YAŞLILARLA SOSYAL HİZMET - Ünite 8: Türkiye’de Yaşlı Bakım Hizmetleri ve Uygulamaları Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 8: Türkiye’de Yaşlı Bakım Hizmetleri ve Uygulamaları

Ünite 8: Türkiye’de Yaşlı Bakım Hizmetleri ve Uygulamaları

Giriş

Yaşlılık insan ömründe çocukluk, gençlik ve yetişkinlik sürecinin ardından gelen ve olup olmayacağı kesin olmayan bir dönemi ifade etmektedir. Yaşlılık biyolojik, psikolojik, sosyal neden ve sonuçları olan bir olgudur. Bedensel aktivitelerdeki yavaşlama, sağlık durumundaki kronik olumsuzluklar; psikolojik olarak kendini değersiz ve işe yaramaz hissetme; sosyal hayatta ise hayatının önceki dönemlerine göre daha az yer alma ve bundan kaynaklı depresyonlar yaşlılığın sonuçları olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaşlılığın kendine has bu özellikleri çözüm ve iyileştirme yönünden yeni arayışları doğurmaktadır.Son yıllarda doğum oranlarının azalması ortalama ömrün giderek yaşlanması da dünya ve Türkiye’de yaşlılığın yeniden düşünülmesine ve yaşlı bireylere yönelik hizmet ve uygulamaların çeşitlenmesine ve değişmesine neden olmaktadır. Bu değişimler artık dünya genelinde sosyal politikalara konu olan ve önem arz eden sosyal politika konularıdır. Yaşlılığın daha fazla tartışılır olması devletlerin bu konudaki hizmetleri yeniden düzenlemesine, bakım hizmetlerine odaklanmasına neden olmuştur. Her ülke demografik özeliklerine ve yaşlı profillerine göre bakım hizmetleri ve uygulamaları ortaya koymaktadır. Yaşlı tanımına bakıldığında dünyada genel olarak 65 yaşın yaşlılık sınırı olarak kabul edildiği görülmektedir. Türkiye özelinde 65 yaş ve üzeri nüfus incelendiğinde yaşlı nüfusunun her geçen gün daha fazla arttığı görülmektir. Nüfus projeksiyonlarına bakıldığında da 2008-2040 yılları arasında Türkiye’de yaşlı nüfusta, %20’lik bir artış beklenmektedir. Bu bölümde yaşlılığın genel özellikleri ve Türkiye’deki yaşlı bakım hizmetleri ortaya konulacaktır. Bu bağlamda kurum bakım modelleri ve evde bakım modeli temel konular olarak ele alınmıştır.

Yaşlılık Döneminin Genel Özellikleri

Yaşlanma ile beraber gelinen son dönem olan yaşlılık kendine has fiziksel, psikolojik ve sosyal birçok özelliğe sahiptir. Bu özellikler yukarıda bahsedilen yaşlılık tanımının ortaya çıkardığı sonuçlardır. Yaşlılık beraberinde fizyolojik sorunları da getirmektedir. Yaşlılıkla birlikte kalp damar hastalıkları, kronik hastalıklar, vücudun elastikiyetini kaybetmesi gibi birçok olumsuz sağlık durumunu ortaya çıkarmaktadır. Güç kaybı, yeti yitimi, duyu organlarındaki bozukluklar yaşlının hayatını zorlaştıran özelliklerdir. Kronik hastalıklar yaşlılarda refakatçi gerekliliğini ortaya çıkarmakta ve bu durum bağımlı hâle gelmelerinin en önemli etkenlerinden biri olmaktadır. Yaşlılık döneminde kronik hastalıklar daha fazla baş göstermektedir. Yaşlılığın ortaya çıkardığı fiziksel değişimler kendini psikolojik sonuçlarda da göstermektedir. Özellikle güç kaybı ve yeti yitimi yaşlı bireylere işe yaramaz ve değersiz olduklarını düşündürmektedir. Bu düşünce başkalarına yük olma endişesi ve mutsuzluk gibi birçok olumsuz sonucun yanında umutsuzluk, hayattan zevk almama, ilgisizlik, gerginlik, öfkeli olma gibi ruh sağlığı açısından olumsuz olarak nitelendirilebilecek durumlara yol açmaktadır. Yaşlılık döneminde bireyler fiziksel, psikolojik ve sosyal boyutlarda kendine has özelliklere sahiptir. Yaşlılık döneminin en büyük sorunlarından biri yalnızlıktır. Yaşlanma ile ortaya çıkan rol ve statü kayıpları yaşlı bireylerin sosyal alandaki sorunlarının ortaya çıkmasına yol açan önemli bir etmendir. Bireyler hayatlarının her döneminde sosyalleşme ihtiyacı hissetmekte ve bu sosyalleşme olgusu her dönemde farklılıklar arz etmektedir. Yaşlılık döneminde bireylerin emeklilik hayatına geçişi hayatının önceki dönemlerinde sahip oldukları statü ve rol kayıplarına neden olmaktadır. Günlük yaşam aktivitelerinden sosyal yaşam aktivitelerine kadar birçok noktada kendini gösteren bu kayıplar bireyleri yalnızlığa itmektedir. Emeklilikle birlikte ortaya çıkan başka bir olgu da yoksulluktur. Bireylerin gelirindeki düşme ve başka bir işte çalışamama hayatını idame ettirecek gelire sahip olmayan yaşlıları ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca bu durum yaşlılıktaki ihmal ve istismarı da ortaya çıkarmıştır. Maddi gelire sahip olmayan yaşlılar ailesi tarafından yük olarak görülmekte ve ihmal edilmektedir.

