XIX. YÜZYIL TÜRK DÜNYASI - Ünite 5: Azerbaycan’da Yenileşme Hareketleri Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Azerbaycan’da Yenileşme Hareketleri

Rusya’nın Kafkasya Siyaseti

Rusya, 18. yüzyıldan başlayarak Orta Asya ve Yakın Doğu’ya giden ticaret yolunu ele geçirmeye çalışmıştır.

Büyük Petro, Hazar Denizi’ne ilgi duymaktaydı. I. Alexandr döneminde Kafkasya’nın ele geçirilmesi tekrar gündeme gelmiştir.

Çarlık Rusyası, Azerbaycan topraklarına girerek hanlıkları ele geçirmiştir. Rusya bir liman şehri olan Bakü’yü ele geçirmeyi planlamıştır. Şirvan Hanlığı’nın ele geçirilmesi, stratejik olarak Bakü’nün ele geçirilmesinin yolunu açmıştır.

1820’lerde tasfiye edilen hanlıkların yerine Rus vilayetleri kurulmuştur: Bakü, Derbend, Şeki, Karabağ, Şirvan ve Talış. Bunların her biri, “naçalnik” denilen askeri kumandanlar tarafından yönetiliyordu.

Ele geçirilen hanlıkların yerine Rus vilayetleri kurulmuştur. Askeri sistemle yönetilen bu vilayetler daha sonra reform ile sivil idare sistemine geçmiştir. Vilayetlerin idare sistemleri birkaç defa değişmiş, son olarak Azerbaycan’ın büyük bir kısmı Bakü ve Elizabetpol guberniyatlarının terkibine dahil olmuştur.

Milli Sermayenin Oluşumu

Hanlıkların kaldırılması ile Azerbaycan toplumunda milletleşme ve Batı esintileri görülmeye başlandı. Azerbaycan’daki toplumsal yapı, idari yapılanmalar, yerel ekonomik nedenler ve burjuvazi unsurlarının gelişmesi gibi etmenler neticesinde değişime uğramıştır.

19. yüzyıl sonlarına doğru yaşanan ekonomik gelişmeler milli bilincin gelişmesine zemin hazırlamıştır. Petrol sanayisinin gelişmesi, Bakü’yü bir metropol haline getirmiştir. Petrol, aynı zamanda Tagiyev gibi zenginler ile milli burjuvazi sınıfı ortaya çıkmıştır.

Azerbaycan halkı yabancılara ekonomik ve kültürel anlamda tepki göstermiştir. Özellikle Nobeller, Bakü petrolü üzerinde çalışarak petrol üretiminin büyük bir payına hakim olmuşlardır. Milli sermayedarların desteklemesiyle ülkede milletleşme hızlanmıştır.

Rusya, Azerbaycan’a hakim olduktan sonra bu ülkede kalıcı değişiklikler yapmak istemiştir. Azerbaycan Batıya yönelmek istese de, Rusya hâkimiyeti nedeniyle mevcut duruma uymak zorunda kalmıştır.

Rusça zorunlu hale getirilerek Azerbaycan’ın Osmanlı ve İran Devletleri ile ilişkisi engellenmeye çalışılmıştır. Bu dönemde Azerbaycan Türk aydınları, milletin içinde olduğu geri kalmışlığı görerek bu durumdan kurtarma çabalarına girişmiştir.

Azerbaycan’da doğan ilk milli uyanış hareketi 19. yüzyıl sonu milli bilincin oluşmasına katkı sağlamıştır. Halkın eğitim seviyesini arttırarak cehaletten kurtarma gayesi, bu dönemdeki aydınlanma düşüncesinin esaslarından olmuştur.

Kültürel Uyanış

19. yüzyıl ilk yarısında aydınlar Azerbaycan ve Kafkasya tarihini yazarak tanıtmayı ve hatırlatmayı hedeflemişlerdir. Eğitim ve sosyal açıdan gelişmeler hedeflenmiştir. Yenileşme hareketleri önce eğitim, basın ve ana dilde edebiyatta görülmektedir. Abbas Kuliağa Bakihanov (Bakühanov), eserinde Şirvan ve Dağıstan’ın umumi tarihini yazmıştır.

