YÖRESEL MUTFAKLAR - Ünite 7: Ege Bölgesi’nin Yöresel Mutfağı Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 7: Ege Bölgesi’nin Yöresel Mutfağı

Giriş

Ege Bölgesi ekonomisi içerisinde tarım önemli bir yer tutmaktadır. Bu bağlamda tarımsal çeşitlilikle gelir düzeyi arasında önemli bir neden-sonuç ilişkisi bulunmaktadır. Diğer yandan bölgedeki iklim çeşitliliği tarımsal çeşitliliği de beraberinde getirmektedir. Bu nedenle beslenme alışkanlıkları da farklılıklar göstermekte ve bölgede tüketim alışkanlıkları bazı ortak ve farklı özelliklere sahip olmaktadır.

Ege Bölgesi’nin Tarihi

Ege Bölgesi’nde iller tarihi süreçte farklı uygarlıkların egemenlikleri altında olmuş ve dönemsel olarak farklı egemenlikler üstünlük sağlamıştır. Bu bağlamda bölge tarihinin iller bazında incelenmesi daha uygun olmaktadır.

İzmir: Antik çağda Smyrna olarak adlandırılan İzmir’in, MÖ 3000 yıllarında Lelegler tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Çağlar boyunca önemli bir ticaret limanı ve yerleşim yeri olan İzmir bölgesi Aiol, Hitit, İon, Lidya, Pers, Seleukos, Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Günümüzde nüfus açısından Türkiye’nin en büyük üçüncü ili olan İzmir sanayi, ticaret ve tarım konusunda ekonomiye önemli katkılar sağlamaktadır.

Aydın: İsmini Aydınoğulları Beyliği’nden alan Aydın kentinde Hitit, Frig, Lidya, Pers, İon, Roma, Bizans, Selçuklu, İlhanlı ve Osmanlı olmak üzere birçok medeniyet hüküm sürmüştür. Aydın’ın tarımsal zenginliği, ünlü gezgin Evliya Çelebi tarafından “Dağlarından yağ, ovalarından bal akar” şeklinde tarif edilmiştir. Ekonomisi tarıma dayanan bölgede birçok medeniyetin varlık göstermesi kültürel ve turistik miras açısından zengin olmasını sağlamaktadır.

Denizli: Denizli ili sınırları içerisinde Selevkoslar, Bergama Krallığı, Roma, Bizans, Selçuklu, İlhanlı, Germiyanoğlu Beyliği, Hamitoğlu Beyliği ve Osmanlılar hüküm sürmüştür. Bölge, ekonomik açıdan tarım, sanayi ve turizm açısından önemli kaynaklara sahiptir.

Muğla: İl sınırları içerisinde Lelegler, Aioller, Dorlar, İonlar, Lidyalılar, Makedonya Krallığı, Mısırlılar, Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu, Selçuklular, Menteşe Beyliği ve Osmanlı İmparatorluğu hüküm sürmüştür.

Manisa: Manisa, Homeros’a göre Truva Savaşlarından dönen Magnetler tarafından MÖ 14.yüzyılda kurulmuştur. Osmanlı döneminde 1437-1595 yılları arasında şehzadeler tarafından yönetilen Manisa, “Şehzadeler Kenti” olarak da adlandırılmaktadır.

Uşak: MÖ 6. yüzyılda Persler tarafından ele geçirilmiştir. Perslerden sonra sırasıyla Makedonya Devleti, Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu ve Bizans hâkimiyetinde kalmıştır. 1429 yılına Osmanlı Devleti’ne katılmıştır.

Kütahya: Kütahya ve çevresinde bilinen en eski medeniyet Hititlerdir. Osmanlı İmparatorluğu’nda önemli bir sancak beyliği görevini üstlenen Kütahya, 1921 yılında Yunan orduları tarafından işgal edilmiş ve Millî mücadelenin en çetin savaşlarından olan Başkomutanlık Meydan Savaşı burada yapılmış ve 30 Ağustos 1922’de Yunan işgali son bulmuştur.

