Sağlık Hukuku Final 9. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi taksirden söz edebilmek için gerekli koşullardan birisi değildir?
İhmal
|
Davranış kuralını ihlal etme
|
Kast
|
Kınama
|
İsnat |
Taksirden söz edebilmek için gerekli koşullar; 3 unsurun bulunması gerekir. Fiilin istenmemiş olması, istenmeyen zararlı sonuçları önlemeye yönelik davranış ve kuralların ihlal edilmesi ve bunun sonucunda fiilden dolayı kınanabilir olmasıdır. Taksirde kast söz konusu değildir.
2.Soru
Hukuka uygunluk sebepleri bakımından inceleme yapıldığında, yaşayan kişilerden organ ya da doku alımının hukuka uygun olabilmesi için doktrinde kabul edilen belli şartların gerçekleşmesi gerekir. Aşağıdakilerden hangisi bu şartlardan birisi değildir?
Üstün amaç |
Zararsızlık ve elverişlilik |
Vericinin rızası |
Hekimin onayı ve aydınlatma yükümlülüğü |
Vericinin yakınlarının onayı |
Hukuka uygunluk sebepleri bakımından inceleme yapıldığında, yaşayan kişilerden organ ya da doku alımının hukuka uygun olabilmesi için doktrinde kabul edilen belli şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar, “üstün amaç, zararsızlık ve elverişlilik, vericinin rızası, hekimin onayı ve aydınlatma yükümlülüğü” olarak ifade edilebilir.
3.Soru
Tıbbi tedavi dışındaki barınma, beslenme gibi diğer hastane hizmetlerinin ayrı bir sözleşmeyle düzenlenmesi durumunda aşağıdakilerden hangisi ortaya çıkar?
Vekâlet sözleşmesi
|
Deontoloji Nizamnamesi
|
Tam ehliyetsiz sözleşme
|
Hasta hakları yönetmeliği
|
Bölünmüş hastaneye kabul sözleşmesi |
Hastaneye kabul sözleşmesi, hastaneye tam kabul sözleşmesi ve hastaneye bölünmüş kabul sözleşmesi olarak iki türe ayrılabilir. Anılan sözleşme kapsamında sunulacak olan tıbbi tedavinin yanı sıra hastane hastanın tüm bakım hizmetlerinden de yani beslenmesi, barınması gibi hizmetlerden de sorumlu ise bu sözleşme hastaneye tam kabul sözleşmesi olarak anılmaktadır. Tıbbi tedavi dışındaki hizmetlerin ayrı bir sözleşmeye konu olması halinde, başka bir ifade ile sözleşmenin sadece tıbbi tedaviyi içermesi durumunda “ bölünmüş hastaneye kabul sözleşmesi” ortaya çıkar.
4.Soru
I. Bu suçla, kişinin özgürlüğü vücut ve cinsel bütünlüğü korunmaktadır.
II. Genital muayeneye gönderme bakımından fail herkes olabilir.
III. Anüs bölgesinde yapılan hukuka aykırı genital muayene, suç teşkil etmez.
IV. Suçun kasten ya da taksirli şekilde işlenmesi mümkündür.
Genital muayane suçu ile ilgili yukarıda verilen bilgilerden hangileri doğrudur?
I - II |
I - III |
I - IV |
II - III |
II - IV |
Bu suçla, kişinin özgürlüğü vücut ve cinsel bütünlüğü korunmaktadır. Genital muayeneye gönderme bakımından fail herkes olabilir. Örneğin; okul müdürü, yurt müdürü vs. Cinsel organlarda yapılan muayeneye “genital muayene” denir. Tıp bilimi anüs bölgesini de dış genital organ saydığından bu bölgede yapılan hukuka aykırı genital muayene de suç teşkil edebilir. Suç ancak kasten işlenebilir, taksirli şekli cezalandırılmaz. Doğru cevap A'dır.
5.Soru
Geniş anlamda zarar, aşağıdakilerden hangisini ifade etmektedir?
Kısa süreli zarar |
Sadece maddi zarar
|
Sadece manevi zarar
|
Hem maddi hem manevi zarar
|
Kırgınlık |
Geniş anlamda zarar ise kişinin mal varlığında uğradığı zararla birlikte manevi varlığında uğradığı zararı da kapsamaktadır. Bu doğrultuda geniş anlamdaki zararı şu şekilde tanımlamak mümküdür; “bir kişinin malvarlığında veya şahıs varlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmedir.”