İlk mukayeseli Türk lehçeleri grameri Mirza Kazım Bey tarafından yazılmıştır. Kazım Bey, Rusya Türkleri için ortak bir dil oluşturmaya çabalamıştır. 19. yüzyıl ilk yarısında Azerbaycan edebiyatı romantik ve realist akımın etkisinde kalmıştır.

Çarlık Rusyasına karşı savaşmış Kasım Bey Zakir, kendi toplumunda cehalet ile savaşmış, bu mücadelesiyle Azerbaycan’ın milli şairi olarak kabul edilmiştir. Mirza Fethali Ahundov, dili sadeleştirmeyi ve daha anlaşılır bir alfabeye geçişi desteklemiştir.

Eğitimde Yenileşme

19. yüzyılda yaşanan gelişmeler Azerbaycan’da sosyokültürel gelişmelerin yanında eğitimde de değişiklikler meydana getirmiştir. Bakü petrol ve liman şehri olma özelliğiyle bir kültür ve medeniyet merkezine dönüşmüştür. Eğitim mektep ve medreselerde mollalar tarafından verilmiştir.

Ek olarak bu dönemde bir Müslüman mektebi de açılmıştır. 1887’den sonra Bakü’de Avrupa tarzı mektepler de açılmıştır (Usul-i cedit mektepleri).

Azerbaycan’da usül-ü cedit ile eğitim yapan ilk mektep 1890 da kurulmuştur. Öte yandan bu dönemde ilköğretim okullarına öğretmen yetiştirmek amacıyla Darülmuallim Mektepleri kurulmuştur. Bu mekteplerde Farsça dilinin öğretilmesi önemli olarak görülmüştür. Mekteplerin yanında dini eğitim veren kurumlar da vardır.

Azerbaycan halkı genelde çocuklarının iyi eğitim almalarından ziyade onlara kendi mesleklerini öğretmeyi ön planda tutmuştur. Azerbaycan aydınlanma hareketleri eğitim sistemini iyileştirip halkın uyanmasını hedeflemiştir. Mektep ve öğrenci sayısı artmıştır.

Çarlık Rusyası uzun süreler Müslüman kızlar için mektep açılmasını engellese de; Tagiyev 1901 yılında bu mektebi açmıştır. Bu dönemde açılan Temeddün, İttihad ve Denizcilik Mektepleri, dönemin gereksinimlerini açıklar niteliktedir. Usül-i cedite geçişte aydınlar en çok dil meselesi üzerinde durmuştur.

Basının Gelişmesi

Tiflis’te başlayan Tatar Haberleri gazetesi yayınıyla birlikte Azerbaycan’da basın gelişmeye başlamıştır. Hasan Bey Zerdabi toplumu bilgilendirmek ve ona yön verebilmek için gazete çıkarılması gerektiği ve milletin kalkınabilmesi için kendi dilinde konuşması gerektiğini savunmuştur.

İlk Türkçe gazete 1875 yılında basılmıştır. Ancak Türkçe gazeteler zaman zaman Rus hükümetinin baskısına maruz kalsa da bu tarz gazetelerin sayısı giderek artmıştır. Keşkül dergisi siyaset, ticaret, sanayi ve edebiyat üzerine; Kaspi siyaset ve edebiyat üzerine; Şark-i Rus ise sosyal hayat, kültür ve siyaset üzerine yazılar içermiştir.

Basının gelişmesi, milliyetçilik ve vatanseverlik fikirlerinin yayılmasına destek olmuştur. Hayat adlı gazete Azerbaycan Türkçesi ile yayınlanmış bir gazetedir. Azerbaycan tarihinde ilk mizah dergisi olarak Molla Nasreddin de bu dönemde ortaya çıkmıştır. Bu dergi yalnızca Azerbaycan’da değil, Yakın ve Orta Doğu ülkelerinde de ilgi görmüş; artan ilgi neticesinde Nasreddinciler adlı bir akım doğmuştur

Bu dönemde alfabe ıslahatı konusunda Ali Merdan Topçubaşov ve Mehmet Ağa Şahtahtinski gibi isimler çalışmalar sürdürmüştür. 1907-1917 yılları arasında gazetecilik ve dergicilik faaliyetleri artsa da yazarlar sosyal olayları doğrudan anlatmak yerine dolaylı yoldan aksetmiştir.