Afyonkarahisar: İlk yerleşimi Hititler tarafından yapılan Afyonkarahisar’a, sonrasında Frigler ve Lidyalılar tarafından hükmedilmiştir. Afyon, I. Dünya Savaşı sonrasında 1921 yılında Yunan işgaline uğramış ve Başkomutanlık Meydan Savaşı sonrasında 27 Ağustos 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtarılmıştır.

Ege Bölgesi’nin Coğrafyası

Ege Bölgesi’nde, İzmir, Aydın, Muğla, Manisa, Denizli, Kütahya, Uşak ve Afyonkarahisar olmak üzere sekiz il yer almaktadır. Toplam 90.251 km2 yüz ölçümünde ve 6,3 milyon nüfusa sahiptir. Bölge, Kıyı Ege ve İç Ege olmak üzere iki bölüme ayrılmaktadır. İklim olarak yazları kurak ve sıcak, kışları ise ılık ve yağışlı bir özellik gösteren Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Ege Bölgesi’nin bitki örtüsü incelendiğinde, Ege Denizi kıyı kesimlerinde maki, yüksek kesimlerde özellikle kızılçam ormanları ve daha iç kesimlerde steplerin yer aldığı görülmektedir.

İzmir ve çevresinde tütün, pamuk, susam, keten ve şekerpancarı tarımsal sanayi açısından üretilen en önemli ürünlerdir. Üzüm (yaş/kuru) üretimi şarap yapımında önemli bir yer tutmaktadır. Bunun dışında zeytin, incir, pirinç, arpa, buğday, mısır, domates, biber, enginar, kereviz, patlıcan, patates, salatalık gibi sebzeler ile şeftali, portakal, mandalina, nar, kiraz, elma gibi birçok meyve de yetiştirilmektedir.

Aydın, Türkiye’nin incir üretiminde ilk sırada yer alırken zeytin ve pamuk üretiminde ikinci sırada yer almaktadır. Bu ürünler dışında buğday, arpa, mısır, ayçiçeği, tütün, susam, üzüm, kestane, çilek, karpuz, vişne, kiraz, kayısı, erik, elma, lahana, pırasa, patlıcan, biber, domates gibi ürünler sıkça yetiştirilmektedir.

Denizli ve çevresinde yetişen tarım ürünleri içerisinde buğday, arpa, mısır, nohut, tütün, haşhaş, üzüm, pancar, zeytin, kavun, karpuz, elma, armut, vişne, kiraz, şeftali, badem ve nar bol miktarda yetiştirilmektedir. Yörede hayvancılık ve tavukçuluk da oldukça gelişmiştir.

Muğla ili dünya çam balı üretiminin başkenti olarak bilinmektedir. Bunun dışında Muğla ve yöresinde kültür balıkçılığı, badem, çam balı, balmumu, taze barbunya ve taze börülce üretiminde birinci sırada yer alırken, yağlık zeytin alanı ve nar üretiminde ikinci, susam, limon, kekik, kuru börülce ve anasonda da üçüncü sıradadır. Domates, greyfurt, keçiboynuzu, kereviz, marul, pazı, roka, turunç, yenidünya ve portakal üretiminde ise ilk sıralarda yer almaktadır.

Manisa ve yöresinin tarımsal üretimine bakıldığında, kurutmalık ve sofralık üzümde, tütün ve hindi üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Bunun dışında, kiraz ve ceviz üretiminde ikinci, zeytin, yumurta ve tavuk eti üretiminde üçüncü sıradadır.

Kütahya il sınırları içerisinde tahıl en fazla üretime konu olan gıdadır. Bunun yanında sebze ve meyve üretimi de oldukça gelişmiştir. Başlıca yetiştirilen ürünler; buğday, arpa, mısır, nohut, fasulye, burçak, şekerpancarı, kenevir lifi, kenevir tohumu, sakız ve tohum olarak haşhaş, patates, soğan ve ayçiçeğidir.

Uşak ve yöresinde en çok üretilen tarım ürünleri arasında buğday, şekerpancarı, arpa, nohut, fasulye, burçak, fiğ, tütün ve haşhaş yer almaktadır. Ayrıca çilek başta olmak üzere elma, armut, kayısı, erik, badem, ceviz, vişne, kiraz ve dut yetiştirilen meyvelerdir.