6.Soru
Ceza hukuku anlamında suçun varlığından söz edebilmek için aşağıdakilerden hangisi gereklidir?
Düşünce
|
Öngörü
|
Kanunda tanımlanma
|
Netice
|
Davranış |
Suçun varlığından söz edebilmek için fiil kanunda tanımlanmalı maddi ve manevi unsurları bulunmalıdır. Aynı zamanda fiilin hukuka aykırı bulunması gerekir. Ceza hukuku anlamında hukuka aykırı fiilden bahsedebilmek için öncelikle davranışa ve bu davranışın bir neticesinin yani dış dünyada bir değişiklik meydana getirmesi gerekir. Ayrıca davranış ve netice arasında bir nedensellik ilişkisi bulunmalıdır. Bu nedensellik ilişkisi faile insan olma özelliğinden kaynaklanan kabiliyet durumuna göre kendi eseri olarak yüklenebilmesi gerekir.
7.Soru
Toplumda hakim olan hukuki değerlere tecavüz teşkil eden fiillere ne ad verilmektedir?
Taksir |
Suç |
Kabahat |
Kusur |
Günah |
Suç, toplumda hakim olan hukuki değerlere tecavüz teşkil eden fiillerdir. Suçu, insanların toplum içinde birlikte yaşamalarının temini, toplumsal düzenin devamı için korunması gereken hukuki değerleri ihlal eden belli insan davranışları (tipik haksızlıklar) olarak tanımlamak mümkündür.
8.Soru
Tıbbi zorunluluk için aşağıdakilerden hangisi doğrudur ?
- Hastanın hekime tedavisi için sözleşme ile izin vermesidir.
- Hekimin hastasına tıbbi müdahalede bir zaruret halinin bulunmasıdır.
- Hastanın sağlık kuruluşuna sağlık hizmeti için izin vermesidir.
- Hastaya uygulanan cerrahi bir müdahalenin yapıldığı anda kapsamının değişmesi ve genişlemesi gerekliliğidir.
II ve IV |
I ve III |
II ve III |
I, II ve III |
I, II, III ve IV |
Tıbbi zorunluluk temelde iki uygulamada daha çok karşımıza çıkmaktadır.
Bunlardan ilki, hekimin hastasına tıbbi müdahalede bir zaruret hâlinin bulunmasıdır.
Hekim, hastasına müdahale etmek için, hastasının buna ilişkin rızasını almaya imkânı bulunmamaktadır. Hastanın bilincinin kapalı olarak karşısına gelmesiyle hekimin, hastanın içinde bulunduğu durumun daha da kötüleşmesini önlemek maksadıyla tıbbi bilgi, beceri ve tecrübelerinden istifade ile müdahalede bulunması tıbbi zorunluluk hâli olarak nitelendirilmektedir.
Tıbbi zorunluluk durumlarından ikincisi, hastaya uygulanan cerrahi bir müdahalenin yapıldığı anda kapsamının değişmesi ve genişlemesi gerekliliğidir.
Hasta, belirli bir cerrahi müdahaleye rıza göstermişken, hekimin oluşan yeni durum ve zorunluluklar karşışında, ameliyat masasındaki bilinci kapalı hastasının rızasını aramadan, hastanın menfaatine olacak şekilde davranması buna örnek olarak verilmektedir.
Tıbbi zorunluluk ancak hastanın veya yasal temsilcisinin tıbbi müdaheleye rıza göstermesine ilişkin herhangi bir rıza açıklamasının alınamaması ve tıbbi müdahalenin yapılmaması sebebiyle ölümle bitebilecek bir sürecin yaşanmasının önüne geçilmesi gibi gerekliliklerin bulunması hâlinde hukuka uygun müdahale olarak nitelendirilmektedir.
9.Soru
Esas itibarıyla hükümetçe belirlenen siyasi amaçlar ve kanunlar doğrultusunda, tarafsızlık ilkesi çerçevesinde, gerekli kararları alan ve uygulayan kamu kuruluşlarına ne ad verilir?
Yönetici |
İdare |
Belediyeler |
Taşra teşkilatı |
Bakanlıklar |
Esas itibarıyla hükümetçe belirlenen siyasi amaçlar ve kanunlar doğrultusunda, tarafsızlık ilkesi çerçevesinde, gerekli kararları alan ve uygulayan kamu kuruluşları idare olarak adlandırılır. Anayasa’nın 125. maddesinde yer alan düzenleme idareyi, genel olarak sorumlu tutmuştur. Bu düzenlemeye göre; “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür”.
