YATIRIMCI İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ - Ünite 2: Yatırımcı İlişkileri Bölümü ve İşleyişi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 2: Yatırımcı İlişkileri Bölümü ve İşleyişi

Giriş

Yatırımcı ilişkileri bölümü, şirketin mevcut ya da potansiyel yatırımcıları başta olmak üzere diğer paydaşlarıyla şirket arasında köprü görevini yerine getirir.

Yatırımcı ilişkileri bölümünün sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirebilmesi için birtakım özelliklere sahip olması gerekir. Kurumsal yönetim tebliği de yatırımcı ilişkileri bölümünden söz etmektedir. Buna göre büyük şirketler yatırımcı ilişkileri bölümünü ayrı bir birim olarak kurarken bazı şirketler de mali ve idari ilişkilere bu görevi vermektedir.

Yatırımcı ilişkileri; yatırımcılar, finansal analistler, medya ve diğer paydaşlarla ilişkiler sonucunda elde ettikleri bilgileri üst yönetimle paylaşmaktadır. Bu geri bildirimler şirket açısından çok önemli olup titizlikle değerlendirilir.

Yatırımcı İlişkileri Bölümü

Yatırımcı ilişkileri; finans, muhasebe, iletişim, pazarlama ve mevzuat gibi işleri üstlenen, şirket ile finans çevreleri, yatırımcılar ve diğer paydaşlar arasında çift yönlü ilişkileri sağlayan ve şirketin pay senetlerinin gerçek değerine ulaşmasında, şirketin performansına katkı sağlamaya çalışan birimdir.

Yatırımcı ilişkileri biriminin başarılı olabilmesi için şirket içinde görev tanımı iyi yapılmalıdır. Şirket yönetiminin yatırımcı ilişkilerinin fonksiyonunu içselleştirmiş ve işlerini en iyi şekilde yapabilmeleri için gerekli imkânların, bütçenin sağlanmış olması gerekir. Ayrıca yatırımcı ilişkileri yöneticisi ve çalışanlarının üst yönetim ile sıkı bir işbirliği içinde çalışmaları da çok önemlidir.

Finansal iletişim filtresi: Yatırımcı ilişkileri

Yatırımcı İlişkileri Bölümünde Çalışanların Özellikleri

Yatırımcı ilişkileri, ülkemizde 2000’li yıllardan sonra hızla gelişmeye başlamıştır. Mevzuata göre, şirketlerin yatırımcı ilişkileri bölümünü oluşturması ve bu bölümün şirketin genel müdürüne (CEO) veya genel müdür yardımcısına ya da muadili diğer idari sorumluluğu bulunan yöneticilerden birine doğrudan bağlı olarak çalışması gerekmektedir.

Sermaye Piyasası Mevzuatımız, şirketlere yatırımcı ilişkileri bölümünün kurulması konusunda esneklik de sağlamıştır. Kurumsal Yönetim Tebliği madde 11/3’e göre, yatırımcı ilişkilerinin görevi kamuya açıklanmak şartıyla, şirketin bünyesindeki çeşitli birimler tarafından da yerine getirilebilir. Bu durumda, görevlerden en çoğundan sorumlu olan yönetici, yatırımcı ilişkileri bölümü yöneticisi olarak kabul edilir ve söz konusu görevler bu personel tarafından yerine getirilir.

Yatırımcı ilişkileri bölümü yöneticisi; “Sermaye Piyasası Faaliyetleri İleri Düzey Lisansı” ve “Kurumsal Yönetim Derecelendirme Uzmanlığı Lisansı” na sahip, ortaklıkta tam zamanlı yönetici olarak çalışan ve kurumsal yönetim komitesi üyesi olarak görevlendirilmesi zorunlu şirket çalışanıdır.

Ülkemizde, piyasa değeri ve/veya yabancı yatırımcı oranı yüksek şirketler, genellikle ayrı bir yatırımcı ilişkileri bölümü kurmayı tercih ederler. Daha küçük ve orta boy şirketlerde CEO veya CFO, mali işler bölümünden destek alarak yatırımcı ilişkileri bölümünü yönetir.

ABD’de kurulan Ulusal Yatırımcı İlişkileri Enstitüsü (National Investor Relations Institute – NIRI) yatırımcı ilişkilerini; pazarlama, iletişim ve finans disiplinlerini kullanan bir bölüm olarak tanımlamıştır. Yatırımcı ilişkileri çalışanları, sermaye piyasaları ve piyasaların nasıl işlediği, hem satış hem de alış tarafındaki yatırımcılar hakkında da bilgi sahibi olmalıdırlar.