Afyonkarahisar haşhaş, ayçiçeği, şekerpancarı, patates gibi endüstriyel tarım ürünlerinin yanı sıra, Konya ve Ankara’dan sonra Türkiye’nin en büyük buğday üretimini gerçekleştirmektedir. Hayvansal ürünlerden sucuk başta olmak üzere süt ve süt ürünleri açısından da zengin olan ilde şekerleme, lokum ve kaymak üretimi oldukça yaygındır.

Ege Bölgesi’nin Mutfak Kültürü

Ege mutfak kültürü incelediğinde ilk akla gelen zeytinyağı ve zeytinyağlı yemeklerdir. Antik Yunan mitolojisinde Zeytin Tanrıça Atena’nın insanlığa bir armağanı olarak betimlenirken, Hitit, Mısır gibi birçok kültürde kutsal olarak adlandırılmış, barışın ve iyiliğin simgesi olarak kabul edilmiştir. Zeytin ve zeytinyağı kandillerle aydınlatma, parfüm, kozmetik, merhem, tıpta ilaç yapımında, vücut temizliğinde, tekstil ve tabaklamada ve özellikle de beslenmede kullanılmıştır.

Ege mutfak kültürünün içerisinde zeytinyağlı yiyeceklerin yanı sıra ot yemeklerinin ve sebzelerin de öne çıktığı görülmektedir. Bunun nedeni yine tarihten gelen medeniyet çeşitliliğinin yemek kültürüne yansımasıdır. Bu yemekler zeytinyağlı olup, bölgede yetişen arapsaçı, sarmaşık, cibez, gelincik, çitlembik otu, kabak çiçeği, hardal otu, karalahana, labada, sinir otu, sütlü ot, turp otu, ebegümeci, stifno, lita, pazı, radika, semizotu ve şevket-i bostan gibi birçok ot türü ile farklı salata ve zeytinyağlı yemekler yapılmaktadır. Ege kıyıları deniz ürünleri açısından yeme kültürünü önemli ölçüde etkilemektedir. Sahil kesimlerinde deniz ürünleri tüketimi iç kesimlere göre daha fazladır. Öne çıkan lezzetlerin başında özellikle İzmir’e mal olmuş boyoz ve serinletici bir içecek olan sübye gelmektedir. Boyoz, İspanya’dan İzmir’e zoraki göç ettirilen Musevilerin (Seferadların) mayasız hamur işi böreğidir. İzmir’le özdeşleşmiş kahvaltılık börek, karabiberli haşlanmış yumurta ve çayla yenir.

Aydın bölgesi mutfağında yörede yetişen incir, zeytin ve zeytinyağı, turunçgiller ve deniz ürünleri öne çıkarken geleneksel yemeklerinin içerisinde tarhana çorbası, kulak çorbası, acılı güveç, kuyu tandır, patlıcan biber kızartma, zeytinyağlı kırlı kızartma, zeytinyağlı taze ve kuru börülce vb. ön plana çıkmaktadır.

Denizli yöresinde öne çıkan yemekler arasında yine keşkek, arabaşı, mısır gömbesi, leyen böreği, bazlama, ıspanak böreği, kıymalı su böreği, börülce böreği, cızlama, kiide vb. öne çıkan yemekler arasındadır.

Manisa ve yöresine özgü yiyecekler arasında Manisa kebabı, odun kömbesi, simit ekmeği, ekmek dolması, nohutlu mantı, börülce tarator, Alaşehir kapaması, şevket-i bostan, yaprak sarması, mesir macunu vb. ön plana çıkmaktadır.

Kütahya ve yöresine özgü yemekler içerisinde cimcik, kıymalı sini mantısı, gözleme, ıspanaklı şibit, şibitli tavuk tiridi, dolamber böreği, namaz lokması, gökçümen hamursuzu, tosunum, lokum, tahinli çörek vb. ön plana çıkmaktadır.

Kaymak ve lokumun öne çıktığı Afyonkarahisar mutfağının en önemli özelliği haşhaşın bol miktarda kullanılmasıdır. Patlıcan yemeklerde en sık kullanılan sebzeler arasındadır.

