YÖNETİM VE ORGANİZASYON II - Ünite 7: Kriz Yönetimi Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 7: Kriz Yönetimi
Krizin Tanımı
Kriz kavramı çok farklı biçimlerde tanımlanmıştır. Kriz, örgütlerin maddi ve manevi varlıklarını ve faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyen durum olarak tanımlanabilir. Genel olarak kriz, hızlı ve ani bir şekilde meydana gelen önceden tahmin edilemeyen ve zaman baskısı yaratan bir durum olarak ortaya çıkar. Krizlerde örgütte ki yöneticilere büyük sorumluluklar yüklenmektedir. Yöneticiler değişen durumun önceden tahmin etmeli, kriz anında sakin, doğru ve çabuk karar verme yeteneğine sahip olmalı ve sınırlı kaynaklarla amaç ve faaliyetleri belirlemelidir. Eğer bunları başaramazsa, kriz yüzünden örgüt içinde büyük zorluklar ve sorunlar yaşanması olasıdır.
Krizin Özellikleri
Kriz, örgüt tarafından beklenmeyen ve önceden sezilmeyen bir durumdur. Krizin kendine has bazı özellikleri vardır. Kriz niteliği kazandıran temel özelikler şu şekilde sıralanabilir;
- Kriz ciddi bir hastalık gibidir ve ciddi bir müdahale gerektirir.
- Krizler tehdit edicidir çünkü baskı, belirsizlik, endişe ve paniği içinde barındırır. Bu yüzden de tüm örgüt çalışanlarını ve örgütü tehdit eden bir unsurdur.
- Krizler yöneticileri, iş görenleri, hissedarlar ı ve devleti ciddi şekilde etkiler.
- Bazı krizlerin oluşması için uzun süre geçer. Bazı krizler ise ansızın ortaya çıkar.
- Krizler örgütle ilgili üçüncü kişileri de ciddi şekilde etkiler. Etkilenen üçüncü kişilere örnek yönetici, çalışan, hissedar ve devlet verilebilir.
- Krizin kesin çözüm yolu yoktur. Tekrar ortaya çıkabilir.
- Kriz mutlak bir felaket değildir. Fırsata dönüştürülebilir.
Kriz Süreci
Krizlerin oluşum aşamasında aslında hastalıklara benzer özellikler gösterdiği görülmüştür. Tıpkı insan vücudunda meydana gelen hastalıkların ne zaman ve nasıl ortaya çıkacakları belli olmadığı gibi, işletmelerde krizin ne zaman ve nasıl ortaya çıkacağı belli değildir. Bu nedenle kriz yönetimini öğrenmek ve her kademede uygulamak için işletmelerin sistemli, planlı ve kontrollü bir şekilde krizlere karşı hazırlanması ve yönetilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda kriz sürecini, krizin oluşum aşaması, krizin ortaya çıkış aşaması, krizin süreğen hale gelme aşaması ve krizin çözülmesi veya işletmenin çöküş aşaması olmak üzere 4 aşamaya ayırmamız mümkündür. Oluşum aşaması olası krizle ilgili belirgin ipuçları ortaya çıkmaya başlar. Bu ipuçları fark edildiklerinde örgütleri krizden koruyabilecek ya da krizin yaratabileceği olumsuzluklara engel olacak mesajlar verecektir. Kriz sadece örgütün içinde meydana gelen bir oluşum değildir. Kriz örgütün içinde ve dışında oluşabilir. Krizin ortaya çıkması, krizin diğer aşamalarına göre daha kısa olduğu fakat yönetici ve çalışanlar üzerinde bıraktığı hem fiziksel hem de psikolojik etkiler yüzünden en uzun dönem olarak hatırlandığı savunulmaktadır. Krizin süreğen hale gelme aşaması, örgütte krizle ve kendi bulundukları durumla ilgili durum analizlerinin yapılması daha önce hazırlanan kriz planlarının uygulamaya konulması, kriz ekibinin göreve başlaması, bütün iletişim kanallarının kullanılarak etkin bir iletişim ve yönetimin uygulamaya geçirilerek harcamaların kontrol edilmesi ve yeniden yapılanma gibi önlemlerin alınması önerilmektedir. Krizin çözülmesi veya işletmenin çöküş aşamasında, örgütün gidebileceği iki yön bulunmaktadır. Bunlardan ilki örgütün kriz nedeniyle kapanması ve/veya el değiştirmesidir. İkinci ve olumlu yön ise örgütün aldığı karar ve önlemlerin olumlu sonuç vermesi sonucunda işlerin normale dönmesi, krizle bozulan yönetim ve üretim sistemlerinin iyileşmesi ve işletmenin geleceğe güvenle bakabilmesidir.
