XIV-XV. YÜZYILLAR TÜRK DİLİ - Ünite 4: Eski Anadolu Türkçesinin Ses Bilgisi-Şekil Bilgisi I: Çekim Ekleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 4: Eski Anadolu Türkçesinin Ses Bilgisi-Şekil Bilgisi I: Çekim Ekleri

Ses Bilgisi Özellikleri

Eski Anadolu Türkçesinin (EAT) ses bilgisi özelliklerinde bilinmesi gereken başlıklar ünlüler, ünlü uyumları ve ünsüzlerdir.

Ünlüler, tür olarak kısıtlı bir şekilde bilinebilmektedir. Çünkü bu zamanlarda Arap alfabesi kullanılmaktaydı ve biz de Arap alfabesinin imkân verdiği ölçüde ünlü türlerini bilebilmekteyiz. Türkçedeki 8 ünlü fonemini göstermek için Arap harflerinde sadece 3 harf bulunmaktadır: elif (? :( /a/, /e/; ye (?/ :(ı/, /i/; vav (?/ :(o/, /ö/, /u/, /ü/.

Ünlü uyumlarında, kalınlık-incelik ünlü uyumları, düzlükyuvarlaklık uyumları, ünlü düşmesi ve ünlü geçişmesi olayları bulunmaktadır.

Kalınlık-incelik uyumu; Türk dilinde Köktürkçe’den beri en sağlam ünlü uyumudur. EAT döneminde de kalınlıkincelik uyumu vardır. Hatta bazı durumlarda, günümüz Türkçesi yazı dilinden daha ileri bir uyum söz konusudur.

Düzlük-yuvarlaklık ünlü uyumu; EAT metinlerinin ünlüler açısından en karakteristik özelliği, dudak (düzlükyuvarlaklık) uyumunun tam olmamasıdır. Bu uyum iki yönden bozuktur: 1. Bazı ekler sadece yuvarlak ünlü ile kullanılır. Öndeki hecesi düz ünlülü olan pek çok kelimenin de takip eden hecesinde yuvarlak ünlü bulunur. 2. Bazı ekler sadece düz ünlü ile kullanılır. Öndeki hecesi yuvarlak olan bazı kelimelerin de takip eden hecesinde düz ünlü bulunur.

Ünlü Düşmesi; orta hecedeki vurgusuz dar ünlülerin düşmesidir. EAT metinlerinde bu eğilim yaygındır.

Ünlü Geçişmesi; biri ünlüyle biten arkasındaki de ünlüyle başlayan iki kelime bir araya gelince ünlülerin kaynaşması olayıdır.

Ünsüzler; ünsüz türleri, ünsüz uyumları, ötümleşme, sızıcılaşma, dudaklılaşma, genizleşme, ünsüz düşmesi, ünsüz türemesi, ünsüz ikizleşmesi, ünsüz tekleşmesi, hece tekleşmesi ve göçüşme konularından oluşmaktadır.

Ünsüz türleri olarak; Günümüz Türkiye Türkçesi yazı dilinde kullanılan ünsüzler Eski Anadolu Türkçesi (EAT) metinlerinde de vardır. Bunlara ek olarak, bir de bugün sadece bazı ağızlarda korunmuş olan /?/ ünsüzü (damak n’si) bulunmaktadır. Hem bazı kelimelerde hem de bazı eklerde geçmektedir.

Ünsüz Uyumları; Köktürkçede, ötümlülük-ötümsüzlük bakımından ünsüzler arasında bir uyum yoktu. Eski Anadolu Türkçesi (EAT) metinlerinde de bu uyum görülmez. Bugün ünsüz uyumuna giren eklerin ilk ünsüzü EAT metinlerinde sadece ötümlü şekilleriyle kullanılmıştır. Sadece ötümlü ünsüzle başlayan ekler: +dA :Bulunma hâli eki, +dAn :Ayrılma hâli eki, -dI :Görülen geçmiş zaman eki, -dUk : Sıfat-fiil eki, +dUr : Bildirme eki:, -dUr- : Ettirgenlik eki.

