XIV-XV. YÜZYILLAR TÜRK DİLİ - Ünite 5: Eski Anadolu Türkçesinin Şekil Bilgisi II Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 5: Eski Anadolu Türkçesinin Şekil Bilgisi II
Kipler, Fiillerin Birleşik Çekimi, Fiilimsiler, Yapım Ekleri
Bugün «Dilek-İstek Kipleri» başlığı altında verilegelen «Emir», «İstek», «Dilek-Şart» ve «Gereklilik» kiplerini, Eski Anadolu Türkçesinde fonksiyonları itibarı ile ayrı ayrı müstakil şekillerde gösterebilmek oldukça güçtür. Bu kiplerin hepsinde bir şeyin yapılmasının, ben tarafından istenmesi” vardır. Aynı ek, hem emir, hem istek, hem gereklilik vs. bildirebilmektedir. Bunların farklı fonksiyonlar ifade edebilmesi, ancak;
- cümledeki diğer kelimelere;
- kişiler arasındaki hissî ve hiyerarşik ilişkilere;
- vurgu ve tonlamaya;
- isteğin gerçekleşmesi için gereken zamana;
- isteğin derecesine;
- isteğin gerçekleşmesi için müsamaha ve mecburiyete, göre değişmektedir.
Eski Anadolu Türkçesi’nde fiil kipleri; istek-emir kipleri ile sağlanmaktadır. Eski Anadolu Türkçesinde, tek bir şekil, hemen hemen bütün tür ve derecelerde istek bildirebilmektedir. Yani aynı ek hem dilek-istek, hem emir, hem tavsiye yolu ile gereklilik, hem temennî vs. göstermek için kullanılmıştır. Bu fonksiyon çoklukları, günümüz Türkçesine gelindikçe belirli eklerde yoğunlaşmış ve koyulaşmıştır. İstek ve emirler; - (y) A ve (- s A) ekleri ile yapılmaktadır. - (y) A istek ve emir kipi; 1. teklik kişi ekleri (-(y)AvAn / -(y)AvAm / -(y)Am / - (y)AyIn / -(y)AyIm), 1. çokluk kişi ekleri (-(y)AsIz/- (y)AlUm), 2. teklik kişi ekleri (-(y)AsIn), 2. çokluk kişi ekleri (-(y)AsIz), 3. teklik kişi (-(y)A, -(y)AlAr) ekleri ile yapılmaktadır. (- s A) istek ve emir kipi; 1. teklik kişi (- sAm), 1. çokluk kişi (-sAvUz), 2. teklik kişi (–sA?), 3. teklik kişi (-sA) ekleri ile yapılmaktadır. Kişiler için özel eklerle yapılan (–Gıl) ve (-Ø (eksiz)), (- (U)? ~ - (U)?Uz) ve (- sUn / - sUnlAr) ekleri ile istek ve emir kipleri yapılmaktadır.
Eski Anadolu Türkçesi’nde fiillerin birleşik çekim eki hikâye çekim ekleri ile yapılmaktadır. Hikâye çekim ekleri; duyulan-farkına varılan geçmiş zaman hikâye ekleri; (d+kişi), mIş(i-)d+kişi / -(y)Up dur(ur)(i-)d+kişi, - mAdUKdI, -dUG+kişi yogıdı, -mIşlAr degül idi’dir. Görülen geçmiş zamanın hikâyesi ekleri; (-d+kişi (i-)dI) ve -(y)a (y~yI)d+kişi ekleridir. Şimdiki zamanın hikâyesi eki (-(V)r (i-)d+kişi, -(y)A dur(ur) (i-)d+kişi / -(y)A yorur (i-)d+kişi), gelecek zamanın hikâyesi eki (-(y)IsAr (i- )d+kişi, -(y)A (i-)d+kişi), istek kipinin hikâyesi eki (-(y)A (i-)d+kişi), rivayet çekim ekleri ise geniş zamanın rivayeti eki (-(V)r ile yapılır (-(V)r ekinin üzerine i- fiili ve -mIş getirilerek). Rivayet çekimlerinden +DUR’lu Hâllerinden bir olan Duyulan-Farkına Varılan Zamanın +DUR’lu Hâli –mIştIr eki ile yapılır. Bugün -mIştIr eki ile karşılanan fonksiyonu belirtir. +dUr eki ile yapılan genişletilmelerde fiilin zamanı değişmez. İlgili zaman içinde yapılan fiilin ‘belirliliği’ kaybolur ve iki ayrı ihtimal ortaya çıkar. Fiilin ilgili zaman içinde ‘kesin olarak’ işlendiğini de ifâde edebilir, ‘belki işlenmiş olabileceğini’ de gösterebilir. Ayrıca, -mIş ekinin üzerine +dUr eklenince, fiilin yapılmasındaki ‘rivayet’ de ortadan kalkar. DuyulanFarkına Varılan Zamanın +DUR’lu Hâli ekleri; -mIş dur(ur), -mAdUk (ola)~(dur), -dUG + iyelik yoK, - m I ş degül(dür), - m I ş olmaya ekleri ile yapılmaktadır. Gelecek zamanın +DUR’lu hâli ekleri ise; -(y)IsAr dur(ur), -(y)AcAk dur(ur) ve -(y)sA gerek dur eklerinden oluşmaktadır.