Çok sayıda ve farklı türden paydaş ile irtibat halinde olmak, yatırımcı ilişkileri uzmanlarının hem şirketin hem de sektörün özelliklerini ve ihtiyaçlarını iyi anlamaları ve anlatmalarını gerektirir. Ayrıca yatırımcı ilişkileri uzmanı, iyi bir planlama yapma yeteneğine de sahip olmalıdır.

Finansal Analist; işletmelerin fon ihtiyaçlarını tespit eden, ihtiyaç duyulan fonların ne zaman ve hangi kaynaklardan sağlanacağını belirleyen ya da fon fazlalarını finansal piyasalarda değerlendiren uzmandır.

Broker; genel olarak işlemlerin yürütülmesinde aracılık görevinde bulunan, bunun karşılığında belli bir ücret alan kimsedir. Finans piyasalarında, aracı kurumların borsadaki temsilcisidir. Yatırımcıların alım-satın emirlerini gerçekleştiren, gerektiği durumlarda yatırımcılara bilgi veren kişidir.

Yatırımcı ilişkileri bölümünün sorumlulukları:

  • Şirketin yatırımcı ilişkilerinin faaliyetlerine ilişkin planlama yapar ve gerektikçe bu planı geliştirir.
  • Finansal piyasalar ile ilgili gerekli araştırmaları yapar, gelişmeleri takip eder.
  • Şirketin rekabet analizini yapar.
  • Yatırımcı ilişkileri bölümü için performans değerleme ölçütleri geliştirir ve bunları uygular, takip eder.
  • Yatırımcıların tür ve özelliklerine göre analiz yapar, bu özellikleri dikkate alarak en uygun yatırımcı karmasını oluşturur
  • Şirketin yönetimiyle irtibat halinde olarak operasyonel gelişmeleri izler ve olan değişiklikler doğrultusunda yatırımcı ilişkileri mesajlarını oluşturur.
  • Şirketin tüm sözcülerine kamuyu aydınlatma düzenlemeleri doğrultusunda eğitimler verir.
  • Aracı kurumlardaki analistler ve brokerlar ile yatırımcılara yönelik sunumlar, basın bültenleri ve diğer iletişim materyalleri oluşturur.
  • Düzenleyici kurumlara gönderilen periyodik raporları hazırlar.
  • Yıllık faaliyet raporlarının oluşturulmasını denetler, izler.
  • Şirketin web sitesinin yatırımcı ilişkileri kısmını yönetir.
  • Üst düzey yöneticiler için analist raporlarını özetler ve gelişmeleri izler.
  • Borsa temsilcilikleri ile ilişkiler kurar ve sürdürür.
  • Telekonferanslar, road-show’lar, yatırımcı toplantıları organize eder.
  • Şirketin yatırımcı topluluğunun algısı ile ilgili olarak üst yönetime geri bildirim sağlar.
  • Yatırımcı topluluğuna şirketle ilgili bildirimler yapar, bu tür gelişmelerin etkisini anlatır ve geri bildirimleri yönetimle paylaşır.

Yatırımcı ilişkileri çalışanlarının nitelikleri:

  • Üniversite mezunu olmak.
  • Finans ve muhasebe bilgisine sahip olmak.
  • Mali tablo analizi, şirket değerlemeye dair bilgi sahibi olmak.
  • Sermaye piyasaları, kurumsal yönetim hakkındaki mevzuatı ve gelişmeleri takip edebilecek yeterlikte olmak.
  • Yatırımcılarla toplantılarda ve diğer paydaşlarla ilişkilerde şirketi temsil yeterliğinde olmak.
  • Mükemmel yazma ve sözlü iletişim yeteneğine sahip olmak.
  • Yatırımcı topluluğu ile mükemmel iletişim kurma ve ikna yeteneğine sahip olmak.
  • Üst yönetim ile işbirliği içinde çalışabilecek yeterliğe ve yeteneğe sahip olmak.
  • Bilgiyi kavrayabilme, üretebilme, aktarabilme, paylaşabilme yetenek ve becerisinde olmak. •
  • Sürekli araştırmacı bir kişiliğe sahip olmak.
  • Teknolojiyi etkin kullanabilme yeteneğinde olmak.
  • İleri düzeyde İngilizce biliyor olmak.
  • Sınırlı da olsa seyahat edebilme özelliğine sahip olmak.