Yaşlı Bakımı

Bakım kavramı sözlükte ‘bakma işi’, ‘bir şeyin iyi gelişmesi, iyi duruma gelmesi için verilen emek’ ve ‘birinin beslenme, giyinme vb. gereksinimlerini üstlenme ve sağlama işi’ olarak tanımlanmaktadır (tdk.gov.tr). Bakıma muhtaç bireylere yönelik bir tanımda ise formal veya informal bakıcılar tarafından verilen çevre ve beden temizliği, şahsi bakım, beslenme ihtiyacını giderme, tehlikelerden koruma, sosyal yaşama uyum sağlamada rehberlik ve manevi destek gibi hizmetlerin bütünü bakım hizmetleri olarak nitelendirilmektedir (Karataş, 2011:17). Bakıma muhtaçlık kavramı da günlük yaşam aktivitelerinde kendine yetememe, başkasının yardımına ihtiyaç duymayı ifade etmektedir. Yaşlılık da fizyolojik özellikleri gereği bakıma muhtaçlığı içinde barındıran bir olgudur. Yaşlı bireyler yaşam aktivitelerinde kendinde güç bulamayan; sağlık sorunları nedeniyle yemek, temizlik, banyo gibi temel ihtiyaçlarını gideremeyen bireyler olabilmektedir. Yaşlı bireyler fizyolojik özellikleri gereği bakıma ihtiyaç duymaktadırlar. Yaşlı bakımının genellikle kurumsal bir bakım olarak düşünüldüğü söylenebilir. Bu bakım türü devlet ya da özel sektör tarafından ortaya koyulan kurumların bünyesinde yatılı ya da gündüzlü bakımı içermektedir. Kurumsal bakım, yaşlı için bir çevre değişimini ifade etmektedir (Ek, 2007:37). Ülkemizde son yıllarda toplumsal yapıda meydana gelen değişmeler yaşlıların bakım ihtiyaçlarını aile yanında gidermesini güçleştirmiştir. Bu da Kurumsal Bakım Modeli olarak tek başına yaşamlarını sürdüremeyen yaşlıların barınma, dinlenme ve temel ihtiyaçlarını karşılayan huzurevlerine olan gereksinimi arttırmıştır ve huzurevlerinin yaygınlaşmasına neden olmuştur (Danış, 2011’den akt.: Oğlak, 2011:120). Huzurevlerinin olumsuz yanları ise yaşlı bireyleri alışkın oldukları sosyal ortamdan uzaklaştırması, sevdiklerinden ayırması, yalnızlaştırmasıdır. Bu olumsuzluklar da huzurevlerinin zorunlu kalınmadıkça başvurulmayan kurumlar olmasına yol açmaktadır (Danış, 2011’den akt.: Oğlak, 2011:120). Sağlık kuruluşlarındaki bakımın tamamlayıcısı olmakla birlikte bakımın sürekliliğini sağlayan Evde Bakım Modeli üç ana amaçla uygulanabilen bir hizmet modelidir (Office of Health and Information Highway Canada, 1998:5’den akt.: Oğlak, 2011:121);

