YARGI ÖRGÜTÜ VE TEBLİGAT HUKUKU - Ünite 3: Özel Güvenlik Hizmetlerinin Sunulma Usulleri ve Şartları Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 3: Özel Güvenlik Hizmetlerinin Sunulma Usulleri ve Şartları
Ünite 3: Özel Güvenlik Hizmetlerinin Sunulma Usulleri ve Şartları
Giriş
Özel güvenlik hizmetlerinden yararlanmak istenildiğinde, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun (m. 3) ve Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik (m. 7) hükümlerine göre, bu hizmet üç değişik şekilde sunulabilmektedir:
a) Özel güvenlik görevlisi istihdam etmek.
b) Özel güvenlik teşkilatı kurmak.
c) Özel güvenlik şirketinden yararlanmak.
Özel güvenlik görevlisi istihdam etme, gerçek kişiler için söz konusu olabilmektedir. Özel güvenlik teşkilatı kurma ya da özel güvenlik şirketinden yararlanma ise kurum ya da kuruluşlar için söz konusu olacaktır.
5188 sayılı Kanunun 3/2.maddesinde “Bir kuruluş bünyesinde özel güvenlik birimi kurulmuş olması, ihtiyaç duyulduğunda ayrıca güvenlik şirketlerine hizmet gördürülmesine mani değildir.” hükmü yer almaktadır. Bu hükümden anlaşıldığına göre, kurum ya da kuruluşlar aynı anda iki usulden birlikte yararlanabileceklerdir.
Özel güvenlik hizmetinin sunulması (veya yararlanılması) konusunda, güvenlik talebinde bulunan tarafın iradesine bakılıp bakılmayacağı konusu önem taşımaktadır. Kanunun 3. maddesinde bu üç usulden yararlanmada “izin şartı” geçerli olduğu ifade edilmektedir. Ancak bunlardan hangisinin tercih edileceği konusunda, güvenlik hizmeti talep eden tarafın iradesine uyulup uyulmayacağı konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte, bu husus yönetmelikte düzenlenmiştir. Yönetmeliğin 7. maddesinde “Özel güvenlik hizmetinin ne şekilde sağlanacağı kişi veya kuruluşlar tarafından belirlenir” denilerek, hangi usulün tercih edileceği konusunda talep eden tarafın iradesinin esas alınacağı belirtilmiştir. Ancak yönetmeliğin 8/2. maddesinde, 7. maddedeki hükümle çelişir şekilde Komisyonun “özel güvenliğin sağlanmasına ilişkin yönteme” karar vereceği belirtilmektedir. Buradaki düzenlemeyi, talep edilen usulün dışında bir usule karar verme seklinde değil, talep edilen usulün şartlarının varlığını belirleme seklinde anlamak gerekir. Özel güvenlik hizmetlerinden yararlanmanın isteğe bağlı olması, kanunda özel güvenlik hizmetinden yararlanma usulleri arasında öncelik-sonralık ilişkisi ya da üstünlük ilişkisi öngörülmediği dikkate alındığında, hangi usulün olacağı konusunda izin merciinin takdir yetkisinin olmadığının kabulü gerekir.
Özel Güvenlik Görevlisi İstihdamı Usulü
5188 sayılı Kanunda ve ilgili yönetmelikte kişilerin özel güvenlik hizmetinden, özel güvenlik personeli istihdam eserek yararlanabileceği düzenlenmektedir. Kişilerin, özel güvenlik görevlisi istihdam ederek güvenliklerini sağlaması, 5188 sayılı Kanunun gerekçesinde “bireylerin kendilerini koruma hakkı” ile ilişkilendirerek ele alınmıştır.
İşte kişinin özel güvenlik görevlisi istihdam etmesi iste kendini koruma hakkının bir uzantısıdır. Bu bağlamda istihdam edilen özel güvenlik görevlisi, görevlendiren kişinin canını ve malını korumak için görev yapacaktır. Nitekim 5188 sayılı Kanunun 7/k maddesine göre istihdam edilen özel güvenlik görevlisi, Türk Medeni Kanununun 981 inci maddesine (zilyetliğin korunması), Borçlar Kanununun 64 maddesine (meşru müdafaa), Türk Ceza Kanununun 25’inci maddesi (meşru müdafaa ve zorunluluk hâli) göre zor kullanma yetkisine sahip kılınmıştır.