19. yüzyıl sonlarına doğru Azerbaycan’da fikir hürriyetine yönelik yenileşme hareketleri görülmektedir. Gayret Matbaası Azerbaycan halkının sosyal bilincinin uyanmasına yardım etmek amacıyla kurulmuştur. Ömer Faik Numanzade halkı milli gayrete davet etmiştir.

Aydın Hareketi Ve Kültürel İdeoloji

1905-1920 arasında milli bilinci uyandırma yolunda önemli adımlar atılmıştır. Dönemin aydınları, cehaletin giderilmesi ve ortak dilde buluşma adına çeşitli edebi aktivitelerde bulunmuşlar, milli edebiyatın oluşmasını sağlamışlardır.

Mehemmed Hadi vatan ve hürriyet temalı şiirleriyle ünlenmiştir. Abbas Sıhhat bir hekim olmasına rağmen yaptığı çeviriler ile ön plana çıkmıştır. Kırım’ın Bahçesaray şehrinde yayınlanan Tercüman gazetesi bir anlamda Rusya’da yaşayan Türklerin gayr-i resmi yayın organı haline gelmiştir.

Tercüman, bütün Türk halklarının anlayabileceği bir dilin yaratılması hususunda çabalamıştır. Ayrıca Türkçülük bu dönemde çok sayıda aydının desteklediği bir akım haline gelmiştir.

Ali Bey Hüseyinzade Türkçülüğün yalnızca Osmanlı Devleti ile mümkün olabileceğini belirtmiştir.

Türkçülüğün diğer bir temsilcisi olan Ahmed Bey Agayev, İstanbul’daki Jön Türkler’den çok etkilenmiş ve Osmanlı Devleti’nin İslam Devletlerinin en önemli desteğinin olması gerektiğini savunmuştur.

Bu dönemde Azerbaycan halkının tarihi etnik kökeni hakkında çok sayıda makale kaleme alınmıştır. 19. yüzyıl ortalarından itibaren Karabağ’ın tarihinde hasredilmiş, çok sayıda eser çıkarılmıştır.

Bu dönemde burjuvazi, halka zıt yönleriyle gösterilmiştir. Tiyatro, kütüphane ve kıraathaneler 19. yüzyıl ikinci dönemden itibaren yaygınlaşmaya başlamıştır.

Bu dönem Azerbaycan tiyatrosu ile karakterize edilmiştir. Neriman Nerimanov, 1894’te Azerbaycan’daki en kapsamlı ve görkemli kütüphaneyi kurmuştur. Ayrıca, Azerbaycan’da bir Kütüphane Şûrası açma fikri de ilk olarak Neriman Nerimanov’dan gelmiştir.

S. M. Ganizade ise Nerimanov’dan sonra en zengin kütüphaneyi açmıştır. Benzer kütüphaneler Azerbaycan’ın çeşitli şehirlerinde daha sonraları da açılmıştır. Zaman zaman açılan kütüphaneler çeşitli kesimler tarafından baskı altında bırakılmıştır.

Azerbaycan’ın yenileşme hareketinin esasında milli bilincin oluşturulmaya çalışılması yatmaktadır. 1900’lü yılların başında sosyal kuruluşlarda gelişmeler yaşanmış, ilk Müslüman hayır cemiyeti kurulmuştur. Yardım amaçlı kurulan Neşr-i Maarif fakir ve yetim çocukların okumasıyla ilgilenmiştir.

Necat Cemiyeti bünyesinde dönemin en önemli aydınlarını bulundurmuştur. Bakü’de açılan Saadet Cemiyeti ise klasik usülde eğitim yapan mekteplerin açılmasına destek olmaya çalışmıştır. Bu dönemde kurulan eğitim ve kültür cemiyetlerinin temelinde halkı bilgilendirip eğitmek yer almıştır.

Ek olarak kadınlar ve yoksullara destek veren kuruluşlar da bu dönemde faaliyet göstermiştir. Sosyal faaliyetler, gazeteler aracılığı ile desteklenerek tanıtılmıştır.