Ötümlüleşme; Eski Anadolu Türkçesi döneminin ünsüzler bakımından en karakteristik değişmesi kelime başında ve iki ünlü arasında /t/, /k/ ve /ç/ ünsüzlerinin ötümlüleşme eğiliminin yaygın olmasıdır. d < t Kelime başında: Eski Türkçedeki kelime başı /t/’leri, XI. yüzyıldan beri Oğuzcada /d-/ olmaya başlamış idi. Bu ötümlüleşme EAT dönemi eserlerinde oldukça yaygınlaşmış bir eğilimdir. g < k Kelime başında: İnce ünlülü kelimelerde bu ötümlüleşme gerçekleşmiş, kalın ünlülü kelimelerde ise gerçekleşmemiştir. c < ç Alfabe bu değişmenin durumunu anlamamızı zorlaştırmaktadır. Çünkü /c/ sesi de /ç/ sesi de bazen sadece cim (? )ile yazılmaktadır.

Sızıcılaşma; v < b; kelime başında, Köktürkçedeki kelime başı /b-/ ünsüzleri daha sonraki dönemlerde büyük çoğunlukla devam etmiştir. Oğuzcada ise 3 kelimenin başında bu ünsüz sızıcılaşarak /v-/ hâline gelmiştir. y < d, Kelime içinde: Köktürkçede ünlüden sonra gelen /d/ ünsüzü XI. yüzyıldan itibaren birçok lehçede sızıcılaşarak /y/ hâline gelmiştir. EAT’de de o durumlarda /y/ olmuştur. h < k, EAT’de bu sızıcılaşma yoktur. Sadece birkaç kelimede gerçekleşmiştir ve o kelimeler günümüz Türkçesinde de /h/ ile söylenmektedir. ş < ç, Kazak, Karakalpak ve Nogay lehçelerinde her şartta meydana gelen bu değişme Oğuzcanın ağızlarında sadece kapalı hece sonu durumunda iken gerçekleşmektedir. EAT metinlerinde bu sızıcılaşma yoktur. Sadece birkaç örnekte tespit edilmiştir.

Dudaklılaşma; v < g, Bünyesinde dudak ünlüsü bulunduran bazı kelimelerdeki damak ünsüzleri dudaklılaşarak /v/ hâline gelmiştir. m < ?, İlgi ekinin unundaki ? sesi, 1. kişi zamirlerinin çekiminde, kelime başındaki /b/ dudak ünsüzünün de etkisi ile dudaklılaşarak kurallı bir şekilde /m/ olmuştur.

Genizleşme, m < b, Eğer kelimenin bünyesinde bir geniz ünsüzü varsa, yakınındaki bir ünsüzü genizleştirebilir. Bu tür genizleşmeler Türkiye Türkçesinde de EAT döneminde de yoktur. Anadolu sahası dışındaki lehçelerin karakteristik özelliğidir. Ancak EAT dönemi metinlerinin bazılarında nadiren bu tür genizleşmeye uğramış kelime örnekleri görülebilir.

Ünsüz düşmesi; Kelime başında Ø- < b Köktürkçedeki bol- fiilinin başındaki ünsüz diğer lehçelerde korunmuş olmasına rağmen Oğuzcada kaybolmuştur. EAT metinlerini diğer Orta Türkçe lehçelerinden ayıran en önemli özelliklerden biri de bu kelimede /b-/ düşmesinin gerçekleşmiş olmasıdır. Kelime başında Ø- < ykendinden sonra dar ünlü bulunan kelime başı /y-/ ünsüzü Oğuzcada düşebilmektedir. Azerbaycan sahasında çok yaygın olan bu düşme, Anadolu sahasında sadece bazı kelimelerde (ip < yip, üzüm < yüzüm, inci < yinçü, gibi) gerçekleşmiştir. Ancak gerek günümüz Türkiye ağızlarında gerekse EAT dönemi metinlerinin bazılarında nadiren de olsa başka bazı kelimelerde de bu düşmeler görülmektedir.

Ünsüz türemesi v- < Ø- Köktürkçedeki ur- fiilinin başında Oğuzcada bir /v-/ ünsüzü türemiştir. EAT metinlerine çoğunlukla Köktürkçedeki gibi ur- şekli geçse de bazı metinlerde türeme olmuş şekli de kullanılmıştır.

