Sayısal radyo yayınları, sayısal teknolojiyi kullanarak farklı biçimde gerçekleşen radyo yayın hizmet alanlarından oluşmaktadır. Sayısal teknolojinin kullanıldığı radyo yayınları, uydu, kablo ve internet üzerinden iletimlerle gerçekleşmektedir. Bu durum da iletim verimliliğinin artmasıyla ilişkilidir. 

Televizyonda bir resim karesi oluştururken kırpışmanın önlenebilmesi için tek ve çift satırların birbirlerinin içine geçirilerek taranması yöntemine “geçmeli tarama” denilmektedir.

Sayısal yayıncılık bir başka deyişle sayısal iletim; diğeri de sayısal prodüksiyon olmuştur. “1” ve “0” lardan oluşan sayısal teknoloji, iletim verimliliği, daha ekonomik fiyatlar, daha fazla frekans verimliliği, yayın bandının daha etkin kullanımı, CD kalitesinde ses gibi avantajları beraberinde getirmiştir.

Mikrofon, kaydedilmek istenen sesleri toplayan ve bu sesleri elektrik sinyalleri olarak kayıt cihazına ya da ses mikserine gönderir.

Radyo yayınlarının öncelikli amacı yapımlarını dinleyicilerine ulaştırmaktır. Bu yapımlar haberlerden, reklamlara, farklı program türlerinden, müzik yayınına kadar uzanmaktadır.

Amplifikatör

Luminance, renklerin siyah beyaz veya renk parlaklığı seviyesidir ve Y ile gösterilir.

Stüdyo çekimlerinde kamera üzerindeki 1. filtre kullanılır. Gelen ışık herhangi bir düzeltme yapılmaksızın kamera içindeki CCD bloğuna gönderilir. Gelen ışık standart beyaz ışık olarak kabul edilir.

Willoughby Smith 1873 yılında Selenyum elementinin fotoiletken özelliğini keşfetmiştir. Sinemada film göstericisinin hızı bir saniyede 24 kare geçecek şekilde ayarlanmıştır. Hareketli resimlerin ekranda oluşabilmesi için tarama ışını her kareyi yatay olarak satır satır tarar. PAL ve SECAM sistemlerinde bir karedeki satır sayısı 625’tir. NTSC sisteminde hareketliliğin sağlanabilmesi için saniyede 30 kare gösterilir.

PAL televizyon sisteminde her rengin doyumu ve tonu bir standart olarak belirlenmiştir. Herhangi bir nedenle rengin doyumu veya tonu değişirse renklerin tümü değişir. Bu nedenle televizyon stüdyolarında bulunan ve Vektroskop (Vectroscope) adı verilen bir monitör ile renk doyum ve ton kontrolleri yapılır.

Sesin izlenmesinde “Volume Unit Meter, VU”, “Program Peak Meter, PPM” ve “Decibel Full Scale, dBFS” olarak tanımlanan ses seviye göstergeleri kullanılır. Sesin dinlenmesinde ise referans kulaklık ve hoparlörlerden yararlanılır.

Sesler aynı perdeye, yoğunluğa ve süreye sahip olsalar da her sesin temel ve harmonik frekansların bileşiminden oluşan, kendine özgü bir yapısı vardır. Sesler arasındaki bu farklılık, onların ton niteliklerini ya da ton renklerini oluşturur ve sesin rengi ya da sesin tınısı (timbre) olarak tanımlanır. Doğru cevap A' dır.

Sinemada film göstericisinin hızı bir saniyede 24 kare geçecek şekilde ayarlanmıştır.

Guglielmo Marconi 1907 yılında “telsizin babası” olarak da anılmasını sağlayacak telsizi bulmuştur.

Doğrusal olmayan kurgu (Non-Linear Editing – NLE) sayısal kurgu sistemini tanımlar.

I-II-V

Mikrofonlar yönel özellikleri bakımından tek yönlü, çift yönlü, çok yönlü ya da değişken yönlü olabilirler. Yönel özellikleri bakımından yönsüz bir mikrofon türü yoktur.

Radyo frekanslarının bir radyo istasyonundan alıcıya ulaşabilmesi için öncelikle ses dalgalarının farklı frekanslarda titreşmesi prensibinden yola çıkılır. Ses titreşimleri radyo stüdyosunda mikrofonda toplanarak elektrik sinyallerine dönüştürülür.