YENİ TEKNOLOJİLER VE ÇALIŞMA HAYATI - Ünite 8: Yeni Teknolojiler ve Türkiye’de Bilişim İletişim Teknolojileri Uygulamaları Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 8: Yeni Teknolojiler ve Türkiye’de Bilişim İletişim Teknolojileri Uygulamaları

Giriş

Teknolojik gelişmeler ortaya çıkardıkları yoğun rekabet ortamı ve küreselleşme ile tüm piyasaları etkilemektedir. Bilişim ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler sonucunda ortaya çıkan Bilgi Toplumu ve Bilgi Ekonomisi yeni bir çağ başlatmıştır.

Elektronik iş (e-iş), elektronik ticaret (e-ticaret), elektronik devlet (e-devlet), elektronik pazaryerleri (e-pazaryerleri), elektronik imza (e-imza), gibi kavramlar son yıllarda sıkça duymaya başladığımız, yaşanan dönüşümün hayatın her alanını etkilediği ve neredeyse bugüne dek bildiğimiz tüm işlem ve kurumların elektronik ortamda yerini alması sonucu ortaya çıkmış olan yeni kavramlardır. Bilişim iletişim teknolojilerinin ekonomik büyüme üzerindeki etkilerinin somut olarak göründüğü örneklerden biri eticarettir. Ticarette etkinlik ve gelişmekte olan ülkelerin küresel ekonomiyle bütünleşmesini sağlayan e-ticaret; işletmelere ve girişimcilere rekabetçi bir ortam sunarak, yeni işler ve refah artışı yaratmaktadır.

Bilişim İletişim Teknolojileri ve Türkiye

Bilişim iletişim teknolojileri enformasyonu ve bilgiyi; saklama, iletme ve kopyalamada zaman ve maliyet avantajı sağlar.

Bilgi eksikliklerinden kaynaklanan piyasa başarısızlıkları ve rekabet eksikliklerini en aza indirmektedir. Diğer taraftan dünyadaki sosyal ve kültürel mesafeleri azaltan, politik katılım, demokratik yönetim, birimler arasında hızlı ve etkin bağlantının kurulması ile katılımcı yönetim için fırsatlarda sunmaktadır. Ancak bazı alanlarda bir takım zararlı olabilecek özellikleri de bünyesinde taşımaktadır.

Gelişmiş batı ülkeleri bilişim iletişim teknolojilerini pek çok alanda (eğitim, ekonomi vb.) başarılı bir şeklide kullanabilirken, gelişmekte olan ülkelerde internet kullanımı ileri derece yaygın değildir.

Bilişim İletişim Teknolojilerinin Türkiye’ye Girişi

Bilgisayar ve internet teknolojisinin Türkiye’ye girişi 1927 yılında İnhisarlar İdaresinde kurulan bilgi işlem bölümü ile başlamıştır. Türkiye’ye gelen ilk bilgisayar Karayolları Genel Müdürlüğü’ne alınan 1. Kuşak IBM 650’dir.

2015-2018 Dönemi Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı

Bilgi toplumun yönelik politika, strateji, hedef ve uygulamalarına yukarıda sayılan politika metin ve araçlarında ele alınmaktadır. Diğer yandan, Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Ana Planı (TUENA1999)”, “e-Türkiye Girişimi Eylem Planı/2000”, “eDönüşüm Türkiye Projesi Kısa Dönem Eylem Planı/2003- 2004)”, ile “Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı/2006-2010”özellikle bilgi toplumu politika alanına yönelik olarak hazırlanmış olan politika belgeleridir.

Özetlemek gerekirse, 1999-2013 yılları arasında Türkiye’nin bilgi toplumuna yönelik temel politika metinleri şunlardır;

  • 1999 TUENA
  • 2000 e-Türkiye Girişimi
  • 2003-2004 Kısa Dönem Eylem Planı
  • 2005 Eylem Planı
  • 2006-2010 Eylem Planı

2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı eksenleri şu şekilde sıralanabilir;

  • Bilgi Teknolojileri Sektörü
  • Genişbant Altyapısı ve Sektörel Rekabet
  • Nitelikli İnsan Kaynağı ve İstihdam
  • Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin Topluma Nüfuzu
  • Bilgi Güvenliği ve Kullanıcı Güveni
  • Bilgi ve İletişim Teknolojileri Destekli Yenilikçi Çözümler
  • İnternet girişimciliği ve e-ticaret
  • Kamu Hizmetlerinde Kullanıcı Odaklılık

Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) Bilgi Toplumu Politikalarına Uyumu

Avrupa’da internet kullanımı ve İnternet nüfuz etme oranı Kuzey Amerika’ya oranla oldukça düşüktür. Avrupa’yı oluşturan ülkeler farklı bilişim sektörü gelişimi, düzenleyici uygulamaları, internet nüfuz etme oranları olan ülkelerdir. Bu sebeple ülkeler arasında sayısal uçurumlar söz konusudur.