Ünsüz ikizleşmesi birkaç kelimede görülmüştür.

Ünsüz tekleşmesi, Arapça ve Farsça kelimeler özgün şekilleriyle yazılıyor da olsa, bazı kelimelerdeki ikiz ünsüzler tekleşmiş ve bu durum yazıya da yansıtılmıştır.

Hece tekleşmesi, yan yana bulunan benzer veya aynı hecelerden birinin söylenişten kalkması şeklinde oluşan bu değişme belirli kelimelerde gerçekleşmiştir.

Göçüşme, bu tür göçüşmeler Anadolu sahası dışındaki Oğuzcalar için karakteristiktir. Ancak birkaç tane EAT metninde nadiren de olsa ünsüz göçüşmesine uğramış örneğe rastlanmaktadır.

Şekil Bilgisi Özellikleri

EAT metinlerinde şekil bilgisi özellikleri çekim ekleri ile sağlanmaktadır.

Çekim Ekleri; isim çekim ekleri, iyelik ekleri ve hal eklerinden oluşmaktadır.

İsim çekim ekleri; çokluk ekleri olan +1Ar ekidir. İyelik ekleri; EAT.’deki iyelik ekleri hem Eski Türkçedeki şekillerle hem de günümüz Türkiye Türkçesindeki şekillerle aynıdır. Sâdece ünlülerinde küçük farklılıklar vardır.

Hal ekleri; yalın hal, yükleme hali, yönelme hali, bulunma hali, ayrılma hali, vasıta hali ve eşitlik hali kısımlarından oluşmaktadır. Yalın hal ekleri; + Ø (eksiz), +(n)U?, yükleme hali eki; +(y) I², yönelme hali eki; + (y) A, bulunma hali eki; + d A, ayrılma hali eki; + d A n, vasıta hali eki; + (I) n, +(I2) l A, +lA, eşitlik hali eki; + C A’dir.

İsim Hal Ekleri ve Birbirlerinin Yerine Kullanılışı

Bir hâl eki, belirli bir tarihî dönemde veya belirli bir lehçede, diğer bir dönem veya lehçeye göre farklı kullanımlar gösterebilmektedir. Bu durum Eski Anadolu Türkçesi metinlerinin dili incelenirken de görülür. İsim hal ekleri; aitlik ekidir. Aitlik eki; (+KI²: ki) ekidir. Hem +dA bulunma hâli eki üzerine hem de doğrudan kök veya tabanlara eklenebilmektedir. Büyük ünlü uyumuna girmez.

Fiil Çekimi

EAT. gibi sâdece yazılı metinleri ile takip edebildiğimiz bir dönemdeki fiil çekimi eklerinin fonksiyonlarını belirlemek oldukça güçtür. Bu konuda yapılabilecek hataları azaltmanın en iyi yolu, o döneme en yakın zamanlarda yazılmış bir gramer kitabından da yararlanmaktır. Böylece, konu ile ilgili daha sağlıklı ipuçları elde edilebilir. Fiil çekim ekleri; 1.tipteki kişi ekleri ve 2.tipteki kişi eklerinden oluşmaktadır. I. Tipteki kişi ekleri: Kişi zamiri kaynaklı oldukları düşünülen eklerdir. II. tipteki kişi ekleri: İyelik eki kaynaklı olduğu düşünülen eklerdir.

Fiil Zamanları

Bugün Anadolu’da bulunan muhtelif ağızların o dönemde de bulunmuş olmalarından dolayı, EAT.’de herhangi bir zaman için birden çok ek kullanılabilmektedir. EAT’de fiil zamanları; duyulan-farkına varılan geçmiş zaman ekleri (- mIş ve - (y)Up dUr(U)r), görülen geçmiş zaman ekleri (– d+kişi ve -mIş), geniş zaman ekleri (- (V) r, - (y) A, şimdiki zaman eki; - (V) r, -(y) A, -(y) V Turur ve -(y) A yor(ur), gelecek zaman ekleri (- (y)IsAr, - (y)A, - (y)AcAK ve - sA gerek) kısımlarından oluşmaktadır.