Yatırımcı İlişkilerinin Etkinliği

Etkin bir yatırımcı ilişkilerinin yapması gereken bazı etkinlikler vardır:

  • Kamuyu aydınlatma ve finansal raporlama
  • Şirketin yatırım tezini pazarlaması
  • Kurumsal yönetime uyum
  • Kamuoyunun algısı

Yatırım tezi; belli bir zaman diliminde, şirkete ne kadar ve nasıl değer yaratılacağının öngörülmesidir.

Yatırımcı ilişkileri bölümü bazı raporlar düzenler ve bunları üst yönetime ve Yönetim Kuruluna sunar. Bunlar da yatırımcı ilişkilerinin iletişim araçları arasında bulunur.

Yatırımcı ilişkileri faaliyetleri ile ilgili raporları, analizleri ve geri bildirimleri üst yönetime ve yönetim kuruluna sunmakla görevlidir:

  • Yatırımcı ilişkileri yıllık faaliyet raporu
  • Yatırımcı geri bildirim raporları
  • Aylık performans özetleri
  • Karşılaştırmalı değerlendirme çalışmaları
  • Bağımsız kurumlara yaptırılacak algı çalışmaları

Faaliyet raporu; şirketle ilgili genel bilgilerin, yönetim organı ile üst düzey yöneticilere sağlanan mali hakların, şirketin araştırma ve geliştirme çalışmalarının, şirket faaliyetleri ile faaliyetlere ilişkin önemli gelişmelerin, finansal durumun yer aldığı sermaye şirketlerince her yıl hazırlanması zorunlu rapordur.

Yatırımcı ilişkilerinin görevlerini yerine getirirken yaptıkları yanlışlar ve yapmaları gerekenler:

  • Şirketin veya ekonominin problemli dönemlerinde yatırımcıyla ilişkiyi kesmek veya azaltmak
  • Şirketin olumsuz yönlerini saklamak
  • Şirkete ilişkin beklentileri, olduğundan düşük vermek
  • Yatırımcıyı yeterince tanımamak

Yatırımcı İlişkileri Bütçesi

Şirketlerin yatırımcı ilişkilerine ayırdıkları bir bütçe ya da doğrudan yatırımcı ilişkilerinin bütçesi olmalıdır. Yatırımcı ilişkileri faaliyetleri maliyetlidir.

Bütçe; devletin, bir kuruluşun, bir aile veya kimsenin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerin tümüdür.

Yatırımcı ilişkilerinin bütçesi, farklı yaklaşımlara göre oluşturulabilir. En iyi yaklaşım, faaliyetlerin çeşitliliğini dikkate alarak katmanlar şeklinde bütçenin oluşturulmasıdır. İhtiyaca göre bütçenin katmanları arttırılabilecektir.

  • Bütçenin en alt katmanı, her halka açık şirketin tabi olduğu temel faaliyetlerle ilgilidir. Bunların arasına, kamuyu aydınlatma ile ilgili düzenlemeler, denetim şirketinin maliyeti, hukuki işlerde avukat ve dosya maliyetleri, şirketi değerleme maliyetleri örnek olarak alınabilir.
  • İkinci katman, şirketin haberdar olduğu yatırımcı topluluğu ile iletişim için faaliyetlerine ayırdığı bütçe katmanıdır. Bunlar; yıllık faaliyet raporları, pay sahipleri ile acil iletişim hattı, sorduğu soruları cevaplama, bir web sitesi, temel gelişmelerin yayınlandığı periyodik bir yayın, telekonferanslar, ara sıra olan medya ile iletişim faaliyetleridir. Çoğu şirketin bütçesi bu katmanda durur.
  • Bütçenin en üstü, aktif iletişimlerin yer aldığı katmandır. Örneğin, tanıtım gezileri, yatırımcı ürünleri gibi. Bunlar pahalı faaliyetlerdir. Ama şirketleri, yatırımcı farkındalığı ile bir üst seviyeye taşıyabilir.

Yatırımcı ilişkileri bütçesi katman yaklaşımının yanı sıra bazı ölçütlere göre de oluşturulabilir:

  • Bunlardan biri; şirketin Pazar değerinin belli bir yüzdesinin yatırımcı ilişkilerinin bütçesi olarak ayrılmasıdır. Fakat bu sakıncalı olabilir. Çünkü bu bütçeleme tekniği, belli bir performansa bağlı değildir. Ayrıca şirketin Pazar değerindeki dalgalanmalar, yatırımcı ilişkilerine ayrılacak bütçeyi etkileyeceği için, yatırımcı ilişkilerinde faaliyetlerin yerine getirilmesi açısından bir belirsizlik yaratacaktır.
  • Bütçe oluştururken diğer bir yol ise; şirketin toplam kredi hacminin maliyeti ya da artan pay senedi satışları ile ilişkilendirilerek yapılan hesaplamalardır. Bu da yıldan yıla değişiklik göstereceği için teknik olarak yetersiz kalır.