Ege Bölgesi İzmir, Muğla ve Aydın sahil ilçelerinde dışarıda yeme kültürü iç kesimlere göre daha gelişmiştir. Bunun yanı sıra sahil yörelerinde balık restoranları rağbet görürken iç kesimlere gidildikçe (örneğin Aydın ve çevresinde) pide çeşitlerine talep artar. Manisa ve çevresinde Manisa kebabı ve köftesi meşhurken, Aydın’da pide, çöp şiş ve kabak tatlısı, Afyonkarahisar’da sucuk, kaymak ve lokum akla gelen yiyecekler arasında gelmektedir.

Ege Bölgesi mutfak araç ve gereçleri incelendiğinde Afyonkarahisar yöresinde kullanılan haşhaş taşı (haşgeş daşı) dikkat çekmektedir. Bunun yanı sıra aslında aynı işi gören mutfak aletlerinin bölgesel olarak farklı adlandırıldığı ya da bölge ağzı nedeniyle faklı telaffuz edildiği görülmektedir (bisligiç-bişirgeç gibi). Bu bölümde Ege Bölgesi’nde kullanılan mutfak malzemelerinin isimleri ve illere göre nasıl farklılaştığı detaylı olarak incelenebilir (bkz. s.175-178).

Özellikle kıyı Ege kısmında zeytinyağlı yemeklerin daha yoğun olması ve ot türü yiyeceklerin ağırlıklı olması pişirme yöntemlerini de farklılaştırmaktadır. Ot yemekleri kavrularak veya haşlanarak tüketilmektedir. Temizlenen otlar daha sora suda haşlanmakta ardından suyu süzülerek zeytinyağı, tuz, limon ve sarımsak sosu ile servise hazır hale getirilmektedir. Ot yemekleri ana yemeğin yanında meze olarak tüketilmektedir. Ot kavurmaları ise önceden haşlanarak ya da doğrudan tavada zeytinyağı ile birlikte kavrularak yapılmakta, sarmısaklı ya da sade yoğurtla servis edilmektedir. Kıyı Ege’den, iç Ege’ye doğru gidildikçe hamur işi ve et yemeklerinin arttığı görülmektedir.

Ege kıyılarında buharda pişirme, haşlama, kavurma yaygınken iç kesimlerde ateşte pişirme, fırınlama, haşlama, kavurma, kızartma daha çok kullanılmaktadır. Kışın ise özellikle iç kesimlerde ve köy evlerinde kuzine (Dikdörtgen şeklinde fırın özelliği de olan soba türü ) tipi sobalar kullanılmaktadır. Bu sobalarla ev ısıtılırken aynı zamanda fırın gözünde ve üstünde yemek pişirilmekte ve su ısıtılmaktadır.