Gerçek kişilerin, özel güvenlik görevlisi istihdam etmesi de silahsız ve silahlı görevli istihdam etmesi olarak iki şekilde olabilmektedir.
Silahsız özel güvenlik görevlisi istihdam etme usulü: Kişilerin can ve mal güvenliklerini sağlamak üzere, silahsız güvenlik görevlisi istihdam edebilirler. Bunun için yetkili mercilerden “izin almaya” gerek yoktur.
Silahlı özel güvenlik görevlisi istihdamı: Gerçek kişilerin silahlı özel güvenlik görevlisi istihdamı valiliklerce verilecek izne tabidir.
Özel Güvenlik Birimi Kurma Usulü
Yönetmeliğin 4. maddesinde özel güvenlik birimi “Bir kurum veya kuruluşun güvenliğini sağlamak üzere, kendi bünyesinde kurulan birim” olarak tanımlanmaktadır. Kamu hukukuna ya da özel hukuka tabi kurum veya kuruluşlar (tüzel kişiler), özel güvenlik hizmetinden, kendi bünyelerinde özel güvenlik birimi kurarak yararlanabilirler.
İzin şartı: İster kamu hukuku isterse özel hukuk tüzel kişileri olsun, bünyelerinde özel güvenlik birimi kurabilmeleri için valilikten izin almaları gerekmektedir. Nitekim Kanunun 3. maddesinde “Kurum ve kuruluşlar bünyesinde özel güvenlik birimi kurulması özel güvenlik komisyonunun kararı üzerine valinin iznine bağlıdır.” denilmektedir. Benzer sek ilde Yönetmeliğin 8. maddesinde de kurum ya da kuruluşların bünyesinde özel güvenlik birimi kurulmasının valiliğin iznine tabi olduğu belirtilmektedir. Kişi ve kuruluşlar, özel güvenlik izni için valiliğe yapacakları başvuruda özel güvenlik hizmetinin konusunu, özel güvenlik hizmetinin ne şekilde yerine getirileceğini, hizmetin azami olarak kaç personel eliyle yürütüleceğini, ihtiyaç duyulacak silah ve teçhizatın miktar ve niteliğini belirtir. Valilik tarafından özel güvenlik talebine ilişkin gerekli inceleme yapıldıktan sonra Komisyon, özel güvenlik izninin verilip verilmemesine, özel güvenliğin sağlanmasına ilişkin yönteme ve özel güvenlik hizmetini yerine getirecek azami personel sayısına, bu amaçla bulundurulacak veya taşınacak silahların azami sayısına karar verir
Bildirim şartı: Yönetmeliğin 8/5. maddesine göre kurum ya da kuruluşlar, özel güvenlik izni verilen kişilerde veya yerlerde istihdam edilen özel güvenlik personelinin listesini, personelin göreve başladığı tarihten itibaren on beş gün içinde, geçici veya acil özel güvenlik izinlerinde ise müracaat sırasında valiliğe vermek zorundadırlar. Yönetmeliğin 8/5. maddesinde özel güvenlik birimlerinde istihdam edilen personelin özel güvenlik mali sorumluluk sigorta poliçelerinin birer suretinin de on beş gün içinde vali- lige verilmesi öngörülmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki, bu zorunluluk özel hukuk tüzel kişileri içindir.
Personelin özel nitelikleri: Kurum ya da kuruluşlar, bünyesinde oluşturdukları özel güvenlik biriminde istihdam edecekleri özel güvenlik personelini, rastgele seçemezler. Bu kişilerin kanunda ve yönetmelikte belirtilen şartları taşıyan ve özel güvenlik görevlisi olarak çalışma izni alan kişiler arasından seçme sorunluluğu bulunmaktadır.
Koruma ve güvenlik planı zorunluluğu: Özel güvenlik birimleri, güvenlik hizmeti verecekleri tesis ve alanlara ilişkin koruma ve güvenlik planlarının bir örneğini otuz gün içer isinde valiliğe verir. Valilik, koruma ve güvenlik planlarında değişiklik yapılmasını veya plandaki yetersizliklerin otuz gün içerisinde giderilmesini isteyebilir.
Özel güvenlik biriminin sona erdirilmesi: 5188 sayılı kanunun 3. ve ilgili Yönetmeliğin 10. maddesine göre, Kanun hükümlerine göre özel güvenlik izni alarak, bünyesinde özel güvenlik birimi en az bir ay önce başvurmak şartıyla, Komisyonun kararı ve Valinin onayı ile özel güvenlik uygulamasını sona erdirebilirler.