\1. Akut ve kısa süreli bakım hizmetlerine destek olmak amacıyla verilen evde bakım,

\2. Uzun süreli bakım gereksinimi için evde bakım,

\3. Tıbbi, hemşirelik ve rehabilitasyon hizmetlerinin bileşiminden oluşan evde sağlık bakımı.

Türkiye’de son yıllarda yaşanan değişme ile birlikte kurum bakımına duyulan ihtiyacın artması göz önüne alınarak hizmet veren kurumların arttırılması ve evde bakımın önünde duran ekonomik ve sosyal engellerin de ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Yaşlılara Sunulan Hizmetler

Yaşlılık döneminde, hem hastalıkların tedavisi hem de sağlığın sürdürülmesi için sosyal ve fiziksel koşullar diğer yaş dönemlerine göre daha çok ön plana çıkmaktadır. Bunun için bu dönemde verilen sağlık hizmetlerini sosyal hizmetlerden bağımsız düşünmek olanaksızdır. Yaşlılık döneminde verilen sosyal hizmetlerin ve sağlık hizmetlerinin temel amacı, yeti yitimini önlemek olmalıdır. Erken tanı ve erken müdahale, yeti yitimini önlemede birincil düzeyde önemlidir. İkincil ve üçüncül düzeyde ise yeti yitiminin ilerlemesini önlemek ve günlük yaşamda bu nedenle yaşanan sıkıntıları hafifletmek vardır. Yaşlılara yönelik sunulan hizmetler rehabilitasyon, fiziksel aktivite ve sosyal hizmetler olmak üzere 3 temel gruba ayrılmaktadır. Yaşlılara yapılan rehabilitasyon etkinlikleri ise üç başlık altında incelenmektedir. Bunlar; reaktivasyon, resosyalizasyon, reintegrasyondur. Reaktivasyon; gerek sosyal gerekse fiziksel aktivite azlığı içerisindeki yaşlıların günlük yaşam için gerekli aktiviteleri tekrar kazanması için yapılan cesaretlendirme ve yönlendirme çabalarını kapsamaktadır. Resosyalizasyon; hastalık sırasında ve sonrasında aile, komşular, arkadaşlar ve diğer yaşlılarla azalmış ya da kaybolmuş olan ilişkilerin yeniden canlandırılmasını amaçlamaktadır. Reintegrasyon; yaşlının günlük yaşamın akışı içerisinde yenilenen ve değişen topluma uyum göstermesini ve bu beceriyi kazanmasını amaçlamaktadır. Fiziksel aktiviteler yaşlıların hareketsizliklerinden kaynaklı sorunlarını ortadan kaldıran düzenli egzersizleri içermektedir. Yaşlılar fizyolojik özellikleri gereği erken yorulmakta ve hareketsiz kalmaktadırlar. Bu durum sağlık açısından değerlendirildiğinde olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. İnsan sosyal bir varlıktır ve yaşamının her döneminde sosyalleşmeye meyillidir. Yaşlı bireylere verilecek hizmetlerde sosyal hizmetin önemi her geçen gün artmaktadır. Bazı ülkelerde bu kapsamdaki sosyal hizmet uygulamaları şu şekildedir;

  • Sanat ve kültür etkinlikleri göstererek yaşlıların hoşça zaman geçirmesini sağlayan yaşlılık kulüpleri ve merkezleri.

  • Daha çok beceri kazandırma programının uygulandığı yaşlılara yönelik eğitim ve öğretim programları.

  • Koruyucu büyük annelik ve büyük babalık programları.

  • Yaşlının yaşlı ile arkadaşlığı sağlanarak, birbirlerine yardım etmelerinin amaçlandığı, yaşlıya arkadaşlık programları (Güleç, 2011).

