YENİ TOPLUMSAL HAREKETLER - Ünite 10: Toplumsal Hareketler ve Eğitim Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 10: Toplumsal Hareketler ve Eğitim

Giriş

Modern dünyada yaşamın neredeyse her alanında ortaya çıkan genel buhran, farklı sahaları içine alarak ve farklı biçimlere bürünerek, her ülkede kendini farklı şekilde göstermektedir. Günümüz dünyasında toplumsal yaşamın bütün alanlarında olduğu gibi eğitim ve toplumsal hareketler alanlarında da köklü dönüşümler yaşanmaktadır. Dünya ölçeğinde yaşanan bu köklü dönüşümlerin temel nedeni olarak küreselleşme gösterilmektedir. Bu değişimler, küresel değişimler gibi makro düzeyde olduğu gibi aileler ve çocuklar gibi mikro düzeylerde de yoğun biçimde gerçekleşmektedir. Küreselleşme yeni gelişmeleri anlamak için anahtar sözcük hâline gelmiştir.

Geçiş çağında iki seçenek vardır; küreselleşme olarak adlandırılan kaotik sürecin içinde kaybolmak ya da küreselleşmeye yönelik eleştirel ve yapıcı çözümlemeler getirerek daha iyi bir dünya için çabalamaktır.

Eğitimin toplumsal değişmeye yol açan niteliklerinin yanı sıra yaşanan toplumsal değişmelerden etkilenen doğası nedeniyle küreselleşen dünya ile eğitim arasında dinamik bir ilişki olduğu söylenebilir.

Eğitim ve toplumsal hareketler arasındaki etkileşimin, söz konusu değişim ve dönüşümlerin yaşandığı çevreyle birlikte ele alınarak irdelenmesi önem kazanmaktadır.

Toplumsal Değişme Toplumsal Hareketler ve Eğitim

Toplumsal hareketler birçok otorite tarafından yeni düşünce biçimlerinin kaynağı ve öğrenme ortamları olarak görülmektedir.

Eğitimciler toplumsal hareketler yoluyla öğrenme konusunu üç nedenle göz ardı etmektedir:

  1. Toplumsal hareketler eğitsel olmaktan çok politik süreçler olarak görülmektedir.
  2. Eğitim araştırmaları gündelik hayatta oluşan informel öğrenmeyi görmezden gelmektedir.
  3. Yetişkin eğitimindeki profesyonelleşme ve iş yerinde eğitim gibi trendler araştırmacıları sınırlandırmaktadır.

Toplumsal hareketler bağlamında düşünüldüğünde eğitime ilişkin en belirgin özellik, toplumsal değişme ve eğitim arasındaki ilişkidir denilebilir. Eğitimin toplumsal değişmenin aracısı olduğu konusunda geniş bir kabul söz konusudur. Gerek toplumsal hareketlerin gerekse eğitimin ortak ve temel amacı olan toplumsal değişme çok boyutlu bir olgudur.

Eğitim ve toplumsal değişim arasındaki ilişkinin tanımlanmasındaki farklılıklar eğitimin işlevlerini de biçimlendirmektedir.

Eğitim ile toplumsal değişme arasındaki ilişkileri açıklayan dört temel görüşten söz edilebilir. Yeniden oluşumcu ve modernist görüşlere göre eğitim, ekonomik ve teknolojik gelişmeyi sağlayan, hürriyet, adalet ve eşitlik ilkelerine dayanan yeni bir toplumsal düzenin yaratıcısıdır. Eğitim kurumları diğer toplumsal yapı ve kurumlardan bağımsız ya da yarı bağımsız kurumlardır.

Tutucu ya da çatışmacı görüşe göre ise eğitim var olan toplumsal, ekonomik ve politik düzenin bir parçasıdır. Eğitim kurumları var olan toplumsal, ekonomik ve politik yapı ile ilişkilerden bağımsız hareket edemez, mevcut sistem ve ilişkileri koruyarak yeniden üretilir.

Eğitimi egemen sınıfların kendi çıkarlarına hizmet eden ve onları koruyan bir araç olarak görenlere göre eğitim kurumlarının, hâkim kültür ve kurumları yeniden üretirken az da olsa toplumsal değişmeye yol açacak bir bağımsızlıkları söz konusudur.

Toplumsal değişmelerin eğitimi belli bir yönde değişmeye zorladığı gibi eğitim yoluyla toplumun istenen ya da planlanan yönde değiştirilmesinin de mümkün olduğunu savunan görüşe göre ise, eğitim kurumlarının toplumsal değişme meydana getirecek potansiyel ve sınırlılıkları vardır.

Eğitim, bireyin zihinsel, bedensel, duygusal, toplumsal yeteneklerinin ve davranışlarının istenilen doğrultuda geliştirilmesi ya da ona birtakım amaçlara dönük yeni yetenekler, davranışlar ve bilgiler kazandırılması çalışmalarının bütünü olarak tanımlanabilir.

Toplumsal hareketlerle eğitim arasında karşılıklı ve birbirini besleyen bir etkileşimin olduğu söylenebilir. Toplumsal değişim hedefinin aynı olması, eğitime ilişkin taleplerden kaynaklanan toplumsal hareketlerin ortaya çıkması ve toplumsal hareketlerin eğitsel yöntemleri kullanması bu etkileşimi biçimlendirmektedir.