Bölgede yetişen ürünlerin yeme içme kültürü ve toplumsal törenlerde önemli bir yeri olduğu görülmektedir. Örneğin doğum gelenekleri bağlamında Aydın ve çevresinde doğumu kutlamak için gelen misafirler için genel olarak çay, kahve ve evde yapılan ıspanaklı, otlu peynirli börekler, pastalar ile geleneksel olarak tarçınlı ve karanfilli sıcak loğusa şerbeti ikram edilir. Afyonkarahisar ve çevresinde ise doğum takımı (çorba, palize, kaymak, tavuk veya et ile meyve) ikram edilir; bu işe “takım düzme” adı verilir. Düğün-sünnet bağlamında Afyonkarahisar’da pilav takımı ve sıra yemekleri olmak üzere iki tür yemek verilmektedir. Aydın’da düğün yemekleri olarak sıkma, hamur çorbası, düğün keşkeği, paşa böreği, et yemeği olarak kapıma, yaprak sarması, kuru fasulye, pilav, kızartma verilirken kış düğünlerinde enginar ve kereviz verilmektedir. Muğla’da düğünden önce keşkek dövülür ve tanıdıklar çağırılarak çerez ve meyve ikram edilir. Keşkek, Ege Bölgesi’nde düğün ve kutlamaların vazgeçilmez geleneksel yemeğidir. Buğday ve et karışımı (kuzu, tavuk vb.) içermektedir. Keşkek yapımı halk arasında keşkek dövme olarak adlandırılır. Uşak ve yöresinde düğün öncesinde nişanlanan çiftlere gelecekleri aydınlık olsun diye süt içirilir. Düğün gününde ise yemek olarak etlik hayvanlar kesilir, keşkek dövülür. Manisa ve yöresindeki inanışlara göre kısmetin açılması için İshak Çelebi Türbesi’ne gidilir ve dualar edilir. Kısmetin açıldığının işareti görüldüğüne helva hayrı yapılır ve gerçekleştiğinde türbenin başında şeker ve lokma dağıtılır. Denizli ve yöresinde düğün yemeği olarak keşkek hazırlanır. Kütahya’da genellikle düğün yemeklerinde verilen yemekler; çevirme çorba, Kütahya göveçi, pilav, su böreği, etli yaprak sarma, kaymaklı baklavadır. Ölüm bağlamında Afyonkarahisar ve yöresinde yakın akrabalar ve komşular çorba, kebap, musakka, dolma, güllaç, bamya ve börekten oluşan sıra yemeği hazırlarken, daha uzak olanlar börek ve hoşaf yaparak gönderir ya da bizzat getirir. Aydın ve yöresinde, üç veya yedi hayrında helva, pide, pilav ve tavuktan oluşan yemek verilir. Kırkında lokma dağıtılır. Ölümün elli ikinci gününde ise tekrar yemek verilir. Muğla ve yöresinde de cenazenin yedinci ve elli ikinci gününde lokma ve katmer yapılarak dağıtılır. Muğla’da ayrıca ölüler için kurban kesme geleneği vardır. Kütahya’da ölü evine “eren yemeği” denen yemekler getirilir. Çorbasından pilavına kadar evde yapılan yemekler götürülür. Ayrıca ölü evinde hamur kabartması, helva, yufka yapılarak dağıtılır. Uşak ve yöresinde cenaze evinde şipit, yufka ve helva verilir. Bazı yerlerde cenaze evi kurban keser. Cenazenin gömüldüğü gün, ertesi gün ya da bir hafta sonra ölünün ruhu için “egnilik” yapılır; ekmek ve helva dağıtılır. Bir hafta ya da on gün içinde “eren yemeği” verilir. Ölümün üçüncü günü “üç adağı” yapılır.Üç adağında haşhaşlı yağlı katmer verilir. Elli ikinci günde ise kurban kesilir ve yemekler yapılarak dua edilir.

İzmir ve yöresinde kahvaltılarda turunç, portakal, mandalina, incir, karabaş otu, enginar reçeli gibi birçok reçel türü kahvaltı sofralarını zenginleştirmektedir. Seferadlar’dan İzmir’e kalan boyoz, haşlanmış yumurta, İzmir tulum peyniri ve salatalık, domates, biber söğüş, sarımsaklı biberli domatesli kahvaltılık, biber, lorlu yeşillikler, patlıcan ve patates kızartması, sofralardan eksik edilmeyen zeytinyağı ve pul biberli, kekikli karışım, yeşil ve siyah salamura zeytin başta gelen kahvaltılıklardır. Öğle yemeği daha hafifi olmakla birlikte öğünlerde tarhana çorbası, pirinç çorbası, pirinçli domates çorbası, mercimek, domates, ezogelin ve balık çorbaları içilmekte ve zeytinyağlı taze fasulye, radika salatası, turp otu salatası gibi zeytinyağlı ve hafif yemeklerle birlikte sakızlı muhallebi, un kurabiyesi, sütlü kadayıf, gerdan tatlısı gibi tatlılar yenmektedir.

Aydın ve yöresinde, kahvaltılarda çayla birlikte beyaz peynir, domates, salatalık, yeşillik, İzmir tulum peyniri, yeşil dilme zeytin, siyah sele zeytini, lor peynirli çingen salatası, yöreye has böğürtlen, incir, narenciye reçelleri ile ekşi maya köy ekmeği ve bazlama yenmektedir. Diğer öğünlerde tarhana, kulak çorbası, domates ve mercimek, şehriye çorbaları ile kızartma, zeytinyağlı börülce, patlıcan kavurma, sarmaşık ve tatlılardan kabak tatlısı, zerde, muhallebi, sütlaç, lokma, pelvize tatlısı gibi tatlılar yenmektedir.