Türkiye’deki Yaşlı Bakım Hizmetleri ve Uygulamaları

Uzun süreli bakım hizmeti; yaşlı, engelli ya da kronik hastalığa sahip insanlara medikal olan ya da olmayan bakımı içermektedir. Unutulmaması gereken önemli şey uzun süreli bakım ihtiyacı her yaş için geçerli olabilmektedir. Bireysel bakım ve destek ihtiyaçlarının belirlenmesi ve ihtiyaçlara uygun çözüm önerilerinin geliştirilmesi, bakım modelleri ile günlük yaşam aktivitelerinin desteklenmesi hayati öneme sahiptir. Süreli ve sürekli bakım; evde, toplumda, huzurevi ya da bakım evinde sağlanmaktadır. Türkiye’de yaşlılara yönelik hizmetler Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığına bağlı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından koordine edilmektedir. Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı teşkilatı içinde yer alan Genel Müdürlüklerle sosyal politika ve sosyal hizmet sunmaktadır. Bakanlığa bağlı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve uygulanan bu hizmetler aşağıdaki şekildedir (eyh.aile.gov.tr);

  • Evde Bakım/ Evde Destek Hizmetleri

  • Gündüzlü Bakım Hizmetleri

  • Yaşam Evi-Umut Evi (Toplum Temelli Yaşam Evleri)

  • Huzurevi (Yaşam Evleri)

  • Bakımevi

  • Yaşam Destek Merkezleri (Evleri/Üniteleri)

  • Süreli ve Sürekli Bakım ve Danışma Merkezi

Evde Bakım Hizmetleri, yaşlıyı yaşadığı ortamdan koparmayan, ailesinden uzaklaşmadan gerekli hizmetleri almasını sağlayan bir hizmet türüdür. Evde bakım hizmetleri şu amaçları içermektedir;

  • Bireysel günlük bakım

  • Sertifikalı personel ve refakatçi desteği

  • Yemek sağlama hizmetleri

  • Sosyal yardım ve destek programları

  • Küçük ev ve tamirat işlerinde destek

  • Transfer hizmetleri

  • Evde sağlık hizmetleri

Evde bakım/destek hizmeti; yaşanılan bölgeye, ne tür ve hangi sıklıkta bakım ihtiyacı olduğuna bağlı olarak maliyette farklılık gösterebilmektedir. Evde bakım/destek hizmetleri; bireysel bakım ve ev işlerine yardım, bireyin evini temizleme, çamaşırlarını yıkama, yiyeceklerini hazırlama (diyet dâhilinde), yiyecek alışverişini yapma ve yapılardır. Emeklilik sonrası, belli bir yaştan sonra günlük yaşam aktivitelerini bağımsız olarak yapabilen bireylere hizmet verilmektedir. Bireyin ihtiyacına ve tercihine göre temizlik, yemek, bireysel bakım desteği verilmektedir. pişirmeyi içermektedir. Yardım, ev dışında refakat etme, rehberlik ve arkadaşlık etmeyi de kapsamaktadır. Genellikle evde bakım maliyetinde, hizmet için gerekli olan saat belirleyici olmaktadır. Evde yaşam desteğinin sürdürülebilir olması için, bireyin ihtiyacına göre yaşadığı ortamın güvenliği ve erişebilirliğini sağlamak amacıyla, “mekân modifikasyonu” yerel yönetimler ya da kamuda oluşturulacak hizmet birimleri tarafından yapılabilmektedir. Bu hizmetler ergonomi yaklaşımları temel alınarak yeterlilik belgesi olan profesyoneller ve ustalarca yapılmaktadır.

Gündüz bakım merkezlerinde, bireyin günlük bakım ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra sosyal ve kaliteli zaman geçirme aktiviteleri, fonksiyonel, kognitif ve mental yetersizliği olanlar için oluşturulan programlar yer almaktadır. Belirlenen mesai saatleri dışında ve hafta sonu hizmet verilmektedir.

