Siyasi Düşünceler Tarihi Ara 15. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
I. Amacı ve adaleti yönetmesi bakımından iyidir.
II. Gerekli kılınmıştır.
III. Kökeni bakımından kötüdür.
Hangisi ya da hangileri Augustinus’un devlete ilişkin görüşlerindendir?
Yalnız I |
Yalnız II |
Yalnız III |
I ve II |
I, II ve III |
Augustinus’a göre devlet, amacı ve adaleti yönetmesi bakımından iyi ama kökeni bakımından kötüdür. Devlet gerekli kılınmıştır çünkü insanlar Tanrı’dan ayrılıp kargaşaya düşmüş ve Tanrı bu yüzden insanları birbirinin üstüne hükümran kılmıştır. O hâlde devlet, kökeni bakımından ilk günahla malul, bir cezadan öte değildir.
2.Soru
“İklimler kuramı” yaklaşımını gösteren düşünür kimdir?
Sokrates |
Platon |
Aristoteles |
Thales |
Demokritos |
Yönetim biçimini belirleyen bir başka etken iklim koşullarıdır ya da daha genel olarak coğrafyadır. Aristoteles’in bu yaklaşımına “İklimler Kuramı” adı verildiği de olur ve yüzyıllar sonra bu yaklaşım farklı biçimlerde de olsa îbn-i Haldun ve Montesquieu’de de kendisini gösterir.
3.Soru
Roma'nın Krallık Döneminde başlangıçta soy temelli bir örgütlenme varken bu durum giderek değişir ve yerini ikamet ve özel mülkiyet temelli bir örgütlenmeye bırakır. Buna göre yurttaşlar soyluluk durumları yanında servetlerine göre de tasnif edilir. Bu tasnif sırasında ortaya çıkan ve çoluk çocuklarından başka serveti olmayanlar, yalnızca çocuk üretebilenler, vb. anlamlara gelen toplumun en yoksul sınıfını gösteren bu gruba ne ad verilmektedir?
Patrici |
Proletarii |
Pleb |
Centuria |
Comitia Centuriata |
Roma'nın Krallık Döneminde başlangıçta soy temelli bir örgütlenme varken bu durum giderek değişir ve yerini ikamet ve özel mülkiyet temelli bir örgütlenmeye bırakır. Buna göre yurttaşlar soyluluk durumları yanında servetlerine göre de tasnif edilir. Bu tasnif sırasında ortaya çıkan ve çoluk çocuklarından başka serveti olmayanlar, yalnızca çocuk üretebilenler, vb. anlamlara gelen toplumun en yoksul sınıfını gösteren bu gruba proletarii ad verilmektedir.
4.Soru
- Devleti reddetmek için en başta siyaseti reddeder.
- İnsanın “zoon politikon” olduğu savına karşı çıkar.
- İnsanın sonradan siyasal bir hayvan haline geldiğini savunur.
Hangisi ya da hangileri La Boetie’nin siyasete ilişkin görüşlerindendir?
Yalnız I |
Yalnız II |
I, II |
II, III |
I, II, III |
XVI. yüzyılda iktidarlar mutlak biçimler almaya başladıkça ortaya çıkan tepkilerin İkincisini Etienne de La Boetie ve yapıtı Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev temsil etmektedir. İlk tepkiyi temsil eden ütopyacı düşünüşten farklı olarak, La Boetie siyaset sorununu siyasetin ta kendisini eleştirerek tartışır. Siyaseti devlet merkezli kavrayan La Boetie, devleti reddetmek için en başta siyaseti reddeder ve siyasal düşüncenin en temel savlarından birine, insanın “zoonpolitikon” olduğu savına karşı çıkar. La Boetie’ye göre, insan doğuştan ya da doğal olarak siyasal bir hayvan değildir; insan sonradan siyasal bir hayvan hâline gelir.
5.Soru
Önemli Roma düşünürlerinden olan ve insanın en yüce uğraşının politika ve devlet adamlığı olduğunu savunan tarihte iz bırakmış ünlü kişilik aşağıdakilerden hangisidir?
