YENİLİK YÖNETİMİ - Ünite 5: İşletmelerde Yeniliği Belirleyen Faktörler ve Uygulamalar Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: İşletmelerde Yeniliği Belirleyen Faktörler ve Uygulamalar

Giriş

Bir örgütün yenilikçiliği hem örgütsel faktörlerden hem de çevresel değişimlerden etkilenmektedir. Yatay iletişimin olduğu ve tepe yönetiminin yenilikçilik konusunda pozitif olduğu örgütsel yapıları, yenilikçilik üzerinde daha olumlu bir etki yarattığı söylenebilmektedir. İşletmeler çevresel değişimlerin yarattığı yeni pazar şartlarına uyum sağlamak zorunda olduklarından, yeni ürün, hizmet ve fikir üretiminde hangi yeni çözümlerin üretileceği önem kazanmaktadır. Yenilikçiliği ile pazarda öne çıkmak isteyen firmaların, firmaya özgü yenilik stratejisi belirlenmesi doğru görünmektedir. Modern işletme anlayışları, bilgi tabanlı ve öğrenme merkezli işletme uygulamaları işe yenilik sürecinde etkili olmaktadır.

İşletmelerde Yeniliği Belirleyen Örgütsel Faktörler

Örgütsel yenilik, birbiriyle ilişkili ve etkileşim halindeki farklı süreçlerin bir bileşimidir. İşletmenin yeniliğini etkileyen faktörler;

  • Örgütsel yapı ve örgütsel unsurlar,
  • Çevresel faktörler,
  • Yenilik stratejileri,
  • Örgütsel kültür,

şeklinde gruplandırılabilir.

Yeniliğin potansiyelinin işletmeler tarafından anlaşılması ve yeniliğe ilişkin bilgi sisteminin kurulması, yenilik kaynaklarından maksimum derecede yararlanmak ve yenilik çabalarını başarıyla sonuçlandırmak açısından önem taşımaktadır

Örgütsel Yapı ve Örgütsel Unsurlar

Yenilik sürecinde örgütün yapısından ve örgütsel unsurlardan kaynaklanan, çalışanların yeniliğe karşı direnç veya isteksiz tavırlar göstermesi gibi tepkilerle karşılaşmak mümkündür.

Örgütler, örgütsel yapı açısından mekanik ve organik örgütler olmak üzere iki grupta incelenmektedir. Organik örgütlerin, düz örgüt yapısı, yatay iletişim ve esnek görev tanımları ile bireysel yeteneklerin ön planda olmasından dolayı daha yenilikçi oldukları söylenebilir.

Hangi örgütsel yapının yenilik sürecinde daha etkili olduğuna ilişkin farklı değerlendirmeler de bulunmaktadır. Buna göre, yenilik sürecinin başlangıç aşaması daha esnek ve yaratıcılığı öne çıkaran işletme yapısı gerektirirken; yeniliklerin uygulanma aşamasında ise direncin azaltılması için daha merkeziyetçi ve görev tanımlarının net olarak belirlendiği bir örgüt yapısı uygun olmaktadır.

Bir işletmede yenilik çalışmalarını etkileyen örgütsel unsurlar;

  • Merkezileşme: Güç ve kontrolün bir ya da birkaç yöneticinin elinde toplanması,
  • Uzmanlaşma: Çalışanların ilgili oldukları alanlara özgü bilgi ve uzmanlığının derecesi,
  • Biçimselleşme: kural ve prosedürlerin katı çizgilerle çizildiği ve çalışanların bunlara uymasının önemli olduğu bir yapı,
  • Kişilerarası bağlılık: örgütte çalışanların birbirleriyle iletişim ve etkileşiminin derecesi,
  • Serbest kaynaklar: Yeniliğe ayrılabilecek belirli bir yere tahsis edilmemiş kaynaklar,
  • Örgütsel farklılaşma: Uzmanlık alanlarında, hiyerarşik yapılanmada ve departmanlardaki farklılaşmanın derecesi,
  • Yönetim anlayışı: Yönetimin yenilik konusundaki bakış açısı ve yaklaşımı,
  • İletişim/Etkileşim: Dışarıda üretilen yeni fikirlerin örgüte aktarıldığı dışsal iletişim ve örgüt çalışanları tarafından üretilen, paylaşılan, yorumlanan yeni fikirlerin olgunlaştırıldığı içsel iletişim

olarak sıralanabilir.