Avrupa’da tüm üye ülkelerin bilişim iletişim teknolojileri devrimlerinin getirdiği sosyal ve ekonomik faydalardan tam olarak yaralanabilmeleri için e-Avrupa projesi başlatılmıştır. Bu proje bilişim iletişim teknolojileri gelişmelerini yakalamakta geç kalan Avrupa ülkelerinin bu programla gerekli altyapıyı oluşturarak, yeni ekonomiye geçmesi amacını taşımaktadır.

Bilişim iletişim teknolojileri bireylerin hem özel yaşamlarını hem de iş yaşamlarını yakından etkilediğinden beşeri sermaye ve sosyal sermayeyi doğrudan etkiler. Bu sebeple optimal etkinliği sağlamaya yönelik bilgi toplumu politikalarının geliştirilmesi büyük önem taşır. AB’de de internet ile ilgili yasal düzenlemeler 1987 yılında bilişim iletişim teknolojileri ile ilgili standart ve düzenlemeler karar verilmesi başlamıştır ve günümüze kadar gelişerek devam etmiştir.

Türkiye’de Bilişim İletişim Teknolojileri ve Çalışma Hayatı

Bilişim ve iletişim teknolojileri ile ilgili temel göstergeler bilgisayar ve internet kullanımı olarak değerlendirilir. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’de önemli gelişmeler bulunmaktadır. Bilişim iletişim teknolojiler bir ülkede tüm nüfus gruplarını eşit bir şekilde etkilemez.

Sosyo-politik bakımdan dezavantajlı konumunda bulunan kadınlar, gençler, yaşlılar ve engellilerin yeni teknolojiler ve hatta bilişim iletişim teknolojilerini kullanma biçimleri ve düzeyleri çalışma yaşamlarında yer almalarını da önemli düzeyde etkiler. Yani yeni teknolojilerin istihdam üzerine dolaylı ve doğrudan etkileri mevcuttur.

Kadınlar ve Bilişim İletişim Teknolojileri

Teknolojik gelişmeler işlere ilişkin nitelik tanımlarında da değişikliklere yol açmıştır. Yeni beceriler iki gruba ayrılır:

  • İlk grup yüksek düzeyde analitik bilgi donanımı gerektiren işlerle ilgili niteliklerden oluşurken,
  • İkinci grupta yüksek nitelik gerektiren işlere yardımcı ya da destek işlerden oluşan sadece bilgisayar okur-yazarı olmaya temellenen işlere ait nitelikler yer almaktadır.

Bu ayrım erkeğe uygun işler kadına uygun işler ayrımına temel oluşturmaktadır. Bu durumda kadınların yeni teknolojilerle buluşması ikincil işler çerçevesinde gerçekleşmektedir. Kadınların ikincil işler kapsamındaki işlerde daha yoğun istihdam edildiği görülmektedir. Bu durum onların mesleki ilerlemede önü kapalı durağan işlere mahkum oldukları ve kolaylıkla değiştirilebildikleri anlamına gelir.

Çevre-çekirdek işgücü ayrımı ile gizli şekilde işleyen cinsiyet ayrımının üstesinden gelebilmek için öncelikle bilişim iletişim teknolojileri kullanımında kadına ya da erkeğe uygun iş ayrımını normal olmaktan çıkarılması, kadınların kullanım bilgilerinin çevresi genişletilmesi ve eşitlik konusunda eşitlik yaratılmalıdır.

Çifte eşitsizlik yaratan bu durumun ortadan kaldırılması için bilgi toplumu projelerinde eğitim alanlarına verilen önem artırılmalıdır yani sorun temelden çözülmeye çalışılmalıdır. Türkiye’de internet kullanıcılarının sadece %20 si kadındır ve kadınların hızla gelişen ve değişen dünyadan uzak kalmamak için bilişim iletişim teknoloji kullanımı son derece önemlidir. Bu sebeple çeşitli sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler, halk eğitim merkezleri, İŞKUR kadınların istihdam edilebilmelerine yönelik olarak bir takım projeler yürütmektedirler.

Doğrudan bilişim ile ilgili olmamakla birlikte bu projeler dolaylı yönlerle kadınların bilişimle gelişimine katkı sağlayacak uygulamalar içermektedir.

