Kamuoyu kavramı, halkın bir konuya yönelik oluşturduğu ortak kanaatlerdir.

Mesajın göndericisi tarafından hedef kitlelerin tüm anlamlandırma pratiklerinin göz önüne alınıp, buna uygun olarak hazırlanan mesaj ve mesajların hedef kitlelerce yanlış anlaşılması durumuna ise, sapkın kod açımı denir.

Basın yayın kuruluşlarına mektup yazmak, dernekler ve sivil toplum kuruluşlarıyla etkileşime girerek yürüyüşler düzenlemek, mitinglere katılmak, seçmenlerle yüz yüze toplantılar gerçekleştirmek, oturma eylemleri organize etmek, broşür dağıtmak dolaylı lobicilik faaliyetinde başvurulan yöntemlerdir. Doğru cevap B'dir.

Siyasal iletişimde partiler; partiler, liderler ve adaylar, anket çalışmaları, kamuoyu yoklamaları, internet forum ve kullanıcı takipleri, sosyo-demografik araştırmalar, yüz yüze etkileşimler, ziyaretler gibi birçok yöntem kullanmakta ve mesajlarını bu derinlemesine çalışmalar sonucu elde etikleri verilere göre biçimlendirmektedir. Bunu başarılı bir iletişim kampanyası yürütmek, hedef kitleyi ikna etmek, mesajları etkili bir biçimde sunabilmek amaçlarıyla yapmaktadırlar. İletişim çalışmalarının göz ardı edilmesi bunlardan biri değildir. Cevap A seçeneğidir.

Hedef kitlelerin ise zekâ ve eğitim düzeyleri ikna olma düzeyleri açısından önemlidir. McGuire, zekâ düzeyi daha yüksek olan kişilerin daha zor ikna edildiklerini iddia etmektedir (Milburn, 1998:190-197).

İletilmek istenen mesajın hedef kitleler tarafından yanlış anlaşılması durumuna, sapkın kod açımı denilmektedir. Cevap D seçeneğidir.

İkincil araştırma yöntemleri olarak, daha önce gerçekleştirilmiş çalışmalar, yazılmış makaleler, kitaplar, yayınlanmış istatistikler, raporlar gibi kaynaklardan yararlanılır.

“Kamuoyu kavramını ilk kez 1741’de ‘halkın düşüncesi’ anlamında İngilizler kullanmışlardır. Fransa’da ise bu kavramı ilk kez 1744’de Rousseau ‘toplumun tavrı’ anlamında kullanmıştır.

Yerinde
olmayan, gerçeklerle özdeşleşmeyen ve aşırıya kaçan
kullanımların, söylemlerin inandırıcılığını azaltmaya
neden olduğu, bir süre sonra dinleyici dikkatlerini
dağıtmaya başladığı ve konuşmanın gitgide bir şov
haline dönüştüğü hatırdan çıkarılmamalıdır. Her ne
kadar içinde yaşadığımız çağ bir gösteri çağı olsa da
siyaset ve yönetim her daim ciddiyeti ve ağırlığı olan
bir alandır ve liderlik vasfını yansıtmak isteyen bir
politik adayın sürekli olarak görsel göstergelerin gücüne başvurması, bu alanı yalnızca tanıtım ve algı
yönetimi konularına indirgemektedir.

İdeolojik felsefelerini herkesin anlayabileceği açık ifadeler ile aktarması gereken politik aktörler, bununla birlikte söz ve sesin etkileyiciliğinden de sıklıkla yararlanmaktadır. Buna hitabet ve güzel konuşma sanatı denmektedir.

Uzun ve dolaylı konuşma, hitabet ve etkili konuşmanın verimliliğini arttırmaya yönelik göz önünde bulundurulması gereken unsurlardan biri değildir. Aksine etkili konuşma açısından olmaması gereken durumlar arasındadır. Cevap D seçeneğidir. 

Stratejik bilgi yönetiminin ilk adımı bilginin işlenmemiş, ham hali olan verinin elde edilmesidir. Verinin elde edilmesi ile birlikte stratejik bilgi yönetiminin her aşamasında dikkat edilmesi gereken husus ise, bilginin güvenliğinin sağlanmasıdır. Güvenlik yazılımı ve şifrelemeleriyle günümüzde rekabet ve fark yaratmak için en önemli varlık olan kurum içi bilgi sürekli olarak tüm olası kurum içi ve kurum dışı kötü niyetli girişimlere karşı en etkin şekilde ve sürekli olarak korunmalıdır.

Daha sonra yeni verinin daha önce elde edilmiş ve veri tabanında yer alan kurum içi bilgi ile kolaylıkla bir araya getirilmesini sağlamak için diğer bilgilere uygun formata, standarda getirilmeli ve daha sonra ise sınıflandırmalıdır.

Elde edilen veriyle fark yaratabilmek yeni verinin ancak kurumda var olan bilgilerle bir araya getirilip, yeni bilgiler elde edilmesi ile mümkündür.

Halkla ilişkiler kampanyası araştırma, planlama, uygulama ve ölçme-değerlendirme olmak üzere dört aşamadan oluşmaktadır.