Siyasi anlamda oluşabilecek krizler; toprakların işgali, hammadde ve enerji (petrol, kömür, doğalgaz) kontrolünün paylaşılmaması, istenmeyen isimlere dair anlaşmaya yanaşılmaması (suçluların teslim edilmemesi) vb krizlerdir. Doğru cevap B'dir.

Bireylerden ve toplumun genelinden bağımsız olarak yapılandırılamayacağı. Doğru cevap B'dir.

Gerçekçi ve sağlıklı bir kamuoyunun oluşabilmesi için öncelikle halkın görüşlerini dikkate alan, görüş farklılıklarını hoşgörü ile karşılayan ve siyasal sisteme halkın talepleri doğrultusunda yön veren demokratik bir sistemin olması gerekir. Doğru cevap E'dir.

Propaganda faaliyetini yürüten siyasal parti
ve liderlerin amaçlarını hedef kitleye açıkça
duyurması ya da faaliyetleri örtülü bir biçimde sürdürmesi, (Siyasal partilerin kendilerini
ve amaçlarını açıkça duyurduğu hedef kitle
grupları genellikle siyasal seçim tutumunu henüz belirlemiş olan kararsızlardır, partilerin faaliyetlerini örtülü bir biçimde gerçekleştirme
yolunu seçtiği seçmen grupları ise çoğunlukla
tutumları net olan ve değiştirilmesi kolay görünmeyen kişilerden oluşmaktadır). Cevap E'dir.

Gerçekçi ve sağlıklı bir kamuoyunun oluşabilmesi için öncelikle halkın görüşlerini dikkate alan, görüş farklılıklarını hoşgörü ile karşılayan ve siyasal sisteme halkın talepleri  doğrultusunda yön veren demokratik bir sistemin olması gerekir. Otoriter ve baskıcı bir siyasal rejimde halkın görüşlerini özgürce yayarak açıklaması ve tartışması mümkün olmayacağı gibi bu görüşlerin, yöneten sınıf tarafından pek dikkate alınması da söz konusu olmayacaktır. Bu yüzden kamuoyu, demokratik bir sistemin görünen yüzü olarak nitelendirilmelidir. Doğru cevap B'dir.

Lobicilerin birincil hedef kitlesi siyasilerdir. Doğru cevap A'dır.

Fransa’da kamuoyu  kavramını ilk kez 1744’de ‘toplumun tavrı’ anlamında Rousseau kullanmıştır.

Doğrudan olmayan lobicilik faaliyeti olarak da adlandırılan bu lobicilik türü, hedef kitlenin doğrudan lobicilik etkinliği ile istenen düzeyde etki altına alınamaması sonucu ya da oluşturulan etkinin güçlendirilmesi amacıyla başvurulan bir yöntemdir. Bu amaç ile dolaylı lobicilik türünde lobici, yasama ve yürütme gücünü doğrudan elinde bulunduran siyasal erke yakın olan bürokratik kişilikler üzerinde faaliyette bulunmaya başlamaktadır. Doğru yanıt B seçeneğidir.

Araştırmacı ve siyaset profesörü Milburn, bütüncü yönelimler; kişiliğin temel örgütleyici ilkesini anlamaya, kişilik özelliği kuramları ise; kişinin siyasal düşünce ve eylemi için belirli bir kişilik özelliği ya da boyutunun önemini anlamaya çalıştıklarını savunmuştur. Doğru cevap B'dir.

Siyasette pazarlama, partilerin, liderlerin ve adayların kendi ideolojilerini, prensiplerini, kısa ve uzun vadeli planlamalarını ve halk temsil felsefelerini seçmen kitlelerini tanıtma ve sunma çalışmalarının tümüdür. 

Bir siyasal iletişim kampanyasında eylem-söylem uyumluluğuna dikkat edilmeli, kullanılan iletişim teknikleri bir plan dahilinde yürütülmeli, dağınık, kopuk ve hazırlıksız bir iletişim sürecinden uzak durulmalıdır. Örneğin; bir siyasi partinin, seçmenlerinin siyasal gündem ve yaşama yeterli düzeyde katılımını ve bilgilenmesini sağlayacak enformasyon altyapısını sağlamadan yayınlayacağı bir film ile oy verme davranışı üzerinde o seçmenleri istediği ölçüde etkilemeyi başarması pek mümkün gözükmemektedir. Doğru cevap B'dir.