10.Soru
Devlet ya da devletin gözetim ve denetimi altında özel teşebbüs tarafından kamu yararı ve toplumsal ihtiyaçları gidermek amacıyla yapılan her türlü faaliyete ne ad verilmektedir?
Kamu hizmeti |
Özel teşebbüs hizmeti |
Zorunlu hizmet |
Mali sorumluluk |
İdari yönetim |
Kamu hizmeti; devlet ya da devletin gözetim ve denetimi altında özel teşebbüs tarafından kamu yararı ve toplumsal ihtiyaçları gidermek amacıyla yapılan her türlü faaliyettir. Dolayısıyla kamu hizmeti niteliğindeki bir faaliyet, bizzat devlet tarafından sunulabileceği gibi devletin gözetim ve denetimi altında özel kesim tarafından da yerine getirilebilir.
11.Soru
İdarenin kusursuz sorumluluk hâlleri, doktrin tarafından çeşitli sınıflandırmalara tabi tutulmasına rağmen, belli baslı iki ilkeye dayandırılmaktadır. Bu ilkelerden fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi ilki ise ikinci ilke aşağıdakilerden hangisidir?
Nedensellik ilkesi |
Tehlike ilkesi |
Sorumluluk ilkesi |
Amaçsallık ilkesi |
Kusursuzluk ilkesi |
İdarenin kusursuz sorumluluk hâlleri, doktrin tarafından çeşitli sınıflandırmalara tabi tutulmasına rağmen, belli başlı iki ilkeye dayandırıldığı görülmektedir. Bu başlıklar tehlike (risk) ilkesi ve fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesidir.
12.Soru
Bir kişinin hukuk düzeni tarafından tasvip edilmeyen ve uygun bulunmayan davranış biçimine ne ad verilmektedir?
Hata |
İrade
|
Teklif
|
Öneri
|
Kusur |
Yapılan çeşitli tanımlardan birine göre, kusur, bir kişinin hukuk düzeni tarafından tasvip edilmeyen ve uygun bulunmayan davranış biçimidir. Bir başka tanımda ise hukuk düzeninin kınadığı, kısaca hoşgörmediği davranış biçimine kusur adı verilmektedir. Kusur, fiilîn niteliği ile ilgili bir kavram değildir. Hukuk düzeni, kişinin davranışının böyle olmamasını istediği için kişiyi kusurlu olarak nitelendirmektedir.
13.Soru
Bir davranışın sebebi ile ortaya çıkan sonuç arasındaki bağlantıya ne ad verilmektedir?
İspat bağı |
İkna bağı |
İrtikap bağı |
Nedensellik bağı |
İcbar bağı |
Nedensellik bağı; Bir davranışın sebebi ile ortaya çıkan sonuç arasındaki bağlantı olarak tanımlanmaktadır.
14.Soru
Ölmek üzere olan bir kişi üzerinde yasamı uzatan tedbirlerin alınmasından vazgeçmek, ölümün doğal gerçekleşme sürecini geciktirecek tıbbi tedbirleri yarıda bırakmak demektir. Tanımı yapılan bu kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Ötenazi
|
Aktif ötenazi
|
Pasif ötenazi
|
Öldürme
|
Kasten öldürme |
Pasif ötanazi ise ölmek üzere olan bir kişi üzerinde yasamı uzatan tedbirlerin alınmasından vazgeçmek, ölümün doğal gerçekleşme sürecini geciktirecek tıbbi tedbirleri yarıda bırakmak demektir.
15.Soru
I. Kamu tedavi kuruluşlarında yapılan bir tıbbi müdahale veya diğer sağlık hizmetleri yüzünden zarar gören kişi, ancak idare aleyhine dava açabilir. Kural olarak kamu görevlisi aleyhine dava açılamaz.
II. Anayasa’ya göre, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlar nedeniyle ortaya çıkabilecek zararlar bakımından idarenin asli ve birinci derecede sorumluluğu kabul edilmiştir.
III. Kamu görevlisinin yürüttüğü faaliyet nedeniyle tedavi hizmeti alan kişiye tazminat ödemek durumunda kalan idare bu zararını, faaliyetiyle zarara neden olan doktor veya diğer sağlık görevlisine rücu etmek suretiyle karşılayabilir.
