Alphaherpesvirinae alt ailesinde yer alır ve feline herpesvirus-1 (FHV-1) olarak isimlendirilir. FHV-1 kübik simetrik yapıda ve zarflı bir DNA virusudur ve çevre şartlarına ve dezenfektanlara duyarlıdır.

Patogenez ve klinik bulgular: Organizmaya burun boşluğu aracılığıyla giren virus üst solunum yollarına yerleşir. Bu bölgelerde nekroza ve kedi yavrularında çoğunlukla bronkopnöymoniye neden olur. Virus gebe kedilerde rahim içi enfeksiyonlara ve yavru atmaya yol açabilir. Hastalığın inkübasyon süresi 2-6 gündür.

Teşhis: Kesin teşhis oronazal ve konjuktival akıntılardan virus izolasyonu çalışmaları veya direkt immunofloresan yöntemi ile antijen tespiti yoluyla yapılabilir

Korunma ve kontrol: Hastalığın kontrolü için inaktif ve attenüye virus ile hazırlanmış aşılar kullanılır.

Kedilerin Calicivirus Enfeksiyonu

Kedi calicivirus enfeksiyonu üst solunum sisteminin önemli ve bulaşıcı bir hastalığıdır.

Etiyoloji ve epidemiyoloji: Hastalık etkeni Caliciviridae ailesinin Vesivirus grubu içinde yer alan kübik simetrik yapıda ve zarfsız bir RNA virusudur ve yağ çözücülere dayanıklıdır.

Patogenez ve klinik bulgular: Üst solunum yoluna yerleşen virus, solunum kanalı, ağız boşluğu ve gözlerde lezyonlar oluşturur. Özellikle ağızda ülser, ödem ve kızarıklık meydana gelir. Hastalık şiddetlendiğinde akciğer ödemi ve pnöymoni oluşabilir. Hastalığın inkübasyon süresi 2-6 gündür.

Teşhis: Kesin teşhis oronazal ve konjunktival akıntılardan hücre kültüründe virus izolasyonu yapılması, takiben virusun direkt immunofloresan ve ELISA yöntemleri kullanılarak identifikasyonunun yapılması ile mümkün olur.

Korunma ve kontrol: Sistematik aşılama ve çevresel faktörlerin kontrolü hastalıktan korunmak için gereklidir. Aşılamada inaktif ve attenüye virus aşıları kullanılmaktadır.

Kedilerin Enfeksiyöz Peritonitisi

Kedilerin enfeksiyöz peritonitisi (Feline infectious peritonitis) tüm dünyada yaygın olarak görülen sistemik ve öldürücü bir hastalıktır.

Etiyoloji ve epidemiyoloji: Feline infectious peritonitis (FIP) virusu Coronaviridae ailesinde yer alan helikal simetrili ve zarflı bir RNA virusudur ve 4-6 hafta boyunca çevre şartlarına direnç gösterebilir.

Patogenez ve klinik bulgular: Virus ağız-burun yoluyla girdikten sonra ilk olarak tonsiller ya da bağırsak epitellerinde çoğalır. Makrofaj ve monositler aracılığıyla karaciğer, dalak ve lenf nodüllerine taşınır. Bu organlarda yaygın gri-beyaz nekrotik odaklar meydana gelir. İki klinik formu vardır:

Yaş form: Belirgin olarak endotel hücrelerinde meydana gelen tahribat sonucunda vücut boşluklarına sıvı birikimi (asites) oluşur.

Kuru form: Özellikle merkezi sinir sistemi ve gözler başta olmak üzere akciğerler ve karın boşluğu organlarında granülomatoz ve perivasküler lezyonlar ile karakterizedir.

Teşhis: Hastalığın teşhisi anamnez, klinik bulgular ve laboratuvar test sonuçları ile yapılabilir. Canlı hayvanlardaki en önemli belirleme yöntemi teşhis amacıyla karın boşluğunun açılması ( laparatomi ) ve histopatolojik değişikliklerin tespiti için organlardan alınan biyopsi örnekleridir.

Korunma ve kontrol: Hastalığın klinik semptomları ilerlemiş kedilerin tedavisi mümkün değildir. Burun yoluyla kullanılan attenüye virus aşısı hastalığı önlemede yardımcı olabilmektedir. Aşılama dışında kontamine çevrenin dezenfeksiyonu, enfekte kedilerin ayrı yerlerde tutulması, diğer kedi viruslarına karşı aşılamaların dikkatle yapılması ve kedilerin sağlıklı barınaklarda barındırılması gibi önlemler alınmalıdır.