Özel güvenlik personelinin hukuki statüsü: Kurum ve kuruluşların bünyesinde oluşturulan özel güvenlik biriminde istihdam ettikleri özel güvenlik personelinin hukuki statüsünü de belirlemek gerekmektedir.
Özel güvenlik görevlilerinin ceza hukuku bakımından “kamu görevlisi” gibi muameleye tabi tutulması, onların idare hukuku bakımından kamu görevlisi olmaları sonucunu doğurmaz.
Özel hukuk tüzel kişilerinin kendi bünyelerinde kurdukları özel güvenlik biriminde istihdam edilen özel güvenlik görevlilerinin hukuki statüsünün, özel hukuk hükümlerine tabi is sözleşmesi çerçevesinde çalıştırılan isçi olduğu konusunda tereddüt bulunmamaktadır.
Özel Güvenlik Şirketinden Yararlanma Usulü
Yönetmeliğin 4. maddesinde özel güvenlik şirketi, “Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulan ve üçüncü kişilere koruma ve güvenlik hizmeti veren şirketler” olarak tanımlanmaktadır. Kanunun 5. maddesinde de özel güvenlik şirketinin “faaliyet alanının münhasıran koruma ve güvenlik hizmeti olması zorunludur” denilmektedir. Kanunun 5. maddesinden, özel güvenlik şirketlerinin şube de açabilecekleri anlaşılmaktadır. Şubelerin faaliyet alanının da münhasıran koruma ve güvenlik hizmeti olması zorunludur.
5188 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelikte, güvenlik şirketinin kurucuları ve yöneticileri için özel şartlar getirmektedir. Bu şartları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
Özel güvenlik şirketlerinin kurucu ve yöneticilerinde Kanunun 10. maddesinin “a”, “d” ve “h” bentlerinde belirtilen şartlar aranır (m. 5). Kanunun 10. maddesinin “a”, “d” ve “h” bentlerindeki şartlar ise şunlardır: a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak. d) Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile; 1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak. 2) Aff uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık ve fuhuş suçlarından mahkûm olmamak. 3) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak. h) Güvenlik soruşturması olumlu olmak.
Yöneticiler sadece bir faaliyet izin belgesinde yönetici unvanı alabilirler. Özel güvenlik birimleri veya özel güvenlik şirketlerinin şubelerinde veya onbeş kişi ve üzerinde özel güvenlik görevlisi istihdam edilen yerlerde en az bir güvenlik sorumlu su belirlenir. Güvenlik sorumlularında 10 uncu maddede belirtilen şartlara ilave olarak en az önlisans mezunu olma şartı aranır. Kurucu, temsilci ve yöneticilerde aranan şartların kaybedilmesi halinde iki ay içinde eksiklik giderilmediği veya bukurucu, temsilci ve yöneticiler değiştirilmediği takdirde faaliyet izni iptal edilir.
Yöneticilerin dört yıllık yüksekokul mezunu olmaları gerekir. Ancak muvazzaf subaylarda dört yıllık okul mezunu olma şartı aranmaz (m. 5). Kanunda sadece dört yıllık yüksekokul mezunu olmak denildiğinden, herhangi bir dört yıllık yüksekokul mezunu güvenlik şirketinde yönetici olabilecektir.
Yine yöneticilerin Kanunun 14. maddesinde belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla tamamlamış olmaları gerekir (m. 5). Kanunun 14. maddesinde özel güvenlik görevi yapacak kişilerin eğitimi düzenlenmektedir. Bu hükümle, güvenlik şirketinin yöneticilerinin de güvenlik hizmeti sunacak personel için öngörülen temel güvenlik eğitimi almış kişilerden olması zorunlu tutulmuştur.
Tüzel kişilerin kurucu olabilmesi: Kanunda kimlerin özel güvenlik şirketi kurucusu olabileceği belirtilmemiş, kurucuda aranacak şartları saymakla yetinilmiştir. İlk olarak gerçek kişiler kurucu olabilecektir. Kanunda vatandaşlık ve mahkûmiyet şartlarının aranması da bunu ifade etmektedir. Tüzel kişilerin kurucu olup olmayacağı konusunda kanunda bir açıklık bulunmamaktadır. Ancak Yönetmeliğin 10. maddesinde “şirketin kurucuları arasında tüzel kişi bulunması hâlinde, tüzel kişiliği temsil edecek kişinin, Kanunun gerçek kişi kurucularda aradığı şartları taşıması esastır” denilerek tüzel kişilerin de kurucu olabileceği ifade edilmiştir.