Çocuk ve Gençler ile Bilişim İletişim Teknolojileri

Günümüzde %40’ını 20 yaş altı nüfus oluşturmaktadır. Gençliğe yönelik politikaların temelini istihdam çalışmaları oluşturmaktadır. Yaşanan işsizlik sorunu ile mücadelede yeni teknolojilerin kullanımı, becerilerin artırılması, iş piyasalarına uyum ile ilgili politikalar yer almaktadır. Bu amaçla e-öğrenme yöntemlerine dayalı stratejiler kullanılmaktadır.

Çocuk ve gençlere yönelik olarak bilgi toplumu hedefleri ve bilişim alanındaki gelişmeler ile uyumlu politikalar geliştirilirken, çocuklar açısından okul öncesi ilk ve orta öğretimde bilgisayar ve internet kullanımı yoluyla temel becerilerin kazandırılması hedeflenirken, gençler açısından yeni teknolojilerin istihdam boyutu önem kazanmaktadır.

Çalışma yaşamını da etkileyen bilişim iletişim teknolojileri işler için istenen gereklilikleri de değiştirmiştir. Bu sebeple eğitim sistemi bu becerileri ve uzmanlaşmayı sağlamak üzere organize edilmelidir.

Gençlere yönelik ulusal e-stratejilerde bilişim iletişim teknolojilerinin gerektirdiği bilgi ve becerilerin gençlere kazandırılması ve bu yolla istihdam edilebilirliklerinin artırılması ve toplumla bütünleşebilmeleri hedeflerine yönelik olmalıdır. Türkiye’de bilişim gereklerini yerine getirmek adına Milli Eğitim bakanlığı, sivil toplum örgütleri ve İŞKUR gibi kurumların çeşitli projeleri mevcuttur.

Yaşlılar ve Bilişim İletişim Teknolojileri

Son yıllarda nüfusun yaşlanması kendini göstermiş ve bu durum daha ziyade Avrupa ülkelerinde gözlenmiştir. Dolayısıyla bu durum iş gücü ve istihdam piyasalarını önemli ölçüde etkilemiştir. Önceleri yaşlı çalışanların iş yerlerinden dışlanması durumu bugün tersine dönmüştür. Fakat teknolojinin iş dünyasının tüm alanına yayılması yaşlı nüfusun pek çok açıdan zorluk yaşamasına neden olmaktadır.

Yaşlı işçilerin yeni teknolojiler ve özellikle bilişim alanında gerekli beceriler açısından desteklenmesi, teknookuryazarlık ve dijital okuryazarlık düzeyinin yükseltilmesi, iş yaşamında olduğu kadar e-devlet hizmetlerine erişim, işgücü piyasasına katılım, esnek çalışma benzeri yeni çalışma biçimlerine uyum sağlama bakımından önemlidir.

Yaşlılar açısından bilişim iletişim teknolojilerinin nasıl kullanılacağı konusunun öğrenilmesi zaman isteyen bir süreç olmakla birlikte mevcut mesleki becerileri ile bilişim becerilerinin uyumlaştırılabilmesi verimlilik artışı üzerinde olumlu etkide bulunmaktadır. Türkiye’de halk Eğitim Merkezi ve sivil toplum örgütlerinin çeşitli projeler ile bu sorun çözülmeye çalışılmaktadır.

Engelliler ve Bilişim İletişim Teknolojileri

Engelli birey, özrünün türü ve derecesi ne düzeyde olursa olsun, en iyi biçimde eğitim, bilgiye erişme, bilgi paylaşma ve insan onuruna yaraşır eğitim yaşamı ve yaşam geçirme hakkına sahiptir.

Bilişim İletişim teknolojilerine erişim bir haktır. Coğrafi sınırları, mesafeleri önemsizleştiren ve esnek çalışma biçimlerinin artmasına yol açan bilişim iletişim teknolojileri gelişmeleri engelliler açısından hem avantajlar hem de dezavantajlar içermektedir.

Engelliler genel anlamda iş dünyasında sınırlı olarak istihdam edilebilmektedirler. Buna ilaveten bilişim sistemlerinden de uzak kalmaları onları daha fazla dezavantajlı yapabilmektedir. Türkiye’de engellilere yönelik bilişim iletişim teknolojileri çerçevesinde bilgisayar ve internet kullanımına dayalı projeler henüz başlangıç aşamasındadır. Çünkü pek çok alanda bilişim ürünlerinin taşıması gereken standartlar mevcut değildir.