VİROLOJİ - Ünite 10: Atların Önemli Viral Hastalıkları Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 10: Atların Önemli Viral Hastalıkları

Giriş

Bu bölümde atlarda virusların neden olduğu önemli hastalıklar açıklanmıştır

Hastalık Adı At vebası
Virus Ailesi(Alt Ailesi veya Genusu) Reoviridae (Orbivirus)
Virus At vebası virusu
Duyarlı Konakçı Tek tırnaklılar (at, eşek, katır ve zebra)
Klinik Bulgu Sistemik hastalık; solunum sistemi hastalığı ve ödem

Hastalık Adı Atların influenzası (At gribi)
Virus Ailesi(Alt Ailesi veya Genusu) Orthomyxoviridae (Influenzavirus A)
Virus Equine inşuenza virus
Duyarlı Konakçı Tek tırnaklılar (at, eşek, katır ve zebra)
Klinik Bulgu Solunum sistemi hastalığı

Hastalık Adı Atların Enfeksiyöz Anemisi
Virus Ailesi(Alt Ailesi veya Genusu) Retroviridae (Lentivirus)
Virus Equine enfeksiyöz anemi virusu
Duyarlı Konakçı Tek tırnaklılar (at, eşek, katır ve zebra)
Klinik Bulgu Sistemik hastalık tablosu

Hastalık Adı Atların viral arteritisi
Virus Ailesi(Alt Ailesi veya Genusu) Arteriviridae (Arterivirus)
Virus Equine arteritis virus
Duyarlı Konakçı Tek tırnaklılar (at, eşek, katır ve zebra)
Klinik Bulgu Sistemik hastalık; arteritis, yavru atma ve pnöymoni

Hastalık Adı Atların Herpesvirus Enfeksiyonu
Virus Ailesi(Alt Ailesi veya Genusu) Herpesviridae (Alphaherpesvirinae)
Virus Equine herpesvirus -1 ve 4
Duyarlı Konakçı Tek tırnaklılar (at, eşek, katır ve zebra)
Klinik Bulgu Yavru atma, solunum sistemi ve MSS hastalığı

At Vebası

At vebası (Afrika at vebası, African horse sickness) tek tırnaklı hayvanların akut veya subakut seyirli, sokucu sineklerle nakledilen ve yüksek mortaliteye neden olan viral bir hastalığıdır.

Etiyoloji ve Epidemiyoloji: At vebası virusu Reoviridae ailesinin Orbivirus genusu içinde yer alan kübik simetrik yapıda ve zarfsız bir RNA virusudur. Culicoides cinsi sinekler virusun taşınmasında başlıca vektördür. At vebası vektör sineklerin görüldüğü, iklimin ılık ve rutubetli olduğu bölgeler ve mevsimlerde ortaya çıkmaktadır. Enfekte at etini yiyen köpeklerde enfeksiyon oluşabilir. Zebralar hastalığın rezervuar konakçısı olabilir.

Patogenez ve Klinik Bulgular: Sineğin virusu yeni bir duyarlı hayvana bulaştırmasından sonra virus önce lokal lenf dokularında çoğalır. Daha sonra kan dolaşımı yoluyla dalak, timus, karaciğer ve lenf nodüllerine ulaşır. Virus damar endotel hücreleri ile baş ve boyun bölgesindeki lenf damarlarına ilgi gösterir. Damar duvarındaki geçirgenlik bozulur ve vücut boşluklarında sıvı birikimi meydana gelir. Hastalık klinik olarak üç farklı seyir göstermektedir.

Akciğer formunda bir iki gün ateş yükselir ve solunum güçlüğü, öksürük ve başın öne doğu uzadığı farkedilir. Ölüm oranı çok yüksektir. Alt solunum yolları köpüklü bir sıvı ile doludur ve burundan dışarı çıktığı gözlenir. Kalp formunda üç altı gün ateş sürer ve baş bölgesinde ödem oluşur. Kalp zarı ve göğüs boşluğunda aşırı miktarda sıvı birikir. Ölüm oranı akciğer formuna göre biraz daha düşüktür. Karışık form şeklinde seyir eden türde ise hem akciğer hem kalp formunun belirtileri gözlemlenmektedir.