Crassus |
Marcus Antonius |
Octavianus |
Cicero |
Augustus |
Marcus Tullius Cicero (İÖ 106-43) varlıklı atlılar sınıfının mensubu olarak aktif bir siyasetçi ve iyi hatip olmanın yanı sıra, Roma düşüncesinin en önemli isimlerinden biridir. Soyluların ve varsılların desteğiyle önce konsüllük, ardından senatörlük yapmıştır. Kısa yaşam öyküsünün de gösterdiği gibi, Cicero kişinin en üstün uğraşının politika ya da devlet adamlığı olduğu düşüncesindedir.
6.Soru
Policraticus (Devlet Adamının Kitabı) eserinin yazarı kimdir?
Cicero |
Polybios |
Seneca |
Salisburyli John |
Augustinus |
Augustinus’un Tanrı Devletinden sonra, Orta Çağda üretilmiş, ilk kapsamlı siyasal inceleme metni olan Policraticus’un yazarı Salisburyli John’dur.
7.Soru
Platon’un “ideal devlet”i tanımlarken sıraladığı üç temel meslek grubuna bölünmüş sınıflı toplum yapısı içerisinde her bir sınıfa atfettiği erdemlere ilişkin aşağıdaki eşleşmelerden hangisi doğrudur?
Üreticiler-Yiğitlik |
Koruyucular-Ölçülülük |
Yöneticiler-Bilgelik |
Üreticiler-Bilgelik |
Yöneticiler-Ölçülülük |
Platon, devlet anlayışı gereği, iş bölümünden hareketle ideal devleti, üç temel meslek grubuna bölünmüş, sınıflı bir toplumsal zemine yerleştirir. Zemin üç temel iş alanıyla, üretim, koruma ve yönetim işleriyle inşa edilir ve her bir iş ayrı bir sınıfa karşılık gelir. Bu üç sınıf üreticiler, koruyucular ve yöneticilerdir. Hiyerarşik olarak en altta bulunan üreticiler sınıfına ait insanların ruhlarında, maddi istekler hâkimdir. Bunların erdemi ölçülülüktür. İkinci ana sınıf olan koruyucular sınıfında hâkim olan ruhsal kısım soylu isteklerle ilgilidir ve buna bağlı olarak bu sınıftaki insanlar şan, onur, alkış peşinde koşan ün sever insanlardır. Bu nedenle bunlara karşılık gelen erdem, yiğitlik erdemi olacaktır. Hiyerarşik olarak en üstte yer alan sınıf yöneticiler sınıfıdır ve bunların ruhlarında akıl, başlıca hâkim özellik olarak kabul edilir. Bu sınıftaki insanlar bilginin peşinde koşan, dolayısıyla erdemi bilgelik olan, bilgi sever insanlar, yani filozoflar olacaktır. Bu erdemlere sahip sınıflardan oluşan ideal bir devlette böylece bilgelik, yiğitlik ve ölçülülük olmak üzere üç temel erdemin olduğu görülür. Ancak bu üç ayrı sınıfın her birinin kendine özgü işlevsel alanda faaliyet yürütmesi, bunun dışına çıkmaması, birbirleri arasındaki ilişkilerin buna göre biçimlenmesiyle dördüncü bir erdem, doğruluk ya da adalet erdemi de ideal devlette cisimleşmiş olur. Bu sayededir ki ideal devlet adaletin ta kendisidir.
8.Soru
Fief sözleşmesi ve fief ne anlama gelir?
Bir tür toplum sözleşmesi ve sözleşmenin konusu olan siyasal kurumlar
|
Bir tür evlilik akdi ve akdin konusu olan çocuklar
|
Bir tür ticari sözleşme ve sözleşmenin konusu olan mallar
|
Bir tür barış antlaşması ve antlaşmanın konusu olan tazminatlar
|
Bir tür bağlılık sözleşmesi ve sözleşmenin konusu olan haklar
|
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi en yüksek kamu gücünü yani yürütme yetkisini ifade eder?