XIX. yüzyılın ikinci yarısı, Azerbaycan tiyatrosu ile karakterize edilmektedir. Ahundov’u takip ederek halkın hayatından alınmış eserlerle milli tiyatroya ulaşan Necef Bey Vezirov, Abdurrahman Bey Hakverdiyev, Neriman Nerimanov, edebiyata büyük hizmetlerde bulunmuşlardır. Bu devrin mühim şairlerinden biri halk arasında Han Kızı adıyla bilinen Karabağ’ın son hakimi Mehdikulu Han’ın kızı Hurflidbanu Natevan (1830-1897)’dır. Natevan’dan bugüne sadece gazelleri kalmıştır. XIX. yüzyılın ikinci yarısında Azerbaycan’da ilk genel kütüphane ve kıraathaneler açılmaya başlanmıştır. Ahundov ve Zerdabi’nin çalışmalarıyla Azeri aydınlar matbaa, neşriyat vs. meselelerle birlikte milli kütüphaneler açmanın gerekli olduğu fikrini ciddi olarak ileri sürmüşlerdir. Yüzyılın sonlarında şehirlerde 10’dan fazla kütüphane ve kıraathane mevcuttu. Bunların en mükemmeli ve görkemlisi Neriman Nerimanov’un Nisan 1894’de kurduğu kütüphaneydi.

Nerimanov’dan sonra S. M. Ganizade Bakü’deki ikinci zengin kütüphaneyi açmıştır. Ganizade 1883-1887 yıllarında Tiflis’te Aleksandriyevski Muallimler Enstitüsü’nde okurken Ahundov ve Zerdabi’nin mirasını devam ettirmeye karar vermiştir. Seleflerinin içtimai ve medeni arzuları onu derinden etkilemişti. Matbaa, kütüphane, kıraathane açma faaliyetleri de bunlardan biriydi.

Benzer kütüphaneler daha sonra Azerbaycan’ın birçok şehirlerinde açılmıştır. Mirza Mehmedali Kasımov’un 14 Haziran 1895’de Kuba’da bir kütüphane ve kıraathanesi faaliyete geçmiştir. Kütüphane zamanının neşriyatlarından 21 tanesini almıştır ki, bunların 13 tanesi Türkçe ve Farsça dilinde yazılmıştır.

1905’de sansür de kısmen zayıflamıştı. Ancak bu dönemde matbaaların gelişmeye başlaması da gerek gazete ve dergi gerekse kitap neşrinde büyük rol oynamıştır. Bu matbaaların en önemlilerinden birisi Oruçov kardeşlerin sahibi olduğu Oruçov Matbaası’dır.

XIX. yüzyılın ikinci yarısı Azerbaycan sosyal ve kültürel hayatındaki gelişmelerin ilk aşamasıdır. Özellikle 1850’den sonra sanat, mimari ve estetik anlayışında da gelişmeler yaşanmıştır. Şehir Avrupa’nın mimari örneklerinin birbiriyle adeta yarıştığı bir görünüm kazanmıştır. Azerbaycan’da petrolün çok milletlilik özelliği ile bilhassa Bakü’nün bir metropol haline gelmesi nüfusun da buna bağlı olarak farklı bir sosyal hayat sürmesine yol açmıştır.

Halk eğlenmek veya hem eğlenip hem de entelektüel bir birikim sağlamak amacıyla değişik eğlenceleri benimsemiştir. Tiyatro, sinema kültürel bir paylaşımı ortaya koyarken oteller, gazinolar ve lokantalar da şehrin estetik ve şık bir cephesini temsil etmekteydi. Azerbaycan’ın birçok şehrinde inşaat işleri artmakta, mimarlık alanında da önemli başarılar kazanılmaktaydı. Bu dönemde inşa edilen sosyal yapılar, petrol sanayicilerinin evleri, malikaneleri sahip oldukları mimari üslupla farklılaşmaktaydı. şehircilik anlamında ülkenin gelişip büyümesi yönünde inşaat çalışmalarına hız verilirken yerli ve yabancı pek çok mimar ve mühendis de bu projelerde yer almıştır.