Krize Neden Olan Faktörler
Örgütlerin ayakta kalabilmesi için rakipleriyle rekabet etmesi hatta rekabet üstünlüğü elde etmesi gerekir. Ancak rekabet edemezlerse, örgütler krizle karışılacaklardır. Krizin temel nedenleri arasında bu yer almaktadır. Bu temel neden çeşitli faktörlere bağlıdır. Krize neden olan faktörler işletme dışı faktörler ve işletmenin iç faktörleri olarak iki grupta toplanabilir. İşletme dışı faktörler, tüm ülkeyi ya da dünyayı kontrol altına alarak, pek çok sayıda işletmenin faaliyetlerini olumsuz biçimde etkileyebilir. İşletmelerde krize neden olabilecek dış çevre faktörleri, doğal faktörler, ekonomik faktörler, uluslararası çevre koşullarında meydana gelen değişiklikler, rakip işletmelerin sayısında artış ve rekabet, kaynak sağlamada karşılaşılan güçlükler ve diğer faktörlerdir. İşletme dışı çevre faktörleri, kontrol edilemez değişkenler olmakla beraber, dikkatli bir çevre analizi ile büyük ölçüde tahmin edilebilir değişkenler olarak nitelendirilebilir. İşletme içi faktörler ise üç grupta toplanabilir. Bunlar; tepe yöneticilerin yetersizliği, iletişimsizlik ve örgütsel faktörlerdir.
Kriz Yönetimi
İşletme yöneticileri açısından krizlerin tümünü engellemek gerçekten zordur. Ancak bu zorluklara rağmen, krizlerin ne zaman, ne şekilde ve nerede olabilecekleri konusunda tahminler yürüterek gelebilecek krizleri önleme şansları bulunmaktadır. İşletmeler ne kadar çok hazırlanıp tahmin yürütürlerse krizleri önleme şansları o derece yüksek olabilmektedir. Kriz yönetimi; karşılaşılabilecek bir kriz durumunda, kriz sinyallerinin yakalanarak değerlendirilmesi ve işletmenin kriz durumunu en az kayıpla atlatabilmesi için gerekli önlemlerin alınması ve uygulanması faaliyetlerinden oluşan bir süreçtir. Kriz yönetimi, krizleri anlamak ve onlarla başa çıkmak amacıyla yürütülen faaliyetlerin bütünüdür. Kriz yönetiminin temel amacı işletmeyi karşılaşabileceği kriz durumuna karşı hazırlamaktır.
Kriz Yönetiminin Özellikleri
Kriz yönetiminin kendine özgü birtakım özellikleri bulunmaktadır. Bu özelliklerden bazıları şunlardır:
- Kriz yönetiminin temel amacı, krizleri önceden görebilen, bunların türlerini ayırt edebilen, bunlara karşı birtakım önlemler alabilen, bunlardan birçok alanda yeni şeyler öğrenebilen ve en çabuk şekilde toparlanan işletmeler yaratmaktır.
- Karar vericilerin algılama yapıları kriz yönetiminde önemli bir yer tutmaktadır. Krizler yöneticiler tarafından tehdit edici olarak algılandıklarında önlenmeleri konusundaki başarı şansı da artabilmektedir.
- Her kriz türünün kendine has işaretleri ve çözümleri bulunmaktadır. Farklı bir krizin önlenmesinde kullanılan strateji, yeni bir krizde başarılı olmayabilir.