  • Programlar bireysel farklılıklara göre bakım planı oluşturularak;

  • İş-uğraşı ve reaksiyonel çalışmaları,

  • Zihinsel aktiviteler,

  • Kişiye özel egzersiz,

  • Sosyal aktiviteler,

  • Yemek ve ara öğünlerin tedariki,

  • Yürüme, tuvalet ihtiyacına destek olma,

  • Bireysel bakım,

  • Güvenli çevre,

  • Aktiviteler transferi,

  • Sağlık takibi (tansiyon yiyecek içecek takviyeleri, ilaç almada destek olma, ağırlık takibi gibi), Alzheimer ya da demans bakımı.

Toplum temelli yaşam evleri, birden fazla bireyin aynı evde bakım/destek hizmetlerini içermektedir. Bu hizmetler kapsamında bireye; bireysel bakım planı çerçevesinde öz bakımını ve ev işlerini yapmasına, evini temizlemesine, çamaşırlarını yıkamasına, diyeti varsa uygun olarak yiyeceklerini hazırlamasına, yiyecek alışverişini yapmasına destek olunmaktadır. Sosyal çevre ile iletişim kurmasına, sosyal aktivitelere katılmasına, hobi edinmesine olanak sağlanır. Tansiyon ölçme, ilaç almada destek olma, ağırlık takibi, egzersiz yapmaya destek olma gibi sağlıkla ilgili takipler yapılmaktadır.

Destek yaşam evleri; bireyin güvenli ve huzurlu bir ortamda yaşaması, sosyal ve psikolojik gereksinimlerinin karşılanması amacıyla oluşturulan evler bütünüdür. Tek kişi, eşli, birden fazla kişinin kalmasına olanak sağlayan, mutfak, tuvalet ve banyonun aynı mekanda olduğu, konuklarını ağırlamaya imkan veren düzenlemelere sahip, dikey ya da yatay yapılardır. Emeklilik sonrası, belli bir yaştan sonra günlük yaşam aktivitelerini bağımsız olarak yapabilen bireylere hizmet verilmektedir. Bireyin ihtiyacına ve tercihine göre temizlik, yemek, bireysel bakım desteği verilmektedir.

Bireylerin yaşamlarını huzur ve güven içinde sürdürmeleri amacıyla sağlık ve rehabilitasyon hizmetleri sağlanarak, sürekli özel bakım desteğinin verildiği hizmet modelidir. Bu hizmet modeli fiziksel, fizyolojik, psikolojik ya da mental yetersizliğe bağlı olarak kendilerine bakma güçlüğü bulunan bireyler için günlük yaşam aktivitelerinin tam desteklenmesini içermektedir.

Palyatif bakım hizmeti alan ve raporla yaşam süresi tahmin edilen bireyler için, evde ve / veya kuruluşta bakım hizmetleri sunulmaktadır. Bu merkezlerde sağlık, hemşirelik, bireysel bakım, bireye ve ailesine yönelik psikososyal destek programları sağlanmaktadır. Bu bağlamda verilen hizmetler;

  • Kişinin ağrılarını yönetme,

  • Medikal ve bireysel bakım sağlama,

  • Aile üyelerince verilen bakım hizmetine destek olma,

  • Bireyin ve ailesinin ölüm hakkında duygusal, ruhsal beklentilerini destekleme,

  • İhtiyaç duyduğu ilaç, tıbbi araç, sağlık desteğini sağlama,

  • İhtiyaç hâlinde ek hizmetleri düzenleme, (konuşma terapisi, fizyoterapi, hasta bakımı, respite bakım gibi)

  • Yaşam kalitesini koruma,

  • Yakınını kaybeden aile üyeleri için yas danışmanlığını içerir.

Süreli ve sürekli bakım ve danışma merkezi hizmetleri kapsamında bireylere; gelecekte ihtiyaç duyabileceği bakım hizmet modelleri ve finansmanına yönelik danışmanlık hizmetleri yanında, ihtiyaç duyan bireylere evde bakım, huzurevi, bakımevi, yaşam destek evleri/üniteleri gibi bakım hizmet modellerine yönlendirmeler mevcuttur. Bu hizmetlerin verildiği merkezler, bireyi yaşadığı ortamda destekleyen, evde bakım hizmetleri organizasyonlarını yapmaktadırlar. Bireyin ihtiyaç değişikliğinde, uygun hizmet modellerine geçişini sağlamaktadır.