WEB OKURYAZARLIĞI - Ünite 6: Web Bilgi Okuryazarlığı Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 6: Web Bilgi Okuryazarlığı

Giriş

Bilgi iletişim teknolojilerinin kullanımının gerek iş yaşamı gerek günlük yaşamda kullanımın artması ile birlikte üretilen ve dolaşıma sunulan bilgi miktarı artmıştır. web bilgi okuryazarlığı ile veri, enformasyon, bilgi, misenformasyon, dezenformasyon, bilgi okuryazarlığı, bilgi okuryazarlığı standartları, doğru bilgiye erişim, bilgi paylaşımı ve kullanımı tarif edilmektedir.

Veri, Enformasyon ve Bilgi

Günümüzde veri, enformasyon ve bilgi kavramları birbirinden farklı olmakla birlikte sıklıkla karıştırılarak birbirinin yerine kullanılan kavramlardır. Bilgi hiyerarşisi, Şekil 6.1’de sunulduğu üzere gözlem, organizasyon, anlama ve uygulama olmak üzere dört aşamadan oluşur (akt. Sağsan, 2002). Gözlem aşaması, uygun işlem yapmak için gerekli doneleri toplama, etiketleme ve ölçümlerin yapılmasını içerir. Gözlem aşamasının sonunda “veri” elde edilir. Veri ve enformasyon, çeşitli aşamalardan geçerek bilgiye dönüşür. Veri ham, dağınık veya düzenlenmiş sayı, kelime, grafik, görsel ya da sembollerdir. Kendi başına bir anlam ifade etmemektedir. Organizasyon aşaması, düzeltme, düzenleme, veri ögelerini sıraya koyma, süzme, sınıflama, indeksleme ve depolamayı içerir. Şekil 6.1’de gösterildiği üzere ölçüm ve gözlem yolu ile toplanan veriler işlenerek organize edilir. Enformasyon, organize edilen verilerin bir bağlam çerçevesinde anlam kazanmış hâlidir. Anlama aşamasında bilgi üretilir. Bilgi, enformasyonun çeşitli sentezleme modelleri ile anlaşılır hâle getirilmesi, insanın deneneyimleri ile birleşerek öngörü ve kestirimlerin yapılmasıdır. Son aşama olan uygulama aşamasında ise fikir oluşturulur (wisdom), arzulanan bir hedefe veya nihai duruma ulaşmak için plan kapsamında bilgi uygulamaya konulur.

Özetle, bir şirket için pazar ölçümleri ve ekonomik ölçümleri, veridir. Bunların düzenlenip analiz edilerek ilişkilendirilmiş hâli enformasyondur. Verilerin analizinden pazarın ekonomik davranış modellerinin anlaşılır hâle getirilmesi ise bilgidir. Ekonomi, pazar, rekabetçilik ve stratejik planlar uygulamaya yönelik olarak yapılan hazırlıklar bilgi sayılmaktadır. Elde edilen bilginin uygulaması, tüm bu planların gerçekleşmesi ve şirketin başarıya ulaşması ise fikir oluşturma (wisdom) olarak nitelendirilmektedir.

Bilgi kaynağına veya niteliğine göre değişik şekillerde elde edilir ve sunulur. Kaynağına göre bilgi örtülü ve açık olarak ikiye ayrılır (Kulaklı, 2005). Örtülü bilgi, insan zihninde yer alan ve diğerleri tarafından ulaşılamayan bilgidir. Bireylerin deneyimleri, fikirleri, değerleri, duyguları ve sezgileri örnek olarak verilebilir. Açık bilgi ise belirli bir yerde saklanan diğer insanların kullanımına hazır, dokümante edilebilen, arşivlenen belirli bir formattaki bilgidir; bilimsel formüller, metin, grafik, resim, tablo vs. örnek olarak verilebilir.