- Kriz yönetiminde başarı yakalandığında yöneticilerin kendilerine olan güvenleri aratacak ve moralleri yükselecektir.
- Kriz yönetimi önemli, gerekli, zor ve karmaşık bir süreçtir. Krizi çözümlemek esnek, yaratıcı, objektif, atak cesaretli, grup çalışmasını seven, harekete hazır, yeniliğe açık, beklenmeyen durumlarda bilinmeyene ya da istenmeyene de hazır olmayı gerektirir.
- İletişim düzenleme, kontrol, maliyet, kültür, durumsallık planlama, sistemlerin karmaşıklığı ve birbirine bağlılığı gibi etkenler kriz yönetiminde önemlidir.
Kriz Yönetim Süreci
Kriz yönetimi, örgütün karşılaşması olası kriz durumlarına karşılık, gerekli önlemlerin alınması ve uygulanması sürecidir. Kriz sinyallerinin alınması, bu sinyallerin fark edilip örgütün krize karşı korunmaya alınması, krizin denetim altına alınması, gerekli önlemlerin alınması, alınan önlemeler yardımıyla örgütün normal faaliyetlerine dönme planlarının hazırlanması ve yaşanan kriz sonucunda birtakım dersler çıkarma ya da yararlanma şeklinde beş aşamalı kriz yönetim süreci vardır. Kriz sinyallerinin alınması, kriz ortaya çıkmadan önce işletmeleri birtakım sinyaller vererek uyarır. Eğer örgüt bu sinyalleri zamanında ve sağlıklı bir şekilde algılayabilirse, kriz büyümeden ya da yaşanmadan sorunlar çözülür. Krize hazırlık ve korunma aşaması, örgütte, erken uyarı sistemi sayesinde elde ettiği sinyaller kullanarak krize karşı hazırlık yapılması ve korunma yöntemlerinin oluşturulmasıdır. Krizin denetim altına alınması, erken uyarı sitemi sayesinde belirlenen kriz sinyallerinin örgütte yer alan korunma mekanizmalarını harekete geçirmesi ve krizi denetim altına alacak önlemler konusunda çalışanları yönlendirmesidir. Normal duruma geçiş aşamasında, krizin denetim altına alınması ile birlikte, örgütün normal durumuna getirilmesi gerekir. Kriz yönetim sürecinin son aşamasını oluşturan öğrenme ve değerlendirmede amaç, kriz dönemlerinde alınan karar ve önlemlerin değerlendirilerek ileride karşılaşılabilecek krizlerle daha iyi mücadele etmeyi sağlamaktır. Bu aşamadaki çalışmaları hatasız öğrenme çabaları olarak adlandırmak mümkündür. Krizler örgüte birtakım zararlar verseler bile iyi değerlendirilebildikleri zaman üst yönetime önemli deneyimler kazandırılabilirler ve sonuçta bunlar fayda krizi haline dönüştürülebilir
Kriz Yönetim Yaklaşımı
Kriz yönetimi yaklaşımı, iki ana bölümde incelenebilir: Krizden kaçma yaklaşımı ve krizi çözme yaklaşımı. Yöneticiler, karşılaştıkları kriz karşısında sakin olup durumla ilgili tahminleri yapabiliyorsa ve bütün bunlardan sonra karar verebiliyorsa, krizden kaçma yaklaşımını başarıyla gerçekleştiriyor demektir. Çünkü krizden kaçma yaklaşımı, istenmeyen durumları hafifletme veya kaçma stratejilerini kapsamaktadır. Bu kaçma yaklaşımı örgütü biraz olsun rahatlatsa da, aslında uzun vadede çokta iyi bir çözüm değildir. Krizle karşılaşan bir örgüt, değişme ve gelişme göstermek zorunda olduğu ve zayıf yönlerini daha net görmeye başladığı için, kriz olumlu bir durum haline gelir. Örgüt bu olumlu durumu kendi lehine çevirerek daha iyi bir konuma daha güçlü bir şekilde gelir. Krizi çözme yaklaşımı, hem kriz öncesi durumu tahmin etmeye hem de problemlerin çözümü için uygun zamanda hareket etmeye bağlıdır.