Sivil Toplum Örgütleri: Demokratik sistemlerin yansıması ve temsillerinden biri olarak görülebilen sivil toplum örgütleri birey ile devlet arasında aracılık işlevini yerine getirmek gibi bir misyon da üstlenmektedir. Bireylerin gönüllü olarak biraraya geldikleri, kendilerini ve toplumu ilgilendiren konularda güç birliği yaptıkları alanlardır. Doğru cevap D seçeneğidir.

Siyasal karar alıcı mercilerde belli bir yönde tutum oluşturma faaliyetleri olarak da ifade edilen lobiciliğin Türkiye’deki temellerinin ise Osmanlı’da II. Abdülhamit dönemine dayandığı söylenebilmektedir. II. Abdülhamit’in Avrupa kamuoyunu Osmanlı lehine çevirmek için bulunduğu girişimler, tarihçiler tarafından lobicilik faaliyeti olarak adlandırılmaktadır. Doğru yanıt C seçeneğidir.

Siyasal iletişim sürecinin en temel aktörleri mesajın yaratıcısı ve göndericisi konumundaki politik kişilikler ile alıcı konumunda bulunan oy verme hakkı elde etmiş seçmenlerdir. Ancak bu iletişim sürecinde hangi yöntem ve tekniklerin kullanılacağı, mesajların hangi kanallarla gönderileceği ve politik iletişim sürecini başlatan amaçların neler olduğu soruları diğer çeşitli aktör ve unsurları da sürece dahil etmektedir. 

Uluslararası alanda gerçekleştirilen Türk lobiciliğinin de amaçlanan etkileri yaratmadığı söylenebilmektedir. Bunun en önemli nedenleri ise Türkiye’nin uluslararası süreçte Ermeni, Rum ya da Yahudi lobileri gibi uzun yılları alan bir örgütlenme birikimine sahip olmaması, yurt dışındaki medya araçlarını etkin bir şekilde kullanamaması, mali kaynakların gereken gücünün bulunmaması ve belli bir dava çerçevesinde yapılan lobi faaliyetlerinin bir süre sonra bırakılması olarak gösterilebilir.

Siyasal iletişimin üç temel öğesi bulunmaktadır. Bunlar; siyasal iletişimi başlatan ve mesajın kaynağı konumundaki siyasal örgütler ve aktörler, siyasal iletişim kanalı olarak kitle iletişim araçları ve mesajların alıcısı konumundaki hedef kitleler olarak seçmenlerdir.

Birbirine yakın amaçlar taşıyan lobiciler de istenen yönde bir karar çıkmasını sağlayabilmek adına güçlerini birleştirmekte ve birbirleriyle çeşitli paylaşımlarda bulunmaktadır. Birçok kaynakta ‘lobicinin lobiciye lobi yapması’ olarak açıklanan bu lobi türü 1980’li yıllarda kendini göstermiştir. Birbiriyle rekabet halinde olan lobicilerin her biri kendi temsil ettikleri amaçlar yönünde etki yaratmaya çalışırken, benzer çıkarlar taşıyan lobi gruplarının bu yüzlerce lobi grubu içinden sıyrılarak, geçici olarak bir araya gelmesi ve işbirliği yapmasının önemi keşfedilmiş ve gruplar birbirleriyle bilgisel ve stratejik paylaşımlarda bulunmaya başlamıştır.

Basın yayın kuruluşlarına mektup yazmak, dernekler ve sivil toplum kuruluşlarıyla etkileşime girerek yürüyüşler düzenlemek, mitinglere katılmak, seçmenlerle yüz yüze toplantılar gerçekleştirmek, oturma eylemleri organize etmek, broşür dağıtmak dolaylı lobicilik faaliyetinde başvurulan yöntemlerdir. Doğru cevap B'dir. 

Lobi faaliyetlerini yerine getiren temsilcilerin ortak amaçlar etrafında birlikte hareket etmesi olarak açıklanan lobi türü kolektif lobicilik türüdür. Doğru cevap A'dır.

Siyasal seçim dönemleri genellikle iktidar ve muhalefet partileri arasında bir çekişme içinde geçmektedir. En çok kullanılan propaganda türleri ise ‘kışkırtıcı ve bütünleştirici’ propaganda türleridir.