Niteliğine göre bilgi çeşitleri gündelik bilgi, teknik bilgi, sanat bilgisi, dinî bilgi ve bilimsel bilgi olarak özetlenebilir (Yazıcıoğlu ve diğerleri, 2011). Gündelik bilgi; gündelik yaşamdaki ihtiyaçların kısa ve pratik yoldan karşılanmasına yönelik bilgidir. Havanın bulutlu olmasından yağmur yağacağı tahmininde bulunulması böyle bir bilgidir. Teknik bilgi; tabiatta var olan nesneleri yaşamda kullanım değeri olan araç ve gereçlere dönüştürmede kullanılan bilgidir. Sanat bilgisi; insanın çevresindeki olaylar ya da nesneler karşısındaki duygularını değişik biçimlerde ifade edilmesi ile ortaya çıkan bilgidir. Sanatçı; ses, renk ve çeşitli malzemeler ile bilgiyi farklı araçlar ile ifade edebilir. Dinî bilgi; mutlak varlığa ve onun mutlak vahiy ile bildirdiklerine dayanan bilgidir. Evrenin yaratılışı, insanların nereden gelip nereye gittiği ile ilgili konuları ele alır. Çoğunlukla peygamberlerin mesajlarına dayanır. Bilimsel bilgi; insanın çevresinde olup bitenleri anlamak, bilmek ve açıklamak amacıyla içinde yaşadığı dünya hakkında sistematik yöntem kullanarak elde ettiği objektif bilgileridir. Bilimsel bilgi; genelleyici, evrensel, akla dayalı, nesnel, kesindir. Tekrarlanabilir ve birikimli olarak ilerler.

Bilgi okuryazarlığının ilk adımı mevcut bilginin doğruluğunu, geçerlilik ve güvenirliliğini değerlendirebilmektir. Başka bir deyişle, bilgi kirliliği içerisinde doğru, eksik ya da çarpıtılmış bilgiyi birbirinden ayırt edebilmektir. Bilgi kirliliğinin iki temel bileşeni bulunmaktadır. Bunlar; misenformasyon ve dezenformasyondur. Misenformasyon, art niyetli veya art niyet olmaksızın eksik veya hasarlı bilgidir. Dezenformasyon ise kötü niyetli olarak ortaya sürülen yanlış, çarpıtılmış, tutarsız veya eksik bilgi uygulamalarıdır. Her iki kavram günümüzde gelişen İnternet teknolojileri ve erişim olanaklarıyla beraber sıklıkla gündemimize gelmeye hatta gündem belirlemeye başlamıştır (Arıkan, 2009).

Misenformasyon ve Dezenformasyon:

Misenformasyon, gerçek bir bilginin eksik, yanlış ya da yanlı bir şekilde iletilmesidir. Bilginin tümünü vermeyerek yanlış yönlendirmedir. Kasıtlı veya kasıtsız, bilinçli veya bilinçsiz olabilir. Bilgilerin yayılmasını, paylaşılmasını sağlayan İnternet, aynı zamanda misenformasyonun yayılmasında da en önemli kaynaklardan biri hâline gelmiştir. Özellikle bireylerin sosyal ağlarda bilgiyi doğruluğunu kontrol etmeden paylaşması, misenformasyonun hızla yayılmasında büyük rol oynamaktadır.

Dezenformasyon, herhangi bir konuda bilinçli olarak gerçeği saptırarak organize bir şekilde kişileri veya kurumları yanlış bilgilendirmedir. Amacı belirli bir kitleyi gerçekler hakkında yanıltmak, kamuoyunu manipüle etmektir. Bazen kitle, bilginin kaynağı hakkında bilgilendirilir, bazen de bilgi kaynağı hakkında ya kimlik tanımlaması yapılmaz ya da yanlış kaynak sunulur. Bilgi kaynağının verildiği durumlara açık dezenformasyon, verilmediği ya da yanlış verildiği durumlara ise örtük dezenformasyon denir. Dezenformasyon, politik amaçlara ulaşmak için bilinçli ve organize yalan söyleme hareketi olarak da nitelenebilir. Mevcut bilginin tam zıttı yayılır böylece geçerli bilgiyi silmek ve hedef kitleyi bilgisizleştirmek amaçlanır. Doğruluğu bulunmayan bir bilginin ya da haberin toplumu, kişiyi, bir kurumu ya da devleti yıpratmak amacıyla yayılması en bilenen dezenformasyon örneğidir. Şirketlerin, hükûmetlerin, politikacıların, askerî kurumların, gizli servislerin, tarihin her döneminde kişilerin, devletlerin ya da rakip gördükleri kurumların itibarının sarsılması için dezenformasyona başvurdukları bilinmektedir. Diğer yaygın örnekleri ise aldatıcı reklamlar, sahte web siteleri, sahte belgeler, fotoğraflar ve haritalar, İnternet dolandırıcılığı ve iktidar propagandalarıdır.