Bildirme Çekimi (Ek-Fiil Çekimi)
İsimlerin yüklem olarak çekimlenmesi “ek fiil” aracılığıyla yapılır. Geçmiş zaman çekimlerinde, Eski Türkçedeki “er” fiilinden gelen “i-” şekli kullanılır. Ancak, bazı örneklerde “i-” şekli bile kaybolur ve sadece “zaman+kişi” yapısı çekimi oluşturabilir. Şart çekimlerinde de aynı “i-” fiili görülmektedir. Genişşimdiki zaman çekimlerinde ise ya doğrudan doğruya +Ø morfem ya da kişi morfemleri kullanılır. Olumsuzlarda ise isimlerden sonra bir de “degül” edatı getirilir.
Geniş-Şimdiki Zaman eki, 1. teklik kişi; +vAn / +(y)Um / +(y)Am, 1. çokluk kişi; +vUz / +(y)Uz, 2. Teklik kişi; +sen / +sIn, 2. çokluk kişi; +sIz, 3. Teklik kişi; +Ø / dUrUr ~ +dUr, 3. çokluk kişi; +Ø / +dUrUrlAr ~+dUrlAr / +dUrUr ~ +dUr ekleridir.
Geçmiş Zaman Çekimi; Ek fiil morfemi i- ( < er-) üzerine zaman ve kişi ekleri getirilerek yapılır. Ek fiilin söyleyişte tamamen ortadan kalktığı örnekler de vardır.
Fiilimsiler
Fiilimsiler isim-fiil ekleri, sıfat fiil ekleri ve zarf fiil ekleri ile yapılmaktadır. İsim-fiiller; fiillerin isim şekilleridir. Bu yüzden herhangi bir ismin gireceği bütün hâllere girer ve isimlerin aldığı bütün ekleri alırlar.
İsim fiil ekleri; –mAK, –mAKlIK, –mA ve -(y)Iş eklerinden oluşmaktadır.
Sıfat-fiil ekleri; fiillerin, zamana bağlı isim ve sıfat şekilleridirler. İsimler gibi, çokluk, iyelik ve hâl eklerini alırlar. Bu ekler; duyulan~farkına varılan geçmiş zaman sıfat-fiil eki (-mIş), yalnızca olumsuz taban üzerinde - DUK sıfat-fiil eki (-mAdUK), görülen geçmiş zaman sıfat-fiil eki (–dUK), gelecek zamanın işlek sıfat-fiil eki (- (y)AcAK), gelecek zaman sıfat-fiil eki -(y)AsI, Köktürkçede işlek olmasına rağmen sonraki dönemlerde körelmiş gelecek zaman sıfat-fiil eki (-dAç(I)) ve Eski Türkçede metinlerde bu şekilde bir sıfat-fiil eki (-(y)An), geniş zaman sıfat-fiil eki (-(U)), olumsuz geniş zaman sıfat-fiili (-mAz) ekleridir.
Zarf-fiil ekleri; fiilleri başka fiillerle bağlamak üzere zarflaştıran eklerdir. Aslen zarf-fiil eki olan şekiller bulunduğu gibi, başka eklerin bir araya gelmesi ile zarf-fiil fonksiyonunu üstlenen yapılar da vardır (-dUk+dA gibi). Zar fiil ekleri; zaman zarf fiil ekleri, hâl zarf-fiil ekleri ve şart zarf-fiil ekleri ve bağlama zarf fiil eklerinden oluşmaktadır. Zaman zarf-fiilleri; -(y)I²cAK, -(y)I²ncA, - (y)I²cAGAz, -(y)I²ncAK, -(y)AlI, - mAdIn, –sA, -dUkdA, -dUK+iyelik+dA, -dI²sA, -mAzdAn ö?(din), çûn (ki) ... F.-d+kişi, kaçan (kim) ... F.-d+kişi, kaçan (kim) ... F.- dIsA, kaçan (kim) ... F.-(y) A+kişi, –ken, -(y)V, -(y)ArAk, -dUkCA, -sA+kişi, -(V)rsA+kişi, -(y)Up, -(y)UbAn ve (y)UbAnIn ekleridir.