Biçimselleşmenin ve merkeziyetçiliğin derecesi arttıkça yenilik üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabileceği öngörülmektedir. Diğer örgütsel unsurlar ise yenilikçilik üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Örgütsel büyüklük ve karmaşıklık da yenilik üzerinde etkili olabilmektedir.

Çevresel Faktörler

Örgütün yenilikçi yapısını etkileyen çevresel faktörler;

  • Teknolojik çevre
  • Sosyo-kültürel çevre
  • Ekonomik çevre
  • Pazar çevresi

olmak üzere dört grupta incelenmektedir.

Teknolojik gelişmelerin çok hızlı ve yoğun olduğu bir çevrede faaliyet gösteren işletmeler, bu gelişmelere ayak uydurabilmek ve rakipleri karşısında dezavantajlı duruma düşmemek için kullandıkları teknolojiyi yenileyecektir. Sektör yapısında da etkili olan teknolojik değişimler ile işletmeler yeni ürün ve hizmet üretmeye yönelik olarak yenilikçi ve esnek olmaya zorlanacaktır.

Sosyo-kültürel çevredeki değişimlere bağlı olarak işletmeler, tüketicilerin satın alma tutum ve davranışlarındaki değişikleri sürekli izleyecek, yeni ihtiyaç alanlarına yönelik olarak ürün ve hizmetlerini yenileyecek; pazardaki değişimlere bağlı olarak da sürekli yenilikler yoluyla pazarda rekabetçi üstünlük kazanmaya çalışacaktır.

Günümüz ekonomik göstergelerinin işaret ettiği kırılganlık ve hızlı değişim özelliklerine bağlı olarak işletmeler sürekli tetikte durmalı, krizlere karşı hazırlıklı olmalı, yeni ortamlara kısa sürede uyum sağlayabilecek esnek bir sisteme sahip olmalıdır.

Yenilik Stratejileri

İşletmeler genel olarak lider, taklitçi, savunmacı ve geleneksel olmak üzere dört farklı yenilik stratejisinden birisini uygularlar.

Liderlik Stratejisi, işletmenin yenilikçi yapısı üzerinde olumlu etkiye sahip olan ve yenilik çabalarını teşvik eden bir stratejidir. İşletme, yeni ürün fikirleri geliştirirken dışarıda geliştirilmiş olan yeni ürün fikirlerini, bilimsel ve teknolojik gelişmeleri de takip etmek zorunda kalacak böylece hem çalışanlar yenilik konusunda motive edilmiş olacak hem de işletme açık bir yapıya kavuşacaktır.

Taklitçi Strateji, genelde dışarıda başkaları tarafından geliştirilen yeni ürün ve hizmetlerin taklidine odaklanılır. Lider firmalar takip edilir, onlardan daha sonra pazara girilir ve daha alt pazar bölümlerine hitap edilir. Yenilikçi çalışmaların riskinden ve maliyetinden kaşınmak için izlenen bir stratejidir ancak işletmenin yaratıcılığı üzerinde fazla olumlu etki yaratmayacaktır.

Örgütsel Kültür

Örgüt içindeki bireylerin tutum ve davranışlarında önemli etkiye sahip olan yenilikçi örgüt kültürü, yenilikçi fikirlerin üretilmesinde, yeniliklerin benimsenmesinde ve uygulanmasında önemli rol oynamaktadır

Örgütsel kültür, örgütün yapısını, politikasını, yönetim anlayışını ve prosedürlerini yansıtan temel değerler, inançlar ve varsayımlar gibi kültürel boyutlar vasıtasıyla örgütün daha yenilikçi yapılanmasına ve yeni fikirlerin üretilmesini ve paylaşılmasını sağlayan bir iletişim mekanizmasına sahip olmasına neden olabilir. Çalışanların sosyalleşerek yenilikçi fikir ve bilgilerin paylaşılmasını sağla böylece yaratıcı ve yenilikçi olmaları yönünde olumlu etki yaratılmış olur.

Yeniliği Destekleyen ve Kolaylaştıran Uygulamalar

Yenilik süreci bilgi, enformasyon ve iletişime dayalı unsurları bünyesinde barındıran pazar odaklılık, örgütsel öğrenme ve bilgi yönetimi gibi anlayış ve uygulamaları benimsemesiyle işletmelerin yenilikçi yapısını güçlendirmektedir.