Dezenformasyonun dört belirtisi bulunmaktadır (Volko, 1999). Bunlar sırasıyla;

  1. Herkesin aynı şeyi söylemesi,
  2. Sorunun bir yönüyle ilgili enformasyon bombardımanı söz konusuyken diğer yönleriyle ilgili hemen hemen hiç enformasyon sahibi olunamaması durumu,
  3. Bir tarafın yaptığı her şeyin iyi, diğer tarafın yaptığı her şeyin kötü olması,
  4. Bir görüşün kabul edilmesinin kolektif bir saplantı hâline gelmesi. Bu dört olgunun gözlemlendiği durumlarda bir dezenformasyonun olduğu söylenebilir.

Dezenformasyon yaratmak için kullanılan 3 temel strateji mevcuttur (Agbedo ve Krisagbedo, 2014). İlki, hedef alınan kesime yanıltıcı bilgiler sunarak konuyla ilgili olumsuz yorum ve düşüncelere neden olmaktır. İkincisi, hedef alınan kesime, gerçek bilgiyi destekliyor ve savunuyor imajı çizerek daha sonra o bilgiyi geçersiz kılacak, hedeften uzaklaştıracak yorumlarda bulunmaktır. Üçüncüsü ise hedef alınan kesime fazladan çarpıtıcı bilgiler sunmaktır.

Bilgi Okuryazarlığı

Bireylerin söz konusu yeteneklerini ortaya koyan “bilgi okur- yazarlığı” kavramı ALA (Amerikan Kütüphaneler Birliği) tarafından “bilgi gereksiniminin fark edilmesi, bu bilginin elde edilmesi, değerlendirilmesi ve etkin bir biçimde kullanılması için bireylerin sahip olması gereken beceriler bütünü” olarak tanımlanmıştır (ALA, 1989).

Bilgi Okuryazarlığı Standartları:

Bilgi okuryazarlığı kavramsal olarak 1980’lı yıllarda tartışılmaya başlansa da standartları 2000’li yıllarda şekillenmiştir. Bilgi okuryazarı olan birey, çeşitli küresel bilgi kaynaklarının ve hizmetlerinin farkındadır. Bilginin nasıl oluşturulduğunu, yönetildiğini ve kullanıma sunulduğunu bilir. Çeşitli erişim araçlarını kullanarak bilgiye erişebilir. Bu bağlamda Amerikan Kütüphaneciler Derneği (ALA) tarafından öğrencilerin yükseköğrenim için bilgi okuryazarlığı yeterlilikleri aşağıda verilen beş standart ile ifade edilmiştir (ALA, 2000):

  • Standart 1: Bilgi okuryazarı olan öğrenci gereksinim duyduğu bilginin boyutunu ve yapısını belirlerler. Bu standardın 4 tane performans göstergesi vardır.
  • Standart 2: Bilgi okuryazarı olan öğrenci gereksinim duyduğu bilgiye etkin ve etkili olarak erişir. Belirtilen bu standardın beş adet performans göstergesi vardır.
  • Standart 3: Bilgiyi ve bilgi kaynaklarını eleştirel olarak değerlendirir ve seçmiş oldukları bilgiyi kendi bilgi tabanları ve değer sistemleri içerisinde birleştirirler. Bu standardın yedi tane performans göstergesi vardır.
  • Standart 4: Bireysel veya bir grubun üyesi olarak özel bir amacın gerçekleştirilmesinde bilgiyi etkili bir biçimde kullanırlar. Sözü edilen bu standardın da üç adet performans göstergesi vardır.
  • Standart 5: Bilginin önündeki yasal, ekonomik ve sosyal sorunlarını bilir ve bilgiyi etik ve yasalara uygun olarak kullanır. Diğer sözü dilen standartlarda olduğu gibi bu standardın da üç tane performans göstergesi bulunmaktadır.

Web Ortamında Güvenilir, Doğru ve Güncel Bilgiye Erişim

İnternet’ten eriştiğimiz bilgi konusunda yaşadığımız en büyük sıkıntı ne kadar güvenilir ve güncel olduğudur. Bu durum erişim sağladığımız siteleri ve elde ettiğimiz bilgileri değerlendirme gerekliliğini ortaya çıkartmaktadır. Eriştiğimiz bilgiyi değerlendirmek için üç ana ölçüt bulunmaktadır: Güvenilirlik, doğruluk ve güncellik.