Yapım Ekleri
Yapım ekleri; isimden isim yapan (+acuk, +aç , +AK , +An ve +Aru, +ez, +CA, +CAK, +CI , +CIl , +cUGAz , +cUK , +DAsI, +dAş , +dıç , +duruk , +dü , +egü , +ıl , +In , +gü , +kek, +lA , +lak , +lAyIn , +lIK, +lU , +mIş , +(I)ncI2, +ndü, +rA , +rAk, +sI2, +sul, +sUz ve +vaş ekleridir.
İsimden fiil yapan ekler; +A-, +(A)l-, +(A)r-, +dA-, +eT-, +ı-, +Ik-, +irge-, +lA-, +lAn-, +ra-, +sA- ve +ü- dir.
Fiilden isim yapan ekler; -aç, -(y)AGAn, -am, -AnAK, - çek, -dU, -g, -GA, -gAn, -geç, -GU, -guç, -Gun, -Im, -In, - Inç –Iş, -(A)k, -(U)k, -mA, -mal, -men, -mur, -ş, -A, -I, - (y)I2cI2’dir.
Fiilden fiil yapan ekler; çatı ekleri; -dUr-, -(I)t-, -der-, - GUr-, -Uz-, -Ar-, -Ur-, -Il-, -(I)n-, -(I)n-, -(I)l- ve -(I)ş- ‘dir.
Fiilden fiil yapan diğer ekler; -ele-, -Ik-, -Ir- ve –y- ‘dir.
Eski Anadolu Türkçesinin Tarihî Türk Lehçeleri Arasındaki Yeri
Eski Anadolu Türkçesi, Oğuzcanın bilinen ilkyazı dilidir. Türk dilinin bilinen en eski yazı dili ise VII-VIII. yüzyıllardan kalma eserleri olan Köktürkçedir.
Köktürkçe döneminde Oğuzlar, Kırgızlar, Uygurlar vs. Türk boyları yaşamaktaydı ve kendi lehçeleri ile konuşuyorlardı. Ancak, hepsinin de ortak yazı dili olarak kullandıkları edebî dil Köktürkçe idi. Köktürkçenin edebî yazı dili olarak varlığı, kendinden sonraki Uygurlar dönemin de de devam etti Köktürkçe ile eski Uygur yazı dili arasındaki fark yok denilecek kadar azdı. Uygurlardan sonra Karahanlılar döneminde de ufak tefek bazı farklar ve değişmelerle aynı yazı dili geleneğinin yaşatıldığı bilinmektedir.
Eski Anadolu Türkçesi o göçler sonucunda Anadolu’da kurulup gelişmiş Oğuzcaya dayalı bir yazı dili olmuştur. Kendi lehçelerine dayanan bir yazı dili oluşturduklarından dolayı bazı hususlarda eski edebî yazı dilinden uzaklaşmışlardır. Örneğin, Orta Asya’daki yazın dilinde Köktürkçede olduğu gibi yönelme hâli eki +GA iken, Anadolu Oğuzcasında kendi şekilleri olan +(y)A kullanılmıştır. Yine eski yazı dili geleneğinin devamı olarak Orta Asya’dak yazı dilinde ber-, bar-, bar; bolkullanılırken, Anadolu Oğuzcasında kendi şekilleri olan vir-, var-, var; ol- kullanılmıştır.
Bu açıdan bakıldığında Oğuzcanın yazı dili eski edebî yazı dilinden, yani Köktürkçeden uzak kalmış gibi görülmektedir. Ancak bunu tersine de pek çok örnek vardır. Yani, Köktürkçedeki bazı özellikler, o dönemden bu güne kadar Oğuzca dışındaki lehçelerde terk edilmiştir. Çünkü Köktürkçedeki o özellikler, daha sonra terk eden lehçelerin kendi özellikleri değildi. O tür özellikler tarihte sadece Eski Anadolu Türkçesinde, günümüzde ise Oğuzcanın lehçelerinde devam etmektedir.
Özetle söylemek gerekirse, Köktürk yazı dilindeki bazı özellikler bizzat Oğuzcanın özellikleri idi. Bu yüzden, sonraki dönemlerde Oğuz olmayanlar o özellikleri terk etti, sadece Oğuzcada devam etti.