Muğla ve yöresinde sabah kahvaltılarında çay ile bal, menemen, domates, biber, yeşillik, haşlanmış yumurta, saç böreği ve bazlama yenir. Öğle ve akşam öğünlerinde tarhana, dutmeş ve ara çorbaları içilir. Ot kavurmaları ve börekler tercih edilir. Akşam yemeklerinde keşkek, çökertme, et terbiyelisi gibi etli yemekler, çıntar kavurması, pilavlar ile tatlılardan zerde, katmet, höşmerim, bestel yenmektedir.

Kütahya ve yöresinde sabah ve öğle yemekleri haşhaşlı ekmek peynir ya da tahinli pide ile geçiştirilmektedir. Öğle ve akşam yemeklerinde ise cimcik, sini mantısı, dolamber böreği, tosunum böreği, yoğurt çevirme çorbası, kızılcıklı tarhana çorbası, ılıbada dolması, yaprak sarma, akşam öğünlerinde pilav çeşitleri tas kebabı, kavurma, küp eti gibi etli yemekler tercih edilmektedir.

Denizli mutfağında özellikle sabah kahvaltıları, soğanlı, sarımsaklı, zeytinyağlı domates sosu ve patates buğulama yapılır; yağda küçük taze patatesler kabukları soyulmadan yıkanarak tavada kızartılır, közde pişirilmiş yaş kuru biber veya yaş biber yenir. Öğle ve akşam öğünlerinde kedi börülcesi çorbası, kuru börülce çorbası, mercimek çorbası, domates çorbası, tarhana çorbası ve ovmaç çorbası içilmektedir. Kuru patlıcan dolması, patlıcan gözlemesi, patlıcan gömme, patlıcan soğan, patlıcan kebabı gibi patlıcan yemekleri oldukça fazladır.

Manisa’da kahvaltı olarak domates, soğan kavurması, zeytinyağlı siyah zeytin limon, kırma zeytin, zeytinyağlı salça, biber, biberli çökelek, hamursuz ekmeği, sahanda zeytinyağlı biberli yumurta gibi yiyecekler yenmektedir. Öğle ve akşam yemeklerinde tarhana çorbası, çığırtma, taze fasulye zeytinyağlı, bamya, karnıyarık, oturtma, yaprak sarması, şevket-i bostan, börülce tarator, odun köftesi, Kula güveci, etli yahni, mercimekli bulgur pilavı, erişte ve su böreği yenir.

Uşak ve yöresinde kahvaltılarda en çok tarhana çorbası yenmektedir. Öğle ve akşam yemeklerinde de tarhana çorbası sıklıkla içilmektedir. Öğle ve akşam yemeklerinde erişte, nohut çorbası, et kavurma, yahni, keşkek, etli kuru fasulye gibi yiyecekler yenirken katmer, tahin helva, höşmerim, köpük helva, cendere tatlısı, demir tatlısı gibi tatlılar yenmektedir.

Afyonkarahisar mutfağında kahvaltı olarak çay ile birlikte sürtülmüş haşhaş, süzme yoğurt, katmer, bükme, ağzı açık, haşhaş ekmeği yanında tereyağı, Afyon tulum peyniri, sucuk, sütlü beyaz tarhana çorbası yenir. Öğle ve akşam yemeklerinde Afyon kebabı, Ramazan kebabı paça, çullama, keşkek, pilav üstü kavurma gibi et yemekleri yenir. Bükme, katmer, arabaşı, göce köftesi, haşhaşlı börek, cırdırma, gibi hamur işlerinden sonra kaymaklı ekmek kadayıfı, höşmerim, güllaç, palize, un helvası gibi tatlılar yenir ve hoşaf içilir.