Teşhis: Özel klinik belirtiler ve lezyonlar teşhise yardımcı olur. Klinik olarak tipik ödemler, özellikle subraorbital çukurda oluşan ödem hastalığın kolayca tanınmasını sağlar. Ateşin yüksek olduğu dönemde alınan kan örnekleri ve ölmüş hayvanlardan alınan taze dalak örnekleri virus izolasyonu amacıyla kullanılır.

Korunma ve Kontrol: Aşılama yapılabilmektedir. Vektörlere karşı mücadelede insektisitler kullanılabilir. Yurtdışından yapılacak at ve köpek ithalatına belirli koşullar altında izin verilmelidir. Hücre kültürleri ve fare beyninde hazırlanan attenüye aşılar uzun süre bağışıklık sağlamaktadır.

Atların İnfluenzası

Solunum sisteminin şiddetli öksürükle karakterize çok bulaşıcı bir hastalığıdır. Hastalık; at gribi (horse flu) olarak da isimlendirilmektedir.

Etiyoloji ve Epidemiyoloji: Doğal şartlarda enfeksiyon yalnızca tek tırnaklılarda görülür. Bulaşma öksürükle çıkan salgıların solunum yoluyla alınmasıyla meydana gelir. Virusun saçılımı klinik belirtilerin başlamasından sonraki 5 güne kadar devam eder. Enfekte olmuş tek bir at bile sürü içinde hastalığın yayılmasına neden olabilir.

Patogenez ve Klinik Bulgular: Virus üst solunum sistemi epitellerinde çoğalır. Daha sonra virus bütün solunum kanalına yayılır. Trake ve bronş epitelleri ile silyumlarda dejenerasyonlara neden olur. Klinik belirtiler aniden başlar ve yüksek ateş, seröz burun akıntısı, konjuktivitis, farengeal lenf nodüllerinde şişkinlik ve şiddetli kuru öksürük vardır. Depresyon, iştahsızlık ve bitkinlik sık gözlenir. Hastalıkta mortalite oldukça düşüktür, fakat gebe kısraklarda yavru atma oluşabilir.

Teşhis: Hızlı gelişen yüksek ateş, depresyon ve kuru bir öksürük influenzanın teşhisi için karakteristik bulgulardır. Kesin teşhis virus izolasyonu, antijen tespiti ya da serolojik kontrollerle yapılabilir.

Korunma ve Kontrol: En iyi korunma yöntemi hijyenik önlemler ve aşılamadır. Hasta hayvanların iyileşmelerini hızlandırmak amacıyla fiziksel aktiviteleri azaltılmalı, iyi bakım ve dinlenmeleri sağlanmalıdır. Aşılama yapılabilir.

Atların Enfeksiyöz Anemisi

Tek tırnaklıların bütün dünyada yaygın olan akut veya kronik seyirli önemli viral bir hastalığıdır.

Etiyoloji ve Epidemiyoloji: Kan yoluyla bulaşan bir enfeksiyondur ve virusun rezervuarı enfekte atlardır. Bütün enfekte atlarda hayat boyu süren bir viremi (persiste enfeksiyon) oluşur. Virus bu hayvanlardan duyarlı hayvanlara kan emen sinekler vasıtasıyla taşınır. Burada sinekler mekanik vektör olarak rol oynarlar.

Patogenez ve Klinik Bulgular: Aşırı virus çoğalması sonucu bu hücrelerde dejeneratif değişiklikler meydana gelir. Akut hastalık belirtilerinde belirgin bir ateş, zayıflama, şiddetli anemi, sarılık, kanlı dışkı, hızlı soluk alma, depresyon ve peteşiyal kanamalar vardır. Ölüm oranı %80dir. İyileşmiş atlarda enfeksiyon tekrarlayabilir. Karın ve göğüs altında ödemleşme bu hastalığın kronik belirtisidir.

Teşhis: Kesin teşhis serolojik incelemelerle yapılır.

Korunma ve Kontrol: Hastalığa karşı tedavi ve aşılama olmadığından mücadelesi oldukça zordur. Sineklerin aktif olduğu yaz aylarında sinek mücadelesi yapılabilir ve atlar kapalı alanlarda tutulabilir. Kullanılan enjektör ve cerrahi aletlerin sterilizasyonu yapılarak iatrojenik bulaşma önlenebilir.