Proletarii
|
Imperium
|
Diktatörlük
|
Monarşi
|
Auctoritas
|
10.Soru
Feodal döneme rengini kazandıran feodal üretim tarzının temelini manoryal örgütlenme adı verilen özel bir tür köy örgütlenmesi oluşturmuştur. Her ne kadar bu örgütlenme Roma İmparatorluğu'nun pazara dayalı, geniş ölçekli köle emeğiyle üretim yapan, büyük çiftlikleri olan latifundium'ların dönüşümüyle ortaya çıksa da, manoryal örgütlenme ile latifundium arasında çok belirgin bir fark vardır. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi bu farkı ifade etmektedir?
Latifundium, pazara dönük olan ancak tamamen kentler arasındaki ticari etkinlikler üzerine kuruludur. |
Manoryal yapının temeli köyler arasındaki aktif ticaret etkinliklerine dayalıdır. |
Manoryal örgütlenme pazara dönük değil, tamamen kendine yeterli kapalı bir ekonomidir. |
Latifundium Akdeniz'in liman kentlerinin kırsalında, manoryal örgütlenmeler ise kıta Avrupa'sında ortaya çıkmıştır. |
Latifundium'u yöneten senyörler feodal toplumun hakim sınıfının en önemli tabakasını oluşturmuşlardır. |
Feodal döneme rengini kazandıran feodal üretim tarzının temelini manoryal örgütlenme adı verilen özel bir tür köy örgütlenmesi oluşturmuştur. Her ne kadar bu örgütlenme Roma İmparatorluğu'nun pazara dayalı, geniş ölçekli köle emeğiyle üretim yapan, büyük çiftlikleri olan latifundium'ların dönüşümüyle ortaya çıksa da, manoryal örgütlenme ile latifundium arasında çok belirgin bir fark vardır. Bu fark, manoryal örgütlenmenin pazara dönük değil, tamamen kendine yeterli kapalı bir ekonomi olmasıdır.
11.Soru
Din söz konusu olduğunda, devletlerin birbirlerine karışabileceklerini savunan düşünür kimdir?
Guillaume Barclay |
Thomas More |
Geroge Buchanan |
Theodere de Beze |
François Hotman |
Theodere de Beze adlı düşünür, eğer ihtiyaç dahilinde ise, bir devletin iktidarını indirmek gerekiyorsa, gerekirse dışarıdan örneğin bir Protestan devletten yardım alabileceğini söyler. Böylece De Beze, din adına ülkelerin birbirlerinin iç işlerine karışmalarını da doğrulamış olur.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi La Boetie’nin temel metnidir?
Hegemonya
|
Saint-Barthélemy Kıyımı
|
Ütopya
|
Haklı Savaş Düşüncesi
|
Gönüllü Kulluk Üzerine Söylev
|
13.Soru
Ünlü, “Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir.”, sözünün sahibi olan filozof aşağıdakilerden hangisidir?
Sokrates |
Platon |
Aristoteles |
Demokritos |
Herodotos |
Sokrates de Sofistler gibi, düşüncesinin merkezine insanı ve toplumu koyar. Ama onlardan farklı olarak Sokrates, bilgiye sahip olduğunu, bilgiyi öğretebileceğini savunmaz. Sokrates, bu bağlamda Sofistleri de eleştirmektedir. Çünkü çoğu insan kendisinden bihaber bir biçimde, bildiğini sanmaktadır. Sokrates, öncelikle insanlara bildiklerini sanırken hiçbir şey bilmediklerini göstermektedir.
14.Soru
I. Site
II. Şehir devleti
III. Civitas
IV. Kent devleti
Hangisi ya da hangileri “polis” kavramı için diğer dillerde kullanılan terimlerdendir?
Yalnız II |
I, II, III |
II, III, IV |
I, III, IV |
I, II, III, IV |
Polis sözcüğü “polise ait işler, güçler” anlamında politika sözcüğünün kaynağında yer alır. Ancak sözcük farklı dillerde farklı biçimlerde karşılanmıştır. Örneğin Latincede polis için site ya da civitas terimleri kullanılmaktadır. Türkçe’de ise polis için kent devleti ya da şehir devleti terimleri kullanılır.