Özel Güvenlik Şirketinin Kurulması
5188 sayılı Kanunun 5. maddesinde ve ilgili yönetmeliğin 10. maddesinde, koruma ve güvenlik hizmeti alanında faaliyette bulunacak şirketin kurulmasına yönelik özel şartlar getirilmiştir. Bu şartları aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür:
İçişleri Bakanlığının izni şartı: Koruma ve güvenlik hizmeti alanında faaliyette bulunacak şirketin, İçişleri Bakanlığından faaliyet izni alması gerekmektedir.
Başvuruda istenen belgeler: Koruma ve güvenlik hizmeti yapmak üzere izin için İçişleri Bakanlığına yapılan başvuruda, nelerin yer alacağı Yönetmeliğin 10. maddesinde belirtilmiştir.
İnceleme ve izin: Bakanlığın şirkete izin vermesi, yapılan inceleme ve araştırma sonrasında olumlu bir sonuca ulaşılması gerekir.
Ruhsat harcı: Özel güvenlik şirketlerine ve özel güvenlik eğitimi verecek kurumlara faaliyet izni verilmesi için on milyar lira, özel güvenlik görevlilerine çalışma izni verilmesi için iki yüz milyon lira ruhsat harcı alınır ve bu harç mal sandığına yatırılır.
Alarm izleme merkezi: Yönetmeliğin 4. maddesinde “alarm izleme merkezi, konut, işyeri ve tesislerin güvenliğini sağlamak amacıyla, teknik donanım kullanarak bunları izleyen işletmeler” olarak tanımlanmaktadır. Kanunun 5. maddesine göre, Alarm izleme merkezi kurma ve işletme için valilikten yeterlilik belgesi alınması zorunludur.
Yabancıların Durumu: 5188 sayılı Kanunun 5. maddesinde “Yabancı kişilerin özel güvenlik şirketi kurabilmesi ve yabancı şirketlerin Türkiye’de özel güvenlik hizmeti verebilmesi mütekabiliyet esasına tâbidir” hükmü yer almaktadır. Bu hükme paralel düzenleme Yönetmeliğin 11. maddesinde de yer almaktadır. Bu hükme göre, TC vatandaşı olmayan (yabancı) kişiler, Türkiye’de özel güvenlik şirketi kurabilecekleri gibi yabancı bir şirket de Türkiye’de özel güvenlik hizmeti verebilir. Yabancılar özel güvenlik şirketine ortak olabilirler. Yine Yönetmeliğin 11. maddesine göre, yabancı kişiler bir özel güvenlik eğitim kurumunda uzman eğitici olarak da istihdam edilebilir.
Ancak belirtmek gerekir ki yabancıların Türkiye’de özel güvenlik hizmeti alanında faaliyette bulunabilmeleri “mütekabiliyet (karşılıklılık) esası”na bağlıdır. Yani Türkiye’de faaliyette bulunmak isteyen yabancının kendi ülkesinde, Türkiye vatandaşlarına özel güvenlik alanında faaliyette bulunma hakkı tanınıyorsa, o yabancıya Türkiye’de özel güvenlik alanında faaliyette bulunmasına izin verilir.
Güvenlik Hizmet Sözleşmesi: Yönetmeliğin 10. maddesine göre, özel güvenlik şirketlerinin kişi ve kuruluşlara sağlayacakları koruma ve güvenlik hizmetleri için yazılı sözleşme düzenlenir. Bu sözleşmelerde hizmeti alacak kişi veya kuruluşun adı, adresi, hizmetin kapsamı, personel sayısı, hizmetin süresi ve diğer hususlar belirtilir.
Özel Güvenlik Şirketinin Faaliyet İzninin Sona Ermesi: Özel güvenlik şirketleri Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmak zorundadırlar. Ayrıca 5188 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikte belirlenen şartları da taşımak zorundadırlar. Bu bakımdan özel güvenlik şirketinin faaliyet izninin sona ermesi, Ticaret Kanunundaki sebeplerden kaynaklanabileceği gibi, 5188 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelik hükümlerinde yer alan sebeplerden de kaynaklanabilir.