Ülkemizde yatırımcı ilişkileri mesleği hala çok yeni bir meslek olduğundan gelişime ve geliştirmeye müsait bir yapısı bulunmaktadır. Türkiye Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD); 2008, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında yatırımcı ilişkileri çalışanlarının durumunu ve yapısını ortaya koymak amaçlı, örnek kütlesi yatırımcı ilişkileri çalışanları olan anketler yapmıştır.

Genel olarak anket sonuçları özetlenirse;

  • Çalışanların büyük çoğunluğu (% 88); işletme, ekonomi, uluslararası ilişkiler bölümleri mezunlarıdır.
  • % 50’den fazlası yüksek lisans ve doktora derecesine sahip olup 2016 yılında, 2015 yılına göre lisansüstü derecesine sahip olanların sayısı artmıştır.
  • 2015 yılında yatırımcı ilişkileri çalışanları doğrudan CEO ve CFO’ya raporlama yaparken 2016 yılında bu oran azalmış, CFO’ya raporlama 2015 yılına göre daha büyük orana ulaşmıştır.
  • Bu bölüm çalışanları, 2016 yılında, 2015 yılına göre bağlı bulundukları birime daha fazla periyodik raporlar hazırlamaya başlamışlardır.
  • 2016 yılında “ihtiyaç olduğunda yapılan raporlama” faaliyeti 2015 yılında daha fazla iken, 2016 yılında azalmıştır.
  • Çalışanların 10 yılı geçtikten sonra bu bölümde kalma oranı 2016 yılında, 2015 yılına göre daha yükselirken çalışma süresi 6-10 yıl olanların ise; bu bölümde çalıştıktan sonra 10 yıl olmadan bölüm değiştirdiği görülmektedir.
  • Düzey 3 lisanslama belgesine sahip olanların oranı 2016 yılında azalmıştır (% 61). Bu oran 2015 yılında % 81 seviyesindedir. Aynı durum kurumsal yönetim derecelendirme belgesi için de söz konusudur.
  • Genel olarak yatırımcı ilişkilerinde kariyerine devam etmek isteyenlerin oranı 2015 ve 2016 yıllarında birbirlerine benzerdir (% 57). Bu oranın düşüklüğünün sebepleri incelenmelidir.
  • Yatırımcı ilişkilerinde büyük çoğunlukla 2 kişi çalışmaktadır. Yatırımcı ilişkilerinde çalışan sayısı 2-4 kişi olan şirket sayısı çok sınırlı kalmıştır. Muhtemelen bunlar büyük şirketlerdir.
  • Yatırımcı ilişkilerinde çalışanlara şirket başka sorumluluklar da vermekte, bu durumun 2016 yılında azaldığı görülmektedir.
  • Şirketlerde yatırımcı ilişkileri faaliyetlerinin yanı sıra mevzuata uyum çalışmalarını büyük çoğunlukla yatırımcı ilişkileri bölümü yerine getirmektedir. 2016 yılında ise hem yatırımcı ilişkileri faaliyetleri hem de mevzuata uyum çalışması yapanlar aynı ekipte farklı kişiler tarafından yerine getirilme oranı azalmıştır. Bunun neticesinde, hem yatırımcı ilişkileri faaliyetleri hem de mevzuata uyum çalışması yapanların farklı ekiplerde farklı kişiler tarafından yerine getirilme oranı 2016 yılında artmıştır. Bu durum yatırımcı ilişkileri bölümü için olumlu bir gelişmedir.
  • 2016 yılında genelde şirketlerin bağımsız bir yatırımcı ilişkileri bölümü kurma eğiliminde oldukları söylenebilir.
  • 2015 yılına göre, 2016 yılında yurt dışı yatırımcı ilişkileri faaliyetlerine katılanların yüzdesi artmıştır. Bu iyi bir gelişimdir. Fakat yurt içindeki toplantılara katılım oranı ise azalmıştır. Bunun sebebi araştırılmalıdır.
  • Yatırımcı ilişkileri bölümünün sosyal medya kullanım oranı düşüktür.