Atların Viral Arteritisi

Tek tırnaklıların akut veya subklinik seyirli bütün dünyada yaygın olan bulaşıcı viral bir hastalığıdır. Etiyoloji ve Epidemiyoloji: Evcil tek tırnaklılar enfeksiyona yabani tek tırnaklılara göre daha duyarlıdır. enfeksiyonunun nakledilmesi solunum, genital ya da indirekt yolla olabilmektedir. Hastalığın yayılmasında başlıca bulaşma aerosol yolla olur. Virus gözyaşı, burun akıntısı ve semen ile saçılır.

Patogenez ve Klinik Bulgular: Virus başlangıçta akciğerlede çoğalır sonradan lenf nodüllerine ulaşır. Virus viremi ile kan damarları (özellikle küçük arterlerin endotel hücreleri), böbreküstü bezleri, semen taşıyıcı kanalları, cinsiyet bezleri, tiroid ve karaciğer dokularında yerleşir. Damar duvarlarında oluşan dejenerasyon ve nekrozlar sonucunda birçok organ ve dokuda karakteristik ödem ve hemoraji (kanama) meydana gelir. Ateş yükselmesi, löykopeni, depresyon, aşırı gözyaşı akıntısı, iştahsızlık, konjuktivitis, rhinitis, burun akıntısı ile baş, boyun ve bazen de tüm vücutta ürtikerler görülür. Ölüm oranı düşüktür. Genç hayvanlarda hastalık daha şiddetli seyreder.

Teşhis: Atların viral arteritis enfeksiyonu klinik olarak birçok hastalıkla benzerlik gösterdiği için kesin teşhis ancak virolojik, serolojik ve histopatolojik incelemeler ile yapılabilir.

Korunma ve Kontrol: Hijyenik önlemlerin alınması, ahır ve ekipmanların dezenfeksiyonu, aygır semenlerinin virus yönünden kontrolünün yapılması ve enfekte hayvanların karantinaya alınması hastalıkla mücadelede önemlidir. Attenüye virus aşıları kullanılarak yapılan aşılama ile hastalığa karşı iyi bir korunma sağlanır.

Atların Herpesvirus Enfeksiyonu

Solunum sistemindeki en yaygın hastalığıdır. Bunun dışında yavru atma ve nörolojik bozukluklara da sebep olmaktadır.

Patogenez ve Klinik Bulgular: Virus çoğalması başlangıçta üst solunum sistemi mukozasında başlar ve viremi ile diğer dokulara yayılır. EHV-1 viremiyi takiben yavru atma ve sinirsel semptomlara neden olabilir. Gebeliğin geç dönemlerinde virusa maruz kalan kısraklarda yavru atma oluşmaz; fakat yeni doğan taylarda pnöymoni gelişir. Böyle taylar genellikle kısa süre içinde ölürler. Enfekte hayvanlarda ateş, nötropeni, lenfopeni, seröz burun akıntısı, kırgınlık, öksürük, iştahsızlık ve lenfadenopati gelişir.burun akıntısı ve bronkopnöymoni şekillenebilir.

Teşhis: Atların herpesvirus enfeksiyonunun solunum sistemi bulgularını atların inşuenzası, atların viral arteritisi ve diğer solunum sistemi enfeksiyonlarından klinik olarak ayırt etmek güçtür. Yavru atma olgularında fötusun taze görünümü ve plasentanın bozulmamış durumu teşhis için karakteristiktir. Kesin teşhis hücre kültüründe virüs izolasyonu, fötal dokularda viral antijen saptanması ya da kan serumunda serolojik yöntemlerle antikor tespiti ile yapılabilir.

Koruma ve Kontrol: Yeni alınan atlar ilk olarak karantinaya alınmalıdır. Enfeksiyon görülen atlar başka bölüme alınmalı ve virusla bulaşık alanların dezenfeksiyonu yapılmalıdır. Yeni doğan tayların maternal antikorlar ile korunmaları için kolostrum almaları sağlanmalıdır. Taylar ilk olarak 3-4 aylıkken aşılanmalı ve 1-6 ay aralıklarla 3 doz aşı uygulanmalıdır. Aşı tekrarı 6-12 ayda bir yapılmalıdır.