15.Soru
Rönesans döneminin en özgün siyasal düşünürü aşağıdakilerden hangisidir?
Aquinumlu Thomas
|
Dante
|
Parisli Jean
|
Niccolo Machiavelli
|
Platon
|
16.Soru
İÖ 339’da Khaironeia Savaşı ile Yunan dünyası tümüyle aşağıdakilerden hangisinin egemenliği altına girmiştir?
Makedon
|
Pers
|
Roma
|
Atina
|
Sparta
|
17.Soru
Antik Yunan döneminde “Polis” ne anlama gelmektedir?
Devletin bütünlüğünün korunmasından ve toplumda düzenin sağlanmasından başlıca sorumlu örgüt |
Üç veya dört şehir devletinin birleşmesiyle oluşturulmuş daha büyük ölçekte bir yönetim birimi |
Her bir yurttaş tarafından öncelikle gözetilmesi, savunulması, uğruna can verilmesi gereken kutsal ve siyasal varlık |
Seçkin bir soydan gelen ve görevi devlet politikaları üretmek olan siyasi kişilere verilen ad |
İmparatorlukların devasa ordularının birbirleriyle savaştığı büyük meydanlara verilen ad |
Polis, her bir yurttaş tarafından öncelikle gözetilmesi, savunulması, uğruna can verilmesi gereken siyasal bir varlıktır. Polis’in varlığı, orada yaşayan yurttaş için onu gerçek anlamda insan hâline getiren doğal ya da kutsal bir varlıktır.
18.Soru
Olağanüstü dönemlerde, konsüllerce atanan ve kendisine senato tarafından belirli bir amaç doğrultusunda altı ayı aşmayacak üzere tam yetki verilmesi durumuna aşağıdakilerden hangisi denilmektedir?
Monarşi |
Oligarşi |
Diktatörlük |
İmparatorluk |
Altın çağı mitosu |
Bugünkü çağrışımlarıyla yani zora dayalı, yaygın şiddet ve keyfilikle nitelendirilebilecek bir terim olan diktatörlük, Roma döneminde, cumhuriyet tarafından geliştirilmiş anayasal bir kurumdur. Olağanüstü dönemlerde konsüllerce atanan ve kendisine senato tarafından belirli bir amaç doğrultusunda, altı ayı geçmemek üzere tam etki verilen kişiye diktatör denmektedir.
19.Soru
Yüzyılda ortaya çıkan “ütopyacı düşünüş” ile anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Var olan bozuk siyasal düzenlere karşı, iyi bir siyasal düzenin ya da toplumun mümkün olduğu |
Daha iyi bir toplumsal düzen için kralların yetki ve güçlerinin sınırlarının genişletilmesi gerektiği |
Toplumsal düzenin asla ulaşılamayacak kadar hayalci bir öğretiye dayandırılması gerektiği ve böylece sürekli devinim içinde bir toplum yaratma arzusu |
Siyasal düzenin tamamen ortadan kaldırılarak, toplumun devlet boyunduruğundan kurtarılması gerektiği |
Dini kurallara dayalı siyasal düzenin yeniden yapılandırılması ve yönetimde kilise yetkililerinden oluşan bir danışman meclisi olması gerektiği |
Ütopyacı düşünüş, var olan bozuk siyasal düzenlere karşı, iyi bir siyasal düzenin ya da toplumun mümkün olduğunu, bunun için insan aklının en önemli kılavuz ve insan iradesiyle eyleminin en başta gelen araç olduğunu savunan düşünceler grubudur. Ütopyacı düşünce edebi anlatılar biçiminde karşımıza çıktığı gibi, siyasal düşünce tarihi içinde, teoriler biçiminde de karşımıza çıkabilir.
20.Soru
Defensor Pacis (Barış Savunucusu) hangi düşünüre aittir?
Dante |
Padovalı Marsilius |
Ockhamlı William |
Parisli Jean |
Aquinumlu Thomas |
İmparator-Papa çatışması içinde imparatorluk yanlısı olan düşünürlerden birisi olan Padovalı Marsilius 1324 yılında Defensor Pacis adlı eserini kaleme almıştır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