Demokratik bir toplum için gerekli olan eğitilmiş vatandaşlar topluluğunun ancak eğitim yoluyla sağlanacağı ileri sürülmüştür. Etkili bir demokrasinin kurulması ve yaşatılabilmesi için eğitime gereksinim vardır. Eğitimsiz bir toplum, diktatörlük düzeni için hazır bir ortamın oluşması anlamına gelir

Toplumsal Hareket ve Eğitim Etkileşimi

Küreselleşme ile dünya ölçeğinde yaygınlık kazanan kapitalizm açısından zafer gibi görünen gelişmeler bir anlamda dünyadaki insanların çoğunun mutsuz kılınmasına ve doğanın tahrip edilmesine yol açmaktadır. Bu durum, toplumsal hareketler ile eğitim etkileşimi açısından yeni alanların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Eğitimin toplumsal değişmeye ilişkin iki işlevi olduğu söylenebilir

Eğitimin tutucu işlevi: Eğitimin görevlerinden biri, toplumun kültürel değerlerini ve toplumsal davranış örneklerini genç üyelere aktarmaktır.

Eğitimin yaratıcı işlevi: Modern toplumun aynı zamanda eleştirici ve yaratıcı, yeni buluşlar ve keşifler yapan ve toplumsal değişmeyi başlatacak bireylere gereksinimi vardır.

Toplumsal hareketlerde yer alan aktörler, mevcut duruma veya gelişmelere ya karşı durarak ya da onları onaylayarak toplumsal değişim sürecinde etkin rol oynarlar.

Eğitimin toplumsal hareketler açısından yaşamsal öneme sahip olan özelliği, katılımcılar üzerindeki özendirici etkisidir. Eğitim kurumları ve genel olarak eğitim süreci bireyleri toplumsal hareketlere yönlendirecek özgün niteliklere sahiptir.

Genel olarak değerlendirildiğinde eğitim ve toplumsal hareketler arasındaki etkileşimin belirgin özellikleri şöyle sıralanabilir:

  1. Eğitim toplumsal hareketlerin oluşmasında etkilidir.
  2. Toplumsal hareketler eğitime konu olacak yeni bilgileri üretir.
  3. Toplumsal hareketler, eğitsel amaçlarla eğitim kurumlarının bütün paydaşlarını harekete geçirir.
  4. Eğitsel değişmeler toplumsal hareketler aracılığıyla gerçekleşir.
  5. Demokratikleşme süreçleri ve bilinçli vatandaşlar toplumsal hareketlere katılımı güçlendirir.
  6. Toplumsal hareketler eğitsel yöntemleri kullanır.
  7. Katılımcılar toplumsal hareketlerin bünyesinde öğrenirler.
  8. Eğitim toplumsal hareketi birçok açıdan zenginleştirir ve güçlendirir.

Toplumsal Hareketlerde Eğitim ve Öğrenme

Öğrenme, bireylerin çevreleriyle etkileşimleri sonucunda bilgi, beceri ve tutum kazandıkları dinamik bir süreçtir. Bu bağlamda toplumsal hareketlerde zengin birer öğrenme ortamı olarak değerlendirilebilir. Toplumsal hareketler doğal olarak katılımcılar ve daha geniş anlamda toplum için eğiticidir. Bireyler açısından bakıldığında bir toplumsal harekette öğrenme iki boyutta ele alınabilir.

  1. Bir toplumsal hareketin içinde yer alan bireylerin öğrenmesi
  2. Toplumsal hareketin dışındaki bireylerin, söz konusu toplumsal hareket tarafından yürütülen etkinlikler sonucu ya da sadece bu hareketin var olması ile deneyimledikleri öğrenme

Toplumsal hareketlerdeki öğrenme süreçleri çok farklı biçim ve niteliklerde ortaya çıkabilir

Toplumsal Hareket Olarak Eğitim Hareketleri

Eğitim toplumsal bir olgudur, zamana ve topluma göre değişir. Bireylerin gereksinimleri zamana ve topluma göre çeşitlenmekte ve o gereksinimlerin bağlı olduğu toplumsal koşullar da değişmektedir. Eğitimi farklılaştıran ve değişime uğratan bu koşullar toplumsal hareketler için de geçerlidir. Yeni toplumsal hareketler eski hareketlerden olabildiğince yüksek düzeyde farklılığa ve çeşitliliğe sahiptir.

Eğitim hareketlerinin geçmişine bakıldığında oldukça farklı amaçlar ve özellikler taşıyan, ortaya çıktıkları dönemlerin koşullarından yoğun biçimde etkilenen hareketlerin varlığı dikkat çekmektedir. Bu hareketler, bulundukları siyasal ve toplumsal ortamdaki iktidar mücadelesini de bir şekilde yansıtmaktadır.

Toplumsal hareketler, birçok ülkede daha geniş anlamda siyasal demokratikleşmenin bütünleyici bir parçası olarak eğitim reformlarına yol açmıştır.