Kamu tedavi kuruluşlarında yapılan tıbbi müdahale, tedavi, bakım ve diğer sağlık hizmetler inin yol açtığı zararlardan idareyle birlikte kamu görevlisinin de kişisel olarak sorumlu tutulup tutulmayacağının belirlenmesi ile ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve II |
Yalnız III |
I,II ve III |
Anayasa’ya göre, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlar nedeniyle ortaya çıkabilecek zararlar bakımından idarenin asli ve birinci derecede sorumluluğu kabul edilmiştir. Bu durum hem kamu tedavi kurulusunda tedavi hizmetini alan kişi hem de hizmeti sunan kamu görevli- sinin yararınadır. Kamu tedavi kuruluşlarında yapılan bir tıbbi müdahale veya diğer sağlık hizmetleri yüzünden zarar gören kişi, ancak idare aleyhine dava açabilir. Kural olarak kamu görevlisi aleyhine dava açılamaz. Kamu görevlisinin yürüttüğü faaliyet nedeniyle tedavi hizmeti alan kişiye tazminat ödemek durumunda kalan idare ise bu zararını, faaliyetiyle zarara neden olan doktor veya diğer sağlık görevlisine rücu etmek suretiyle karşılayabilir.
16.Soru
Hakkın kullanımından doğan bir hak ile yapılan fiil başkalarının zarar görmesine neden oluyorsa aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Hukuka aykırı fiildir
|
Hukuka uygun fiildir
|
Bir merciden izin alınarak kullanılması gerekir
|
Hak ile fiil arasında nedensellik bağının olmaması
|
Hakkı kötüye kullanmak |
Hak kullanımından doğan bir hak ile yapılan fiil başkalarının zarar görmesine neden oluyorsa hukuk düzeni hakkın kullanılmasını esas tutar. Fiili yasaklamaz. Dolayısıyla hukuka uygun bir fiildir. Ancak hakkın kullanılması için bir merciden izin almak gerekiyorsa bu hukuka uygunluk söz konusu değildir. Ayrıca Kişi kendine tanınan hakkın sınırlarını aşmamalı ve kötüye kullanmamalıdır. Ayrıca hak ile fiil arasında bir nedensellik bağı olması gerekir.
17.Soru
I- Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak,
II- Genel ve özel af ilanına karar vermek,
III- Para basılmasına karar vermek,
Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri ile ilgili olarak yukarıdaki bilgilerin hangisi doğrudur?
Yalnız I |
Yalnız II |
Yalnız III |
I ve II |
I, II ve III |
Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri, kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bütçe ve kesin hesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilânına karar vermek; milletlerarası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına karar vermek ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir. Doğru cevap E şıkkıdır.
18.Soru
I. Devlet sağlık hizmetlerin hastanede sunulmasını sağlar.
II. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlar
III. Devlet insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmeyi amaçlar
IV. Devlet sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.
Sağlık hizmetlerinin Devlet eliyle sunulması hususu Anayasa m. 56/3’de açıkça düzenlenmiştir. Anılan hükme göre yukarıdaki verilenlerden hangisi ya da hangileri bu maddede yer almaktadır?
I
|
II |
I-II-III |
II-II-IV |
I-II-III-IV |
Sağlık hizmetlerinin Devlet eliyle sunulması hususu Anayasa m. 56/3’de açıkça düzenlenmiştir. Anılan hükme göre, “Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler.”
19.Soru
TCK’nin 24. maddesinin ilk fıkrasında “kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez” denilerek hangi unsur hukuka uygunluk nedeni olarak tanımlanmış?
Görevin açıklığı
|
Görevin ifası
|
Teklifin zorunluluğu
|
Dokunulmazlık esası
|
Hukukun üstünlüğü |
TCK’nin 24. maddesinin ilk fıkrasında “kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez” denilerek görevin ifası hukuka uygunluk nedeni olarak tanımlanmıştır. Kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmemesinin nedeni, kişinin böyle bir davranışta bulunmak bakımından kanun tarafından yetkilendirilmiş olmasıdır.
20.Soru
Failin, suçun bütün maddi unsurları hakkındaki bilgisi tamdır, kes indir. Bu durum aşağıdakilerden hangisini açıklar?
Kast
|
Doğrudan kast
|
Dolaylı kast
|
Taksir
|
Bilinçli taksir |
Doğrudan kastta, failin, suçun bütün maddi unsurları hakkındaki bilgisi tamdır, kesindir. Bir suç islemeye karar veren failin bu suçun kanuni tanımındaki maddi unsurların fiilîn icrası sırasında gerçekleşeceğini ve suç tanımında belirtilen neticenin meydana geleceğini kesin olarak bildiği hâllerde doğrudan kast söz konusudur.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