Güvenirlik, bilgiye ulaştığınız sitenin menşei, diğer bir ifadeyle bilgiyi kimin yayımladığı ile ilgilidir. Güvenirliğini belirleyen temel unsurlar;

  1. Yazar, geliştirici, tasarımcı, editör gibi web sayfası ile herhangi bir şekilde bağlantısı olanların kendi alanlarında uzmanlığı ve itibarının yüksek olması,
  2. Sitedeki söylem ve içeriklerin ön yargı ve çelişki içermemesi,
  3. Yansız olması, konuyu tüm yönleri ile ele almasıdır.

Doğruluk , bilginin diğer kaynaklardan da doğrulanabilmesidir. Güncellik ise bilginin yeni olmasıdır. Günümüzde üretilen bilgi miktarı her yıl ikiye üçe katlanmaktadır. O bakımdan bilginin sürekli yenilenmesi ve güncellenmesi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Erişilen bir web sayfasının güvenilirliği değerlendirilirken Tablo 6.1’de verilen 6 soru mutlaka cevaplanmalıdır.

Web Ortamında Bilgi Kullanımı ve Paylaşımı

Bilgi döngüsünde bilgiyi elde etmek (veya oluşturmak), diğerleriyle paylaşmak ve uygulamak olmak üzere üç adım yer almaktadır. Bilgi paylaşımının başlıca araç ve yolları; yayınlar, resmî sosyal iletişim ağları, gayriresmî sosyal iletişim ağları, takım çalışması, uygulama toplulukları, örgütsel öğrenme, dedikodu, e_posta, mobil ağlar, telekonferans, video konferans şeklinde sıralanabilir. Bilgi paylaşımı, bireyler ya da gruplar tarafından üretilen bilginin birbirlerine iletilmesi sürecini kapsamaktadır. Bilgi paylaşımı zaman zaman bilginin kullanılması olarak da ifade edilmektedir.

Telif hakkı hukuku bağlamında kendine ait olmayan bilgiyi kullanırken telif kurallarına uymak gerekir. Bazı bilgiler ticaridir, genel erişime açık değildir. Bazı bilgilere erişim ise açıktır ve Açık Lisans (Creative Commons) ilkeleri doğrultusunda kullanılabilir.

Bilgiyi depolayan değil, bilgiyi paylaşan toplumlar bugün dünyaya yön vermeye başlamıştır. Gelişmiş toplumlar bilgi paylaşımını politikalarının stratejik bir bileşeni hâline getirmiş bulunmaktadırlar.

Yaratıcılığın önündeki engelleri kaldırmak amacıyla yüksek kaliteli eğitim içeriklerine açık erişimi, içeriklerin özgür kullanımını, yeniden kullanımını ve paylaşımını desteklemek, yaygınlaştırılmasına yardımcı olmak hareketin odak noktasıdır.

Açık Lisans:

Açık erişim hareketinin merkezinde yaratıcılığı ve yenilikçi fikirleri desteklemek amacıyla kaynaklara eşit erişim, kaynakların yeniden kullanımı ve paylaşımı yer almaktadır. Bu yaklaşım lisans ve telif hakları felsefesine de yansımıştır ve açık lisans kavramını ortaya çıkarmıştır.

Creative Commons (kısaca CC) kâr amacı gütmeyen, telif hakları alanında esneklik ve paylaşımı yaygınlaştırmak amacıyla kurulmuş bir düşünce hareketi ve organizasyonudur. Creative Commons amacına ulaşmak için sanatçılara ve genel olarak tüm eser sahiplerine, yasanın kendilerine tanıdığı kimi hakları kamuyla paylaşabilmelerine imkân verecek, özel olarak hazırlanmış telif lisansı sözleşmeleri önermektedir. 21. yüzyıla kadar telif haklarında alışılagelmiş “tüm hakları saklıdır” yerine, “bazı hakları saklıdır” sloganını benimsemiştir. Tablo 6.2’de Açık Lisans türlerinin neler olduğu şartları, logoları ve açıklamalarıyla birlikte verilmektedir.