Bölgede radika salatası, kabak çiçeği dolması, turp otu salatası, stifno salatası, deniz börülcesi salatası, arapsaçı kavurması, sarmaşık (kedirgen), labada, cibez salatası, ebegümeci, çitlembik otu, zeytinyağlı kabak, şevket-i bostan, zeytinyağlı enginar, zeytinyağlı şakşuka, çıntar kavurması, musakka, zeytinyağlı enginarlı bakla, zeytinyağlı ekşili bamya gibi birçok ot yemeği tüketilmektedir. Bölgede yetişen otların her türlüsünü ot salatası ve kavurması olarak değerlendiren Ege halkı bu otları hamur işlerinde ve böreklerde de sıklıkla kullanmaktadır. En çok tüketilen çorba Ege Bölgesi’nin bir geleneği olan tarhana çorbasıdır. Kütahya ve yöresinde kızılcıklı tarhana yapılırken, Afyonkarahisar usulü tarhana çorbası kıymalı, Denizli’de börülceli Uşak’ta ise nohutlu yapılmaktadır. Bunun dışında kulak çorbası, sıkıcık çorbası, çene çarpan çorbası, sakala çarpan çorbası, miyane çorbası, oğmaç çorbası, dutmeş çorbası, ara çorbası, mercimek, yayla, ezogelin, yoğurt, şehriye çorbaları da sıklıkla tüketilmektedir. Salatalarda nar ekşisi sıkça kullanılmaktadır. Bunun dışında salatalara ve pidelere özellikle Aydın ve yöresinde limon yerine turunç suyu sıkılmaktadır. Et yemekleri içerisinde kuyu tandır, et kavurma, biryan kebabı (kuzu kapama), papaz yahnisi, çökertme kebabı, kuzugöbeği kavurması, kirde kebabı, güveç, döş dolması, et terbiyelisi, küp eti gibi yemekler yer almaktadır. Ekmek olarak odun ateşinde ekşi mayalı köy ekmeği, bazlama ve şibit etmek özellikle köylerde ve iç kesimlerde sıkça tüketilmektedir. Gerdan tatlısı gibi et içeren tatlılardan, şambali, lokma, katmer, tahinli peksimet gibi hamur işi tatlılar ile aşure, cevizli sucuk, ballı kabak, komposto ve hoşaflar gibi tahılların ve meyvelerin sıkça kullanıldığı görülmektedir.

Ege Bölgesi’nde özellikle suyundan faydalanılan en önemli yiyecek üzümdür. Üzüm çeşitliliği açısından zengin olan ve Bornova misketi, carignane, çal karası, alicante bouschet, cabernet sauvignon, semillon, merlot gibi şaraplık üzümlerin yetiştiği bölgede şarap üretimi yapılmakla birlikte alkollü içecek anlamında en çok tüketilen alkollü içecek rakıdır. Üzüm çeşitliliği üreticilerin kendi şaraplarını yapmalarına olanak sağlamaktadır. Alkolsüz içecekler anlamında çay ve ayran Ege’nin her bölgesinde en çok içilen içecekler olarak karşımıza çıkmaktadır. İzmir ve yöresinde geleneksel olan sübye, kavun çekirdeklerinin ezilmesi ile yapılan ve kaybolmaya yüz tutmuş bir içecek çeşididir. Ege Bölgesi’nde içilen diğer bir içecek ise üzüm suyundan yapılan üzüm şırasıdır. Koruk şerbeti olarak adlandırılan ve koruk üzümden yapılan şerbet de Ege Bölgesi’nin geleneksel içecekleri arasında yer almaktadır. Koruk, Henüz olgunlaşmamış ekşi üzüme verilen addır.

Kütahya ve yöresinde ise özellikle kızılcık (güren) konservesi yapılmakta ve şerbet olarak içilmektedir. Ayrıca gül ve gelincik çiçeklerinin yapraklarından gül ve gelincik şurubu yapılmaktadır. Afyonkarahisar, Uşak, Kütahya ve Denizli illerinde ise daha çok Orta Anadolu’da olduğu gibi erik, üzüm, elma, ayva gibi hoşaf çeşitleri yemeklerden sonra içilen içecekler sınıfında yer almaktadır.