Pazar Odaklılık

Modern pazarlamanın temelini oluşturan bir kavram olarak pazar odaklılık, rekabet üstünlüğü kazanmak için rakip ve müşteri odaklı bir anlayışı ifade eder. Pazar odaklılığa farklı bakış açılarıyla yapılan tanımlamaların ortak noktası, müşteri ihtiyacını maksimum düzeyde karşılamak için bilgi odaklı anlayışı ve uzun dönem karlılığı temel almalarıdır.

En önemi belirleyicileri, tepe yönetimin pazar odaklılığa karşı tutumu, departmanlar arası iletişim, örgütsel yapı ve ödüllendirme sistemi olan pazar odaklılığı, yüksek kar, satış ve pazar payı ile işletme performansını olumlu etkiler.

Pazar odaklılığı, müşteri, rakip ve sektör stratejilerine odaklı bir bilgi üretme anlayışıyla hareket ettiğinden, üretilen yeniliklerin rekabetçi özelliklerini arttırıcı etkisinin yanı sıra, sosyal ve ekonomik katma değerinin arttırılması sonucunu da getirir. Bu açıdan, işletmenin yenilikçi yapısı üzerinde olumlu yönde etkilidir.

Örgütsel Öğrenme

Yenilikçi örgütlerde, her yenilik süreci sonunda kazanılan deneyim ve becerilerin gelecekteki çalışmalara aktarılabilmesi, sonraki yenilik çalışmalarının etkinlik ve verimliliğinin artması, ekonomik ve sosyal katma değeri yüksek yenilikler ortaya çıkması açısından önem taşımaktadır. Bu bakış açısıyla, aynı zamanda öğrenen örgütler olarak yenilikçi örgütler, sürekli öğrenmeyi teşvik ederler, çalışanların gelişimine öncelik verirler, açık haberleşmeyi ve yapıcı iletişimi sağlarlar.

Örgütsel öğrenme, bilgi edinme, paylaşma, yorumlama ve örgütsel bellek olmak üzere dört temel yapısal faktöre sahiptir. Yenilikçi örgütlerde etkili bir öğrenme sisteminin geliştirilmesi ve bunu örgütün günlük işleyiş sürecinde fonksiyonel hale getirilmesi için yapılması gereken faaliyetler şu şekilde sıralanabilir:

  • Deneyimlerin paylaşılması,
  • Yeni kavramlara açık olma,
  • Deneyim edinme ve deneme,
  • Yeniliğin nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda analiz yapma.

Bilgi Yönetimi

Yenilik, farklı bilgi yapılarının anlamlı bir şekilde bir araya getirilmesiyle gerçekleşen bir süreçtir. Yeniliğe esas oluşturacak bilgiler, daha önceki deneyimlerden, pazar, rakip ve teknolojiyle ilgili araştırmalardan, tartışma ve transferlerden ortaya çıkabilmektedir. Bilgi yönetimi bu süreçte, bilginin elde edilmesi, organize edilmesi, sınıflandırılması, örgüt içerisinde paylaşımı ve yorumlanmasını kapsayan sistematik bir yaklaşımdır. Öğrenme sürecini etkileyerek, yenilik çalışmalarının temel süreçlerinden birinin yerine getirilmesinde önemli katkı sağlar. Örgütsel bilgi zeki bilgi, somut bilgi, kültürel bilgi, özümsenmiş bilgi ve kodlanmış bilgi olarak beş kategoride incelenebilir.

Bir örgütte bilgi, ya iç kaynaklar kullanılarak ya da dışarıda üretilen bilgiler örgüte transfer dilerek üretilir. Belirli bir kodla veya dille ifade edilebilen, iletilebilen, işlenebilen, depolanabilen ve formüle edilebilen bilgi açık bilgidir. Örtülü bilgi ise daha çok eylemlerde, süreçlerde, değerlerde ve duygularda gizlidir, kişiseldir ve formüle edilmesi zordur, ancak deneyimlerin paylaşılması ve kişisel etkileşimle elde edilebilir. Faydalı bilgi üretimi için bu iki tür bilginin birlikte yorumlanması gerekmektedir.